Ekolojist Beyza Üstün: Ekolojik talana karşı 3'ncü yolu sahiplenelim

img
MUĞLA - İktidarın yönetememe politikasından kaynaklanan ekolojik talanın kendilerini yok oluşa sürüklediğini söyleyen ekolojist Beyza Üstün, "Bunun karşısında demokratik bir rejimi inşa etmeliyiz. Bu sisteme son vermek için 3’üncü Yol siyasetini sahiplenmeliyiz" dedi. 
 
Türkiye başta Antalya, Aydın ve Muğla olmak üzere iki haftadır 32 kentte çıkan orman yangınları ile boğuşuyor. Günlerce söndürülemeyen yangınlar sonucu 8 kişi yaşamını yitirirken, on binlerce hektar ormanlık alan küle döndü, ekosistem tahrip oldu. Yerleşim yerlerine de sıçrayan yangınlar sonucu yüzlerce ev hasar görürken, bu yangınlara müdahalede ortaya çıkan yetersizliklerle birlikte daha alevler sönmeden yanan alanların geleceği tartışma konusu oldu. 
Manavgat’ta ilk yangının başladığı gün Resmi Gazete’de yayımlanan yasa ile ormanlık alanların imara açılmasının önü kolaylaştırıldı ve bu alanlar için Kültür ve Turizm Bakanlığına geniş yetkiler tanındı.
  
Ülkenin batısı ve güneyinde ormanlar tutuşurken Van, Rize ve Artvin gibi şehirlerde ise sel felaketleri yaşandı. 
 
Ekolojist Beyza Üstün, ülke genelinde yaşanan ekolojik tahribata ilişkin sorularımızı yanıtladı. 
 
Ülkenin birçok yerinde bir anda orman yangınları başladı, günlerce söndürülemedi. Sizde Muğla’daki yangını yakından takip ediyorsunuz. Durum nedir? 
 
Birden bire eş zamanlı her tarafta orman yangını başladı. On binlerce hektar alan yandı, yanmaya da devam ediyor. Bu bölge kontrol atına alındı. 8 gün sonra sadece gönüllüler ve köylülerin kendi mücadelesi Türkiye'nin her yerinden gelen itfaiyeler müdahalesiyle yangın söndürülmeye çalışıldı. Rüzgarın etkisiyle çok hızlı yayıldı. Bir taraf söndürülürken diğer taraf tekrar alev aldı. 8 gün sonra helikopterler devreye girdi ama maalesef Marmaris tarafından otellerin olduğu kısma ilk müdahale yapıldı, daha sonra ormanlık alanlara müdahale yapıldı.  Bu ilk zamanda yapılsaydı, bu alanların hiçbiri yanmayacaktı. Yanmasına resmen göz yumuldu, yol verildi ve şuan on binlerce hektar alan içerisindeki tüm canlılarla birlikte öldü. 
 
Şimdi yanan yerlerde yeniden ağaçlandırma yapacaklarını söylediler. Uzmanlar; yapmayın aynı yer tekrar kendisini canlandırıyor, uyarısı yapmasına rağmen iş makinalarının yer yer kesim yaptığına rastlıyoruz. Bölgelerin tamamı ‘turizm gelişim alanı’ olarak ilan edildi. Buraların pek çoğuna maden ruhsat sahası verildi. Bu kadar yangına yol verilmesi şaibeli geliyor. Son derece kontrollü bir yakma tekniğidir ve doğrudan yakmak doğru değil şüphesiz ama yanmasına göz yumuldu.
 
