Öcalan'ın avukatı: AK Bakanlar Komitesi görevini yerine getirsin

img
DİYARBAKIR - AK Bakanlar Komitesi, PKK Lideri Öcalan ve üç tutukluya ilişkin başvuruyu 7 yıl sonra gündemine alacak. Öcalan'ın avukatı Newroz Uysal, Komite'den kuruluş gayesini ve görevini yerine getirmesini beklediklerini söyledi.
 
Türkiye’deki hukuksuzluk halinin kendisini en somut biçimde gösterdiği yerlerin başında cezaevleri geliyor. 22 yıldır İmralı Adası'nda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar, ne aileleri ne de avukatlarıyla görüştürülüyor. Öcalan'la 8 yıl aradan sonra en son 2019 yılı içerisinde 5 kez görüştürülen avukatları, bir daha adaya gidişlerine izin verilmediği için adadaki diğer isimlerle de bir araya gelemedi. Yasal bir hak olmasına rağmen telefonla görüş hakkından 21 yıl sonra 27 Nisan 2020'de ilk kez yararlandırılan Öcalan'ın geçtiğimiz 25 Mart'ta kardeşi Mehmet Öcalan'la yaptığı ikinci telefon görüşmesi de yarıda kesilip, bir daha bu hakkından yararlandırılmadı. İmralı'da uygulanan tecrit politikasının son örneği ise, Öcalan’a “volta attığı” gerekçesiyle Eylül 2018’de disiplin cezası verilmesi oldu. 
 
Öcalan ile başka cezaevlerinde tutulan Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan’a verilen “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) aldığı "ihlal" kararlarının Türkiye tarafından yerine getirilmemesi, Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi'nin 30 Kasım-2 Aralık’ta yapılacak toplantı gündeminde tartışılacak. Komite, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından yapılan başvuruyu 7 yıl sonra gündemine aldı.
 
 
TÜRKİYE HİLEYE BAŞVURDU 
 
Başvurunun kabulü sonrasında Komite'nin yanıt istediği Türkiye Hükümeti, geçtiğimiz 7 Eylül’de verdiği yanıtta AİHM'in verdiği ihlal kararı ve “umut hakkı” konusundaki esaslara girmek yerine hukuk hilesine başvurdu. Yanıtta, sadece Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nin (CPT) İmralı’nın fiziki koşullarına ilişkin raporlarına yer verilirken, bu konuda Türkiye’ye yapılan tavsiyeler de yine görmezden gelindi. 
 
AV. UYSAL DEĞERLENDİRDİ
 
Öcalan ve adada tutulan diğer isimlerin müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal, İmralı'da kendisini farklı biçimlerde gösteren tecridi, ülkedeki yargı mekanizmasının bu konudaki yaklaşımını ve AK Bakanlar Komitesi'ne yapılan başvuruyu değerlendirdi. 
 
YASAKLAR BİRÇOK EVREDEN GEÇTİ
 
İmralı’da kurgulanan ve 22 yıldır uygulana gelen sistemde çoğu zaman insana absürt gelen, anlamsız görünen ya da cezaevinde çok olağan bir durumun bile bu sistem tarafından tahammül edilemez noktalara eriştiğini görebildiklerini dile getiren Uysal, tecridin bir parçası olarak avukat aile ziyaret yasaklarının geçen 22 yıl boyunca birçok evreden geçtiğini söyledi. Geldikleri en son evrede, 2018 yılında OHAL'in sona ermesiyle birlikte görüş engellemesine dair 3 ve 6 aylık periyotlar halinde verilen disiplin cezaları ile karşı karşıya bırakıldıklarını belirten Uysal, bu aşamada karşılaştıkları bir diğer önemli yeni hususun avukatlar olarak disiplin cezası süreçlerinden men edilip, tecridin hukuki süreçte de uygulaması olduğunun altını çizdi.
 
'SÜRECİN BİTİMİNDE HABERDAR EDİLİYORUZ'
 
Uysal, aile ve avukat ziyaretleri için düzenli görüş başvuruları yaptıklarını belirterek,  “Başvurularımıza cevaben disiplin cezası olduğu, bu nedenle görüşme başvurusunun reddedildiği şeklinde fax ile cevap veriliyor. Bizlerin disiplin cezalarına ulaşma, örnek alma, itiraz etme, hukuki sürecini yürütmesi, yani bir avukatın yapabileceği en doğal hukuki süreçler bile infaz hakimlikleri tarafından engelleniyor ya da hukuki itiraz süreleri bitiminde ancak haberdar ediliyoruz. Bu duruma dair yaptığımız başvuru ve itirazlar da ağır ceza mahkemeleri tarafından reddediyor. 2018’den bugüne hem aile hem de avukat görüşmelerinin engellenmesine gerekçe gösterilen disiplin cezalarından örnek alamadık. Hangi disiplin cezasının niçin verildiğini şu ana kadar hukuki prosedür içerisinde olağan şekilde öğrenebilmiş değiliz" dedi.
 
‘CEZA KABUL EDİLEMEZ’
 
Öcalan'a volta attığı gerekçesiyle disiplin cezasını verilmesini de AİHM'e yapılan bir başvuruya Türkiye'nin 9 yıl sonra verdiği yanıttan öğrendiklerini ifade eden Uysal,  Öcalan’ın cezaevinde volta atmasının evrensel bir kural olduğu, böylesi bir nedenle kendisine verilen cezanın kabul edilemez olduğunu belirterek, bu cezaya iki kez itiraz ettiğini paylaştı.
 
TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN GÖSTERGESİ
 
Yaşananları tahammülsüzlük olarak değerlendiren Uysal, "Burada önemli husus, cezaevinin disipline etme ya da hizaya getirme mantığında ne kadar uçlaşabildiği. İmralı Cezaevi’nde Sayın Öcalan ile birlikte 3 müvekkilimiz daha var. Bunların haftalık görüşme sınırı çok kısıtlı, sadece spor aktivitesi için bir araya getiriliyorlar. Haftanın 4 günü birer saat. Burada 'siz neden spor yapmıyorsunuz da volta atıyorsunuz' ya da 'spor aktivitesinde neden konuşuyorsunuz' denilerek sosyalleşmelerinin, sohbet etmelerinin engellenmesi, tecridin artık en ufak bir harekete indirildiğinin, devletin neye, ne kadar tesir etmek istediğini, o tahammülsüzlüğü bize gösteriyor" diye konuştu.
 
TECRİDE KILIF
 
Bu yaklaşımın tecride kılıf yaratma amacı taşıdığını ve hukuken kabuk edilebilir bir yanının olmadığını vurgulayan Uysal, CPT'nin Ağustos 2020'de açıkladığı raporunda da bunu çok net biçimde vurguladığını kaydetti. İmralı Cezaevi'nin tek kişinin barınabileceği bir mantıkla inşa edilip, PKK Liderinin burada 10 yılı aşkın bir süre boyunca tek başına tutulduğunu hatırlatan Uysal, 5 ismin Öcalan’ın yanına getirilmesi sonrasında bu kişilerin haklarının nasıl tesis edileceğinin kendileri açısından başlangıçta merak edilen bir husus olduğunu dile getirdi. Uysal, zira bu kişilerin daha önce bulundukları cezaevinde koğuşta toplu kalabildiğini, aile görüşü ve telefon görüşmesi yapabildiğini, mektup alıp gönderebildiğini, Tv, gazete ve radyoya erişip, sosyal aktivitelere katılabildiğine dikkati çekti. 
 
Fakat İmralı'ya götürüldüğü andan itibaren buradaki tecrit sisteminin içine dahil edilip, avukat, aile, sosyal aktivite, telefon hakkı, dışarıyla iletişim, sağlığa erişim gibi her türlü haktan mahrum bırakıldıklarını belirten Uysal, "Biz bunu toplu tecrit olarak ifade ettik, ediyoruz. Bununla ilgili AİHM'e yaptığımız başvuru mahkeme önünde karar verilmesini bekliyor. İmralı’ya götürülmelerinin tek başına haklarından mahrum bırakılmalarına gerekçe yapıldığını, bunun yetkinin kötüye kullanımı ve aslında sayın Öcalan özelinde bir sistemin yansıması, açıkça bir ayrımcılık uygulaması olduğunu hukuken birçok kez dile getirdik. Ancak uluslararası alanda buna dair bir karar yok. Anayasa Mahkemesi de bu durumu kabul etmemeye çalışıyor. En son Nasrullah Kuran ve Çetin Arkaş ilgili bir telefon başvurusu vardı ve AYM şunu söylemişti; 'Telefonla görüşme hakkı tek başına adada bulunmanın fiziki imkanları gerekçe yapılarak engellenemez ve bu kişilerin telefon hakkı tanınmalı.' Bu kişiler geldikleri cezaevinde zaten bu hakkı kullanıyorlardı. O günden bugüne ne adaya götürülen diğer mahkumlar ne de sayın Öcalan’ın telefonla görüşme hakkı düzenli bir şekilde tanınmadı. Aksine en son götürülen 3 müvekkilimiz aynı şekilde telefon hakkından mahrum bırakılıp, avukat ve aile görüşleri engelleniyor" dedi.
 
AYM'NİN MİSYONU
 
Hal böyle iken Anayasa Mahkemesi’nin verilen disiplin cezalarını aile ve avukat görüşü engellemelerine gerekçe olarak kabul etmesinin hukuken hiçbir açıklaması olmadığını dile getiren Uysal, yaptıkları başvuruları zamana yayarak, tecride göz yuman AYM'nin hukuk sitemindeki yerinin uluslararası mahkemelere başvuruların önünü biraz olsun kesmek üzere olduğunun zaten herkesin malumu olduğunu kaydetti. Uysal, bu nedenle İmralı ile ilgili objektif ve hukuki temelde bir yaklaşım sergilenmesini beklemelerinin gerçekçi olmadığını belirttiği AYM'nin kararlarıyla ilgili de AİHM’e başvuru yaptıklarını aktardı.
 
'KURUMLAR TÜRKİYE'Yİ ABSORBE ETTİ'
 
Türkiye, 22 yıldır İmralı'da asgari düzeyde de olsa kendi iç hukukunu uygulamaya hiçbir vakit yanaşmadığını söyleyen Uysal, uluslararası kurumların bu konudaki sorumluluğuna da işaret etti. Uysal'a göre, Avrupa Konseyi ile bu kuruma bağlı olan AİHM, CPT ve Bakanlar Komitesi, bu güne kadarki yaklaşımları ile açıkça kendi iç hukukunu uygulamayıp, uluslararası sözleşmelere aykırı davranan Türkiye'yi çoğu zaman absorbe etti.
 
Uysal, bu konuda şunları ekledi: "AİHM, tecritle ya da sayın Öcalan’ın koşullarıyla ilgili kimi kararlarında çok net bir şekilde 'bu kabul edilemez, bu işkencedir' dediği noktada, kimi haklarının elinden alınmasını kabul edilebilir bir noktaya çekti. Ya da CPT gibi bir kurum 22 yılda İmralı'yı sadece 8 kez ziyaret ederek, görevini yerine getirdiğini kabul ettirmeye çalışıyor. AK Bakanlar Komitesi aynı şekilde AİHM kararlarının denetim konusunda 7 yıllık bir süreye rağmen başvuruları gündeme almaktan imtina edebiliyor. Bunun hukuka aykırılığı ya da hukuksuzluğu gerektiği gibi tespit eden, karşı çıkan, üstüne düşen görevleri yapan bir tutum  olamadığı açık. Bu durum yine Türkiye’nin başvurduğu uygulamaların tek başına kendi kararı olmadığını, siyaseten uluslararası ortak bir görüşün olduğunu, hukuken de yine ortak bir zeminde buluşulduğunu, bunun devamının ya da bir şekilde sürdürülebilirliğinin önünün açıldığını gösteriyor. Söz konusu kurumlar için içler açısı olan bu hal, yılları bulan bu tavırlarından dolayı herkesin görebildiği bir düzeyde açığa çıkmıştır. Biz ise görevlerini yerine getirmeleri noktasında bu kuruların göreve çağırmaktan geri durmuyoruz." 
 
TÜKİYE ALEYHİNE İLK KARAR!
 
AİHM'in, Öcalan’a dair ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının “işkence yasağına aykırı olduğuna” dair 2014 tarihli kararının Türkiye aleyhine verilen ilk karar olduğunun altını çizen Uysal, bu tespitin kaynağının ise, TCK’de devletin güvenliğine karşı, anayasal düzene karşı kimi suçlarda kişinin sadece ağırlaştırılmış müebbet cezası alması değil, aynı zamanda hiçbir şekilde koşullu salıverilmeden yararlanamamasının çok net bir şekilde hem İnfaz Kanunu'nda hem TMK’de açıkça yazılması olduğunu ifade etti.
 
AİHM'in de bu nedenle ihlal kararı verdiğini söyleyen Uysal, karara karşı Türkiye’nin vermiş olduğu yanıtı baktıklarında sanki böylesi bir durum kanunlarda yer almıyormuş gibi “Biz de koşullu salıverme var, bunun bazı hususlarını uygulayabiliyoruz. Ya da bizim ilkemizde af var, her ne kadar kanunda yer almasa da Cumhurbaşkanı affı var, genel af, özel af var” denilip, aslında tamamen laf ebeliği yapılan ve kararı çarpıtan bir noktada durulduğunu dile getirdi. 
 
KOMİTE NE KARAR VERECEK?
 
Uysal, “AİHM kararında tecrit ile ilgili kısmına dayanarak asıl olan noktadan uzaklaştırıyor. Lakin ihlalin sonlanması için kanuni değişiklik gerektirdiği kısmını yok sayıyor. En son cevabı da bu şekilde. ‘Koşullu salıverilme benim kanunlarımda var’ diyor. ‘Koşullu salıverilme imkanı veriyorum, bazı istisnalar hariç’ diyor. Peki nedir bu istisnalar? Yok. Yazmamış. Bunun yazılmaması onun yok olduğu anlamına gelmiyor. Türkiye, Komiteyi aslında Sayın Öcalan’ın 2007’de yeniden yargılama kararının eliyle hasır altı edilen ve kapatılan dosya üzerinden istediği noktaya çekmeye çalışıyor" diye konuştu. 
Bu konuda Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek'in “Biz Öcalan kararında Komite'yle dosyayı kapatabildiysek, bugün güncelde tartışılan Demirtaş-Kavala kararı verilse de aynı şekilde bu dosyaları kapatabiliriz” şeklindeki sözlerini hatırlatan Uysal, "Türkiye'nin siyasi pazarlık konusu ettiği temel bir başlık oluyor bu durum. Bunun engellenebilmesi için insan hakları ve hukuk kurumları Temmuz 2021'de bir başvuruda bulundular. Bu başvurudan sonra Komite, Eylül ayı toplantısında Öcalan kararının Kasım-Aralık toplantısında ele alınmasına karar verdi. Komite hem Sayın Öcalan’ın avukatları olarak bizler hem de ihlal kararı verilen diğer kişilerin avukatlarının ve STÖ’lerin yaptığı başvuruları değerlendirerek, Türkiye'nin gerçekten üstüne düşeni yapıp, yapmadığı konusunda bir değerlendirmede bulunacak. Ya Türkiye’den bilgi istenecek ya da bu kararın uygulanıp uygulanmadığı konusunda bir çağrıda, bir davette bulunacak" dedi.
 
Uysal, başvuruları 7 yıl sonra gündeme alınmış olsa da, Komite'den kendi denetim prosedürü ne ise Öcalan’la ilgili başvuruda da aynı yaklaşımı göstermesini, siyasi pazarlık konusu yapılmamasını ve hukuken aciliyetinin esas alınması noktasında etkili bir tutum beklediklerini kaydetti. 
 
ETKİN DENETİM TALEBİ 
 
Uysal,  etkili yaklaşımın, Türkiye’nin vermiş olduğu bu cevabın, ayan beyan yanıltıcı olduğunun tespiti olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’den yeniden ağırlaştırılmış hapis cezası alanların koşulları salıverilmesini engelleyen yasa maddelerinin açıkça değiştirilmesinin talep edilmesini istiyoruz. Bunun etkili olması için de bir süre verilmesini istiyoruz. Bunun ucu açık, yıllara yayan bir durumda bekletilmesini istemiyoruz. Çünkü bugün dünyada belli bazı ülkelerde kaldı bu durum. Birçok ülke bunu değiştirmek zorunda kaldı. AİHM’in bu kararından sonra bir prosedür getirildi. Ya bir tarih tespiti getirildi ya bir prosedür, hukuki bir mekanizma getirildi. Bu kişilerin başvuru yapılarak, bir gün koşullu salıverilme umudunun oluşturulmasının önü açıldı. Türkiye’de Sayın Öcalan ve benzeri ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının böyle bir başvuru hakları bile yok. Bu kanun açıkça yasaklı, 'hiçbir zaman dışarı çıkamayacaksınız' deniyor. Bu kanun değişiklinin de yakın zamanda yapılması için Komite'nin etkin bir şekilde Türkiye üzerinde hukuki bir denetim yapmasını istiyoruz" dedi.
 
Komite'den olumsuz bir karar çıkıp, çıkmayacağı konusunda kaygı taşıyıp taşımadıkları yönündeki soruya Uysal, "Böyle bir kaygı daha önceki pratiklere bakıldığında şu anda da canlılığını koruyor" yanıtı verdi.
 
'KURULUŞ GAYESİNE GÖRE HAREKET ETMELİ'
 
Öcalan’ın Kürt meselesi konusunda içerisinde bulunduğu siyasi pozisyon ve rolün gün geçtikçe güçlendiğini, bunun hem Türkiye ve Ortadoğu’da hem de uluslararası arenada karşılığı olduğunu vurgulayan Uysal, "Maalesef hukuki süreç ve insan hakları kurumları ya da Avrupa Konseyi gibi birçok kurum, tek başına çok da hukuki yaklaşımını taşıyamayabiliyor. Aynı zamanda siyasi geleceklerini ve genel politikalar ile uyumlu durmaya çalışmaktadırlar. Bugün ihlal kararı üzerinden geçen 7 yıla karşın gündeme alınmamasında bile bir pazarlık olduğunu düşünülmelidir. Bu saatten sonra Türkiye’nin bu tarz çabalarına devam edeceği açık, vermiş olduğu cevapta bile yaklaşımını çok açık bir şekilde gösteriyor. Komite nasıl bir değerlendirme yapacak, önümüzdeki toplantıda göreceğiz. Komite olağan toplantı sonunda kamuoyuna dönük bir açıklama yapılacaktır. Komite'nin ihlal kararı verilmesi sonrası neler yapılması gerektiği kendi iç tüzüklerinde açık. Bu tüzüğe ve uygulamalarına uygun yapılacak mı yapılmayacak mı? Ya da 2007’deki yeniden yargılamadaki gibi Türkiye’nin göstermelik bir uygulamasına göz mü yumacaklar, yoksa gerçekten Sayın Öcalan ve onunla beraber yüzlerce mahkumu ilgilendiren bu konuda gerçek bir adım atacaklar mı? Biraz bu pazarlığın, çarpıtma çabalarının sonuç vermediğini komitenin tutumundan görebileceğiz ancak. 7 yılda gündeme alınmaması aslında bu pazarlığın bir yerde sonuç verdiğinin sinyaliydi bizler açısından. Bu saatten sonra gerçekten Komite'nin bu tarz pazarlıkları değil, kendi kuruluş gayesini içeren, hukuki metinlere ve kendi görevini yerine getirmesini istiyor ve bekliyoruz" diye konuştu.
 
MA / Ömer Çelik - Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

02/06/2023
23:32 Hiranur Vakfı’ndaki tecavüzü savunan okul müdürünü protesto ettiler
23:25 Bradost’ta mayın patlaması
21:59 İzmir’de 6 genç tutuklandı
21:10 Hindistan’da tren kazası: 50 ölü
21:04 Federe Kurdistan’da bir kadın ve 3 çocuk katledildi
21:01 EŞİK’ten vekillere kadın haklarını savunma çağrısı
20:39 Hezex'te ağır yaralanan çocuk yoğun bakımdan çıktı
18:54 ‘İran’da yıl sonuna kadar yaklaşık bin kişi idam edilebilir’
18:48 DSÖ: Sudan’da salgın riski artıyor
18:38 30 yıllık tutuklu Şahin’e kitlesel karşılama
17:39 AB’nin İstanbul Sözleşmesi’ne katılımı onaylandı
17:08 Munzur Dağları’nda bilirkişi keşfi
17:04 İzmir Barosu'ndan polis saldırısına karşı suç duyurusu
16:57 Mayıs ayında erkekler 40 kadını katletti
16:36 Sınır dışı edilecek 103 kişi için acil çağrı
16:24 İHD’den Barış Nöbeti: Sandıktan çıkan iradeye kulak verilsin
15:52 Dersim Katliamı’nın tanığı Çiçe ve Duman yaşamını yitirdi
15:49 8 korucunun silahına el konuldu
15:40 O’Hearn: Dünyanın en karanlık sistemi İmralı'da
15:09 Özerk Yönetim'den Şam'a Sudan tepkisi
14:06 Meclis’te yemin töreni başladı
13:38 Emine Şenyaşar: Bu zulüm son bulsun
13:34 Dersim Dernekleri'nden otobüs saldırısına tepki
13:20 Melik ve Ayyıldız mezarları başında anıldı
13:16 Rektör harem selamlık 'pikniği' savundu
12:58 Ailelerden İmralı başvurusu
12:22 Yeşil Sol Parti Meclis görev dağılımını yaptı
11:59 Bodrum’da şüpheli kadın ölümü
11:50 Amed esnafının deprem destek kredisi kesildi
11:29 Karayılan: Kürt sorununun muhatabı partiler değil devlettir
11:12 Rektörden akademisyenlere 'idari ve adli ceza' tehdidi
10:59 Mexmûr direnişi 14'üncü gününde
09:45 Mayıs ayında 8 kez yasaklı silah kullanıldı
09:11 Eğitim Sen’den YKS çağrısı: Bu yanlıştan dönün
09:07 Özdemir: ‘Devlet aklı’nın Kürt siyasetini zayıflatma hamleleri sonuç almaz
09:05 'Tahrik' savunması yapmayan sanığa 'tahrik' indirimi yapıldı
09:04 Mexmûr’da direniş diyaloğun önünü açtı
09:04 ‘Erdoğan rejiminin saldırılarına karşı Kürtlerle birleşmeli’
09:03 Hak örgütleri: İhlallere karşı mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
09:02 Sırtında platin ve tek böbrekle yaşayan tutuklu felç geçirdi
09:01 Keskin: Seçimde en örgütlü davranan Kürtler oldu
09:01 Qerejdax'ın kara taşına şekil veriyor
09:00 02 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
01/06/2023
23:19 AP’de cezaevleri ve tecrit konferansı düzenlenecek
22:10 ABD'den Sudan'a yeni yaptırımlar
22:00 LeMan kapağına seçim sonuçlarını taşıdı
20:52 Mexmûr’daki direniş Luzern’de sahiplenildi
20:33 DEDAŞ 500 hanelik köyü karanlıkta bıraktı
19:48 Kadir Şeker tutuklandı
19:10 CHP MYK üyeleri istifa etti
18:45 Muğla ve Mersin'de Gezi anması
18:35 Ethem Sarısülük Güvenpark’ta anıldı
18:30 Bolu'da iş cinayeti
18:13 IFJ’den İran’da tutuklu 12 gazeteci için çağrı
17:58 İBB çalışanlarına saldıranlardan biri tutuklandı
17:40 Amed’te bir çay ocağına silahlı saldırı
17:15 30 yıllık tutuklu Mehmet Şahin tahliye oldu
16:37 Yeşil Sol Parti milletvekilleri toplandı
16:27 ‘Millet İttifakı 28 Mayıs itibariyle bitmiştir’
16:11 Erdoğan'ın mal varlığı açıklandı
15:42 Şengal’de bir eve hava saldırısı
15:37 Çimento fabrikasına karşı çıkanlara soruşturma
15:18 DEDEF'ten 'örgütlenme' çağrısı
15:09 Erdoğan kutlamalarında vurulan çocuk yaşamını yitirdi
15:03 Şirnex’te 14 bölgeye yasak
14:46 Şenyaşar ailesinden karikatürlü mesaj
14:26 Meclis yarın yemin töreniyle açılacak
14:06 Eren Keskin beraat etti
13:53 İran’da bir ayda 142 idam
13:49 Tutuklular havalandırmaya çıkarılmıyor
13:47 CHP MYK toplantısı başladı
12:55 Dolar durdurulamıyor!
12:50 Merkez Bankası’ndan KKM kararı
12:48 Bafil Talabani: Birlikten başka seçeneğimiz yok
12:06 Rosa Kadın Derneği yöneticisi beraat etti
11:50 İkinci tur kesin sonuçları açıklandı
11:33 HDP Sözcüsü Günay: Eleştiri-özeleştiriyle büyük kongreye yürüyeceğiz
11:31 Berkin Elvan karikatürü paylaşımına beraat
11:28 İran’da bir ayda 107 tutuklama
11:20 Aydoğan hakkındaki yakalama kararına dair talebe ret
10:56 Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvuru
10:53 Harem selamlık 'piknik' iptal edildi
10:43 29 yıl geçti: Muhsin Melik canını halkına adadı
10:39 AYM bekçilerin bazı yetkilerini iptal etti
10:14 Gebze’de işçileri taşıyan minibüs kaza yaptı: 13 yaralı
10:12 Munzur'da yönetmeliğe aykırı maden ocağı
10:11 Hazine 215 milyar lira borçlanacak
10:01 Efrin'de 53 kişi kaçırıldı, yüzlerce ağaç kesildi
09:44 Semsûr’da kanser hastaları tedavi için Dîlok’a gidiyor
09:23 İzmir'de 6 genç gözaltına alındı
09:14 Siyaset bilimci Aytaç: Erdoğan’ın zaferi mutlak değil
09:11 Wan sokakları: AKP yükseldikçe, ekonomi düşüyor
09:07 Ev baskınında maruz kaldığı polis şiddetini anlattı
09:07 Acar: Tek bir kişi de kalsak gerçekler karanlıkta kalmayacak
09:05 İşçiler: 3 ay biriktirdiğimizle 9 ay geçinmeye çalışıyoruz
09:04 CPT’ye İmralı başvurusu: Acil sonuç alıcı tutum bekliyoruz
09:03 Baro Başkanı Yılmaz: Cüppemizde ilik de düğme de yok, korkmuyoruz
09:02 Orman kıyımının yaşandığı Şirnex’te vali fide dağıtıyor!
09:00 1 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
31/05/2023
21:57 Guterres, Sudan’ı görüşmek için BMGK’yi toplantıya çağırdı
21:41 Balcı’nın belini kıran polise ‘ödül’ gibi ceza
21:21 Taksim Dayanışması’ndan Gezi Direnişi eylemi
20:34 Bursa’da iş cinayeti
20:09 Çiğli'de çocuk parkının kaldırılmasına tepki
19:52 HDP ve Yeşil Sol’da yeni süreç başladı: Her aşaması halkla yürütülecek
19:37 Gezi Direnişi 10'uncu yılında: Gezi ruhu bitmedi
18:10 Mayıs ayında yaşamını yitirenler için anma
17:42 ÖSYM’den ikametgah dışı sınav yeri kararı
17:16 Cenevre’deki eylemde Mexmûr kuşatmasına tepki
17:12 Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplandı
17:07 Erdoğan sloganına kızan fırıncı tutuklandı
16:58 Gözaltına alınan Yıldırım tutuklandı
16:13 Müzisyen Şener’in faillerine müebbet hapis istemi
15:48 GÖÇİZDER’in faaliyetlerinin durdurulması talebine ret
15:42 Sincar cinayeti tetikçisinin tutuklanmasına ret
15:12 Ankara'da sağanak yağış uyarısı
14:59 Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum
14:54 Yol kenarında 2 cenaze bulundu
14:33 Suruç anması davasında tanık polislerden 'hatırlamıyorum' yanıtları
13:51 Doğruak mezarı başında anıldı
13:42 Şenyaşar ailesinin direnişi 800’üncü gününde
13:35 Keçi Burcu’nda dökülen taşlar 4 aydır kaldırılmıyor
13:30 Şikayetini Kürtçe anlatan tutuklu gazetecinin muayenesine engel
12:59 Gazetecileri ölümle tehdit eden polise soruşturma izni verilmedi
12:45 Abbasi Kerkük’te
12:43 İletişim Başkanlığı'ndan 'yeni kabine' açıklaması
12:09 5. Ma Music Günleri başlıyor
11:43 BM: Suriye'nin yüzde 70'i insani yardıma muhtaç
11:11 TÜİK’e göre ekonomi büyüyor
10:28 Mexmûr 12 gündür direniyor
10:05 TL eriyor
09:43 Abdullah Öcalan’a avukat ve aile görüş yasağı
09:01 Finans Uzmanı Cibre’den ‘ödemeler dengesi krizi’ uyarısı
09:00 Sobati: İran’da yeni bir direniş geleneği açığa çıktı
09:00 Mahkemeden kayyımın ticari projesine ret
09:00 31 MAYIS 2023 GÜNDEMİ
00:16 Emrah Arpak’ın cenazesi ailesine teslim edildi
30/05/2023
23:46 Dükkanı mühürlenen fırıncı gözaltına alındı
22:32 AKP’lilerin ‘kutlamasında’ yaralanan çocuk yaşamını yitirdi
21:53 Basel'de gözaltında kaybedilenlerin akıbeti soruldu
21:43 Gözaltında kaybedilenler anıldı
18:38 Milletvekili kesin seçim sonuçları Resmi Gazete’de
17:56 DSÖ: Sudan’da 850 kişi yaşamını yitirdi
17:54 Gaziosmanpaşa’da CHP bürosuna silahlı saldırı
17:51 Ali Çiçek mezarı başında anıldı
17:19 Türk-İş: Yoksulluk sınırı 33 bine yükseldi
17:19 Newroz yargılamasında beraat kararı
17:09 Muğla’da kadın katliamı
17:03 HDP'li 2 isim tahliye edildi
17:02 Av. Tosun'u hedef gösteren Zafer Partili Taşkaya’ya indirimli ceza