Bakanlıklar Anter davasında 3 yıldır mahkemeye yanıt vermedi

img
DİYARBAKIR - Adalet ve Dışişleri bakanlıkları, zaman aşımına bir yıl kalan Musa Anter Davası'nda, mahkemenin tetiği çekenin Hamit Yıldırım olduğunu söyleyen ve İsveç'te yaşayan JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan'ın dinlenmesi talebine 3 yıldır yanıt vermedi. 
 
Kürt bilge Musa Anter (Apê Musa), 20 Eylül 1992'de Kültür ve Sanat Festivali'ne katılmak için geldiği Diyarbakır'da, uğradığı silahlı saldırıda katledildi. Bir anlaşmazlığı çözmek için aracına bindiği kişilerce Ergani ilçesine götürülmek istenen Anter, Seyrantepe Semti'nde bulunduğun araçtan indirilerek, uzun namlulu silahlarla sokak ortasında öldürüldü. Suikasta uğrayan Anter’in yanında, daha sonra AKP'den milletvekili seçilen ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör eski Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün "Tayfun" kod adlı MİT çalışanı olduğunu açıkladığı Orhan Miroğlu bulunuyordu. 
 
Eymür, 4 Mart 2016 tarihinde Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada kullandığı bu ifadenin, MİT'in JİTEM'de görev aldığı tespit edilen “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım'dan alınan 100 sayfalık ifadesinde yer aldığını söyleyip, o ifadeyi mahkemeye sundu. 
 
Yeşil'in ifadesinde Orhan Miroğlu'nu "Tayfun" olarak tanıdığını belirttiğini söyleyen Eymür’ün, yine Yeşil'in o dönem MİT'e değil, jandarmaya çalıştığını söylemesi, Miroğlu'nun da Anter cinayetini işleyen JİTEM'le ilişkili olabileceğini akıllara getirdi.
 
"Tayfun" isminin ortaya atılmasıyla ilgili Anter'in oğlu Dicle Anter, o dönem “Orhan Miroğlu ile ilgili uzun süredir böylesi spekülasyonlar vardı, babam vurulduktan sonra uzun seneler zaten hiç konuşmadı. Sonradan ifade vermeye başladı. İnsanın ister istemez aklına bazı şeyler geliyordu ancak biz öyle değerlendirmemiştik. Orhan Miroğlu’nun o zaman samimiyetine güvenmiştik. Nihayetinde o da mağdur bir insandı, yaralanmıştı. O şüphemiz ‘Tayfun’ isminin ortaya atılmasıyla yüzde 100 arttı” değerlendirmelerinde bulundu.
 
SUSURLUR RAPORU
 
Üzerinden 29 yıl geçen cinayete ilişkin farkı kurguların oluşturulması, farklı isimlerin cinayetle ilişkilendirilmesi, yapay izlerin çoğaltılarak cinayete giden asıl izlerin takip edilmesinin zorlaştırılması, belirsizleştirilmesi, devletin cinayeti gizleme stratejinin bir parçası olarak yorumlanıyor. 
 
Kutlu Savaş'ın hazırladığı ve JİTEM ile MİT'teki yasadışı oluşumların işlediği suçlar ve bu suçlara adı karışanlara ilişkin bilgilerin yer aldığı Susurluk Raporu’nun 12’nci sayfasının "devlet sırrı" denilerek kamuoyuna açıklanmaması da bu stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. 
 
GAZETECİ 26 YIL SONRA KONUŞTU
 
Devletin varlığını kabul etmediği JİTEM'in Anter cinayetteki rolünü teyit edenlerden biri ise yıllar sonra konuşan gazeteci Ferit Aslan oldu. Cinayetin ardından olay yerine gidince failler tarafından kaçırıldığını 26 yıl sonra açıklayıp, Anter davasında dinlenen Aslan, o güne dair anlatımlarında "Emniyet’te verilen ifadeler ve çizilen robot resimlerle bizi kaçıran şahıslardan birinin JİTEM'ci, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım olduğunu öğrendik" dedi. 
 
