Beştaş: İç krizi çözemeyen iktidar yeni bir savaş başlattı

img
ANKARA - Türkiye'nin başlattığı yeni sınır ötesi operasyona dair HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Açlık, yoksulluk, işsizlik ve cinayetleri örtmenin yolu savaş politikasını devreye sokmak. Bu savaşın nedeni iç krizi çözememesidir” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Sözlerine, “İstibdat rejimi yasaklamalar ve sansürle davam ediyor” diyerek başlayan Beştaş, yasaklamaların amacının hakikati karartmak olduğunun altını çizdi. Beştaş, “Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini haber yapanlara ceza öngörülüyor, alternatif  açıklama yapanlara ceza öngörülüyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu hakkında kapatma davası açıldı ve daha birçok karartma çalışması devam ediyor. Açıkçası, AKP - MHP iktidarının uzun yıllardır hakikatleri karartma ve gerçekleri gizleme çalışmaları hayatın her alanda görüyoruz” dedi.
 
‘İKTİDARIN EN BÜYÜK KORKUSU GERÇEKLER’
 
İşkence yapanların, cinayet işleyenlerin soruşturulmadığı ama işkence haberi yapanların soruşturulduğu haklarında dava açıldığı bir aşamaya gelindiğini dile getiren Beştaş, “Çünkü iktidarın derdi işkence yapılması, cinayet işlenmesi değil bunun kamuoyuna yansıtılmasıdır. Yani gerçeklerin yansıtılmasıdır. Bu iktidarın en büyük korkularından biri gerçeklerdir. Gerçeklerle büyük sorunu var. Kendi çizdiği yalan çerçevesinde herkesin yazıp çizmesini istiyor ve bunun gereğini de yerine getiriyor.  20 yıllık tarihi arka planı var, ama son yıllar Cumhur İttifakı ile birlikte bunu giderek arttıran bir durum var. Bu karartma siyaseti ve politikasının istibdat rejimini bir diğer çıktısı da partimiz hakkında açılan kapatma davasıdır” diye belirtti.
 
KAPATMA DAVASI
 
Partilerine yönelik açılan kapatma davasının her şeyden önce demokratik siyasete müdahale olduğunu vurgulayan Beştaş, “Partimizin her alanda gerçekleri söylemesi, olanları gizlememesi ve bir demokrasi mücadelesini bütün yönleriyle vermesidir. Ama kendileri bu rotayı veremedikleri için işte partimizde sahte yalan, mesnetsiz iddialarla bir kapatma davasını devam ettiriyor. Tabii ki bu politikanın diğer sonucu da halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek istemeleridir. Bütün toplumu 84 milyonu, pembe bir fanus içinde sadece kendi verdikleri haberler ile beslemek, onları bilgilendirmek istiyorlar. O fanusun dışında asıl hayatın devam ettiği alanlarda hiçbir haber almamaları, bilgilerinin olmaması ve her hangi bir itirazda bulunmamaları için bu siyaset devam ediyor.  Mesela, cezaevlerini örnek verecek olursak, şimdi bir yönetmelik çıkarılıyor ve cezaevinde yaşananların artık dışarı yansıması engellemek isteniyor. Hadi engellediniz de  çıkacak cenazeleri nasıl karartacaksınız. Mesela Ferhan Yılmaz’ın darp ve cebir izleriyle, işkence izleri ile çekilen videosunun yayılmasını nasıl engelleyemediyseniz, diğer uygulamalı da engelleyemezsiniz” sözlerini kullandı.
 
‘ÇETELER KORUNUYOR DERNEKLER KAPATILIYOR’
 
Beştaş’ın açıklamasının devamında şunları aktardı: “Kadına şiddet haberleri maalesef hepimizin hayatına çok acı bir şekilde düşüyor fakat kadına yönelik şiddetle mücadele etmek yerine, kadın cinayetleriyle mücadele eden dernekleri kapatmaya çalışıyorlar. Mesela, Kadın Cinayetlerini Durduracağız derneğine mücadelesini durdurmak isteyen bir dernekle neden uğraşıyorsunuz. Çünkü o cinayetleri üstünü örtmek istiyorsunuz. Bir diğer örnek Rosa Kadın Derneği. İki üç ya da bir yöneticilerine, başkanlarına yönelik operasyon yapılıyor. Kadın hak ihlalleri üzerine çalışan bir dernek vasfında Rosa Kadın Derneği. Kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek talebiyle Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu hakkında fesih talebiyle açılan dava 1 Haziran’da görülecek ve biz tabii ki o davada olacağız. Kadın haklarını ve özgürlük mücadelesi sürdüreceğiz. İktidarın kadın mücadelesini savunma ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek demekle bütün dünyaya ilan etmişti. Bu da onların çıktılarından biri. İktidar adeta kendisine ve yandaşlarına sunduğu cennet bozulmasın diye geri kalanları cehennem ateşine atıyor. Çeteler korunurken, kamu yararına çalışan dernekler, kurumlar kapatılmak isteniyor. Çeteler hakkında neden soruşturma yapmıyorsunuz? Neden yasaklamıyorsunuz?
 
SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLEN KİM?
 
Geçenlerde Cumhurbaşkanı ‘kadına karşı şiddet kadın cinayetleri ayıbından ülkeyi kurtarmaya kararlıyız’ dedi bu ayıbı yaratan kim? İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çeken kim? 2002’den bu yana iktidarda olan kim? Kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran söylemlerden hiç bir şekilde kaçınmayan kim? Bu ayıbı yaratan sizsiniz, ayrıca kadın cinayetleri ve kadın meselesi bir ayıp olarak yönetemezsiniz.  Kadına yönelik şiddet de cinayetler de politiktir. Dünyanın her yerinde, kadın hak savunucularının çok önemle üzerinde durdukları bir ilkedir. Kadın cinayetleri, kişisel bir mesele, bir ayıp olarak nitelendirilemez. En ayıp suçlardan bir tanesidir.  
 
Bu yasaklar meselesinin her gün devam ediyoruz, her zaman üzerinde duruyoruz, ancak  bu yasakları alaşağı eden bir toplum ve mücadele kararlılığı var. HDP olarak yasaklara karşı her yerde her zaman en güçlü şekilde sesimizi, mücadelemiz yükseltme kararlıyız. Bütün demokratik kamuoyunu bu mücadelede ortak olmak için davet ediyor. 
 
SAVAŞIN NEDENİ İÇ KRİZ
 
Bugün bütün gazetelerde ve televizyonlarda sınır ötesi operasyon haberleri var. ‘Yıkacağız, bitireceğiz, öldüreceğiz’ her zamanki hezeyanlarıyla. Operasyon isimleri için alfabede harf kalmadı. Peki sorun çözüldü mü? Kürt sorunu çözüldü mü? Savaşın sonuçlarını ortadan kaldırdık mı, demokratik bir sistem kuruldu mu hayır. Ne oluyor. Şimdi içeride yığınla sıkıntı var. Açlık, yoksulluk, işsizlik ve cinayetleri örtmenin yolu savaş politikasını devreye sokmak. İnsanlar sofrasında ekmek olmadığını düşünmesin diye sınır ötesi operasyon devreye sokuluyor. Türkiye Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk yapıyor. Dışarıda barış havarisi kesildi. Orada barış elçiliğine soyunan Türkiye, Kürt düşmanlığı ve savaş politikasıyla aslında hiç de barış elçisi olmadığını ilan ediyor. Bu savaşın nedeni iç krizi çözememesidir. Bunu kapatmak için, görünmez kılmak için bu operasyonlara devam ediyor. 
 
SAVAŞ POLİTİKASI ZAM OLARAK YANSIYOR
 
Bu operasyonlar, savaş politikası, Kürt düşmanlığı sadece Kürtlere zarar vermiyor. Olanak olsa bunu tek tek bütün yurttaşlara anlatmak istediğim en temel konulardan biridir. Kürtlerin talebi ve mücadelesi eşit ve özgür yurttaşlıktır. Herkes gibi anayasal ve demokratik bir sistemde yaşamaktır. Bu savaşın sonuçlarını 84 milyon insan yaşıyor. Her şeyden önce manevi olarak yaşıyor. Bir ülke düşünün sürekli savaş politikası ile savaş tamtamları çalıyor. Tehdit var, bertaraf ettik, şu kadar kişi öldürdük, şunu yaptık. Bu nedir? Bu toplum üzerinde ağır bir psikolojik baskıdır. Bu toplumun her kesimine yansıyor. Savaş politikası zam olarak benzine, domatese, bibere, mamaya yansıyor. Savaş politikasının iç ettiği ekonomik maliyeti sürekli ifade ediyoruz. Burada Türkiye toplumuna aç, yoksul, işsiz kalın iş cinayetlerinde ölün ama biz savaş politikamızı devam ettiriyoruz siz de bizi destekleyin diyorlar. Çünkü ellerinde başka bir malzeme kalmadı.  
 
BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM EDİYORUZ
 
Bu politika tüm halklara Türkiye’de Türk’e, Kürde, Laz’a, Çerkez’e, Arap’a, Alevi’ye bütün kimliklere dillere ve inançlar zarar veren bir politikadır.  Biz HDP olarak her zaman savaşın karşında barışı diyalogu ve müzakere savunduk. Kürt meselesini, Türk meselesini kesinlikle barış yolu ile çözebiliriz. Birbirimizi anlayabiliriz. Kürtler Türklerle Araplarla Çerkezler ile bir çatışma yaşamıyor aslında. Bunu yaratan iktidarın politikaları, devlet yaklaşımdır ve bu yeni değildir. Bunun çıktısı olarak savaş politikaları ve operasyonlarla  hiçbir şey elde edilemeyeceğini biliyoruz. İçerde kendi iktidarlarını devam ettirmek, bekalarını güvenceye almak için savaş tamtamlarını çalmaya devam edecekler. Bütün Türkiye toplumuna seslenmek istiyorum. Bu politikalara karşı duralım. Biz her zaman savaş tezkerelerine karşı durduk. Libya’ya da, Irak’a da, Suriye’ye de Afganistan’a da karşı durduk. Çünkü biz içerde dışarıda ve Ortadoğu'da bir barış politikası yürütülmesini gerektiğini savunuyoruz. Burada kaos yaratan hem Türkiye’de hem de komşu ülkelerde hem de Ortadogu bir iktidara daha fazla prim vermeyelim. Bu aynı zamanda siyasetlerinin bittiği noktayı da ifade ediyor. İçerde baskı şiddet ve dışarıda savaş tamtamları devam ediyor. Savaş yıkım, ölüm, kayıp, ezadır. Savaşı savunmak insanlık değerleri ile bağdaşmaz. Tüm demokratik kamuoyunu savaş karşı barışı, ölüme karşı yaşam siyasetini savunmaya devam ediyoruz. Bu konuda kararlı duruşumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz.
 
