Ezîzê Cewo: Zerdüştlük Medlere dayanıyor

img
HABER MERKEZİ - Zerdüştlük hakkında çok sayıda tahrifat yapıldığını belirten Kürdolog Ezîzê Cewo, bu inancın kökenini Medlere bağlıyor. Rusça ve Ermenice kaynakları esas alan Cewo, birçok çarpıtmaya cevap veriyor. 
 
Cenap Şahabettin’in deyimiyle insan, tarihe her istediğini söyletebilir. Çünkü ölüler itiraz etmezler. Kürt tarihi konusunda da genelde Kürt kimliğinin varlığını tehdit olarak gören devletlerin tarihçileri bu yöntemi uyguladılar. Hegemonyanın taleplerine göre tarih yazdılar. “Zekâ” ürünü tezlerini, tahrifatlar, çarpıtmalar ve manipülasyonlar üzerine bina ettiler. Bu yöntemi Zerdüştlük bağlamında da tatbik ettiler. Bu konuda Sovyet Kürdolog Ezîzê Cewo (Mamoyan), tahrifatlara karşı önemli incelemelerde bulunuyor. "'Kayıp' Tarihin Sayfalarında Zerdüşt Peygamber" adlı eserinde Zerdüşt'ün hayatı, yaşadığı dönem ve Avesta’nın tarihsel gelişimiyle ilgili yararlı bilgiler takdim ediyor. Özellikle Rusça ve Ermenice kaynakları ayrıntılı şekilde inceleyen Ezîzê Cewo’yla bu mevzuları konuştuk.
 
Son çıkan kitabınızın adı “‘Kayıp’ Tarihin Sayfalarında Zerdüşt Peygamber”. Sıra dışı bir başlık izlenimi veriyor. Neden bu adı tercih ettiniz? Ne anlatmak istediniz? 
 
Kitap başlığı okuyucuyu çağırmalıdır. Onun dikkatini araştırmanın özüne çekmelidir. Yani sadece başlık olarak kalmamalıdır. Kitabın nüvesi veya ana teması niteliğinde olmalıdır. Aslında başlığı koyarken öyle bir hışımla belirlemedim. Önce “kayıp” yerine “çalınmış” veya “araklanmış” gibi sözcükleri düşünmüştüm. Bir ara şu başlığı da planlamıştım: “Zerdüşt Peygamber: Onunla İlgili Tüm Gerçeği Biliyor muyuz?”. Bu başlık altında birçok makalem de çıkmıştı. Ancak sonradan vazgeçtim. Yukarıdaki başlıklardan birinin daha etkili olabileceğini düşündüm ve “kayıp” sözcüğünde karar kıldım. Zira bu başlık daha nesnel, kapsamlı ve anlamlı duruyordu. Bazıları soruyor “niye özellikle ‘kayıp’, zaten son iki yüzyılda bu konuda çok sayıda araştırma yapılmadı mı?” diye. 
 
Evet yapıldı. Lakin yazarlar, bilim insanları, ressamlar, müzisyenler bu inancın sadece felsefik özüne ve insanlığın düşünce dünyasındaki önemine yoğunlaşmıştı. Mevcut inancın tarihsel kökeni ve Zerdüşt peygamberin hayatı onların pek ilgisini çekmemişti. Pers sarayının etkisi altındaki “hikâyecilerden” kalma çarpıtılmış ve tahrif edilmiş bilgilerle yetinip kaldılar. Sadece bu inancın özü ve Zerdüşt peygamberin “yüceliği” ile ilgilendiler. Bu yüzden Zerdüşt’ün hayat hikâyesi ve yaşadığı ülkenin tarihi hep mitler ve peri masalları ile örtülü kaldı. 
 
İnsanlar gerçeği tüm çıplaklığıyla bilmelidir. Özellikle tarihsel verilerin kim tarafından ve nasıl çarpıtıldığını iyi bilmeliler. Hazırladığım bu kitap, bu açıdan başlangıç niteliğindedir. Yapılan çarpıtmalar, tarihsel ve linguistik açıdan bir analize tabi tutulmakta ve hepsine bilimsel açıdan bir cevap aranmaktadır. 
 
Bu bağlamda hemen sorayım. Zerdüştlüğün kökenini nerede aramak gerek? Köken açısından Kürtlerle doğrudan bir bağı var mıdır? Hala bu inanışın izlerine rastlamak mümkün müdür?
 
“Bu dini önce Medler ve Baktriler, sonra Persler, Akamenidler ve Sasaniler kabul etmişlerdir. Bu halklar arasında yalnızca Kürtler hala Zerdüştlüğün bazı motiflerini ve inanç öğelerini muhafaza ediyorlar.”
 
Uzun yıllardır yaptığım incelemeler sonrası Zerdüştlüğün Medya’da yani Medler döneminde ortaya çıktığını ve yayıldığını söyleyebilirim. Medler yani proto-Kürtler bu dini ilk kabul edenler arasındadır. Bu anlamda 1907 yılında F.A. Brockhaus ve İ.A. Efron tarafından hazırlanan bir ansiklopedik sözlükte Zerdüştlük inancının İranî halkların eski bir dini olduğu yazılmaktadır. Buna göre bu dini önce Medler ve Baktriler, sonra Persler, Akamenidler ve Sasaniler kabul etmişlerdir. 
 
Bu halklar arasında yalnızca Kürtler hala Zerdüştlüğün bazı motiflerini ve inanç öğelerini bir ölçüde muhafaza ediyorlar. Ne ateş, ne kılıç, ne yıkım ne işgalciler bu inancı Kürtlerin hafızasından ve manevi hayatından silebildi. Özellikle Êzidî Kürtler arasında bu dinin izlerine tesadüf etmek mümkündür. Bu minvalde Êzidî ve Yezidî sözcüklerini birbirine karıştırmamak gerek. Êzidîler, Zerdüştlük öncesi dönemde Êzidîliğe mensup olan Kürtlerdir. Yezidîler ise Sufî İslam’a tabidirler. Etnik kimlikleri ağırlıklı olarak Arap’tır. Bu yüzden Yezidîler “biz Kürt değiliz” derler. Özellikle Şeyh Adiy’in “reformundan” sonra Êzidîlik İslamî bir mezhebe yani “Yezidîliğe” dönüştürüldü. Êzidîliğin temelleri tahrif veya tahrip edildi. Lakin Sufi Yezidizm’de dahi Zerdüştlüğün bazı izlerine rastlamak hala mümkün. Mesela “qewl” adlı dualarda bazı motifler söz konusudur. Bu bağlamda “Zerdüşt’ten Vahiyler” ve “Zerdüşt Konuşuyor” isimli ilahi şiirlerde bu motifleri görebiliyoruz. Mesela bir kesit şöyle:
 
         ...Zerdeşt got: ‘Ya Xwedê tu xwedayî!’ 
         Tu layîqê medih û senayî, 
         Tu kesê bêkesa yî, 
         Tu mefera bê meferayî! 
 
         Türkçesi:
 
         ...Zerdüşt dedi ki ‘Ya Hüda sen yücesin!’
         Sen her övgüye layıksın,
         Sen kimsesizlerin kimsesisin,
         Sen savunmazları koruyansın!
 
