DİYARBAKIR - Tüm yasaklara son vereceği propagandasıyla iktidara gelen AKP döneminde Kürtçeye dönük baskılar zirve yaptı. 2016 sonrası Kürtçeye dair ne varsa yasaklandı ve kutuplaştırıcı dil nedeniyle 6 yılda Kürtçe konuşan 5 kişi katledildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) verilerine göre dünyada her iki haftada bir dil yok oluyor. UNESCO, bu durumun önüne geçmek, farkındalık yaratmak ve çok dilliliği teşvik etmek amacıyla 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat'ı Dünya Anadil Günü olarak ilan etti. Karar sonrası 2000 yılından bu yana 21 Şubat dünyanın birçok yerinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Türkçe dışında farklı bir dilde eğitimin yasaklı olduğu Türkiye'de de her yıl Kürtler başta olmak üzere diğer halklar, dilleri üzerindeki baskılara karşı çeşitli eylem ve etkinlikler düzenliyor. Yetkililerin "yasak değil" açıklamalarına rağmen milyonlarca çocuk anadilde eğitim hakkından yararlanamıyor. Sadece bazı okullarda Türkçe dışındaki diller 1-2 saati geçmeyecek şekilde seçmeli ders olarak veriliyor.
Okullarda durum buyken, özellikle Kürtçeye dönük saldırılar yaşamın her alanında devam ediyor. Kürtçe konuşan insanlar ırkçı saldırılara maruz kalıyor, Kürtçe yayın yapan gazete ve dergiler yasaklanıyor, Kürtçe gerekçesiyle sanatçıların konserleri engelleniyor, herhangi bir kurumda Kürtçe tiyatroya yer verilmiyor, Meclis'te Kürtçe "bilinmeyen dil" olarak kayıtlara geçiyor.
2016 SONRASI YASAKLAR ZİRVE YAPTI
Yasakların kaldırılması, özgürlük, adalet ve demokrasi söylemleri üzerinden 2002 yılında ülke yönetimine gelen AKP döneminde de Kürtçeye yönelik baskı ve yasaklamalar son bulmadı. Aksine Kürtçeye dönük yasaklamalar daha da arttı. Yasakların zirve yaptığı dönem ise 15 Temmuz 2016 yılındaki askeri kalkışma sonrası oldu. Kalkışma sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Kürtçeye dair ne varsa yasaklandı. OHAL'in verdiği yetkiye dayanılarak Barış ve Demokrasi Partisi yönetimindeki belediyelere kayyım atandı. 11 Eylül 2016’da başlayan kayyım atamaları sonrası çok dilli belediyeciliğe son verildi. Belediyelerin internet sitelerinden Kürtçe kaldırıldı. Belediyeler bünyesinde Kürtçe eğitim veren eğitim destek evleri kapatıldı, cadde ve sokaklara verilen Kürtçe isimler kaldırılarak, Türkçeleştirildi. 2019 sonrası da bu uygulamalar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere atanan kayyımlarla devam etti.
KÜRTÇEYE DAİR NE VARSA KAPATILDI
KHK'yle günlük yayın yapan tek Kürtçe gazete olan Azadiya Welat gazetesi kapatıldı. Kürtçe çocuk kanalı Zarok TV de kapatıldı, ancak gelen tepkiler üzerine geri adım atıldı. Bunun yanı sıra Kürtçe eğitim veren okullar, İstanbul Kürt Enstitüsü, Kürt Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Üzerine çalışan (KURDİ-DER) şubeleri ile Kürtçe üzerine çalışma yürüten dernek ve örgütler kapatıldı. Ayrıca Kürtçe yayın yapan Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve Jinha gibi haber ajansları ve gazetelerin kapılarına kilit vuruldu.
