Gençler özel savaşa karşı turnuvada birleşti

img
ŞIRNAK - Özel savaş politikalarına karşı Kemal Kurkut Futbol Turnuvası'nda buluştuklarını belirten HDP Gençlik Meclisi üyeleri, "Gençlik bu toplumun dinamik gücüdür. Sisteme karşı itiraz gücüdür. Gençler, bağımlılaştıran, öldüren, katleden sisteme karşı örgütlenmeli" dedi.  
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Geleneksel Kemal Kurkut Futbol Turnuvası, Şırnak’ın Silopi ilçesinde düzenlenen final maçıyla son buldu. "Uyuşturucuya, fuhuşa ve asimilasyona karşı bağımlı olma, özgür ol" şiarıyla bu yıl 11 kentte gerçekleşen turnuva, toplam 500 takım katıldı. 3 aya yakın bir süre devam eden turnuvanın şampiyonu ise, Florya Giyim oldu. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın katılımıyla gerçekleşen final karşılaşması sonrası binlerce kişi, sanatçı Kasım Taşdoğan’ın seslendirdiği şarkılarla doyasıya eğlendi. Turnuva boyunca özel savaş uygulamaları ve gençlere dönük politikalara dikkat çekildi. HDP Gençlik Meclisi'nden Berfin Çiçek ve Ayşegül Ayaz, turnuvada öne çıkan mesajları ve gençler üzerindeki politikaları değerlendirdi.  
 
'BİAT EDEN GENÇLİK İSTENİYOR'
 
Gençlik Meclisi üyesi Ayşegül Ayaz, bu yıl bağımlılığa, özel savaş politikalarına ve gençliği yozlaştıran politikalara dikkat çekmeye çalıştıklarını belirtti. Gençlere dönük baskıların arttığını belirten Ayaz, "Türkiye'de de iktidar, aydın, düşünen, sorgulayan ve mücadele eden bir gençliğin olmaması için her politikayı devreye koyuyor. Son yıllarda özel savaş politikalarının çok fazla yaygınlaştığını görüyoruz. Dindar bir nesil yaratma adı altında iktidara biat eden, iktidarın politikalarını sorgulamayan bir kuşak yaratmak istiyorlar" dedi. 
 
ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI
 
Tüm baskılara rağmen bir itirazın olduğunu ifade eden Ayaz, "Kadınlar, gençler ve toplumun diğer kesimlerinden ciddi itirazlar yükselmeye başladı. Bu itirazların en dinamik gücünü gençlik oluşturuyor. Tüm dünya devrim tarihlerinde olduğu gibi Türkiye ve Kürdistan’ın mücadele tarihinde de gençliğini aktif bir rol oynadığını biliyoruz" diye kaydetti. 
 
Ayaz, gençlere dönük özel savaş uygulamalarına işaret ederek, "Mevcut hükümet, sorgulayan, itiraz eden, kendi yaşam koşulları için mücadele eden gençliğe ‘terörist’ yaftasını yapıştırmak istiyor. Özel savaş politikasının açık örneklerinden biri de budur. Bugün Türkiye’de düşünürsen, konuşursan, sorgulayıp itiraz edersen hemen ‘terörist’ yaftası yapıştırılıyor. Bu korku iklimini oluşturmayı amaçlıyor. Bunun elbette ki kendi içinde özel yöntemleri var. Son dönemde çokça karşılaştığımız genç kadın cinayetleri bu amaçla kullanılan bir yöntemdir. Kadın cinayetlerine ya da intiharlarına baktığımızda mutlaka bir üniformalı şiddetinin altında yattığını görüyoruz. Devletin polisi, askeri, özel timi ve korucular eliyle sistematik bir tecavüz geliştiriliyor” ifadelerini kullandı. 
 
UYUŞTURUCU, KORKU, TUTUKLAMA...
 
Genç kadınların bedenine, ruhuna ve düşüncesine bir bütün olarak saldırı söz konusu olduğunu kaydeden Ayaz, "Bununla yapamadıklarını, uyuşturucuyla düşürmek istiyorlar. Uyuşturucuyla düşüremediklerini, korku yoluyla düşürmek istiyorlar. Korkuyla da düşüremediklerini tutuklayarak, yok ederek veya katlederek başarmaya çalışıyorlar. Bu anlamıyla özel savaş politikasını çok kapsamlı bir konsept olarak ele alabiliriz. Ajanlaştırma boyutu da son dönemde çok fazla dile geliyor. Gençlik Meclisi üyelerimizin kaçırılıp zorla itirafçılığa ve ajanlığa zorlanmaları özel savaş politikasının bir ayağıdır. Toplumsal gerçekliklerinden uzaklaştırıldıklarını, siyasi duruşlarından düştüklerini, son kertede de yaşamını verecek kadar bir bataklığa saplandıklarını görüyoruz. Biz de, ‘bağımlılığa karşı sen de ses ol’ kampanyasının bir devamı olarak bu turnuvayı gerçekleştirdik" şeklinde konuştu. 
 
NEDEN FUTBOL TURNUVASI?
 
Spor alanının iktidarlar tarafından suiistimal edilen bir alan olduğunu ifade eden Ayaz, "Gençlerin beyinlerini uyuşturmak amacıyla kullanılan bir alan. Özellikle futbolu tercih etmemizin bir nedeni de budur. Futbolun sadece şiddetten, holiganlıktan ya da rekabetten ibaret olmadığını, aksine bunun yaşamsal bir alan olduğunu göstermek amacıyla futbol turnuvasını seçtik. Bunu yaparken sadece futbol oynamıyoruz. Bu yıl 11 kentte turnuva gerçekleşti. Bu turnuvalarla birlikte çeşitli atölyeler düzenledik. Toplumsal cinsiyetçilikten özel savaşa, bağımlılıktan gençlik mücadelesine, kültürden siyasete kadar geniş alanlarda çeşitli etkinlikler, gösteriler, şölenler yaptık. Bir araya gelerek, örgütlülüğümüzü büyütmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.
 
KOMÜNAL DURUŞ
 
"Komünal duruşu sadece düzenlediğimiz etkinliklerde değil, yaşamın bütününde inşa etmeye çalışıyoruz” diyen Ayaz, şunları söyledi. "Çünkü birey toplumsuz olmaz. Bu anlamıyla toplumsallığı güçlendirme yönünde ele alıyoruz. Örneğin takımları sadece bireylerden oluşan bir bileşen olarak ele almıyoruz. Bir takım geldiğinde yaşam kültürümüzden, ahlakımızdan, dilimizden her şeye dikkat etmelerine özen gösteriyoruz. Özen gösterilmesini istiyoruz. Futbol çok eril bir alan olarak bilinir. Küfürlerin, bağrışmaların ve kavgaların çok olduğu bir alan olarak bilinir. Bu noktada hem zorlandığımız hem de değişimi yakaladığımız temel noktalardan biri budur. Eğer bir rekabet olacaksa bunun toplumsal çerçevede, ahlaki sınırlar içerisinde olması gerekir."
 
GENÇLİĞE ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
 
Ayaz, tüm gençlere şu çağrıda bulundu: "Yakın bir zamanda İran’da genç bir kadın vahşice katledildi. Bu sadece biz Kürt gençlerin ya da Kürt kadınlarının yaşadığı bir sorun değil. Şuan küresel bir düzlemde baskı altındayız. Kadın olarak eziliyoruz, genç olarak ayrıca ezilmeye çalışılıyoruz. Ancak gençlik bu toplumun dinamik gücüdür. Gençlik, toplumun sisteme karşı itiraz gücüdür. Güzele, doğruya ve demokratik olana ilerleyişin tarihine baktığımız zaman her zaman bir gençlik mücadelesi ile karşılaşıyoruz. Bunun yolu da örgütlülükten geçiyor. Başta genç kadınlar olmak üzere, kendini bağımlılaştıran, öldüren, katleden sisteme karşı gençleri örgütlenmeye, bilinçlenmeye ve elbette ki eyleme çağırıyorum."
 
TURNUVANIN AMACI  
 
HDP Gençlik Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Berfin Çiçek, özel savaş politikaları kapsamında özellikle genç kadınlara dönük ciddi yönelimlerin olduğunu söyledi. Çiçek, "Kürdistan’da gençler birçok şeyi sorgulamak zorunda. Çünkü gündelik hayatında birçok şeyle karşı karşıya kalıyor. Sistematik düzenle gençleri pasifleştirmeye çalışıyorlar. Biz de buna engel olmaya çalışıyoruz. Gençleri sürüklendikleri uyuşturucuyla ve ekonomik sorunlarla kontrol etmeye çalışıyorlar. Bu yönelimleri durdurabilmek ve gençlere farkındalık yaratabilmek için bu turnuvayı başlattık” diye konuştu. 
 
'UMUT HDP'DE' 
 
Kürt gençlerinin bilinç düzeyi ve farkındalıklarının daha fazla olduğunu ifade eden Çiçek, bu nedenlerden kaynaklı daha fazla baskıya maruz kaldıklarını kaydetti. Çiçek, "Ekonomik kriz ve sosyal yaşamın yok olması Türkiye ve Kürdistan’ın her yerine yayılmış durumda. Fakat bu durum Kürdistan’da özel olarak yapılan bir durum. Gençlerimiz herhangi bir sosyal etkinlik dahi yapamıyor. Batı illerinde belki bir konser veya festivalde buluşabiliyorlar ama Kürdistan’da bu mümkün değil. Gençler için kapının önüne çıkıp nefes almak bile lüks olmuş durumda. Biz bu turnuvayla gençleri biraz daha sosyal aktiviteye çekme, onların geleceksizlik inancından kurtarmaya çalıştık. Hem bağımlılığa karşı bir mücadele veriyoruz hem de gençlerle beraber etkinlikler yapıyoruz. Sürekli gençlerle temas halinde olduk. Onların sorunlarını dinledik. Bu süreçte gençlerin umutlarının HDP’de olduğunu gördük" dedi. 
 
MA / Ömer Akın