Kurkut cinayetinde uzman raporu: Devlet yükümlülüğünü ‘ihlal’ etti

img

DİYARBAKIR - Ceza Hukukçusu Dr. Timuçin Köprülü, hazırladığı raporda Kemal Kurkut cinayetinde devletin ‘yaşam hakkı’nın kamu görevlileri tarafından ihlal edilmesi halinde etkili soruşturma yapma yükümlülüğünü ‘ihlal’ ettiği sonucuna vardı. Avukatlar bu raporla mahkemeye başvurdu. 

 
Diyarbakır’da, 2017 yılında katıldığı Newroz kutlaması sırasında öldürülen üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Kemal Kurkut’un faili polis Yakup Şenocak’ın yargılanıp, hakkında beraat kararı verilen dava, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin verdiği bozma kararı üzerine bugün yeniden görülecek.
 
Davaya bakan Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinin sanık polise dair verdiği beraat kararından öte yargılamaya dair en çok tartışılan konu 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararı ile imza attığı hukuk skandalı oldu.
 
Yerel mahkemenin aldığı beraat kararının gerekçesini eksik kurduğunu savunan İstinaf Mahkemesi, sanık polise yüklenen suçun “hukuka aykırı” olduğunu öne sürdü. İstinaf, hukuka aykırı yüklenen suçun bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle işlenmesinden ötürü sanık polise “ceza verilmesine yer olmayacağı” kararının verilmesi gerektiğini savunup, yerel mahkemenin kararını bozdu.
 
Kurkut Ailesi’nin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir’in talebi doğrultundan ‘Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku’ konusunda yetkin isimlerden biri olan Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Timuçin Köprülü, İstinaf’ın söz konusu gerekçelerle aldığı bozma kararını kararı değerlendirip, bir rapor hazırladı.
 
İSTİNAF’IN TESPİTİ YANLIŞ!
 
Dava dosyası, olaya dair idari soruşturma raporları ve ilgili belgelerin tümünü inceleyen Dr. Köprülü, 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararına konu gerekçesinde belirtilen amirin emrinin yerine getirilmesi hükmünün uygulanmasına dair tespitinin yanlış olduğu sonucu vardı
 
Amir emrinin yerine getirilmesinin cezai sorumluluğa etki edebilmesi için öncelikle bir emrin (bozma gerekçesine göre ise bağlayıcı nitelikte hukuka aykırı bir emrin) bulunması gerektiğini belirten Köprülü, sorumlu amirlerin beyanlarında ve tanık beyanında da görüleceği gibi ateş edilmesi yönünde bir emir bulunmadığına, aksine sorumlu amirler olan iki komiser yardımcısı ve komiserin bedensel ya da yaşamsal bir tehlikenin oluşmaması için ateş edilmemesi yönünde uyarıda bulunduğuna dikkat çekti.
 
ZOR KULLANMA ŞARTLARI OLUŞMADI
 
Olay mahallinde görevli amir pozisyonundaki komiser yardımcıları ve komiser ile bazı polis memurlarının beyanlarından ve olaya müdahale ediş ya da etmeyiş şekillerinden hareketle zor kullanmanın şartlarının oluşmadığı yönünde bir kanaatin varlığı ortaya çıktığını belirten Köprülü, bu kanaatin İçişleri Bakanlığı Başmüfettişliği’nin ilgili raporuna da yansıdığına işaret etti.
 
Köprülü, hazırladığı raporunda bu konuda “Diğer yandan zor ve silah kullanmanın şartlarının oluştuğu kabul edilse bile çantasını kontrol noktasında bırakan, elinde, üzerinde patlayıcı bir madde taşımadığı veya bulundurmadığı aşikar olan, üstü çıplak ve elinde kendi göğsüne dayadığı bıçaktan başka bir şey bulunmayan maktulün onlarca polisin, TOMA, Akrep gibi müdahale araçlarının bulunduğu olay mahallinde PVSK 16. Maddede belirtilen, örneğin gaz ve su sıkma veya maktulü yere düşürmeye yönelik ayaklarına jop fırlatma gibi diğer maddi güç yöntemleriyle ele geçirilmesi mümkünken bu yola gidilmeyip ateş edilmesiyle yukarıda atıf yapılan Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi zor ve silah kullanımının ölçülülüğünün, orantılılığının, son çare ve mutlak zorunlu olması unsurlarının olayda gerçekleşmediği görülmektedir” değerlendirmelerinde bulundu.
 
