ANKARA - Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması talebiyle yürüyen Bilkent Üniversitesi öğrencileri, “İstanbul ATK yeni rapor hazırlasın” dedi.
Bilkent Üniversitesi öğrencileri, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması talebiyle üniversite kampüsünde yürüyüş gerçekleştirdi. “Rojin Kabaiş intihar etmedi, ATK otopsi görüntülerini saklama” yazılı pankartının açıldığı yürüyüşte “Koruma aklama katilleri yargıla”, “Rojin Kabaiş isyanımızdır” ve “Jin Jîyan Azadî” sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından kampüste yapılan açıklama yapan Helin Berçem Gönüllü, Rojin Kabaiş’in otopsisi yapılmadan Van Valiliği’nin ve Emniyet Müdürü’nün “intihar” açıklaması yapmasına tepki gösteren Helin Berçem Gönüllü, “Otopsi raporu 28 gün bekletildi, aileyle paylaşılmadı. Görüntülerin bulunduğu CD bozuldu. ‘Rojin intihar etmedi’ diyen paylaşımlar sansürlendi, üniversitede eylem yapan kadınlar ifadeye çağrıldı ve polis şiddetiyle karşılaştı. Rojin’in midesinde tanımlanamayan bir sıvı, bedeninde 2 erkeğin DNA’sı, giysilerinde kendisine ait olmayan bir kadın kanı vardı. ATK bir yıl sustu. Mücadelemiz sonucu açıklanan raporda, vücudunun iki yerinde DNA tespit edildiği ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı; olayı ‘elim bir hadise’ olarak niteledi. Oysa bu, erkek yargının ve devletin cezasızlık politikalarının sonucudur. ATK raporu kadınların mücadelesiyle dosyaya eklenmiştir. Soruşturma titizlikle değil, delil karartılarak yürütülmüştür. Meclis’te verilen soru önergesinin AKP-MHP oylarıyla reddedilmesi, adaletin engellendiğini göstermektedir. 2025’in ilk 9 ayında 216 kadın katledildi, 225 şüpheli ölüm yaşandı. Rojin için adalet sağlanmıyorsa, müsterih olamayız” dedi.
TALEPLER
Rojin Kabaiş için mücadele edeceklerini dile getiren Helin Berçem Gönüllü, şu talepleri sıraladı:
*Van Başsavcılığı TCK 102’ye göre nitelikli cinsel saldırı kapsamında soruşturmayı genişletsin.
*Adalet Bakanlığı ihmali bulunan tüm görevlileri sorgulasın, yargılasın.
*İstanbul ATK yeni rapor hazırlasın.
*Rojin’in bedeninde bulunan DNA’ların kimlere ait olduğu açıklansın.
*Dosyadaki gizlilik kararı kaldırılsın.
*Eksik deliller toplanıp şeffaf biçimde açıklansın.
*Sorumlu kişi ve kurumlar hesap versin.
*Devlet kadınların yaşam hakkını koruma görevini yerine getirsin.
*Rojin’in ailesine hukuki ve manevi destek sağlansın.
Eylem, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne yapılan çağrıyla son buldu.
