Kurkut cinayetinde uzman raporu: Devlet yükümlülüğünü ‘ihlal’ etti

img

DİYARBAKIR - Ceza Hukukçusu Dr. Timuçin Köprülü, hazırladığı raporda Kemal Kurkut cinayetinde devletin ‘yaşam hakkı’nın kamu görevlileri tarafından ihlal edilmesi halinde etkili soruşturma yapma yükümlülüğünü ‘ihlal’ ettiği sonucuna vardı. Avukatlar bu raporla mahkemeye başvurdu. 

 
Diyarbakır’da, 2017 yılında katıldığı Newroz kutlaması sırasında öldürülen üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Kemal Kurkut’un faili polis Yakup Şenocak’ın yargılanıp, hakkında beraat kararı verilen dava, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin verdiği bozma kararı üzerine bugün yeniden görülecek.
 
Davaya bakan Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinin sanık polise dair verdiği beraat kararından öte yargılamaya dair en çok tartışılan konu 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararı ile imza attığı hukuk skandalı oldu.
 
Yerel mahkemenin aldığı beraat kararının gerekçesini eksik kurduğunu savunan İstinaf Mahkemesi, sanık polise yüklenen suçun “hukuka aykırı” olduğunu öne sürdü. İstinaf, hukuka aykırı yüklenen suçun bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle işlenmesinden ötürü sanık polise “ceza verilmesine yer olmayacağı” kararının verilmesi gerektiğini savunup, yerel mahkemenin kararını bozdu.
 
Kurkut Ailesi’nin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir’in talebi doğrultundan ‘Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku’ konusunda yetkin isimlerden biri olan Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Timuçin Köprülü, İstinaf’ın söz konusu gerekçelerle aldığı bozma kararını kararı değerlendirip, bir rapor hazırladı.
 
İSTİNAF’IN TESPİTİ YANLIŞ!
 
Dava dosyası, olaya dair idari soruşturma raporları ve ilgili belgelerin tümünü inceleyen Dr. Köprülü, 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararına konu gerekçesinde belirtilen amirin emrinin yerine getirilmesi hükmünün uygulanmasına dair tespitinin yanlış olduğu sonucu vardı
 
Amir emrinin yerine getirilmesinin cezai sorumluluğa etki edebilmesi için öncelikle bir emrin (bozma gerekçesine göre ise bağlayıcı nitelikte hukuka aykırı bir emrin) bulunması gerektiğini belirten Köprülü, sorumlu amirlerin beyanlarında ve tanık beyanında da görüleceği gibi ateş edilmesi yönünde bir emir bulunmadığına, aksine sorumlu amirler olan iki komiser yardımcısı ve komiserin bedensel ya da yaşamsal bir tehlikenin oluşmaması için ateş edilmemesi yönünde uyarıda bulunduğuna dikkat çekti.
 
ZOR KULLANMA ŞARTLARI OLUŞMADI
 
Olay mahallinde görevli amir pozisyonundaki komiser yardımcıları ve komiser ile bazı polis memurlarının beyanlarından ve olaya müdahale ediş ya da etmeyiş şekillerinden hareketle zor kullanmanın şartlarının oluşmadığı yönünde bir kanaatin varlığı ortaya çıktığını belirten Köprülü, bu kanaatin İçişleri Bakanlığı Başmüfettişliği’nin ilgili raporuna da yansıdığına işaret etti.
 
Köprülü, hazırladığı raporunda bu konuda “Diğer yandan zor ve silah kullanmanın şartlarının oluştuğu kabul edilse bile çantasını kontrol noktasında bırakan, elinde, üzerinde patlayıcı bir madde taşımadığı veya bulundurmadığı aşikar olan, üstü çıplak ve elinde kendi göğsüne dayadığı bıçaktan başka bir şey bulunmayan maktulün onlarca polisin, TOMA, Akrep gibi müdahale araçlarının bulunduğu olay mahallinde PVSK 16. Maddede belirtilen, örneğin gaz ve su sıkma veya maktulü yere düşürmeye yönelik ayaklarına jop fırlatma gibi diğer maddi güç yöntemleriyle ele geçirilmesi mümkünken bu yola gidilmeyip ateş edilmesiyle yukarıda atıf yapılan Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi zor ve silah kullanımının ölçülülüğünün, orantılılığının, son çare ve mutlak zorunlu olması unsurlarının olayda gerçekleşmediği görülmektedir” değerlendirmelerinde bulundu.
 
‘OLAY ÖNCESİ AYDINLATILMADI’
 
Raporunda soruşturma ve kovuşturma evresinin etkin bir biçimde yürütülüp yürütülmediği üzerinde de duran Köprülü, şu tespitlerde bulundu: “Yukarıda ifade edildiği gibi yaşam hakkına yönelik kolluğun silah kullanmasına dair olaylarda, olayın tüm gelişim çizgisinin ve şartlarının ortaya konulması gerekmektedir. Bu yaşam hakkının ihlaliyle sonuçlanan silah kullanımının etkin bir biçimde soruşturulması ve kovuşturulmasıyla doğrudan bir bağlantı oluşmaktadır. Soruşturma ve kovuşturma evresine dair dosyadaki veriler değerlendirildiğinde olay maktülün kontrol ve süzme noktalarında geçişiyle başlamış gibi görünmektedir. Ancak olayın başlangıcının bunun daha öncesi olduğu anlaşılmaktadır. Maktülün olayın öncesine dair neden kasaptan bir bıçak alıp üzerindeki kıyafetleri çıkararak, çantasını kontrol noktasına bırakıp geçtiğiyle ilgili soruşturma ve kovuşturma dosyasında bir bilgiye rastlanılmamıştır. Örneğin 3XXXX8, 3XXXX4 Sicil Numaralı polis memurları soruşturma evresinde maktülün seyyar satıcının tezgahından su aldığını, seyyar satıcının korkup kaçtığını söylemektedirler. Bu seyyar satıcının kim olduğunun ve olaya dair bilgisinin ve görgüsünün önemli olduğu ortadadır. Ayrıca basına yansıyan haberlerde bir taksicinin, maktülün bıçak almaya gitmeden önce polisle tartıştığını, polislerin maktüle bağırdığını gördüğü yönünde haberler bulunmaktadır. Bu durumda maktülün bıçak almaya gitmesinden önce gerçekleşen olayların aydınlatılmadığı, maktülle ilk karşılaşan ve tartıştığı iddia edilen polislerin bilgisine başvurulmadığı görülmektedir.”
Dr. Köprülü, olayın gerçekleşmesini müteakip alanda bulunan polis memurlarından Svap alınmasında da sorunlar yaşandığının dosyadan ve soruşturma raporlarından anlaşıldığını kaydetti. Köprülü Svap alınma işleminin yeterince hızlı ve yeterli personelle yapılmaması sonucunda sanık dahil görüntülerde havaya ateş ettiği belli olan polislerin bir kısmının ellerinde (yemek ve tuvalet ihtiyacı sonrası elleri yıkama, abdest alma gibi nedenlerle) herhangi bir ize rastlanmadığını belirtti.
 
KAYIP KOVANLAR
 
Yine olay sonrasında tanık anlatımlarında 30-40-70 civarı merminin ateşlendiğinin yer almasına rağmen olay mahallinde 13 adet mermi kovanı bulunması üzerinde duran Köprülü, şu hususlara dikkat çekti: “Bu durum Diyarbakır Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu tarafından yürütülen soruşturmada Başkomiser X’e sorulmuştur. Başkomiser X ifadesinde: ‘Olay yerinde Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından toplanan kovanların sayısını 13 olarak bildiğini, bunun hangi görevlilerin silahından çıktığı konusunda bir bilgisi olmadığını, bu sayının aslında çıkan silah sesine göre kendisine az geldiğini, ancak bu kovanların bulunamadığı konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, kendisinin o sırada olaya müdahale etmekle, ambulans çağırmakla ilgilendiğini …’ söylemiştir.
 
Sanık Yakup Şenocak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görevi kötüye kullanma, suç delillerinin gizlenmesi ve yok edilmesi iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada verdiği ifadesinde ‘ bana bir şey olmasın diyerek şahsın elinde bıçak yokken şahsa müdahale etmeyip, bu olayların yaşanmasına sebep olmadım veya olayda silah kullanıp olaydan sonra TOMA 25’in kameralarını kör noktaya çevirerek boş kovanları toplayıp silah kullanmadığımı iddia etmedim …’ demektedir. 
 