‘OLAY ÖNCESİ AYDINLATILMADI’
 
Raporunda soruşturma ve kovuşturma evresinin etkin bir biçimde yürütülüp yürütülmediği üzerinde de duran Köprülü, şu tespitlerde bulundu: “Yukarıda ifade edildiği gibi yaşam hakkına yönelik kolluğun silah kullanmasına dair olaylarda, olayın tüm gelişim çizgisinin ve şartlarının ortaya konulması gerekmektedir. Bu yaşam hakkının ihlaliyle sonuçlanan silah kullanımının etkin bir biçimde soruşturulması ve kovuşturulmasıyla doğrudan bir bağlantı oluşmaktadır. Soruşturma ve kovuşturma evresine dair dosyadaki veriler değerlendirildiğinde olay maktülün kontrol ve süzme noktalarında geçişiyle başlamış gibi görünmektedir. Ancak olayın başlangıcının bunun daha öncesi olduğu anlaşılmaktadır. Maktülün olayın öncesine dair neden kasaptan bir bıçak alıp üzerindeki kıyafetleri çıkararak, çantasını kontrol noktasına bırakıp geçtiğiyle ilgili soruşturma ve kovuşturma dosyasında bir bilgiye rastlanılmamıştır. Örneğin 3XXXX8, 3XXXX4 Sicil Numaralı polis memurları soruşturma evresinde maktülün seyyar satıcının tezgahından su aldığını, seyyar satıcının korkup kaçtığını söylemektedirler. Bu seyyar satıcının kim olduğunun ve olaya dair bilgisinin ve görgüsünün önemli olduğu ortadadır. Ayrıca basına yansıyan haberlerde bir taksicinin, maktülün bıçak almaya gitmeden önce polisle tartıştığını, polislerin maktüle bağırdığını gördüğü yönünde haberler bulunmaktadır. Bu durumda maktülün bıçak almaya gitmesinden önce gerçekleşen olayların aydınlatılmadığı, maktülle ilk karşılaşan ve tartıştığı iddia edilen polislerin bilgisine başvurulmadığı görülmektedir.”
Dr. Köprülü, olayın gerçekleşmesini müteakip alanda bulunan polis memurlarından Svap alınmasında da sorunlar yaşandığının dosyadan ve soruşturma raporlarından anlaşıldığını kaydetti. Köprülü Svap alınma işleminin yeterince hızlı ve yeterli personelle yapılmaması sonucunda sanık dahil görüntülerde havaya ateş ettiği belli olan polislerin bir kısmının ellerinde (yemek ve tuvalet ihtiyacı sonrası elleri yıkama, abdest alma gibi nedenlerle) herhangi bir ize rastlanmadığını belirtti.
 
KAYIP KOVANLAR
 
Yine olay sonrasında tanık anlatımlarında 30-40-70 civarı merminin ateşlendiğinin yer almasına rağmen olay mahallinde 13 adet mermi kovanı bulunması üzerinde duran Köprülü, şu hususlara dikkat çekti: “Bu durum Diyarbakır Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu tarafından yürütülen soruşturmada Başkomiser X’e sorulmuştur. Başkomiser X ifadesinde: ‘Olay yerinde Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından toplanan kovanların sayısını 13 olarak bildiğini, bunun hangi görevlilerin silahından çıktığı konusunda bir bilgisi olmadığını, bu sayının aslında çıkan silah sesine göre kendisine az geldiğini, ancak bu kovanların bulunamadığı konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, kendisinin o sırada olaya müdahale etmekle, ambulans çağırmakla ilgilendiğini …’ söylemiştir.
 
Sanık Yakup Şenocak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görevi kötüye kullanma, suç delillerinin gizlenmesi ve yok edilmesi iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada verdiği ifadesinde ‘ bana bir şey olmasın diyerek şahsın elinde bıçak yokken şahsa müdahale etmeyip, bu olayların yaşanmasına sebep olmadım veya olayda silah kullanıp olaydan sonra TOMA 25’in kameralarını kör noktaya çevirerek boş kovanları toplayıp silah kullanmadığımı iddia etmedim …’ demektedir. 
 
TANIK POLİS İFADSELERİ KOPYALA-YAPIŞTIR
 
Ayrıca gerek Savcılık gerek İçişleri Bakanlığı Müfettişleri ve Diyarbakır Valiliği tarafından yürütülen idari soruşturma çerçevesinde bilgisine başvurulan polis memurlarının kovuşturma evresinde tanık olarak beyanlarının alınmaması kanaatimce büyük eksikliktir. Özellikle zor ve silah kullanma yetkisinin oluşup oluşmadığı konusunda, ateş edilmemesi yönünde görevli polisleri uyaran kontrol ve süzme noktalarından sorumlu Komiser Yardımcılarının ve Komiser’in duruşmada dinlenmesi, maktülün avukatları tarafından talep edilmesine rağmen, bu dinleme mutlak bir zorunluluk teşkil ederken yapılmaması maddi gerçeğe ulaşmayı kanaatimce engelleyebilecek niteliktedir. Bununla birlikte soruşturma dosyasında bilgisine başvurulan polis memurlarının ve amirlerinin beyanları okunduğunda bunların bir kısmının olay yerine yakın ya da uzak olması fark etmeksizin kopyala yapıştır biçiminde aynı olduğu görülmüştür. Olay mahalline yakın olan polis memurlarından bir kısmı maktülün kendisini patlatacağı yönünde bir beyanının olmadığını ya da duymadığını söylemesine rağmen daha uzakta olan polis memurlarının silah sesleri ve dur ihtarları arasında bunları duyduğunu söylemeleri konusunda var olan çelişki de bu polis memurları duruşmada tanık olarak dinlenmediği için giderilememiştir. Maktülün kontrol ve süzme noktalarında söylediği iddia edilen sözlerin ses ya da görüntü biçiminde bir kaydına da dosyada rastlanmamıştır. Maktüle yakın durumda olan polis memuru O.M ise bu sözleri duymadığını beyan etmiştir: ‘Dostum ben ölmeye geldim, beni mi öldüreceksiniz? Ben ölümden korkmuyorum dedi. … Sizi öldüreceğim sizi patlatacağım şeklinde bir söz duymadım’. Dosyada bulunan görüntü ve ses tespit tutanağında da sadece olay yerinde çekilen görüntülere dair fotoğraflar bulunmaktadır. Bu sözler konusunda polis memurlarının da farklı tanıklıkları söz konusudur.”
 
KEŞİF YAPILMADI!
 
Raporunda, dosya kapsamında yapılan incelemede ne soruşturma evresinde ne de kovuşturma evresinde olay mahallinde bir keşif yapılmadığının altını çizen Köprülü, “Maktülün vurulma anında hangi polis memurunun nerede hangi pozisyonda durduğunun, TOMA ya da diğer polis araçlarının konumunun, kontrol ve süzme noktalarının bulunduğu yerlerdeki bariyerlerin yerlerinin belirlenmesi ve olay anının tekrar canlandırılmasının bu olay özelinde büyük bir öneminin olduğu ortadadır” yorumunda bulundu.
 
MAHKEME DİĞER SORUŞTURMADAN HABERSİZ
 
ynı şekilde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘suç delillerini yok etme’ iddiasıyla başlattığı soruşturma dosyasının 7. Ağır Ceza Mahkemesi önüne getirilmemesine işaret edilen raporda, “Savcılığın, sanığın ‘bilinçli taksirle öldürme’ suçundan cezalandırılması yönünde mütalaasında bahsi geçen bu soruşturmanın halen devam ettiği belirtilmektedir. Ancak söz konusu mütalaa ve Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı 17.11.2021 tarihli iken, Savcılığın atıf yaptığı ve devam ettiği belirtilen görevi kötüye kullanma ve suç delillerini yok etme soruşturması hakkında 08.06.2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Buradan çıkan sonuç ne esas hakkında mütalaasını veren Savcılık ne de Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi yürütülen diğer soruşturmanın dosya içeriğine bakmamıştır; soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığından haberdar bile olmamıştır” denildi.
 
‘CEZASIZLIK POLİTİKASI ALGISI ORTADAN KALDIRILMALI’
 
Dr. Köprülü, ayrıca müşteki vekillerinin taleplerine rağmen İdare Mahkemesi’ne sunulan Diyarbakır Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu’nun raporu ve ilgili belgelerinin talep edilip dosya kapsamına alınmaması üzerinde de durdu. 
 
Bu konuda “Bahsi geçen raporda ve İçişleri Bakanlığı Başmüfettişliği’nin raporunda duruşmada tanık olarak dinlenmeyen polis memurlarının ve amirlerinin belki de davanın seyrini değiştirebilecek olaya dair beyanları bulunmaktadır. Tanık dinlemeyle bağlantılı olarak bu raporların da duruşmaya getirilmemesinin etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlalini oluşturması mümkündür.  Soruşturmanın etkili ve yeterli bir biçimde yapılması, olayın mahkemenin önüne hazır bir biçimde getirilmesi, maddi gerçeğe ulaşılmasına, yargılamanın hızlı bir biçimde bitirilip kamuoyunu tatmin eden, bilgilendiren ve cezasızlık politikası algısını ortadan kaldıran bir karar verilmesine neden olmaktadır. Bu devletin yaşam hakkına yönelik pozitif yükümlülüğünün de bir görünümünü oluşturmaktadır” değerlendirmesinde bulunuldu.
 
DEVLET YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ ‘İHLAL’ ETTİ 
 
Köprülü, raporunun devamında şunları kaydetti: Anayasa Mahkemesi yakın zamanlarda verdiği ve AİHM kararlarına da atıf yaptığı bir kararında bahsi geçen etkili soruşturma yükümlülüğünün kapsamının kovuşturma evresini de kapsadığını belirtmektedir: ‘Bu noktada AİHM'in olayda kovuşturma aşamasına geçilmesi durumunda etkili soruşturma yürütme yükümlülüğüne ilişkin belirlediği gerekliliklerin soruşturma aşamasının ötesine uzandığına ve karar verme aşaması dahil kovuşturmanın tamamının kanunla yaşamı koruma yönündeki pozitif yükümlülüğün gereklerini yerine getirmesi gerektiğine sık sık vurgu yaptığını hatırlatmak gerekir. (pek çok karar arasından bkz. Ali ve Ayşe Duran/Türkiye B. No: 42942/02, 8/4/2008, par. 61). Öte yandan AİHM, soruşturmadaki eksikliklerin bir mahkemenin kovuşturmada sorumlulukları ortaya koyma kapasitesine ciddi şekilde zarar verebileceğinin de gözardı edilemeyeceğini belirtmektedir (Ağdaş/Türkiye, B. No: 34592/97,27/7/2004, par. 102)’.
 
‘Bu noktada ifade etmek gerekir ki usul yükümlülüğünün gerektiği şekilde yerine getirilmemesi hâlinde devletin negatif ve pozitif yükümlülüklerine gerçekten uyup uymadığı tespit edilemez. Devletin yaşam hakkı kapsamındaki negatif ve pozitif yükümlülüklerinin güvencesini, bu hak kapsamındaki -söz konusu olmuşsa kovuşturma sürecini de kapsayan- soruşturma yükümlülüğü oluşturmaktadır (Salih Akkuş, B. No: 2012/1017,18/9/2013, par. 29)’. Sonuç olarak; yukarıda değinilen örneklerden hareketle, şu aşamaya kadar gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmeyen usul işlemleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde AİHS 6. ve 13. Maddelerine aykırı davranılmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma evresindeki bu eksikliklerin devletin yaşam hakkının kamu görevlileri tarafından ihlal edilmesi halinde etkili soruşturma yapma konusundaki pozitif yükümlülüğünün ihlali olarak değerlendirilebileceği görüşündeyim.” 
 
RAPOR MAHKEMEYE SUNULDU 
 
Dr. Köprülü’nün hazırladığı bu rapor, Kurkut Ailesi’nin avukatları Reyhan Yalçındağ Baydemir ve Serdar Çelebi tarafından davanın görüleceği Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. 
 
‘KASTEN ÖLDÜRME SUÇU’NDAN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
 
Dün yaptıkları başvurularında İstinaf Mahkemesinin bozma kararına konu gerekçesinde belirtilen ‘amirin emrinin yerine getirilmesi hükmünün uygulanmasına’ dair tespitinin hukuka, Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatlarına açıkça aykırılığı olduğu belirten avukatlar, Köprülü’nün hazırladığı uzman raporu ve Diyarbakır İl Disiplin Kurulu raporu doğrultusunda sanık polisin Şenocak’ın ‘kasten öldürme suçu’ndan cezalandırılması talep etti.
 
MA / Ömer Çelik

Diğer başlıklar

21:52 Mereş'te 3.9 büyüklüğünde deprem
21:17 Hêlîn Ümit: Demokrasi için Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü şarttır
21:08 İkram Güren, 31 yıldan sonra tahliye edildi
21:04 Gençlerden Rojin Kabaiş eylemi: Gerçeği ortaya çıkaralım
20:57 Bahçeli'nin KKTC açıklamasına Erhürman'ın partisinden kınama
20:41 Mexmur'da Abdullah Öcalan için nöbet sürüyor
20:35 Lübnan tezkeresi kabul edildi
20:33 Aydın ve Denizli'de Hakan Tosun eylemi
20:25 Öğrenciler, Rojin Kabaiş'in adını okuduğu fakülteye verdiler
20:19 Wan'da dağcılar Rojin Kabaiş için tırmandı
20:15 Aktaş dosyası AKP’li belediye de dahil edildi
19:21 Polis ablukasında barış açıklaması
19:17 Tartus'ta Alevi mezarlığı bombalandı
19:14 Fransa eski cumhurbaşkanı tutuklandı
19:07 DAİŞ'in lideri yakalandı
18:28 İran’da yılbaşından bu yana bini aşkın kişi idam edildi
18:20 CHP de tezkereye 'hayır' diyecek
18:15 27 gençlik oluşumundan ortak bildiri: Üniversiteme dokunma
17:34 Sermin Demirdağ’ın tahliyesi 7’nci kez engellendi
17:11 İnfaz edilmiş disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliyesi engellendi
17:06 EMEP görüşülecek tezkerelere ‘hayır’ diyecek
16:59 Amed kitap fuarında Kürtçe kitaplara yoğun ilgi
16:25 DEM Parti'den 'umut hakkı' için kanun teklifi
15:59 Jandarmanın engeline rağmen Cansu Seferoğlu için taziye kuruldu
15:58 DFG’nin mesleki atölyeleri başlıyor
15:35 Gazeteci Aykol'a verilen uyku ilaçları tekrar azaltıldı
15:29 'Finansman davasında' tutukluluğa devam kararı
15:02 Geçiş hükümeti Tebqa-Selemiye yolunu kapattı
15:00 Minguzzi davasında 2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet
13:58 520 isimden İran rejimine ‘idam cezalarını durdurun’ çağrısı
12:44 Tülay Hatimoğulları: Sürecin ritmi düştükçe savaştan yana olanların cesareti artıyor
11:50 Yerlikaya'nın hedef gösterdiği gençler gözaltına alındı
11:45 Gazeteci Öznur Değer'e ceza
11:43 Uytun davasında tutuklama ve keşif talebine ret
11:41 Bahçeli’ye göre 'Kürtler Cumhuriyet tarihinde yok sayılmadı'
11:30 İsrail’in saldırıları sürerken ABD heyeti Tel Aviv’e gitti
09:55 Kamaran Osman: Türkiye yeni yol ve üsler yapıp savaş hazırlığı yapıyor
09:53 Prof. Ross'tan sürece destek: Türkiye tarihi fırsatı heba etmemeli
09:50 Cezaevinin yasağını saç telinden fırçayla yaptığı resimlerle aştı
09:32 ‘Rojin’in faillerinin ortaya çıkarılması için güç birliği yapılmalı’
09:28 'İnsan yapmadığı bir şeyden pişman olmaz' dedi, tahliyesi 6 ay ertelendi
09:10 Kömürcüler çarşısı:14 esnaftan 8'i kepenk kapattı
09:10 Alevi kadınlar: Barış halkların ortak iradesiyle inşa edilir
09:04 Mêrdîn’de buruk bağbozumu: Verim düşük, maliyet yüksek
09:00 21 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:03 Meteoroloji'den çok sayıda kent için uyarı
20/10/2025
23:26 'Hepimiz Rojin'in sesi olacağız'
22:57 9 kent için sarı kodlu sağanak uyarısı
22:11 Irak: ABD’li askeri danışmanların bir kısmı ülkede kalacak
22:03 YYÜ'de Rojin Kabaiş eylemi: Hakikat ortaya çıksın
21:49 71 örgütten GES’E karşı açıklama
21:34 Hamaney’den Trump’a 'nükleer' yanıtı
20:47 Elektrik akımına kapılan DEDAŞ çalışanı hayatını kaybetti
20:12 İsrail'in saldırıları ateşkese rağmen sürüyor
20:07 Filipinler'de 5.8 büyüklüğünde deprem
19:57 Gazeteci Aykol için hastane ziyaretleri sürüyor
19:43 223 işçinin direnişi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:56 Eskar ve Beyrok’da ağaç kıyımı
18:38 Şirnex’te öğrenciler Rojin için yürüdü
18:36 İzmir’de Pirsûs anması
18:26 HPG'li Zilan Avşar için taziye kuruldu
18:21 Wan’da öğrencilerden eylem: Rektör soruları yanıtlamadan kaçtı
18:12 Amedspor deplasmanda 2-1 kazandı
17:58 Wan'da bir çocuk tutuklandı
17:18 Koma Amed, Amedspor forması imzalayacak
17:12 Dağ’ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:05 TÜRMOB seçimlerinde Kürtçeye saldırı: Konuşturmayın, size saygı yok
16:56 Mazlum Abdi’den Raqa mesajı: Savaşçılarımızın yazdığı bir destandır
16:50 Hesendîn Bölgesi’ndeki talana Bakanlık ‘kalkanı’
16:23 Türkiye'ye vicdani retçiler için çağrı
16:19 Irak ve Kürdistan Bölgesi'nden bir heyet Tahran’da
15:13 Kadınlar Rojin için bakanlık önünde: Adalet nerede?
14:32 Dêrsim’de doğa ve çevre mitingi düzenlenecek
14:23 Hüseyin Aykol yeniden uyutulacak
14:10 30 yılın ardından tahliye edilen Demir'e kitlesel karşılama
13:50 Bakan Yerlikaya'dan süreç açıklaması
13:41 İHD’den Rojin Kabaiş açıklaması: Devlet mekanizmaları faili koruyor
13:11 Tomruk İBB soruşturmasında ifade verdi
12:43 İstanbul Valiliği Amedspor maçında taraftar kapasitesi artırmadı!
12:29 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten tezkere tepkisi: Halkların beklentisi demokrasi
12:08 Yüzde 80 görme engelli tutsağın tahliyesi 6'ncı kez ertelendi
10:28 Suriye güçleri Şêxmeqsûd’a saldırdı
10:23 'Güç olarak kullanılan su, çatışma ve göçü tetikliyor'
10:17 Şam güçlerinden Süveyda’ya saldırı
10:07 Meteoroloji'den 6 kent için sarı kodlu uyarı
09:52 Sozdar'ın yeni romanı 'Tirs': Yüzleştiğimiz oranda barışı inşa ederiz
09:42 Barış Anneleri’nin tek talebi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü
09:37 Çandar: Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere dönük tavrı değişmeli
09:23 Akbulut: Yargı toplumsal barışı güçlendirecek kararlar vermeli
09:20 Öz Sağlık-İş’ ‘hediye’ ile üye topluyor!
09:14 DEM Parti’den rapor: Mali müşavirler ajanlığa zorlanıyor
09:08 ‘Çözüm için Kürtçenin önündeki engeller kaldırılmalı’
09:00 20 EKİM 2025 GÜNDEMİ
19/10/2025
22:51 Hamas heyeti, ateşkesi takip için Mısır'a gitti
22:47 Şengal'de Abdullah Öcalan için yürüyüş: Bizim varlık nedenimiz
22:42 Denizli ve Hatay'da trafik kazası
22:01 Cizîr 1. Kadın Govend Festivali son buldu
21:19 CPT: Zap ve Avaşîn'de kesilen ağaçlar Türkiye'ye taşınıyor
21:11 İsrail, Gazze'ye insani yardım girişini durdurma kararı aldı
20:27 Kuzey Kıbrıs'ın yeni cumhurbaşkanı Tufan Erhürman oldu
20:17 Rojin Kabaiş için eylem: Failler bulunsun
18:35 Su hakkı için ortak komisyonlar kurulacak
17:06 Barış Anneleri: Barışın anahtarı Öcalan’ın özgürlüğüdür
16:51 Tahliye engellemelerine Bakırköy Cezaevi önünde tepki
16:23 Amed’de düzenlenen kitap fuarı 2’nci günde
16:00 Wan’da şüpheli kadın ölümü
15:38 Cizîr 1. Kadın Govend Festivali başladı
14:50 Entübe edilen gazeteci Aykol'un durumu stabil
14:35 Gürsel Karaaslan okurlarıyla imza gününde buluştu
13:27 Cengiz Yaşar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:18 Taksiciler rektörün engellemelerine rağmen Rojin için eyleme katıldı
12:34 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Önemli bir adım AİHM kararlarının hayata geçmesi
11:38 Arjantin’de Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Sosyolojisi’ne yoğun ilgi
11:30 Pakistan ve Afganistan’dan ‘derhal ateşkes’ anlaşması
10:41 DEM Parti'den Demirtaş'a ziyaret
10:04 Gençler: İmralı tecridi kalkmadan barış sağlanmaz
09:42 Jin derginin 138’inci sayısı yayında
09:37 İktidarın ağaçsız ‘Hatıra Ormanları’
09:34 'Herkes özel savaş politikalarına karşı ses çıkarmalı'
09:25 ‘DEDAŞ mafya olmuş’
09:20 Tahliyesi 3’üncü kez engellenen tutsak: Ölmemi bekliyorlar
09:19 ‘Sorunların çözümü Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne bağlı’
09:13 Rojin Kabaiş’in sıra arkadaşları: Rektör neden saklanıyor?
09:11 Agirî’nin 576 köyünden 379’unun ismi değiştirildi
09:07 Esenyurt’taki mitinge çağrı
09:05 Abdullah Öcalan 2009'da da 'terörist' kavramı için 'gelin tartışalım' demişti
09:00 19 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:54 Birçok kentte kuvvetli yağışlar bekleniyor
08:49 Kuzey Kıbrıs’ta halk sandık başında
18/10/2025
23:53 Dêrazor’un El Bûkemal kentinde patlama
20:55 Mehmet Çetin-Emirali Yağan Dêrsim Kültür ve Sanat Günleri sona erdi
20:36 Amedspor’un yeni başkanı Nahit Eren oldu
20:14 Gazze İnsan Hakları Merkezi: Ateşkese rağmen 35 Filistinli katledildi
19:33 Sigaraya yine zam
18:47 Kadınlar alanlara çıktı: Rojin Kabaiş’in ölümü aydınlatılsın
18:19 Eskişehir'de madencilik faaliyetleri halk sağlığını olumsuz etkiliyor
17:56 Cizîr 1. Kadın Govend Festivali'ne çağrı ziyareti yürüyüşe döndü
17:51 Gençler Abdullah Öcalan için yürüdü: Özgür olana kadar kesintisiz mücadele edeceğiz
17:43 Kutlu ve Akbalık taziyesine kitlesel ziyaret
17:12 'Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini büyütmeliyiz'
17:06 'Abdullah Öcalan'la görüşme iradesi ortaya çıkmalı'
16:39 ESP: AKP'ye karşı özgürlük mücadelesini yükselteceğiz
16:04 Hasta tutsaklar Keskin ve İnci için tahliye talebi
15:57 Bakanlıktan Cengiz Holding'e 57 bin ağaç kesmesi için izin
15:53 Amed'te 9'uncu kitap fuarı başladı: 31’i Kürtçe 200 yayınevi okurları bekliyor
14:43 Kadınlar: Cinsiyetçi yaklaşımı kabul etmiyoruz
14:35 Siyasetçilere ceza: Hukukun değil, siyasetin kararıdır
14:15 'Tosun'un katledilmesi münferit değil, bir politikanın sonucudur'
14:14 16 barodan ortak açıklama: Rojin Kabaiş dosyasının takipçisi olacağız
14:03 Dört kentte adalet talebi: Kayıpların akıbeti açıklanmadan barış sağlanmaz