Zerdüştlüğün izlerine tesadüf edebileceğimiz vesikalardan biri de 7’nci yüzyıla ait Süleymaniye Parşömeni’dir. 20’nci yüzyılda Federe Kürdistan’ın Süleymaniye kenti yakınlarında bir mağarada bulunan parşömene yazılmış 8 satırlık bir şiir oldukça önemlidir. Bu şiir Aramice harflerle ama Kürtçe yazılmıştır. Kim tarafından yazıldığı belli değildir. Söz konusu parşömen hakkında bazı akademik çalışmalar da yapılmıştır. Mesela G.B. Akopov’un “Süleymaniye Parşömeni Hakkında” adlı makalesi veya M.U. Hamoyan’ın “7’nci Yüzyıl Süleymaniye Parşömenindeki Metnin İki Sözlü Varyantı” adlı incelemesi dikkate değerdir. Şiiri, aslına sadık kalarak şu şekilde yeniden düzenledim:
        
         Hürmüzgahlar viran oldu, ateşler söndü,
         Başımıza büyük bir bela geldi,
         Zorba Araplar her tarafı harap ettiler,
         Hatta Şehrizor’a yetiştiler,
         Kadınları, kızları esir aldılar,
         Tüm erkekleri kana boyadılar,
         Zerdüşt’ün ayini sahipsiz kaldı,
         Ne Hürmüz ne kimse yardım etti. 
 
Buna benzer ağıtlar Zaza Kürtler arasında da yakılmıştır. Kürt yazar Nuri Dersimi, bu konuda bazı bilgiler vermektedir. Dersim halkının da Arap istilasına maruz kaldığını yazmaktadır. Fakat Dersim Kürtleri Arap saldırısına karşı koymuş ve Zerdüşt inancını bir ölçüde korumuşlardır. Kürdistan’ın diğer bölgeleri ise zorla İslam’ı benimsemiştir. 
 
Süleymaniye Parşömeni’ndeki satırların bir benzerini Ermenistan’daki Kürtlerde de görüyoruz. M.U. Hamoyan’ın 1969 yılında aldığı kayıtlara göre Tigranê Zaza (Pogosyan) isimli bir Kürt (aslen Amed’in Pîran ilçesinden ve Zaza Kürt’tür) bu satırları ezbere bilmektedir. Fark edildiği üzere Zerdüştlüğün izleri farklı Kürt grupları arasında hala devam etmektedir. Bu inanç ile bağlantılı manevi değerler Kürt halkı açısından çok önemlidir ve Kürtlere kendi milli varlıklarını koruma olanağı tanımıştır. 
 
 Zerdüşt'ün hayatı ve yaşadığı dönemle ilgili çok sayıda tahrifat veya temelsiz sav olduğunu belirttiniz. Bu bağlamda Zerdüşt’ün Akamenidler döneminde ortaya çıktığı ve yaşadığı yönünde bazı varsayımlar var. Sizce bu doğru mu? Yoksa Fars tarihçiler çarpıtıyor mu?
 
 “Avesta’da Akamenidlerin hanedan üyelerine dair tek bir bilgi dahi yok. Zira Zerdüşt M.Ö. 550 yılından önce yaşamış ve öğretisini yaymıştır. Dolayısıyla Akamenid Kralı I. Artaksersk’in (M.Ö. 464-425) kardeşi olan bir satrapla görüşmesi ihtimal dışıdır.”
 
Kesinlikle çarpıtmadır. Akamenidler devletinin herhangi şekilde Zerdüşt peygamberle bir bağ kurması mümkün değil. Çünkü Zerdüşt, Med sarayına karşı yapılan darbeden 1 yıl sonra yani M.Ö. 551 yılında ölmüştü. 
 
Zerdüştlüğün ortaya çıkışı, Zerdüşt’ün hayatı ve Kürtlerin tarihi ile ilgili var olan “keşmekeşin” asıl müsebbibi saray yanlısı Fars “palavracılarıdır.” Asıl şaşırtıcı olan ise tarihçilerin geçmişte ve günümüzde bu palavracıların uydurmalarını ve mitlerini esas alarak tarih yazmalarıdır. Ancak gerçekler inatçıdır. Onlara karşı direnmek mümkün değil. İnsanlığın tarihi veya Zerdüştlüğün tarihi sadece İran’la sınırlı değildir. 
 
Gerçeklerin değiştirilmesi ve tarihsel verilerin çarpıtılması Pers satrapının oğlu ve Med Kralı Astyages’in/Astiages’in torunu II. Kiros (Astyages’in kızı Madana’nın oğlu) tarafından Med sarayına karşı organize edilen ve soyluların desteğini alan bir darbe ile başladı. II. Kiros dedesine ihanet etti ve onu tahtından indirdi. Bu konuda Albert T. Olmstead’in “Pers İmparatorluğu Tarihi” ve İ.M. Diyakonov’un “Medya Tarihi” gibi eserlerine göz atılabilir. 
İranlı tarihçilerin en büyük tahrifatlarından biri Zerdüşt’ün hamisi olduğu düşünülen “Viştaspa” ile ilgilidir. Buna göre Viştaspa adında iki ayrı dönemde yaşamış yönetici güya Zerdüşt’le “karşılaşmıştır”. Biri Akamenidlerin Baktriya (Bahtarya) bölgesinin yöneticisi iken, diğeri yine Akamenidlerin kuzey topraklarını idare eden kişiydi. Bazı araştırmacılara göre Zerdüşt’ün gerçek hamisi Baktriyalı Viştaspa iken, kimilerine göre kuzey topraklarının yöneticisi Viştaspa’dır. 
 
Bu konu üzerinde biraz durmak gerek. Öncelikle Akamenidler sarayında ve yönetici sınıfı arasında sonu gelmez bir taht kavgası, komplolar, suikastlar, tezgâhlar vardı. O ortamda Zerdüşt’e yardım etmek, onu korumak ve öğretisini yaymanın pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
 
Bir başka unsur, Avesta’da Akamenidlerin hanedan üyelerine dair tek bir bilgi dahi yok. Zira Zerdüşt M.Ö. 550 yılından önce yaşamış ve öğretisini yaymıştır. Dolayısıyla Akamenid Kralı I. Artaksersk’in (M.Ö. 464-425) kardeşi olan bir satrapla görüşmesi ihtimal dışıdır. Gatalarda Kavi Viştaspa isminde bir kişinin Zerdüşt’ün koruyucusu olduğu ve onun öğretisini yaydığı yazılmaktadır. Yalnız Zerdüşt ondan bahsederken “öncü, lider” sözcüğünü kullanmaktadır. Yani “satrap” olarak adlandırmamaktadır. 
 
“Viştaspa” isimleri üzerinde yeniden durmak istiyorum. Akamenid satrapları dışında bir Viştaspa ismi olduğunu siz de söylüyorsunuz. Avesta’da geçen “Kavi Viştaspa” tam olarak kimdir? 
 
 “Kral Keyaksar’ın diğer adının Kavi Viştaspa olduğunu tahmin etmekteyim. Keyaksar (Kiaksar) sözcüğü bildiğiniz üzere Yunanca’dır. Taht esnasında kullanılan bir isimdi. Kanımca Kral Keyaksar’ın özel yaşamında kullandığı isim Kavi Viştaspa idi.” 
 
Bu konu üzerine çok kafa yordum. Farklı cenahtan muhtelif kaynakları incelemeye çalıştım. Kendi kendime hep şu soruyu sordum “Neden tarihsel kronolojide Kavi Viştaspa’nın adı geçmiyor? Avesta’da Zerdüşt peygamber onu çok övüyorken, eski Ermeni kaynaklarında Medlerin son kralı Astyages, Medlerin kendisi ve Kürtler Kavi Viştaspa’nın torunları olarak adlandırılıyorken bu ismin tarihsel kronolojide yer almaması ilginç değil mi?”
 
Kavi Viştaspa’nın kim olduğunu tahmin etmek veya bulabilmek için dört kriterin göz önünde bulundurulması gerek. Birincisi biraz önce de bahsettiğim gibi Zerdüşt Medya’da yaşadı ve M.Ö. 551 yılına kadar peygamberlik yaptı. İkincisi Amerikalı tarihçi Richard Frye’nin nazariyesine göre Zerdüşt M.Ö. 588 yılında Kavi Viştaspa’yı Zerdüştlüğe davet etti. Üçüncüsü ise Kral Keyaksar M.Ö. 625-585 yılları arasında Medleri yönetti. Dördüncüsü ise İ.M. Diyakonov’a göre o dönemde krallar hem aile içinde hem de tahtta farklı isimler kullanmaktaydı. 
 
Tüm verileri dikkate aldığımızda Kral Keyaksar’ın diğer adının Kavi Viştaspa olduğunu tahmin etmekteyim. Keyaksar (Kiaksar) sözcüğü bildiğiniz üzere Yunanca’dır. Taht esnasında kullanılan bir isimdi. Kanımca Kral Keyaksar’ın özel yaşamında kullandığı isim Kavi Viştaspa idi. 
 
Son olarak Avesta’nın ciltlerinin orijinalliğini sormak istiyorum. Var olan bilgiler günümüze kadar nasıl ulaştı acaba? Büyük İskender’in saldırısı esnasında çok zarar gördüğü doğru mudur?
 
 “Gataları yakından inceleyen araştırmacı İ.M. Steblin-Kamenskiy, Avesta’nın Pehlevi kâtipler ve Sasani tercümanlar tarafından değiştirildiği veya tahrif edildiğini düşünmektedir.”
 
Avesta’nın şu anda ihtiva ettiği bazı bilgiler kesinlikle tartışmalıdır. Bahsettiğiniz gibi Büyük İskender’in M.Ö. 331-330 yıllarındaki saldırısı esnasında Avesta nerdeyse tamamen yok edilmiştir. Birçok cilt denize atılmış veya yakılmıştır. Geriye kalan bilgiler aslında sözlü olarak aktarılmış ve sonrasında yazıya dökülmüştür. Dolayısıyla araştırmacıların hiçbiri bu kitabın orijinalini görmemiştir. 
 
Bu konuda Sovyet İranolog İ.M. Diyakonov’un tespitine göre gatalar Zerdüşt din adamları tarafından sözlü olarak korunmuş ve Akamenidler döneminde I. Darius’tan sonra yazıya dökülmüştür. Bu dönem İran yazılı kültürün de gelişmeye başladığı dönemdir. Özellikle yazıya geçirildikten sonra bazı “tahrifatların” olması muhtemeldir. Bu bağlamda yine gataları yakından inceleyen araştırmacı İ.M. Steblin-Kamenskiy, Avesta’nın Pehlevi kâtipler ve Sasani tercümanlar tarafından değiştirildiği veya tahrif edildiğini düşünmektedir. 
 
Avesta’nın orijinal metinlerinin yok olmasına ve tahrifatlara rağmen Zerdüştlüğün emarelerine farklı topluluklarda rastlamak hala mümkündür. Kürdî unsurlarda ve özellikle Êzidî Kürtlerde bu inancın öğeleri hala etkisini sürdürmektedir. 
 
MA / İsmet Konak

Diğer başlıklar

14:02 Bakanlık Kürtçe tiyatro yasağını savundu: Kamu güvenliği için
13:24 Üye hakimden avukatlara: Ne konuşuyorsunuz lan!
13:00 ‘Özgürlük’ yürüyüşü Dîlok’ta: Çözümün ilk esası Öcalan’ın özgürlüğüdür YENİLENDİ
12:45 Paris'te katledilenler kitlesel anılacak
12:14 DEM Parti: Saldırılar nedeniyle binlerce kişi göç etti
11:36 Bakanlık 23 gündür İmralı için 'müsait zaman' belirleyemedi!
10:32 SEP üyeleri 'hayali' örgütle suçlandı
09:57 'Rojava umuttur, oradaki direnişin yanındayız'
09:56 Sınırdaki direnişe katılan siyasetçiler: Rojava modelini esas alın
09:55 Cinsel taciz suçundan gözaltına alınan öğretmen tutuklandı
09:42 Bakanlıktan İkizdere kararı: ÇED gerekli değildir!
09:36 Oğlu için atılan 'İnsanlık utansın!' manşetini 30 yıldır saklıyor
09:35 Agirî'de halk belediye hizmetlerinden memnun
09:19 Meteoroloji kar yağışı ve kuvvetli rüzgar için uyardı
09:06 Greve katılan sağlıkçıların maaşından usule aykırı kesinti
09:05 Dört parçadan 'şimdi birlik zamanı' çağrısı
09:04 Dünden bugüne petrol savaşları
09:00 Taybet İnan'ın failleri 9 yıldır açığa çıkarılmadı
09:00 18 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:13 Bilirkişi heyetinden Zorê Vadisi’ndeki HES için keşif
17/12/2024
23:59 Kürtçe’nin yasaklandığı Meclis’te ‘Kürtçeyle sorunumuz yok’ inkarı
23:53 Sancar: Rojava’daki Kürtlerin haklarını kabul etmeden barış için yol almamız imkansız
23:31 Mazlum Abdi’den Kobanê için ‘askerden arındırılmış bölge’ teklifi
23:21 DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!
23:02 Dêrsim’de 5 kişi serbest bırakıldı
22:38 Abdullah Öcalan'ın sözlerini hatırlattı: 36 yılda fırsatlar hangi çıkarlar adına kaçırıldı?
21:04 İsrail: Suriye'de işgal hakkında konuşabilecek son ülke Türkiye’dir
20:44 İsviçre Parlamentosu, Êzidî soykırımını tanıdı
20:38 Türkiye saldırılarına tepki: Rojava çölde açan bir güldür soldurmayın
20:26 Saadet Partili Kaya: Türkiye, Suriye’deki Kürtlerin anayasal haklarının en büyük destekçisi olmalı
19:35 Süte yüzde 17 zam
19:21 İnsan Hakları Haftası eylemleri: Barış yaşatır
18:25 Riha ilçelerinde özgürlük yürüyüşü buluşmaları
18:09 Annalena Baerbock: Kobanê Kürtlerin mücadele sembolüdür
17:54 Riha cezaevlerinde ihlaller artıyor
17:41 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Rojava, tarih yazan bir halkın mücadelesidir
17:35 Wan Barosu’ndan Rojin Kabaiş’in ek rapor açıklaması
17:21 Öğretmen taciz iddiasıyla gözaltına alındı
17:05 Ursula Von der Leyen: DAİŞ’in canlanmasına izin veremeyiz
15:51 Qamişlo sınırından çağrı: Samimiyseniz Kürt halkı hazır
15:38 İHD kurucularından Hüsnü Öndül hayatını kaybetti
15:36 Êlih’te kayyıma karşı direniş sürüyor: Boyun eğmeyeceğiz
15:25 Karadenizli kadınlar toplumsal cinsiyet eşitliği için bir araya geldi
15:01 Türkiye Girê Spî kırsalını bombaladı
14:52 BES-AR: Yoksulluk sınırı 80 bine dayandı
14:44 Tutsaklara dayanışma kartı gönderildi
14:37 Tahliyesi 8 kez ertelenen Jiyan Ateş cezaevinden çıktı
14:20 Dina Davası’nda sanık Acar hakkında beraat kararı
14:12 Barış Anneleri'nden saldırılara karşı birlik çağrısı
13:51 CHP’li Uzun: Halkın iradesine kayyım atayana bütçe emanet edilmez
13:47 Sınırdaki nöbet 5'inci gününde
13:43 Avukatlardan İmralı için yeni başvuru
13:33 MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî tahliye edildi
13:26 Bayındır, Meclis’i Kürt sorununun çözümü için toplanmaya çağırdı
13:01 Kayyım 33 kişiyi daha işten çıkardı
12:38 Kopan elektrik teli tehlike saçıyor
12:26 Dêrsim’de ev baskınları
12:04 Rıfat Ronî’nin duruşması öncesi açıklama: Dilimiz varlığımızdır
11:30 Wan’da 21 yerleşim yerinin yolu kapandı
09:56 'Çözüm ve özgürlük' için yola koyuldular: Yürüyüşe güç verelim
09:53 'Çözümün muhatabı İmralı'da'
09:47 Cenazesi verilmeyen Anna Campbell’in ailesi: Öcalan’ın fikirleri en iyi çözüm
09:34 'Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü'nün Adana programı
09:29 Süryani Birliği Başkanı Aktaş: Özerk Yönetim kimliklerin güvencesidir
09:22 'Asgari ücret komisyonu işçileri temsil etmiyor'
09:21 AKP'li Alagöz, Giresun'da ÇED beklemeden atık havuzu yapmaya hazırlanıyor
09:20 Mücadelesi ve sesiyle unutulmaz bir iz bıraktı
09:19 Öğrenciler geçinebilecekleri bir burs istiyor
09:18 Çocuklar yeterli gıdaya ulaşamıyor
09:16 Jiyan Dêrik: Kadınlar var oldukça direnecek
09:15 Êzidîlerden Kuzey ve Doğu Suriye için seferberlik
09:12 'Emperyalist ve gerici güçlere karşı alternatif Rojava'dır'
09:09 Direnenlere destek: Eşit ve özgür bir yaşam istiyoruz
09:06 Murat Karayılan: Rojava'da hiçbir örgütle bağımız yok
09:05 Aydın ve sanatçılar: Mesele Kürt sorunu değil Türkiye meselesi
09:04 Arap ve Ermeni kadınlar Türkiye ve SMO’nun saldırılarına direniyor
09:00 17 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:12 SEP ve KESK'liler adli kontrol şartıyla serbest
16/12/2024
23:19 Ahmet Özer ile telefonda konuşan 11 kişiye tutuklama
23:10 QSD: Ateşkes görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı
22:50 Özerk Yönetim heyeti Avrupa Parlamentosu’nda görüşmelere başladı
21:55 Serêkaniye’de saldırılar protesto edildi
21:50 DEM Parti milletvekilleri: İki alkış arasında Türkiye hazinesi çöktü
21:06 Riha'da Kürtçe tiyatro gösterimi
21:00 Çandar’dan Erdoğan’a: Sakın kendini Yavuz Sultan Selim sanmasın
20:46 İHD ve THİV’den kayyım ve GGM’ler paneli
19:43 Rosa Kadın Derneği’nde Rojava için barış çağrısı
19:33 Gülcan Kaçmaz Sayyiğit’ten AKP’ye tepki: Son muhteşem olacaktır
19:15 KESK ve SEP üyesi 17 kişiye tutuklama istemi
19:09 Almanya'da hükümet düştü
18:57 175 akademisyen ve araştırmacıdan metal işçilerine destek
18:39 Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu: Doğamıza sahip çıkacağız
18:34 Bahçeli: Türkiye ve İsrail karşı karşıya gelebilir
18:02 Mazlum Abdi'den Sultan Süleyman Şah Türbesi açıklaması
18:00 Kürt ve Arap halkından QSD'ye destek yürüyüşü
17:22 Hazine 31,9 milyar borçlandı
17:09 8 yıl 4 ay ceza verilen taciz faili tutuksuz yargılanacak
16:38 ‘Masal Gecesi’ düzenlenecek
16:37 Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği şiddete karşı öneriler sıralandı
16:15 Asgari ücret toplantısı sona erdi: Rakam çıkmadı
16:00 Qamişlo sınırında açıklama: Savaşı bitirecek olan Abdullah Öcalan’dır
15:47 Mersin’de gözaltı protestosu
15:45 Êlih'te kayyım sonrası yaşanan ihlaller
15:31 İzmir'de 'Tutsaklara para göndermek suç değildir' kampanyasına destek
15:23 Belediylerden yanıt: Bloke ve haciz söz konusu değil
15:08 Sosyalist gençler: Rojava devrimine sahip çıkacağız
15:00 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci kez toplandı
14:49 CHP’li 6 belediyenin hesabına bloke konuldu
14:46 ‘Abdullah Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar yürüyüşümüz sürecek’
14:25 Qamişlo sınırındaki nöbet direniş şarkılarıyla sürüyor
13:53 Mülteci işçi Nourtani’nin davasına katılım çağrısı
13:52 İzmir’de öğretmene şiddet
13:51 Asgari ücret anketi: 35-45 bin arasında olmalı
13:45 Amed Barosu: Vekil ücretleri vergiden muaf tutulsun
13:25 Kobanê’de onbinler saldırılara karşı ayakta
13:23 Wan’da gözaltı protestosu: Arkadaşlarımız serbest bırakılsın
13:19 Bakanlık’tan Golan Tepeleri açıklaması
13:13 Tarım ürünlerindeki fiyat 1 yılda yüzde 46,91 arttı
12:57 'Afganistanlı kadınlar geleceklerini dış aktörlerin belirlemesini istemiyor'
12:22 AKP 'Eşme ruhu'nu gömmek istiyor!
12:13 Özerk Yönetim’den 10 maddelik diyalog beyannamesi
11:54 'Kimse Kürtler üzerinden yanlış hesap yapmamalı'
11:39 'Donduran' ekonomik kriz
11:38 Beritan Sarya: Özerk Yönetim olmadan Suriye demokratikleşemez
11:06 AKP'li isim 'emanete ihanet ediliyor' diyerek istifa etti
10:50 Nihat Kazanhan davasında HTS kayıtları incelenecek
10:49 Cizîr’de 2'si çocuk 4 gözaltı
10:49 SKM’li Satiye Ok: Savaşa karşı barış için kadın girişimleri oluşturulmalı
10:15 HDK: Ortadoğu'nun kaderini kadınlar belirleyecek
10:14 ‘Rojava’nın hedef alınması Suriye halklarının geleceğini tehdit ediyor’
09:57 Saldırılara karşı direnişteler: Rojava insanlığın onurudur
09:57 Oya Baydar: Muhalefet partileri adım atmalı
Onur Hamzaoğlu: İlk adım olarak tecrit kaldırılmalı
09:39 Birdal: Çözüm için yasal değişiklik olmalı, tecrit kaldırılmalı
09:15 Gazeteci Yurtsever: Türkiye istemese de QSD artık muhataptır
09:03 Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü'ne katılım çağrısı
09:02 Av. Şen: 'Umut hakkı' şarta bağlanmadan uygulanmalı
09:00 Kürtçe eğitmen Ronî'nin duruşması yarın
09:00 16 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
15/12/2024
22:26 İngiltere’de ‘Rojava’yı savun’ eylemi
22:02 Gazze’de katledilen gazeteci sayısı 196’ya çıktı
21:26 DBP’den ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne videolu çağrı
20:45 BM Suriye Özel Temsilcisi Şam'ı ziyaret etti
20:40 AKP, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi Kuzey ve Doğu Suriye saldırılarında ortaklaştı
20:04 Amed’de ‘Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü’ için çağrı
19:30 CHP’nin Kürtçe tahammülsüzlüğüne ‘Bê ziman jiyan nabê’ ile tepki
18:55 Amêdiyê’nin Mijê köyü bombalandı
18:37 Bakanlığın bütçesinden eğitime ayrılan pay yüzde 20
18:07 Özgül Saki: İsrail’i eleştirenler Rojava’da aynı konumdalar
17:48 Adalet Kaya: Aile modeliniz Narin’i katleden ailedir
17:30 Özgür Baretliler: Şehirlerin hafızası için mücadele vereceğiz