DİYARBAKIR - DFG Eşbaşkanı Serdar Altan ve TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, gazeteci Zeynep Durgut'un gözaltına alınmasına tepki göstererek, "Gazetecilik suç değildir. Durgut serbest bırakılmalı" dedi.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında dün Şırnak’ın Cizre ilçesinde yapılan ev baskınında gözaltına alındı. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Durgut'un avukatlarıyla görüşmesine 24 saat kısıtlılık getirildi. Dosyaya getirilen gizlilik kararı nedeniyle Durgut'un hangi gerekçeyle gözaltında tutulduğu bilinmiyor. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, meslektaşları Durgut'un gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
ALTAN'DAN TEPKİ
DFG Eşbaşkanı Altan, “Bir yerde gözaltı, tutuklama veya baskı unsuru geliştirilecekse, bunların arasına gazeteciler mutlaka dahil ediliyor. Dün de gazeteci arkadaşımız Durgut gözaltına alındı” dedi. Durgut’un ilk defa gözaltına alınmadığını anımsatan Altan, gazetecilerin gözaltına alınmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydetti. Altan, "Gazeteciler haber yapar, gazeteci olup bitenleri kamuoyuna aktarmakla mükelleftir. Bunu yaparken de kaynakları vardır. Bunu yaparken suç unsuru teşkil eden bir durum olduğunu düşünülüyorsa bile en fazla yapılacak şey hakkında bir soruşturma başlatmaktır. İfadeye çağrılır, ifadesi alınır. Yargılaması yapılır, yargılama sonucunda varsa ceza da verilebilir. Ama gözaltına almayı anlamak mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinin yıldönümü öncesi "önceyici tedbir" gerekçesiyle benzer gözaltıların yaşandığına dikkati çeken Altan, "Bir gazeteci neden önleyici tedbir kapsamında gözaltına alınır? Bunda şöyle bir neden aramak mümkün: Bir şekilde gazeteciyi gözaltına alarak, yapacağı haberlerin önüne geçme, yaşanacak gelişmelerin kamuoyuna yansımasının önüne geçme amaçlanıyor" dedi.
'AMAÇ GÖZDAĞI VERMEK'
Durgut’un dosyasına kısıtlama kararının konulmasının da anlaşılır bir durum olmadığını vurgulayan Altan, şunları söyledi: “Son yıllarda gazetecilere yönelik baskılar öyle bir hal aldı ki, ne kabul edilebilir, ne de dayanılacak bir durum haline geldi. Çünkü gözaltına alınıyorlar, haklarında davalar açılıyor, haber takibi yaparken bir şekilde engelleniyorlar ve tutuklanıyorlar. Nitekim cezaevlerinde çok sayıda gazeteci var. Dosyalarına baktığımız zaman, tamamen iktidarın gazetecilerden korkmasından kaynaklanan bir durum olduğu görülüyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önüne geçmeyi amaçlayan bir durum. Ayrıca gazeteciyi bir şekilde kriminalize ederek, bulunduğu toplumdan soyutlamak, suçlu ilan ederek yaptığı çalışmadan uzaklaştırmak, gazetecilere gözdağı vermek amaçlı uygulamalar olduğu görülüyor."
Altan, "Durgut arkadaşımız bir an önce serbest bırakılmalı, özgürlüğüne kavuşmalı. Haberlerini yapmaya devam etmeli. Haber yapmak suç değildir, gazetecilik yapmak suç değildir. Gazetecilik toplumun haber almasını sağlayan yegane araçlardan bir tanesidir. Bu açıdan Zeynep Durgut’un bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” çağrısı yaptı.
SİNDİRME, KORKUTMA, YILDIRMA
Gazetecilerin gözaltına alınmasının kabul edilebilir olmadığını söyleyen TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ise, gazetecilere yönelik baskılarda artış yaşandığını belirtti. Oral, "Bu gözaltılar, iktidarın içinde bulunduğu sıkıntıları bertaraf etme arzusundan kaynaklanıyor. Şırnak’ta kapsamlı gözaltılar yapıldı. Bu gözaltıların Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinden yıl dönümü nedeniyle olası eylemlerin önlenmesi için önleyici tedbirler kapsamında yapıldığı iddiaları var. Daha önce de olaylarla ilgili olarak polisin önleyici gözaltıları birçok kez yaşandı. Burada bir garabet var. Daha bir eylemin yapılacağı kuşkusu varken bir gazetecinin o haberi, haber yapma olasılığı nedeniyle gözaltına alınması anlaşılabilir bir şey değildir. Kaldı ki gazetecinin yasalar çerçevesinde ya da dışında bir eylemi haber yapması suç değildir" dedi.
"Bu önleyici gözaltı değil, olsa olsa sindirme, korkutma ve yıldırma amaçlı bir gözaltıdır" diyen Oral, şunları söyledi: "Gazeteciyi tehdit etmek için gözaltı argümanını kullanmak suçtur. Ancak bilinmesi gerekir ki gazeteciler yılmadan, korkmadan yazmaya devam edecektir. Geçen yıllarda da 15 Şubat yaklaşırken benzeri gözaltılar yapıldı. Ancak ne eylemler engellenebildi ne de o eylemleri haber yapan gazetecilere engel olunabildi. Bırakın gazeteciyi, hiçbir yurttaş için onur kırma, gözdağı verme, aşağılama amacıyla gözaltı kararı verilemez."