NELER YAŞANDI?
 
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı’nın Anter cinayetine dair başlattığı 1992/2598 numaralı soruşturma dosyası uzun yıllar raflarda kaldı. 2004 yılına gelindiğinde itirafçı Abdülkadir Aygan’ın o dönem işlenen pek çok faili meçhul cinayete ve JİTEM’in yapısına ilişkin itirafları Ülkede Özgür Gündem gazetesinde yayınlandı. 
 
Aygan hem verdiği röportajlarında hem de aynı yıl yayınlanan “İtirafçı Bir JİTEM’ci Anlattı” isimli kitabında Musa Anter cinayetini gerçekleştiren JİTEM timinin içerisinde yer aldığını anlattı ve cinayetin “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından planlandığını söyledi. Aygan, kendisinin ve “Hogir” kod adlı Cemil Işık’ın cinayet sırasında bölgede olduklarını, tetiği ise Şırnaklı Hamid’in çektiğini kaydetti.  Ancak Aygan’ın bu itiraflarına rağmen yargı harekete geçmedi.
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2005 yılında Anter cinayetine dair Türkiye'yi “yaşam hakkını ihlal etmek”ten ve "mahkemeye etkin erişim hakkını engellemek”ten mahkum etti. 
 
AYGAN'IN İTİRAFLARI 
 
2009 yılına gelindiğinde ise Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, Abdülkadir Aygan’ın itiraflarını ihbar kabul ederek katliamdan 17 yıl sonra, dosyanın zamanaşımına uğramasına 3 yıl kala yeniden soruşturma başlattı. İtirafçılar Cemil Işık, Ali Ozansoy, Abdulkadir Aygan, Hamit Yıldırım, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Abdülkadir Aygan’ın dosyası İsveç’ten “ivedilikle” iadesi için Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Diğer şüphelilerin yeni kimlik alıp almadıkları konusunda ve yurt dışına giriş çıkışlarıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğüne ve İçişleri Bakanlığına bildirimler yapıldı. Ancak soruşturmanın derinleştirilmesi yine mümkün olmadı.
 
2012’DE İLK GÖZALTI
 
Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım, davanın zaman aşımına uğramasına 3 ay kala 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı. Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtuldu. Başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame, 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
 
JİTEM ANA DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLDİ
 
Ancak açılan bu dava, önce 1999 yılında açılan 11 sanıklı ve 2005 yılında açılan 5 sanıklı davalarla, akabinde ise süren JİTEM Ana Davası ile birleştirilerek 2015 yılında “güvenlik” gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi. Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, birleştirme kararına itiraz etti. Mahkemenin itirazını değerlendiren Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti.
 
2022’DE ZAMAN AŞIMI DOLUYOR
 
Ankara’da görülmeye devam edilen davanın Haziran 2017’deki duruşmasında sanık Hamit Yıldırım, “tutukluluk süresi dolduğu” gerekçesiyle tahliye edildi. 
2016 yılından bu yana Ankara’da görülen dava dosyasının Eylül 2022’de zaman aşımından düşme riski var.
 
CENAZESİ KAÇIRILARAK DEFNEDİLDİ
 
Musa Anter cinayetini ve yılardır süren yargılama süreçlerini konuştuğumuz oğlu Dicle Anter, babasının ölüm haberini aldıkları zaman yaşadıklarını, şu sözlerle dile getirdi: "Eylül ayı çok önemli olayların yaşandığı bir ay. Babamın vurulduğu günde bu günlerden biridir. Diyarbakır Seyrantepe’de tuzağa düşürülerek katledildi. Ben annem ve kardeşlerim İsveç’teydik. Haberi aldıktan sonra aynı gün uçağa binip gelmek istedik. Diyarbakır’a bilet olmadığı için diğer gün İstanbul’a geldik. Daha sonra uçak ile Batman’a geldik. Oradan da Diyarbakır’a geldik. Geldiğimizde babamın cenazesinin kaçırılarak defnedildiğini öğrendik. Bizi defnetmek istedik ancak cenazeyi bizden kaçırarak erken saatlerde vasiyet ettiği yere değil, Zivînge’ye askeri konvoy ile götürüp defnedildi. Bu an içimizde büyük bir yara. Onun ve bizim istediğimiz gibi bir defin olmadı." 
 
55 YILLIK TANIKLIK 
 
Cesur olması ve hiçbir zaman geri adım atmamasının babasını hedef haline getirildiğini ifade eden Anter, "Musa Anter’in en büyük tanımını arkadaşı, yoldaşı Cahit Yıldırım yapmıştır. 'Musa Anter dahilik ile delilik arasında ince bir çizgide yürür' derdi. Babamın topu tüfeği olan barbar bir devletle elinde kalemi ile savaşmasını delilik olarak tanımlıyordu. Babamın bu kadar birikiminin olması ve Türkiye’yi iyi bir şekilde tanıyor olması, onu hedef haline  getirdi. Diyor ya; 'Türkiye’deki 55 yıllık katliam, baskı ve şiddetin sanığı, tanığı ve davacısıyım.' Buradan da yola çıksak, O’nun neden hedef haline getirildiğini öğrenebiliriz. Aslında Türkiye davacısını, tanığını ve sanığını katletti" diye konuştu.
 
MUSA ANTER’İ ‘APÊ MÛSA’ YAPAN ŞEY?
 
Musa Anter’in “Apê Mûsa” olmasının ise Kürt halkını çok iyi tanımasından geldiğini söyleyen Anter, "Annesi Fesla Anter, Türkiye’nin ilk muhtarlarından biri. Gençliğinde yaşanan Dersim Soykırımı’na olan tepkisi, İstanbul’da arkadaşları ile birlikte verdiği mücadelesi, idealist olması, Kürt halkına verdiği sözü hayatı pahasına savunması, babamı Kürt halkının için Apê Mûsa yapmıştır. 50’li yıllarda Diyarbakır’da ilaç işi yaptığında bölgeyi çok iyi tanıyan biri haline geldi. Müthiş bir birikim sahibi oldu. Adana’dan Kars’a her yere hakim biriydi. Bilgi ve birikimi çok iyi bir insan. Cegerxwîn ile mücadele vermiş bir insan. Avrupa'da ve daha birçok yerde direnişi biliniyordu. O dönem direnen sayısı çok azken babam öncü rolü oynuyordu. Kürtlerin olduğu her yerde şu an Anter tanınıyor. Mücadelesi kitaplarda ve hala tanığı olan kişiler tarafından tanınıyordu" şeklinde konuştu.
 
'MİZAHIYLA KİTLELERİ İKNA EDERDİ'
 
Babasının mizah yönünü öne çıkartarak kitleleri ikna ettiğini belirten Dicle Anter, "En büyük özelliğini 7’den 70’e herkes anlaşan biriydi. Çocukla çocuk. Genç ile genç olan biriydi. Bir filozof tarzında değil, halkın anlayacağı dil ile konuşurdu. Anlatmak istediğini fıkra ile anlatır. Aradan uzun yıllarda geçse de bu fıkralar unutulmazdı. Batman’da düzenlenen HEP buluşmasında söylediği hem kuş hem hırsız fıkrası halen dillerde. Günlük yaşamı boyunca mizahı çok seven bir insan.  İstanbul veya köyde olduğu zaman mizahını korurdu. Halk üzerinde etkisi çok büyük" ifadelerini kullandı. 
 
