Ekolojist Beyza Üstün: Ekolojik talana karşı 3'ncü yolu sahiplenelim

img
MUĞLA - İktidarın yönetememe politikasından kaynaklanan ekolojik talanın kendilerini yok oluşa sürüklediğini söyleyen ekolojist Beyza Üstün, "Bunun karşısında demokratik bir rejimi inşa etmeliyiz. Bu sisteme son vermek için 3’üncü Yol siyasetini sahiplenmeliyiz" dedi. 
 
Türkiye başta Antalya, Aydın ve Muğla olmak üzere iki haftadır 32 kentte çıkan orman yangınları ile boğuşuyor. Günlerce söndürülemeyen yangınlar sonucu 8 kişi yaşamını yitirirken, on binlerce hektar ormanlık alan küle döndü, ekosistem tahrip oldu. Yerleşim yerlerine de sıçrayan yangınlar sonucu yüzlerce ev hasar görürken, bu yangınlara müdahalede ortaya çıkan yetersizliklerle birlikte daha alevler sönmeden yanan alanların geleceği tartışma konusu oldu. 
Manavgat’ta ilk yangının başladığı gün Resmi Gazete’de yayımlanan yasa ile ormanlık alanların imara açılmasının önü kolaylaştırıldı ve bu alanlar için Kültür ve Turizm Bakanlığına geniş yetkiler tanındı.
  
Ülkenin batısı ve güneyinde ormanlar tutuşurken Van, Rize ve Artvin gibi şehirlerde ise sel felaketleri yaşandı. 
 
Ekolojist Beyza Üstün, ülke genelinde yaşanan ekolojik tahribata ilişkin sorularımızı yanıtladı. 
 
Ülkenin birçok yerinde bir anda orman yangınları başladı, günlerce söndürülemedi. Sizde Muğla’daki yangını yakından takip ediyorsunuz. Durum nedir? 
 
Birden bire eş zamanlı her tarafta orman yangını başladı. On binlerce hektar alan yandı, yanmaya da devam ediyor. Bu bölge kontrol atına alındı. 8 gün sonra sadece gönüllüler ve köylülerin kendi mücadelesi Türkiye'nin her yerinden gelen itfaiyeler müdahalesiyle yangın söndürülmeye çalışıldı. Rüzgarın etkisiyle çok hızlı yayıldı. Bir taraf söndürülürken diğer taraf tekrar alev aldı. 8 gün sonra helikopterler devreye girdi ama maalesef Marmaris tarafından otellerin olduğu kısma ilk müdahale yapıldı, daha sonra ormanlık alanlara müdahale yapıldı.  Bu ilk zamanda yapılsaydı, bu alanların hiçbiri yanmayacaktı. Yanmasına resmen göz yumuldu, yol verildi ve şuan on binlerce hektar alan içerisindeki tüm canlılarla birlikte öldü. 
 
Şimdi yanan yerlerde yeniden ağaçlandırma yapacaklarını söylediler. Uzmanlar; yapmayın aynı yer tekrar kendisini canlandırıyor, uyarısı yapmasına rağmen iş makinalarının yer yer kesim yaptığına rastlıyoruz. Bölgelerin tamamı ‘turizm gelişim alanı’ olarak ilan edildi. Buraların pek çoğuna maden ruhsat sahası verildi. Bu kadar yangına yol verilmesi şaibeli geliyor. Son derece kontrollü bir yakma tekniğidir ve doğrudan yakmak doğru değil şüphesiz ama yanmasına göz yumuldu.
 
