'Jin jiyan azadî' dünyaya yayıldı

img

DİYARBAKIR - Kurumsallaşmış erkek-devlet aklına karşı özsavunmalarıyla çözüm gücü olan Kürt kadınların “Jin jiyan azadî” sloganının bugün tüm dünyaya umut olduğunu belirten HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, kadının özne olmadığı hiçbir mücadelenin toplumsallaşamayacağını söyledi. 

Coğrafyalar farklı olsa da aynı eril akılla şekillenen sistemlerde kadınlar, hak ve özgürlükleri için ayakta, yaşanılır bir dünya için ciddi bir rol oynuyor. “Kazanılacak bir geleceğe yürüyen” kadınlar, büyük bir isyan ruhuyla dalga dalga kadın renginde bir değişime öncülük ediyor, özellikle savaşın yoğun olduğu Ortadoğu coğrafyasında militarist güçlerin eliyle tırmandırılan şiddete karşı özsavunmalarıyla “başka bir dünyayı mümkün” kılıyor. Geliştirilen savaş, şiddet, yoksulluk ve köleliğe karşı dikkat çeken mücadelelerin başında ise Kürt Kadın Hareketi geliyor. 
 
JİN JÎYAN AZADÎ
 
Bugün kadın düşmanı politikalara karşı Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de ortak mücadele ve birliklerini güçlendiren Kürt kadınlar, “Jin jiyan azadî” (Kadın yaşam özgürlük) sloganlarıyla 21'inci yüzyıla damga vurdu. Kürt coğrafyasında geliştirilen işgal saldırılarında ilk hedef alınan kadınlar, şiddet ve katliamların yanı sıra devrede olan özel savaş politikalarıyla da bir hesaplaşma yaşamakta. İran’da Doğu Kürdistan Özgür Kadınlar Topluluğu (KJAR) çatısı altında mücadele veren Kürt kadınlar, Irak’ın Federe Kürdistan Bölgesi’nde Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK), Şengal’de Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ), Türkiye’de Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Kuzey ve Doğu Suriye’de Kongreya Star ile örgütlülüklerini güçlendirerek, çözüm gücü oluyor.  
 
“Çöktürme Planı” ile derinleştirilen özel savaş politikalarına karşı verilen mücadeleyi Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy değerlendirdi. 
 
ULUS DEVLETLERİN BASKISI
 
Kadınların 21’inci yüzyılda gerek ekonomik gerekse siyasal olmak üzere birçok şiddet türüyle karşı karşıya kaldığını belirten Atasoy, “Kapitalizm, yaşadığı yapısal krizi aşmak için can kurtarıcısı olan ulus devletlerin ortaklığında en çok yoksul halkları ve kadınları sömürüyor. Özellikle dünyada sağ muhafazakâr ve popülist siyasetlerin iktidarda olması kadınlar üzerinde ciddi olumsuzluklar ve çok farklı derinlikli biçimler yarattı. Var olan sömürü biçimlerini derinleştirdi. Son iki yıllık pandemi sürecine baktığımızda özellikle ulus devletlerin baskılarını, daha çok kadınlar üzerinde otoriterleşerek arttırdığını gördük. Ancak ataerkil kapitalist sistemin ne yaparsa yapsın bütün bu çelişkiler üzerinden kendini var etmeye çalışsa da hızlı çöküşe gittiğini gördük” diye belirtti. 
 
KURUMSALLAŞTIRILAN FAŞİZM 
 
Türkiye’de 2015 yılından bu yana otoriterliğin siyasal rejim değişikliği olarak kendini gösterdiğini belirten Atasoy, ulus devletin AKP-MHP iktidar bloğuyla yeniden yapılandığını söyledi. Faşizmin kurumsallaştırılmak istendiğini ifade eden Atasoy, “Faşizm koşullarında kadınların mücadele ettiği bütün alanlar sürekli baskılanmak istendi. Dünyada ataerkil ve kapitalist sistemin yarattığı ekonomik şiddet ve buna bağlı olarak gelişen çok farklı şiddet türleri kadınlar üzerinde etkiliyken özellikle Kuzey Kürdistan’daki kadınlar üzerinde müthiş bir erkek-devlet şiddeti kendini resmetti. Türkiye’nin Kürt sorununa ve Kürtlere yaklaşımı kendini sadece Kürtlerle değil dört parça Kürdistan’da yaşayan tüm Kürtler üzerinde etkisini gösterdi. Savaş siyasetini içte ve dışta sürekli kutuplaştıran, halkı birbirine karşı karşıya getiren bu şoven siyaset, 4 parçada yaşayan tüm Kürt kadınları bütünen etkiledi” dedi.
 
Kürtlerin yaşadığı bölgelere yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gerçekleştirdiği hava saldırına dikkat çeken Atasoy, şöyle dedi: “Askeri operasyonlar yapılarak Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Mahmur Mülteci Kampı’na saldırılar oldu ve orada siviller katledildi. Yine Şengal’de yıllardır pek çok katliama maruz kalan Êzidî halkına saldırılar oldu. Yine savaşın içerisinde yeni bir yaşamı inşa eden Rojavalı Kürtlere yönelik saldırılar oldu. Aslında bunun bir bütünen 4 parçadaki Kürtler üzerinde yürütülen kutuplaştıran, düşmanlaştıran siyasetin, gün geçtikçe daha da yükseldiği bir süreci gösteriyor.” 
 
YOZLAŞTIRMA SİYASETİ 
 
Yürütülen savaş siyasetinin bölge özelinde özel savaş politikalarıyla kendini hissettirdiğini belirten Atasoy, özellikle kadınların siyaset başta olmak üzere yaşamın her alanından dışlanmak, engellenmek istendiğini vurguladı. Ekonomik koşulların gün geçtikçe kötüleştiği bir süreçte kadınların daha da yoksullaştırılarak, sisteme bağımlı kılınmaya çalışıldığını söyleyen Atasoy, “Bu bağımlılığı farklı biçimlerde ama genelde toplumu yozlaştırma üzerine kuran, daha çok genç ve kadınlara yönelik bir biçim alabiliyor. Fuhuşun hemen hemen her sokağa yayılmak istendiği bir yönelim karşımıza çıkıyor. Kadınların politik yaşamdan koparıldığı, mekanizmalardan dışlandığı, toplumsal alandan kamusallıktan çıkartılarak, evlere kapatılmaya çalışıldığı, politikleşmesinin önüne geçmek için her türlü yol yöntemin kullanıldığı bir süreci yaşıyoruz” diye belirtti.
 
Atasoy, Kürt kentlerinde yürütülen özel savaş politikalarından kimi örnekleri şöyle aktardı: “Örneğin Gülistan Doku’nun kaybettirilme hikayesi. Dersim’e baktığınızda devlet destekli fuhuş çetelerinin nasıl yıllardır oraya çöktüğünü görebiliyoruz. Yine İpek Er davasına baktığımızda kolluk üzerinden genç kadınların nasıl kandırılmaya çalışıldığını, nasıl ölüme sürüklendiğini ve bunun cezasızlık zırhıyla nasıl meşrulaştırıldığını görebiliyoruz. Aynı şekilde cezaevlerine baktığımızda bunun çok farklı bir boyutunu yaşıyoruz. Aysel Tuğluk ve Kürt siyasetinde önemli özne olan diğer Kürt kadınların orada yaşadığı hukuksuzlukları bütün bu özel savaş yöntemlerinden çok farklı tutmuyoruz. Dolayısıyla kısaca özetleyerek Kürdistan cephesinden bu fotoğrafa baktığımızda; erkek-devlet şiddetinin her gün biraz daha kadınlar üzerinden Kürt toplumunu hedeflediği, toplumunu çözümsüz bırakmak üzerinden kurulu bir kirli siyaset ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.” 
 
TECRİTLE HEDEFLENEN TOPLUM  
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilen tecridin tüm toplumu ama özellikle de kadınları etkilediğini söyleyen Atasoy, “Tecridi, bugün sadece cezaevlerinde kurulu bir infaz sistemi olarak düşünemeyiz. Zamanında aşılamaması, karşı bir mücadelenin ortaklaştırılamaması ve yürütülememesi sonucunda bugün tüm topluma yayılan bir politika olarak önümüze geldi. Sadece İmralı, Kürt kadınları ve halkını değil artık Türkiye’deki tüm halklara uygulanan bir abluka sistemine dönüştü. Toplumdan koparılıp, evlere, erkeğe ve devlete bağımlı makul kadın sınırlarına hapsedilmiş bir profil oluşturulmak isteniyor. Faşizmin bütünüyle kurumsallaştırılmak istendiği bir yapıda, tecrit artık bütün halk ve toplum üzerinde biraz daha etkisini gösterecektir. Ancak burada özne olan ve bunu belirleyecek olan toplumdaki halkların bir araya gelerek, oluşturacağı mücadelenin kendisi olacaktır” ifadelerini kullandı.
 
KÜRT KADINLAR UMUT OLDU
 
Devletin tüm yönelim ve saldırılarına rağmen mücadelenin öncülüğünü yapan Kürt kadınların, bugün tüm dünya kadınlarına umut olduğunu dile getiren Atasoy, “Kürt kadınların bu çoklu ezilme durumlarından kaynaklı yürüttükleri mücadelenin oluşturduğu birikim ve deneyim, değişim dinamizmi yarattı. Kürt kadınları, bugün sadece Türkiyeli kadınlar üzerinde değil tüm dünyada örnek oluşturacak düzeye geldi. Çünkü kadın olmaktan kaynaklı yaşadıkları eşitsizlik ve ayrımcılığı hiçbir zaman ulusal mücadelenin çok gerisine bırakmadılar. Bunun birlikte aşılabileceği iddiasıyla mücadele ettiler. Yani hiçbir zaman Kürt sorunu çözüldükten sonra kadın meselesi çözülür gibi anlayış oluşturmadılar. Aksine bütün bu eşitsizliklerin kaynağını kadın-erkek çelişkisi, evlerde yaşanan tahakküm ilişkisi, oluşturulan hiyerarşi ve eşitsizlik üzerinden geliştiği yaklaşımı üzerinden mücadeleye koyuldular” diye belirtti. 
 
DÜNYA BENİMSEDİ
 
Umut vaat eden bir güç haline gelen Kürt kadınların “Jin jiyan azadî” sloganının bugün tüm dünyada benimsendiğini dile getiren Atasoy, “Bu slogan bugün tüm dünyada bilinen bir slogan. Bu mücadele, kadınların özne olmadığı hiçbir mücadelenin özgürlükle sonuçlanmayacağını söylüyor. Kadınları yaşamdan koparan hiçbir mücadelenin toplumsallaşamayacağını öngören bir birikim var. Bu birikim, hakikaten dünya kadın hareketine, feminist harekete ve tüm halk hareketlerine ‘Jin jiyan azadî’ sloganını benimsetti. Bu mücadele birikimi her ne olursa olsun her türlü devlet ve erkek baskısına karşı içeride, dışarıda, sürgünde ve her alanda itiraz etti, çözüm gücü oldu. Dolayısıyla Kürt kadınların hem etnik hem de kimliklerinden dolayı yaşadıkları o çoklu baskılara karşı yürüttükleri çoklu büyük bir mücadele var” dedi.
 
YENİ ALANLAR YARATILDI
 
Kürt kadın hareketiyle birlikte 40 yıllık mücadelenin tüm kesimlere kazandırdığını ve yeni alanlar yarattığını söyleyen Atasoy, kazanımlardan eşbaşkanlık sistemini örnek göstererek, “Eşbaşkanlıkla o güçlü feodal yapıyı kırıp, kadınların sokağa çıkabilmesini sağlamak, bugün topluma yön veren bütün mekanizmalarda özne olabilen, karar verici güçte olabilen bir kadın kurumsallaşması yaratmak çok önemli bir aşama. Hem niteliksel hem niceliksel çok ciddi bir sıçrama, bir aydınlanma yaşandı bu topraklarda. Tabi ki bunun karşılığında çok ciddi bir devlet yönelimi de oldu. Bugün kayyum atamalarıyla yerellerde kadınların oluşturduğu toplumsal yapıyı dağıtmak üzerinden kendini örgütleyen erkek devlet zihniyeti, boşu boşuna oluşmadı. Var olan bu kadın iradesini ve toplumsallaşmayı, özellikle iradeyi yıkmak üzerinden kendini örgütledi. Bugün Kürt kadın siyasetçilere düşman hukuku uygulanarak, onlara çok yüklü mahkumiyetler vererek cezaevlerinde ısrarla tutma yaklaşımları kendiliğinden oluşmuş bir müdahale değildir. Bu kadın mücadelesinin devlete büyük kaybettirmesinden kaynaklı bir müdahaledir çünkü Kürt kadın siyaseti hakikaten eril siyaset anlayışını yıkan müthiş bir düzey yakaladı” değerlendirmesinde bulundu. 
 
ÜÇÜNCÜ YOL VE KADINLAR 
 
Türkiye siyasetinin yeniden değişmesi kapsamında ciddi tartışmaların yaşandığı bir süreçten geçildiğine işaret eden Atasoy, Demokrasi İttifakı’nın kadın boyutuna şöyle değindi: “Çok farklı aktörlerin bir arada konuşulduğu ama kilidin yani belirleyici olanın Kürt siyaseti olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Kadınlar da burada kilit rolü oynayan çok önemli bir öznedir. Bunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Kürt kadın siyasetinin ve hareketinin geldiği aşama itibariyle var olan verili sistemin dışında başka bir yol üretebilecek ve bir yol açacak potansiyele sahip olduğunu bilmek gerekiyor. Kadınlar bize sunulan o verili tercihlerin dışında üçüncü bir yolun gerçekleşebileceğini ve bunun da demokrasi temelinde bir kadın ittifakıyla nasıl oluşabileceğini göstermek için hazırlar. 
 
8 MART’IN RENGİ VE ETKİSİ 
 
Yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü siyasetten gelinen aşama itibariyle çok önemli bir eşiktir. Kürt kadınlar, bu yılki 8 Mart’a hazırlanırken alanlarda çok daha kitlesel olabilecek bir güçte bugün. Çünkü erkek-devlet aklı, faşizan iktidar, her gün biraz daha çöküşe gidiyor. Kendilerini çelişkiler üzerinden var ettikleri, kadın ve halklar karşısında konumlandıkları için çöküşe gidiyor. Kadınlar bir yanıyla kimlikleri üzerinden kurulan baskıya diğer yanıyla da ekonomik yoksulluğu en yoğun yaşayan kesim oldukları için 8 Mart’a giderken çok daha fazla ses getirecek, kitlesel olarak renkleriyle, talepleriyle alanda olacak ve belki son yılların en güçlü alan etkinliklerini gerçekleştirecek. Bu katılım Kürt kadın hareketinin her türlü baskıya rağmen yenilmediğini aksine örgütlendiğini, büyüdüğünü, kitleselleştiğini göstermek içinde önemli bir fırsat olacaktır. Bizde tüm kadınların taleplerini haykırması ve alanlarda buluşabilmesi için çalışmalar yürüteceğiz.”
 
MA / Eylem Akdağ

Diğer başlıklar

25/04/2025
22:52 Narin Güran duruşması ertelendi
22:43 Bakanlığa yürümek isteyen gençler gözaltına alındı
22:01 Husiler: ABD Yemen'e bin 200 saldırı düzenledi
21:44 Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir
21:30 Bakan Kurum: 6 bin 539 bina hasarı ihbarı aldık
21:22 Xana Axpar’daki madene karşı dava
21:16 Amed Tiyatro Festivali Bavê Teyar’a adandı
21:10 DEM Parti’den Önder-Perinçek görüşmesi açıklaması
20:49 31 yıl sonra tahliye edildi
20:42 Mêrdînliler 1 Mayıs’ta Karayolları Parkı’nda olacak
20:11 YNK ve KDP heyeti Kuzey ve Doğu Suriye’de
20:00 İkizi yerine yargılanan Kocakaya üç yıl sonra beraat etti
19:48 Narin Güran davası: Hakikat ortada yok
19:39 Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Bakanı Liminski’den DEM Parti’ye ziyaret
19:00 Putin ve Trump'ın özel temsilcisi görüştü
17:47 CHP kurultaylarına açılan davalar birleştirildi
17:40 Sırrı Süreyya Önder 10 gündür yoğun bakımda: Ziyaretler sürüyor
17:27 Bakırhan, AYM’nin kuruluş yıl dönümü töreninde
17:25 Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin 20’incisi düzenlenecek
16:56 Humus’ta 3 Alevi yurttaş katledildi
16:48 ODTÜ öğrencilerinden ‘kuyu tipi cezaevleri kapatılsın’ çağrısı
16:24 ‘Kürt Dirilişi’ belgeseline YouTube engeli
16:05 Panos ve Avkevir’de sel: Tarım arazileri zarar gördü
16:04 DEM Parti Gençlik Meclisi'nden örgütlenme kampanyası
15:56 DEM Kadın Meclisi’nden Temel Conta işçilerine ziyaret
15:20 İHD 2024 raporu: Kürdistan'da en az 7 bin 431 hak ihlali yaşandı
15:18 Çıplak aramayı protesto eden tutsaklar hücreye konuldu
14:57 DEM Partili Aydoğdu serbest
14:45 17 cezaevinde 3 ayda bin 249 ihlal
14:40 Mêrdîn’de ‘şifa odası’na konulan kadının şüpheli ölümü
14:17 DBP ve DEM Parti heyeti, Îlham Ehmed ile görüştü
14:06 Cinsiyetçi harekette bulunan oyuncuya 4 maç ceza
13:55 Bombalı saldırıda Rus general yaşamını yitirdi
13:45 9 cezaevine dair rapor: İdare ve Gözlem Kurulları kaldırılsın
13:31 Beluclardan cezaevlerindeki işkenceye karşı 20 kentte eylem
12:45 HDK ve DEM Parti'den 1 Mayıs deklarasyonu: Kadıköy’de olacağız
12:41 Uyuşturucuyla Mücadele Platformu’nun yarınki yürüyüşüne çağrı
11:58 Atölyelere katılan kadınlar: Eşitsizliği artık evde konuşmaya başladık
11:46 Kütahya'da kısa aralıklarla 3 deprem
10:59 Qamışlo'daki Kürt Konferansı yarın başlıyor
10:36 3 gün sürecek 28. Kadın Sığınakları ara kurultayı başladı
10:33 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:18 Kürtçe romanın toplatma kararına itiraz
10:08 Sırrı Süreyya Önder’in doktoru: Zayıf da olsa umudumuz var
10:04 Narin Güran davası başladı
09:59 2 kızlarını kaybettiler, diğerlerini yaşatmak için doktor arıyorlar
09:43 Dışarıda sabahlayan yurttaşlar: Toplanma alanları yetersiz, güvende değiliz
09:42 Bakırköy'de zincirleme kaza
09:40 İstanbul'da artçı depremler sürüyor
09:18 Suriye'deki Alevi kadınlar: Özerk Yönetim halklar için umuttur
09:16 Cezasızlık politikası kadın katillerini koruyor
09:13 Kayyım yandaş şirket için tasarruf tedbiri dinlemedi: Kahve ve çikolataya 4.5 milyon harcadı
09:12 Her deprem sonrası aynı soru: Hazırlıklı mıyız?
09:11 Emekçiler taleplerini Kadıköy’de haykıracak
09:09 Amed, Newroz ruhuyla 1 Mayıs’ı kutlayacak
09:06 Sosyolog Löwy: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşma zamanı geldi
09:04 Hasta tutsak Akpınar’ın annesi: Oğlum serbest bırakılsın
09:01 TJA'lı Gem: Eşitlikçi toplum için örgütlülüğümüzü büyüteceğiz
09:00 Gençler 1 Mayıs'ta alanlarda olacak
09:00 Av. Özen: Abdullah Öcalan’ın konumu yasal güvence altına alınmalıdır
09:00 25 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
07:57 Kütahya'da 4,5 büyüklüğünde deprem
24/04/2025
23:53 DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan'dan ev ziyaretleri
23:02 Mêrdîn’de LİDAŞ vurgunu: 700 milyonluk mal varlığına tedbir konuldu
21:50 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından 291 sarsıntı kaydedildi
21:42 Avukat Bilece’ye ev hapsi verildi
21:30 Hasta tutsak Engin Uysal’ın durumu Meclis gündeminde
20:03 DBP ve DEM Parti heyeti Kuzey ve Doğu Suriye'ye geçti
19:46 DEM Parti PM üyesi Aydoğdu gözaltına alındı
19:10 İstanbul'da 3.7 büyüklüğünde deprem
19:08 IMF 14 yıl sonra Suriye'ye yetkili atadı
19:07 Hewlêr'de önemli görüşmede Kürtlerin geleceği tartışıldı
18:52 Evin Cezaevi'nde Hüseyinnejad protestosu
18:50 SES: Çapa Tıp Fakültesi'ndeki riskli binalar boşaltılmalı
18:41 Tuzla’da patlama: 5 işçi yaralandı
18:37 Ürdün, Müslüman Kardeşler örgütünün bütün faaliyetlerini yasakladı
18:18 'Direk danslı' 23 Nisan gösterimine soruşturma başlatıldı
18:14 Çin'den Trump'a yalanlama
18:08 Eğitim Sen üyesinin işe iadesi ‘istihbari bilgiler’ gerekçesiyle reddedildi
18:04 DEM Parti’den deprem için araştırma önergesi
18:00 Hesekê'de Ermeni Soykırımında katledilenler anıldı
17:46 Çocuk Bakanlığı talepli kanun teklifi Meclis’e sunuldu
17:34 Fransa Dışişleri Bakanı Barrot: Kürtlerin hakları dikkate alınmalı
16:55 Ermeni Soykırımı anmalarında adalet talebi
16:54 Demirtaş hakkında yeni bir dava açıldı
16:45 Hasta tutsak Demir'in tedavisi engelleniyor
16:43 Suriye'deki Alevi katliamına karşı insan zinciri: Çığlığa ses verin
16:32 MEB’in zorunlu kıldığı kermeste en az 15 çocuk zehirlendi
16:31 Bismil’de husumetli iki aile barıştırıldı
16:24 Kadınlardan 1 Mayıs buluşması
16:07 CHP’nin olağanüstü kurultayının iptali başvurusu
15:58 Emekçiler ‘Kamu Çerçeve Protokolü’ taleplerini sıraladı
15:41 Şirnex Belediyesi'nde vurgun yapan Kılınç: İzne ayrılmadım
15:39 İran rejimi 3 Kürt imamı gözaltına aldı
14:56 Temelli görüşmeyi anlattı: Tecride dair adım atılacağı söylendi
14:28 Emekçilere 'Sağlık-Sen’e üye ol' dayatması
14:09 'Hasta tutsak Yanık'a özgürlük' çağrısı
13:43 AFAD'ın büyük İstanbul depremi için tahliye planı
13:37 Bakanlardan deprem açıklaması
13:21 Hasta tutsak Çam'ı ziyaret eden kızı: Durumu kötü, acil tahliye edilmeli
13:10 Ateşkese rağmen Türkiye’nin saldırıları sürüyor
12:36 Rezan Belediyesi'nin 1 yılı
12:18 Görüşme sonrası açıklama: Öcalan’ın koşulları amasız fakatsız değişmeli
12:17 İzmir'de 1 Mayıs'a katılım çağrısı
11:32 Mazlum Ebdî ve Îlham Ehmed, Neçirvan Barzani ile görüştü
11:20 Avukatlar İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:12 Karabulut'tan 7.6'lık deprem uyarısı: Seferberlik başlatılmalı
11:10 Tutsak gazeteciler Uçar ve Aksu’nun iddianameleri hazırlandı
10:45 DEM Parti için sürecin ön koşulu 'umut hakkı'nın uygulanması
10:32 DEM Parti ile Adalet Bakanlığı görüşmesi başladı
10:10 Kadın Sığınıkları Kurultayı Wan’da düzenlenecek
10:01 Ermeni Soykırımı 110. yılında: Yüzleşme çağrısı
09:57 İmralı’ya faks gönderen tutsak yazara hücre cezası
09:54 İstanbul'da halk geceyi dışarıda geçirdi
09:18 Hesandin'de 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı iptal davası
09:16 Oğlu kaybettirilen anne: Çözüm Abdullah Öcalan’ın yol haritasında
09:15 1 Mayıs’a çağrı: Sesimizi, itirazımızı birleştirelim
09:14 'Sezaryen yasağıyla kadın bedeni üzerinde tahakküm kurulmak isteniyor'
09:12 Agirî'de çiftçi kooperatifi kurma hedefi
09:11 ÖHD’li Demirci: İnfaz kanunu hasta tutsaklar için düzenlenmeli
09:09 Üniversite öğrencileri: Nasıl doğuracağı kadını ilgilendirir devleti değil
09:07 Kalp krizi geçiren tutsak Çam için yeni başvuru
09:07 İBB dosyasını takip eden avukatlara gözaltı
09:06 Cezaevindeki kitap yasağı yargıya taşındı
09:06 Tutsaklardan 'süreç karşıtı' medyayı boykot çağrısı
09:05 Girdi maliyetleri, DEDAŞ ve kuraklık: Araziler kuru, çiftçi borçlu
09:04 Maurizio Acerbo: Öcalan'ın önerileri barışın anahtarıdır ve evrensel değerdir
09:04 9 yıldır hastalığı teşhis edilemeyen tutsağın dişleri döküldü
09:00 24 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:41 Marmara Denizi'nde 4.6 büyüklüğünde deprem
08:22 Qamişlo’da halklardan Ermeni Soykırımı anması
08:02 Hewlêr'de önemli görüşme
07:56 Ankara'da gözaltına alınan öğrenciler serbest
23/04/2025
22:21 Ankara’da öğrencilere polis müdahalesi: 11 gözaltı
21:18 Sağlık Bakanı: 236 kişi depremden etkilendi
20:55 DEM Parti ile Adalet Bakanı Tunç’un görüşme saati belli oldu
19:50 İçişleri Bakanı: Depremde can kaybı yaşanmadı
19:23 HDK, DEM Parti ve DBP heyetinin ziyaretleri sona erdi
18:28 Deprem nedeniyle Gezi Parkı'nda kurulan çadırlara polis müdahalesi
18:09 Tişrîn Barajı’ndan seslendiler: Zafere kadar eylememiz sürecek
17:47 Hol Kampı’ndaki güvenlik operasyonu sona erdi
16:24 Wan’da 1 Mayıs programı belli oldu
16:16 İstanbul’da okullar 2 gün tatil edildi
16:13 Gözaltındaki 3 öğrenci serbest bırakıldı
16:07 Fransa Dışişleri Bakanı’ndan Bağdat’a ziyaret
16:06 İstanbul Valiliği: Can kaybı yok, 151 kişi yaralandı
15:48 Ticaret odaları ve borsalarından çağrı: Nisêbîn Sınır Kapısı açılsın
15:44 Erdoğan: Sıkıntılı bir durum görünmüyor
15:41 İstanbul'da 3 saatte 51 deprem
15:27 Deprem sonrası halk Gezi Parkı’na sığındı