Buldan: Güçlü parlamento Üçüncü Yol ile mümkün

img

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türkiye’nin demokratik yapıya ihtiyacı olduğunu belirterek, güçlü bir parlamentonun Üçüncü Yol’un genişlemesiyle mümkün olduğunu söyledi. 

Üçüncü Yol siyasetini benimseyen Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çağrısıyla 18 Ocak’ta ilki gerçekleştirilen “ortak mücadele” toplantısının ikincisi, 26 Şubat’ta gerçekleştirildi. Ankara’da yapılan ikinci toplantıda, 7 siyasi parti ve örgüt temsilcilerinden oluşan bir koordinasyon kurulması yönünde kararlaşmaya gidildi.
 
Demokrasi kitle örgütleri ve siyasi partilerin katılımıyla genişlemesi ve büyütülmesi planlanan ittifak görüşmelerinin nereye evrileceğini HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile konuştuk. Buldan, yeni oluşturulan koordinasyonun ilk olarak savaşa karşı duracak bir çalışma önüne koyduğunu belirtti. Buldan, gerçekleştirdikleri ittifak görüşmelerine dair Nisan ya da Mayıs ayında kamuoyuna bir deklarasyon açıklayacaklarını söyledi. 
 
Buldan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için kapıları çalacak parti ya da ittifaklarla yapılacak olası bir müzakere koşullarının 27 Eylül’de açıkladıkları “Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu” olduğunun altını çizdi.
 
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ittifak görüşmeleri, 6 muhalif partinin açıkladığı ve imzaladığı metin, Ukrayna savaşı, PKK Lideri Öcalan üzerindeki tecrit ve güncel gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
 
Demokrasi İttifakı çalışmalarınız siyasetin de halkın da gündeminde. Bu ittifak kapsamında bir koordinasyon kurulduğunu deklare ettiniz. Bu koordinasyon nasıl bir çalışma önüne koydu, neler yapacak?
 
Mücadele ortaklığıyla yapılan ilk toplantının önemli bir sinerji yarattığını hep birlikte gördük. Özellikle Türkiye demokrasi güçleri tarafından önemsenen bir buluşma olduğunu yazanlar, çizenler oldu. Yaratılan sinerjiyi daha da büyütmek, Türkiye toplumuna sirayet etmesini sağlamak amacıyla ikinci toplantıyı yaptık ve amacımıza ulaştık. İkinci toplantıda koordinasyon kuruldu. Koordinasyon, 7 parti ve kuruluşun birer temsilcisinden oluşacak. Koordinasyon belli periyotlarla bir araya gelecek, gündemler oluşturacak. Koordinasyonda yer alan temsilcilerde bunları kendi yapılarıyla paylaşacak.
 
 
Birkaç gün içerisinde hepimizin ortak imzasıyla savaşa karşı çıktığımızı, barışın ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir metinle ilk çalışmamızı başlatmış olacağız. 
 
İlk etapta koordinasyonun önüne koyduğu gündem, Ukrayna savaşı başta olmak üzere savaşlara karşı barış çağrılarının yapılacağı bir çalışma başlatılması. Birkaç gün içerisinde hepimizin ortak imzasıyla bu savaşa karşı çıktığımızı, -daha doğrusu bütün savaşlara karşı olduğumuzu- barışın ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir metinle ilk çalışmamızı başlatmış olacağız. Türkiye toplumunu yakından ilgilendiren zamlar, enflasyonla birlikte yaşanan derin yoksulluğa karşı da özellikle ortak bir metin ve çalışmayla tavrımızı, tutumuzu kamuoyu ile paylaşacağız. 8 Mart, Newroz ve akabinde de 1 Mayıs’ta, tüm bu etkinliklerde ortak görüntülerle sesimizi, mesajlarımızı vereceğiz. Mart ayından sonra, 1 Mayıs’tan önce de olabilir, bir lansmanla ittifakın adını koyarak, Türkiye toplumuna deklare edilmesini planlıyoruz. Şu an itibariyle ağırlıklı olarak ortak mücadele yapıldığı ve yapılacağı bir çalışma sistematiği olacak.  
 
Yeni parti ve örgütlerin de ittifaka katılması için bir çabanız olduğu biliniyor. Yeni katılımlara dair nasıl bir yol izlenecek?
 
