ANKARA - Kobanê Davası'nda esasa ilişkin savunma yapan HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız, “Kürtler tarih sahnesine çıktı, örgütlü ve dinamik bir halde. Kürtleri yargılayamazsınız" dedi.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te yapılan eylemler gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 9’uncu duruşması, verilen aranın ardından devam ediyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına, HDP milletvekilleri, MYK üyeleri, Ankara İl Örgütü üye ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Verilen aranın ardından HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız, esasa ilişkin savunmasını yaptı.
‘DENİZDE DAMLA DEĞİLİZ’
Parmaksız, savunmasını yaşamlarını yitiren İbrahim Tufan Eroğuluer, Eylem Ataç, Arin Mirxan, Deniz Poyraz ve Deniz Gezmiş’e ithaf etti. Mahkeme heyetinin bu davayı hızlandırmak istediğini vurgulayan Parmaksız, “Bunun sebeplerinden biri siyasi kaygılar. Bir diğer nedeni de AYM’nin kapatma davasına bir gerekçe oluşturmak. Olayları basit düşünmek gerekiyor. Karmaşıklık bizim işimiz değil” dedi.
DAİŞ zulmünü fotoğraflar ile hatırlatan Parmaksız, “DAİŞ nasıl ortaya çıktı. Irak işgalinin ardından işgale karşı ortaya çıkan insanlık dışı bir örgüt. İnsanlara tecavüz ediyor, çocukları satıyor, bombalıyor. Êzidîlere yapmadıkları kalmadı. Keşke ABD işgaline karşı tepki böyle olmasaydı. Dünya DAİŞ'e karşı savaşıyor. Biz de Ankara’dan 3 tane tweet attık. Sonunda Kürtler Kobane’yi kurtardı. Biz devede kulak, denizde damla değildik ama bizi büyüttünüz. Tarih bizim rolümüzü yazmayacaktı ama şimdi yazacak çünkü bizi yatırıyorsunuz bu ne hukukta ne vicdanda yeri var” diye belirtti.
SAVUNAN VAR MI?
Bu davanın gelecekte kimse tarafından savunulamayacağını ifade eden Parmaksız, geçmişte yaşanan ve şu anda savunulamayan olaylardan örnekler verdi. Parmaksız, “12 Eylül’ü bugün savunan var mı? Yüzde 90 oy aldılar kimse onu şu anda savunuyor mu? Roboski katliamını yapanları savunanlar var mı? Yeşilyurt köyünde köylülere dışkı yedirildi. Askerler yaptı, bunu savunan var mı? Yakın zamanda helikopterde insanlar atıldı savunan var mı? Diyarbakır cezaevinde yaşananları savunan var mı? Kenan Evren bile ‘bu kadarını ben bilmiyordum’ demek zorunda kaldı. DAİŞ’i savunan var mı? Celal Bayar, anılarında Seyit Rıza idamını anlatırken saygıyla bahsediyor üstü kapalı bir şekilde. Kendisi bile idamı savunmuyor” diye konuştu.
‘TÜRKLERİ DE SAVUNUYORUZ’
HDP homojen değil, heterojen bir parti olduğunu dile getiren Parmaksız, sadece kimlik siyaseti yapan bir yerde olmadığını belirtti. Parmaksız, “Biz HDP’de ezilenlerin siyasetini yapıyoruz. Ezilen bir millet olarak Kürtleri savunuyoruz. Ezilen bir mezhep olarak Alevileri, ezilen bir cins olarak kadınları savunuyoruz. Biz burada aynı zamanda Türklerin onurunu savunuyoruz. Bir halkı ezen bir başka halk özgür olamaz. Kürtler özgür değilse Türkler de özgür olamaz. Burada sağcı, MHP’li, ulusalcı var mı? Bir tanesi bile yok. Bir tek biz varız. Emekçiler, sosyalistler, direnenler var. Milliyetçilik, bir başkasını ezmek değil, kendi toprağını sevmektir. Kürtlerin Kürtlüklerini unutacaklarını mı sanıyorsunuz? 100 yıldır unutmadılar unutmazlar” ifadelerini kullandı.
“İslamcılar, İslam’ı bitirdi” diyen Parmaksız, İslam’ın kurtartılması gerektiğini söyledi. Parmaksız, “1970’lere bakın, din bugünkü kadar görünür değildi ama ahlak anlayışı şu an ile kıyaslayamayacağımız kadar önemliydi. Yeni Türkiye’de mezar taşlarına saldırıyorlar. Aysel Tuğluk’un annesini mezardan çıkardılar. Bu dine, ahlaka, geleneklere sığmaz. Türkiye’nin en büyük sanatçılarından biri olan Sezen Aksu’ya ilişkin Erdoğan, ‘dilini koparırız’ diyebiliyor. Sezen Aksu Türkiye’dir. Başka bir bakan diyor ki ‘siz yıkın, yargı kararları arkanızdan gelir.’ Nereden nereye geldi bu ülke, ben bu Türkiye’den korkuyorum” şeklinde konuştu.
DEVLETİ KİM YÖNETİYOR?
Sistemin, Kürtçülüğü ön plana çıkarmaya çalıştığına dikkati çeken Parmaksız, “Kürtlerden Kürtçülük yapması isteniyor ama Kürtler bunu istemiyor. Türkiye’deki Kürtlerin Barzani, KDP Kürtçülüğü yapmasını istiyor. O yüzden Abdullah Öcalan Kenya’dan teslim edildi” diye belirtti. Ayrılmak isteyen bir halkın, hareketin ve partinin böyle politika üretmeyeceğini, bu tarzda hareket etmeyeceğini ifade eden Parmaksız, “Öyle olsaydı, hareket Amerika’ya gider, oradan buradan destek alır. Ama bunu yapmıyor. Devleti kim yönetiyor? Türkler mi yoksa başkaları mı? Devleti ülkeye bağlı olanların yönettiğini düşünmüyorum” diye konuştu.
‘KÜRTLERİ YARGILAYAMAZSINIZ’
Kobanê Davası üzerinden HDP’nin suçlanmasına tepki gösteren Parmaksız, savunmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Neymiş HDP ayaklanma örgütlemiş. Nasıl örgütlemiş bunu, nerede bunun hazırlığı? Var mı bir tane belge? Bizim arkamızda 500 bin kişilik ordu yok. Gidin bakın dünyadaki direniş ve ayaklanma örneklerini inceleyin. Nasıl olmuş onları bir görün, bakın. Ayaklanma böyle olmaz. Biz tweet attıktan sonra günlük yaşamımıza devam etmişiz. Savcılık bu ayaklanmayı nasıl yaptığımıza dair tek bir örnek sunabiliyor mu? Biraz vicdanlı olun, akılla düşünün akılla düşünemiyorsanız vicdanla düşünün. Bu kadar aceleniz varsa neden 6 yıl beklediniz? Bizi de davayı uzatmakla suçluyorsunuz, yahu 1,5 milyon sayfalık yazıyı nasıl okuyacağız? Sel gider kum kalır. Siz burada Kürtleri yargılıyorsunuz ama Kürtler eski Kürtler değil. Kürtler tarih sahnesine çıktı, örgütlü ve dinamik bir halde. Kürtleri yargılayamazsınız.”
Duruşma, yarın saat 10.00’da Parmaksız'ın savunmasıyla devam edecek.