DAVA ZAMAN AŞIMINDA
 
Anter, babasının cinayetine dair yıllardır süren yargılamalara dair ise şunları söyledi: "1995’te İsveç’ten dava için döndüğümüzde eskiden mor dosya vardı. O dosyada A-4 sayfası vardı. O sayfadan yola çıkarak her şeyi ortaya çıkardık. Her şey biliniyor artık. Kimin yaptığı belli. Ağar diyordu ya 'Bin operasyon yaptık.' Derin devletin adamı diye biliyorduk. Sedat Peker de bunu itiraf etti. Gerekli bilgileri bilen kişiler öldürülüyor.  Cem Ersever bunlardan biri. Peker bu konuda ne biliyor? Onu açıklaması gerekiyor. O dönem yaşananlar mutlaka onunla konuşulmuştur. O da biliyor. Cinayet ortaya çıkarılsa birçok katliamın sorumlu olanlar ve detayları ortaya çıkar. Ceza da alacaklar. 40 senelik bir cinayet ağı, babamın cinayetinde yer aldı. İşte sorumlular açığa çıkarsa 40 yıllık cinayet ağı ortaya çıkar. Dava zaman aşımı ile de karşı karşıya. Önümüzdeki sene 30 sene oluyor. 24 Kasım’da mahkemesi var. Ondan sonra 9 ay kalıyor."
 
KATLEDİLMEDEN 3 HAFTA ÖNCE GÖRÜŞMÜŞTÜ
 
Babası ile toplamda 4 yıllık bir süre geçirdiğini dile getiren Anter, "Babam katledildiğinde 42 yaşındaydım. Cezaevi, sürgün ile geçen bir hayatı vardı. Ben de dışarıda okudum. Pek görüşemedik. 25 sene yurt dışında kaldım. Mektuplar ile haberleşiyorduk. Vurulmadan 3 hafta önce beraberdik. Ona yazdığım makaleleri gösteriyordum. En çok acı çektiğim nokta. Fikren ona kendimi yakın hissettiğim zamanda kaybetmiştim. Danışarak birçok şeyi öğrenebilme aşamasına gelmiştim. Anılarımız vardı tabi. Nusaybin’e geldiğinde futbol oynuyordum. O zaman da iki gol attım. Onu görünce, Dicle Anter’in babası dediler. Oda, 'Ben bu halk için bu kadar mücadele vereyim, 2 gol attı diye beni Dicle ile tanıyorlar' esprisi yapmıştı" dedi.
 
MİT-JANDARMA-EMNİYET ÜÇGENİ 
 
Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu ise dava dosyası için hazırlanan iddianameyle JİTEM yapılanmasının deşifre olmasına rağmen, JİTEM'in devlet görevlileri tarafından kabul edilmediğini, dava dosyasına gelen bir takım yazışmalardan JİTEM'in 80’lerin sonunda bir yasal dayanağı olmadan kurulduğunu ve yasallık getirilmeye çalışıldığını, ancak daha sonra da lağvedildiğinin anlaşıldığını söyledi. Av. Okçuoğlu, iddianameden hareketle JİTEM'in devlet tarafından kurulduğunun kabul edildiğini söyleyebileceklerini ifade ederek, şöyle konuştu: "Tabiî JİTEM terörle mücadele için kurulan illegal para militer bir yapı. Onun faaliyetlerine konusunda dosyaya yansıyan bilgilere göre haberdarız. Bu yapıda kimler görev almış, somut anlaşılır bir şekilde bu iddianame ile ortaya konmuş. Yargılama sırasında edindiğimiz bilgilere göre, terörle mücadele bahanesiyle o dönem bu tür illegal yapılar oluşturuldu. Buradan özellikle bölgede ve batı metropollerinde Kürt iş insanlarına, aydınlarına, sayılan sevilen kanaat önderlerine yönelik cinayet organizasyonlarının planlandığı deşifre oldu. Özellikle MİT, Jandarma ve Emniyet üçgeninde illegal yapıların işbirliği yaptığı ortaya çıktı."
 
EKİBİN BAŞINDA CEM ERSEVER VARDI
 
Okçuoğlu, dava dosyasına yansıyan bilgilere göre Anter cinayetinin o dönem Ankara'da bulunan JİTEM Komutan Vekili Binbaşı Cem Ersever'in başkanlığında bir grup tarafından planlandığını kaydetti. Okçuoğlu, "Bu olayın organizasyonu için Musa ağabeyin Diyarbakır Belediyesi'nin düzenlediği kültür etkinliğine çekildiği, burada bir takım itirafçıları kullanılarak kendisiyle iletişime geçildiği ve bir bahaneyle bulunduğu yerden alınarak infaz edildiği ortaya çıkmış durumda. Dosyaya yansıyan bilgilere göre, Belediye Başkanı Turgut Atalay, Musa Anter'in festivale çağrılmasına karşı çıkıyor. Ancak kurulan Kültür Komisyonunun ısrarı üzerine kabul etmek zorunda kalıyor. Bize göre, o Kültür Komisyonu organizasyonu da bu yapının manipülasyonuyla Musa Anter'i Diyarbakır'a çekti. Bize göre, tetiği çeken planlamayı yapan, organizasyonu yapan, kişiler net. Kafamızda olayı çözmüş durumdayız. Musa Anter'in katledilmesindeki sorumluluk o dönemin devlet görevlilerine ait" dedi.
 
3 YILDIR YANIT VERİLMEDİ 
 
Av. Okçuoğlu, mahkemenin ‘Tetiği Hamit Yıldırım çekti’ diyen eski JİTEM elamanı ve İsveç'te yaşayan Abdulkadir Aygan'ın dinlenilmesi için 13 Kasım 2018'de kurduğu ara kararla Adalet ve Dışişleri bakanlıklarına yazdığı müzekkereye 3 yıldır yanıt verilmediğini de hatırlattı.
 
"Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım'ın 70’lerden itibaren istihbarat elemanı olduğu söyleyen Okçuoğlu, MİT'in saha elemanı, istihbarat elemanı olduğu daha sonra Jandarma İstihbaratına geçtiği, cinayet işlendiğinde Jandarma İstihbaratı için görev yaptığı, 1994 yılında da MİT'e geçtiğinin sabit bir biçimde ortada olduğunu kaydetti. Okçuoğlu, “Bizim dosyamızda Abdulkadir Aygan sanık, Mahmut Yıldırım sanık, Mahmut Yıldırım kayıp. Hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. Abdulkadir Aygan İsveç'te yaşıyor. Hem sanık olarak yargılanıyor hem de Hamit Yıldırım'ın teşhisini yönelik ciddi anlatımları var. Abdulkadir Aygan'ın İsveç'te ifadesinin alınması konusunda bir tıkanma yaşıyoruz. Çünkü bir kaç yıl önce mahkeme heyetinin gidip İsveç'te Aygan'ın savunmasının alınması konusunda bir ara karar oluşturdu ve bu kararın gereğinin yerine getirme konusunda Adalet Bakanlığına ve Dış İşleri Bakanlığı'na çok sayıda yazı yazdı. Ancak bakanlıklardan hiçbir olumlu dönüş yapılmadı. Mahkeme, Aygan'ın ifadesi alınamadığı için bu yargılamayı bitiremedi. Biz dosyanın tefrik kararı vermesini talep ediyorduk, ama mahkeme bu talebimizi kabul etmedi. Bu noktada bir tıkanma yaşıyoruz. Zamanımız kısıtlı, bir yılık süremiz var. Bu sürede yargılamanın bitmesi bir karara bağlanması mümkün görünmüyor" dedi.
 
SONUÇ ENGELLENİYOR 
 
90’lı yıllara dair bazı davaların demokratikleşme süreciyle birlikte açıldığını vurgulayan Okçuoğlu, fakat sürecinin sona erdirilmesiyle birlikte AKP’nin Ergenekon ve 90’larda yeraltı faaliyetlerini yürüten yapılarla ve aktörleriyle işbirliği yaptığını gördüklerini ifade etti. Bunun en somut örneği olarak “Mehmet Ağar”a işaret eden Okçuoğlu “Kürt meselesinde güvenlikçi politikaların ön plana çıkarılmasıyla oluşan sonuçları görüyoruz. Bazı yapılarla işbirliği yapıldı ve bu iş birliği bütün devlet bürokrasisine yansıdı. Dışişleri, Adalet Bakanlığı bürokrasisi, davalarda çok fazla sonuç alıcı gelişmelerin alınmasını engellemeye çalışıyorlar" dedi.
 
