Halkların Demokratik Partisi (HDP) Malatya İl Örgütü, Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik başlattığı operasyonun durdurulması, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması ve demokratik çözümün önün açılması için basın açıklaması yapıldı. HDP Milletvekilleri Semra Güzel ile Kemal Peköz, MYK üyesi Doğan Erbaş ve çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. 

 

'ÇÖZÜMÜN İLK ADIMI TECRİDİN KALDIRILMASI'

 

HDP Malatya İl Eşbaşkanı Yusuf Bozkuş, sistematikleşen şiddet politikalarının ve sınır ötesi operasyonların savaş ve çatışmayı derinleştirdiğini söyledi. Öcalan’ın Kürt sorunun çözümündeki rolüne dikkat çeken Bozkuş, "Hükümet, çözüm geliştirmek ve rolünü oynamamak için tecridi derinleştiriyor. Gelinen aşamada savaş ve şiddet politikasında ısrar Türkiye’yi ekonomik, sosyal ve siyasal krizin ortasına sürüklemiş, toplumu iş ve aşıdan mahrum bırakılmış, siyaset-mafya ilişkisinin yaşam bulmasına neden olmuştur. Güvenlikçi politikaların ve çatışmacı anlayışın siyasi çözüme katkı sunmadığı gerçeğinden hareketle, tek doğru yolun barışçıl ve demokratik zemindeki diyalog ve müzakere olduğunu bir kez daha vurgulayalım. Çözüm sürecinin ilk adımı olarak Sayın Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşmesinin sağlanmasını talep ediyoruz" dedi. 

 

Açıklamanın ardından il binasında HDP’liler halkla bir araya geldi. Salona, “Toplumsal tecride karşı toplumsal özgürlük” pankartı asıldı. 

 

'ÖCALAN ETRAFINDA KENETLENELİM'

 

Doğan Erbaş, Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne başlattığı operasyonda tıkandığını belirterek, "Kirli politikalara başvurmaktadır. Bütün sorunlarımız ile beraber bu sorunların temel kaynağı tecrittir. Kendi yasalarını bile uygulamayan bir durum söz konusu. Hukuken, ahlaken ve en önemlisi siyaseten bütün bu sorunların kaynağıdır. Ama aynı şekilde bütün bu sorunların da çözüm adresidir. İmralı’da tecrit kırılmadan Türkiye’deki sorunlar çözülmez. İmralı duruşunu her defasında dile getiren Sayın Öcalan 'her zaman barışa, diyaloğa hazırım' diyor. Bizim de bu duruşa sahip çıkmamız, bu duruş etrafında kenetlenmemiz gerekiyor” dedi. 

 

GÜZEL: HEDEF DEMOKRATİK ULUS 

 

Güzel, Öcalan üzerindeki tecride ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, kitap, radyo, avukat ve görüş yasaklamalarının ilk önce İmralı’da uygulandığını, daha sonra bütün hapishanelerde uygulandığını belirtti. Güzel şöyle devam etti: "Tecrit kavramı kendi üzerimize uygulanan bir kavramdır esasında. Esas hedef Demokratik Ulus paradigmasıdır. Bu fikirde ısrar etmenin bu zihniyetle mücadele etmedeki en temel yaklaşımımızdır."

 

Öcalan'ın "Çete-mafya-devlet" ilişkisini yıllardır dile getirdiğini belirten Güzel, "Kürt sorununun çözümsüzlüğü bu kirli ilişkileri besledi. İmralı’dan çıkan her fikrin ne kadar önemli olduğunu, demokrasiye barışa nasıl vesile olduğunu görmemiz gerekiyor. Esasında bu fikirlerin toplumla buluşması engellenmek isteniyor" dedi. 

 

DAHA FAZLA YOKSULLUK 

 

"Tecridin olması barışa giden kapının kapanmasına sebep oluyor" diyen Kemal Peköz ise şunları kaydetti: "Bu da savaş ve savaş harcamaları ve ekonomik olarak yolsuzluk, yandaşlara ayrılan milyonlar. Yoksullar daha fazla yoksullaşacak böylesi bu süreçte."