Bunu değerlendirdik. Şu an bir beklenti içerisinde olan ve bu ittifakın içerisinde yer almak isteyen birçok kesim var. Oluşturulan koordinasyon bunun da bir taslağını çıkaracak. Hangi kurum, kuruluşlarla, meslek örgütleriyle ya da siyasi partilerle görüşmeler yapılacağına dair bir hazırlık yapacaklar. Bundan sonraki toplantı da o da değerlendirilecek. Kurulacak olan komisyonlarla da bu görüşmeler bir ete kemiğe bürünecek. Daha sonra bunlarda bir şekilde bu ittifakın içerisine almak için çalışmalar sürecek. Biz başından beri sadece şu an bir araya gelen partilerle sınırlı olmayan çok daha büyük ve geniş bir kesimle bir ittifak kurulması gerektiğini söyledik. Bu ittifak çok daha büyütülmeli, bu ittifaka girmek isteyen çok sayıda kurum ve kuruluş var. Bize iletilen talepler de var. Newroz öncesi Kürdistani partilerle de bir araya gelip, onlarla da ittifakımızın ne aşamada olduğunu değerlendiren bir toplantı yapmayı planlıyoruz. Biz, 2019 yılında Kürdistani partilerle stratejik olarak ittifak gerçekleştirmiştik ancak buna dair de ortak bir görüntüye ihtiyaç var. Bunun da hazırlıkları yapılacak.
 
 Koordinasyon mu yeni katılımları belirleyecek?
 
Yeni partilerin ittifaka dahil edilmesine ilişkin koordinasyon bir hazırlık yapacak, yapacağımız ortak toplantılarla ortak kararla bunlar dahil edilecek.
 
 Türkiye’nin demokrasisi için Üçüncü Yol siyasetine vurgu yapıyorsunuz. Üçüncü Yol’un Türkiye için önemi nedir, bunun için neye ihtiyaç var? 
 
 
 Türkiye’nin demokratik yapıya ve demokrasi güçlerinin meydanlarda ve alanlarda ortak duruşuna ihtiyacı var. Mücadele ortaklığıyla sınırlı tutmak yerine, bunu yeri ve zamanı geldiğinde farklı ortaklıklarla hayata geçirmek gerekiyor.
 
Türkiye’nin demokratik yapıya ve demokrasi güçlerinin meydanlarda ve alanlarda ortak duruşuna ihtiyacı var. Mücadele ortaklığında bir engel yok. Fakat sadece mücadele ortaklığıyla sınırlı tutmak yerine, bunu yeri ve zamanı geldiğinde farklı ortaklıklarla da beslemek, hayata geçirmek gerekiyor. Önümüzde bir seçim var. Erken seçim olmazsa bile, bir sene sonra seçimle karşı karşıyayız. Biz, ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, mağduriyet yaşayanların, mazlumların, direnenlerin bu üçüncü yol içerisinde yer almalarının önemli olduğunu düşünüyoruz. Seçimlere de özellikle Üçüncü Yol ile girmeyi düşünüyoruz. Parlamento seçimleri aslında Cumhurbaşkanlığı seçiminden çok daha önem arz ediyor. Çıkarılan yasaların, kanun tekliflerinin parlamentodan geçebilmesi için HDP’nin gücünün, ağırlığının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda kaybettirmek üzere, yani AKP’nin koltuk sayısını daha aza indirerek, HDP’nin güçlü bir biçimde parlamentoya girmesi ve etkin bir rol üstlenmesinin Üçüncü Yol’un genişlemesi ve parlamentoya girmesiyle mümkün olacağını biliyoruz. O yüzden çalışmalarımızı ağırlıklı olarak parlamento seçimlerini ‘Nasıl daha güçlü kazanabiliriz?’, ‘Nasıl farklı kesimleri daha güçlü parlamentoya taşıyabiliriz?’ üzerine yürütüyoruz. AKP’ye daha az sandalye kazandırma, HDP’nin ittifaklarıyla, demokrasi güçleriyle birlikte güçlü bir şekilde parlamento da temsiliyetinin sağlanmasının öneminin bilinmesi gerekir.
 
Toplantınızdan iki gün sonra, 6 muhalefet partisi de “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” metnini açıkladı ve genel başkanlar imzaladı. Metini okudunuz mu, nasıl değerlendirdiniz?
 
İYİ Parti hariç mutabakat metnine imza atan diğer partilerle daha önce görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmelerimizde Türkiye’nin bir geçiş sürecine ihtiyacı olduğunu ve bu geçiş sürecinde nelerin yapılmasına dair görüşlerimizi partilerle paylaşmıştık. Bugün 6 siyasi parti tarafından yapılan açıklamanın genel hatlarıyla olumlu olduğunu düşünüyorum. Yargının bağımsızlığı, kayyım, kadın-erkek fırsat eşitliği meseleleri bizimde savunduğumuz konular. Her partinin böylesi durumlarda kendi mutabakatlarını ve deklarasyonlarını açıklaması Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından önemlidir. Bizim de bir mutabakat metnimiz var. Bu mutabakat metnimizin müzakere ve diyaloga açık olduğunu söylemiştik. Belki zamanı gelince bizimle görüşmek isterseler. Her iki mutabakat metni de ortaklaştırılabilir. Bunun için şu an için fazla bir şey söylemeyi doğru bulmuyorum.  
 
6 muhalefet partisinden mutabakat metni ya da Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerine bir görüşme talebi olursa, nasıl bir tutum izleyeceksiniz?
 
 
 Bir kere kesinlikle açık ve şeffaf bir müzakere olacak. Hiçbir konuda ve hiçbir mesele üzerinde kapalı kapılar ardından anlaşmaların yapılacağı bir parti değiliz. 
 
Bir kere kesinlikle açık ve şeffaf bir müzakere olacak. Hiçbir konuda ve hiçbir mesele üzerinde kapalı kapılar ardından anlaşmaların yapılacağı bir parti değiliz. Kamuoyuna ne söylüyorsak, hep açıkça anlatıyoruz. Kesinlikle tabanımızın istemediği ve reddettiği konular üzerinden kimse ile görüşme yapmayız. Böyle bir mutabakatı destekleme ya da mutabakat üzerinde görüşme için bizimle bir randevu talep edilirse, bunu kamuoyu ile paylaşarak, açık şeffaf yürütmeyi esas alırız.
 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde müzakereye açık olduğunuzu birçok kez dile getirdiniz. HDP’nin müzakere koşulları nelerdir?
 
Cumhurbaşkanlığı seçimi için tavrımız net. Ankara’da Eylül ayında bir deklarasyon yayınladık. Deklarasyon da müzakereye açık bir metin var. Dolayısıyla bu metni müzakere edecek kesimlere kapımız açıktır. Cumhurbaşkanlığı adayının, özellikle Millet İttifakı’nın adayı henüz belli değil ama müzakere yapılır ve deklarasyon üzerinde ortaklaşma sağlanırsa, elbette ki tavrımızı o zamanki koşullara göre belirleriz. Ama şu an itibariyle herhangi bir parti ve ittifakın adayının destekleme tavrımız yok. Elimizde güçlü bir mutabakat metnimiz var. Bu mutabakat metni kim, hangi aday tarafından dikkate alınırsa ve gerçekten “bu mutabakatı kabul ediyoruz”, “metinde yer alan 11 maddeyi hayata geçirme konusunda onaylıyoruz” derlerse, o zaman tüm mekanizmalarımızda bunu tartışarak, bir karar veririz. Şu an böyle bir şey yok.
 
Rusya-Ukrayna savaşı dünyanın gündeminde HDP olarak, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa ilk belirlemeniz “hegemonya savaşı” oldu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın da “Üçüncü Dünya Savaşı” tespiti var. İmralı Adası’nda yaptığınız görüşmelerde Üçüncü Dünya Savaşı’na dair neler konuşuldu? 
 
Ukrayna’ya karşı başlatılan savaşı, Rusya tek başına başlatmadı. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik harekâtını da bir işgal girişimi olarak değerlendirmek daha doğru olur. Bunun arkasında NATO’da var. Ukrayna’da yaşayan sivil halkın, milyonlarca insanın bu savaşta etkilendiği, yaşamını yitirdiği, kendi topraklarını terk eden bir sürece imza atan bir NATO gerçekliği var. Rusya’da özellikle bu işgal girişimiyle birlikte bütün dünyaya kafa tutan ve kendi bildiğiyle yürüyen Putin iktidarı var. HDP olarak, dünyanın neresinde olursa olsun, bütün savaşlara karşı olduğumuzu, bütün sorunları diyalog ve müzakere ile çözülebileceğini olan inancımızı hep söyledik ve şimdide aynı noktadayız. 
 
 
 Sayın Öcalan, İmralı görüşmelerinde dünyada başlayan bütün savaşları hegemonya savaşı ve iktidarların savaşı olarak değerlendirdi. Bugün bir kez daha Sayın Öcalan’ın söylemlerinin doğrulandığını söyleyebiliriz. 
 
Diğer boyutu ise Sayın Öcalan, İmralı görüşmelerinde dünyada başlayan bütün savaşları hegemonya savaşı ve iktidarların savaşı olduğuna dair değerlendirmelerde bulunuyordu. Bugün bir kez daha Sayın Öcalan’ın söylemlerinin doğrulandığını söyleyebiliriz. Sayın Öcalan sadece Batı Avrupa açısından değil, Ortadoğu açısından da bu belirlemeleri vardı. Sayın Öcalan’ın belirlemelerinin doğru olduğunu, sonralarda yaşanan çatışmalı süreçlerde gördük ve okuduk. Sayın Öcalan’ın söylediklerinin ifade ettiklerinin ve düşündüklerini hayata nasıl geçtiğini gördük. Sayın Öcalan, müzakere sürecinde Dolmabahçe Mutabakatı’nı hazırlarken, sadece Türkiye’nin değil, tüm Ortadoğu’nun da demokratikleşmesini sağlayacağını belirterek, o kapsamda ele aldığını söylerdi. Fakat ne yazık ki Türkiye’nin bu anlamda çok büyük hataları var. Türkiye iyi bir sınav vermedi, bu hatalarla birlikte sadece Türkiye değil, Ortadoğu açısından da krizler ve çatışmalar devam ediyor. Herkes kendisine göre bir denge oluşturmaya çalışıyor. Arada hem Kürtler ve sivil insanlar eziliyor hem de demokrasi güçleri eziliyor. HDP olarak, İmralı görüşmelerinde Sayın Öcalan’ın ifade ettiği noktada, bizde bu dönemlerin, savaş süreçlerinin barış ve müzakere süreçleriyle sona ermesinin tüm dünyaya daha faydalı olacağına inandığımızı hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz.
 
AKP’nin Kürt sorununda çözümsüzlük ve “çatışma” siyaseti dış politikaya da yansıdı. Bugün baktığımızda dışa bağımlı bir Türkiye gerçekliği var. Rusya ve Ukrayna çatışmasında Türkiye’nin hem iç hem de dış politikalarına yansımaları nasıl olacak? Türkiye’yi neler bekliyor?
 
Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşını dengeli götürmeye çalışıyor. En azından öyle gözükmeye çalışıyor ama ne olursa olsun Türkiye bundan olumsuz bir şekilde etkilenecek. Ekonomik anlamında baz alırsak, Türkiye’nin Ukrayna savaşıyla birlikte ekonomisinin de zarar görmeye başladığını söyleyebiliriz. Savaş daha da şiddetlenirse ve Ukrayna işgali daha genişlerse, elbette ki Türkiye birçok anlamda zarar görecek. Tarım konusunda Türkiye’yi bekleyen bir sıkıntı var. İthal edilen, buğdaydan tutalım birçok maddeye kadar bütün bunların sekteye uğrayacağı bir dönem başlayacak. Türkiye başta tarım alanında yaptığı ihracatlar olmak üzere birçok alanda kriz yaşayacak. Bugün her ne kadar dengeli bir siyaset yürütülmeye çalışılsa da Türkiye’nin çatışmalı süreçlerde nasıl pozisyon değiştirdiğini birçok kez deneyimledik. Türkiye bugün eğer Dolmabahçe Mutabakatı hayata geçmiş olsaydı, bir barış ülkesi olarak bir ağırlığı olacaktı. Ancak bu ağırlığını ne yazık ki mutabakatın hayata geçmemesi ve heba edilmesiyle birlikte yitirdi. O yüzden de yaşanan her savaşta Türkiye olumsuz bir şekilde etkileniyor ve etkilenmeye devam edecek. Bunun faturasını da maalesef Türkiye halkları ödüyor ve ödemeye devam edecek.
 
Ortadoğu’da, dünyada savaş hali sürüyor, İmralı Adası’nda tutulan PKK Lideri Öcalan üzerinde uygulanan tecrit de derinleşiyor. 11 aydır haber alınamıyor. İmralı Adası’nda nasıl bir hukuk uygulanıyor? 
 
Tecrit uluslararası güçlerinden bağımsız ele almamak gerekiyor. Her ülkenin bundan büyük bir payı var. Avrupa ülkelerinin özellikle bundan büyük payı var. Diplomasi çalışmalarımızda, Avrupa Parlamentosu (AP) ile yaptığımız görüşmelerde, İmralı’da uygulanan tecridi dile getiriyoruz. Bir insan hakları meselesi olarak tecridin ele alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Bazen şunu söylüyorlar: “Pozisyonu belli, durumu bellidir, çok fazla sağcıların olduğu ortamda bunu savunamıyoruz.” Ama meselenin bir insan hakları meselesi olarak ele alınması gerektiğini söylüyoruz. Türkiye’nin kendi çıkarmış olduğu yasalarını uygulamasını istiyoruz. Bu yasalar sadece İmralı açısından geçerli değil. İmralı Adası’na ayrı bir hukuk uygulanıyor.
 
Sayın Öcalan’ın bugün hem Ukrayna savaşı hem de bölgeyi, Ortadoğu’yu ve dünyayı yakından takip ettiğini biliyorum. Sayın Öcalan ile İmralı Heyeti’nde yer aldığımız dönemlerde yaptığımız görüşmelerde kendisi bizim bilmediğimiz, görmediğimiz ve okumadığımız tüm meseleleri ortaya koyar, analizler yapar, görüşlerini ifade eder ve bunun üzerinden değerlendirmelerde bulunurdu. Ben şimdide gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyebilirim. Ama kendisine ulaşılmadığı için ne avukat ne aile ne de bir siyasi bir heyetin görüşüne gitmesine izin verilmiyor. Bunlar olmadığı için değerlendirmelerini öğrenemiyoruz. Bir kısıtlılık var, bu tecridin daha fazla devam etmemesi artık Türkiye’nin bu konuda kendi yasalarını uygulaması gerekiyor. Her geçen gün Türkiye açısından büyük bir kayıp, bu anlamıyla tecridin bir an önce son bulması lazım.
 
Kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne hazırlanıyor. Savaş ortamında 8 Mart’tı geçtiğimiz yıllardan farklı kılan ne olacak? HDP 8 Mart’ı nasıl karşılıyor? 
 
 
 Tüm kadınlar olarak bir araya geleceğimiz ve ortak mesaj verebileceğimiz 8 Mart’ta savaşa karşı olduğumuzu haykıran ve barış talebimizi daha fazla yükseltmeliyiz. Yoksa savaşlar önce kadınları ve çocukları vuruyor. 
 
8 Mart’tı savaşların ve çatışmaların olduğu bir dönemde geçireceğiz. Sadece Ukrayna’daki savaşta değil, daha önceden yaşanan savaşlarda hep en büyük mağduriyeti kadınlar ve çocuklar yaşadılar. Kadınların en hassas olduğu konudur savaş, çünkü ezilen, sömürülen, emeği yok sayılan bu dönemlerde ağırlıklı olarak kadınlar olur. Biz 8 Mart’tı birçok yerde kutlayacağız, Meclis’te 8 Mart gündemli bir grup toplantımız olacak. 8 Mart tarihinde de yapacağımız bütün mitinglerde söyleyeceğimiz söz, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” olacak. Savaş kadınlar için hayati bir meseledir. Özellikle Türkiye’deki kadınlar savaşın ne olduğunu çok iyi bilirler. Savaşın ne anlama geldiğini çok iyi bilirler. Tüm kadınlar olarak bir araya geleceğimiz ve ortak mesaj verebileceğimiz 8 Mart’ta savaşa karşı olduğumuzu haykıran ve barış talebimizi daha fazla yükseltmeliyiz. Yoksa savaşlar önce kadınları ve çocukları vuruyor. Bunun önüne geçmekte kadınların ortak duruşu ve mücadelesiyle olur. 8 Mart’tın dışında da bundan sonraki süreç açısından da bir inisiyatif alınması gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyorum.
 
MA / Berivan Altan
 

Diğer başlıklar

20/01/2025
23:04 Trump yönetimi, ABD'ye yasal giriş için kullanılan sınır uygulamasını kaldırdı
22:47 Abdullah Öcalan için 26 kentte yürüyüş
21:32 Trump’tan başkanlık sonrası ilk konuşma
21:20 QSD: Dêrazor güvenliği kırmızı çizgimizdir
21:15 Ümit Özdağ gözaltına alındı
21:01 Gazetecilerin tutuklanmasına tepki: Gerçekleri yazmak değil, susturmak suçtur
20:46 Tokat Cezaevi’ndeki hasta tutsaklar hastaneye götürülmüyor
20:41 Biden görevden ayrılmadan önce af çıkardı
20:15 Donald Trump ABD'nin 47. başkanı oldu
20:04 Akın Gürlek paylaşımlarına soruşturma
19:24 DBP Eş Genel Başkanları: Hakikatin sesini susturamazsınız
18:53 Eslem Teker'e dair ırkçı yorumlara suç duyurusu
18:45 Suruç Aileleri İnsiyatifi: Adalet yerin bulana dek mücadele edeceğiz
18:22 2 belediye başkanı İYİ Parti’den istifa etti
18:15 Putin: ABD’nin yeni yönetimiyle Ukrayna konusunda diyaloğa açığız
18:07 Bekin’den kayyım tepkisi
18:04 CHP’li Günaydın: AKP üyesi 5 bin kişi savcı ve hakim oldu
17:55 Barış İçin Toplumsal Girişim, DEM Parti İmralı heyetiyle bir araya gelecek
17:42 Dîlok’ta yangında iki çocuk hayatını kaybetti
17:39 Kayyımı protesto eden 7 kişiye tutuklama
17:35 ‘Gazetecilerin başı dikti, mahkemenin ise kararı açıklayacak yüzü yoktu’
17:00 ‘Hêvî’ resim sergisi sona erdi
16:53 Tutuklanan gazetecilerden mesaj: Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz
16:51 Gün'ün katledilmesinde kullanılan silah TSK'ye ait çıktı
16:13 6 gazeteci tutuklandı
16:08 Kuzey ve Doğu Suriye için 'seferberlik' çağrısı
16:07 Kayyımın işten çıkardığı işçilerden dayanışma çağrısı
16:06 DBP Eş Genel Başkanlarından Bakırhan’a taziye ziyareti
15:56 Gazeteci Süleyman Ahmet serbest bırakıldı
15:49 Tişrîn’e saldırılar 3 merkezde kınandı
15:40 Baş eğmeyen gazeteciler darp edildi
15:34 Seyhan Belediyesi'nden TİS'ten cayma başvurusu
14:36 Akdeniz’de kayyım protestosu: Büyük hırsızları polis korur
14:30 İran Büyükelçiliği önünde Pexşan Ezîzî protestosu
14:29 Tutuklamaya sevk edilen gazetecilerin ifadeleri başladı
14:20 Kadınlardan imza kampanyasına destek: Savaşı durduracak güçteyiz
14:20 Patnos Cezaevi raporu: Tutsaklara saldırı savcının kontrolünde gelişti
14:19 'Özgürlük Yürüyüşü' davası ertelendi
14:00 Aliağa'daki ÇED muafiyetine dava açıldı
13:37 İmamoğlu hakkında 'Akın Gürlek' soruşturması
13:36 Türkiye su deposunu bombaladı
12:59 12 barodan ‘Tişrîn’ açıklaması: Uluslararası hukuk kurallarının açık ihlalidir
12:51 İYİ Parti’den istifalar sürüyor
12:20 Kadınlardan ‘barış' buluşması: Mücadelemiz özgür bir yaşam için
12:16 Savcı gazetecilerin ifadesini almadan tutuklamaya sevk etti
11:56 İmralı Heyeti'nden Adalet Bakanlığı'na başvuru
11:28 Rojhilat’ta idamlara karşı genel grev
11:07 ABD: Kürtler arası diyalog kritik rol oynayabilir
10:50 Ümit Özdağ hakkında soruşturma
10:20 Emekli Sen Genel Sekreteri: Pazar filemizi dolduramıyoruz
10:18 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye çıkarıldı
10:09 Tişrîn'deki direniş Xwebûn'un manşetinde
09:44 Sivas'ta deprem
09:43 CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın'a soruşturma
09:42 Tülay Hatimoğulları: Adım atma sırası devlette, CHP sürecin parçası olmalı
09:39 Santura hayat veriyor
09:29 Wan’da 255 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
09:10 Mêrdîn Barosu'ndan Tişrîn tepkisi: Uluslararası hukuk uygulansın
09:05 Tişrîn'deki saldırılara tepki: Zulüm ile barış bir arada olmaz
09:05 6 tutsağa 'tel' cezası
09:04 Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonu: Davayı takip edeceğiz
09:03 Kadın tutsaklara 'ayakkabı' dayatması
09:02 Serbest bırakılan Filistinliler Batı Şeria'da
09:00 20 OCAK 2025 GÜNDEMİ
19/01/2025
23:47 ÖHD’den Tişrîn tepkisi: Hukuku ihlal eden saldırıları derhal durdurun
23:03 Mazlum Abdî: Suriye’nin birliğinden yanayız
22:14 Bavê Teyar’ın cenazesi Qamişlo’ya ulaştı
22:08 Akdeniz'de direniş sürüyor: İrade gaspına son ver
22:00 Almanya Dışişleri Bakanlığı delegeleri Mazlum Abdî ile görüştü
21:34 Amed Barosu’ndan ‘engelleyici yaptırımlar alın’ çağrısı
21:24 Gazze’de ateşkes kapsamında takas başladı
20:19 Filistin halkıyla dayanışma eylemi
20:04 Katledilen gazeteciler Neu-Ulm’da anıldı
19:00 İşkence edilen Pınar Zorlu hayatını kaybetti
18:29 Katledilen Bavê Teyar’ın rol arkadaşı: Babamın izindeyim
18:12 DEM Parti'den iktidara: Uyarıyoruz, saldırgan politikalar çözüme dair tartışmaları zehirliyor
17:09 Mermer ocağında çukura düşen 2 çocuk yaşamını yitirdi
16:50 Hrant Dink katledildiği yerde anıldı
16:27 Semsûr ve Şirnex'te saldırılara karşı nöbet
16:26 Çevreciler çevre müdürünü 'istenmeyen adam' ilan etti
16:03 Tişrîn'deki saldırıda ağır yaralanan Bavê Teyar yaşamını yitirdi
15:44 32 yıl önce katledilen Karaağar mezarı başında anıldı
15:31 Gazeteciler mesleki faaliyetleriyle suçlanıyor
15:22 Polisten Kürt Edebiyatçılar Derneği'ne 'korsan' baskın
15:08 Tuncer Bakırhan'ın babası toprağa verildi
15:08 Meral Danış Beştaş: Kendimize güveneceğiz, umut bizim mücadelemizdir
13:52 Hrant Dink doğduğu evde anıldı
13:35 Gezi Davası tutsaklarına özgürlük çağrısı
13:25 Akdeniz'de kayyıma karşı direniş 10'uncu gününde
12:27 6 gazeteci 3 gündür gözaltında
11:02 Saldırılara karşı Tişrîn'e doğru yola koyuldular
10:52 PYD Genel Meclisi üyesi Tişrîn'de katledildi
10:37 İsrail'den Gazze'ye hava saldırısı
10:27 Ayşegül Devecioğlu: Sorun silah bırakmaya indirgenemeyecek kadar önemli ve ciddi
10:21 Jin dergi emek sömürüsüne karşı kadın direnişine odaklanıyor
09:37 İmralı Heyeti yarın Adalet Bakanlığı'na başvuracak
09:30 Salih Müslim: Diyalog yoluyla çözüm herkesin yararına olur
09:05 İHD'li Saman: Abdullah Öcalan'ın özgürlük koşulları sağlanmalı
09:03 Amed'de Narin Güran anısına öykü yarışması
09:02 Rojin Kabaiş'in ailesinin talepleri
09:00 19 OCAK 2025 GÜNDEMİ
18/01/2025
23:56 Güney Kore eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol hakkında tutuklama kararı
23:43 Trump’ın yemin töreni öncesi ‘Kadınlar Yürüyüşü’ düzenlendi
21:46 Avrupa’da Kuzey ve Doğu Suriye için eylemler: Özerk Yönetim’i tanıyın
21:35 Bavê Teyar, Tişrîn Barajı’nda ağır yaralandı
21:07 Kurdîgeh mezunları belgelerini aldı
20:35 Netanyahu’dan ‘ateşkes’ açıklaması
20:20 Bern’de WEF protestosu
20:11 Riha'da SES'ten dayanışma konseri
20:00 Hrant Dink, Sebat Apartmanı’nda: Hafıza, hakikat, hayat, hasret…
19:37 Riha’da yaşamını yitiren 5 yaşındaki çocuğa dair savcılık açıklaması
18:50 Narlıdere’de katledilen gazeteciler anıldı
18:29 Amedspor maçtan 1 puanla ayrıldı
17:41 Tişrîn’e saldırıda 4 kişi katledildi
17:36 Erdoğan tehditlerini Mersin’de de sürdürdü
17:30 Arap Birliği’nden Şam’a ziyaret
17:18 30 yıl tutsak kalan Babat hayalini gerçekleştirdi
16:55 Tahliyesi 5 kez ertelenen tutsak için çağrı
16:48 Gazeteci örgütlerinden Özgür Basın’a baskılara tepki
16:40 Dicle Üniversitesi’nde ‘baldız’ ataması
16:36 HDK’den ‘Halklar ve inançlar barış için yan yana’ buluşması
16:09 Amed’de Sağlık Meclisi kuruldu
15:51 'Tişrîn’deki saldırıları durdurun'
15:51 Êlih’te 18 işçi daha işten çıkarıldı
15:49 Erdoğan’dan CHP'ye: Ne yaptıkları belli değil
15:45 KCK: Kürt sorununun çözümü yüzyılımızın en önemli gelişmesi olacaktır
15:38 İskenderun'da Hrant Dink anıldı
15:34 Köpeklerin saldırdığı 12 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti
15:24 Tişrin Barajı’nda halka saldırı: Ölü ve yaralılar var
15:14 Hasta tutsaklar Köse ve Elçiçek’in tahliyesi istendi
15:08 Cinsel saldırı faili baba iki davadan da beraat ettirildi
14:55 İHD ve kayıp yakınlarından 4 kentte eylem
14:42 Göreve iade edilen KHK’lilere ‘güvenlik soruşturması’ engeli
14:12 Halide Türkoğlu: Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz
14:08 Gözaltındaki gazeteci: Hakikati haykırmayı sürdüreceğiz
14:02 Sinpaş işçilerin parasını vermedi
13:54 Roboskî'yi anan okul müdürüne 10 ay ceza
13:45 Kadınlar saldırılara karşı Kobanê sınırına yürüdü
13:24 Kayyım protestosu: Kimse pes etmemizi beklemesin
13:13 Cumartesi Anneleri Abdullah Canan’ın faillerini sordu
12:58 Îdir’da yürüyüş: Rojava’ya saldırılar durmalı, statüsü tanınmalı
12:47 İmralı Heyeti'nin mesajı: Umut ve sorumluluk!
12:37 İran’da iki yargıca suikast
12:25 DEM Parti: 2024’te engellilerin hak kayıpları hızlandı
12:14 Ataşehir'de yangın: 3 kişi yaşamını yitirdi
11:19 Gençlerin kayyıma karşı direnişi sürüyor
11:16 Cemil Bayık: Türk devleti demokratikleşme için adım atmıyor
11:03 Tuncer Bakırhan’ın babası Qers’te defnedilecek
10:31 Gazetecilerden tepki: Saldırılara karşı ortaklaşmalı
10:15 Hrant Dink suikastı 18’inci yılında: Devlet gerçeklerle yüzleşmeli