Bozarslan: Putin Ukrayna savaşıyla Türkiye’yi tuzağa çekti

img

İSTANBUL - Rusya- Ukrayna savaşında diplomatik bir çözüm bulunmazsa dünyanın 10 yıllık bir gerilla savaşıyla karşı karşıya kalabileceğine dikkat çeken tarihçi Prof. Dr. Hamit Bozarslan, Putin’in aynı zamanda Erdoğan üzerinden Türkiye’yi kendisine bağımlı kılarak tuzağa çektiğini söyledi. 

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaş 20’inci gününde sürüyor. “Hegemonya savaşı” olarak tanımlanan bu savaş nedeniyle binlerce sivil, kadın, çocuk ve asker yaşamını yitirdi. Bunun yanı sıra milyonlarca insan da yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı. Dünya eko-sistemi ağır silahlarla tahrip ediliyor, kentler yakılıp yıkılıyor. ABD, İngiltere ve AB ülkeleri bir yandan Rusya’ya yaptırım uygularken diğer yandan Ukrayna’yı silah deposuna dönüştürüldü. Rus ordusunun saldırıları ise durmuyor. 
 
Savaşın seyri, gelişimi ve sonuçlarıyla Türkiye, Suriye ve Ortadoğu’ya yansımasını Paris’te yaşayan Sosyal Bilimler İleri Araştırmalar Okulu (EHESS) Öğretim üyesi tarihçi ve siyaset bilimci Prof. Dr. Hamit Bozarslan’la konuştuk. 
 
Öncelikle şunu sormak istiyorum. Bu savaş kimin savaşı, halkların mı, devletlerin mi, egemen güçlerin mi? 
 
Bu savaşı anlayabilmek için öncelikle son 20 yılın literatürüne, Putin’in söylemlerine bakmak gerekiyor. Bu söylemler arasındaki en önemlisi Putin’in 21 Şubat’taki konuşmasıdır. Bu konuşma 11 sayfadan oluşan çok uzun bir konuşma. Konuşmanın 9’uncu sayfasında Putin “Ukrayna diye bir halk yoktur, Ukrayna hiçbir zaman olmadı. Ukrayna eşittir komünizm. Ukrayna’yı komünizm kurdu, Lenin kurdu. Stalin, Lenin’in hatalarını düzeltmeye çalıştı fakat başarılı olmadı” diyordu.  Burada söz konusu olan durum bir halkın varlığının tamamen reddedilmesidir. İkinci olarak da Putin; geçmişten, tarihten intikam almak istiyor. Son 20 yıllık söylemlerinde bu hissediliyordu ama kimse ciddiye almak istemedi. Fakat Putin, yaşanan dönemin geçmişten intikam almanın yolu olarak değerlendiriyor. Geçmişten intikam alınması aynı zamanda Putin’in kendisini bir imparatorluk kurucusu olarak görmesinden kaynaklanıyor. Rusya tarihinde 3-4 tane imparatorluk kurucusu var. Bunlardan ilki Vladimir’dir. Ki Vladimir Rus imparatorluğunu kuran çar olarak ortaya çıkmakta. Bunlar arasında 4’üncü İvan var ve Stalin de var. Putin’in yapmak istediği 4’üncü ya da 5’inci kurucu İmparator olarak tarihe geçmek istiyor. O açıdan bunları ele almadan olup bitenleri anlayabilmek çok zor. Çünkü söz konusu olan iki halk arasındaki bir savaş değil. Ukrayna hiçbir zaman Rusya’ya saldırmadı. Hatta Donbass’ta çatışmalara rağmen bir savaştan bahsedebilmek mümkün değil. Söz konusu olan şey Putin’in Ukrayna’nın, Ukrayna halkının varlığını tümüyle reddetmesidir.
 
 Putin’in bu hamlesini nasıl buluyorsunuz? 
 
Putin’in bu hamlesi kendisi açısından rasyonel değildi. İki nedenden dolayı rasyonel değil. Birinci nedeni İbn Haldun çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. İbn Haldun bir Arap. Fakat Arapların yeniden imparatorlaşma projesini büyük bir çirkinlik olduğunu görüyor. Çünkü imparatorlaşma projesi 3 şeyi beraberinde getiriyor. Bunlardan birincisi asabiyet diğer bir deyişle gerginlik. İkincisi bir dava, üçüncüsü fedakarlık duygusu. İbn Haldun imparatorluğun kurulmasının çok büyük bir maliyetinin de olduğunu belirtiyor. Fakat Rusya’da saydığımız bu üç şey de yok. Kısmen de olsa Rusya’dan bir asabiyet var ama kendisini feda etme tahammülleri yok ve bir dava da yok. Bu nedenle stratejik olarak Putin’in yeniden kalkıp imparatorluk hayali kurması ve bunu kurmaya çalışması akıl almaz bir mantıksızlık. Evet, belki Rusya Ukrayna’yı yerle bir edebilir. Fakat bu durum bir imparatorluğun kurulabileceği anlamına gelmemektedir.
 
Putin savaş kararını açıklarken Lenin üzerinden komünizmi suçladı. Ancak bir yandan da Ukrayna’da Neo-Nazizm suçlamalarında bulundu. Hitler dönemine ait ritüellerin revaçta olduğu ileri sürdü. Bir biriyle çelişkili bu tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Ukrayna milisleri arasında Nazizm’e hayranlık besleyen bazı milislerin olduğu kesin. Ukrayna milliyetçiliğinin bir kısmının anti-Rus birlikteliğe sahip olduğu da kesin. Fakat Rusya’da da son 20 yıldır hakim olan ideoloji Nasyonal Bolşevizm. Nasyonal Bolşevizm, faşizmin ya da Nazizm’in Rusyalaştırılmış bir versiyonudur. Putin’in 21 Şubat söyleminde kullandığı kategorilerin hemen hemen tümü Nazizm’den gelen kategoriler. Hem düşünce düzeyinde hem milisler düzeyinde Nazizm’i bulmak isteniyorsa Rusya’ya bakmak gerekiyor. Wagner şirketinin adının Wagner olması dahi Nazi perspektifinden kaynaklıdır. Yani o yüzden kalkıp Ukrayna’yı Nazizm’le suçlamak akıl alacak bir şey değil. Eğer Ukrayna’da Nazi milisleri varsa bunların temizlenmesi gerekiyordu, hala da gerekli. Fakat bugün Nazizm’e en çok benzeyen rejim Putin’in Rusya’sıdır. Bunu da görmek gerekiyor.
 
 Bu savaş aynı zamanda “Oligarkların savaşı” olarak değerlendirenler de var. Yani Ukrayna’ya hakim olan 7 oligark ile Putin’in yanında yer alan 30’dan fazla oligarkın savaşı… Siz buna nasıl bakıyorsunuz? 
 
Putin,  “Ukrayna milleti yok. Ukrayna’yı komünistsizleştirmek gerekiyor” diyor. Ukrayna’nın komünistsizleştirilmesinin anlamı Komünistler tarafından kurulan Ukrayna’nın yok edilmesidir. Ancak burada bir hata var. Ukrayna’yı Lenin kurmadı, ondan önce de vardı. 
 
Rusya’nın bir ologarklar İmparatorluğu olduğu çok kesin. Ama ekonomi her şeyi açıklamıyor. Oligarklar ekonomiye sahip olsalar bile siyasi kararları onlar almıyor. Sanırım Karl Marx bunu 1850’lerde görmüştü. Marx açısından Bonapartizm ille de burjuvazinin bir iktidarı değildi. Evet, iktidar ile ekonomik güç arasında her zaman bir devamlılık olmuştur. Bu Nazi Almanya’sından da geçerliydi. Fakat Nazi Almanya’sını yöneten bu güçler değildi. Bu durum Ukrayna için de geçerli. Ukrayna’da da oligarkların olduğu kesin. Fakat orada olup bitenler çok uzun yıllara dayanan bir demokrasi ve millet olarak var olabilme beklentisiydi.
 
Şuan ki Ukrayna lideri Zelenskiy’i ele aldığımızda şunu görüyoruz; Birinci olarak bu kişi bir Yahudi. Hem annesi hem de babası bir Yahudi. Onun için kalkıp Yahudi’nin yönettiği bir ülkeyi Neo-Nazi ile suçlayabilmek olacak bir şey değil. İkincisi bu kişinin anadili Rusça. Kültürel olarak Zelenskiy’nin geldiği yer Rus kültürü. Zelenskiy’nin en çok istediği şey batıya entegre olmuş bir Ukrayna’nın Rusya’yla düşmanlaşmadan bir kardeşlik ve eşitlik ilişkisi içerisinde yaşamak. O yüzden diyorum Putin’in 21 Şubat’taki metnini tekrar tekrar okumak gerekir.
 
Putin,  “Ukrayna milleti yok. Ukrayna’yı komünistsizleştirmek gerekiyor” diyor. Ukrayna’nın komünistsizleştirilmesinin anlamı Komünistler tarafından kurulan Ukrayna’nın yok edilmesidir. Ancak burada bir hata var. Ukrayna’yı Lenin kurmadı, ondan önce de vardı. Ukrayna’yı aslında Sovyetleştiren Lenin ve Troçki idi. Putin, Boris Nikolayeviç Yeltsin konusunda en ufak bir söz söylemiyor. Halbuki Sovyet İmparatorluğunun çöküşünde en önemli rolü oynayan Yeltsin’in kendisidir. Rusya’nın imparatorluktan bağımsız olması gerektiğini, Rusya’nın Sovyet Cumhuriyetlerinden kurtulması gerektiğini dile getiren Yeltsin ve o dönemin Rus elitleridir. Bunlar eleştirilmeden sorumluluğun Lenin’e yüklenilmesi de doğru değildir. O yüzden oligarlklar arasındaki bir savaşta, emperyalisler arasındaki paylaşım savaşında değiliz. Tümüyle şiddetli bir imparatorluk nostalyasının yaşandığı bir dönem. 
 
 Bu nostalya sadece Rusya’da mı yaşanıyor?
 
Tabiiki de değil. Türkiye’de Erdoğanizmin söylemlerine baktığınız zaman aynı durumu görürüz. O yüzden her şeyi bir paylaşım savaşıyla açıklamak veya açıklamamak ya da bir oligarkların savaşıyla açıklamamak gereklidir.
 
  ABD başta olmak üzere çok sayıda devlet Rusya’ya yönelik yaptırımlar uyguluyor. Bundan dolayı da birçok kriz ortaya çıkmış durumda. Bunlardan birisi de petrol krizi. ABD başkanı Biden, geçtiğimiz gün petrol için Venzüella lideri Maduro’yla görüştü. ABD-Rusya arasında bir denge değişikliği mi oluyor?
 
Bu sorulara şimdiden yanıt vermek çok erken. 3-4 ay sonra belki de güz aylarında bu sorulara cevap verebilecek durumda olacağız. Fakat şunu görüyoruz; Avrupa’da her şeye rağmen Putin’e belli bir güven vardı ve “sözünün eri” olarak değerlendiriliyordu. Hiç kimse Avrupa’da böyle bir saldırının başlayabileceğini tahmin etmiyordu. Bu durum Avrupa liderleri arasında ABD’yle bir ittifak yapmaktan başka bir çare olmadığının açıkça anlaşılması anlamına gelmektedir. Çünkü Avrupa son 20 yıldır hiç bu kadar ABD’ye ve NATO’ya yakınlaşmamıştı. Buna bakarak Putin’in çok yanlış bir hesap yaptığını da görebiliyoruz. Yaşanan bu savaştan dolayı Avrupa şiddetli bir kriz döneminden geçebilir, bazı memnuniyetsizlikler de olabilir. Ama Kovid-19 krizi Avrupa ülkelerinin gerekirse bütçe açıklığını çok daha fazla arttırabileceğini de gösterdi. Yani Avrupa’da maddi imkanlar çok fazla. Dünyada petrole ve gaza olan ihtiyacın azalması, yeni teknolojiler, yeni enerji kaynaklarının bulunması ve Maduro gibi antidemokratik iktidarlara da belli bir tolerans gösterilmesi söz konusu olabilir.
 
Ukrayna’nın bu süreçte yalnız bırakıldığı bu nedenle NATO’nun zayıfladığını düşünen bazı kesimler de var…
 
1945’te başlayan Ukrayna ve Beyaz Rusya gerillası arasındaki savaş dışarıdan hiçbir destek almamalarına rağmen ne kadar devam etti? Şuanda çok büyük bir ihtimalle eğer Rusya geri çekilmezse veya diplomatik bir çözüm bulunmazsa 4-5 hatta 10 yıllık bir gerilla savaşıyla karşı karşıyayız diyebiliriz.
 
Bu denklemin çok bilinmeyen terimleri var. Bu terimler nasıl ortaya çıkacak ve nasıl gelişecek bilemiyoruz. Şu kesin; ABD dahil sanırım hiç kimse 3 ay önce böyle bir senaryonun ortaya çıkabileceğini tahmin edememekteydi. Bugün Ukrayna’nın yalnız bırakıldığı kısmen doğru. Kısmen diyoruz çünkü en azından Almanya’nın binlerce roket gönderdiğini biliyoruz. Bu roketler aynı zamanda Sovyetlerin Afganistan’daki yenilgisini açıklayan roketler. Şuan Rus helikopterlerin, uçaklarının düşmesine neden olan roketler. Savaşın 4’üncü günlerinde TASS haber ajansında küçük bir haber geçti. Bu haber büyük ihtimalle Rus ordusunun içerisinden gelen bir haberdi. 4 günde 26 uçağın, 27 helikopterin yüzlerce tankın ve 450’den fazla zırhlı aracın yok edildiğini dile getirmekteydi. Burada çok uzun erimli bir savaşla karşı karşıyayız. 1945’te başlayan Ukrayna ve Beyaz Rusya gerillası arasındaki savaş dışarıdan hiçbir destek almamalarına rağmen ne kadar devam etti? Şuanda çok büyük bir ihtimalle eğer Rusya geri çekilmezse veya diplomatik bir çözüm bulunmazsa 4-5 hatta 10 yıllık bir gerilla savaşıyla karşı karşıyayız diyebiliriz. Burada NATO’nun zayıfladığını pek düşünmüyorum.  Avrupa’da Rusya’ya çok büyük hayranlık duyan hatta Rusya’nın finanse ettiği radikal saha hareketler bile artık kalkıp Rusya’yı savunamıyor. Bu kısmen radikal sol içinde geçerli. Putin’e çok büyük bir hayranlık duyanlar da vardı. Bugün bu hayranlıktan artık hiçbir şey kalmadı.
 
İkinci olgu Avrupa’nın tümünde ABD ile ittifaklaşmanın artık bir zorunluluk olduğu bilinci veya fikri oluşmakta. Bu nereye kadar gider bilinmez. Avrupa içerisinde çok uzun zamandır Avrupa’nın kendi stratejik vizyonuna sahip olması gerektiğini düşünenler de var. Böyle bir vizyon oluşabilir mi?
 
Bu konuda bir şey söyleyebilmem mümkün değil. Bu sorulara çok çabuk cevap vermektense beklemek daha doğru. Çünkü ortadaki dinamikler aynı zamanda gelişen dinamikler. Yani çok büyük bir hızla değişebilen dinamikler. Bu dinamikler nereye yol alacak bunları şu anda bilebilmenin imkanı yok.
 
Peş peşe büyük yaptırım kararları açıklanıyor. Savaşın Rusya’ya ekonomisine yansıması nasıl olacak?
 
Büyük ihtimalle Rusya veya Putin “Ukrayna iki gün direnecek. İki günde her şey bitmiş olacak. Bunu büyük bir oldubitti olarak dünyaya dayatabileceğim” diye düşünüyordu. Fakat bu olmadı. Tam aksine hem Ukrayna direndi hem de dünyada Rusya’ya karşı büyük bir öfke oluştu. Rus ekonomisi bu kısa süre içerisinde bir yıkım noktasına geldi. Bunun ötesi de gelebilir. Yani 3 ay sonrasına, Kasım-Aralık sonlarına kadar ne kadar dayanabilirler, bunun cevabı açık. Tabii bu durum Putin’in devrileceği anlamına gelmemekte. Rusların kalkıp Putin’e karşı bir isyan girişiminde başlayacağı anlamına gelmemekte. Fakat bu durumun ekonomik bedeli çok büyük. Bu ekonomik bedeli şu şekilde özetlemek mümkün; Sadece Pentagonun bütçesi Rus milli gelirinin yarısıdır. Pentagonun bütçesi 750 Milyar Dolar iken Rusya’nın milli geliri Bin 600 Milyar Dolar kadardı. Şuanda rublenin erimesiyle bu çok daha fazla düşmüş durumdadır. Bunun üzerinde Rusya’nın kalkıp da yeni bir soğuk savaşa girişmesi, bu savaşı kazanması mümkün değil.
 
 Buradaki savaşın bir de Türkiye’ye yansıması var. Türkiye şu an Ukrayna özellikle de Rusya’ya birçok açıdan bağımlı. Siz bu etkiyi nasıl görüyorsunuz? Bu savaş Türkiye’yi nasıl etkiliyor, etkiler?
 
Türkiye’nin kalkıp bugün Rusya’ya karşı manevra yapmasının getireceği çok büyük bedelleri var. Bu bedel her şeyden önce ekonomik bir bedel. Gaz ve petrol açısından ha keza çok büyük bir bağımlılığı var. 
 
Her şeyden önce Türkiye Rusya’nın tutsağı olarak değerlendirebiliriz. Bu tutsaklık Suriye’de çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Rusya’nın Kürtlere en ufak bir nefreti dahi yok. Ama Afrin’i çok rahat feda edebildiler. Türkiye, Afrin’i 72 gün boyunca bombaladıktan sonra tam cihadistana dönüştürdü ve orada etnik bir temizlik yaşandı. Rusya buna karşı en ufak bir tepkide bulunmadı. İnsan hakları konusunda bir iki küçük demeç verme dışında. Türkiye bugün Ukrayna’ya bağımlı değil. Ukrayna’yı rahatlıkla feda edebilecek bir konumda. Bunu Uygur Türkleri olarak tanımladığı grubun nasıl feda edildiğinden biliyoruz. Yarın Filistin meselesi çok büyük bir ihtimalle feda edilebilecek. Türkiye’de ezilenlere karşı çok büyük bir sempati olduğunu söylemek mümkün değil. En azından Erdoğanizmin siyaseti bu perspektifle değerlendirilebilinir.
 
Fakat bu yaşananlar aynı zamanda Türkiye’nin tamamen Rusya’nın tutsağı olmasını da beraberinde getirdi. Türkiye’nin kalkıp bugün Rusya’ya karşı manevra yapmasının getireceği çok büyük bedelleri var. Bu bedel her şeyden önce ekonomik bir bedel. Gaz ve petrol açısından ha keza çok büyük bir bağımlılığı var. Aynı zamanda İdlib ve Afrin’de de Türk varlığının kurulması ancak ve ancak Rusya’nın izniyle mümkün olabilir. O yüzden Türkiye’nin kalkıp bir manevra sahasına sahip olduğunu düşünmek zor.
 
Erdoğan’da Putin gibi tarihten bir rövanş almak istemekteydi. Rojava’nın yok edilmesi düşüncesi bunun bir parçasıydı. Bugün Kuzey Irak’ta, Güney Kürdistan’da yapılan saldırılar Türkiye’nin nasıl bir imparatorluk kurmak istediğinin, imparatorluk çizgisinin hayata geçirilmek istendiğinin bir göstergesidir.
 
Türkiye bu savaşta tarafsız bir pozisyonda durmaya çalışıyor. Ne kadar sürdürülebilir bir politikadır? 
 
Ne kadar sürer bilemiyorum. Çünkü her iki taraf da şu anda Türkiye’nin zayıflamasını istememekte. Türkiye’nin tamamıyla karşı tarafa geçmesini de istememekte. Fakat dediğim gibi en belirleyici olan olgu Türkiye’nin manevra sahasını yok etmiş olmasıdır. Eğer Putin bir karar verirse bugün İdlib’te çok büyük bir saldırı başlayabilir. Bu saldırının fiyatı Türkiye açısından prestij olarak çok büyük olabilir. Türkiye tümüyle bunun bilincinde. Zaten bunun bilincinde olduğu için bir taraf tutmak istememektedir. Eğer Rusya gaz ve petrol konusunda Türkiye’ye bir ambargo uygulamaya kalkarsa bu Türkiye ekonomisinin felç olmasını da beraberinde getirir.
 
Türkiye’nin tarihsel Kürt korkusu yaşanan savaşta taraf tutmanın önüne geçiyor diyebilir miyiz?
 
 
 Bu tarihsel korku bir türlü aşılamayan bir korku. Çünkü nasıl ki Putin Ukraynalıları bir millet olarak kabul etmiyorsa Türkiye’de Kürtleri bir millet, tarihin bir öznesi olarak var olmasını kabul edemiyor.
 
 
Bu tarihsel korku zaten Türkiye’nin Suriye siyasetini belirledi. Hatta S-400’lerin alınması bile bu tarihsel korkunun bir parçası. Bu tarihsel korku bir türlü aşılamayan bir korku. Çünkü nasıl ki Putin Ukraynalıları bir millet olarak kabul etmiyorsa Türkiye’de Kürtleri bir millet, tarihin bir öznesi olarak var olmasını kabul edemiyor. Bundan dolayı ister istemez şiddet siyasetin dışında başka bir siyaset geliştiremiyor. Bazen reform dönemleri olabiliyor. Bu bir yıl-iki yıl sürüyor. Ondan sonra yeniden titreyip kendisine geliyor. Titreyip kendisine gelmek aynı zamanda anti-Kürt politikalarına dönmek oluyor.
 
Fakat Avrupa şu anda kesinlikle S-400’lerin kullanılmamasını istiyor. Günün birinde özellikle şimdiki NATO sekreterinin görevinden ayrılmasından sonra Türkiye’nin NATO’ya çok daha sadık olması istenecek. Onun için Türkiye ne yapabilecek. Şu anda bunu öngörmek mümkün değil. Evet, Ukrayna savaşının hedefi Türkiye değildi fakat Putin bu savaşla Türkiye’yi tam bir tuzağa soktu.
 
*Nasıl bir tuzak?
 
“Benden ayrılamazsın, Avrupa’ya ABD’ye daha fazla yaklaşamazsın. Benim boyunduruğumdasın” tuzağı ve mesajı verilmektedir.
 
Bir de Suriye’deki paramiliter güçlerin Ukrayna’ya savaş için götürüleceği söylentileri var. Bu sahadaki durumu nasıl etkiler? Bir vekalet savaşına döner mi?
 
Ukrayna’da şuanda iki kuvvet sahaya sürümüş durumda. Birincisi Rus ordusu. Ki bu ordunun ne kadar beceriksiz olduğu şimdiye kadarki süreçte ortaya çıktı. Özellikle kara ordusunun ne kadar beceriksiz olduğu ortaya çıktı. İkincisi de kısmen Kozak paramiliter ve Wagner kuvvetleri şimdiden orda. Suriye’den ve Irak’ta gidecek paramiliter güçlerin çok büyük bir yıkma tecrübeleri var. Putin bu tecrübeyi kullanmak isteyebilir. Fakat bunlar Ukrayna gibi bir yerde ölmeyi kabul edebilirler mi ondan pek emin değilim. Bunu Türkiye Suriye’de yapmak istedi ve kısmen yapabildi. Çünkü hava sahasını kontrol edebiliyordu. Fakat Karabağ’da, Libya ve Lübnan’da pek büyük bir güç gösteremediler. Şimdi kalkıp cihatçı olmayan, Esad rejimine yakın olan ya da İran’a yakın olan Şii milislerden alınacak güçler Ukrayna’da ölmeyi kabul ederler mi, ne kadar kabul ederler bilemiyorum.
 
 Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları geçtiğimiz gün Türkiye’de görüştüler. Bu görüşmenin Türkiye’de yapılması nasıl bir anlam taşıyor?
 
Benim açımdan pek bir anlam taşımıyor. Yani buna büyük bir anlam yüklememek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bundan önce de değişik görüşmeler yapılmıştı. Avrupa’da temaslar devam etmekte, Macron neredeyse iki günde bir Putin’e telefon etmekte. Bunlar daha çok bir umut uyandırmadır. Fakat bu umudun hemen söndürülmesi anlamından başka bir anlam taşımamaktadır. Yarın şöyle bir durum söz konusu olabilir; Eğer Rusya çok zor durumda olursa ve bir strateji aramak isterse o zaman “İsrail istiyor, İsrail arabulucu oldu. Türkiye istiyor, arabulucu oldu” diye bir söylem ortaya çıkabilir. Fakat en azından şimdilik bu noktada olduğumuzu düşünmüyorum. 
 
MA/ Ferhat Çelik
 

Diğer başlıklar

26/11/2025
23:58 Maxmûr gençlerinden 47. yıla özel koreografili kutlama
23:39 Muğla’da tavuktan zehirlenen kardeşlerden biri hayatını kaybetti
23:32 Gençlerden havai fişekli kutlama
23:29 Beyaz Saray yakınında 2 asker vuruldu
23:01 Savunma Bakanı’na tepki: Askeri hatlar ve yollar neden yapılıyor?
22:14 Hakan Tosun anıldı: Kamerası hala kayıtta
21:11 Anatolia’da kadınlar için film ve müzik etkinliği
21:02 Gümüşhane’de kadına bıçaklı saldırı
20:55 10 yaşındaki çocuğa tecavüz eden fail tutuklandı
20:21 Bozdağ: Savunmaya ayrılan bütçe ekonomiye büyük yük getirecek
20:09 Çevlîg’de 120 öğrenci hastaneye kaldırıldı
19:43 MGK’den 7 maddelik bildiri
19:38 DEM Partili Tanhan: İç barış için sınırlardaki mayınlar temizlenmeli
19:26 Böcek Ailesi’nin otopsi raporu tamamlandı
19:23 İsrail, Batı Şeria’da 32 kişiyi gözaltına aldı
19:20 İşçilerin direnişi 120’nci gününde
19:16 KHK eyleminde adalet talebi
18:50 Uluslararası örgütlere çağrı: Alevi katliamını durdurun
18:48 Gine Bissau’da askeri darbe
18:44 Keskin Bayındır İzmir'de aileleri ziyaret etti
18:38 Komisyon 1 Aralık'ta toplanıyor: İmralı tutanakları okunacak
18:25 Hong Kong’da yangın: 36 kişi yaşamını yitirdi
18:16 ÖHD Mersin: Kadınların yaşadığı baskılara ses yükseltiyoruz
18:11 Uşak’ta iş cinayeti
18:07 BM Güvenlik Konseyi Suriye ve Lübnan’a gidecek
17:59 İdlib kırsalında patlama: 5 kişi hayatını kaybetti
17:07 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Türkiye, Suriye’deki Alevi katliamına karşı harekete geçmeli
16:44 MSD’den Alevi katliamlarına tepki
16:42 İlham Ahmed: Çözüm konusunda kararlıyız
16:39 PKK’lilerin taziyesine ziyaret: Demokratik barış istiyoruz
16:19 Amedspor 4'üncü store mağazasını açtı
16:18 Çandar: Türkiye Suriye politikasındaki alışkanlıklarından vazgeçmeli
Oluç: Özerk Yönetim ile Türkiye arasındaki sınır kapıları açılmalı
15:51 Amed’de öğrenciler Tahir Elçi’yi andı
15:05 Alevi derneklerinden Şam’a bağlı güçlerin saldırısına tepki
14:21 TİP: İmralı tutanakları kamuoyuyla paylaşılsın
14:18 Altaylı’ya 4 yıl 2 ay ceza verildi
13:40 Başûrlu gençlerden Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
13:01 31 yıl sonra tahliye edilen Edemen yaşamını yitirdi
12:51 Peyas'ta 'Direnişçi Kadınlar Heykeli' açılışı
12:36 İranlı Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu kördüğümünü çözecek
12:35 Aykol'a mektup: Daha yapılacak çok işimiz var heval
11:38 DBP’den Suriye’deki Alevi katliamlarına tepki
11:23 DEM Parti'den süreç kapsamında Avustralya'ya ziyaret
11:12 Aykol'un tedavisi kalp destekleyici ilaçlarla sürüyor
10:35 Özerk Yönetim'den Alevilere dönük saldırılara ilişkin açıklama
10:05 Trump: Ukrayna savaşının sona ermesinde büyük ilerleme sağladık
09:55 DEM Parti, 'süreci' uluslararası konferansla tartışacak
09:53 Alanlara çıkan kadınlar: Şiddete karşı direnmeye devam edeceğiz
09:33 Eskişehir'de hastaneler yetersiz: Sağlık politikasında rant var
09:30 Anne Pertsch: Mülteci kadınlar için her adımda gerçek bir tehlike var
09:29 Ekonomist Döğüş: İktisat siyasetten koparıldı
09:26 'İhlaller sürecin ruhuna ters, tutsaklar serbest bırakılmalı'
09:13 Prof. Alaeddinoğlu: Wan Gölü’ndeki çekilme iklim krizine işaret ediyor
09:09 Abdullah Öcalan: PKK Kürt varlığını kanıtladı, şimdi özgürleştirme zamanı
09:03 Fuhuş ağından ajanlaştırma faaliyeti: Kızılay yardımlarından dinleme cihazı çıktı
09:00 26 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:04 Kadınlardan mücadele ve dayanışma çağrısı
25/11/2025
23:33 Heval Bozdağ'dan Bakan Tunç’a: Kanunlara uymuyorsunuz
22:22 Ukrayna’dan Rusya'nın 4 noktasına saldırı
22:21 İsrail, Filistin’de 2 yılda 33 bin kadını katletti
21:49 Kadına yönelik şiddetin araştırılması önerisine AKP-MHP'den ret
21:44 Ankara'da kadınlar sokakta: Barışın garantisiyiz
21:40 Uluslararası basın heyeti, RTÜK üyesi İpekyüz’le bir araya geldi
21:15 Bayındır'dan partilere çağrı: Demokrasi istiyorsanız sürece destek verin
20:46 Çewlîg'te kadınlar ilk kez gece yürüyüşü düzenledi
20:38 Wan’da kadın yürüyüşü: Rojin için yaşamak ve yaşatmak istiyoruz
20:27 AİHM kararının uygulanmamasına tepki: Yargı siyasi kararı bekliyor
20:21 Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan eylem 861'inci gününde
19:54 Yarın yapılması beklenen komisyonun toplantısı ertelendi
19:36 Okulda fenalaşan öğrenci hayatını kaybetti
19:16 Dêrhafîre yapılan saldırıda bir çocuk yaralandı
19:15 Böcek ailesinin ATK Raporu: Fosfin gazı zehirlenmesi
19:13 Binlerce kadın Taksim’den seslendi: Erkek-devlet şiddetine son
19:09 11'inci Yargı Paketi 28 Kasım'da Meclis’e sunulacak
19:02 Irak, Ekim ayında 110 milyon varil petrol ihraç etti
18:27 Nijerya'da açlık krizi derinleşiyor
18:15 Süveyda'da ateşkes ihlal edildi
18:11 Kaplan davasında 9 kişiye gözaltı
18:01 Alpaslan Yüce İYİ Parti'den istifa etti
17:40 BM: İsrail ateşkese rağmen Lübnan’da 127 sivili öldürdü
17:36 'Polis yanlış ev baskınında bir genci öldürdü' iddiası
17:23 Qoser’deki 3 kişinin ölümüne ilişkin detaylar: Silah evde yok, bir kovan kayıp
17:09 Hasta tutsak Yıldırım’ın tahliyesi bir kez daha engellendi
17:02 'Öcalan Kürt ve Türklerin barış içinde yaşaması gerektiğini net bir biçimde ortaya koydu'
16:55 Adalet Bakanı’na çağrı: Siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı
16:32 Kadınlar Amed’den haykırdı: Demokratik toplumu kadın özgürlüğüyle inşa edeceğiz
16:18 MKG: Hakikati birlikte savunalım
16:14 Urfa Adliyesi'nde patlama: 1 yaralı
16:04 Şam hükümeti, Lazkiye ve Humus’ta eylemcilere ateş açtı
15:21 Sabrî Tendurek ve Masîro Xabûr için mevlit verildi
14:36 Kadınlar eşitlik temelinde bir yaşam talebiyle alanlarda
14:18 Askerlerden mahalleye maden ablukası
14:13 DEM Parti Eş Genel Başkanı: İmralı tutanaklarının açıklanmasını talep edeceğiz
14:12 'Ses verin'
14:10 Aydın'da JES borusu patladı
13:27 '40 kişilik koğuşta 60 kişi kalıyor'
13:25 BM raporu: Günde 137 kadın ve kız çocuğu yakınları tarafından katlediliyor
12:55 Tülay Hatimoğulları: Kadın cinayetlerinin üstü örtülüyor
12:03 Derya Çağlar'ın taziyesine kitlesel ziyaret
12:02 İBB iddianamesi kabul edildi
11:29 İstiklal Caddesi'nde 25 Kasım ablukası
11:29 Gazeteci Gök hakkındaki adli tedbir kontrolü kaldırılmadı
11:06 Qoser'de bir evde biri çocuk 3 kişi vurulmuş halde bulundu
11:03 Bahçeli: Komisyonun İmralı ziyareti tarihi bir gelişmedir
11:01 Varlığı yarım asır, etkisi bir ömür
10:55 Abdullah Öcalan’dan kadınlara demokratik yaşam için öncülük çağrısı
10:45 Mehmet Öcalan: Görüşme halkla paylaşılmalıdır
10:28 Ajansa Welat bir yılını geride bıraktı
09:42 Hilton'un taşeronundan prim usulsüzlüğü
09:39 EHP Genel Başkanı: Birinci partiyim diyorsanız Kürt meselesine uzak kalamazsınız
09:34 ‘Faile ceza vermemek için uğraşan bir sistem var’
09:24 İstanbul'da bazı vapur seferleri iptal edildi
09:23 Selma Irmak: CHP tarihsel yanlıştan dönmeli
09:21 Licê’deki fuhuş ağını anlattı
09:15 Yazar Çelenk: CHP’nin kararı eski kodlarından kopmadığı anlamına geliyor
09:13 Agirî Belediyesi eşit temsiliyeti birimlere de taşıdı
09:13 Zihinsel engelli raporuna rağmen ağırlaştırılmış müebbet verildi, tekli hücreye konuldu
09:12 Rojin Kabaiş için adalet isteyen kadınlara 'sanal taciz'
09:06 Tutsaklar ve ziyaretçilerine çıplak arama dayatması
09:05 2026'da savaş bütçesi 2.1 trilyon: Daha büyük sosyal sorunlar olacak
09:04 Suriye'de kadınlar saldırılara karşı birlikte güçleniyor
09:03 Uşak ve Manisa'da ekolojik yıkıma karşı mücadele çağrısı
09:00 25 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:34 Pakistan’dan Afganistan’a hava saldırısı: 9 çocuk ve bir kadın yaşamını yitirdi
24/11/2025
23:53 Çiftyürek: Türkiye çölleşiyor, asıl beka sorunu bu
23:36 Şex Xezal’dan Suriyeli yurttaşlara: Mezhepçi söylemlerden uzak durun
23:32 Federe Kürdistan'tan gelen gençlerden Amara'ya ziyaret
23:28 Mêrdîn’de iki ayrı kazada 3 kişi hayatını kaybetti
22:45 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
22:38 George Aslan: Boşaltılan Süryani köylerin taşınmazları gasp ediliyor
22:03 Ahmet Özer'den CHP'ye: Herkes elini taşın altına koymalı
21:53 Mizgin Ertekin'in telefonu incelemeye gönderildi
21:35 Adalet Kaya: Çiftçiler ürünlerini çöpe atıyor
21:20 Komisyon İmralı görüşmesi gündemiyle toplanacak
21:14 ‘Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan artık sürecin resmi muhatabı’
21:01 TJA’dan Sûr'da meşaleli yürüyüş
20:13 Meclis Başkanlığı duyurdu: Heyet İmralı’ya gitmiştir, olumlu sonuçlar alınmıştır
19:14 Kağıthane'de bir kadın katledildi
18:48 Suriye'deki Alevi katliamına karşı uluslararası kurumlara çağrı
18:41 Belçika’da 3 günlük genel grev başladı
18:34 Pakistan’da jandarmaya saldırı: 3 ölü
18:23 Gazze’de mülteci kampında 14 kişinin cenazesine ulaşıldı
18:17 Ortak açıklama: Sarıçam ormanları coğrafyanın nefesidir
18:12 DEVA Partisi’nde 'İmralı’ istifası
18:01 Venezüella’ya uçuşlar durduruldu
17:39 Meclis Komisyonu heyeti İmralı’dan döndü
17:26 Siirt Üniversitesi bölüm başkanı lojmanda ölü bulundu
17:21 AB: Ukrayna barış görüşmelerinde önemli ilerlemeler var
17:17 25 Kasım yürüyüşlerine çağrı: Şiddeti birlikte durduracağız
17:10 DİSKİ: Atıksu Arıtma Tesisi 20 gün içinde tam kapasite devreye girecek