Kuytul: Bunlar İslami hareketten nefret ediyorlar

img

ADANA - Adana’da üyelerine yönelik polis işkencesini “Devlet ile hükümet bize karşı birleşmiş” diyen Furkan Vakfı’nın kurucusu Alparsan Kuytul, “Bunlar İslami hareketten nefret ediyorlar” dedi.  

Son zamanlarda sıklıkla polis şiddetinin hedefinde olan Furkan Vakfı’nın 20 Mart’ta tutuklu 8 üyeleri için yapmak istediği yürüyüş işkence görüntüleriyle engellendi. Vakfın kurucusu Alparslan Kuytul'un 15 yaşındaki oğlunun da olduğu 600 kişi yaralandı. Ortaya çıkan görüntülerde özellikle başörtülü bir polisin tesettürlü bir kadını coplaması AKP’nin başörtü politikalarını bir kez daha teşhir etti. Kamuoyu, “Eskiden kadınlar başörtülerinden dolayı kamudan atılırken, gelinen aşamada başörtülerinden dolayı coplanıyor” şeklinde tepki verdi.
 
Vakfın kurucusu Alparslan Kuytul,  üyelerine yönelik saldırılar başta olmak üzere, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eylemlerini kriminalize eden söylemlerine dair sorularımızı yanıtladı.
 
Tutuklu bulunan 8 üyeniz için yapmak istediği yürüyüş ya da açıklama polislerin saldırısıyla engellendi. Oğlunuz dahil birçok kişi ağır yaralandı. İşkence görüntüleri ortaya çıktı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Biz haksız ve hukuksuz yere tutuklanan sekiz arkadaşımız için bir yürüyüş düzenlemek istedik ve buna dair valiliğe bildirimde bulunduk. Ancak valilikte evrak kayıtlarına bakan memur, bildiri evrakımızı alamayacağını söyledi. Sonra arkadaşlarımızı hukuk işlerine yönlendirmişler, oradakiler de evrakımızı alamayacaklarını söyleyip, vali yardımcısına yönlendirmişler. Bunun üzerine arkadaşlarımız noterde valiliğe ihbar çekmek için gidiyor noter de evrakları almıyor. Noter de evrakları almayınca, arkadaşlarımız posta yolu ile valiliğe bildirimde bulunmak için evrak yolladı.
 
Hükümet izne bağladığı basın açıklaması, toplantı ve yürüyüş hakkı için yapmak istediğiniz başvuru fili olarak engelliyor. Bir devlet kurumunun bu keyfiliğini neye bağlıyorsunuz?
 
 
 Alanda siviller hariç yaklaşık 500 polis vardı. Çok sayıda arkadaşımızın kafası kırıldı, iki arkadaşımızın beli kırıldı, bir kişinin ayağı kırıldı. İşte benim oğlum beyin kanaması geçirdi.
 
Belli ki talimat almışlar. Biz ilk etapta tam anlayamadık ama şimdi çok daha iyi anlıyoruz ki, bunlar kasten evraklarımızı almadılar ve sonradan ‘sizin başvurunuz yok’ demek için’ Yaptığınız yasal değil onun için müdahale ettik’ demek için bunu yaptılar. Hâlbuki bildiri yapmış olmazsak dahi, böyle bir zülüm yapılmaz. Çünkü bizim yaptığımız şey anayasal bir haktır. Zaten anayasa izin verdiği için yani madde 34 diyor ki; herkes önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısızı olmak şartıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir. Meğer bu şekilde bir zulüm planlıyorlarmış. Zaten saldırıdan bir gün önce konferansta bulunan eşimin yanına gelen Adana İl Emniyeti Güvenlik Şube Müdürü, ‘Pazar günü sizinle müzakere bile yapmadan doğrudan saldıracağız’ demiş. Binlerce insana coplarla vurdular. Alanda siviller hariç yaklaşık 500 polis vardı. Bunlar çok büyük bir zülüm yaptılar. Çok sayıda arkadaşımızın kafası kırıldı, iki arkadaşımızın beli kırıldı, bir kişinin ayağı kırıldı. İşte benim oğlum beyin kanaması geçirdi.
 
Özellikle son beş yıldır vakfınızın çalışmalarına ve üyelerinize yönelik bir yönelim var. Bunu neye bağlıyorsunuz? 
 
