Yousif Ismael: ABD Suriye'den çekilir, Irak’ta kalır

  • dünya
  • 10:28 20 Eylül 2021
  • |
img

HABER MERKEZİ - Washington Kürt Enstitüsü Müdürü Yousif Ismael, ABD'nin Suriye’de kalma şansının Irak’a nazaran daha düşük olduğunu belirterek, “ABD Irak’ta kalmak için elinden geleni yapacaktır. Eğer Irak’tan çekilme kararı alırsa, Kürdistan Bölgesi’nden de çekilecektir” dedi. 

Ortadoğu denilince akla ilk gelen vekâlet savaşları, petrol baronluğu, cihatçı oluşumlar, emperyalist düşler, süzeren-vassal ilişkileri ve kargaşa oluyor. Bu keşmekeş ortamında Mezopotamya’nın otokton halkı olarak Kürtler, kendi geleceklerini inşa etmek için mücadele ediyor. Tek amaçları, yaşadıkları kara parçasının özneleri olmak. Ağır bedeller ödeyen Kürtler, çok kutuplu dünyada bazı güçlerle fikir teatisinde bulunmadan bu amaca ulaşmanın bir “ütopya” olduğunun da bilincinde. 
 
Bu güçlerden biri, Ortadoğu’daki vekâlet savaşının bir parçası olan Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), aylar önce yönetim değişikliği gerçekleşti. Joe Biden başkanlığındaki yeni hükümetin Donald Trump’a nazaran Ortadoğu’da daha “yapıcı” bir politika uygulayacağı tahmin ediliyor. Biden yönetiminin Kürtlere yönelik tutumunu ve Ortadoğu stratejisini, Washington Kürt Enstitüsü Müdürü Yousif Ismael ile konuştuk.
 
Son dönemde Joe Biden yönetiminin Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemediği ve Kürt sorununu Türkiye ile var olan ilişkilerin üstünde tutmaktan imtina ettiği yönünde bir kanı var. ABD yönetimi, Ortadoğu’da Türkiye’nin çıkarlarına öncelik mi tanıyor? 
 
Washington’da eski ve yeni ABD’li siyasetçiler arasında her daim bir söz vardır: “Türkiye önemliydi, önemlidir ve önemli olacaktır.” Bu yaklaşım hem Demokratlar hem Cumhuriyetçiler arasında devam ediyor. Eğer ABD Türk devleti ve devletsiz bir toplum olan Kürtler arasında bir seçim yapacak olursa, önceliği her zaman Türkiye’ye verir. Bunun birçok sebebi var. Her şeyden öte Türkiye bir NATO müttefikidir, yasa gereği ABD ve Avrupalı devletler, Türkiye’yi savunmak zorunda kalıyorlar. Türkiye’de var olan otoriter rejime rağmen ABD, Türk devletinin sahip olduğu jeopolitik önem ve Ortadoğu’da diğer süper güçlerle yaşadığı rekabetten dolayı Türkiye’ye destek veriyor. Bence Kürtler, Kürt liderleri ve partileri, politikanın temelde “çıkar” üzerine kurulduğunu unutuyor gibiler. Sorunlara karşı realist tutum takınmalı ve çok fazla duygusal olunmamalıdır. 
 
 
Türkiye ve sahadaki cihatçı vekilleri, hatta DAİŞ, Suriye Kürtlerine saldırdı. ABD’nin onayıyla Rojava’da bazı yerlerde etnik kıyım yaptılar. ABD’nin Türkiye’yi desteklediği çok örnek var tabii. Bunlardan en önemlisi PKK’yi yurtdışı ‘terör örgütleri listesi’ne almasıydı.
 
2018 yılında alanında oldukça yetkin Washingtonlu uzman David Pollock, Kürtlere, Amerika’yı Türkiye ve kendileri arasında bir seçim yapmak zorunda bırakmamaları konusunda bir tavsiyede bulunmuştu. Zira ona göre ABD, böyle bir durumda Türkiye tarafını seçecektir. Nitekim bir yıl sonra Türkiye ve sahadaki cihatçı vekilleri, hatta DAİŞ, Suriye Kürtlerine saldırdı. ABD’nin onayıyla Rojava’da bazı yerlerde etnik kıyım yaptılar. ABD’nin Türkiye’yi desteklediği çok örnek var tabii. Bunlardan en önemlisi PKK’yi yurtdışı “terör örgütleri listesi”ne almasıydı. Bilindiği gibi Bill Clinton yönetimi, Türkiye’yi yatıştırmak ve bazı silah antlaşmaları yapmak için 1997 yılında PKK’yi “terör örgütü” olarak tanımlamıştı. Hâlbuki yurtdışı “terör örgütleri” listesindeki diğer örgüt veya gruplara nazaran PKK, ABD’yi veya Amerikalıları herhangi bir şekilde tehdit etmemişti. Ancak ABD’de diğer yönetimler de Türkiye Kürtlerine yönelik aynı politikayı devam ettirdiler. Mesela İran’da faaliyet yürüten Halkın Mücahitleri Örgütü, bazı lobicilik girişimleri sonucu 2012 yılında yurtdışı terör örgütleri listesinden çıkarıldı. Örgüt, bazı ABD’li diplomatları öldürmesi ve kuruluşundan itibaren derin bir ABD karşıtlığı barındırmasına rağmen listeden çıkarıldı. Bu durum ABD’nin çıkarıyla da örtüşmekteydi. 
 
Şimdiki ABD yönetimi, Türkiye ile daha öncekine benzer bir tutum içindedir. Bu tutumu Erdoğan için değil, gelecek için ve Erdoğan sonrası dönem için sürdürüyor. Erdoğan yönetimi, ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilere çok zarar verdi. Özellikle bunu Türkiye’yi Rusya gibi devletlerle ticaret yapmaya ve silah anlaşması imzalamaya zorlayarak yaptı. Olası yeni Türkiye hükümetinin bu yükümlülüklerden kaçınması oldukça zor olacaktır. ABD her zaman Türkiye’yi geri kazanmaya çalışacaktır. ABD’nin dış politikasında Türkiye Kürtleri için ise kısa vadede bir ümit beklemek pek mümkün gözükmüyor. Ancak ABD yönetimi, Kürtlerin adil katılımını barındıran daha demokratik bir Türkiye’yi çok arzu ediyor. 
 
Her şeye rağmen şunu söylemeliyim ki Erdoğan’ın ABD, NATO ve Batılı müttefik devletlerin çıkarlarına aykırı davranışları, Türkiye’ye alternatif yeni dinamikleri gündeme getirmektedir. Örneğin son zamanlarda Yunanistan’la kurulan uluslararası ve bölgesel işbirliği, Türkiye’nin Batı için bölgeye tek giriş bileti olmadığını göstermektedir. Yunanistan günümüzde ABD, İsrail, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ile kurduğu olumlu ilişkilerin keyfini çıkarıyor. Bir noktada ABD, Türkiye’ye oranla iyi bir insan hakları siciline sahip Yunanistan’a, alternatif bir coğrafya olarak daha fazla odaklanacaktır. Fakat böyle bir tutumu takınmak AB için oldukça zor. Zira Türkiye Avrupa’ya girişte ilk basamak gibidir ve elinde mülteci kartını taşıyor. 
 
Bilindiği üzere Biden yönetimi, Delta Crescent adlı enerji şirketinin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (AANES) ile yaptığı petrol anlaşmasını bozdu. Bu anlaşma çerçevesinde bölge yönetiminin bütçesine her yıl ortalama 2 milyar dolarlık bir kaynak aktarımı söz konusuydu. Biden yönetiminin şirketin lisansını yenilememesi, özerk bölgeye vurulan bir darbe olarak yorumlanıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? 
 
Trump, medyada ABD’nin Suriye’de petrol için kaldığı yönünde bir kampanya başlatmıştı. Amerikalıların aklını karıştırma veya yanlış yönlendirmeye dönük bir hamleydi. 
 
Suriye Devrimi veya Suriye İç Savaşı’ndan 2 yıl sonra, Haziran 2013’te, Obama yönetimi Suriye muhalefetinin idaresi altındaki bölgeleri ihtiva eden bir sınırlı yaptırım muafiyeti ilan etti. Muafiyet enerji, tarım ve telekomünikasyon sektörleriyle ilgiliydi. Amaç Suriye muhalefetinin idaresi altındaki bölgelerde ekonomik yükü hafifletmekti. Bu yaptırım muafiyeti yasası hâlâ geçerlidir. Ancak ABD’nin Suriye’deki ilk misyonu DAİŞ’i yenmektir. Terörle mücadele etme amacıyla askeri birlikleri sahada konuşlandırmak ise ABD Kongresi’nin yetkisindedir. ABD askerinin Rojava’dan çekilmesinden sonra Türkiye ordusunun bölgeye saldırması esnasında Trump, medyada ABD’nin Suriye’de petrol için kaldığı yönünde bir kampanya başlatmıştı. Amerikalıların aklını karıştırma veya yanlış yönlendirmeye dönük bir hamleydi. 
 
Halkın Suriye’deki “petrol anlayışına” karşı duyduğu öfkeli reaksiyon seçimlere yansıdı. Biden yönetimi, iktidara gelir gelmez Trump’ın iddialarını çürütmüş, ABD’nin Suriye’de kendi ulusal çıkarı ve DAİŞ’le mücadele için kalması gerektiğini uygun bulmuştu. Böylece Delta Crescent şirketinin Suriye’deki rolüne son verildi. Bu şirket Trump döneminde Rojava ile bir antlaşma yapmıştı. Bana göre bu şirketin oradaki faaliyetine son verilmesi, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki meseleye partizanca bir yaklaşımdı. Eğer Delta Crescent veya bir başka şirket Rojava’da çalışmaya devam etseydi, bu ABD’nin bölgeyi stabilize etme amacı için daha iyi olurdu. Bu aynı zamanda bölgedeki özyönetim için de faydalı olurdu ve bölge yönetiminin yarı olarak tanınması anlamına gelirdi. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin diğer şirketlerle bağlantı kurması gerektiğini veya Delta Crescent firmasının ABD’li siyasetçilere ve hukukçulara Suriye’de faaliyet yürütmenin yararlarını anlatması gerektiğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra AANES, körfez Arap ülkeleriyle ve Avrupa Birliği ile benzer bir ilişki geliştirebilir. Onlarla kurulacak bir ilişki, gelecekte Suriye rejimiyle yapılacak olası görüşmelerde Rojava yönetimine yarar sağlayabilir. Körfez Arap ülkeleri ve AB ülkeleri, ABD’ye oranla Suriye rejimiyle daha iyi münasebetlere sahiptir. 
 
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi bir kaos yarattı ve Taliban güçleri kısa sürede iktidarı ele geçirdi. Eğer Amerikan ordusu Irak’tan veya Suriye’den çekilirse, Kürtler benzer bir kaosla karşı karşıya kalabilir mi? Dış destek olmadan kendilerini savunmaları mümkün mü? 
 
ABD’nin Afganistan’ı bu şekilde terk etme tarzının doğru olmadığını düşünüyorum. Afganistan, Irak ve Suriye’den farklı bir ülkedir. Yine Suriye ve Irak arasında da büyük bir fark var. Amerika’nın Suriye’de kalma şansı, Irak’a nazaran daha düşük. ABD, 2011 yılından beridir uyguladığı politika yüzünden ve Rusya’nın kontrolü ele geçirmesinden dolayı Suriye’de fazla kalmayacaktır. Suriye Kürtlerine her gün tekrar tekrar hatırlatılmalı, ABD Suriye’de sadece DAİŞ’le mücadele için var. Yeterince yatırım yapmadı. Rojava veya AANES’ten dolayı Türkiye’yi kaybetmek gibi bir planı yok. Evet, ABD muazzam bir askeri destek sundu. AANES, ABD ile sıkı ilişkilerini her zaman sürdürmelidir. Lakin şartlar değişmedikçe, ABD Suriye’de uzun süre kalmaz ve şundan eminim ki Trump tarzı olası bir ABD yönetiminde geri çekilme kaçınılmaz olacaktır. 
 
ABD Irak’tan çekilme kararı alırsa, o zaman Kürdistan Bölgesi’nden de çekilecektir. Bununla birlikte ara ara “tek Irak” politikası devam ettikçe, ABD’nin Kürdistan Bölgesi’nde tek güç olarak kalacağı duyumlarını alıyoruz. 
 
Bugün Washington’da Irak ile ilgili iki farklı görüş hâkimdir. İlki, Irak ABD için önceliklidir ve 2003 yılından beridir ABD, ülkeyi inşa etmeye çalışmaktadır. Bu görüşe göre Irak’ta Kürdistan Bölgesi, ayrılmadıkça veya bağımsızlık arayışına girmedikçe, her zaman gereklidir. Rusya, Suriye’de güçlüdür ve İran, Çin’in de facto kolonisi haline gelmiştir. ABD, kendi çıkarları için verdiği mücadelede, Irak’ı tek şans olarak görebilir. İkinci görüş ise ABD’nin Irak’tan çekileceği yönünde. Özellikle İran yanlısı bir politikacının başbakan seçilmesi durumunda, ABD’nin Irak’tan geri çekilmesi konusunda baskı altına alacağı düşünülüyor. Bu senaryoya göre Kürtler; Ankara, Tahran ve Bağdat’ın saldırılarına karşı savunmasız kalacaklar. Nitekim biz bunu 2017 bağımsızlık referandumundan hemen sonra görmüştük. Amerikan halkı da ABD’nin finans kaynaklarını tüketen sonu gelmez savaşlardan artık bitkin düşmüş durumda. Her iki görüş de gerçekçidir. Ancak bana göre, ABD Irak’ta kalmak için elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Eğer Irak’tan çekilme kararı alırsa, o zaman Kürdistan Bölgesi’nden de çekilecektir. Ancak ara ara “tek Irak” politikası devam ettikçe, ABD’nin Kürdistan Bölgesi’nde tek güç olarak kalacağı duyumlarını alıyoruz. 
 
AANES ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nin kendi farklılıklarını bir kenara koyup, ulusal Kürt güvenliği üzerinde birleşmesi gerek. Her iki tarafın kendi güvenlikleri açısından uluslararası bir destek alabilmesi için iktidarın barışçıl değişimini ve demokratik değerleri tesis etmesi ve ileri taşıması gerek. Her iki tarafın AB ülkeleri ve körfez Arap devletleriyle yeni ilişkiler geliştirmeye ve lobicilik yapmaya ihtiyacı var. İki taraf Birleşmiş Milletler, AB ve Arap Birliği üzerinden birbirine yardım edebilir. Ortak bir askeri güç kurarak ve kurumsallaşarak uluslararası yardımın etrafında toplanabilir ve düşmanlarını iki tez düşünmeye zorlayabilir. 
 
Adil olmak gerekirse, AANES, Türk saldırıları ve işgalleri altında elinden gelen her şeyi yaptı. Barış ve iyi komşuluk ilişkileri için Türkiye’ye her türlü çağrıda bulunmaya devam etmektedir. Aynı zamanda Suriye rejimiyle görüşmelere de hazırdır. Fakat Rusya ve Esad son zamana kadar pek ciddi davranmadılar. Aynı durum Bölgesel Kürt Yönetimi için de geçerlidir. Bağdat’ın birçok engeliyle yüzleşmekte ve federal hükümetle bazı görüşmelere katlanmak zorunda kalmaktadır. 
 
 Bilindiği üzere AANES, uluslararası arenada tanınmaya ihtiyaç duyuyor. Bu amaçla çok sayıda diplomatik müzakere yapıyor ve Avrupa’da temsilcilikler açıyor. Bu konuda Biden yönetiminin ajandasında ne var acaba? AANES’in uluslararası arenada tanınması için yeni adımlar atacak mı? 
 
Çok önemli bir soru bence. ABD henüz Suriye’den çekilmemişken, AANES tanınma konusunu bir karara bağlamak için Amerikan yönetimiyle daha fazla yan yana gelmelidir. Bu doğrultuda Türkiye, Rojava’nın Cenevre barış görüşmelerinde yer almasına karşı çıksa bile, ABD yönetimi Kürt tarafını barış görüşmelerinin üçüncü tarafı haline getirebilir. Aynı baskı Arap devletleri ve AB’ye de yapılabilir. Zira onların Suriye Kürtleriyle ulusal güvenlik konusunda önemli çıkarları var. Washington’da lobicilik faaliyetleri yürütülmedikçe ve Amerikalı siyasetçilerle görüşülmedikçe, şimdiki ABD yönetiminin Suriye Kürtlerinin statüsü konusunda adım atacağını hiç düşünmüyorum.  
 
 Bazı uzmanlar Biden yönetiminin AANES’ten çok Rusya ve Çin’le mücadeleye odaklandığını iddia etmektedir. Gerçekten ABD yönetimi, AANES’i bir kenara itmeyi düşünüyor mu?
 
 Eğer ABD, Rusya ile mücadele etmek istiyorsa, Suriye bunun için çok uygun bir yer. Amerikan birliklerinin Suriye’de konuşlanması, ABD’nin uluslararası varlığı açısından çok iyi bir örnektir.
 
Eğer ABD, Rusya ile mücadele etmek istiyorsa, Suriye bunun için çok uygun bir yer. ABD’nin AANES’teki varlığı semboliktir. Amerikan birliklerinin Suriye’de konuşlanması, ABD’nin uluslararası varlığı açısından çok iyi bir örnektir. Irak ve Afganistan’dan çok daha iyi sonuç vermiştir. Farklı bölgelerde yaşayan Kürtler, Amerikalılardan büyük bir destek görüyorlar. Kürtlerin çabaları ve Amerika’nın demokratik sistemi göz önüne alındığında AANES’e yönelik bir tutumun geliştirilmesi mümkündür. Bu çok zaman alır, yorucu bir iştir ancak uygulanabilir. Siyasetçiler de dâhil olmak üzere ABD’nin Kürtler için istikrarlı ve barış dolu bir hayat istediğini düşünüyorum. Kürtlerin çıkarlarına geldiğimizde ise devleti olmayan bir aktörün ABD ile aynı masada yer alması her zaman için zor oluyor.  
 
MA / İsmet Konak

Diğer başlıklar

06/11/2025
23:55 Suriye'de 7 milyar dolarlık enerji anlaşması
23:47 BMGK Şara'ya yaptırımları kaldırdı
22:23 Başsavcı Gürlek’ten Özel’e tazminat davası
19:40 Opçin ve Bilgi’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
19:35 Sındırgı'da 4.3 büyüklüğünde deprem
19:12 223 emekçiden 100'üncü gün eylemine destek çağrısı
19:01 Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Mücadeleyi yükseltme zamanı
18:54 İmamoğlu: Demirtaş ve Yüksekdağ tahliye edilmeli
18:20 Abdullah Öcalan'a özgürlük yürüyüşüne çağrı
17:51 Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi
17:39 İsrail ordusu, Lübnan'a hava saldırısı başlattı
17:06 ÇHD: Ayakta sayımı kabul etmeyen tutsaklar darp ediliyor
16:56 Gazeteci Aykol'un dördüncü aşama tedavisi devam ediyor
16:15 İSİG Ekim ayı raporu: En az 169 işçi yaşamını yitirdi
15:47 HRW: Komisyon somut, hukuki ve kurumsal reformlar önermelidir
15:44 TJA: 11'inci Yargı Paketi geri çekilmeli, entegrasyon yasaları gündeme alınmalı
15:21 TFF'de bahis istifası
15:19 Merkez Bankası'nın rezervleri geriledi
14:58 Bilkent Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş eylemi
14:57 IFJ ve EFJ, gazeteci Gabriele Nunziati'nin işe iadesini talep etti
13:54 Mahkeme AYM kararına uymadı: Kahraman'ın yeniden yargılaması reddedildi
13:33 Kalp krizi geçiren tutsağın ailesine haber verilmedi
13:12 İşçilerden ücretlerinin taksitle ödenmesine tepki
12:46 Taliban’dan burkasız kadınların devlet kurumuna girişine yasaklama
12:24 DEM Parti: YÖK derhal kaldırılmalı
12:07 Abdullah Öcalan ile görüşmesini anlattı: CHP’nin sürece katılımına çok kıymet biçiyor
11:49 31 yılın ardından tahliye oldu
11:17 Asker gözetiminde ağaç kıyımı!
11:13 DEM Parti MYK toplandı
11:05 Canlı kalkan davasında bozma: Fazla ceza verildi
10:23 Süveyda kırsalı bombalandı
10:13 Amed'de ihracat yüzde 17,5 arttı
10:09 Filipinler’de tayfun: 114 ölü, afet ilanı
10:07 JİNNEWS şiddet çetelesi: 25 kadın katledildi
10:00 ABD'de hükümet kapandı: 40 havalimanında uçuşlar yüzde 10 azalacak
09:37 Amed'de 'Takas Pazarı' kurulacak
09:36 3 gazetecinin beraat kararına 'sözde' temyiz başvurusu
09:30 Ödenmeyen maaşları taksite böldüler, onu da yatırmadılar
09:27 Mahalleli yıkılan Polis Okulu'nun yeşil alan olmasını istiyor
09:26 Emlakçı Şahinkaya’nın emniyette kaydı olanlarla konuşması suç sayıldı
09:23 Devrimci Parti'li Mediha Yüksel: Süreçte sosyalist hareketlere büyük rol düşüyor
09:22 Yerine kayyım atanan Akış’ın yeniden yargılanması 3 Aralık'ta
09:20 Veliler ve öğrenciler üstgeçit talebiyle eylemde
09:17 Gazeteci Germiyanî: Kürt partiler parlamentoda birlik olurlarsa sorunları çözülür
09:12 Slovakya’dan Litvanya’ya 'umut hakkı' nasıl uygulanıyor?
09:10 Aktarlarda kış yoğunluğu: Ihlamurun kilosu 2 bin TL oldu
09:08 Prof. Dr. Günerhan: Sürecin başarılı olması için çaba göstermeliyiz
09:02 Tiryaki: Adım atılması entegrasyonun önünü açar
09:00 06 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:12 6 gazeteci ‘İmamoğlu’ soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı
00:11 30 barodan Demirtaş açıklaması: AİHM kararları ivedilikle uygulanmalı
05/11/2025
23:42 Finlandiya’da üç Kürt gözaltına alındı
23:38 Meclis'te HSK üyeliğine Havvanur Yurtsever seçildi
22:22 Özel: Çete hesap vereceğine bize soruşturma açıyor
21:39 Özgür Özel hakkında re'sen soruşturma başlatıldı
20:52 Özel: Akın Gürlek farklı bir şirketten maaş aldı
20:41 MİT Başkanı, Hamas heyetiyle görüştü
20:05 Rezan’da çıkan kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi
19:41 İşçiler 98 gündür direnişte
19:26 İHD: Kadın eylemine saldıran polisler yargılansın
18:59 Eylem 345'inci haftasında: KHK'liler görevlerine iade edilsin
18:55 Ordu’da 2 işçi göçük altında kaldı
18:54 Tekirdağ'da 'Kürtçe yasal güvenceye alınsın' çağrısı
18:50 Tuşba’da Kadın Ormanı kuruldu
18:43 Cenevre eyleminde Köln yürüyüşüne çağrı
18:27 Kurtulmuş ve koordinatörlerin toplantısı bitti
18:22 Seldek’te ‘Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama’ atölyesi
18:19 Komisyon yarınki toplantısını erteledi
18:10 İlham Ehmed: Demokratik ve ademi merkeziyetçi bir sistem kurulmalı
17:50 Mexmûr'daki kadınlardan Abdullah Öcalan için yürüyüş
17:37 Sönmez, Doğan, Ekinci’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:32 Kayyım protestosunda tutuklanan 3 kişi tahliye edildi
17:15 İran'da 5 Kürt öğretmenin cezası onandı
17:12 Fransız Ulusal Meclisi'nden Abdullah Öcalan'ın Umut Hakkı için deklarasyon
17:00 Kurtulmuş siyasi parti koordinatörleriyle bir araya geldi
16:45 Figen Yüksekdağ: Demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır
16:30 Erkan Baş: AİHM kararları anayasal olarak uygulanmalıdır
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisinde dördüncü aşamaya geçildi
15:35 Talepleri kabul edilen işçiler eylemini sonlandırdı
15:30 ABD, El-Şara’ya yönelik BM yaptırımlarının kaldırılmasını istedi
15:08 DEM Parti Edirne Cezaevi önünde
Demirtaş: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
15:06 Bedlîs’te 4 Kasım protestosu
14:55 Kadın cinayetinde faile ağırlaştırılmış müebbet
14:39 ‘Sınırlar değil, insanlar yaşasın’
14:17 Kurtulmuş siyasi partilerin koordinatörleriyle görüşecek
14:12 Heyelan gerekçesiyle mahalle boşaltılıyor
14:04 Maaşlarını alamayan işçiler Bakanlık önünde
14:00 Şehir hastanesi işçileri maaşları için eylemde
13:58 Erdoğan’dan Demirtaş açıklaması: Yargı bu konuda ne derse ona uyarız
13:56 ‘Gizli elektrik zammı’ 2.5 milyon haneyi etkileyecek
13:38 DEM Parti Sincan Cezaevi önünde: İktidar sürece uygun davransın
13:25 ‘Çerçi Satış Noktası’ açıldı
13:24 Wanlılar: Kobanê Davası tutsakları derhal bırakılsın
13:12 Erdoğan: Süreçte yeni bir kavşağa ulaşıldı, tüm taraflar dinlenmeli
13:08 DEM Parti’den ‘bütçe’ raporu: Barış bütçesi için mücadele vereceğiz
12:55 Akgün için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
12:55 Kimlik kontrolüne tepki gösterdi, kelepçelenerek darp edildi
12:50 Konak Belediyesi'ne soruşturma: 4 gözaltı
12:47 Çocuklara tacize karşı nöbete katılan Eğitim Sen Eşbaşkanı’na soruşturma
12:38 Gülistan Doku ve Rojin Kabaiş’e dair demeç suçlama konusu oldu
11:50 AYM’den yargıya ‘Non bis in idem’ hatırlatması
11:26 Yayıncı Zal hakkında ceza istemi
10:50 Antalya’da belediyeye yönelik 8’inci dalga operasyonu
10:47 Hat ve Investco Holding'e kayyım atandı
10:23 Bosna Hersek'te yangın: 10 ölü, 20 yaralı
10:22 ABD’de UPS kargo uçağı düştü: 7 ölü 11 yaralı
10:14 CHP'nin kayyımı itirazı reddedildi
09:48 Mamdani New York’un ilk Müslüman belediye başkanı oldu
09:26 Tutsak Birkan: Sürecin başlamasıyla baskılar arttı
09:25 57 bin ağaç kesim izni yöre halkının geçim kaynağını bitirecek
09:10 İHD’li Yılmaz: Entegrasyon yasaları ihtiyaçları karşılamalı
09:09 Tahliye edilen eşbaşkanlar: Onurlu barış mücadelemiz sürecek
09:08 Köln’de miting hazırlığı: Sürecin başmüzakerecisi özgür olmalı
09:08 Cizîr’deki taciz davası 20 Kasım’da: Çocukları yalnız bırakmayalım
09:04 Wan’da ev kiralamak da almak da hayal!
09:03 İzmir'de belediyeler ekonomik krizin faturası emekçilere kesiyor
09:03 Cenazesi 5 yıldır 'kayıp'
09:02 Çerkesya Konsey Başkanı: Süreç demokratik ülke inşası için fırsattır
09:01 'Dağ'ın sesi oldular, şimdi de demokratik topluma öncülük etmek istiyorlar
09:00 5 KASIM 2025 GÜNDEMİ
04/11/2025
23:47 Ahmet Özer: Barışa kavuşma arzumuz demir parmaklıkları aşan bir güçtür
23:42 AİHM kararı Meclis gündeminde: Cezaevinin kapıları amasız, fakatsız açılmalı
22:56 Beyaz Saray: Trump-Şara görüşmesi 10 Kasım'da
22:51 Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame hazırlandı
22:46 Sudan Doktorlar Ağı: Evlerde onlarca cenaze yığılı halde bulundu
21:38 AKP’li Çewlîg Belediyesi’nden suya yüzde 78 zam
20:11 Düşünmez: AİHM kararı sonrası siyaset elini taşın altına koymalı
20:04 223 işçinin direnişi sürüyor
19:25 İmamoğlu'nun babası ve oğluna yurtdışı yasağı
19:17 Provokasyonlara karşı açıklama: Barışın sesini daha gür haykıracağız
19:12 AYM, Adalet Bakanlığı’nın hak ihlaline karar verdi
19:01 Kuzey Kore askerleri Rusya’ya sevk ediliyor
18:47 MHP: Demirtaş için tahliye kararı gelebilir
18:44 Eskişehir’de 11’inci yargı paketi protestosu
18:22 Bağdat’ta Haşdi Şabi karargahında patlama
18:09 Irak petrol ithalatını durdurdu
18:05 ECHO'dan Türkiye-Irak anlaşmasına tepki
18:02 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
18:00 ABD'nin eski başkan yardımcısı hayatını kaybetti
17:57 ABD’nin Gazze karar tasarısı detayları
17:51 Komisyon ‘Abdullah Öcalan’ı ziyaret' gündemi ile toplanacak
17:42 Erzincan Cezaevi önünde açıklama: Baskı son bulsun
16:55 Demirtaş'tan Bahçeli ve Özel’e teşekkür
16:44 Tutsaklardan Hüseyin Aykol’a: Devrimciler pes etmez
16:18 TÜSİAD'tan DEM Parti'ye ziyaret
16:12 Kadınlara saldırıya tepki: Amed’i karanlığa teslim etmeyeceğiz
16:10 İmamoğlu'nun babası ve oğlu ifade verecek
16:07 Emekli-Sen’den Rojin için eylem: Failleri bulunsun
15:30 Recep Unuş’un taziyesine ziyaret
15:14 Özgür Özel’den ‘dokunulmazlık’ özrü