IĞDIR - Iğdır merkeze bağlı Suveren köyünde faaliyete geçirilen taş ocağı, halkın kabusu oldu. Ocakta çıkan toz bulutu, rüzgarın etkisiyle köyün semalarını griye büründürürken, ölümlerin arttığı ileri sürüldü.
Iğdır merkeze 15 kilometre uzaklıkta Suveren (Horgow) köyünde AKP’ye yakınlığıyla tanınan Yeni Dünya Vakfı İl Temsilcisi Abdulcebbar Baştemur’a ait taş ocağı yeniden faaliyet göstermeye başladı. “Kapasite artışı projesi” ile ilgili Çevre Bakanlığı’na yapılan başvuruda “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verildi. Verilen karar sonrası taş ocağı tekrar faaliyette geçirildi. Taş ocağında yapılan dinamit patlatılması sonucu çıkan toz dumanı, rüzgarın da etkisiyle köyün semalarını griye büründürüyor. Taş ocağı istemediklerini belirten köylüler, 6 yıldır faaliyette olan taş ocağı nedeniyle köyde kronik hastalıkların arttığına dikkati çekti.
KİMSE KULAK ASMIYOR
Köylülerden Mehmet Köseme, taş ocağında çıkan toz bulutun köyü esir aldığını belirten, bu nedenle hayvanlarının öldüğünü ve insanların yaşamlarını yitirdiğini ileri sürdü. Taş ocağının köylerine çok büyük zararının bulunduğunu dile getiren Köseme, “Taş ocağı açıldığından beri köyde ölen veya hastalanan hayvan sayında ciddi bir atış var. Tozdan dolayı çoğu hayvan kör oluyor. Gözleri görmüyor. İnce bir toz olduğu için insanlar nefes almakta güçlük çekiyor. Yetkililere sorunu iletmemize rağmen kimse kulak asmıyor. Para kazanmak için insanlara, hayvanlara ve doğaya zarar veriyorlar” dedi.
‘PARASINI DÜŞÜNÜYOR’
Yapılan işin kendilerine zarar olduğunu vurgulayan köylülerden Ali Yalçın da taş ocağından çıkan tozun ve dumanın yaşamlarını olumsuz etkilediğini söyledi. “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” diyen Yalçın, taş ocağı sahibinin parasının ve menfaatini peşine düştüğünü ancak yanı başında bulunan insanların sağlığını düşünmediğini ifade etti. Köyde yaşayanların insan yerine konulmadığını sözlerine ekleyen Yalçın, “Eğer bu köyde yaşayan insanları insan yerine koymuş olsalardı önlemlerini alırlardı. Hayvanlarımızı aş ocağının bulunduğu tarafa getiremiyoruz. Tozdan dolayı insan ve hayvanlarımız etkileniyor” dedi.
KÖY CEZAEVİNE DÖNDÜ
Ayşan Akbulut ise köyde akrabalarının yüzlerce koyunun taş ocağından çıkan tozdan dolayı öldüğünü öne sürdü. Çıkan tozdan dayanamayacak hale geldiklerini anlatan Akbulut, şunları söyledi: “Hele bir de rüzgar çıkınca tüm köy tozdan kayboluyor. Bizim ricamız ya onu kapatsınlar ya da önlemini alsınlar. Taş ocağı kurulduğundan beri köyde birçok hastalık ortaya çıktı. Taş ocağından dolayı daha önce piknik yaptığımız yerlere gidemiyoruz. Kapı ve pencerelerimizi açık bırakamıyoruz. Köy bizim için cezaevine dönmüş durumda. Yıkadığımız elbiselerimizi bile dışarıya asamıyoruz.”
MA / Dindar Karataş