KRİZ DEĞİL ÇÖKÜŞ YAŞANIYOR
 
Hakikaten şu anda bir kriz değil çöküş yaşıyoruz. Savaş sebeplerinden biri çöküştür. Çöküş sonucu girişilen savaş siyasetidir. Bu çöküşün nedenlerinden biri de savaş politikalarıdır. Mesela BM Kalkınma Programı Borç Kırılganlığı Raporuna göre 19 devlet borçlarını ödeyemez duruma gelmiş, 72 devlet ise borç ödeyememe riski altında. Türkiye yüksek riskli ülkeler kategorisine girdi. Açlık tehlikesi o kadar hayatımıza girdi ki, yağ kuyrukları, çöpten yiyecek toplayanlar hayatın olağan seyri haline geldi. Domatesler tek tek satılmaya başlandı, karpuzlar 6’ay bölünüyor, bebek mamaları kelepçe ile konuyor. Hangimiz pazara gitsek bununla yüzleşiyoruz. Ekonomik çöküşün temel sebeplerinden biri de israf ve haksız kazançtır bir diğeri de savaş politikasıdır. Bizler bu hafta çoklu maaşların yasaklanması için Meclis başkanlığı Kanun teklifi vereceğiz. Bütün muhalefeti bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz. Bu hafta en çok canımı yakan haber dün birkaç öğrencinin okula giderken açlıktan bayılmasıydı. Dün birkaç öğretmen sosyal medyada paylaşmıştı. Veliler beslenme çantasına hiçbir şey bırakamıyor. Okulda bayılan çocukların en son önceki gün yemek yedikleri tespit edilebiliyor. İşte dram dediğimiz budur. Bunu yüzleşmek gerekiyor.
 
CEZAEVLERİNE SES OLALIM
 
Cezaevleri üzerine planlı, devam eden sistematik saldırı var. Mevzuatta olmayan bir saldırı planı devrededir. Özel bir hukuk, olmayan bir hukuk uygulanıyor. İşkence, baskı ve ölenler cinayet aşamasına gelmiş durumdadır.  Geçen hafta hayatını kaybeden Ferhan Yılmaz’ın  cenazesini Silivri cezaevinden çıkması, intihar ettikleri dedikleri meselenin ailesi tarafından videonun kamuoyuna yansıması ile bu dehşet verici görüntüleri gördük. Hasta mahpuslar tek tek ölmeye devam ediyor. Ölenleri sayı olarak paylaşmayacağız çünkü onlar birer insan. Cezaevlerinde yaşananları dinlemeyelim, ses olalım, onların devletin denetimi ve güvenliğinde altına olduğunu unutmayalım, her kes gibi temel haklarından yararlanma hakları var. Bu baskı ve şiddet politikasını lütfen sonlandırın.
 
MİLYONLARIN TALEBİ SUÇ DEĞİLDİR
 
Her gün her hafta neredeyse operasyon yapılıyor. Bu sefer Kobanê’nin mali boyutu diye ucube bir gerekçe ile 46 kişi gözaltına alındı. İçinde eski belediye başkanları, yöneticiler, avukatlar, birçok isim var. 91 kişi hakkında gözaltı kararı var. Bir de Diyarbakır’da Newroz’a katıldıkları sebebiyle 46 kişi gözaltına alındı. Aklını kaçırmış bu iktidar. Newroz’a milyonlarca insan katıldı. Alıyorlar 40-50 kişiyi ‘suç işledin’ diyorlar. Bu ülkede milyonlarca insan bir talepte bulunuyorsa o suç değildir artık. 40 kişi ile milyonlarca insanı korkutabileceğini mi sanıyorsun? Bu taleplere kulak ver. Bununla başa çıkamazsın. Senin çete üyesi olan bir mahkeme başkanın var. Kobanê kumpas davasının mahkeme başkanı bu. Bütün tanıkların çökerttiği davada mali operasyon diye bir soruşturma açmışsın bu da çökecek. Altında kalacaksınız. Bu operasyonların ne size ne de Türkiye toplumuna hiçbir faydası olmayacak. Bizi bu mücadele  asla alı koyamayacaksınız.
 
IŞİD’LE BAĞINDIZI BİLİYORUZ
 
Bu 46 kişi 7 gündür gözaltında. Bu insanlara daha tek bir soru sorulmamış operasyonla ilgili.  Her zamanki gibi ellerinde bir delil yok, bir suç yok. Orada tutup suç üretmeye çalışıyorlar. Yok mal varlıklarına el koyduk diyorlar. Uzun gözaltıyla işkence yapıyorlar. Bu işkenceyi durdurun, arkadaşlarımızı bir an önce savcılığa çıkarın. İŞİD’lilerin mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırıldığı görmedik sakın ha sanmayın. IŞİD ile bağınızı görmüyoruz yanılgısına kapılmayın. Çünkü IŞİD’lilere her şey serbest, mal varlıklarına konulan tedbir kaldırıldı ama mesela Kürtler ve muhalefet olunca kendilerince tedbir koyuyorlar. Bu IŞİD ile bağınızı resmileştiren bir durumdur.
 