MA / Fethi Balaman - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

05/07/2025
22:55 Tetwan'daki festival konserlerle sürüyor
22:48 Muhittin Böcek tutuklandı
22:29 3 ilçedeki yangınlar kontrol altına alındı
22:14 Gazze'de katledilenlerin sayısı 57 bin 338’e çıktı
22:09 Pirsûs'ta katledilenler için Tuzluçayır'da yürüyüş
21:55 Özel'den Erdoğan'a istifa çağrısı
21:46 Birçok kentte 'süreç' temalı buluşma: Halk somut adım bekliyor
21:19 İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy'den Şam’a ziyaret
21:14 Muhittin Böcek'e tutuklama talebi
20:40 CHP PM yarın olağanüstü toplanacak
20:06 Serra Bucak: Belediye başkanlarının yeri cezaevi değildir
19:46 Gabar Dağı’nda yeniden yangın çıktı
19:42 Kürtçe, Süryanice ve Ermenice kurslardan mezun olanlar belgelerini aldı
19:27 Muhittin Böcek adliyeye sevk edildi
19:22 Aydınlar barışı tartıştı: Direnenin direnenle dayanışma düzeyi düşük
19:11 Ege Denizi'nde 3,9 büyüklüğünde deprem
19:08 AKP’li Çelik'ten Özel'e yanıt
18:50 Emek ve Demokrasi Güçleri: Başkanları serbest bırakın
18:45 Deprem Bilimci Görür’den uyarı
18:18 Gazeteci Timur Soykan gözaltına alındı
18:16 'Kültürel soykırım' paneli: Köklerimize dönmeliyiz
18:08 İHD: Yangına geç müdahale ihlallere yol açtı
18:01 Bakırhan: Hukukun olmadığı bir sistem kimseye kazandırmaz
17:53 Aydın’da bir kadın katledildi
17:48 Bakan Tunç CHP’ye operasyonları eleştirenleri hedef aldı
17:43 Licê’deki yangın kontrol altına alındı
17:31 DEM Parti olağanüstü toplanıyor
17:27 Wan’da halk buluşmaları: Daha büyük bir mücadele başlıyor
17:14 Gözaltındaki Zeydan Karalar halkı belediye önüne çağırdı
17:07 Güney Kürdistan Ulusal Kürt Kadın Birliği Platformu deklare edildi
16:35 Çocuk çalıştayında deneyimler paylaşıldı: Modelimizi oluşturmalıyız
16:16 'Hêviyên Hunerê' sergisi açıldı
16:13 Özgür Özel: Bu savaş ilanı demokratik siyasete açılmıştır
16:03 KHK eylemi 137'nci haftasında: Barışın önü işe iadelerle açılır
15:44 Sabahat Tuncel: 8 Temmuz’da Ankara’da buluşalım
15:39 DEM Parti'den Semsûr Belediyesi'ne dayanışma ziyareti
15:37 Amedspor yeni sezon formalarını tanıttı
15:21 Dörtyol yangınında son durum
15:16 Muratpaşa'da aynı yerde ikinci yangın
15:12 Licê kırsalında yangın
15:10 Antalya Arkeoloji Müzesi yıkılacak
14:58 Adana Büyükşehir Belediyesi önünde gözaltı protestosu
14:44 Silivri açıklarında 4,1 büyüklüğünde deprem
14:36 Ağır hasta tutsaklar Aktaş ve Gurban'ın tahliyesini istediler
14:19 Çocuk çalıştayında anadilde eğitime vurgu
14:09 İki kentte gençlik çalıştayı: Üzerimize düşeni yapacağız
13:58 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Titizlikle çalışıyoruz
12:56 Hatay'da deprem
12:56 Bakırhan'dan operasyonlara tepki: Antidemokratik uygulamalardan vazgeçin
12:51 Cumartesi Anneleri: Vedat Aydın dosyasında cezasızlığa son verin
12:26 CHP'nin Kurtulmuş ile yapacağı komisyon görüşmesi ertelendi
12:17 DEM Parti, Semsûr ve Adana belediyelerini ziyaret edecek