5 KİŞİ KATLEDİLDİ
Öte yandan AKP'li yetkililerin kutuplaştırma ve teklik üzerine yürüttüğü politikalar nedeniyle 2016 yılı sonrası Kürtçe konuşanlara karşı da çok sayıda ırkçı saldırının yaşanmasına neden oldu. 24 Ekim 2015’te Kürt şarkıcı 33 yaşındaki Selim Serhed, çalıştığı türkü barda Kürtçe şarkı söylemesi nedeniyle tartıştığı İdris Ünver adlı bir ırkçı tarafından öldürüldü; İstanbul Kâğıthane’de 2 Eylül 2015’te Sedat Akbaş (21), cep telefondan biriyle Kürtçe konuştuğu sırada 8 kişinin saldırısına uğraması sonucu yaşamını yitirdi; Uşak'ta inşaat işçiliği yapan Eren Sömer (26) ve Ufuk Çelik (28), 26 Nisan 2016’da Kürtçe konuşarak sohbet ettikleri sırada bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı ve her iki isimde yaralandı; Aydın'da Kürtçe konuştuğu nedeniyle Pınar Çetinkaya adlı öğrenci yurttan atıldı; 10 Mayıs 2018’de Ağrı’da zorunlu askerlik yapan Fikret Aydemir, Kürtçe konuştuğu için bir grup ırkçı askerin saldırısına uğradı; 16 Aralık 2018'de Sakarya’da Kürtçe konuşan baba Kadir Sakçı ve oğlu Burhan Sakçı, silahlı saldırıya uğradı. Baba yaşamını yitirirken oğlu saldırıdan ağır yaralı olarak kurtuldu.
2019 sonrası da ırkçı saldırılar hız kesmeden devam etti. 19 yaşındaki Şirin Tosun ve arkadaşı Mahsun Zeren, mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştıkları Sakarya’nın Karasu ilçesinde "Kürtçe" selam verdikler için 8 kişinin silahlı saldırısına uğradı. Tosun, 54 gün yoğun bakımda kaldığı hastanede hayata veda etti; Çanakkale’de göz ameliyatı olan eşi Bedriye Yaşlı (71) ile Kürtçe konuşan Ekrem Yaşlı (74), başka bir hastanın refakatçisi tarafından darp edildi; Ankara’nın Etimesgut ilçesi Alsancak Mahallesi’nde arkadaşlarıyla parkta oturmak için evden çıkan 20 yaşındaki Barış Çakan, Kürtçe müzik dinlediği gerekçesiyle üç kişilik bir grubun saldırısı sonucu hayatını kaybetti.
TİYATRO OYUNLARINA YASAK
Sonraki süreçte de benzer durumlar hep tekrarlandı. İstanbul’da 13 Kasım 2020’de İBB Şehir Tiyatroları'nın Kasım programında yer alan "Bêrû" adlı Kürtçe oyununun sahnelenmesi valilik kararıyla yasaklandı. 12 Aralık 2020’de İsmet Tuna, Kocaeli’nde otobüste annesi ile Kürtçe konuştuğu için otobüs muavini tarafından saldırıya maruz kaldı. 12 Aralık 2020’de Adana’da askerlik yaptığı sırada Kürtçe bir şarkıyı kendi tarzıyla söyleyerek sanal medyada paylaşan Fırat Polat, soruşturmaya tabi tutuldu. 10 Ekim 2020’de İBB Şehir Tiyatrosunda sahnelenmesi planlanan Kürtçe tiyatro oyunu, yine kaymakamlık tarafından gösterime kısa süre kala süresiz yasaklandı.
Yasaklar ve engellemeler 2021'de de devam etti. HDP Kürtçe Yol Haritası İzleme Komisyonu tarafından "Kürtçeye yönelik engeller" ismiyle hazırlanan almanakta çok sayıda engel, yasak, kısıtlama ve ayrımcılığa yer verildi. Bunlardan bazıları şöyle sıralandı:
* 2 Ocak: AKP’li Artuklu Belediyesi, köylerin isimlerinin yer aldığı tabelalarda Kürtçe harfler X, W ve Q harfleri kaldırılarak, Türkçe harflerle kullanıldı.
* 5 Ocak: Van Cezaevi yönetimi tutuklu gazeteci Adnan Bilen’e Kürtçe Xwebûn gazetesi vermedi.
* 12 Ocak: Tokat Cezaevi’nde tutuklu bulunan Fırat Darı’ya, annesiyle Kürtçe konuşması şifreli sayılarak, bir ay iletişim cezası verildi.
* 5 Şubat: HDP Gençlik Meclisi üyesi 4 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, Kürtçe ezgiler suçlama konusu yapıldı.
* 16 Şubat: Yazar Rezan Tovjin’in, Sidar Jir’in kitabı Şerm’e sponsor olarak Google’de reklam verme talebi, Kürtçe desteklenmeyen bir dil olduğu için reddedildi.
* 2 Mart: Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), hazırladığı raporda Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklulara Kürtçe mektuplar verilmediğini belirtti.
* 6 Mart: Türkiye’de 20 bin öğretmen atamasında 25 Rusça, 210 Almanca, 503 Arapça, 938 İngilizce için kontenjan verilirken, Kürt dili için 3 kontenjan ayrıldı.
* 8 Mart: İçişleri Bakanlığı, şiddete uğrayan kadınların KADES uygulamasına başvurabileceğini belirterek, KADES’in Türkçe, Farsça, Arapça, İngilizce, Rusça ve Fransızca dillerinde başvuru yapılabildiğini duyurdu. Türkiye’de Türkçeden sonra en çok kullanılan Kürtçe ise KADES uygulamasında yer almadı.
* 12 Mart: Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi yönetimi tarafından koğuşlarda bulunan Kürtçe kitaplara el konuldu.
* 19 Mart: MEB tarafından “Kentimiz Diyarbakır” kitabında Kürt ve Kürtçeden tek bir cümle kullanmazken, kentte kullanılan dili Azerbaycan’ın Bakü kentinde kullanılan dile benzetti.
* 25 Mart: Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan siyasetçi TJA aktivisti Ayla Akat Ata’nın Kürtçe savunma vermek istemesi üzerine mahkeme başkanı Ramazan Dundar, “Boş konuşma, anlamıyoruz” dedi.
* 31 Mart: Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın Kürtçe savunma yapması engellendi.
* 6 Nisan: Mardin’in Nusaybin ilçesinde bulunan Giremira köyünde lise öğretmeni Twitter hesabından “Allahım artık tayinim çıksın. Bu insanların Kürtçe konuşmasına tahammülüm kalmadı” dedi. Nusaybin Kaymakamlığı yaptığı açıklamada öğretmeni korudu.
* 7 Nisan: HDP Milletvekili Sıddık Taş, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a anadilde eğitime dair bir çalışma yapılıp, yapılmadığını sordu. Bakan Selçuk, “Türk vatandaşlarına Türkçe dışında bir dil anadil olarak okutulup, öğretilemez” yanıtını verdi.
* 8 Nisan: Diyarbakır’a bağlı Silvan ilçe belediyesine atanan kayyım, Kürtçe, Türkçe ve İngilizce yazılı tabelayı indirerek Türkçe yazılı tabelayı astı.
* 21 Nisan: HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş’in sorusunu yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, “Resmi dil Türkçe olduğu için uçaklarda Kürtçe anons yapılmıyor” dedi.
* 5 Mayıs: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı, Sipan Caddesi’nin ismini Abdulkadir Aksu Caddesi olarak değiştirdi.
* 20 Mayıs: 41 yaşındaki Enver Yılmaz, 20 yaşında iken Kürtçe eğitim hakkı için attığı slogan nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı ve ceza aldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından cezası bozulan Yılmaz’ın, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden ihracını ise İstinaf Mahkemesi onayladı.
* 30 Mayıs: Fatime Demir, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan oğlu Emrullah Demir’i görmeye gittiği sırada diğer tutukluların durumunu Kürtçe konuşarak sorduğu gerekçesiyle oğluna 6 ay görüş cezası verildi.
* 4 Haziran: Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, katıldığı bir televizyon programında anadil eğitimi hakkında sorulan soruyu, “Anadilde eğitim pedagojik bir meseledir. Kürtçe pedagojik eğitime uygun değildir” diye yanıtladı.
* 10 Haziran: Bayburt M Tipi Cezaevi’nde tutulan Nudem Duran, Kürtçe şarkı gerekçesiyle bir aylık iletişim cezası aldı.
* 9 Temmuz: Decathlone mağazasının 30 dilde “Hoş geldiniz” diye yazdığı pankartta Kürtçe yer almadı.
* 10 Temmuz: Demokratik İslam Kongresi ve DİAY-DER’in 9 üyesi, Kürtçe hutbe okudukları ve cemaat önünde namaz kıldıkları gerekçesiyle tutuklandı.
* 19 Ağustos: 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Selahattin Barınç’ın başvurusu 3 yıl sonra OHAL İnceleme Komisyonu tarafından KÜRDİ-DER üyesi olduğu gerekçesiyle reddedildi.
* 22 Ağustos: Elazığ Cezaevi’nde tutulan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen, ESP üyesi Fethiye Ok Çiçek’in de aralarında bulunduğu 9 kadın tutuklu hakkında Kürtçe şarkı söyledikleri, anlaşılmayan bir dilde halay çektikleri, anlaşılmayan marş okudukları gerekçesiyle disiplin soruşturması başlatıldı. Aynı gerekçelerle 9 kadına görüş ve iletişim cezası verildi.
* 24 Ağustos: Show Tv’de program sunucusu Didem Arslan, kendisine bağlanan ve Kürtçe konuşmak isteyen kişiyi yayından alarak, “Türkçe konuş, burası Türkiye Cumhuriyeti” dedi.
* 5 Eylül: Adana Kürkçüler T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Mehmet Emin Ado’dan kendisini ziyarete gelenlerden isimleri Kürtçe olanlara dair dilekçe sunması istendi.
* 7 Eylül: Sincan Cezaevi’nde tutulan ve yerine kayyım atanan Karayazı Belediye Eşbaşkanı Melike Göksu ve 3 kadın tutuklu hakkında Kürtçe şarkı söyledikleri ve halay çektikleri gerekçesiyle bir ay iletişim cezası verildi.
* 10 Eylül: Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Onur Mahallesi’nde çoğu Kürt öğrencilerin bulunduğu okulda, “Ya Türkçe konuş ya da sessiz ol” diye yazıldı.
* 13 Eylül: Bakırköy Cezaevi yönetimi, kadın tutukluları Kürtçe şarkı söyledikleri ve halay çektikleri gerekçesiyle disiplin cezasıyla tehdit etti.
* 29 Eylül: Bitlis merkezde, aralarında Kürtçenin de yer aldığı 5 dilde yazılan Kuran’da geçen İhlas Suresi tabelası kaldırıldı, Kürtçe çıkarıldıktan sonra tekrar asıldı.
* 1 Ekim: Yeni yasama yılında parlamentoda birebir dijital çeviri sistemi oluşturuldu. Parlamento kararıyla, bu sistem çerçevesinde Fransızca, Rusça, İngilizce ve Arapça dillerinde çeviri yapılacaktı. Ancak bu sistemde Kürtçe dile dair bir tercih seçeneği bulundurulmadığından eleştiri konusu oldu. Kürtçenin de çeviriye dahil edilmesi yönünde yapılan eleştiriler üzerine Meclis Başkanı, sistemin tamamen kaldırılmasına karar verdi.
* 16 Ekim: Kadıköy Kaymakamlığı, Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) 30’uncu yılı dolayısıyla Bostancı Kültür Merkezinde gerçekleştireceği konseri yasakladı.
* 27 Ekim: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından 2014 yılında faaliyete geçirilen ve çocuklara tüm eğitimleri Kürtçe ve lehçelerinde veren Bağlar ilçesindeki Zarokistan kreşinin tabelası kayyım tarafından “Bağcılar Kreş ve Gündüz Bakımevi” olarak değiştirildi.
* 14 Kasım: HDP İstanbul Gençlik Meclisi’nin “Dawiya Dawiya” stand up gösterimi, Fatih Kaymakamlığı tarafından gerekçe gösterilmeden engellendi.
* 15 Kasım: Ankara Keçiören Belediyesi, “Kürtçe şarkılar söyleneceği” gerekçesiyle Kürt sanatçı Mem Ararat’ın konserini iptal etti.
* 3 Aralık: Silivri 3 Nolu Cezaevi, telefonla tutukluları arayanlar için “Türkçe bilme” zorunluluğu getirdi.
* 4 Aralık: Aralarında Kürt siyasetçi Ayla Akat Ata’nın da bulunduğu 51 kadın tutuklu hakkında Sincan Cezaevi yönetimi tarafından “Kürtçe şarkı söyledikleri ve halay çektikleri” gerekçesiyle disiplin cezası verildi.
* 5 Aralık: Mardin Valiliği, pandemi gerekçesiyle, Kürtçe “Tartufê” tiyatro oyununu yasakladı. Ancak valiliğin Türkçe “Ağaçlar Ayakta Olur” tiyatro oyununa izin verdiği ortaya çıktı.
* 8 Aralık: HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, Meclis’te Kürtçe konuştuğu sırada mikrofonu kapatıldı.
* 31 Aralık: DİAYDER’e yönelik hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, Kürtçe okunan hutbeler suç sayıldı.
TAKSİM'DE KÜRTÇEYE YASAK
2022 yılı da Kürtçe üzerindeki baskılarla başladı. 29 Ocak'ta İstanbul Taksim’de bulunan İstiklal Caddesi’nde Kürtçe müzik yapan müzisyenler polis tarafından engellendi. Müzisyenler, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Gerekçe olarak da "çevreye rahatsızlık vermek" gösterildi. Ancak bu durum yoğun tepkileri de beraberinde getirdi.