MECLİSE AKSPOR YASASI GELİYOR
 
Bu hafta Meclis’te spor yasası var, yarın başlayacağız. AK spor yasası ile karşı karşıyayız. Parti devleti oldu, partili spor olacak artık. Partili baro dönemi başlatıldı, partili Et Süt Kurumundan Yüzme Kulüplerine falan da el atılacak. Çoklu spor federasyonları dönemi başlıyor. Spor Bakanlığınca tescil edilen spor kulüpleri bir ay içinde İçişlerine bildirilecekmiş. Bu zorunlu kılınmış. Açıkçası İçişleri Bakanlığı'nı sanatta ve sporda onay merci neden oluyor. Polis devleti olma yolunda emin adımlarla ilerleniyor.  İçişleri Bakanlığı neye göre spor kulüplerine cevaz verecek veya vermeyecek onun bir yanıtı yok. Çok büyük yetkiler verilmiş İçişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığına da federasyon kurma yetkisi veriliyor. Federasyonların genel  kurullarında spor bakanlığının yüzde 10 temsilini önü açılıyor. Sporun doğasına aykırı bu düzenlemelerin tek amacı var tabii ki bu tek adam rejiminin dayatmasıdır. Spor dünyasının temel talebi, kadın sporculara destek, ayrımcılıkla mücadele, engelliler için ayrıntılı düzenleme amatör spor kulüpleri desteklenmesi gibi gereken hiçbir şey bu kanunda yok. Türkiye’de sporda şiddet ve ırkçılık yaygınken Türkiye’de bununla ilgili hiçbir şey görmüyoruz. Bu hafta spor yasasına muhalefetimizin göreceksiniz. Tüm sorunlar çözüldü akspor yasası var şimdi. Bunu getirerek bütün sorunları çözmeyi planlıyorlar her halde."

Diğer başlıklar

15:13 Meclis tutanaklarda ilk defa Kürtçe ifadeler yer aldı
14:51 TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu: Çözüm demokratikleşme programıyla mümkündür
14:41 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu?
14:39 Eğitim Sen’den rapor: 2026 Eğitim Bütçesini kabul etmiyoruz
14:36 Kadın tutsaklar için birçok kentte açıklama: Dayanışmayı büyütelim GÜNCELLENİYOR
14:35 Fadime Elkan’ın taziyesi kitlesel ziyaret
14:05 Asistan hekimler eylemde
13:49 Barış İçin Toplumsal Girişim: 'umut hakkı'nın uygulanması talep edilmeli
11:56 Qamışlo'da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
11:02 Temelli: Komisyon özel yasa hazırlanması için rapor hazırlayacak
10:58 Çöpte buldukları para ve ziynet eşyalarını sahibine teslim ettiler
10:20 Dêrsimli yurttaşlar: Doğa talanına izin vermeyeceğiz
09:34 Şiyar Be Platformu Sözcüsü: Sadece bizimle sonuç alınmaz, tüm dinamiklerin sözü olmalı
09:30 ‘Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmeli’
09:22 Kerboran'da bir genç öldürüldü
09:19 ‘Topyekun mücadele erkeklerin dönüşümünü zorunlu kılar’
09:11 Hareket Yönetimi: Zap güçlerimizi uygun sahalara çektik
09:10 Wan Baro Başkanı Özaraz: Entegrasyon yasaları düzenlenmeli
09:02 Foza Yûsif: Dünyada kadın perspektifiyle örgütlenmeli
09:00 17 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:47 Trump’tan, ‘Epstein dosyaları’ çağrısı
08:45 Birçok kentte kuvvetli kar yağışı ve sağanak bekleniyor
16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi