Mızraklı: Kayyımlar sarayın yereldeki prototipleridir

img
HABER MERKEZİ - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, belediyelere atanan kayyımların amaç ve sonuçlarını değerlendirerek, “Kayyım bir halkın özgürlüğüne pranga vurmadır. Ankara merkezli altın varaklı, büyük sarayların yereldeki prototipidir” dedi. 
 
AKP iktidarının 24 Temmuz 2015’te yeniden savaş ve çatışma sürecine dönmesinin ardından 11 Eylül 2016’da kayyım politikalarını devreye koydu. Bu süreçte, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) yönetiminde olan 96 belediyenin eşbaşkanları görevden alınarak, yerlerine kayyımlar atandı. Bu politika, bu kez Halkların Demokratik Partisi’nin 31 Mart 2019 seçimlerinde kazandığı 65 belediye kayyım atanmasıyla sürdürüldü. İçişleri Bakanlığı kararıyla HDP’nin kazandığı 65 belediyeden 48’ine kayyım atandı. Görevden alınan birçok belediye eşbaşkanı da tutuklandı.
 
Bu süreç, seçimlerden 4 ay sonra 19 Ağustos 2019’da HDP yönetimindeki Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasıyla sürdürüldü. Görevden alındıktan sonra Ekim 2019’da çıkarıldığı mahkemece tutuklanan ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ile iktidarın kayyım politikalarını, amaç ve sonuçlarını konuştuk. 
 
Mızraklı’nın tutuklu bulunduğu Kayseri Bünyan T2 Cezaevi’nden sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: 
 
Diyarbakır’ın seçilmiş bir vekili ve belediye eşbaşkanı olarak bir yılı aşkındır tutuklu bulunuyorsunuz. İçeriden dışarısını nasıl görüyorsunuz, gidişatı nasıl okuyorsunuz?
 
24 Haziran 2018’de HDP Diyarbakır Milletvekili, 31 Mart 2019 seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı seçildim. 19 Ağustos 2019 tarihinde ise yasadışı bir şekilde kayyum ataması yapıldı. Ekim 2019’da da tutuklandım. Ben küçük bir cezaevindeyim ama dışarısı koca bir cezaevine çevrildi. Kendi koltukları için ülkeyi halklar hapishanesine çevirdiler. Bu da yetmedi, son süreçte yaşananlara bakarsak, şu anda ülkeyi halklar mezarlığına çevirmek istiyorlar. Basından takip ettiğimiz kadarıyla ülke doğa felaketlerle karşı karşıya kaldı. Bu doğa felaketleri doğal olmayan müdahaleler sonucunda yaşanıyor. Burada suçlu olan doğa değildir, doğayı rant uğruna bu hale getiren iktidardır. 20 yıllık iktidarlarına baktığımızda, yeşile dair ne varsa betonlaştıran, ucubeleştiren AKP ile karşı karşıyayız. Rant uğruna yakılan ormanlara göz yumanlar bellidir. Yakılan alanları imara açıp yandaşlarına otel yapanlar bellidir. Dereleri HES’lerle kurutan, yatağını değiştiren, bataklığa çeviren yine aynı kişilerdir. Bataklık alanları imara açan, her gördüğü boş alanı TOKİ’ye peşkeş çekenler, bugün afetlerin bir numaraları suçlularıdır. Bunca yiten canın katilidirler. Peş peşe orman yangınları çıktı, en ufak yağmurda seller oluştu. Bütün bunlar iktidarın politikaları sonucu meydana geldi. 
 
 
Bu kadar olumsuz görünen bir ülke tablosu var ama birde sol cevahirimizde büyüttüğümüz umut var. Tüm bu gidişe dur diyebilecek, tüm muhalifleri Üçüncü Yol ile buluşturacak bir umut var.
 
İçeriden dışarıya baktığımızda her yerin yangın yeri olduğunu görüyoruz. Uçuruma doğru hızla giden bir ülke görüyoruz. Doğru, hızlı ve yerinde müdahaleler olmazsa, ne yazık ki ülkenin gidişatı çokta iyi görünmüyor. Irkçılığın hortlatılmak istendiği, koltuklarını kaybetmemek için milyonlarca insanı bir iç çatışmaya sürüklemekten kaçınmayacak bir iktidar gerçekliği var. Bu kadar olumsuz görünen bir ülke tablosu var ama birde sol cevahirimizde koruduğumuz ve büyüttüğümüz umut var. Umut HDP’dir, umut bu halktır. Tüm bu gidişe dur diyebilecek, tüm muhalifleri Üçüncü Yol ile buluşturacak bir umut var. Bizlerde içerden dışarıya baktığımızda bu umudu görebiliyoruz. Bu umut son dönemde daha da büyüyor. Daha da büyüyecek. Kapı kapı, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy, şehir şehir büyüyüp tüm ülkeyi kucaklayacaktır. Buna inancım vardır. Yeter ki herkesin buna inancı olsun, buna yönelik çalışmalar olsun, mücadele olsun. Tüm bu kötü gidişata rağmen yine de bir umudumuz var. 
 
Aynı zamanda bir sağlıkçısınız, Diyarbakır’da uzun yıllar hekimlik yaptınız. Pandemi koşullarında cezaevlerinde durum nedir? 
 
Öncelikle şuna açıklık getirmek lazım, bu iktidar pandemiyi bahane ederek, tüm hakları askıya alarak, yeni bir yönetim şekli oluşturmak istedi. Hala bunu sürdürmeye çalışıyor. Bunu sadece Türkiye yapmadı, dünyadaki birçok ülke yaptı. Pandemi koşullarını bahane ederek eylem ve etkinlikler yasaklandı. Halkın yaşam tarzına müdahale edildi. Muhalifler bastırıldı. Kendi yandaşlarına her şeyi serbest kılan bir anlayış gelişirken, muhaliflere ise müzik dinlemeyi bile yasakladılar. Sağlıkçılar köleleştirilmek istendi. İşçiler işten çıkarıldı. Eğitim pespaye bir hale getirilmek istendi. İnsanlar yetersiz sağlık hizmetlerinden dolayı yaşamlarını yitirdi. Kendi yandaşlarının rant alanlarını büyütmek uğruna pandemi ile ilgili sağlık tedbirleri alınmadı. Göstermelik birkaç tedbir hayata geçirildi. Bunun sonucunda yüz binlerce insan Kovid-19 olurken, on binlerce insan yaşamını yitirdi. Tüm bunlar alınmayan tedbirlerden kaynaklıdır. Yanlış bir yönetim anlayışından kaynaklıdır. Ama bu yanlış bilerek ve isteyerek yapılmıştır. Hala da yapılmaktadır. Dışarıdaki bu olumsuzluklar tabi ki de cezaevlerine de yansımaktadır. 
 
Şuan bulunduğunuz cezaevinde de tecride karşı açlık grevleri sürmektedir. Pandemi koşullarında açlık grevi ve tutukluların talebi için ne düşünüyorsunuz?
 
Zaten sağlıksız olan cezaevleri, böylesi bir süreçte daha da tehlikeli bir hal almaktadır. Tamamen kapalı bir ortamda yaşamın idame edildiği böylesi alanlar riskli bölge statüsündedirler. Cezaevlerinde insanlar kendi tedbirlerini kendileri almak zorunda. Daha dikkatli davranmak zorundadır. Yaşam bu şekilde sürmektedir. Pandemi risklerinin devam ettiği böylesi bir dönemde, açlık grevleri bu riski daha da arttırmaktadır. Kovid-19’a karşı sağlıklı beslenmenin önemi bilinmektedir. Fakat bu açlık grevleri ile zayıflayan bedenler bu riski büyük oranda taşımaktadırlar. Bu riskin bertaraf edilmesi için bir an önce açlık grevindeki insanların talepleri kabul edilmelidir. 
 
Açlık grevindeki insanların talepleri gayet insani taleplerdir. Tecrit insan hakkı ihlalidir. Cezaevi zaten bir tecrit etme şeklidir. Buna bir de tecrit içinde tecridi dayatırsan, yani insani ilişkileri yasaklarsan, en basit insani hak olan telefonla görüşmeyi, aile ve avukat görüşmelerini yasaklarsan, insanların tepkisi de açlık grevi ile olur. Cezaevindeki insanların en büyük direniş aracı bedenleridir. İnsanlar kendi bedenlerini ortaya koymaktadırlar. Bir an önce buna çözüm bulunmalıdır. Yitip giden canlar olmadan, bedensel hastalıklar kalıcılaşmadan, insani talepleri kabul görmelidir.
 
Gelelim röportajımızın gündemine. 19 Ağustos 2019’da HDP’li üç büyükşehir belediye eşbaşkanları görevden alındı, yerlerine kayyımlar atandı. 19 Ağustos’un üzerinden 2 yıl geçti. Bugünden dönüp o günlere baktığınızda, 19 Ağustos’ta neler oldu?
 
 
Şatafatlı yaşamlarını terk etmek istemeyenler, büyük sarayın ihtişamlı yaşamına özenenler, her ilde kendi küçük saraycıklarını inşa etmişlerdi. Bunu terk etmeyenler, seçimin ertesinde kayyım istemişlerdi.
 
Aslında 19 Ağustos değil, öncesinden bir şeyler oldu. 31 Mart seçimleri ile kayyım atanmış olan belediyeler, yine halkın oldu. Bu yenilgiyi kabul edemeyenler, seçimden bir gün sonra 1 Nisan’da İçişleri Bakanı’na resmi yazıyla başvurarak, kayyım atanmasını talep etmişlerdi. Şatafatlı yaşamlarını terk etmek istemeyenler, büyük sarayın ihtişamlı yaşamına özenenler, her ilde kendi küçük saraycıklarını inşa etmişlerdi. Kendilerine bol israflı bir saray yaşamı dizayn etmişlerdi. Bunu terk etmeyenler, halkın sırtından geçinenler, zaten seçimin ertesinde kayyım istemişlerdi. İçişleri Bakanlığı da daha seçimin ertesinde öncelikle birçok bahane ile HDP’li eşbaşkanlarımızın bir kısmına mazbata vermedi. Birkaç belediyemizi, seçimden birkaç gün sonra yasadışı bir şekilde el koyarak, AKP’lilere peşkeş çekti. Sonrasında ise belediyelerimizin çalışmalarını çok yakından izledi. Dört ay gibi kısa bir sürede eski kayyım dönemine yönelik değil, bizlere yönelik iki defa müfettişler görevlendirildi, denetleler yapıldı. Belediyelerin halkın nefes alma boruları olduğunu, belediyelerin tamamen halkın kontrolünde olduğunu görenler, bundan korktular. Rant araçları ellerinden alınanlar işbirlikçiler, bakanlığa baskı kurdu. Bunun yanı sıra yerel yönetimler ile halkı asimile etmeye çalışan, halkı kimliksizleştirmek isteyen kesimler, politikalarının çökeceğini fark edenler devreye girerek, 19 Ağustos darbesini gerçekleştirdiler.
 
* 2016 yılında da belediyelerinize kayyımlar atanmıştı; 19 Ağustos ikinci kayyım dönemleriydi. İktidarın kayyım politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz, sonuç alınır mı?
 
İktidar Kürt halkını kimliksizleştirme, asimile etme, kadın hareketini bastırmak için kayyımlar atadı. Yani bu iktidar kadına, çocuğa ve yeşile düşmandır. Halka düşmandır. Halk adına, toplum adına ne varsa, bunları yok etmek için yerel yönetimleri seçti. Yerel yönetimler burada yerelin sesiydi. Bu sesi kısmak istediler. Yandaşlarına yeni rant alanları oluşturmak istediler. Yerel yandaşlar oluşturmak istediler. Kürt halkını, Kürt siyasi hareketini çembere almak, yok etmek istediler. Ondan dolayı siyasetçileri tutukladılar, belediyelere kayyım atadılar, dernek ve vakıfları ise uydurma gerekçeler ile kapadılar. Basın organları, TV’lere el koydular. Tüm bunlar birbiri ile bağlantılıdır ve bir politikanın devamıdır. Günden güne güçlenen Kürt siyasi hareketini boğma çabalarıydı. Başaramadılar. İlk dönemler kendileri açısından başarılı bir sonuç yarattığını düşünenler olmuş olsa da bugüne baktığımızda beş yıl geçti ve başarılı olamadılar. 
 