Bunlar diyorlar ki, siz bize boyun eğmiyorsunuz. Evet eğmiyorum. Ben sana boyun eğmek zorunda değilim. Benim boynum Allah’ın önünde eğilmiş insanların önünde eğilmez. Bunlar bize boyun eğdirmek istiyorlar. Sekiz yıldan beridir bizimle uğraşıyorlar. Özellikle de son beş yıldır bizimle uğraşıyorlar. Velhasıl Türkiye’nin geldiği nokta bu. Diyorlar ki burası polis devletidir ve diyorlar ki,  anayasa da bizim için önemli değil, insan hakları da önemli değil. Hangi görüşten olursa olsun bunlarla hareket etmeyenlere bu zulümleri yapıyorlar. Kimine PKK deyip yapıyor, kimine FETO diyor yapıyor, kimine de Alevi deyip yapıyor. Mesele geçtiğimiz günlerde doktorlara bile yaptılar. Yine Mersin’de basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara yaptılar. Bunar diyor ki, Türkiye’de bizden başka kimse olmasın. Biz de diyoruz bu ülke polis devleti olmasın. Bu haksızlıklar yapılmasın diyoruz.
 
 İktidar neden sizden rahatsız? 
 
Biz evvela İslami bir hareketiz. Asıl mesele bu. Bunlar İslami hareketten nefret ediyorlar. Bunlar laftan Müslüman. İslami bir hareket istemiyorlar. Çünkü biz tevhidi anlatıyoruz. Tevhidi anlattığımız için, la ilahe illallah’ın manasını, halkımıza anlayacağı dille anlattığımız için bize saldırıyorlar. La ilahe illallah demek, Allahtan başka ilah yok demek, Allahtan başka otorite yok demek ve itaat edilecek vatan yok demektir. Tevhidin manası bu. Biz bunları anlatınca bunlar rahatsız oluyor ve ‘Burada bizim dediğimiz olur’ diyorlar. Onun için bu saldırıları arttırıyorlar. Ayrıca bunun dışında da yapmış olduğumuz eleştiriler. Yani özetle tevhidi anlattığımız için devlet bizden rahatsız, yaptığımız eleştirilerde hükümet rahatsız. Devlet ile hükümet bize karşı birleşmiş vaziyette.
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ortaya çıkan görüntülerden sonra sizin için “Kökü dışarda olan bir adamdır” dedi. Bakan neden böyle bir açıklama yaptı? 
 
Bizim kökümüz burada. Ben buranın çocuğuyum. Burası benim vatanım. Anamda belli, babamda belli, görüştüğüm insanlarda belli. 24 saat polislerce takip ediliyorum. Nereye gitsem arkamdalar. Bununla ilgili daha evvel görüntüler de yayınladım. Ben hapiste çıktığım zamandan beri 24 saat boyunca takip altındayım. Eğer başkalarıyla benim diyaloğum varsa ya da köküm dışarıda ise neden ispat etmiyorlar. Sürekli peşimdeler. Tüm telefonlar dinleniyor hatta şu oda bile dinleniyor. Her taraf dinleniyor ve 24 saat boyunca takip altındayım. Eğer benim başkalarıyla diyaloğum varsa, ya da köküm dışarıdaysa neden ispat etmiyorlar. Bunu ispat etmeyen müfteridir, (İftira eden kimse) ve bundan dolayı ben gerek Soylu gerekse de Bahçeli ile ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Hakkımı arayacağım. Bakalım bu savcılar milletin savcıları mı yoksa bunların savcıları mı? Bunu göreceğiz.
 
Devlet Bahçeli’den de şikayetçisiniz. Kendisi sizin için “Sokakları karıştırmak istiyor” ve “Görev yapan her polisin alnından öpüyorum” dedi…  
 
Biz ne zaman sokakları karıştırmışız. Bunlar diyorlar ki, yürüyüş, basın açıklaması yapmaya kalkarsan, ‘sokakları karıştırdın diye kabul ederiz’. Böyle saçmalık olabilir mi? O zaman Anayasa madde 34’ü, 2911 Sayılı Maddeyi değiştir, kimseye toplantı yürüyüş hakkına izin vermiyoruz deyin.  ‘Biz diktatörüz,  biz ceberut bir devletiz deyin’ olsun bitsin. Biz Libya’yız, biz Irak’ız, biz Saddam’ız de. Beşşar Esad’ız de. Ne dersen de… Yani Süleyman Soylu ile Devlet Bahçeli direk bu işin içinde. Devlet Bahçeli’nin alnından öptüğü şu polislere dünya lanet okurken, ‘Filistin’deki İsrail polislerini gördük’  diye insanlar tepki gösterirken ‘Acaba bu görüntüler İsrail’de mi çekildi’ diye insanlar tepki gösterirken, Devlet Bahçeli bu polislerin alnından öptüğünü söylüyor. Dolayısıyla bu işin arkasında Devlet Bahçeli’nin de olduğu açıkça ortadadır. Görüntülere de yansıdı. Dört beş polis bir arkadaşımızı köşeye sıkıştırıyor ve içlerinden bir tanesi testisini sıkıyor. Bağırttırmak için bunu yapıyor. Bu olacak iş mi? Bunun görüntüsü var. Devlet Bahçeli bu polislerin mi alnından öpüyor. Bunu yapan al… alnından mı öpüyor! 
 
İşkence görüntülerinden bahsettiniz. Bir diğer tepki toplayan görüntü ise başörtülü bir polisin başörtülü bir üyenizi coplamasıydı. AKP iktidara geldiği günden beri  “başörtü” söylemi üzerinden siyaset yapıyor. Buna dair neler söylemek istersiniz? 
 
Aslında hepsini bize karşı doldurmuşlar. O polis başörtülü ama başındaki örtünün ne olduğunu anlamamış ve sadece para kazanmak için o mesleğe atılmış. Başında bir örtü var ama demek ki örtü örtü değil. Bir çaput parçası anlaşılan. Bırakın bir başörtülünün bir başörtülüye vurmasını, bir başörtülü polisin açık saçık birine vurmasını da kabul edemeyiz. Yani bu işin bir kanunu var. Hiçbir zaman polis insanların başına copla vuramaz. Kadın polis de kadına öyle vuramaz. Ama benim gözümün önünde erkek polisler, kadınlara coplarla vurdu. Daha beter olaylarda var. İğrenç olaylar var.
 
Daha beter, daha iğrenç olaylar derken, görüntülere yansımayan farklı şeylerin olduğunu mu söylüyorsunuz?
 
Bu söyleyeceğim şeyi ilk defa sizinle paylaşıyorum. Ben de eşimden duydum. Bir kadın eşime erkek bir polisin kadınlardan birini taciz ettiğini söylemiş. Bunu ilk defa sizinle paylaşıyorum. Şu anda bunu hiç kimse bilmiyor. Bunu eşimden öğrendim. Polislerden biri böyle bir al… yapmış. Biz yalan söyleyecek insanlar değiliz, neyse onu söyleriz. Biz onlar gibi iftiracı değiliz ve kimseye iftira etmeyiz. Tüm polisleri suçlamıyorum ama içinden bir tane ş… bunu yapmış. Namussuzun biri böyle bir şey yapmış.  Yine birçok kardeşimizin telefonu kayıp. Polis arkadaşlarımızın elindeki telefonu almış ve vermemiş. Arkadaşlarımız soruyor emniyete ama telefonlar yok. Herhalde alıp ceplerine atmışlar. Evet, o hengâmede nasılsa kim kime dum duma. Yani kim vurduya gidiyor. Birçok telefon kırıldı parçalandı ve sadece elleri ayakları kafaları gözleri kırmadılar, telefonları da kırdılar, kameraları da kırdılar, gözlükleri de kırdılar. Olur, mu böyle şey?
 
 İşkenceye varan görüntülere rağmen hiçbir üyeniz gözaltına alınmadı. Bu size de ilginç gelmiyor mu?
 
 
 O kadar darp ettiler, daha doğrusu birkaç bin insanın katıldığı bir programa müdahale ediyorlar. Benim bildiğimi sadece darp edilenler 600-700 civarında ama bunlardan 300’ü kadar darp raporu alabildi. Diğerlerine hastaneler rapor vermiyor. 
 
Evet, çok ilginç. O kadar darp ettiler, daha doğrusu birkaç bin insanın katıldığı bir programa müdahale ediyorlar. Benim bildiğimi sadece darp edilenler 600-700 civarında ama bunlardan 300’ü kadar darp raporu alabildi. Diğerlerine hastaneler rapor vermiyor. Raporu alanlarda o raporu alana kadar canları çıkmış. Bunlar yasalara göre iş yapmak istemiyorlar. Yasaya göre yapacak olsalar,  gözaltı yapmaları lazım. Amaçları darp edip, korkutup bir daha kimsenin sokağa çıkmasını engellemek.  O yüzden gözaltı yapmıyor. Yine gözaltı yapsa o insanları hastaneye götürecek, savcıya götürecek gibi gibi. Bu kadar insana hangi birisini yapacak. O yüzden bunlar o işe girmek istemiyorlar. Ayrıca biz emniyette ifade vermek istemiyoruz. Savcıya ifade vermek istiyoruz diyoruz. Savcı bu kadar insanın ifadesini mi alacak. Bir de biz bir arkadaşımızın haksız yere gözaltına alınmasına ciddi direniş geliştiriyoruz. Onlar bundan çekiniyor diye yapmıyor olabilir.
 
Bu yöntem başka kesimlere karşı da sıklıkla kullanılıyor… 
 
Bunlar kendilerine muhalif olan herkesi ya dış güçlerle iş birliği yaptıklarını söylüyorlar ya da buradaki bir “terör örgütü” ile ilişkilendiriyorlar. Bunlar, bunu bir yöntem olarak kullanıyor. Yani şunu diyorlar, ‘Sen bize karşı gelirsen, bizi eleştirirsen, bize muhalefet edersen, rejimi eleştirirsen, laikliği eleştirirsen, Türkçülüğü eleştirirsen biz sana böyle bir damga vururuz’ Bu şekilde herkesi susturmak için bunu yapıyorlar. Bu bir strateji. Yoksa bunu yapmalarını gerektirecek bir şey yok ve bunu çok iyi biliyorlar. Bu devletin insanları susturma stratejisi aslında. Bunun manası budur.
 
 Son 20 yıldır kendisine İslami diyen hiçbir dernek, cemaat sokaklara çıkıp itirazlarda bulunmadı. Hatta hak talep eden kesimler kimi cemaat tarafından “dinsizlik”le hedef gösterildiler. Neden?  
 
 
 İslam’da iyilikleri söyleme bir de kötülüklere engel olma prensibi var. İslam’ın temel prensiplerindendir bunlar.  Şimdi bakıyoruz cemaatler bu ruhu kaybetmiş durumdalar. Devlet ile güzel geçinmek istiyorlar. Hâlbuki bu şekilde hiçbir yanlış düzelmez.
 
İnsanların fikir ve ifade hürriyeti var. Allah insanı şerefli yaratmıştır. Kur-an’i Kerim buyurur ki, ‘Biz insanoğlunu, âdemoğlunu şerefli kıldık, onurlu kıldık.’ İnsan onurlu bir varlıktır. İnsanın şerefli olmasının gereği,  insanın konuşma hakkı, fikir ve ifade hürriyetidir. Tüm dünyada da bu kabul edilmiştir. İslam’da bunu kabul ediyor ve ‘Dinde zorlama yoktur’ diyor. ‘Herkes kendi fikrini, zikrini söyleyebilir’ diyor. Biz bunu yapıyoruz. Diğerleri yapmıyorlarsa onların sorunu. Korkuyor olabilirler. Aslında bakarsanız yüzyıllardan beri korkutulmuş bir toplumuz. Bu ülkede zamanında Kur-an okunması yasaklanmış, camiler ahıra çevrilmiş ve 1949 yılında çıkartılan Kur-an öğretme yasağı hala da devam ediyor. Ondan dolayı insanlar korku içerisindeler. Sokağa çıkmamaları, kendi haklarını aramıyor olmaları bu korku ile ilgili bir durum. Ama bir Müslüman fikir ve ifade hürriyetini savunmak zorundadır. Bir Müslüman zulme karşı gelmek zorundadır. Mazlumların yanında yer almak zorundadır. İslam haktır, İslam hakkı savunmaktır, İslam mazlumun yanında yer almaktır zalime karşı gelmektir. İslam’da iyilikleri söyleme bir de kötülüklere engel olma prensibi var. İslam’ın temel prensiplerindendir bunlar.  Şimdi bakıyoruz cemaatler bu ruhu kaybetmiş durumdalar. Bu İslam’ın temel prensiplerinden namaz gibi, zekât gibi bu da temel prensiplerimizdendir. Yani eğer Kur-an’i okuyor olsalardı kesinlikle böyle olmazdı. Kur-an mücadeleyi emreder. Tüm peygamberler muhaliftir. Çünkü her toplumda yanlışlar var ve peygamberler de o yanlışlara muhalefet etmişlerdir. Ama cemaatler bu ruhu kaybettikleri için muhalefeti unuttular. Dinimizin ilk kelimesi La İlahe İllallah, muhalefettir. Allahtan başka ilah tanımıyorum, tek ilah o, tek otorite o, tek kanun koyucu o. Çünkü inanların menfaatleri var kendi menfaatlerine göre hükmederler. Allah ise tüm kullar Allah’ın kullarıdır ve Allah’ın bir menfaati olamaz, her şey zaten onundur o hükmetmeli. O hükmederse herksin hakkını verir. Yani cemaatler bunu anlatmıyorlar. Devlet ile güzel geçinmek istiyorlar. Hâlbuki bu şekilde hiçbir yanlış düzelmez.
 
Bunun böyle olmasını devlet mi istiyor? 
 
Türkiye’deki İslami eğitimin yanlışlığından kaynaklanıyor. Devlet İslamiyet’i zaten doğru şekilde anlatmaz. Diyanetten bunu bekleyemeyiz. Zaten diyanet bunu öğretmez. Yani devletin bir kurumu. Dolayısıyla bu işi devlete bırakır ve bunu insanlara anlatmaz. Hani onu anlıyorum da cemaatler neden böyle. Çünkü cemaatler yanlış eğitim aldılar kendi cemaatlerinde. Eksik eğitim aldılar. Yani sadece İslam’ın ibadet ve ahlak meseleleriyle ilgililer. Oysaki bu din değildir. Din ibadet ve ahlaktan ibaret değil. Dinin evvela tevhit diye bir davası var. Din bir davadır. Bunlar dini sadece Allah’ın varlığı ve birliği ile yaşıyor.  Böyle bir dava yok İslam’da. İslam’ın davası bu değil, Allah’tan başka ilahın olmaması. Tek otoriterin Allah olması, Allah’ın dediği gibi bir dünyanın meydana gelmesi... Ve ancak o zaman adalet gerçekleşebilir.  Yoka ya bir ırk diğer ırka zülüm eder, ya zenginler fakirlere zülüm eder, ya devlet milletine zülüm eder. Krallar halkına zülüm eder. Bunu engellemek için, İslam’ın davası Allah’ın dediği olacak. İşte İslam davası bu ama cemaatlerin böyle bir davası yok. Öyle olunca yani davasız oldukları için, tüm dertler ibadet ve ahlak olunca niye sokağa çıksınlar ki. İbadet zaten yapıyorlar. İbadetten anladıkları namaz niyaz. Ahlak da zaten sorun değil. Bunlar ne kadar zülüm olursa olsun, kendilerine de zülüm yapılıyor ona da sessiz kalıyorlar. Bu İslam değil. Hangi peygamber böyle mistiktir. Hangi peygamber böyle suskundur. Tüm peygamberler mücadele etmişler. Eğer din sadece ibadet ve ahlak olsaydı o zaman Peygamberimiz ve diğer peygamberlerin başına gelenler niye geldi o zaman. Eğer Kur-an’ı okurlarsa, peygamberimizin hayatını okurlarsa bunun böyle olmadığını görecekler.
 
Hareketinizi “terörle” ilintili gösteren itham ve açıklamalar oldu. Bu kavram hakkında ne düşünüyorsunuz? 
 
“Terör ve terörizm nedir. Terörist kimdir. Vatan haini kimdir” Bunların hepsinin yerine oturtulması ve tanımlanması lazım. Adam kendi gibi düşünmeyene ‘vatan haini’ diyor. Senin gibi düşünmeyebilir. O vatanın iyiliği için düşünüyor ve senin dediğini yanlış buluyor. Senin gibi düşünmediği için sen buna vatan haini diyemezsin. “Terörün” bir tanımı var. “Teröristin” bir tanımı var. Bunlar hakkını arayana “terörist” diyor. Bunlar işin kolayını bulmuşlar. Herkesi susturmanın yolunu bulmuşlar. “Terörist deriz” demek istiyorlar. Hak arayan insan ne zamandan beri “terörist” oldu. Ben basın açıklaması yapma hakkımı kullanıyorum. Yürüyüş yapmakta hakkım. Bu konunun hal edilmesi için ‘terör nedir’, ‘terörist kimdir’, ‘vatan haini’ kimdir, hatta devlet nedir. Bunların bir kere tanımlanması lazım. Mesela ‘Polis diyor ben devletim.’ Ya sen kimsin ki ben devletim diyorsun. Sen nesin de devletim diyorsun. Dün işsiz güçsüz gezen biriydin. Ne zaman devlet oldun.  Sen devletin memurusun. Sen anayasanın bana verdiği hakkı engelliyorsun ve ‘ben devletim’ diye engelliyorsun. Sen anayasadan üstün müsün? Yani böyle bir had bilmezlik var. Onun için bu kavramların tekrar tanımlanması lazım. Ben şahsen devletin kim olduğunu bilmiyorum. Ömrüm okumakla, anlatmakla geçti ama devlet kimdir bilmiyorum. Bilen varsa söylesin, ben de öğreneyim. Bunlar gerçekten tekrar tanımlanması gereken şeyler. 
 
Hareketiniz için “Bundan sonra sokağa çıkamazlar” diyenler de oldu. Sokakta kendinizi ifade etme yöntemlerini sürdürecek misiniz?  
 
Görecekler. Görecekler nasıl sokağa çıkıyoruz. Görecekler sokağa çıkabiliyor muyuz, çıkamıyor muyuz?
 
MA / Selman Güzelyüz - Hamdullah Yağız Kesen

Diğer başlıklar

03:35 Qaxizman Belediyesi’ne kayyım atandı
23/02/2025
23:36 İsrail ordusu ve Hamas’tan açıklamalar
23:08 Ukrayna için 6 Mart’ta zirve düzenlenecek
23:00 Almanya seçimi: Merz CDU/CSU’nun zaferini ilan etti, AfD ise ikinci
22:50 Türkiye Binarê Qendîl’e saldırdı
22:47 Tülay Hatimoğulları: 81 ilde Öcalan’ı anlatacağız
22:09 TAJÊ’den DAİŞ’lilerin ‘affına’ karşı kampanya: Yasayı durdurun
21:43 Akdeniz’de gençlerin kayyım protestosu sürüyor
21:00 Semsûr’da ‘çîrok û stran’ gecesi
20:10 Kenanoğlu: Bu süreci atlatabilmenin yolu HDK’yi sahiplenmekten geçer
19:19 AKP’nin yeni yönetimi belli oldu
19:07 Başsavcılıktan Borsa İstanbul haberlerine soruşturma
18:55 Pasur’da yapılması planlanan GES için inceleme
18:50 Amedspor sahasında 4 farkla kazandı
18:30 Zelenski: Gerekirse istifa ederim
17:41 Amed’den seslendiler: Komplocular kaybedecek HDK kazanacak
17:29 Türkdoğan: Abdullah Öcalan’ın görüntülü mesajı mümkün, mevzuat var
17:08 Qaxizman’da esnaf ziyareti: Halk belediyesine sahip çıkacak
16:47 Mêrdîn, İzmir ve Antalya'da anadil etkinlikleri
16:43 Bêlave köyü bombalandı
16:40 Amed’de 8 Mart etkinlikleri
16:30 Talabani: Barış süreci müzakere gerektiriyor
15:39 Öztürk: Öcalan’ın özgürlüğünün zamanı geldi
14:28 İstanbul Barosu Başkanı: Tanıdığımız tek üstünlük hukuk
14:12 Birçok kentte HDK tepkisi: Karar hukuk felaketidir
13:25 Otopark diye başladılar AVM'ye dönüştürdüler
13:01 AKP kongresi: Erdoğan TÜSİAD’ı tehdit etti
12:54 İSİG: 11 yılda 2 bin 664 genç işçi yaşamını yitirdi
12:52 Bakırhan: Öcalan’ın tarihi çağrısıyla yol haritası ortaya konulacak
12:14 Özel’den Bolu yangını açıklaması: Bilirkişi heyetini savcılık görevlendirmiş
10:44 Dera’da toplu mezar bulundu
10:16 Peru’da alışveriş merkezi çöktü: 8 ölü, 80 yaralı
10:09 600'den fazla Filistinlinin serbest bırakılması süresiz olarak ertelendi
09:45 Meteoroloji’den kar, fırtına ve buzlanma uyarısı
09:21 Bakanın bahsettiği 'mevzuat' İmralı'da işlemiyor
09:20 Türkiye’nin saldırıları 41 binden fazla insanı susuz bıraktı
09:08 Mahkeme kararlarıyla çöken 'taktik' yeniden devrede
09:07 Gazetecilerin katledilmesine karşı sessizliğe tepki
09:04 33 yıldır failleri bulunmadı: O da ardılları da korkmadı
09:00 Jin dergi ‘anadil’ manşetiyle yayında
09:00 23 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07:43 Mêrdîn'de silahlı kavga: 3 ölü, 10 yaralı
22/02/2025
23:10 Amed’de Anadil Günü konseri
22:11 CHP'den 'diploma' açıklaması
20:59 Çanakkale'de kayyım ve HDK protestosu
19:39 Egîdê Cimo Müzik Okulu'ndan çocuk atölyesi
19:35 Konya’da 8 Mart etkinliği
19:02 Wan kayyımı otobüsleri polise tahsis etti
18:55 Şengal’de fermanda katledilenler toprağa verildi