Yangınlara karşı tedbirler ve müdahaledeki yetersizlikler çok konuşuldu. Görüldü ki Türkiye'nin orman yangınları politikası ve bunu engelleyici hiçbir hazırlığı yok. Türkiye'nin içine düştüğü bu hali nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk defa orman yangınları ile karşı karşıya kalmıyoruz. Her sene bir yerler yanıyor. Her yıl orman yangını olmasına rağmen biz bu sorunları yaşıyoruz. Yangını önleme politikaları üretmek gibi bir dertleri yok.
Ben kasıtlı olduğunu düşünüyorum. İlk defa orman yangınları ile karşı karşıya kalmıyoruz. Her sene bir yerler yanıyor. Her yıl orman yangını olmasına rağmen biz bu sorunları yaşıyoruz. Yangını önleme politikaları üretmek gibi bir dertleri yok. Türk Hava Kurumu’na ait onlarca yangın uçağı yerlerinde bekletildi. Uzmanlar uçakları kaldırabilecek eğitimli personellerin olması gerektiğini söyledi, ancak var olanlar da kadrodan atılmış. Dolayısıyla uçakları kullanacak bir pilot da yok. Bu nasıl bir akıldır ve nasıl bir politikadır? Bizler bunun karşısında doğru bir politik mücadele yürütmeliyiz. Siyasi olarak politik durumumuzu netleştirip, HDP’nin de söylediği 3’ncü Yolu önümüze koymalı, siyaset hattında ortaklaşmalıyız. Hep beraber buradan mücadelemizi yürüteceğiz. 
 
Yangın bölgesine giden Erdoğan'ın halka çay fırlatması, yine konvoyunun itfaiye ve ambulanslara engel olması çok konuşuldu. İktidar yangınlarda sorumluluğu büyükşehir belediyelerine attı. Bu tabloyu dair neler söylersiniz?
 
Yerel yönetimlere kayyım atadıktan sonra o faşist akıllarından farklı bir tutum beklemek yanlış olur. Çay fırlatmak halkı aşağılamak ve alay etmektir. Halklar bunu nasıl değerlendirecek bunu düşünmemiz lazım. Asıl olan onların nasıl bir tutum sergilemesidir. Artık hiç zamanımız yok. Her yer çöküyor, her yer yanıyor, hepimiz yanıyoruz.
 
Kendi ülkesinde uçak olmadığı için yangınları günlerce kontrol altına alamayan ve kiralık uçaklarla durumu kurtarmaya çalışan Bakan Pakdemirli, Yunanistan’a uçak gönderebileceklerini söyledi. Nasıl oluyor da Yunanistan'a uçak gönderebiliyorlar?  
 
Yunanistan'dan yardım talebi gelmiş, biz ret etmişiz. Yardım etmek isteyen bir ülkeye biz şimdi yardım edeceğimizi söylüyoruz. Son derecek ikiyüzlülüktür. Ayrıca gelen uçaklar zaten buraya gelmedi. Günlerce havaalanında bekledi. Havalimanına indiğini duyduk, geldiğini görmedik. Yani eğer gelmiş ve müdahale etmişse, örneğin ikizköy yakınlarındaki termik santrale yardım etmiş. Sadece termik santraller ve otellere etmiş. Bu alanlarda görmedik. Bu gerçeklik burada yaşanırken bizim Yunanistan’daki yangına uçak göndereceğimizi söylemek, bana hiç samimi gelmiyor, ikiyüzlü geliyor, yalan geliyor, inandırıcı değil...
 
Türkiye'deki orman yangınları başka bir ülkede olsa istifalarla sonuçlanacak bir durum. Keza Yunanistan Ordu Hava Kuvvetleri uçakların yetersiz olması nedeniyle istifa etti. Ancak Türkiye'de bu durum çok normal karşılanıyor. İktidar yönetememeyi politika haline mi getirdi?
Hangi alanı açarsanız ekonomiye bakın, eğitime bakın, salgın sürecine bakın nereye bakarsanız bakın özelde yönetemiyorlar. 
Yani bunu bir politik yöntem haline getirmelerine gerek yok. Zaten somut duruşları bu, beceremiyorlar. Hangi alanı açarsanız ekonomiye bakın, eğitime bakın, salgın sürecine bakın nereye bakarsanız bakın özelde yönetemiyorlar. Yani onların yaptığı bunlardan amade bir şey değil, bunu da yönetmediler. Yönetmek istemediler sanırım. Çok daha acı ama bir şeyi elinizde araç varken yapmak istemiyorsanız, yapamıyorsunuz demektir. Dolayısıyla ikisini birlikte yapıyorlar. Hem zaten becermiyorlar. Bir çaba ortada görmüyorum. 
 
Yine orman yangınlarında ırkçılık tavan yaptı. Yangınların nedeni Kürtler olarak gösterilmeye çalışıldı. Buna karşı bazı illerde insanlar silahlanarak, Kürt avına çıktı. Yaratılmak istenilen neydi, ne oldu?   
 
Bu bir nefret söylemi. En kolay şey bu zaten. Kürt halkına saldırmak, bu ülkede en kolay yapacakları şey buydu. Sıkıştıkları zaman bu yapılıyor, Hemen buradan bir söylem üretiliyor, Buradan bir politika üretiliyor. Yönetilemeyen neyse bunun üstü böylece örtülüyor. İktidarın bu sefer yaptığı tutmadı. 
 
Orman yangınları başta olmak üzere doğaya yapılan birçok müdahalenin kaynağı kapitalist sisteme dayandırılıyor. Gidişatın var olan sistemle bağı nedir?
 
Devlet sistemine dönüşmüş durumda. Şirketleşmiş bir devletle karşı karşıyayız. İkizköy’de devletin kolluk kuvveti jandarma Limak şirketinin korumacılığına soyunmuş. Bunu her yerde görüyorsunuz. Hasankeyf’te, Dersim’de, Pembelik Vadisi’nde suyunu korumak isteyen köylülere özel güvenlik ve devletin kolluk gücü beraber saldırdı. Hem siyasi iktidar kapitalizme hizmet ediyor hem de devlet organları kapitalist mantık halinde çalışıyorlar. Böyle bütün bir sistem var karşımızda. Bu sistem sadece sermayenin varlığı, sürdürülebilirliği yaşam alanlarına, ormanlara, derenin içine kolaylıkla müdahale edebiliyor. Bunun karşısında duran tek güçse halklar. 
 
İktidar, doğaya karşı sınırsız sömürü politikasıyla yaklaşıyor. Peki doğa bunu nasıl karşılıyor, yanıtı ne oluyor?
Bu kapitalist sistem durmadan doğa kendisini yenilemeyi başaramayacak. Çünkü kapitalist sermaye daha hızlı, yıkıcı ve yok edici. 
Doğa tek başına mücadele veremez fakat zaman zaman bu karşılığı görüyoruz. Gölcük depreminde denizin doldurulduğu yeri deniz tekrar geri aldı. O bölgedeki evlerde yaşayan halklar öldü. Orası zaten kent suçuydu. Sermaye orada kendisine yeniden üretim alanı yaptı. İnşaat şirketleri sermaye biriktirdi ama doğa kendisini yenilemek için ceza vermiyor. Doğanın yenilenmesi yüzlerce yıla mal oluyor, hemen olan bir şey değil. Doğanın yenileme hızını biz aşıyoruz. Bu kapitalist sistem durmadan doğa kendisini yenilemeyi başaramayacak. Çünkü kapitalist sermaye daha hızlı, yıkıcı ve yok edici. Tek koşul kapitalizmin durdurulması ve ona hizmet eden faşist iktidarların sona erdirilmesi. 
 
Yanan bölgelerle ilgili ciddi endişeler var. Yakın tarihten de görüldüğü gibi yanan veya yakılan birçok ormanlık alana sonradan devasa yapılar ve oteller inşa edildi. Yetkililer bir çivi çakmaya izin vermeyeceklerini söyleyedursun, daha öncekilerde de benzer sözler kullandılar. Şimdi de böylesi bir tehlike var mı?
 
Şu anda yanan yerlerin tümü maden ruhsatı içinde değilse bile bu sefer turizme açılacak. Özellikle Marmaris civarında denize bakan bütün yamaçlar çok rahat şekilde yapılaşmaya açılabilir. Zaten genelgelerinde de bu yazıyor. Ayrıca TOKİ’de nasıl evler yapacağının reklamlarını yaptı. Mimari projelerini dahi sundu. 
 