TANIK POLİS İFADSELERİ KOPYALA-YAPIŞTIR
 
Ayrıca gerek Savcılık gerek İçişleri Bakanlığı Müfettişleri ve Diyarbakır Valiliği tarafından yürütülen idari soruşturma çerçevesinde bilgisine başvurulan polis memurlarının kovuşturma evresinde tanık olarak beyanlarının alınmaması kanaatimce büyük eksikliktir. Özellikle zor ve silah kullanma yetkisinin oluşup oluşmadığı konusunda, ateş edilmemesi yönünde görevli polisleri uyaran kontrol ve süzme noktalarından sorumlu Komiser Yardımcılarının ve Komiser’in duruşmada dinlenmesi, maktülün avukatları tarafından talep edilmesine rağmen, bu dinleme mutlak bir zorunluluk teşkil ederken yapılmaması maddi gerçeğe ulaşmayı kanaatimce engelleyebilecek niteliktedir. Bununla birlikte soruşturma dosyasında bilgisine başvurulan polis memurlarının ve amirlerinin beyanları okunduğunda bunların bir kısmının olay yerine yakın ya da uzak olması fark etmeksizin kopyala yapıştır biçiminde aynı olduğu görülmüştür. Olay mahalline yakın olan polis memurlarından bir kısmı maktülün kendisini patlatacağı yönünde bir beyanının olmadığını ya da duymadığını söylemesine rağmen daha uzakta olan polis memurlarının silah sesleri ve dur ihtarları arasında bunları duyduğunu söylemeleri konusunda var olan çelişki de bu polis memurları duruşmada tanık olarak dinlenmediği için giderilememiştir. Maktülün kontrol ve süzme noktalarında söylediği iddia edilen sözlerin ses ya da görüntü biçiminde bir kaydına da dosyada rastlanmamıştır. Maktüle yakın durumda olan polis memuru O.M ise bu sözleri duymadığını beyan etmiştir: ‘Dostum ben ölmeye geldim, beni mi öldüreceksiniz? Ben ölümden korkmuyorum dedi. … Sizi öldüreceğim sizi patlatacağım şeklinde bir söz duymadım’. Dosyada bulunan görüntü ve ses tespit tutanağında da sadece olay yerinde çekilen görüntülere dair fotoğraflar bulunmaktadır. Bu sözler konusunda polis memurlarının da farklı tanıklıkları söz konusudur.”
 
KEŞİF YAPILMADI!
 
Raporunda, dosya kapsamında yapılan incelemede ne soruşturma evresinde ne de kovuşturma evresinde olay mahallinde bir keşif yapılmadığının altını çizen Köprülü, “Maktülün vurulma anında hangi polis memurunun nerede hangi pozisyonda durduğunun, TOMA ya da diğer polis araçlarının konumunun, kontrol ve süzme noktalarının bulunduğu yerlerdeki bariyerlerin yerlerinin belirlenmesi ve olay anının tekrar canlandırılmasının bu olay özelinde büyük bir öneminin olduğu ortadadır” yorumunda bulundu.
 
MAHKEME DİĞER SORUŞTURMADAN HABERSİZ
 
ynı şekilde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘suç delillerini yok etme’ iddiasıyla başlattığı soruşturma dosyasının 7. Ağır Ceza Mahkemesi önüne getirilmemesine işaret edilen raporda, “Savcılığın, sanığın ‘bilinçli taksirle öldürme’ suçundan cezalandırılması yönünde mütalaasında bahsi geçen bu soruşturmanın halen devam ettiği belirtilmektedir. Ancak söz konusu mütalaa ve Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı 17.11.2021 tarihli iken, Savcılığın atıf yaptığı ve devam ettiği belirtilen görevi kötüye kullanma ve suç delillerini yok etme soruşturması hakkında 08.06.2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Buradan çıkan sonuç ne esas hakkında mütalaasını veren Savcılık ne de Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi yürütülen diğer soruşturmanın dosya içeriğine bakmamıştır; soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığından haberdar bile olmamıştır” denildi.
 
‘CEZASIZLIK POLİTİKASI ALGISI ORTADAN KALDIRILMALI’
 
Dr. Köprülü, ayrıca müşteki vekillerinin taleplerine rağmen İdare Mahkemesi’ne sunulan Diyarbakır Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu’nun raporu ve ilgili belgelerinin talep edilip dosya kapsamına alınmaması üzerinde de durdu. 
 
Bu konuda “Bahsi geçen raporda ve İçişleri Bakanlığı Başmüfettişliği’nin raporunda duruşmada tanık olarak dinlenmeyen polis memurlarının ve amirlerinin belki de davanın seyrini değiştirebilecek olaya dair beyanları bulunmaktadır. Tanık dinlemeyle bağlantılı olarak bu raporların da duruşmaya getirilmemesinin etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlalini oluşturması mümkündür.  Soruşturmanın etkili ve yeterli bir biçimde yapılması, olayın mahkemenin önüne hazır bir biçimde getirilmesi, maddi gerçeğe ulaşılmasına, yargılamanın hızlı bir biçimde bitirilip kamuoyunu tatmin eden, bilgilendiren ve cezasızlık politikası algısını ortadan kaldıran bir karar verilmesine neden olmaktadır. Bu devletin yaşam hakkına yönelik pozitif yükümlülüğünün de bir görünümünü oluşturmaktadır” değerlendirmesinde bulunuldu.
 
DEVLET YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ ‘İHLAL’ ETTİ 
 
Köprülü, raporunun devamında şunları kaydetti: Anayasa Mahkemesi yakın zamanlarda verdiği ve AİHM kararlarına da atıf yaptığı bir kararında bahsi geçen etkili soruşturma yükümlülüğünün kapsamının kovuşturma evresini de kapsadığını belirtmektedir: ‘Bu noktada AİHM'in olayda kovuşturma aşamasına geçilmesi durumunda etkili soruşturma yürütme yükümlülüğüne ilişkin belirlediği gerekliliklerin soruşturma aşamasının ötesine uzandığına ve karar verme aşaması dahil kovuşturmanın tamamının kanunla yaşamı koruma yönündeki pozitif yükümlülüğün gereklerini yerine getirmesi gerektiğine sık sık vurgu yaptığını hatırlatmak gerekir. (pek çok karar arasından bkz. Ali ve Ayşe Duran/Türkiye B. No: 42942/02, 8/4/2008, par. 61). Öte yandan AİHM, soruşturmadaki eksikliklerin bir mahkemenin kovuşturmada sorumlulukları ortaya koyma kapasitesine ciddi şekilde zarar verebileceğinin de gözardı edilemeyeceğini belirtmektedir (Ağdaş/Türkiye, B. No: 34592/97,27/7/2004, par. 102)’.
 
‘Bu noktada ifade etmek gerekir ki usul yükümlülüğünün gerektiği şekilde yerine getirilmemesi hâlinde devletin negatif ve pozitif yükümlülüklerine gerçekten uyup uymadığı tespit edilemez. Devletin yaşam hakkı kapsamındaki negatif ve pozitif yükümlülüklerinin güvencesini, bu hak kapsamındaki -söz konusu olmuşsa kovuşturma sürecini de kapsayan- soruşturma yükümlülüğü oluşturmaktadır (Salih Akkuş, B. No: 2012/1017,18/9/2013, par. 29)’. Sonuç olarak; yukarıda değinilen örneklerden hareketle, şu aşamaya kadar gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmeyen usul işlemleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde AİHS 6. ve 13. Maddelerine aykırı davranılmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma evresindeki bu eksikliklerin devletin yaşam hakkının kamu görevlileri tarafından ihlal edilmesi halinde etkili soruşturma yapma konusundaki pozitif yükümlülüğünün ihlali olarak değerlendirilebileceği görüşündeyim.” 
 
RAPOR MAHKEMEYE SUNULDU 
 
Dr. Köprülü’nün hazırladığı bu rapor, Kurkut Ailesi’nin avukatları Reyhan Yalçındağ Baydemir ve Serdar Çelebi tarafından davanın görüleceği Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. 
 
‘KASTEN ÖLDÜRME SUÇU’NDAN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
 
Dün yaptıkları başvurularında İstinaf Mahkemesinin bozma kararına konu gerekçesinde belirtilen ‘amirin emrinin yerine getirilmesi hükmünün uygulanmasına’ dair tespitinin hukuka, Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatlarına açıkça aykırılığı olduğu belirten avukatlar, Köprülü’nün hazırladığı uzman raporu ve Diyarbakır İl Disiplin Kurulu raporu doğrultusunda sanık polisin Şenocak’ın ‘kasten öldürme suçu’ndan cezalandırılması talep etti.
 
MA / Ömer Çelik

Diğer başlıklar

18:00 Metin-Kemal Kahraman’ın ‘Ferfecir’ albümünün 25 yılına özel konser
17:54 İsrail Beyrut’a saldırı düzenledi
17:48 Humus’ta Alevi ve Hristiyan mahallelerine saldırı
17:43 Bakanlık Şêx Said'i aşağılayıcı ürün satışını durdurdu
17:39 İmamoğlu, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararını destekledi
17:36 İsrail’in ateşkesi tanımıyor: 339 kişi katledildi
17:30 Kadınlardan örgütlülük çağrısı: Asla yalnız yürümeyeceksin GÜNCELLENİYOR
17:20 İtalyan Sosyolog: Kürt siyasi hareketi başka bir dünyanın önünü açacak adımlar attı
17:19 Dilovası’nda açıklama: Kastik katillere karşı özgür yaşamı inşa edeceğiz
17:14 19 HPG’linin taziyesine kitlesel ziyaret
17:10 Awesta'dan anadilde eğitim talebi
17:08 Alevilerden süreç talebi: Her toplum baskısız yaşayabilmelidir
15:48 Sabahat Tuncel'den CHP'ye: İmralı'ya gitmeden Kürt sorununu çözemezsiniz
15:29 Tülay Hatimoğulları: Süreç devletle yürütülen bir süreçtir
15:14 HPG'li Gündüz'ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:11 Gazeteci Aykol'a PEG tedavisi uygulanacak
14:42 Dorşîn’de ağaç kıyımına karşı fidan ekimi
13:40 Ronahi Gazetesi basılı yayına yeniden başladı
12:49 Şengal’de kadınlar erkek şiddetine karşı çözümü tartıştı
12:43 Öğrenci yurdunda şüpheli ölüm
10:50 Wan'da silahlı kavgada baba-oğul yaşamını yitirdi
10:26 Sakarya'da zehirlenen tutuklu sayısı 171'e yükseldi
10:22 Agirî'de 'güvenlikçi' adımlar: Barış sürecinin ruhuna ters düşüyor
10:07 Jin dergi 25 Kasım’ı kapağına taşıdı
09:34 Yeni Yol'a 'İmralı' müdahalesi mi yapıldı?
09:30 Özel Okmeydanı Hastanesi çalışanları: Hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz
09:29 ‘Kadın katliamları dosyaları 'şüpheli ölüm' denilerek kapatılıyor’
09:28 Halktan Sezgin Tanrıkulu’na: Amed sokaklarına girmemeli
09:26 KESK’in bölge mitingine katılan emekçiler: Halktan yana bütçe istiyoruz
09:25 Adliye bahçesinde işlenen bir cinayetin anatomisi
09:23 Gazeteci Can: CHP İmralı’ya gitseydi tabanından büyük bir reaksiyon almayacaktı
09:20 Hurda metallerin dönüşümü: Sanat bir zihin meselesi
09:19 Yoksulluk, güvencesizlik ve şiddet zincirinde yaşam mücadelesi
09:17 Türkiye'de COP31 için alternatif zirve hedefi
09:13 Mahkeme Trump'un 'hızlı sınır dışı' talebini reddetti
09:12 Jinwar ‘kadın kentleri’ne ışık tutuyor
09:04 MA’ya konuşan Mazlûm Ebdî: QSD’nin katılımı Suriye ordusunu güçlendirir, huzur getirir
09:00 23 KASIM 2025 GÜNDEMİ
22/11/2025
23:27 İşkenceyle katledilen Kendirci'nin dosyasına gizlilik kararı getirildi
23:22 Hamburg’da Bîra Sûrê belgeseline ödül
23:17 31 yıl sonra tahliye olan Karatay memleketinde karşılandı
22:55 Riha'da yaşanan 2 ayrı kazada 2 kişi öldü
22:51 Riha’da engelli bakım merkezinde yangın: 1 çocuk yaşamını yitirdi
20:34 Türkiye Kobanê’de çiftçilere ateş açtı
19:44 Kılıçdaroğlu'ndan CHP’nin İmralı kararına tepki: Tarihin doğru tarafında olmak cesaret ister
19:11 25 Kasım etkinliklerinde birlikte mücadele vurgusu
18:39 Tülay Hatimoğulları: Komisyon tarihi bir karar aldı
18:35 Kadınlar katledilmek istenen Yasemin D.'yi ziyaret etti
18:29 Kadın tutsakların çizimleri sanatseverlerle buluştu
18:19 Özel: Komisyonda aldığımız karardan dönmeyeceğiz
17:32 Şax’ta Kadın Yaşam merkezi açıldı
17:29 Ekmek, toprak, adalet mitingi: Ekolojik saldırıya karşı kendimizi korumak zorundayız
17:17 25 Kasım kapsamında medyanın dili tartışıldı
17:10 Halide Türkoğlu: Kadınlar barış ısrarını sürdürmeli
17:02 Ekoloji Kervanı Kuzey Ege'de
16:36 Amedspor maçında Jîna Emînî’nin koreografisi açıldı
16:22 Wan’da Burak Ercan kararı protesto edildi
15:43 Emekçiler bütçe taleplerini açıkladı
15:35 Şevket Epözdemir katledilişinin 32’nci yılında anıldı
15:30 KESK’ten bölge mitingi: Bütçe emeğe ve barışa ayrılmalı
15:23 Pervin Buldan'dan partilere: Çözümün gelişmesi için herkes elini taşın altına koymalı
15:01 Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu: Halkın iradesi derhal teslim edilmeli
14:52 İSKİ’den su tüketimi uyarısı
14:45 Kadınlara yönelik cezaevindeki şiddet tartışıldı
14:22 Hasta tutsakların tahliyesi talep edildi
14:09 Wan’da Çocuk Hakları Dayanışma Ağı kuruldu
14:02 Katledilen ve kaybedilen kadınlar için adalet istendi
13:57 Bakırhan: ‘Şununla oturmam’ diyenler barış istemiyor, bunu da bir yere not ettik!
13:31 Yeni Yol Grubu İmralı'ya gidecek heyete üye vermeyecek
13:09 Cumartesi Anneleri: 45 yıldır Hayrettin Eren’in nerede olduğunu soruyoruz
12:57 Abdullah Öcalan: Hukukun yeniden inşa edilmesi bir gerekliliktir
12:42 Bozkurt ve Akgül’ün taziyesine kitlesel ziyaret
12:37 Mansur Yavaş ve özel kalem müdürü hakkında soruşturma izni
12:31 DEM Parti Mersin’de gazetecilerle bir araya geldi
12:26 Bahis soruşturmasında 149 hakemin kariyeri sona erdi
12:25 Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği değiştirildi
12:24 Tülay Hatimoğulları: Hiç kimsenin çözümden kaçma lüksü yoktur
12:11 Siyaset Bilimci Aksoyoğlu: CHP’nin tutsak edildiği bir siyaseti izledik
11:35 DBP: Çözüm iradesini yok saymak, barış ve eşitlik taleplerinin inkârdır
10:33 Mazlûm Ebdî’den MA’ya önemli değerlendirmeler
10:12 Komisyonun İmralı’ya gitme kararını gazeteler nasıl gördü?
09:55 Kaybeden Kürtler değil CHP olacak
09:49 Dêrsim Belediyesi’nde kayyımın 1 yılı: Bina ve arsalar satılığa çıkarıldı
09:44 Rojava Film Festivali’ne katılan Ott: Burası Ortadoğu’ya örnek olabilir
09:31 Amed sokakları: CHP çözüm istemiyor
09:27 TTB süreç için çalışmalar yapacak: Hekimler süreci desteklemeli
09:27 Semsûr'da depremzedeler oldukları yerde!
09:24 Bulancak Sanat Tiyatrosu, 38 yıldır sahnede
09:07 Şikayete rağmen çocuk istismarı davasında soruşturma tamamlanmıyor!
09:06 Yoksullaşmanın fotoğrafı: Kirasını ödemek için eşyalarını satıyorlar
09:04 KESK Wan’da bölge mitingi düzenliyor
09:04 Wan'da uyuşturucuya karşı ortak mücadele hattı kuruluyor
09:02 Filistinli kadınlar 'acıma' değil adalet istiyor
09:01 'Barış sürecinde hasta mahpusların tahliyesi sağlanmalı'
09:00 İmralı ziyaretinde hangi başlıklar masada olacak?
09:00 22 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:30 Belen'de 7 katlı binada yangın: 2 ölü
21/11/2025
22:56 İspanya’da 3 madenci göçük altında kaldı
22:53 Bütçe görüşmeleri: Agirî'de doktor yok, doğan çocuklar ölüyor
22:39 Humus’ta kaçırılan Alevi gençler katledildi
22:36 Bangladeş’in başkenti Dakka’da deprem
22:32 Mazlum Ebdî, Şêx Mani El Cerba ile bir araya geldi
22:29 Kayyımın TELE1'de 32 kişiyi işten çıkardığı iddiası
22:25 29 öğrenci zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı
22:01 AKP'den Hüseyin Yaman İmralı'ya gidecek
21:53 Böcek ailesinin kaldığı otelin sahibi ve çalışanı tutuklandı
21:51 Çiğdem Açlan'ın cenazesi köyünde toprağa verildi
21:44 Tülay Hatimoğulları: Kalıcı barışın tek yolu örgütlenmek
21:18 İsrail katlettiği Filistinli'nin cenazesini alıkoydu
21:15 'Sağlık hizmetlerinin 3'te 1'i özel sektöre devredilmiş durumda'
20:57 CHP PM üyesi Fırat: Parti yönetimimiz tarihsel bir hataya düşmüştür
20:24 Aynı firmanın ilaçlaması bir çocuğun ölümüne de neden olmuş
20:16 Şişli'de 25 kişi zehirlenme şüphesiyle hastaneye başvurdu
20:11 'Şüpheli kadın ve çocuk ölümleri aydınlatılsın'
20:06 Temel: CHP stratejik bir hata yapmıştır
19:44 Kadınlar, şartlı tahliyelerin engellenmesini protesto etti
19:35 Amed’de trafik kazası
19:29 Geçiş Hükümeti Reqa’yı Dêrazor’a bağlayan yolu kapattı
19:26 Zaxo Spor taraftarlarından Amedspor’a ziyaret
19:22 Pervin Buldan: Komisyonun İmralı kararıyla daha emin adımlarla yürüyeceğiz
18:47 223 işçinin eylemi devam ediyor
18:45 SRK inşaat, ajansımızı tehdit etti
18:38 ÖGB, Anadolu Üniversitesi öğrencilerine saldırdı
18:23 Murat Çepni: Öcalan’la görüşmek olmazsa olmazdır
18:21 TJA’dan fail Burak Ercan’ın beraat etmesine tepki
18:17 İmralı'ya dört kişilik heyet gidecek
18:12 Ahmet Faruk Ünsal: CHP büyük bir siyasi hata yaptı
18:07 İskender Bayhan: CHP'nin İmralı heyetinde olmaması ciddi bir eksikliktir
18:02 Wanlılar: CHP tarihi bir hata yaptı, kaybedecek
17:55 UNICEF: Ateşkese rağmen İsrail 72 çocuğu katletti
17:37 Bayındır: CHP toplumun sesine kulak vermedi
17:33 DEM Parti'den ilk açıklama: Görüşme kader niteliğinde, mesafeli yaklaşımlar üzüntü verici
17:24 SYKP Eş Genel Başkanı Titiz: CHP kararını gözden geçirsin
17:19 Tülay Hatimoğulları'ndan, hayatını kaybeden işçilerin ailelerine ziyaret
17:12 Bayındır'dan Göktayi ailesine taziye ziyareti
17:06 CHP’nin kararına tepki yağdı
17:01 YSP Eş Genel Sözcüsü: Kürt halkı bunu unutmayacak
16:59 CHP'nin İmralı kararının arkasında İmamoğlu mu var?
16:53 Komisyon'un hafta başında Abdullah Öcalan ile görüşmesi bekleniyor
16:45 İşkence ile katledilen çocuk işçi için yürüyüş
16:40 Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşme kararı aldı
16:39 Eren Keskin: CHP’nin davranışı kabul edilemez
16:26 Komisyonda İmralı oylaması başladı
16:20 Agirî’de Sırrı Süreyya Önder Parkı açıldı
16:15 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Kürt halkı not ediyor
Ahmet Şık: İmralı’ya gidilmeli, gerekirse Kandil’e gidilmeli
15:47 Bakırhan’dan CHP’ye: İktidar karşıtlığını çözüm karşıtlığına dönüştürmeye çalışıyor
15:45 CHP süreci sabote etmeyi sürdürüyor: Toplantıyı terk ettiler
15:35 Aydın: Karar hem Türkiye demokrasisi hem de CHP açısından sorunlara yol açar
14:28 CHP'li Emir: İmralı'ya temsilci göndermeyeceğiz
14:18 Meclis komisyonu İmralı ziyareti gündemiyle toplandı