12:15 Hatay’da yangın kısmen kontrol altına alındı
12:01 Kayıp yakınları: Vedat Aydın’ın faillerini açığa çıkarın
11:32 CHP MYK'si olağanüstü toplandı
11:18 Eş genel başkanlar: Bu operasyonlar çözümün yolunu tıkıyor
11:11 Gençlik çalıştayında Ortadoğu'daki krizler ve çözümler tartışılacak
11:07 DEM Parti’den önemli bilgilendirme: İsim bildirin
10:44 Gabar’da binlerce ağaç küle döndü
10:03 DEM Parti'den İzBB tepkisi: Barış umuduna zarar veriyor
09:49 Köylüler nöbette: Yasa geri çekilene kadar mücadele edeceğiz
09:17 Hastane sevki 15 defa engellenen tutsağa alzeheimer tanısı konuldu
09:12 AYM'den Kader Ortakaya kararı: Yaşam hakkı ihlal edildi
09:07 İzol Davası yeniden görülecek: Avukatlardan 'tutuklama' başvurusu
09:06 Asgari ücrete ara zam tartışmaları: Birleşik mücadeleyle yol alabiliriz
09:06 Uytun davası 16 yıldır sürüyor: Asker cezalandırılmadı, gaz fişeği bulunmadı
09:05 AKP'li Nasıroğlu'nun şirketi Sisê'yi talan ediyor
09:04 Helikopterden atılan Şiban’a verilen ceza onandı
09:03 ‘Tehlikeli’ gemi söküm için Aliağa'da
09:02 Suavi: Sanat barışla özgürleşir
09:01 Amed’de düzenlenecek gençlik çalıştayına davet
09:00 05 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:47 Belediye başkanı tutuklanmıştı: Vekili de gözaltına alındı
08:21 Dörtyol'da orman yangını: Bin 870 kişi tahliye edildi
08:02 CHP'li belediyelere operasyon: Karalar, Tutdere ve Böcek gözaltında
04/07/2025
22:52 Kürdistan ve Türkiye'de demokrasiyi sağlamalıyız'
21:06 Bakırhan'dan Soyer'in tutuklanmasına tepki: Derhal serbest bırakılmalı
20:31 Munzur Festivali çağrısı: Sanatçıların katılımı topluma güç verecektir
19:57 Zeytinlik yasasına karşı nöbette olan köylülere dayanışma ziyareti
19:44 Eskişehir'de madden aramaya ÇED olumlu kararı
19:33 KESK üyesi KHK'lilerin işlerine iadesi istendi
18:53 Omerya'daki yangın kontrol altına alındı
18:40 Yangından zarar görenlerle dayanışmaya valilik engeli iddiası
18:27 İhraç istemiyle disipline sevk edilen Jiyan Ormanlı'nın istifası istendi
18:07 Tunç Soyer ve CHP İl Başkanı Aslanoğlu tutuklandı
18:01 Pınar Bayrak'ı katleden Ziya Ecer’e ağırlaştırılmış müebbet
17:35 Pınar Bulunmaz davasında yine tutuklama çıkmadı
17:06 Diploma iptalini protesto eden öğrenci serbest
16:54 Tetwan’da ‘İnsan hakları ve barış’ paneli düzenlendi
16:34 Eskişehirliler Cengiz Holding'in maden projesine karşı eylemde
16:33 Buca ve Ödemiş’te yangın: Yerleşim yerleri boşaltıldı
16:10 Manavgat Belediye Başkanı gözaltına alındı
15:59 İstanbul'da 'Demokratik Toplum Çalıştayı' düzenlenecek
15:59 Xeceri'deki GES projesi iptal
15:41 İmamoğlu hakkında 'sahte diploma' iddianamesi
15:39 Gundik Festivali'ne itiraz: Fikriyatı başka yöne evrildi
15:31 ‘Öcalan’ın çağrısı Ortadoğu’yu istikrara kavuşturabilir’
15:24 ATK'den hasta tutsak Güler için ‘hayatını yalnız idame ettiremez' raporu
15:21 İnsan hakları sempozyumunda 'ortak mücadele' vurgusu
15:13 Defterdeki Kürtçe şarkılardan dolayı hücre cezası verildi
14:49 2 yıl 1 ay hapis cezasının gerekçesi: Öcalan'a 'PKK Lideri' demek!
14:39 DBP Agirî’de yeni yönetimini belirledi
14:29 Hindistan'da sel ve heyelan: 69 ölü, 110 yaralı
14:26 Ahmet Saymadi hakkında ceza ve tahliye
14:13 33 yıl tutsaklığın ardından Amed'de kitlesel karşılandı
14:07 Omerya’da ormanlık alanda yangın
12:51 Gabar'daki yangın geniş bir alana yayıldı
12:27 Meclis’te yemekten zehirlenme iddiası
12:09 Tunç Soyer: Dosyamızda cevabı olmayan hiçbir soru yok
12:07 Tunç Soyer ve 98 kişi hakkında tutuklama talebi
11:58 10. Yargı Paketi sonrası tutuklu/hükümlü sayısı
11:38 İzmir'deki yangınlarda son durum
11:11 Ailelerden İmralı’ya gitmek için başvuru
11:07 Diploma iptalini protesto eden öğrenciye gözaltı
10:58 Wan'da tutsaklara görüş yasağı
09:53 Eylemdeki işçilerden 'grev' uyarısı
09:52 Gelecek Partili Torun: Komisyon bir an önce kurulmalı
09:50 İzmir’de 137 kişi adliyeye sevk edildi
09:41 Köyden ilçeye atla gidiyorlar
09:38 Tutsak Güneş çoklu hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor
09:34 IHRNGO Direktörü: İran'da artan baskının amacı yeni protestoları engellemek
09:30 Gençler 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci' gündemiyle buluşacak
09:23 Doğa harikası Heftbori HES'le yok edilecek
09:22 Amed Baro Başkanı: Sürece hukuki katkı sunmaya hazırız
09:21 Uluslararası Kürt-Alman Üniversitesi’ne dair merak edilenler
09:14 Türkiye’ye gelen aydınlar: Temel hedef Öcalan’ın özgürlüğüdür
09:07 Îdir'de bereketli kayısı hasadı
09:04 KNK Eşbaşkanı Karamus: Ulusal birlik için her zamankinden daha umutluyuz
09:02 Aydın: Ulusal kongreyi erteleme ve geciktirme şansı kalmadı
09:01 Wan'da 'Hêviyên Hunerê' sergisi açılacak
09:00 04 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
03/07/2025
23:59 Festivalde pedallar madde bağımlılığına dikkat çekmek için döndü
23:52 Mehmet Çakas, Türkiye'ye sınır dışı edilmeyle karşı karşıya
23:13 'Demokratik Toplum Buluşmaları' sürüyor: Sürece sahip çıkalım
22:06 Tahliye kararı verilen gazeteci Aksu cezaevinden çıktı
19:22 Ödemiş'te orman yangında can kaybı 2'ye yükseldi
19:16 Tabutla AKP binasına yürüyen işçiler, iktidarı istifaya çağırdı
18:30 Zeynep Kınacı ve Sema Yüce Amed'de anıldı
18:08 3 işçi hayatını kaybetmişti: Kaza değil, cinayet
17:39 TÜİK enflasyon verileri, BES-AR'ın 16.52 puan gerisinde kaldı
16:58 Ege'de 3 kentte yangın
16:53 Aydın'da kadınlar süreci konuştu
15:33 İstanbul’daki yangın kontrol altına alındı
15:23 Tağar Çayı'nda bilirkişi incelemesi
15:22 Çocuğu intihara sürükleyen iki zanlı yine tutuklanmadı
15:18 Gazeteci Aksu tahliye edildi
15:17 DFG: LeMan dergisinin yanındayız
15:15 Dev Sağlık-İş bakanlık önünde: Bu teklifle müzakere değil mücadele edilir
15:08 DEM Parti: Silahsızlanmaya dair önümüzdeki hafta tarihi adım hazırlığı var
14:50 Musa Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret