Öcalan'ın avukatı: AK Bakanlar Komitesi görevini yerine getirsin

img
DİYARBAKIR - AK Bakanlar Komitesi, PKK Lideri Öcalan ve üç tutukluya ilişkin başvuruyu 7 yıl sonra gündemine alacak. Öcalan'ın avukatı Newroz Uysal, Komite'den kuruluş gayesini ve görevini yerine getirmesini beklediklerini söyledi.
 
Türkiye’deki hukuksuzluk halinin kendisini en somut biçimde gösterdiği yerlerin başında cezaevleri geliyor. 22 yıldır İmralı Adası'nda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar, ne aileleri ne de avukatlarıyla görüştürülüyor. Öcalan'la 8 yıl aradan sonra en son 2019 yılı içerisinde 5 kez görüştürülen avukatları, bir daha adaya gidişlerine izin verilmediği için adadaki diğer isimlerle de bir araya gelemedi. Yasal bir hak olmasına rağmen telefonla görüş hakkından 21 yıl sonra 27 Nisan 2020'de ilk kez yararlandırılan Öcalan'ın geçtiğimiz 25 Mart'ta kardeşi Mehmet Öcalan'la yaptığı ikinci telefon görüşmesi de yarıda kesilip, bir daha bu hakkından yararlandırılmadı. İmralı'da uygulanan tecrit politikasının son örneği ise, Öcalan’a “volta attığı” gerekçesiyle Eylül 2018’de disiplin cezası verilmesi oldu. 
 
Öcalan ile başka cezaevlerinde tutulan Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan’a verilen “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) aldığı "ihlal" kararlarının Türkiye tarafından yerine getirilmemesi, Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi'nin 30 Kasım-2 Aralık’ta yapılacak toplantı gündeminde tartışılacak. Komite, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından yapılan başvuruyu 7 yıl sonra gündemine aldı.
 
 
TÜRKİYE HİLEYE BAŞVURDU 
 
Başvurunun kabulü sonrasında Komite'nin yanıt istediği Türkiye Hükümeti, geçtiğimiz 7 Eylül’de verdiği yanıtta AİHM'in verdiği ihlal kararı ve “umut hakkı” konusundaki esaslara girmek yerine hukuk hilesine başvurdu. Yanıtta, sadece Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nin (CPT) İmralı’nın fiziki koşullarına ilişkin raporlarına yer verilirken, bu konuda Türkiye’ye yapılan tavsiyeler de yine görmezden gelindi. 
 
AV. UYSAL DEĞERLENDİRDİ
 
Öcalan ve adada tutulan diğer isimlerin müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal, İmralı'da kendisini farklı biçimlerde gösteren tecridi, ülkedeki yargı mekanizmasının bu konudaki yaklaşımını ve AK Bakanlar Komitesi'ne yapılan başvuruyu değerlendirdi. 
 
YASAKLAR BİRÇOK EVREDEN GEÇTİ
 
İmralı’da kurgulanan ve 22 yıldır uygulana gelen sistemde çoğu zaman insana absürt gelen, anlamsız görünen ya da cezaevinde çok olağan bir durumun bile bu sistem tarafından tahammül edilemez noktalara eriştiğini görebildiklerini dile getiren Uysal, tecridin bir parçası olarak avukat aile ziyaret yasaklarının geçen 22 yıl boyunca birçok evreden geçtiğini söyledi. Geldikleri en son evrede, 2018 yılında OHAL'in sona ermesiyle birlikte görüş engellemesine dair 3 ve 6 aylık periyotlar halinde verilen disiplin cezaları ile karşı karşıya bırakıldıklarını belirten Uysal, bu aşamada karşılaştıkları bir diğer önemli yeni hususun avukatlar olarak disiplin cezası süreçlerinden men edilip, tecridin hukuki süreçte de uygulaması olduğunun altını çizdi.
 
'SÜRECİN BİTİMİNDE HABERDAR EDİLİYORUZ'
 
Uysal, aile ve avukat ziyaretleri için düzenli görüş başvuruları yaptıklarını belirterek,  “Başvurularımıza cevaben disiplin cezası olduğu, bu nedenle görüşme başvurusunun reddedildiği şeklinde fax ile cevap veriliyor. Bizlerin disiplin cezalarına ulaşma, örnek alma, itiraz etme, hukuki sürecini yürütmesi, yani bir avukatın yapabileceği en doğal hukuki süreçler bile infaz hakimlikleri tarafından engelleniyor ya da hukuki itiraz süreleri bitiminde ancak haberdar ediliyoruz. Bu duruma dair yaptığımız başvuru ve itirazlar da ağır ceza mahkemeleri tarafından reddediyor. 2018’den bugüne hem aile hem de avukat görüşmelerinin engellenmesine gerekçe gösterilen disiplin cezalarından örnek alamadık. Hangi disiplin cezasının niçin verildiğini şu ana kadar hukuki prosedür içerisinde olağan şekilde öğrenebilmiş değiliz" dedi.
 
‘CEZA KABUL EDİLEMEZ’
 
Öcalan'a volta attığı gerekçesiyle disiplin cezasını verilmesini de AİHM'e yapılan bir başvuruya Türkiye'nin 9 yıl sonra verdiği yanıttan öğrendiklerini ifade eden Uysal,  Öcalan’ın cezaevinde volta atmasının evrensel bir kural olduğu, böylesi bir nedenle kendisine verilen cezanın kabul edilemez olduğunu belirterek, bu cezaya iki kez itiraz ettiğini paylaştı.
 
TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN GÖSTERGESİ
 
Yaşananları tahammülsüzlük olarak değerlendiren Uysal, "Burada önemli husus, cezaevinin disipline etme ya da hizaya getirme mantığında ne kadar uçlaşabildiği. İmralı Cezaevi’nde Sayın Öcalan ile birlikte 3 müvekkilimiz daha var. Bunların haftalık görüşme sınırı çok kısıtlı, sadece spor aktivitesi için bir araya getiriliyorlar. Haftanın 4 günü birer saat. Burada 'siz neden spor yapmıyorsunuz da volta atıyorsunuz' ya da 'spor aktivitesinde neden konuşuyorsunuz' denilerek sosyalleşmelerinin, sohbet etmelerinin engellenmesi, tecridin artık en ufak bir harekete indirildiğinin, devletin neye, ne kadar tesir etmek istediğini, o tahammülsüzlüğü bize gösteriyor" diye konuştu.
 
TECRİDE KILIF
 
Bu yaklaşımın tecride kılıf yaratma amacı taşıdığını ve hukuken kabuk edilebilir bir yanının olmadığını vurgulayan Uysal, CPT'nin Ağustos 2020'de açıkladığı raporunda da bunu çok net biçimde vurguladığını kaydetti. İmralı Cezaevi'nin tek kişinin barınabileceği bir mantıkla inşa edilip, PKK Liderinin burada 10 yılı aşkın bir süre boyunca tek başına tutulduğunu hatırlatan Uysal, 5 ismin Öcalan’ın yanına getirilmesi sonrasında bu kişilerin haklarının nasıl tesis edileceğinin kendileri açısından başlangıçta merak edilen bir husus olduğunu dile getirdi. Uysal, zira bu kişilerin daha önce bulundukları cezaevinde koğuşta toplu kalabildiğini, aile görüşü ve telefon görüşmesi yapabildiğini, mektup alıp gönderebildiğini, Tv, gazete ve radyoya erişip, sosyal aktivitelere katılabildiğine dikkati çekti. 
 
Fakat İmralı'ya götürüldüğü andan itibaren buradaki tecrit sisteminin içine dahil edilip, avukat, aile, sosyal aktivite, telefon hakkı, dışarıyla iletişim, sağlığa erişim gibi her türlü haktan mahrum bırakıldıklarını belirten Uysal, "Biz bunu toplu tecrit olarak ifade ettik, ediyoruz. Bununla ilgili AİHM'e yaptığımız başvuru mahkeme önünde karar verilmesini bekliyor. İmralı’ya götürülmelerinin tek başına haklarından mahrum bırakılmalarına gerekçe yapıldığını, bunun yetkinin kötüye kullanımı ve aslında sayın Öcalan özelinde bir sistemin yansıması, açıkça bir ayrımcılık uygulaması olduğunu hukuken birçok kez dile getirdik. Ancak uluslararası alanda buna dair bir karar yok. Anayasa Mahkemesi de bu durumu kabul etmemeye çalışıyor. En son Nasrullah Kuran ve Çetin Arkaş ilgili bir telefon başvurusu vardı ve AYM şunu söylemişti; 'Telefonla görüşme hakkı tek başına adada bulunmanın fiziki imkanları gerekçe yapılarak engellenemez ve bu kişilerin telefon hakkı tanınmalı.' Bu kişiler geldikleri cezaevinde zaten bu hakkı kullanıyorlardı. O günden bugüne ne adaya götürülen diğer mahkumlar ne de sayın Öcalan’ın telefonla görüşme hakkı düzenli bir şekilde tanınmadı. Aksine en son götürülen 3 müvekkilimiz aynı şekilde telefon hakkından mahrum bırakılıp, avukat ve aile görüşleri engelleniyor" dedi.
 
AYM'NİN MİSYONU
 
Hal böyle iken Anayasa Mahkemesi’nin verilen disiplin cezalarını aile ve avukat görüşü engellemelerine gerekçe olarak kabul etmesinin hukuken hiçbir açıklaması olmadığını dile getiren Uysal, yaptıkları başvuruları zamana yayarak, tecride göz yuman AYM'nin hukuk sitemindeki yerinin uluslararası mahkemelere başvuruların önünü biraz olsun kesmek üzere olduğunun zaten herkesin malumu olduğunu kaydetti. Uysal, bu nedenle İmralı ile ilgili objektif ve hukuki temelde bir yaklaşım sergilenmesini beklemelerinin gerçekçi olmadığını belirttiği AYM'nin kararlarıyla ilgili de AİHM’e başvuru yaptıklarını aktardı.
 
'KURUMLAR TÜRKİYE'Yİ ABSORBE ETTİ'
 
Türkiye, 22 yıldır İmralı'da asgari düzeyde de olsa kendi iç hukukunu uygulamaya hiçbir vakit yanaşmadığını söyleyen Uysal, uluslararası kurumların bu konudaki sorumluluğuna da işaret etti. Uysal'a göre, Avrupa Konseyi ile bu kuruma bağlı olan AİHM, CPT ve Bakanlar Komitesi, bu güne kadarki yaklaşımları ile açıkça kendi iç hukukunu uygulamayıp, uluslararası sözleşmelere aykırı davranan Türkiye'yi çoğu zaman absorbe etti.
 
Uysal, bu konuda şunları ekledi: "AİHM, tecritle ya da sayın Öcalan’ın koşullarıyla ilgili kimi kararlarında çok net bir şekilde 'bu kabul edilemez, bu işkencedir' dediği noktada, kimi haklarının elinden alınmasını kabul edilebilir bir noktaya çekti. Ya da CPT gibi bir kurum 22 yılda İmralı'yı sadece 8 kez ziyaret ederek, görevini yerine getirdiğini kabul ettirmeye çalışıyor. AK Bakanlar Komitesi aynı şekilde AİHM kararlarının denetim konusunda 7 yıllık bir süreye rağmen başvuruları gündeme almaktan imtina edebiliyor. Bunun hukuka aykırılığı ya da hukuksuzluğu gerektiği gibi tespit eden, karşı çıkan, üstüne düşen görevleri yapan bir tutum  olamadığı açık. Bu durum yine Türkiye’nin başvurduğu uygulamaların tek başına kendi kararı olmadığını, siyaseten uluslararası ortak bir görüşün olduğunu, hukuken de yine ortak bir zeminde buluşulduğunu, bunun devamının ya da bir şekilde sürdürülebilirliğinin önünün açıldığını gösteriyor. Söz konusu kurumlar için içler açısı olan bu hal, yılları bulan bu tavırlarından dolayı herkesin görebildiği bir düzeyde açığa çıkmıştır. Biz ise görevlerini yerine getirmeleri noktasında bu kuruların göreve çağırmaktan geri durmuyoruz." 
 
TÜKİYE ALEYHİNE İLK KARAR!
 
AİHM'in, Öcalan’a dair ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının “işkence yasağına aykırı olduğuna” dair 2014 tarihli kararının Türkiye aleyhine verilen ilk karar olduğunun altını çizen Uysal, bu tespitin kaynağının ise, TCK’de devletin güvenliğine karşı, anayasal düzene karşı kimi suçlarda kişinin sadece ağırlaştırılmış müebbet cezası alması değil, aynı zamanda hiçbir şekilde koşullu salıverilmeden yararlanamamasının çok net bir şekilde hem İnfaz Kanunu'nda hem TMK’de açıkça yazılması olduğunu ifade etti.
 
AİHM'in de bu nedenle ihlal kararı verdiğini söyleyen Uysal, karara karşı Türkiye’nin vermiş olduğu yanıtı baktıklarında sanki böylesi bir durum kanunlarda yer almıyormuş gibi “Biz de koşullu salıverme var, bunun bazı hususlarını uygulayabiliyoruz. Ya da bizim ilkemizde af var, her ne kadar kanunda yer almasa da Cumhurbaşkanı affı var, genel af, özel af var” denilip, aslında tamamen laf ebeliği yapılan ve kararı çarpıtan bir noktada durulduğunu dile getirdi. 
 
KOMİTE NE KARAR VERECEK?
 
Uysal, “AİHM kararında tecrit ile ilgili kısmına dayanarak asıl olan noktadan uzaklaştırıyor. Lakin ihlalin sonlanması için kanuni değişiklik gerektirdiği kısmını yok sayıyor. En son cevabı da bu şekilde. ‘Koşullu salıverilme benim kanunlarımda var’ diyor. ‘Koşullu salıverilme imkanı veriyorum, bazı istisnalar hariç’ diyor. Peki nedir bu istisnalar? Yok. Yazmamış. Bunun yazılmaması onun yok olduğu anlamına gelmiyor. Türkiye, Komiteyi aslında Sayın Öcalan’ın 2007’de yeniden yargılama kararının eliyle hasır altı edilen ve kapatılan dosya üzerinden istediği noktaya çekmeye çalışıyor" diye konuştu. 
Bu konuda Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek'in “Biz Öcalan kararında Komite'yle dosyayı kapatabildiysek, bugün güncelde tartışılan Demirtaş-Kavala kararı verilse de aynı şekilde bu dosyaları kapatabiliriz” şeklindeki sözlerini hatırlatan Uysal, "Türkiye'nin siyasi pazarlık konusu ettiği temel bir başlık oluyor bu durum. Bunun engellenebilmesi için insan hakları ve hukuk kurumları Temmuz 2021'de bir başvuruda bulundular. Bu başvurudan sonra Komite, Eylül ayı toplantısında Öcalan kararının Kasım-Aralık toplantısında ele alınmasına karar verdi. Komite hem Sayın Öcalan’ın avukatları olarak bizler hem de ihlal kararı verilen diğer kişilerin avukatlarının ve STÖ’lerin yaptığı başvuruları değerlendirerek, Türkiye'nin gerçekten üstüne düşeni yapıp, yapmadığı konusunda bir değerlendirmede bulunacak. Ya Türkiye’den bilgi istenecek ya da bu kararın uygulanıp uygulanmadığı konusunda bir çağrıda, bir davette bulunacak" dedi.
 
Uysal, başvuruları 7 yıl sonra gündeme alınmış olsa da, Komite'den kendi denetim prosedürü ne ise Öcalan’la ilgili başvuruda da aynı yaklaşımı göstermesini, siyasi pazarlık konusu yapılmamasını ve hukuken aciliyetinin esas alınması noktasında etkili bir tutum beklediklerini kaydetti. 
 
ETKİN DENETİM TALEBİ 
 
Uysal,  etkili yaklaşımın, Türkiye’nin vermiş olduğu bu cevabın, ayan beyan yanıltıcı olduğunun tespiti olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’den yeniden ağırlaştırılmış hapis cezası alanların koşulları salıverilmesini engelleyen yasa maddelerinin açıkça değiştirilmesinin talep edilmesini istiyoruz. Bunun etkili olması için de bir süre verilmesini istiyoruz. Bunun ucu açık, yıllara yayan bir durumda bekletilmesini istemiyoruz. Çünkü bugün dünyada belli bazı ülkelerde kaldı bu durum. Birçok ülke bunu değiştirmek zorunda kaldı. AİHM’in bu kararından sonra bir prosedür getirildi. Ya bir tarih tespiti getirildi ya bir prosedür, hukuki bir mekanizma getirildi. Bu kişilerin başvuru yapılarak, bir gün koşullu salıverilme umudunun oluşturulmasının önü açıldı. Türkiye’de Sayın Öcalan ve benzeri ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının böyle bir başvuru hakları bile yok. Bu kanun açıkça yasaklı, 'hiçbir zaman dışarı çıkamayacaksınız' deniyor. Bu kanun değişiklinin de yakın zamanda yapılması için Komite'nin etkin bir şekilde Türkiye üzerinde hukuki bir denetim yapmasını istiyoruz" dedi.
 
Komite'den olumsuz bir karar çıkıp, çıkmayacağı konusunda kaygı taşıyıp taşımadıkları yönündeki soruya Uysal, "Böyle bir kaygı daha önceki pratiklere bakıldığında şu anda da canlılığını koruyor" yanıtı verdi.
 
'KURULUŞ GAYESİNE GÖRE HAREKET ETMELİ'
 
Öcalan’ın Kürt meselesi konusunda içerisinde bulunduğu siyasi pozisyon ve rolün gün geçtikçe güçlendiğini, bunun hem Türkiye ve Ortadoğu’da hem de uluslararası arenada karşılığı olduğunu vurgulayan Uysal, "Maalesef hukuki süreç ve insan hakları kurumları ya da Avrupa Konseyi gibi birçok kurum, tek başına çok da hukuki yaklaşımını taşıyamayabiliyor. Aynı zamanda siyasi geleceklerini ve genel politikalar ile uyumlu durmaya çalışmaktadırlar. Bugün ihlal kararı üzerinden geçen 7 yıla karşın gündeme alınmamasında bile bir pazarlık olduğunu düşünülmelidir. Bu saatten sonra Türkiye’nin bu tarz çabalarına devam edeceği açık, vermiş olduğu cevapta bile yaklaşımını çok açık bir şekilde gösteriyor. Komite nasıl bir değerlendirme yapacak, önümüzdeki toplantıda göreceğiz. Komite olağan toplantı sonunda kamuoyuna dönük bir açıklama yapılacaktır. Komite'nin ihlal kararı verilmesi sonrası neler yapılması gerektiği kendi iç tüzüklerinde açık. Bu tüzüğe ve uygulamalarına uygun yapılacak mı yapılmayacak mı? Ya da 2007’deki yeniden yargılamadaki gibi Türkiye’nin göstermelik bir uygulamasına göz mü yumacaklar, yoksa gerçekten Sayın Öcalan ve onunla beraber yüzlerce mahkumu ilgilendiren bu konuda gerçek bir adım atacaklar mı? Biraz bu pazarlığın, çarpıtma çabalarının sonuç vermediğini komitenin tutumundan görebileceğiz ancak. 7 yılda gündeme alınmaması aslında bu pazarlığın bir yerde sonuç verdiğinin sinyaliydi bizler açısından. Bu saatten sonra gerçekten Komite'nin bu tarz pazarlıkları değil, kendi kuruluş gayesini içeren, hukuki metinlere ve kendi görevini yerine getirmesini istiyor ve bekliyoruz" diye konuştu.
 
MA / Ömer Çelik - Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

18:32 Manavgat Belediye Başkanı tutuklandı
18:05 DEM Parti'den AİHM kararına dair açıklama
17:47 Gazeteci Ceylan Şahinli ifade verdi
17:33 Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen yurt dışı yasağı kaldırıldı
17:23 Komisyon için partiler taslaklarını Kurtulmuş’a sundu
16:20 Yüzde 76 engelli hasta tutsağın tahliye başvurusuna ret
16:07 İran’da 5 tutsağa daha idam cezası verildi
16:01 Semsûr Belediye Başkanı Tutdere'ye ev hapsi
15:44 Manavgat Belediye başkanına tutuklama talebi
15:30 Maden yasasına karşı Meclis önüne yürüdüler
15:26 Karalar'a tutuklama, Tutdere'ye adli kontrol talebi
15:12 Özel: Sandığın gücüne savaş açtılar
14:35 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 AİHM'den Demirtaş için ihlal kararı: Siyasi amaçlar nedeniyle tutuklu
14:05 CHP İstanbul İl Başkanı Çelik ifadeye çağrıldı
13:58 Kadınlar Meclis’e seslendi: Barışın hukuki zemini için görev al
13:30 Türkiye, Öcalan'ı yine 'umut hakkı'ndan muaf tuttu
13:09 Sendikalardan belediyelere operasyona tepki
12:57 Özdağ'a ‘MİT’ davasından beraat
12:45 Tülay Hatimoğulları: Meclis kapanmadan Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu kurulmalı
12:43 Özgür Özel hakkında fezleke
12:42 Manavgat Belediyesi’nde 7 gözaltı daha
12:27 MİT Başkanı Irak başbakanı ile görüştü
12:21 ABD’li Montag’dan Öcalan’ın çağrısına destek
12:00 Gazeteci Üçar hakkında tahliye kararı
11:57 Meslektaşlarının katledilmesine tepki gösteren gazeteciye soruşturma
11:55 Bahçeli’den 'provokasyon' açıklaması
11:55 İSİG raporu: Haziran’da 164 işçi yaşamını yitirdi
11:40 'Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu' kurulacak
11:08 Kelepçe dayatmasını reddeden tutsak: İnsanca tedavi görmek istiyorum
10:55 Vedat Aydın Futbol Turnuvası'nda galip belli oldu
10:52 Hesendîn'de madene karşı gece boyu nöbet
10:52 AKP’li Ölmez’in şikayetiyle gözaltına alınanlardan 3’ü tutuklandı
10:24 Kadınlar 'Barış Yürüyüşü' için Ankara'da
10:19 CHP’li belediye başkanları adliyeye sevk edildi
10:00 İmralı Heyeti ve Adalet Bakanlığı görüşmesi ertelendi
09:37 Elkê'de 3 bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı
09:30 Almanya'da 'Mûsa Anter-Hrant Dink: İki Ses, Tek Hafıza' buluşması
09:30 İran: Saldırılarda bin 60 kişi yaşamını yitirdi
09:25 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 104'e çıktı
09:20 Bir sigara gurubuna zam
09:05 Antalya’dan Gimgim’e arıcılık için geldiler
09:05 Halk buluşmaları: Öcalan'a güven tam, eşit yurttaşlık talebi
09:04 İtalyan parlamenter: Öcalan’ı dinlersek çözüme ulaşırız
09:00 Karabudak: Kurulacak komisyona Alevilerin taleplerini ileteceğiz
09:00 08 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
00:47 Hesandîn'de madene karşı nöbet eylemi
00:01 'Demokratik Toplum Buluşmaları' devam ediyor
07/07/2025
23:36 Tetwan Festivali 11'inci günü geride bıraktı
23:26 KCK’den yeni açıklama: Tören canlı yayınlanmayacak
22:12 ABD, HTŞ'yi 'terör örgütü' listesinden çıkardı
21:19 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 7 tutuklama
21:14 Adana Demokrasi Platormu: Zeydan Karalar'ı serbest bırakın
20:43 Bakanlık, CHP'li Böcek'i belediye başkanlığı görevinden aldı
20:17 Cizîr'de kaza: Bir kişi yaşamını yitirdi
19:54 Katledilişinin 34'üncü yılında anıldı: Binlerce Vedat Aydın doğdu
19:35 DEDAŞ'tan 'kaçak saldırı': 3 kadın yaralandı
19:27 İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek
18:39 Balıkesir ve Aydın'da yangın
18:26 Gediz Elektrik'e İzmir yangınları tepkisi
17:37 İmralı'da aile görüşmesi
16:45 İmralı Heyeti'nden açıklama: Sürecin ilerlemesi konusunda karşılıklı irade devam ediyor
16:37 Botan TUHAD-DER Şirnex’te kongreye gitti
16:08 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
15:52 Pêrtag’de pomza ve kum ocağı projesine karşı yürüyüş
15:20 'Kürt Meselesi' araştırması: Çoğunluğa göre çözüm olursa demokratikleşme olur
15:03 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi başladı
14:57 İmralı Heyeti: Yeni aşamanın gerekliliklerini istişare edeceğiz
14:45 Beltur işçileri gözaltına alındı
14:35 Ayşe Barım tahliye edilmedi
14:23 Erdoğan'dan Özel'e tazminat davası
14:23 İşçiler TBB önünde: Suskun kalanlar adaletsizliğe ortaktır
14:07 ÖHD: Tokat Cezaevi’nde tedaviye erişim yok
13:40 İBB operasyonlarını yürüten polis görevden alındı
13:39 Tutsak gazetecinin hastaneye sevkine engel
13:31 Rapor: Kadınların yüzde 65'i evde katledildi
13:04 Zırhlı araçla ezilen Can davasında dosya savcıya gönderilecek
12:49 İzmir ve Kütahya'da yangın
12:13 İmralı Heyeti ile eş genel başkanlar bir araya geldi
12:09 Hanifi Zengin müdür yardımcılığına atandı
12:03 AKP’li Ölmez’in şikayeti üzerine köye baskın: 7 gözaltı
11:51 Yunanistan'da 4,1 büyüklüğünde deprem
11:45 CHP'li tüm belediye başkanları Ankara'ya çağrıldı
11:24 4 asker daha hayatını kaybetti
11:07 EŞİK: Miras hakkınıza sahip çıkın
10:59 Ev baskınında polis şiddeti ve ölüm tehdidi
10:52 İsrail’den Yemen’e hava saldırısı
10:23 Manisa'da iş cinayeti
09:26 Gazeteci Aslan: Tören için Abdullah Öcalan'ın çağrısı bekleniyor
09:07 Vinçten üzerine palet düşen işçinin hayati tehlikesi sürüyor
09:06 Hindistanlı insan hakları aktivist: Kürt mücadelesi ilham verici
09:05 Ev sahibinden yüzde 98 engelli kiracıya tehdit ve hakaret
09:04 ÖHD'li Demir: Sürecin başarıya ulaşması için Öcalan’ın özgürlüğü şart
09:02 Licê'de tarihi mağara kalker ocağı tehdidi altında
09:01 Nerdüş’deki baraj ve HES projesi 12 köyü etkileyecek
09:00 07 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:44 Teksas'ta sel felaketi: Ölü sayısı 82'ye çıktı, 41 kişi kayıp
08:39 Yaşamını yitiren asker sayısı 8'e çıktı
06/07/2025
23:02 Festival, konser ve stand-upla sürdü
22:17 'Sürecin yürütücüsü Öcalan'dır, ona güvenimiz sonsuzdur'
21:02 'Zarok Ma 4 yılda 3 bini aşkın çocuğa eğitim verdi'
20:32 KESK: Tek adam rejimi bundan böyle halk karşısında bulacak
20:16 Gazeteci Soykan serbest bırakıldı
20:15 Abdullah Öcalan: Yeni bir aşamaya geçiyoruz
19:38 Gençlik örgütleri 'Suruç için, Kadri Bağdu için adalet' istedi
19:11 Aslı Aydemir'in tutuklanmasına tepki: Derhal serbest bırakın
18:43 'Kürtçeye statü' paneli düzenlendi
18:06 'Eğitim demokratik toplum sistemine uygun olarak güncellenmeli'
17:33 Özel'in erken seçim çağrısına AKP'den yanıt: Vakti gelince yenilenir
17:17 Şiddet failinin bekçi olduğu ortaya çıktı
17:07 Gençlik çalıştayı: Demokratik Modernite özgürleşmektir
16:55 Êlih’te erkek şiddeti
16:49 7 ayda 3 bin 181 yangın çıktı
16:01 DEM Parti’den CHP’ye ziyaret: Operasyon kayyım anlayışının devamıdır
15:22 DEM Parti İmralı Heyeti yarın Erdoğan ile görüşecek
15:06 Tülay Hatimoğulları’ndan CHP’ye ziyaret
14:58 İmralı Heyeti'nin Abdullah Öcalan ile görüşmesi sona erdi
14:43 DEM Parti MYK sona erdi
13:58 Gabar Dağı'ndaki yangın söndürüldü
13:31 Çocuk çalıştayı: Anadil toplumun temelidir
13:14 AKP’nin eski ilçe başkanı yangın çıkarttığı iddiasıyla tutuklandı
13:12 Tûşba'da yangın
13:04 DEM Parti MYK olağanüstü toplandı
12:28 Gençler çalıştayda buluştu: Demokratik toplum inşasına öncülük edeceğiz
12:23 Tülay Hatimoğulları CHP’yi ziyaret edecek
12:12 Gazeteci lehine zaman aşımından düşen dava yeniden görülecek
12:10 Husiler: İsrail havalimanına saldırı düzenledik
12:09 Süleymaniye'ye uçuş yasağı uzatıldı
11:46 Pakistan'da bina çöktü: 27 ölü
10:53 Şirnex'te erkek şiddeti
10:48 MKG: 7 kadın gazeteci gözaltına alındı, 2’si tutuklandı
10:35 ABD'de sel: 43 ölü, 20 çocuk kayıp
10:05 DEM Parti heyeti İmralı'ya doğru yola çıktı
09:44 JINNEWS Haziran ayı çetelesi: 19 kadın ve 1 çocuk katledildi
09:13 Bankaların haciz tehdidi yurttaşları zorluyor
09:13 Tedavi edilmeyen tutsak gözünü kaybetti
09:12 Efrîn'de Kürtlerin mülklerini ‘gasp etme’ komitesi kuruldu!
09:11 Aleviler kendi hakikatini belgeliyor
09:06 Djemila Benhabib: Öcalan ile görüşmek, tartışmak istiyorum
09:05 Gimgim’de köyler hizmet bekliyor
09:03 Pazarda veresiye defterlerinde boş sayfa kalmadı
09:02 Dünyanın gözü kulağı PKK'de: Hangi parti ve örgütler takip edecek?
09:01 Kürtçeye statü talebi: Süreçte aktif rol oynayabiliriz
09:00 06 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:50 Jin Dergi ‘Kadınlar, İnanç ve Yüzleşme’ başlığıyla yayında
05/07/2025
22:55 Tetwan'daki festival konserlerle sürüyor
22:48 Muhittin Böcek tutuklandı
22:29 3 ilçedeki yangınlar kontrol altına alındı
22:14 Gazze'de katledilenlerin sayısı 57 bin 338’e çıktı
22:09 Pirsûs'ta katledilenler için Tuzluçayır'da yürüyüş