Yangınların yanı sıra aynı mevsimde büyük bir kuraklık ve sel yaşıyoruz. Nasıl bir tabloyla karşı karşıyayız, tüm bunların kaynağı nedir?
 
Doğanın kendisini yenileme hızını aştığımız andan itibaren doğa size sel ve kuraklık gibi yanıtlar veriyor. İklim krizinin nedeni de biraz buna ilişkin. Ekolojik krizler yaşanıyor. Dünyanın birçok yerinde sulara müdahale edilerek metalaştırılmış durumda. Doğal akışından koparılmış ve sermaye birikimine sokulmuş demek. Suyun döngüsüne bu kadar müdahale edildiği zaman dünya üzerinde kuraklık olarak cevabını göreceksiniz. Dere buradan bir daha akmayacak denilerek yapılaşmaya açılan yerlerde ise bedelini daha ağır ödetecek. Ama hemen ardından seller bütün yaşamı alt üst ederek devam edebilir. Ya da burada orman yangınları sonrasında yaşadığımız gibi sıcaklık olağanüstü bir artışla bize baskı kurabilir, yangını daha şiddetli kılabilir. Ama bütün bunların hepsini siyasi iktidarların politikalarından kopartıp, iklim krizine bağlamak son derece zayıf olur. 
 
Bütün hepsini birlikte okumak gerekiyor. Bir taraftan ekolojik kriz derinleşiyor. Ekolojik kriz derinleştikçe sonuçlarını yaşam alanları üzerinde yeniden baskılanıyor. Baskılandıkça sermaye aynı yerlere daha hızlı giriyor. Nasıl olsa ormanlar yandı, buraya madenler yapalım. Suları kontrol altına aldık, onun kuruduğu yerleri yapılaşmaya açalım mantığıyla hareket ediyor. 
 
Üzerine HES yapılmayan dere, nehir kalmadı; ormanlar yakıldı, tahrip edildi. Doğa, canlı, insan ve toplumdan neler götürdüğünü hep beraber görüyor ve yaşıyoruz. Böyle giderse bizleri gelecekte neler bekliyor? 
 
Bizleri yok oluş bekliyor. Bizler bunun karşısında ekolojik yaşamı örmemiz lazım. İktidarın umurunda değil, halkın umurunda. Yeni yangınlara hazır değiliz. Yangınlara hemen müdahale edebilseydik bu hale gelmezdik. Siyaseten bunu engelleyebilecek bir anlayış olsaydı daha başlar başlamaz müdahale edilir ve ekosistemler korunurdu. Daha ötesi zaten doğal ortamlara kapitalistlerin girmesine izin veren politikalar üretmez, madenlere ruhsat vermez, ormanları megakent alanları ilan etmezdik. Dolayısıyla orman ekosistemi, dereler, şimdi de denizlerin içi bütün kıyılarda denizler doldurulabilir, yapılaşmaya açılabilir oldu. Yenikapı ve Maltepe’de olduğu gibi alanlar doldurulup, üzerine parklar yapılıyor. Daha sonrada binalar yapacaklar. Umarım Gölcük depremi gibi bir deprem yaşamayız. Doğal sistem onları geri alacak. Çünkü oralar deniz. 
 
Yaşam savunucuları olarak sizin çözüm önerileriniz neler? Bu tahribattan geriye dönüş mümkün mü? Bundan sonrası için ne yapılmalı?
Ekolojik toplum paradigmasının ne olduğu, kapitalizme karşı yaşam alanlarını savunulması gerektiğinin politik düzleminde buluşmamız gerekiyor. Kapitalizm ve faşizme karşı duramazsak, orman yangınları için  daha çok kendimizi paralarız.
Bu tahribattan geri dönüş için bu siyasi akıldan vazgeçmek gerekiyor. Bundan vazgeçmedikten sonra yapılabilecek bir şey yok. İkizköy’de gördüğümüz gibi yasaklarla halkın yaşam alanlarını korumasına engel olacak bir yönetim tarzı söz konusu. Bunu iş cinayetlerinde, sağlık politikalarında, nefret söyleminin dönüşümünde de yaşıyoruz. Siyasi iktidarın yürüttüğü politikaların sonucudur bunlar. Bunu aşmak için hep beraber özgürlükçü, demokratik bir rejimi inşa etmeliyiz. Bunu da ancak çok kararlı bir şekilde inşa etmek gerekiyor. Bu sisteme son vermek içinde 3’üncü Yol diye söylediğimiz siyaset hattının iyi düşünülmesi gerekiyor. Bu yolda sistemle uzlaşmacı bir yer yok. Bugüne kadar öğretilen egemen sistemin getirdiği politikalar yok. Bu yolda halklar eşit ve özgür bir arada karar verip, yöneteceği bir sistemi inşa edecekler. Buna herkesin bakması gerekir. Ekolojik toplum paradigmasının ne olduğu, kapitalizme karşı yaşam alanlarını savunulması gerektiğinin politik düzleminde buluşmamız gerekiyor. Kapitalizm ve faşizme karşı duramazsak, orman yangınları için daha çok kendimizi paralarız. Yok olan derelerin ardından gözyaşları ile bakarız. Birkaç tane basın açıklaması ile bu olaylar kapanır, onlar yollarına devam eder. Hiç vaktimiz kalmadı. Bırakın bunları söyleyen politikacıları sürekli tutuklamalarını, yaşam ölüyor. 10 gün önce burada yaşayan canlıları geri getirme şansımız yok ya da nefret söylemi ile linç edilen Meram’daki aileyi geri alma şansımız yok. Bunların hepsi siyasi iktidar aklının toplumsallaşmasından kaynaklanıyor. Bunlardan siyasi iktidar sorumludur. 
 
Bizleri patriarkal, kapitalist bir sistemle yaşatan iktidarın sonuçlarını yaşıyoruz. Onun için her ne olursa olsun bizler kararlıyız. Tutuklansak da söylediğimiz söz aynı. Biz bu topraklarda yaşam alanlarını koruyacağız, halklar birlikte karar vereceğiz. Emeğin sömürüsüne, kadınların, çocukların katledilmesine son vereceğiz. Bu kapitalist, patriarkal, faşist akıldan kurtulacağız. Eşit ve özgür yaşayacağız. Sadece yapacağız diyen bir hatta yürümüyoruz. Hemen yapmamız gerekiyor. Yeter ki 3’üncü Yol siyasetini hep beraber sahiplenelim.
 
MA / Hakan Yalçın 

Diğer başlıklar

15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 ‘Uluslararası konferans’ ikinci oturumla devam ediyor
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor YENİLENDİ
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı
09:03 31 yıllık tutsağı arkadaşı anlattı:Yaşamını halkının mücadelesine adadı
09:02 Kırmızı halısız festival
09:00 06 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
05/12/2025
23:34 Rojin Kabaiş’in telefonu 10 gün içinde İspanya’ya gönderilecek
22:56 BM: Gazze'de insani kriz kritik seviyede
22:38 Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı silahı grup, Alevi türbelerini yaktı
22:06 Abdullah Öcalan'dan komisyona: Görüşme tarihidir
21:37 Provokatör polis açığa alındı
21:27 Barış paneli: Daha somut uygulamaların tartışılması gerekiyor
21:06 Licê’de fuhuşa karşı çalışmalar 5’inci gününde
20:52 Tetwan’da Zîn Kadın Dinlenme Merkezi açıldı
19:35 SAMER araştırması: Katılımcıların yüzde 70'i boykotu etkili buluyor
19:25 Alevi katliamına karşı birlik olma çağrısı
19:17 30 yıldan sonra tahliye edildi: Artık Kürt halkının özgürlüğünün zamanı
19:08 Erxenî'de kavga: İki kişi hayatını kaybetti
19:01 İşçilerin hak arayışı 129'uncu gününde
18:15 Ferdi Zeyrek davasında tahliye
18:08 İstanbul’da yapılacak konferansın hazırlıkları tamamlandı
17:34 Son bir yılda 85 çocuk işçi yaşamını yitirdi
16:40 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
16:30 Cizîr’de Kezi Dayanışma Mağazası açıldı
16:29 ÇHD: İdare ve Gözlem Kurulları lağvedilmeli
16:20 Kadri Bağdu'nun anısına 'Yara' belgeseli yayımlandı
16:05 Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
15:30 İzBB işçileri, eylem takvimini açıkladı
15:29 Rapçı Barody madde bağımlılığına karşı şarkı besteledi
15:26 'Hasta tutsak Yıldırım tahliye edilmeli'
14:42 Şerzan Kurt öykü ödülü sahiplerini buldu
14:41 Sosyolog Holloway’den Asrın Hukuk Bürosu’na ziyaret
14:39 BM ve AK'ye Suriye'deki katliamlara karşı sorumluluk alma çağrısı
14:11 Neslihan Şedal hakkında beraat kararı
13:49 Îlham Ehmed de İstanbul’daki konferansta konuşacak
13:44 BES'ten 'adil ücret' çağrısı
12:56 HPG'li Ali Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret
12:34 Ajanlaştırma baskısı ve takip tacizine suç duyurusu yapılacak
11:54 Filozof Bourg: Kürtlerin siyasete aktif katılımı demokratikleşme için zorunlu
11:41 Eğitim Sen: MESEM iktidarın eğitimi piyasalaştırma politikasıdır
11:36 İmralı görüşmesini anlattı: Bir güç orduya katılacak, diğer güç asayişi sağlayacak
11:22 Abdullah Öcalan’dan Mexmûr Kadın Meclisi Konferansı’na mesaj
11:12 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na kimler katılacak, neler tartışılacak?
10:39 Kayyım atama davasında beraat
10:34 Bahis soruşturmasında 46 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
10:02 Ebru Günay: Kürt sorunu uluslararası zeminde tartışılacak
10:00 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi
09:22 Siyaset bilimci İnsel: Bütüncül hukuk ikili hukuk yapısına son vermektir
09:21 KYK yurdundan ‘çalışmayan kombi’ savunması: Mülk sahibi yaptıracak
09:20 Katı atık toplayıcısı: Barışın gelmesi refah ve huzurun gelmesidir
09:19 DAD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan’ın toplumla buluşacak koşulları oluşturulmalı
09:17 Hedef iki milyon palamudu toprakla buluşturmak
09:16 'Koza Altın Bergama için yeni bir facianın habercisi'
09:15 Bölgesel savaşlar ve fahiş fiyatlar Wan turizmini vurdu
09:14 Wan'da festival: Müzik özgürleştirir, barış büyür
09:13 İntihara sürüklenen kadının dosyasında şüphelilere tahliye
09:12 Licê'deki kadınlardan 'fuhuş çetesine’ tepki: Herkes ayaklanmalı
09:10 Amed Uluslararası Film Festivali: Sanatla iç içe olalım
09:05 'Hasta tutsaklar kaderine terk edildi'
09:02 Zenobia'nın kenti Palmira'daki tahribatı görüntüledik
09:00 05 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
04/12/2025
23:57 ABD'den Venezuela'ya yönelik seyahat uyarısı
22:44 Licê’deki fuhuş çetesine karşı çalışmalar sürüyor
21:29 TİP'li gençlerin tutuklanması protesto edildi
21:21 Madenciler anıldı: Çıkış yolu direnişlerin birleşmesinde
21:17 AKP'li belediye 3 sokağı borç karşılığı sattı
21:14 DEM Parti komisyon üyeleri: Görüşme içeriği bağlamından koparıldı, tamamı paylaşılsın
20:37 Güngören’de 6 katlı binada patlama
20:32 'Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı' haberine erişim engeli
20:24 DEM Parti’den tarım işçisi kadınlara ziyaret
20:17 DEM Parti komisyona sunacağı raporunun ana hatlarını paylaştı
19:30 'Barış ve halkların kardeşliği inşa edilmeli'
19:25 Abdullah Öcalan: Sürecin başarıya ulaşması için tüm gayretimi ortaya koyuyorum
19:06 BM’den Sudan’daki iç çatışmanın durdurulması çağrısı
19:01 MSD: Krizden çıkmanın yolu diyalog
17:47 Dilovası’nda 7 işçinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin rapor hazırlandı
17:46 Komisyonda 'tutanak' krizi
17:15 İsrail'in saldırıları sürüyor
17:11 MHP'li Yıldız: İmralı görüşmesi çok olumlu geçti
17:01 Ayşegül Doğan: Tutanaklar açık biçimde okunmalıdır
16:56 Gazeteci Aykol’un durumu stabil
16:52 Kınık Merası'nın statüsünün değiştirilmesine tepki
16:51 AKP: Kayyum uygulaması düşmeli
CHP: TMK değişmeli, eşit yurttaşlık sağlanmalı
16:37 İHD ve TİHV İnsan Hakları Haftası programını açıkladı
15:24 HPG'li Can'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:07 Wan'da şüpheli kadın ölümü
15:06 Tutuklanan öğrencilere destek eylemi: Talepleri taleplerimizdir
14:14 Zınar Altuntaş hayalini gerçekleştirdi
14:07 Komisyonda tutanakların okunmasında 'fikir' ayrılığı
14:01 Komisyon ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplandı
13:19 AP Türkiye Raportörü Amor DEM Parti'yi ziyaret etti
13:06 Mêrdîn’in gizli cenneti Qurdîs’te sonbahar görüntüleri
13:03 DEM Parti Eskişehir'de halk toplantısı düzenleyecek
13:01 Artuklu Üniversitesi’nde ‘kişiye özel kadro’ alımı mahkemeden döndü
12:27 Kurtulmuş: Mühim olan İmralı ziyaretinin komisyon ile paylaşılması
12:26 BM Güvenlik Konseyi'nden Suriye’ye ilk resmi ziyaret
12:24 Tahliye edilen 30 yıllık tutsak: Kürtler özgürlüğüne kavuşacaktır
12:23 AB Komisyonu Rusya'yı kara listeye aldı
11:50 İSİG Kasım ayı raporu: 216 iş cinayeti yaşandı
11:43 Sağlıkçılar temizlikte çalıştırılmak zorunda bırakılıyor
10:04 Bahçeli'den süreç için yasal düzenleme açıklaması
10:00 Nobel Ödüllü isimler Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’na katılacak
09:47 Ukrayna ve ABD heyeti Miami'de görüşecek
09:33 Kuvvetli yağış ve buzlanma bekleniyor
09:19 İlk ziyaretine 7 yaşında gitti, 29 yıldır cezaevindeki babasının yolunu gözlüyor
09:11 ÖHD Eş Genel Başkanı: Meseleye bütüncül hukuk çerçevesinde yaklaşılmalı
09:10 İlahiyatçı Salar: Diyanet hutbelerde süreci halka anlatmalı
09:09 Prof. Dr. Levent Köker: Çözümle Türkiye demokratikleşme sürecine girecek
09:07 TÜGVA'nın 'asimilasyoncu' projelerini kayyım finanse ediyor
09:05 Devrim komünlerle adım adım ilerliyor
09:00 04 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
03/12/2025
23:47 Tecavüz faillerine beraat!
23:43 Stutgart’ta Alevi ve Durzi halka saldırılar protesto edildi
23:03 Çocuk ölümlerini protesto eden 16 TİP'li genç tutuklandı
22:54 Amedspor Down Sendromlu Zınar’ın hayalini gerçekleştirecek
22:50 İsrail 10 yıl sonra Lübnanlı yetkililerle görüştü
21:01 Akış’ın tutukluluğuna devam kararına tepki: Darbe sürüyor
20:37 KDP, Xebat ve Lecan’a ağır silahlı güçleri yerleştirdi