18:35 Qaxizman'da polisler yolları toprakla kapattı
18:17 Boş arazide bebek cesedi bulundu
17:52 İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: Fezleke haberi asılsız
17:35 Yazar Laleş: Kürtçe eğitim ve kamu dili olmalı
17:18 Ankara'da gözaltı ve tutuklamalar protesto edildi
16:46 Foça’da kayyımlar ve tutuklamalar protesto edildi
16:40 'Ülker Güzelyüz hayvan toplatılmalarına direndiği için hedef gösterildi'
16:29 Alevi Sivil İnisiyatifi: Suriye'de insanlık dışı uygulamalara son verilsin
16:17 Wan Kadın Plaformu: Ne saldırılarınız, ne şiddetiniz bizi yıldıramaz
15:04 ‘Hasta mahpuslar tahliye edilsin’
14:55 Amed’de Kürtçe'ye statü yürüyüşü: Dilimizi her yerde konuşalım
14:27 Emekçiler taleplerini anadillerinde haykırdılar
14:19 İzmir'de anadil etkinliği
14:06 32 yıldır failleri bulunmadı
13:53 Kubat Talabani: Kürt sorununun çözümü konusunda ciddi bir irade var
13:45 İdam cezası verilen 3 Kürt kadın için harekete geçme çağrısı
13:25 8 Mart’ın startı Mîdyad’da verildi: Mücadeleyi kadın hakikatiyle öreceğiz
13:10 Cumartesi Annesi Yıldız: 30 yıldır oğlumu ve adaleti arıyorum
13:05 İmamoğlu hakkında diploma soruşturması
12:42 Yayla Kızılkaya'nın taziyesine ziyaret
12:42 ABD Genelkurmay Başkanı görevden alındı
12:30 Söke’de kağıt fabrikasında yangın
12:10 Bakırhan: Öcalan'ın toplum ile buluşma koşulları oluşturulmalı
11:49 Tülay Hatimoğulları: Tarihi açıklama Şubat sonu yapılabilir
11:45 DBP: Saldırılara karşı ortak mücadeleyi büyüteceğiz
11:44 Almanya yarın sandık başına gidiyor
11:36 QSD: Tişrîn Barajı ve Qereqozaq Köprüsü’ne saldırılar yoğunlaştı
11:20 YNK ve KDP heyetleri Silemanî’de bir araya gelecek
11:18 Gazeteci Abdurrahim Kılıç yaşamını yitirdi
10:41 Bakanlıktan eski Xelfeti kayyımına soruşturma izni
10:34 DFG, MKG ve DİSK Basın-İş’ten gazetecilerin tutuklanmasına tepki
10:25 ‘HDK’ye operasyon özgür ve bir arada yaşama hedefine saldırıdır’
09:34 Uyan: Süreci belirleyecek olan Abdullah Öcalan'ın çağrısıdır
09:14 Kayyımdan iftar yemeği vurgunu
09:13 Suriye üniforması tutuklamaya gerekçe yapıldı
09:08 HepsiJET'in tazminatını ödemediği kadınlar eylemde
09:02 Wanlılar: Çöp konteynırlarından korkuyorlar
09:01 Mehmet Sait Yıldırım’ın tahliyesi 'pişmanlık duymadığı' gerekçesiyle ertelendi
09:00 22 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:46 Kar yağışı, don ve çığ uyarısı
21/02/2025
23:55 Zeydan’a ceza gerekçesi: Siviller için gitmek hayatın olağan akışına aykırı bulundu!
23:27 Trump: Planıma göre ABD Gazze'nin sahibi olacak
23:20 Kürt kurumlarından UNESCO’ya anadil mektubu
21:43 HDK soruşturmasında 30 kişi tutuklandı
21:31 88 kişinin hayatını kaybettiği apartmanın müteahhidine tahliye
21:25 Türkiye Sağlık-İş’e kayyım atandı
21:04 İdlib'de bir araç hedef alındı: 1 ölü
20:28 HDK’yi suçlayacak delil bulamayan savcılık Abdullah Öcalan’ın avukat görüşmelerine yer verdi
20:19 2014’te Şengal’de katledilen 32 kişinin cenazesi teslim edildi
19:40 Bismil Belediyesi 8 Mart programını açıkladı
19:32 Eşbaşkan Nuriye Aslan Bünyan Cezaevi’ne sevk edildi
19:15 Marmarisliler 25 gündür nöbette
19:12 116 milletvekili, İmamoğlu için imza kullandı
18:58 Cizîr’de 3 kişi tutuklandı
18:28 İstanbul'da Şehir Hatları seferleri iptal edildi
18:22 Kayyımın Mahsa Amini’nin fotoğraflarını silmesine tepki
18:15 Baş eğmeyen gazeteciye ‘polise mukavemet’ cezası!
17:33 Mehmet Türkmen’in tutukluğuna itiraz reddedildi
17:07 Narin Güran cinayetinde 12 sanık hakkındaki iddianame kabul edildi
17:03 İsrail 602 Filistinli rehineyi serbest bırakacak
16:39 İran'da tedavisi engellenen tutsak yaşamını yitirdi
16:31 Çocuğa tecavüz dosyasına gizlilik kararı
16:26 Ekolojistler: Doğa için mücadele etmekten başka seçenek yok
16:25 Meclis Başkanı Kurtulmuş’tan ‘süreç’ açıklaması
16:22 HDK soruşturmasında 35 kişiye tutuklama talebi
16:15 Amed'de 21 Şubat konseri düzenlenecek
15:30 HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş: Mücadelemizden geri adım atmayız
15:08 Kürt partilerinin emektarı Şehmus Yavuz toprağa verildi
15:00 “Hiva” filmi izleyiciyle buluştu
14:57 Çayırlılar ağaç kesimine karşı ayakta
14:19 Bayındır: Öcalan’ın çözüm iradesi sizin tıkatan politikalarınızı yenecektir
14:08 21 Şubat etkinlikleri: Anadilde eğitim ve yasal güvence talepleri
14:01 Avukatlardan tutuklama ve gözaltı protestosu
13:41 HDK’lilerin savcılık ifadeleri başladı
13:18 Cizîr'de 2 gözaltı
12:57 Qaxizman’a giriş yasaklandı
12:56 Ahmet Özer'e 15 yıla kadar hapis istemi: Kent uzlaşısı suçlama yapıldı
12:33 İstanbul’da ‘anadilde eğitim’ paneli düzenlenecek
12:23 Sanatçılardan gözaltılara tepki: Suçlamalarınız hakikatin güneşinde kar gibi eriyecek
11:55 Ekrem İmamoğlu adaylık için başvurdu
11:51 Şirnex'te 2 kişi tutuklandı
11:32 'Sözümüz bitmedi' kampanyası 8 Mart etkinlikleriyle sürecek
11:27 HDK soruşturmasında gözaltına alınanlar adliyede
11:25 Şirnex'te 19 köy yolu ulaşıma kapandı
10:53 Amed Büyükşehir Belediyesi Kadın Korosu kuruldu
10:37 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
09:48 Ekonomist Çeleng Omer: Sorunlarını çözemeyen Türkiye transit ülke olma avantajını kaybeder
09:36 Yaşamını yitirenlerin isimleri de HDK soruşturmasında
09:34 Av. Şemdin Şahin: ‘Umut hakkı’ koşulsuz, şartsız yerine getirilmeli
09:27 Serhat’ta bin 409 yerleşim yerinin yolu kapandı
09:17 Yöre derneklerinin 'yeni süreç' kaygıları ve talepleri
09:16 Valiliğin eylem yasağı 2 yıl sonra iptal edildi!
09:16 ‘Çözüm için anayasal güvence sağlanmalı’
09:15 Kayyım protestosuna dava
09:12 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:11 Polis şiddeti nedeniyle görme kaybı yaşıyor
09:09 Tutsak Sayak: Barıştan bahsedip, cezaevlerinde baskıyı artırıyorlar
09:03 Savaş Barik'in hakikat arayışı: Ben kimim?
09:02 Geri dönüşüm işçileri: Asıl zorluk insanların bakışları
09:00 21 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:43 14 il için 'sarı' ve 'turuncu' kodlu uyarı