Kürt siyasi hareketi daha da güçleniyor. Halk yerel yönetimler olmadan da birçok sorunu birlikte hareket ederek çözebileceğini görmektedir. Yerel yönetimler önemli mekanizmalardır. Sorunların çözülebileceği alanlardır ama yerel yönetimler dört duvar arasıyla sınırlı değildir. Belediye binaları ile sınırlı değildir. Bugün HDP’nin Yerel Yönetimler Kurulu var. Onlarca belediyemize kayyım atanmış olsa da yerel yönetimler kurulumuz görevi başında ve çalışmalarını yürütmektedir. Yani belediyeyi dört duvarlı bir bina, bir mekan olarak görmüyoruz. Ondan dolayı iktidar bu kayyım atamalarında başarısızlığa uğrarken, bizler ise tüm mekanları ve tüm alanları yerel yönetimlere dönüştürdüğümüz sürece başarılı olacağız.
 
31 Mart seçimlerinden sonra kayyımın arkasından bıraktığı şatafatı, belediyeye ayak bastığınız ilk gün toplumla paylaştınız ve o şatafat halleri ile har gelip harman savurma uygulamaları toplumda büyük tepki topladı. Toplumda kayyım deyince akıllara o görüntüler geliyor. Kayyımları nasıl tarif edersiniz?
 
 
Kayyım israfın görünen yüzüdür. Ankara merkezli altın varaklı, büyük sarayların yereldeki protipidir. Halka sırtını dönmenin, ahlaksız bir yaşamın izdüşümüdür. 
 
Kayyım kısaca bir halkın özgürlüğüne pranga vurmadır. Asimile etme çabasıdır. Yerelde yandaş oluşturma, yeni rant alanları oluşturma girişimidir. Kayyım israfın görünen yüzüdür. Ankara merkezli altın varaklı, büyük sarayların yereldeki protipidir. Halka sırtını dönmenin, ahlaksız bir yaşamın izdüşümüdür. Hamam görüntülerini milyonlarca insan izledi, gördü. Halk orada kayyımların gerçek yüzünü gördü. Zaten o görüntülerin intikamı olarak yeniden saldırıya geçtiler. Halkın gerçek yüzlerini görmesini istemeyenler, buna engel olmak için kayyım atamalarını istediler. Kayyım demek, bir yılda 2 ton fıstıklı kadayıf yemektir. Kayyım demek, İçişleri Bakanı ve eşrafına, milyonlarca liralık değerli mücevherleri belediye kasasından alıp, kanunsuzca hediye etmek demektir. Kayyım demek, kentleri yandaşlara peşkeş çekmek demektir. 
 
 2016 yılından sonra 2019 yerel seçimlerinde partiniz tekrardan belediyelerin yönetimlerine seçildi. 4 buçuk ay görevde kaldınız; şayet kayyım darbesi olmasaydı, Diyarbakır için neler yapacaktınız?
 
16 Nisan 2019’da mazbatayı aldığımızda, zaten bir enkaz ile karşılaştık. Maddi açıdan her şey talan edilmişti ama daha da önemlisi maneviyata saldırı olmuştu. Bir halkın diline, kimliğine, inançlarına saldırmışlardı. Belediyeler üzerinden bir halk kimliksizleştirilmek istenmişti. Yeniden yandaş bir şekilde dizayn edilmek istenmişti. Bizler belediye eşbaşkanları olarak seçildiğimizde, ilk olarak bunlarla mücadele etmek zorunda kaldık. Dört ay gibi kısa bir sürede, bakanlığın, valiliğin, devletin tüm resmi kurumlarının engellemelerine rağmen ilk olarak kapatılan Zarokistanlar açıldı. Kapatılan kadın birimleri yeniden açıldı. Kültür ve sanata dair ne varsa, yeniden toplumla buluşması sağlandı. Bunların yanı sıra, Amed için kanayan yara olan katı çöp toplama alanının ıslahı ve enerji elde etme projelerine başlandı. Amed için sorun hale gelmeye başlayan ulaşım için yeni yol güzergahları, yeni araçlar için girişimler başlatılmıştı. Karacadağ’ın turizme kazandırılması projesi vardı. Doğal üretim ve halka direk ucuz satış merkezlerinin kurulması, giysi fabrikaları, dayanışma ağları gibi birçok projeye başlanmıştı. Hepsi kayyımla birlikte heba oldu. 
 
 Kayyım politikaları, sizlerin tutuklanması, partiniz üzerindeki baskılar, siyasetteki çıkmaz ve toplumsal sorunların büyük kısmı Kürt sorununun varlığıyla bağlantılıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bir türlü çözülmek istenmeyen Kürt sorunu için ne söylemek istersiniz ve sizce çözümün yolu nereden, neyden geçer?
 
 
HDP’nin ortaya koyduğu Üçüncü Yol stratejisi ile çözülür. Çözmek istenirse, yol ve yöntemler var. Ama eski yöntemler ile çözülmez ve eski yöntemlerde başarılı olunmaz.
 
Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan Kürt isyanları, Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte artmıştır. Bunun sebebi yok sayılan bir halkın kendini var etme mücadelesidir. Kimliği tanınmayan, ‘Dağ Türkü’ olarak lanse edilen bir halkın haklı bir mücadelesini görmekteyiz. Bunu demokratik yöntemlerle çözmeye çalışmaktadır. Yüz yıllardır Kürt sorununu öteleyen, halının altına süpürüp erteleyen zihniyet, inkarcı zihniyet, bugün de aynı yöntemlerle sorunu çözmeye çalışmaktadır. Onlarca kez denenen ama başarılı olmayan bu yöntemleri teknolojik imkanları arkasına alarak, daha da baskıcı bir şekilde bir kez daha denemeye çalışmaktadırlar. Takriri sükun ile, tehcir ile sıkıyönetim ve OHAL’ler ile sorunu daha da büyütenler, bugün kayyımlar ile çözmeye çalışmaktadır. Kürt sorunu sadece kayyımların atanması sonucunu doğurmamıştır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü, Türkiye’nin ekonomisinin çökmesinin, eğitimden sağlığa, tüm alanlarda bozulan gidişatının ana nedenidir. Sırf çözümsüzlüğü dayatanlar, ırkçılığı yükseltenlerdir. Bir arada kültürünü yok etmek isteyenlerdir. Bu ülkenin karanlığa teslim olmasını isteyenlerdir. Siyasi ve ekonomik rant elde edenler, bu sorunu çözmek istemeyenlerdir. 
 
Sorunun çözümü aslında bellidir. Halklar hapishanesine, mezarlığına çevrilmek istenilen bu ülkenin halklar bahçesine dönüştürülmesi ile çözülür. Sadece Kürt halkının değil, bu topraklarda yaşayan tüm halkların kimlikleri tanınarak, anayasal güvenceye alınarak çözülebilir. Anadilde eğitim hakkı ile çözülür. Halkların kültürlerini özgürce yaşayabilmesi ile çözülür. Yeni bir anayasa ile çözülür. Demokratik birlikte yaşam ile çözülür. Siyasi bir süreç ile çözülür. HDP ile çözülür. HDP’nin ortaya koyduğu Üçüncü Yol stratejisi ile çözülür. Çözmek istenirse, yol ve yöntemler var. Ama eski yöntemler ile çözülmez ve eski yöntemlerde başarılı olunmaz. Baskıcı yöntemler ile kayyımlar ile bu sorun çözülmeyeceği gibi daha da büyüyecektir. Baskı yöntemleri ile Kürt halkını dize getireceğini sananlar, geçmiş tarihte olduğu gibi bugünde yanılacaklardır. Yine hüsrana uğrayacaklardır. Bu halk çok fazla bedel ödedi. Bundan sonrada gözünü kırpmadan ödeyecektir. Ondan dolayı baskıcı ve zor yöntemler asla başarılı olmayacaktır. Bu halk her zaman olduğu gibi bugünde kazanacaktır. 
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

21/11/2025
22:56 İspanya’da 3 madenci göçük altında kaldı
22:53 Bütçe görüşmeleri: Agirî'de doktor yok, doğan çocuklar ölüyor
22:39 Humus’ta kaçırılan Alevi gençler katledildi
22:36 Bangladeş’in başkenti Dakka’da deprem
22:32 Mazlum Ebdî, Şêx Mani El Cerba ile bir araya geldi
22:29 Kayyımın TELE1'de 32 kişiyi işten çıkardığı iddiası
22:25 29 öğrenci zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı
22:01 AKP'den Hüseyin Yaman İmralı'ya gidecek
21:53 Böcek ailesinin kaldığı otelin sahibi ve çalışanı tutuklandı
21:51 Çiğdem Açlan'ın cenazesi köyünde toprağa verildi
21:44 Tülay Hatimoğulları: Kalıcı barışın tek yolu örgütlenmek
21:18 İsrail katlettiği Filistinli'nin cenazesini alıkoydu
21:15 'Sağlık hizmetlerinin 3'te 1'i özel sektöre devredilmiş durumda'
20:57 CHP PM üyesi Fırat: Parti yönetimimiz tarihsel bir hataya düşmüştür
20:24 Aynı firmanın ilaçlaması bir çocuğun ölümüne de neden olmuş
20:16 Şişli'de 25 kişi zehirlenme şüphesiyle hastaneye başvurdu
20:11 'Şüpheli kadın ve çocuk ölümleri aydınlatılsın'
20:06 Temel: CHP stratejik bir hata yapmıştır
19:44 Kadınlar, şartlı tahliyelerin engellenmesini protesto etti
19:35 Amed’de trafik kazası
19:29 Geçiş Hükümeti Reqa’yı Dêrazor’a bağlayan yolu kapattı
19:26 Zaxo Spor taraftarlarından Amedspor’a ziyaret
19:22 Pervin Buldan: Komisyonun İmralı kararıyla daha emin adımlarla yürüyeceğiz
18:47 223 işçinin eylemi devam ediyor
18:45 SRK inşaat, ajansımızı tehdit etti
18:38 ÖGB, Anadolu Üniversitesi öğrencilerine saldırdı
18:23 Murat Çepni: Öcalan’la görüşmek olmazsa olmazdır
18:21 TJA’dan fail Burak Ercan’ın beraat etmesine tepki
18:17 İmralı'ya dört kişilik heyet gidecek
18:12 Ahmet Faruk Ünsal: CHP büyük bir siyasi hata yaptı
18:07 İskender Bayhan: CHP'nin İmralı heyetinde olmaması ciddi bir eksikliktir
18:02 Wanlılar: CHP tarihi bir hata yaptı, kaybedecek
17:55 UNICEF: Ateşkese rağmen İsrail 72 çocuğu katletti
17:37 Bayındır: CHP toplumun sesine kulak vermedi
17:33 DEM Parti'den ilk açıklama: Görüşme kader niteliğinde, mesafeli yaklaşımlar üzüntü verici
17:24 SYKP Eş Genel Başkanı Titiz: CHP kararını gözden geçirsin
17:19 Tülay Hatimoğulları'ndan, hayatını kaybeden işçilerin ailelerine ziyaret
17:12 Bayındır'dan Göktayi ailesine taziye ziyareti
17:06 CHP’nin kararına tepki yağdı
17:01 YSP Eş Genel Sözcüsü: Kürt halkı bunu unutmayacak
16:59 CHP'nin İmralı kararının arkasında İmamoğlu mu var?
16:53 Komisyon'un hafta başında Abdullah Öcalan ile görüşmesi bekleniyor
16:45 İşkence ile katledilen çocuk işçi için yürüyüş
16:40 Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşme kararı aldı
16:39 Eren Keskin: CHP’nin davranışı kabul edilemez
16:26 Komisyonda İmralı oylaması başladı
16:20 Agirî’de Sırrı Süreyya Önder Parkı açıldı
16:15 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Kürt halkı not ediyor
Ahmet Şık: İmralı’ya gidilmeli, gerekirse Kandil’e gidilmeli
15:47 Bakırhan’dan CHP’ye: İktidar karşıtlığını çözüm karşıtlığına dönüştürmeye çalışıyor
15:45 CHP süreci sabote etmeyi sürdürüyor: Toplantıyı terk ettiler
15:35 Aydın: Karar hem Türkiye demokrasisi hem de CHP açısından sorunlara yol açar
14:28 CHP'li Emir: İmralı'ya temsilci göndermeyeceğiz
14:18 Meclis komisyonu İmralı ziyareti gündemiyle toplandı
14:11 Kadınlar devlet-erkek şiddetine karşı alanlarda
13:53 MHP’li Yıldız: İmralı’ya ben gideceğim
13:33 KESK’ten 22 Kasım mitingine çağrı
13:31 Özel: Demokratik siyasetin önünün açılmasını savunuyoruz
13:30 Kurtulmuş parti koordinatörleri ile bir araya geldi
13:29 İHD Çocuk Hak İhlali Raporu: Bir yılda en az 192 hak ihlali
13:28 Kadını katletmek isteyen fail tutuklandı
13:09 CHP’nin kurultayda oylanacak parti programında neler var?
13:04 Riha'nın Ape Melle'si son yolculuğuna uğurlandı
12:58 Uğur Kaymaz ve babası mezarları başında anıldı
12:26 Kurtulmuş partilerin koordinatörleriyle bir araya gelecek
12:20 Ankara Tiyatro Festivali başlıyor
11:39 İstanbul’da sahte reçete soruşturması
11:21 Netleşme zamanı
10:31 Katılımcı Bütçe programında Komisyon Süreci’ne geçildi
10:06 Çetin Lodi: Yazarlar barış taleplerini yükseltmeli
10:03 EMEP Genel Başkanı Aslan: Sosyalist partiler tabanlarını sürece hazırlamalı
09:57 Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var
09:47 Türkiye Riknaddin'de neyi amaçlıyor?
09:38 Ceza hukukçusu Kanar: ‘Geçiş yasaları’ kapsamında köklü reformlar yapılmalı
09:34 DSİ’nin ‘işletmede’ dediği baraj 6 yıl sonra yapılmış
09:29 Asgari ücret yorumu: Kaşıkla verilip kepçeyle alınıyor
09:25 'Barışı kadınların söz ve karar gücüyle inşa edelim'
09:23 Helebcelilerin kimsesiz mezarlarına Mûş sahip çıkıyor
09:22 Uğur Kaymaz ve babası 21 yıl önce katledildi: Adalet için yeni mekanizmalar yaratılmalı
09:15 3 milyon insan köye dönüş için çözüm bekliyor
09:13 Irak ve Federe Kürdistan’da ‘kadın mücadele birliğine’ ihtiyaç var
09:11 Yusuf Karadaş: Enerji ve ticaret yolları yeni gerilimlere yol açacak
09:06 Selime Büyükgöze: Erkek şiddeti eşitlikle son bulabilir
09:02 Kış lastiği uygulaması başlıyor: Fiyatlar cep yakıyor
09:00 21 KASIM 2025 GÜNDEMİ
20/11/2025
23:54 Maduro’dan Karayip'ler için ‘ağır silah’ ve ‘füze’ talimatı
22:50 Edirne’de kadın cinayeti
22:21 Tecavüze uğrayan çocuk yoğun bakımda
22:11 DEM Partililerden MESEM tepkisi: Çocukları öldürüyor
21:34 Trump’tan Zelenski’ye Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonlandırmak için taslak
21:19 Almanya’da Kürt Çocuk Korosu’na 'Entegrasyon' ödülü
21:13 Bina ilaçlamasında 7 kişi hastaneye kaldırıldı
21:07 Eğitim Bakanı’na tepki: Bir yılda bin 300 öğrenci gözaltına alındı
20:33 Rojin Kabaiş'in ağabeyi: Telefonun İspanya'ya gönderilmesi için dilekçe verdik
20:29 Amûdê, Şam ve Halep'te 25 Kasım etkinlikleri
20:06 İran'da tutsak Zeyneb Celaliyan’ın tedavisi engelleniyor
20:01 Bütçe görüşmeleri: Son bir yılda 1 milyon çocuk eğitimden koptu
19:47 Merkez Bankası soruşturmasında bir tahliye daha
19:03 Pirsûs katliamı davasına çağrı
18:59 Böcek ailesinin kaldığı otelin sahibi ve çalışanına yakalama kararı
18:55 Kuzey ve Doğu Suriye'de çocuk haklarına dikkat çekildi
18:49 Mûş'ta bir kadın katledilmek istendi
18:40 Gazze: İsrail saldırıları devam ediyor, tankları ilerliyor
18:11 Gülizar Yıldız’ı katleden Remzi Kayaalp'a ağırlaştırılmış müebbet
17:55 ABD-Çin Komisyonu: Çin deniz altı iletişim kablolarını kesmeyi amaçlıyor
17:47 11'inci Yargı Paketinin meclise gelişi ertelendi
17:40 Kadınlardan 25 Kasım çağrısı: Sokaklar bizimdir
17:26 CHP İmralı kararını yarın açıklayacak
17:24 Yaşamını yitiren YJA Star ve HPG'lilerin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:18 HDK ve ÖHD'den direnen sağlık emekçilerine ziyaret
17:10 DEM Parti'den Burak Ercan'a ilişkin açıklama
16:53 AKP’den İmralı kararı: Olumlu oy kullanacağız
16:02 AKP İmralı gündemiyle bir araya geldi
15:50 Ankara, İmralı görüşmesine kilitlendi: Kim ne diyor?
15:29 DEM Parti'nin İmralı'ya gidecek üyesi belli oldu, diğer partilere de çağrı yapıldı
15:13 Çocukların güvenli geleceği için talepler sıralandı
15:04 Sağlık emekçileri bütçe taleplerini açıkladı
14:56 Hostekar’da 60 bin meşe palamudu ekildi
14:38 CHP ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplandı
14:28 Demirtaş’tan görüşme açıklaması
13:49 Gazetecilerin davasında Aslan savunma yapacak
13:45 Gazeteci Namık Tarancı mezarı başında anıldı
13:40 Pakistan: Afganistan sınırında 23 isyancı öldürüldü
13:39 Taciz failinin beraat ettirilmesine tepki: Takipçisi olacağız
13:33 MESEM'li Eren Dağ davasında sanıklardan süre talebi
13:16 Onlarca öğrenciyi tacizden yargılanan Burak Ercan beraat ettirildi
12:35 Amedspor-Trabzonspor maçına davet
12:11 CHP’li komisyon üyeleri: Henüz karar almadık
12:03 DEM Parti: Cezasızlık politikası çocuk istismarını arttırıyor
12:02 Çocuğa cinsel taciz failinin duruşması görülmeden ertelendi
11:43 Sürece karşı çıkan CHP’liler sessizliğe büründü!
11:23 Feti Yıldız'dan AİHM kararı açıklaması: Makul sürede incelenmeli
11:18 Marcia Inhorn ve Mashuq Kurt’tan ortak mesaj: Yasal reformlar hayata geçirilmeli
10:53 CHP'nin ‘süreç karşıtı’ isimleri belli oldu!
10:42 Sokağın bütçe yorumu: Sonumuz iyi değil
10:33 DEM Parti MYK toplandı
10:28 KJK'den 25 Kasım deklerasyonu: Komün yaşatır
09:52 Fatih’te zehirlenme şüphesi: 1 kişi yaşamını yitirdi
09:36 Rojin Kabaiş eylemine ceza: Şiddetin kurumsallaştığını gösteriyor
09:22 Devlet Kürtçe ile barışmalı
09:16 MED TUHAD-FED Eşbaşkanı: Cezaevlerinde ihlaller artarak devam ediyor
09:11 İş dünyasından sürece destek
09:10 Riha Baro Başkanı Öncel: Eşit yurttaşlık temelinde anayasal düzenleme yapılmalı
09:08 Av. Yavuz: Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşülmeli
09:07 10 bin işletmeden sadece 4'ü denetleniyor
09:05 İHD Mersin Eşbaşkanı: 100 yıllık inkar ve imha politikalarıyla yüzleşilmeli
09:04 Kadınlar ‘özgürlükçü’ perspektifle yerel yönetimleri dönüştürüyor
09:00 Kürt kadınların mücadelesi özgürlük vadediyor
09:00 20 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:46 CHP'de 'sürece karşı' olan isimler kim?
08:18 Düşürülen dronedan DAİŞ-Şam işbirliği çıktı