İşte yasaklı Sur'dan görüntüler

img

DİYARBAKIR- Sur'da 6 yıldır halktan "saklanan" mahallelerin yasaklı yerlerini ilk kez görüntüledik. Erdoğan, Atatürk ve Türk bayrağının asıldığı evlerde ne tarih ne kültür kaldı. 

Kentler, fiziksel bir mekan olmaktan öte içerisinde yaşadığı toplumun özelliklerini ifade eder. Toplumun kültürel ve sosyal durumuna göre şekillenir, bir başka deyişle toplumun rengini yansıtır. Bu nedenle kentler ve içinde yaşayan toplum genelde birbirinden ayrılmaz parçalar olarak görülür. Farklı kimlik ve inançtan kesimlerin uzun yıllardır bir arada yaşadığı Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesi de tüm bu özellikleriyle bilinen kentlerden biri. Ancak kentin hafızası olan Sur, hem sokağa çıkma yasağı sonrası başlatılan yıkımla hem de yerlerine inşa edilen cezaevi mimarili evlerle bu özelliklerini bir bir yitiriyor. 
 
KAÇ YAPI YIKILDI?
 
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Sur'da, 6 Eylül, 13 Eylül, 10 Ekim ve 28 Kasım 2015 tarihlerinde toplam 4 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. En son aynı yılın 2 Aralık'ında Cevat Paşa, Dabanoğlu, Fatihpaşa, Hasırlı, Savaş ve Cemal Yılmaz mahallelerinde yasak ilan edildi. Bu yasak dünyanın en uzun süreli yasağı oldu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) uydu görüntülerine dayandırarak hazırladığı raporlara göre, yasak sonrası 6 mahallenin yüzde 72'si tamamen yıkıldı. Yine cami, kilise, okul, hamamların da aralarında olduğu 334'ü tescilli olmak üzere 3 bin 569 yapı yıkıldı. Son yıllarda bu sayının daha da arttığı belirtiliyor. 
 
 
Bu yapılar yerlerine, F ve S Tipi cezaevlerine benzeyen evler inşa edildi. Daha önce hem havadan hem de iç kısımlarını görüntülediğimiz evler, makine kesimi bazalt taşlarla tek tip ve tek renk şeklinde yapıldı. Kent mimarisine aykırı olan evlerin etrafı uzun süre bariyerlerle kapalı tutuldu. Bir süre önce evlere giriş ve çıkışlara izin verildi. Sur Belediyesi kayyımı Abdullah Çiftçi, Aralık ayında yaptığı açıklamayla 6 mahalleye giriş-çıkış yasağının olmadığını ve sadece şantiye alanlarının kapalı olduğunu belirtti. 
 
İLK GÖRÜNTÜLEME
 
Şantiye alanı olarak gösterilen yerler, yasak sonrası yıkımın en çok yaşandığı Dabanoğlu, Fatihpaşa, Hasırlı, Savaş ve Cemal Yılmaz mahallelerini kapsıyor. Söz konusu yerleri, üzerinden 6 yılı aşkın bir süre geçen yasağın ardından ilk kez görüntüledik. Tek tip evler ile tarihi Hüsrev Paşa Camii'nin arasında kalan sokaktan ilerledikten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) şantiye alanı içerisindeki bölgenin mimari planlaması göze çarpıyor. Demir saclarla kapalı alana giriş yaptığımızda ise, ellerinde hiltilerle birbirinden güzel tarihi yapılar üzerinde "restorasyon" adı altında çalışma yürüten işçiler ve yerle bir edilen dar sokaklar üzerinde takım elbiseleriyle çalışmaları denetleyen kişilerle karşılaşıyoruz. 
 
 
NEREDEN BAŞLAMALI?
 
Girişlere yasak olduğu söylense de ne şantiye çalışanları ne de restorasyondan sorumlu kişiler, ayakta kalan tarihi yapılar arasında gezilmesine karşı çıkmıyor. Belki de bizim de şantiyede görevli kişilerden olduğumuzu düşünerek, ses çıkarmıyorlar. Bunun üzerine yanımdaki arkadaşımla çantamızdaki fotoğraf makinesini çıkararak, 6 yıldır herkesten saklanan bölgede ayakta kalan tarihi evleri tek tek görüntülemeye başladık. 
 
ENDİŞE VE KORKU
 
Görüntülemeye çalıştığım yerlerin, gazeteciliğe yeni başladığım dönemde ilk haber takibi yaptığım rengarenk dar sokaklar olduğunu düşündüğümde üzerime ağırlık çöküyor. Attığın her adımda bir insan uzvuyla karşılaşacağımı düşünmek, "nereden başlasam" hissiyatı, 6 yıl öncesi yaşanan görüntüler hafızama geldikçe durakaldım; dakikalarca deklanşöre basamadım. Yine herhangi bir patlayıcıya basma ihtimali de üzerime çöken ağırlığın yanı sıra bir korkuyu da beraberinde getiriyor.  
 
Ancak karşımdaki "manzaranın" birkaç ay sonra tamamen değişeceği düşüncesinin aklıma düşmesiyle birlikte karşıma çıkan ilk evi görüntülemeye başlıyorum. Yanımdaki arkadaşımla, büyük oranda yenilenen evin içerisinde yaktıkları ateşin etrafında çalışan işçilerden, bulunduğumuz sokağın ismini soruyoruz. Ancak hiçbirinin Sur'u tanımadıklarını, farklı ilçelerden ve kentlerden taşeron firmalar üzerinden çalışmaları için getirildiğini anlıyoruz. "Film mi çekiyorsunuz" meraklarını, "Evet" şeklinde geçiştiriyoruz.
 
'YASAK ABÊ YASAK'
 
10-15 saniyelik görüntü ile birkaç fotoğraf karesi aldıktan sonra, halen 6 yıllık süreci bize özetleyecek bir mekanı çekmek için ilk evden çıkıyoruz. Dış çekimi yaptıktan sonra yanımıza dikilen ve kendisini "şantiye şefi" olarak tanıtan kişinin engeliyle karşılaşıyoruz. Daha "Abê izin belgeniz var mı?" sorusunun cevabını almadan, "Yoksa, çekim yapamazsınız" diye telkinde bulunuyor. Valilik ve kaymakamlığın yaptığı "Gezip, görebilirsiniz, herkese açık" açıklamalarını hatırlattığımızda ise "Tamam, ama burası yasak?" diyor. İkna olmayacağını anlayıp, elimizdeki birkaç kare fotoğrafımızın da az ileride bekleyen polisler tarafından el konulmasını istemediğimiz için çok da ısrarcı olmuyoruz ve bir sonraki tadilattaki tarihi avlulu eve geçiyoruz. Arkadan yine tanıdık ses: "Yasak abê, yasak."
 
NE RENGİ NE TARİHİ KALMIŞ 
 
İki aracın yan yana geçebileceği şekilde genişletilmiş sokağa tekrardan döndüğümüzde ve sağ tarafımızdaki yere baktığımızda asıl tahribatı daha iyi görebiliyoruz. Yine her 10-15 yapının farklı şirketlere milyonlarca TL karşılığında ihale edildiğini, saclarla çevrili bir başka evin bulunduğu alanda girdiğimizde bizi karşılayan "şantiye şefi"nin farklı bir kişi olmasından anlıyoruz. Hangisinin Hasırlı hangisinin Savaş hangisinin diğer 3 mahalleden biri olduğunu kestirmek zor. Rengarenk desenli ev ve diğer mekanların yerlerine, tek tip "tarihi" mekanlar yükseliyor. Ne eski avlular ne duvarlar ne zemin kaplamaları ne merdivenler ne kapılar ne de havuzlar... 
 
 
Yapıların sokak cephelerinde var olan geleneksel özelliklerinin tümü ortadan kalkmış. Özgün malzeme ve örme tekniğiyle yapılmış duvarlar yerine sade bazalt taşlı duvarlar, kemerli ve kenetli taşlar yerine kaplama bazalt taşlar, büyük avlular yerine küçükleri, killi toprak olan damlar yerine ise betonarme ya da bazalt kaplı damlar inşa ediliyor. Avlulardaki ağaç, havuz ve kuyu gibi önemli öğelerin birçoğundan ise eser yok.  
 
Tarihi evlerin ayakta kalan kısımlarından, üzerinden ağır bir çatışmanın geçtiğini anlamak zor. Ancak içerisine girdiğimiz evlerin hemen yanı başında olan ve ön cepheleri Gazi Caddesi'ne bakan 5-6 katlı binaların delik deşik olmuş duvarları her şeyi özetliyor. 
 
ATATÜRK, ERDOĞAN VE TÜRK BAYRAĞI
 
Biraz ilerledikten sonra Atatürk, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Türk bayrağının yan yana dalgalandığı restore edilmiş bir yapı ve yapının hemen yanında tüm yaşananlara rağmen ayakta kalmış bir eve rastlıyoruz. Daha fazla ilerlememize izin verilmemesi üzerine sağ taraftan kiliselerin de bulunduğu bölgeye geçiyoruz. Benzer tablo burada da hakim; bazı bölümleri tamamen öne eğilmiş, bazı duvarları tahtalarla ayakta tutulmaya çalışılan evler.
 
 
ELİNDE TELEFON, EVİNİ ARIYOR
 
Bir kadının, elinde telefonla yerle bir edilmiş iki katlı evinin altında çıkan kemer ile labirent şeklindeki kuyuları çektiğine şahitlik ediyoruz. Yine yan komşularının halen ayakta kalan evlerini görüntülüyor. Kim bilir belki kayıt altına aldığı yerleri, bir daha buraya ayak bas(a)mayacak ev sahibi komşularına gösterecek. 
 
HER ŞEYİN ŞAHİTLİĞİNİ YAPAN EV
 
Restorasyonu yapılan yapıların yanı sıra halen el atılmamış evler de beliriyor yanı başımızda. Hem de kentin tüm tarihine ve bütün yaşanmışlıklara şahitlik yapan bir ev. Dışarıdan yeni yapı olarak görünse de içerisine girdiğinizde geniş avlulu, Diyarbakır Evleri'nin tüm özelliklerini taşıyan bir ev. Üst üste atılmış molozların üzerinden dikkatli bir şekilde geçtikten sonra içine ulaştığımız evde, yanımdaki arkadaşımla birbirimizin yüzüne bakıyoruz ve sanki birbirimize "Evet, aradığımız her şey burada" diyoruz tek kelime etmeden. 
 
 
Evin içini gezdikçe bütün yaşanmışlıkları görmek mümkün; yıkılmış duvarlar, kurşunlanmış camlar, şarapnel parçalarıyla farklı desenlere bürünmüş tarihi taşlar, yakılmış eşyalar, çatışmada kullanılan mevziler, arkasına bakmadan göçe zorlanan ailenin açılmamış konserveleri, okunmayı bekleyen kitaplar, pelüş oyuncaklar, çıkan yangın nedeniyle karardığı anlaşılan rengarenk battaniyeler... 
 
İKİ 'HAFIZA' YAN YANA 
 
Evin duvarlarında tünel olarak kullanıldığı anlaşılan koca deliklerden görünen manzara ise, asıl "saklanmak" isteneni anlatıyor; kentin tarihi dokusunun nereden nereye evrildiğini özetliyor. Tek tipli ve tek renkli, cezaevi görünümlü iki katlı evlerden bahsediyorum. Binadaki ağır hava ve karşımdaki ucube yapılar, daha fazla içeride duramayıp biraz çekim yaptıktan sonra dışarıya çıkmama neden oluyor. 
 
KİLİSELERDEKİ DURUM
 
Sur'un tüm tarihini gözler önüne seren ev ve hemen yanı başındaki cezaevi görünümlü yapıları birlikte görüntüledikten sonra bu kez restorasyonu hızlıca tamamlanan kiliselerin olduğu alana geçiyoruz. Ermeni Katolik Kilisesi'nin restorasyonu tamamlanmış ve yeni eşyalarla içi doldurulurken; Mar Petyun Keldani Kilisesi'nin halen tadilatta olduğunu görüyoruz. Bizden kısa bir süre önce valinin ziyaret ettiğini öğrendiğimiz Katolik Kilise'nin ayaklarında halen çatışma izlerini görmek mümkün. Kilisenin yakın zamanda açılışı yapılması planlanırken, hemen yanı başındaki hafızanın nasıl saklanacağı ise meçhul!
 
 
Mar Petyun Keldani Kilisesi'nde ise hummalı bir çalışma yürütülüyor. İhaleyi alan firmanın, buradaki işin "hakkını" verdiğini söyleyebiliriz; Etrafındaki yapılarda kullandığı taşlar ve malzemeler arasındaki farktan yola çıkarak bunu söylemek mümkün. Burada da görüntü alınmasına "yasak" denilerek, izin verilmiyor. Buna rağmen mesleki alışkanlığı bir kenara bırakamayıp birkaç fotoğraf alıp çıkıyoruz. Kiliselerin diğer yanında bulunan alanda da tablo farksız değil. Attığımız her adımda bir çift gözün sizi ve elinizdeki makineyi süzdüğünü hissetmek mümkün. 
 
YAPILARA NE OLACAK?
 
"Yasak abê" diyenlere rağmen şantiye alanındaki son durumun kamuoyu tarafından görülmesini isteyen çalışanlar da yok değil. Biraz önce "şantiye şefi"yle yaptığımız tartışmaya rağmen çekime devam etmemizdeki ısrar mı yoksa fiziki özelliklerimizden mi anlamış bilmiyorum ama bizi "Kürt basını" olarak tarif eden bir şantiye çalışanı, çalışmaların yapıldığı alana parmağıyla işaret ederek, "Çekin, bu rezaleti herkes görsün" demekten kendini alamıyor. 
 
Prefabrik yapıların içinde kimi resmi evraklara göz gezdirenleri göz ucuyla kontrol ettikten sonra ise "Biraz hızlı olursanız iyi olur, sıkıntı çıkarmasınlar" diye uyarıyor. "Bu yapılara ne olacak" sorumuzu ise, "Yapıldıktan sonra ev sahiplerine teklif götürülecek; ya restorasyon çalışmalarının masrafını karşılayıp evini geri alacak ya da bunu karşılayamazsa devlete satacak. Devlet de artık bir vakfa tahsis eder herhalde" ifadeleriyle hızlıca yanıtlıyor. 
 
DUVARLARDAKİ İZLER
 
Mahcup bir tavırla daha fazla yardımcı olamayacağını belirten çalışanın endişesini daha da büyütmemek için bir başka şantiye alanına geçiyoruz. Üst üste yığılmış Sur'un eski taşlarının içerisinden geçtikten sonra halen restorasyon çalışmalarını başlatılmadığı ancak etrafı yavaştan saclarla kapatılmaya başlanan evlerin olduğu alanda buluyoruz kendimizi. Sadece yavru köpeklerin yiyecek aradığı alanda, Sur evlerinin ağır çatışmalara rağmen halen renkliliğini koruduğunu görüyoruz. Turuncu, kırmızı, sarı, mavi renklerinden bir şey kaybetmemişler.  
 
 
Ancak kurşun ve şarapnel parçalarıyla delik deşik olmuş duvarları, bebek resimlerinin çizili olduğu odaları, göç ettirilenlerin yanlarına almaya dahi fırsatı olmayan karşılıklı dizilmiş kanepelerin bulunduğu avluları anlatmaya kelimeler yetmiyor. Her bir kare, belki bir daha yaşadığı yere geri dönemeyecek bir ailenin hikayesi ve yaşanmışlıklarıyla dolu. 
 
Şantiye şantiye gezerken karşımıza çıkan yeni yapılmış karakoldan, yıkıntıların sonuna yani "yolun sonuna" geldiğimizi anlıyoruz. Bariyerlerle etrafı kapatılmış karakolun yanından, bizi takip eden Mobese kameraların altından geçtikten sonra kendimizi Gazi Caddesi'ne atıyoruz. Bazılarının "Toledo'yu görme" hayaliyle gelip ziyaret ettiği ve her şeye rağmen kentlerinden vazgeçmeyen Sur sakinlerinin olduğu cadde. Her adımımızda ara sokaktan görünen karakolun görüntüsü flulaşırken, yerini tarihi Sur'un ayakta kalan yerleri alıyor.
 
MA / Gökhan Altay

Diğer başlıklar

15:01 Robiskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun YENİLENDİ
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı
00:05 Demokratik Suriye Meclisi: 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir
26/12/2025
23:50 Artuklu’da meşe ve çam fidanları toprakla buluştu
23:43 Gözaltına alınan gazeteci Mezarcı serbest bırakıldı
22:56 Amed’de bir kadını katleden Siraç Kartal tutuklandı
22:52 DEM Parti: Saldırılara karşı ortak mücadele hayati önemdedir
22:25 DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı
22:03 Alevi Yüksek Meclisi: Cami saldırısının sorumlusu Şam’dır
21:36 Bakan Tunç’tan 11’inci Yargı Paketi savunması: Ceza adaletini sağlamaya yönelik bir düzenleme
21:25 Ankara'da Şeva Yelda kutlaması
20:40 Gazze’de can kaybı 70 bin 945’e yükseldi
20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır