Kurkut cinayetinde uzman raporu: Devlet yükümlülüğünü ‘ihlal’ etti

img

DİYARBAKIR - Ceza Hukukçusu Dr. Timuçin Köprülü, hazırladığı raporda Kemal Kurkut cinayetinde devletin ‘yaşam hakkı’nın kamu görevlileri tarafından ihlal edilmesi halinde etkili soruşturma yapma yükümlülüğünü ‘ihlal’ ettiği sonucuna vardı. Avukatlar bu raporla mahkemeye başvurdu. 

 
Diyarbakır’da, 2017 yılında katıldığı Newroz kutlaması sırasında öldürülen üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Kemal Kurkut’un faili polis Yakup Şenocak’ın yargılanıp, hakkında beraat kararı verilen dava, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin verdiği bozma kararı üzerine bugün yeniden görülecek.
 
Davaya bakan Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinin sanık polise dair verdiği beraat kararından öte yargılamaya dair en çok tartışılan konu 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararı ile imza attığı hukuk skandalı oldu.
 
Yerel mahkemenin aldığı beraat kararının gerekçesini eksik kurduğunu savunan İstinaf Mahkemesi, sanık polise yüklenen suçun “hukuka aykırı” olduğunu öne sürdü. İstinaf, hukuka aykırı yüklenen suçun bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle işlenmesinden ötürü sanık polise “ceza verilmesine yer olmayacağı” kararının verilmesi gerektiğini savunup, yerel mahkemenin kararını bozdu.
 
Kurkut Ailesi’nin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir’in talebi doğrultundan ‘Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku’ konusunda yetkin isimlerden biri olan Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Timuçin Köprülü, İstinaf’ın söz konusu gerekçelerle aldığı bozma kararını kararı değerlendirip, bir rapor hazırladı.
 
İSTİNAF’IN TESPİTİ YANLIŞ!
 
Dava dosyası, olaya dair idari soruşturma raporları ve ilgili belgelerin tümünü inceleyen Dr. Köprülü, 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararına konu gerekçesinde belirtilen amirin emrinin yerine getirilmesi hükmünün uygulanmasına dair tespitinin yanlış olduğu sonucu vardı
 
Amir emrinin yerine getirilmesinin cezai sorumluluğa etki edebilmesi için öncelikle bir emrin (bozma gerekçesine göre ise bağlayıcı nitelikte hukuka aykırı bir emrin) bulunması gerektiğini belirten Köprülü, sorumlu amirlerin beyanlarında ve tanık beyanında da görüleceği gibi ateş edilmesi yönünde bir emir bulunmadığına, aksine sorumlu amirler olan iki komiser yardımcısı ve komiserin bedensel ya da yaşamsal bir tehlikenin oluşmaması için ateş edilmemesi yönünde uyarıda bulunduğuna dikkat çekti.
 
ZOR KULLANMA ŞARTLARI OLUŞMADI
 
Olay mahallinde görevli amir pozisyonundaki komiser yardımcıları ve komiser ile bazı polis memurlarının beyanlarından ve olaya müdahale ediş ya da etmeyiş şekillerinden hareketle zor kullanmanın şartlarının oluşmadığı yönünde bir kanaatin varlığı ortaya çıktığını belirten Köprülü, bu kanaatin İçişleri Bakanlığı Başmüfettişliği’nin ilgili raporuna da yansıdığına işaret etti.
 
Köprülü, hazırladığı raporunda bu konuda “Diğer yandan zor ve silah kullanmanın şartlarının oluştuğu kabul edilse bile çantasını kontrol noktasında bırakan, elinde, üzerinde patlayıcı bir madde taşımadığı veya bulundurmadığı aşikar olan, üstü çıplak ve elinde kendi göğsüne dayadığı bıçaktan başka bir şey bulunmayan maktulün onlarca polisin, TOMA, Akrep gibi müdahale araçlarının bulunduğu olay mahallinde PVSK 16. Maddede belirtilen, örneğin gaz ve su sıkma veya maktulü yere düşürmeye yönelik ayaklarına jop fırlatma gibi diğer maddi güç yöntemleriyle ele geçirilmesi mümkünken bu yola gidilmeyip ateş edilmesiyle yukarıda atıf yapılan Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi zor ve silah kullanımının ölçülülüğünün, orantılılığının, son çare ve mutlak zorunlu olması unsurlarının olayda gerçekleşmediği görülmektedir” değerlendirmelerinde bulundu.
 
‘OLAY ÖNCESİ AYDINLATILMADI’
 
Raporunda soruşturma ve kovuşturma evresinin etkin bir biçimde yürütülüp yürütülmediği üzerinde de duran Köprülü, şu tespitlerde bulundu: “Yukarıda ifade edildiği gibi yaşam hakkına yönelik kolluğun silah kullanmasına dair olaylarda, olayın tüm gelişim çizgisinin ve şartlarının ortaya konulması gerekmektedir. Bu yaşam hakkının ihlaliyle sonuçlanan silah kullanımının etkin bir biçimde soruşturulması ve kovuşturulmasıyla doğrudan bir bağlantı oluşmaktadır. Soruşturma ve kovuşturma evresine dair dosyadaki veriler değerlendirildiğinde olay maktülün kontrol ve süzme noktalarında geçişiyle başlamış gibi görünmektedir. Ancak olayın başlangıcının bunun daha öncesi olduğu anlaşılmaktadır. Maktülün olayın öncesine dair neden kasaptan bir bıçak alıp üzerindeki kıyafetleri çıkararak, çantasını kontrol noktasına bırakıp geçtiğiyle ilgili soruşturma ve kovuşturma dosyasında bir bilgiye rastlanılmamıştır. Örneğin 3XXXX8, 3XXXX4 Sicil Numaralı polis memurları soruşturma evresinde maktülün seyyar satıcının tezgahından su aldığını, seyyar satıcının korkup kaçtığını söylemektedirler. Bu seyyar satıcının kim olduğunun ve olaya dair bilgisinin ve görgüsünün önemli olduğu ortadadır. Ayrıca basına yansıyan haberlerde bir taksicinin, maktülün bıçak almaya gitmeden önce polisle tartıştığını, polislerin maktüle bağırdığını gördüğü yönünde haberler bulunmaktadır. Bu durumda maktülün bıçak almaya gitmesinden önce gerçekleşen olayların aydınlatılmadığı, maktülle ilk karşılaşan ve tartıştığı iddia edilen polislerin bilgisine başvurulmadığı görülmektedir.”
Dr. Köprülü, olayın gerçekleşmesini müteakip alanda bulunan polis memurlarından Svap alınmasında da sorunlar yaşandığının dosyadan ve soruşturma raporlarından anlaşıldığını kaydetti. Köprülü Svap alınma işleminin yeterince hızlı ve yeterli personelle yapılmaması sonucunda sanık dahil görüntülerde havaya ateş ettiği belli olan polislerin bir kısmının ellerinde (yemek ve tuvalet ihtiyacı sonrası elleri yıkama, abdest alma gibi nedenlerle) herhangi bir ize rastlanmadığını belirtti.
 
KAYIP KOVANLAR
 
Yine olay sonrasında tanık anlatımlarında 30-40-70 civarı merminin ateşlendiğinin yer almasına rağmen olay mahallinde 13 adet mermi kovanı bulunması üzerinde duran Köprülü, şu hususlara dikkat çekti: “Bu durum Diyarbakır Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu tarafından yürütülen soruşturmada Başkomiser X’e sorulmuştur. Başkomiser X ifadesinde: ‘Olay yerinde Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından toplanan kovanların sayısını 13 olarak bildiğini, bunun hangi görevlilerin silahından çıktığı konusunda bir bilgisi olmadığını, bu sayının aslında çıkan silah sesine göre kendisine az geldiğini, ancak bu kovanların bulunamadığı konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, kendisinin o sırada olaya müdahale etmekle, ambulans çağırmakla ilgilendiğini …’ söylemiştir.
 
Sanık Yakup Şenocak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görevi kötüye kullanma, suç delillerinin gizlenmesi ve yok edilmesi iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada verdiği ifadesinde ‘ bana bir şey olmasın diyerek şahsın elinde bıçak yokken şahsa müdahale etmeyip, bu olayların yaşanmasına sebep olmadım veya olayda silah kullanıp olaydan sonra TOMA 25’in kameralarını kör noktaya çevirerek boş kovanları toplayıp silah kullanmadığımı iddia etmedim …’ demektedir. 
 
TANIK POLİS İFADSELERİ KOPYALA-YAPIŞTIR
 
Ayrıca gerek Savcılık gerek İçişleri Bakanlığı Müfettişleri ve Diyarbakır Valiliği tarafından yürütülen idari soruşturma çerçevesinde bilgisine başvurulan polis memurlarının kovuşturma evresinde tanık olarak beyanlarının alınmaması kanaatimce büyük eksikliktir. Özellikle zor ve silah kullanma yetkisinin oluşup oluşmadığı konusunda, ateş edilmemesi yönünde görevli polisleri uyaran kontrol ve süzme noktalarından sorumlu Komiser Yardımcılarının ve Komiser’in duruşmada dinlenmesi, maktülün avukatları tarafından talep edilmesine rağmen, bu dinleme mutlak bir zorunluluk teşkil ederken yapılmaması maddi gerçeğe ulaşmayı kanaatimce engelleyebilecek niteliktedir. Bununla birlikte soruşturma dosyasında bilgisine başvurulan polis memurlarının ve amirlerinin beyanları okunduğunda bunların bir kısmının olay yerine yakın ya da uzak olması fark etmeksizin kopyala yapıştır biçiminde aynı olduğu görülmüştür. Olay mahalline yakın olan polis memurlarından bir kısmı maktülün kendisini patlatacağı yönünde bir beyanının olmadığını ya da duymadığını söylemesine rağmen daha uzakta olan polis memurlarının silah sesleri ve dur ihtarları arasında bunları duyduğunu söylemeleri konusunda var olan çelişki de bu polis memurları duruşmada tanık olarak dinlenmediği için giderilememiştir. Maktülün kontrol ve süzme noktalarında söylediği iddia edilen sözlerin ses ya da görüntü biçiminde bir kaydına da dosyada rastlanmamıştır. Maktüle yakın durumda olan polis memuru O.M ise bu sözleri duymadığını beyan etmiştir: ‘Dostum ben ölmeye geldim, beni mi öldüreceksiniz? Ben ölümden korkmuyorum dedi. … Sizi öldüreceğim sizi patlatacağım şeklinde bir söz duymadım’. Dosyada bulunan görüntü ve ses tespit tutanağında da sadece olay yerinde çekilen görüntülere dair fotoğraflar bulunmaktadır. Bu sözler konusunda polis memurlarının da farklı tanıklıkları söz konusudur.”
 
KEŞİF YAPILMADI!
 
Raporunda, dosya kapsamında yapılan incelemede ne soruşturma evresinde ne de kovuşturma evresinde olay mahallinde bir keşif yapılmadığının altını çizen Köprülü, “Maktülün vurulma anında hangi polis memurunun nerede hangi pozisyonda durduğunun, TOMA ya da diğer polis araçlarının konumunun, kontrol ve süzme noktalarının bulunduğu yerlerdeki bariyerlerin yerlerinin belirlenmesi ve olay anının tekrar canlandırılmasının bu olay özelinde büyük bir öneminin olduğu ortadadır” yorumunda bulundu.
 
MAHKEME DİĞER SORUŞTURMADAN HABERSİZ
 
ynı şekilde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘suç delillerini yok etme’ iddiasıyla başlattığı soruşturma dosyasının 7. Ağır Ceza Mahkemesi önüne getirilmemesine işaret edilen raporda, “Savcılığın, sanığın ‘bilinçli taksirle öldürme’ suçundan cezalandırılması yönünde mütalaasında bahsi geçen bu soruşturmanın halen devam ettiği belirtilmektedir. Ancak söz konusu mütalaa ve Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı 17.11.2021 tarihli iken, Savcılığın atıf yaptığı ve devam ettiği belirtilen görevi kötüye kullanma ve suç delillerini yok etme soruşturması hakkında 08.06.2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Buradan çıkan sonuç ne esas hakkında mütalaasını veren Savcılık ne de Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi yürütülen diğer soruşturmanın dosya içeriğine bakmamıştır; soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığından haberdar bile olmamıştır” denildi.
 
‘CEZASIZLIK POLİTİKASI ALGISI ORTADAN KALDIRILMALI’
 
Dr. Köprülü, ayrıca müşteki vekillerinin taleplerine rağmen İdare Mahkemesi’ne sunulan Diyarbakır Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu’nun raporu ve ilgili belgelerinin talep edilip dosya kapsamına alınmaması üzerinde de durdu. 
 
Bu konuda “Bahsi geçen raporda ve İçişleri Bakanlığı Başmüfettişliği’nin raporunda duruşmada tanık olarak dinlenmeyen polis memurlarının ve amirlerinin belki de davanın seyrini değiştirebilecek olaya dair beyanları bulunmaktadır. Tanık dinlemeyle bağlantılı olarak bu raporların da duruşmaya getirilmemesinin etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlalini oluşturması mümkündür.  Soruşturmanın etkili ve yeterli bir biçimde yapılması, olayın mahkemenin önüne hazır bir biçimde getirilmesi, maddi gerçeğe ulaşılmasına, yargılamanın hızlı bir biçimde bitirilip kamuoyunu tatmin eden, bilgilendiren ve cezasızlık politikası algısını ortadan kaldıran bir karar verilmesine neden olmaktadır. Bu devletin yaşam hakkına yönelik pozitif yükümlülüğünün de bir görünümünü oluşturmaktadır” değerlendirmesinde bulunuldu.
 
DEVLET YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ ‘İHLAL’ ETTİ 
 
Köprülü, raporunun devamında şunları kaydetti: Anayasa Mahkemesi yakın zamanlarda verdiği ve AİHM kararlarına da atıf yaptığı bir kararında bahsi geçen etkili soruşturma yükümlülüğünün kapsamının kovuşturma evresini de kapsadığını belirtmektedir: ‘Bu noktada AİHM'in olayda kovuşturma aşamasına geçilmesi durumunda etkili soruşturma yürütme yükümlülüğüne ilişkin belirlediği gerekliliklerin soruşturma aşamasının ötesine uzandığına ve karar verme aşaması dahil kovuşturmanın tamamının kanunla yaşamı koruma yönündeki pozitif yükümlülüğün gereklerini yerine getirmesi gerektiğine sık sık vurgu yaptığını hatırlatmak gerekir. (pek çok karar arasından bkz. Ali ve Ayşe Duran/Türkiye B. No: 42942/02, 8/4/2008, par. 61). Öte yandan AİHM, soruşturmadaki eksikliklerin bir mahkemenin kovuşturmada sorumlulukları ortaya koyma kapasitesine ciddi şekilde zarar verebileceğinin de gözardı edilemeyeceğini belirtmektedir (Ağdaş/Türkiye, B. No: 34592/97,27/7/2004, par. 102)’.
 
‘Bu noktada ifade etmek gerekir ki usul yükümlülüğünün gerektiği şekilde yerine getirilmemesi hâlinde devletin negatif ve pozitif yükümlülüklerine gerçekten uyup uymadığı tespit edilemez. Devletin yaşam hakkı kapsamındaki negatif ve pozitif yükümlülüklerinin güvencesini, bu hak kapsamındaki -söz konusu olmuşsa kovuşturma sürecini de kapsayan- soruşturma yükümlülüğü oluşturmaktadır (Salih Akkuş, B. No: 2012/1017,18/9/2013, par. 29)’. Sonuç olarak; yukarıda değinilen örneklerden hareketle, şu aşamaya kadar gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmeyen usul işlemleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde AİHS 6. ve 13. Maddelerine aykırı davranılmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma evresindeki bu eksikliklerin devletin yaşam hakkının kamu görevlileri tarafından ihlal edilmesi halinde etkili soruşturma yapma konusundaki pozitif yükümlülüğünün ihlali olarak değerlendirilebileceği görüşündeyim.” 
 
RAPOR MAHKEMEYE SUNULDU 
 
Dr. Köprülü’nün hazırladığı bu rapor, Kurkut Ailesi’nin avukatları Reyhan Yalçındağ Baydemir ve Serdar Çelebi tarafından davanın görüleceği Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. 
 
‘KASTEN ÖLDÜRME SUÇU’NDAN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
 
Dün yaptıkları başvurularında İstinaf Mahkemesinin bozma kararına konu gerekçesinde belirtilen ‘amirin emrinin yerine getirilmesi hükmünün uygulanmasına’ dair tespitinin hukuka, Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatlarına açıkça aykırılığı olduğu belirten avukatlar, Köprülü’nün hazırladığı uzman raporu ve Diyarbakır İl Disiplin Kurulu raporu doğrultusunda sanık polisin Şenocak’ın ‘kasten öldürme suçu’ndan cezalandırılması talep etti.
 
MA / Ömer Çelik

Diğer başlıklar

17/11/2025
23:59 ‘Kamu görevlileri tarafından uyuşturucu dağıtımı yapılıyor’
23:37 Irak seçimlerinin nihai sonuçları açıklandı
23:20 Çiçek Otlu: Bakanlık ve ATK, Rojin Kabaiş'in cinayetine ortaktır
23:11 ‘İçişleri Bakanlığı bütçesinde barışa, adalete ve ekmeğe tek bir kuruş yok’
22:24 'Bîra Sûrê' Rojava Film Festivalinde
21:51 Süveyda’nın batısı ağır silahlarla bombalanıyor
21:29 Kayseri'de 74 kişi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye başvurdu
20:44 Dilek İmamoğlu'ndan 'toplumsal sorumluluk' çağrısı
20:38 Tanhan: Kayyım ve bürokratlar hakkında mali soruşturma açılsın
20:13 Zehirlenme faciasında baba Servet Böcek de hayatını kaybetti
19:40 Kadınlardan Berk Akand protestosu
19:35 DEM Parti Kadın Meclisi'nden direnişteki işçilere ziyaret
19:16 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Berivan Kutlu için taziye mesajı
18:53 Suriye’de Alevi evleri işaretlendi, evleri boşaltma çağrısı yapıldı
18:49 Kuzey Ege için fırtına uyarısı
18:47 Devrilen kepçenin altında kalan Akkaya yaşamını yitirdi
18:43 Gazeteci Aykol'un tedavisi ek ilaçlarla devam ediyor
18:33 Kadınlar şiddete karşı mücadele yöntemlerini konuştu
18:30 Dilovası'ndaki iş cinayeti protestosu: Susmayacağız
17:36 ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ katliamı davasında ‘zaman aşımı’ kararı
17:26 Tutsakların tahliyelerinin engellenmesi Meclis gündeminde
17:20 Ayşe Tokyaz cinayetinde iddianame hazırlandı
17:16 Cizîr Belediyesi eski Eşbaşkanı Berivan Kutlu hayatını kaybetti
16:55 Irak'ta seçimi kazanan 6 adayın oyları iptal edildi
16:48 Meclis tutanaklarda yer verdiği Kürtçe ifadeleri sildi
16:10 'Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu' kuruldu
15:34 İZBB işçileri: İşimizi geri istiyoruz
15:13 Meclis tutanaklarında ilk defa Kürtçe ifadeler yer aldı
14:51 TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu: Çözüm demokratikleşme programıyla mümkündür
14:41 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu?
14:39 Eğitim Sen’den rapor: 2026 Eğitim Bütçesini kabul etmiyoruz
14:36 Kadın tutsaklar için birçok kentte açıklama: Dayanışmayı büyütelim
14:35 Fadime Elkan’ın taziyesi kitlesel ziyaret
14:05 Asistan hekimler eylemde
13:49 Barış İçin Toplumsal Girişim: 'umut hakkı'nın uygulanması talep edilmeli
11:56 Qamışlo'da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
11:02 Temelli: Komisyon özel yasa hazırlanması için rapor hazırlayacak
10:58 Çöpte buldukları para ve ziynet eşyalarını sahibine teslim ettiler
10:20 Dêrsimli yurttaşlar: Doğa talanına izin vermeyeceğiz
09:34 Şiyar Be Platformu Sözcüsü: Sadece bizimle sonuç alınmaz, tüm dinamiklerin sözü olmalı
09:30 ‘Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmeli’
09:22 Kerboran'da bir genç öldürüldü
09:19 ‘Topyekun mücadele erkeklerin dönüşümünü zorunlu kılar’
09:11 Hareket Yönetimi: Zap güçlerimizi uygun sahalara çektik
09:10 Wan Baro Başkanı Özaraz: Entegrasyon yasaları düzenlenmeli
09:02 Foza Yûsif: Dünyada kadın perspektifiyle örgütlenmeli
09:00 17 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:47 Trump’tan, ‘Epstein dosyaları’ çağrısı
08:45 Birçok kentte kuvvetli kar yağışı ve sağanak bekleniyor
16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz