VAN - Sefo Deresi’nde katledilen 33 köylü Saray ilçesinde anıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, 1943 yılında, "Sınırı ihlal ettikleri" gerekçesiyle dönemin 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle katledilen 33 kişiyi andı. Van’ın Saray ilçesine yapılan anmaya HDP Van İl Eşbaşkanı Fikret Doğan, DBP İl Eşbaşkanı Çetin Uyar, HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı, il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda partili katıldı. HDP’liler, katledilen köylülerin gözaltında tutuldukları eski hükümet konağı önünde saygı duruşunda bulunarak, karanfil bıraktı.
HALA MEZARLARI YOK
HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, yaşanan katliamın cumhuriyet tarihinin ilk katliamı olmadığını söyledi. Koçgiri’den 33 Kurşun’a, Zilan’dan Roboski’ye, Cizre bodrumlarına, ülkenin tarihi, bir katliamlar tarihi olduğunu dile getiren Orhan, “Osmanlıdan sonra ulus devleti inşa etmeye çalışan cumhuriyetin Kürtleri yok sayan politikası, sınırı ihlal ettikleri ve asayişi bozdukları gerekçesiyle bu katliamı yapanlardan hesap sormamış, katillerini yıllarca korumuştur. Bu katliamın üzerinden 78 yıl geçti. Sınırı geçen 33 köylü yakalanıyor ve köylülere ağır işkence yapılıyor. Dönemin mahkemelerinde de ispatlandığı gibi hiçbir bir suçu olmayan 33 Kürt köylüsü, dönemin 3’üncü Kolordu Komutanı Mustafa Muğlalı’nın emriyle, Sefo Deresi’ne götürülerek, elleri arkadan bağlı, diz çöktürülerek kurşuna dizilmiştir. Bu katliamdan sağ kurtulan bir köylü, İran sınırını geçmiş ve sonradan bu katliamı tanıklığıyla açığa çıkartmıştır. Ancak katledilen 32 kişinin mezarı hala nerede olduğu bilinmiyor” dedi.
KATİLAMCI ZİHNİYET
Katliamcı zihniyetin Kürt halkına karşı inkar, imha politikasından hala vazgeçmediğini belirten Orhan, “Bu iktidar döneminde de Uğur Kaymaz’dan Mizgin Bingöl’e, Ceylan Önkol’dan Taybet Ana’ya, Servet Turgut’tan Hacı Birlik’e yüzlerce Kürt çocuğu, genci, yaşlısı, bile bile katledilmiş, katilleri ise cezasız kalmıştır. Neredeyse her hafta bu sınır hattında bir Kürt, güvenlik güçlerince öldürülmekte veya yaralanmaktadır. Halkımızı ayıran sınıra şimdi de bir utanç duvarı yapılıyor. Bu katliamlar ve yapılmaya başlanan utanç duvarı tarihi bir yenilginin itirafıdır. İsrail’in yaptığı duvarın bir benzeridir. Kürt halkı bu toprakların sahibi ve kadim halklarındandır. Bu halkı sınırla ve duvarlarla ayıramazsınız, bölemezsiniz” diye konuştu.
Açıklamanın ardından Saray İlçe Örgütü’ne Ahmed Arif’in yazdığı “33 kurşun” şiirinin yazıldığı tablo asıldı.