Yangınlara karşı tedbirler ve müdahaledeki yetersizlikler çok konuşuldu. Görüldü ki Türkiye'nin orman yangınları politikası ve bunu engelleyici hiçbir hazırlığı yok. Türkiye'nin içine düştüğü bu hali nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk defa orman yangınları ile karşı karşıya kalmıyoruz. Her sene bir yerler yanıyor. Her yıl orman yangını olmasına rağmen biz bu sorunları yaşıyoruz. Yangını önleme politikaları üretmek gibi bir dertleri yok.
Ben kasıtlı olduğunu düşünüyorum. İlk defa orman yangınları ile karşı karşıya kalmıyoruz. Her sene bir yerler yanıyor. Her yıl orman yangını olmasına rağmen biz bu sorunları yaşıyoruz. Yangını önleme politikaları üretmek gibi bir dertleri yok. Türk Hava Kurumu’na ait onlarca yangın uçağı yerlerinde bekletildi. Uzmanlar uçakları kaldırabilecek eğitimli personellerin olması gerektiğini söyledi, ancak var olanlar da kadrodan atılmış. Dolayısıyla uçakları kullanacak bir pilot da yok. Bu nasıl bir akıldır ve nasıl bir politikadır? Bizler bunun karşısında doğru bir politik mücadele yürütmeliyiz. Siyasi olarak politik durumumuzu netleştirip, HDP’nin de söylediği 3’ncü Yolu önümüze koymalı, siyaset hattında ortaklaşmalıyız. Hep beraber buradan mücadelemizi yürüteceğiz. 
 
Yangın bölgesine giden Erdoğan'ın halka çay fırlatması, yine konvoyunun itfaiye ve ambulanslara engel olması çok konuşuldu. İktidar yangınlarda sorumluluğu büyükşehir belediyelerine attı. Bu tabloyu dair neler söylersiniz?
 
Yerel yönetimlere kayyım atadıktan sonra o faşist akıllarından farklı bir tutum beklemek yanlış olur. Çay fırlatmak halkı aşağılamak ve alay etmektir. Halklar bunu nasıl değerlendirecek bunu düşünmemiz lazım. Asıl olan onların nasıl bir tutum sergilemesidir. Artık hiç zamanımız yok. Her yer çöküyor, her yer yanıyor, hepimiz yanıyoruz.
 
Kendi ülkesinde uçak olmadığı için yangınları günlerce kontrol altına alamayan ve kiralık uçaklarla durumu kurtarmaya çalışan Bakan Pakdemirli, Yunanistan’a uçak gönderebileceklerini söyledi. Nasıl oluyor da Yunanistan'a uçak gönderebiliyorlar?  
 
Yunanistan'dan yardım talebi gelmiş, biz ret etmişiz. Yardım etmek isteyen bir ülkeye biz şimdi yardım edeceğimizi söylüyoruz. Son derecek ikiyüzlülüktür. Ayrıca gelen uçaklar zaten buraya gelmedi. Günlerce havaalanında bekledi. Havalimanına indiğini duyduk, geldiğini görmedik. Yani eğer gelmiş ve müdahale etmişse, örneğin ikizköy yakınlarındaki termik santrale yardım etmiş. Sadece termik santraller ve otellere etmiş. Bu alanlarda görmedik. Bu gerçeklik burada yaşanırken bizim Yunanistan’daki yangına uçak göndereceğimizi söylemek, bana hiç samimi gelmiyor, ikiyüzlü geliyor, yalan geliyor, inandırıcı değil...
 
Türkiye'deki orman yangınları başka bir ülkede olsa istifalarla sonuçlanacak bir durum. Keza Yunanistan Ordu Hava Kuvvetleri uçakların yetersiz olması nedeniyle istifa etti. Ancak Türkiye'de bu durum çok normal karşılanıyor. İktidar yönetememeyi politika haline mi getirdi?
Hangi alanı açarsanız ekonomiye bakın, eğitime bakın, salgın sürecine bakın nereye bakarsanız bakın özelde yönetemiyorlar. 
Yani bunu bir politik yöntem haline getirmelerine gerek yok. Zaten somut duruşları bu, beceremiyorlar. Hangi alanı açarsanız ekonomiye bakın, eğitime bakın, salgın sürecine bakın nereye bakarsanız bakın özelde yönetemiyorlar. Yani onların yaptığı bunlardan amade bir şey değil, bunu da yönetmediler. Yönetmek istemediler sanırım. Çok daha acı ama bir şeyi elinizde araç varken yapmak istemiyorsanız, yapamıyorsunuz demektir. Dolayısıyla ikisini birlikte yapıyorlar. Hem zaten becermiyorlar. Bir çaba ortada görmüyorum. 
 
Yine orman yangınlarında ırkçılık tavan yaptı. Yangınların nedeni Kürtler olarak gösterilmeye çalışıldı. Buna karşı bazı illerde insanlar silahlanarak, Kürt avına çıktı. Yaratılmak istenilen neydi, ne oldu?   
 
Bu bir nefret söylemi. En kolay şey bu zaten. Kürt halkına saldırmak, bu ülkede en kolay yapacakları şey buydu. Sıkıştıkları zaman bu yapılıyor, Hemen buradan bir söylem üretiliyor, Buradan bir politika üretiliyor. Yönetilemeyen neyse bunun üstü böylece örtülüyor. İktidarın bu sefer yaptığı tutmadı. 
 
Orman yangınları başta olmak üzere doğaya yapılan birçok müdahalenin kaynağı kapitalist sisteme dayandırılıyor. Gidişatın var olan sistemle bağı nedir?
 
Devlet sistemine dönüşmüş durumda. Şirketleşmiş bir devletle karşı karşıyayız. İkizköy’de devletin kolluk kuvveti jandarma Limak şirketinin korumacılığına soyunmuş. Bunu her yerde görüyorsunuz. Hasankeyf’te, Dersim’de, Pembelik Vadisi’nde suyunu korumak isteyen köylülere özel güvenlik ve devletin kolluk gücü beraber saldırdı. Hem siyasi iktidar kapitalizme hizmet ediyor hem de devlet organları kapitalist mantık halinde çalışıyorlar. Böyle bütün bir sistem var karşımızda. Bu sistem sadece sermayenin varlığı, sürdürülebilirliği yaşam alanlarına, ormanlara, derenin içine kolaylıkla müdahale edebiliyor. Bunun karşısında duran tek güçse halklar. 
 
İktidar, doğaya karşı sınırsız sömürü politikasıyla yaklaşıyor. Peki doğa bunu nasıl karşılıyor, yanıtı ne oluyor?
Bu kapitalist sistem durmadan doğa kendisini yenilemeyi başaramayacak. Çünkü kapitalist sermaye daha hızlı, yıkıcı ve yok edici. 
Doğa tek başına mücadele veremez fakat zaman zaman bu karşılığı görüyoruz. Gölcük depreminde denizin doldurulduğu yeri deniz tekrar geri aldı. O bölgedeki evlerde yaşayan halklar öldü. Orası zaten kent suçuydu. Sermaye orada kendisine yeniden üretim alanı yaptı. İnşaat şirketleri sermaye biriktirdi ama doğa kendisini yenilemek için ceza vermiyor. Doğanın yenilenmesi yüzlerce yıla mal oluyor, hemen olan bir şey değil. Doğanın yenileme hızını biz aşıyoruz. Bu kapitalist sistem durmadan doğa kendisini yenilemeyi başaramayacak. Çünkü kapitalist sermaye daha hızlı, yıkıcı ve yok edici. Tek koşul kapitalizmin durdurulması ve ona hizmet eden faşist iktidarların sona erdirilmesi. 
 
Yanan bölgelerle ilgili ciddi endişeler var. Yakın tarihten de görüldüğü gibi yanan veya yakılan birçok ormanlık alana sonradan devasa yapılar ve oteller inşa edildi. Yetkililer bir çivi çakmaya izin vermeyeceklerini söyleyedursun, daha öncekilerde de benzer sözler kullandılar. Şimdi de böylesi bir tehlike var mı?
 
Şu anda yanan yerlerin tümü maden ruhsatı içinde değilse bile bu sefer turizme açılacak. Özellikle Marmaris civarında denize bakan bütün yamaçlar çok rahat şekilde yapılaşmaya açılabilir. Zaten genelgelerinde de bu yazıyor. Ayrıca TOKİ’de nasıl evler yapacağının reklamlarını yaptı. Mimari projelerini dahi sundu. 
 
Yangınların yanı sıra aynı mevsimde büyük bir kuraklık ve sel yaşıyoruz. Nasıl bir tabloyla karşı karşıyayız, tüm bunların kaynağı nedir?
 
Doğanın kendisini yenileme hızını aştığımız andan itibaren doğa size sel ve kuraklık gibi yanıtlar veriyor. İklim krizinin nedeni de biraz buna ilişkin. Ekolojik krizler yaşanıyor. Dünyanın birçok yerinde sulara müdahale edilerek metalaştırılmış durumda. Doğal akışından koparılmış ve sermaye birikimine sokulmuş demek. Suyun döngüsüne bu kadar müdahale edildiği zaman dünya üzerinde kuraklık olarak cevabını göreceksiniz. Dere buradan bir daha akmayacak denilerek yapılaşmaya açılan yerlerde ise bedelini daha ağır ödetecek. Ama hemen ardından seller bütün yaşamı alt üst ederek devam edebilir. Ya da burada orman yangınları sonrasında yaşadığımız gibi sıcaklık olağanüstü bir artışla bize baskı kurabilir, yangını daha şiddetli kılabilir. Ama bütün bunların hepsini siyasi iktidarların politikalarından kopartıp, iklim krizine bağlamak son derece zayıf olur. 
 
Bütün hepsini birlikte okumak gerekiyor. Bir taraftan ekolojik kriz derinleşiyor. Ekolojik kriz derinleştikçe sonuçlarını yaşam alanları üzerinde yeniden baskılanıyor. Baskılandıkça sermaye aynı yerlere daha hızlı giriyor. Nasıl olsa ormanlar yandı, buraya madenler yapalım. Suları kontrol altına aldık, onun kuruduğu yerleri yapılaşmaya açalım mantığıyla hareket ediyor. 
 
Üzerine HES yapılmayan dere, nehir kalmadı; ormanlar yakıldı, tahrip edildi. Doğa, canlı, insan ve toplumdan neler götürdüğünü hep beraber görüyor ve yaşıyoruz. Böyle giderse bizleri gelecekte neler bekliyor? 
 
Bizleri yok oluş bekliyor. Bizler bunun karşısında ekolojik yaşamı örmemiz lazım. İktidarın umurunda değil, halkın umurunda. Yeni yangınlara hazır değiliz. Yangınlara hemen müdahale edebilseydik bu hale gelmezdik. Siyaseten bunu engelleyebilecek bir anlayış olsaydı daha başlar başlamaz müdahale edilir ve ekosistemler korunurdu. Daha ötesi zaten doğal ortamlara kapitalistlerin girmesine izin veren politikalar üretmez, madenlere ruhsat vermez, ormanları megakent alanları ilan etmezdik. Dolayısıyla orman ekosistemi, dereler, şimdi de denizlerin içi bütün kıyılarda denizler doldurulabilir, yapılaşmaya açılabilir oldu. Yenikapı ve Maltepe’de olduğu gibi alanlar doldurulup, üzerine parklar yapılıyor. Daha sonrada binalar yapacaklar. Umarım Gölcük depremi gibi bir deprem yaşamayız. Doğal sistem onları geri alacak. Çünkü oralar deniz. 
 
Yaşam savunucuları olarak sizin çözüm önerileriniz neler? Bu tahribattan geriye dönüş mümkün mü? Bundan sonrası için ne yapılmalı?
Ekolojik toplum paradigmasının ne olduğu, kapitalizme karşı yaşam alanlarını savunulması gerektiğinin politik düzleminde buluşmamız gerekiyor. Kapitalizm ve faşizme karşı duramazsak, orman yangınları için  daha çok kendimizi paralarız.
Bu tahribattan geri dönüş için bu siyasi akıldan vazgeçmek gerekiyor. Bundan vazgeçmedikten sonra yapılabilecek bir şey yok. İkizköy’de gördüğümüz gibi yasaklarla halkın yaşam alanlarını korumasına engel olacak bir yönetim tarzı söz konusu. Bunu iş cinayetlerinde, sağlık politikalarında, nefret söyleminin dönüşümünde de yaşıyoruz. Siyasi iktidarın yürüttüğü politikaların sonucudur bunlar. Bunu aşmak için hep beraber özgürlükçü, demokratik bir rejimi inşa etmeliyiz. Bunu da ancak çok kararlı bir şekilde inşa etmek gerekiyor. Bu sisteme son vermek içinde 3’üncü Yol diye söylediğimiz siyaset hattının iyi düşünülmesi gerekiyor. Bu yolda sistemle uzlaşmacı bir yer yok. Bugüne kadar öğretilen egemen sistemin getirdiği politikalar yok. Bu yolda halklar eşit ve özgür bir arada karar verip, yöneteceği bir sistemi inşa edecekler. Buna herkesin bakması gerekir. Ekolojik toplum paradigmasının ne olduğu, kapitalizme karşı yaşam alanlarını savunulması gerektiğinin politik düzleminde buluşmamız gerekiyor. Kapitalizm ve faşizme karşı duramazsak, orman yangınları için daha çok kendimizi paralarız. Yok olan derelerin ardından gözyaşları ile bakarız. Birkaç tane basın açıklaması ile bu olaylar kapanır, onlar yollarına devam eder. Hiç vaktimiz kalmadı. Bırakın bunları söyleyen politikacıları sürekli tutuklamalarını, yaşam ölüyor. 10 gün önce burada yaşayan canlıları geri getirme şansımız yok ya da nefret söylemi ile linç edilen Meram’daki aileyi geri alma şansımız yok. Bunların hepsi siyasi iktidar aklının toplumsallaşmasından kaynaklanıyor. Bunlardan siyasi iktidar sorumludur. 
 
Bizleri patriarkal, kapitalist bir sistemle yaşatan iktidarın sonuçlarını yaşıyoruz. Onun için her ne olursa olsun bizler kararlıyız. Tutuklansak da söylediğimiz söz aynı. Biz bu topraklarda yaşam alanlarını koruyacağız, halklar birlikte karar vereceğiz. Emeğin sömürüsüne, kadınların, çocukların katledilmesine son vereceğiz. Bu kapitalist, patriarkal, faşist akıldan kurtulacağız. Eşit ve özgür yaşayacağız. Sadece yapacağız diyen bir hatta yürümüyoruz. Hemen yapmamız gerekiyor. Yeter ki 3’üncü Yol siyasetini hep beraber sahiplenelim.
 
MA / Hakan Yalçın 

Diğer başlıklar

18:46 Hamas Ebu Ubeyde’nin öldüğünü doğruladı
18:43 Gazze’de soğuktan 25 kişi yaşamını yitirdi
18:41 Herran'da 3 çocuğun cenazesine ulaşıldı
18:00 Zelenski: 50 yıllık güvenlik istiyoruz
17:57 Mêrdîn ve Mersin'de 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
17:56 Gazeteci Aykol 14 Ekim'den bu yana yoğun bakımda
17:50 Çin’den Tayvan çevresinde tatbikat: Tayvan Ordusu alarmda
17:47 Manisa'da bir kadın katledildi
17:27 Kar yağışına rağmen 4 Ocak çağrısı: Sessiz kalırsak özgürlük gecikir
17:19 Gazeteci Altaylı hakkında tahliye kararı
17:14 Elif Kumal’dan 2 gündür haber yok
16:58 Emekliler 'insanca yaşam' talebiyle yürüdü
16:54 3 kentte tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi
16:46 Yalova’da çatışma: 3 polis ve 6 DAİŞ’li yaşamını yitirdi, 9 yaralı
16:25 Colemêrg-Şirnex Karayolu ulaşıma kapandı
16:18 5 yıl sonra karın düştüğü Cizîr'den kareler
16:17 Wan’da cadde ve sokakları halk temizledi
16:03 Cizîr'den 'Umut ve Özgürlük" mitingi çağrısı
15:50 Sulama kanalına düşen araçta 4 kişi kayboldu
15:43 Narin Güran davası: Yargıtay anne, ağabey ve amcanın cezasını onadı
15:19 Tahran'daki eylemlere saldırı: Çok sayıda gözaltı
15:12 Bakırhan: DAİŞ’e karşı ortak tutum sergilenmeli
15:01 Free Web Turkey 2025 İnternet Raporu: Kürt basını hedefte
14:59 Devlet hastanesinde güvenlikten saldırı iddiası: Gözümü kaybedebilirdim
14:55 Kürdistan kara teslim: 502 köy yolu ulaşıma kapandı
14:53 SAMER’den rapor: Amed’de uyuşturucu kullanım yaşı 5-11’e düştü
14:30 Serhatlı seçilmişlerden miting çağrısı: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır
14:08 Selçuk Kozağaçlı’nın durumuna ilişkin açıklama
14:01 Karayollarının işini de belediye yaptı: Yollar temizlendi
13:45 Mêrdîn ve Şirnex’te yollar kapandı: Öğrenciler mahsur kaldı
13:33 İran’da ekonomik kriz: Halk sokağa çıktı
12:28 DAİŞ operasyonunda 3 polis yaşamını yitirdi
11:45 Amed BB Kadın Politikaları Daire Başkanlığı faaliyet raporunu açıkladı
11:43 Amed’de eğitime ara verildi
11:22 Suriye Êzidîler Birliği, Alevilere yönelik saldırıları kınadı
11:06 Yolava’daki DAİŞ operasyonuna yayın yasağı
10:46 Tarihi surlarda kartpostallık görüntüler
10:43 Özerk Yönetim ile Şam görüşmesi ertelendi
10:01 Dêrsim'de tamamlanan GES mühürlendi, köylüler projenin iptalini istedi
09:26 Abdullah Öcalan'ın avukatı: Çözümün aktörlerinin önü açılmalı
09:23 Karakuş: Pozitif entegrasyon özyönetim ve konfederal yapılara açıktır
09:22 İklim krizini yaratanların zirvesine karşı halk zirvesi düzenlenecek
09:20 Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedef kadınlara ulaşmak
09:19 Rojhilatlı avukatın ölümü: Dosyada görüntülerin saklanması cinayet ihtimalini güçlendiriyor
09:13 ‘Failler cezasız kaldıkça hiçbir kadın güvende değil’
09:10 Canpolat: Süreç cezaevlerine uğramadı, tam tersini yaşıyoruz
09:07 Sağlıkta 2025: Sorunlar daha da derinleşti
09:00 29 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:41 Mêrdîn beyaza büründü
08:17 Yalova'da DAİŞ operasyonu: 7 polis yaralandı, çatışma sürüyor
07:50 Amed’de ilk karla kent beyaza büründü
28/12/2025
23:47 38 siyasi parti ve örgütten Geçiş Hükümeti’nin saldırılarına tepki
23:42 Trump, Zelenski ile görüştü
23:32 Bedlîs'te dengbêj gecesi
23:00 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Demokratik Suriye eşit yurttaşlıkla mümkün”
22:17 PCCWS: Suriye’de yurttaşlara ateş açıldı, uluslararası koruma şart
22:12 Cezaevinden tahliye edilen Okan Gür, bir kadını katletti
21:32 Libya heyetini taşıyan jetin olay yeri incelemesi tamamlandı
21:29 Amedspor maçında Leyla Zana sloganları durmadı
21:12 Pirsûs'ta Noel kutlaması
19:26 Mêrdîn’de ev ev, sokak sokak ‘Umut ve Özgürlük’ çağrısı
19:12 Özerk Yönetim saldırıları kınadı: Sorumlu Geçiş Hükümeti'dir
18:52 Suriye Alevi Yüksek İslam Konseyi: Geçiş Hükümeti devleti temsil etmiyor
18:41 Suriye'de Alevilerin federalizm talebine saldırı: Ölü ve yaralılar var
18:12 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası: Herkesin değeriydi
18:02 4 Ocak mitingi için çalışmalar sürüyor
17:45 Gazeteci Aykol iki ayı aşkın süredir yoğun bakımda
17:24 Binlerce kişi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
17:18 DMS 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi
17:01 Din alimleri yeni yönetimlerini belirledi
16:50 Kayyım, belediye taşınmazı satışını eleştiren eşbaşkana tazminat davası açtı
16:44 Demokratik Birlik İnisiyatifi Mersin'de iki aileyi barıştırdı
16:42 İstanbul’da Azize Kaplan için anma
16:19 İzmir'de bağımlılık ve fuhşa karşı yürüyüş
15:48 Dêrsim’de GES tepkisi: Doğanın sesine kulak verin
15:32 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
15:32 İhlalleri anlatan tutsağa 'panik yaratma' iddiasından soruşturma
15:12 Amed’de ‘Edebiyat ve Toplum’ paneli
15:01 Roboskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı