AKP iktidarının politikaları ve döviz kurundaki artış nedeniyle derinleşen ekonomik kriz, halkı yoksullukla karşı karşıya bıraktı. Son günlerde birçok temel tüketim ürününe peş peşe zam yapılırken, bazı marketlerde ise birçok ürünün satışına kota getirildi. Urfa sokaklarında mikrofon uzattığımız halk, krizin temel nedeninin AKP iktidarı olduğunu belirterek, çözümünün ise "Tek adam rejiminin son bulup, demokrasiye dönüş" olduğuna işaret etti. 

 

KURU EKMEK ALAMIYOR!

 

Eyyübiye ilçesi Haşimiye Meydanı’nda mikrofon uzattığımız engelli Ali Bingül (56), 2 yıldır işsiz olduğunu söyledi. Türkiye’de ekonomik krizin yegane nedeninin AKP iktidarı olduğunun altını çizen Bingül, “Onlar yüksek maaşlar alırken, bize de ‘2 bin TL ye razı olun’ diyor. Hayat pahalılığı var. 5 nüfusum var. Kuru ekmek alamıyorum. Alışverişe çıktım, sadece 2 tane biber aldım. Böyle olmasının sebebi baştakiler. Onlar yüz bin TL maaş almasın. Halka ‘birlikteyiz’ diyorlar. Beni askere gönderiyorlar, benden vergi alıyorlar ama aç olduğumu söylediğimde kimse halimi sormuyor. Halkı düşünmeyenlerin çökmesi kaçınılmazdır. İktidar geçicidir, bütün iktidarlar geçicidir. Başa gelenler ceplerine doldurmasın. Benim 3 bin TL almam Allah’a revamı? Hem bu maaşı alacağım hem de bir fabrikatör kadar vergi vereceğim, böyle olur mu? Böyle giderse halk bir birine girecek. Çözüm başımızdakilerin gitmesi” diye konuştu. 

 

TL’NİN DEĞERİ KALMADI 

 

Mevlevihane sokağında alışverişe çıkan İbrahim Dış (19), dolar kurundaki dalgalanmaya dikkat çekerek, sorumlunun iktidar olduğunu söyledi. Bir genç olarak dilediği gibi alışveriş yapamadığını vurgulayan Dış, “Dolar ile alışveriş yapmıyoruz ancak her şeyin fiyatını dolar belirliyor. TL’nin bir değeri kalmamış. Yetkililer biran önce bu duruma bir el atmalı. Gençler artık Türkiye’de kalmak istemiyorlar. Ben bir genç olarak hayal kuramıyorum. Bu noktadan sonra işlerin düzeleceğine de inanmıyorum. Düşük maaş veriyorlardı, işten çıktım, 4 aydır işsizim. İş arıyorum. Ben aileme bakmak için sadece 5 yıl okula gittim. Çalışır, eve katkı sağlarım dedim ancak işsiz kaldım” şeklinde konuştu.

 

PEŞ PEŞE ZAMLARA TEPKİ 

 

Balıklıgöl Caddesi'nde konuştuğumuz emekli Ahmet Koçoğlu, 2 bin 200 TL emekli maaşı aldığını belirterek, “Ben bu maaş ile nasıl geçineceğim?” diye sordu. Temel gıda ürünlerine peş peşe yapılan zamlara tepki gösteren Koçoğlu, “Geçen yıl asgari ücrete yaklaşık yüzde 20 zam yaptılar ama her şeye neredeyse yüzde 30-40 zam geldi. Bu nasıl bir düzendir?” diye sordu. 

 

DEMOKRASİYE DÖNÜLMELİ 

 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı resmi enflasyon verilerinin doğru olmadığının altını çizen Koçoğlu, “Enflasyon yüzde 20-21 diyorlar, madem resmi rakamlar bu, niye her şey yüze 30-40 zamlanıyor. Enflasyon oranında zamlansın. Ya da yaptığınız zam oranı kadar asgari ücrete de zam yapın. Ben aynı zamanda bir çiftçiyim, geçen sene 3 bin TL’ye aldığım gübre, bu sene 12 bin TL oldu. Mazot aldı başını gidiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde açlık sınırının altında asgari ücret vermezler ama bizde var. Bu krizin sebebi belli, ancak söylemeye dahi korkuyoruz. Bunun tek nedeni demokrasiyi terk edip, tek adam rejimine geçmemiz. Ancak demokrasiye geri dönerek bu krizi sonlanır” ifadelerini kullandı. 

 

ZENGİNLER ZENGİNLEŞİYOR

 

Haşimiye Meydanı’nda uzun yıllardır esnaf olan Ahmet Demir, ekonomik krizin bitmesinin halkın elinde olduğunu söyledi. Halkın kendi kendini yöneterek krizle mücadele edebileceğini dile getiren, Demir, “Halk kendini yönetmiyor” dedi. Ekonomik krizin nedenini yüksek faiz politikalarına bağlayan Demir, Türkiye’nin batmaya doğru gittiğini sözlerine ekledi. Zenginlerin krizde daha da zenginleştiğini belirten Demir, “Urfa’da Nemrut’tan bu yana zenginler daha zengin oluyor” diye kaydetti. 

 

MA / Emrullah Acar - Müjdat Can