Sebahat Tuncel: Mela Mustafa’nın projesine ihanet ediliyor

img
ANKARA - Türkiye’nin temel amacının Kürt varlığını ortadan kaldırmak olduğunu belirten DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, KDP’ye “işgal politikalarına karşı dur” çağrısı yaptı.
 
AKP’nin KDP işbirliğiyle sınır ötesinde yürüttüğü saldırılar bir ayını geride bıraktı. Sincan Cezaevi’nde tutuklu Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, içerde ve dışarıda Kürt sorununda çatışmacı siyaseti esas alan iktidarın politikalarını, Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesi ve KDP’nin AKP ile girdiği ilişkilere dair değerlendirmelerde bulundu.
 
İngiltere, ABD ve İsrail’in Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesinde esasta İsrail’in güvenliğini önceleyen bir politika izlediği belirten Tuncel, “Ortadoğu’nun sürekli savaş ve çatışmalı bir zeminde tutulması, kapitalist modernist güçlerin çıkarlarının bir sonucu olarak, Ortadoğu halklarının kendi kaderlerini tayin etmeleri engellenmektedir” dedi.
 
KDP’nin Türkiye ilişkilerini değerlendiren Tuncel, “KDP Kürt halkının -Federe Kürdistan Bölgesi de dahil- geleceğini etkileyecek, Kürt varlığını ortadan kaldırmaya yönelik bu politikalara ortak olmamalıdır. Sayın Mesut Barzani verdiği sözün arkasında durup Kürtler arası brakujîye ve siyasi brakujîye son vermeli ve Mela Mustafa Barzani’nin sağlamaya çalıştığı Kürt ulusal birliğinin sağlanması için çaba harcamalıdır” diye belirtti. 
 
ÇATIŞMAYLA DENETİM ALTINA ALMA POLİTİKASI
 
Tuncel’in, ajansımız için kaleme aldığı değerlendirmeleri şöyle: “Kürt halkının ulusal birliğini sağlamamış olması 21’inci yüzyılın şafağında Kürtlerin kazanımlarını da tehlikeye atmaktadır. Toplam nüfusu 40 milyonu aşan Kürtlerin büyük bir kısmı statüsüz yaşamaya mahkum edilmiştir. Emperyalistler tarafından coğrafyası dörde parçalanmış, sürekli çatışma zemininde tutularak Kürt halkının birliği ve özgürlüğü engellenmek istenmiştir. Kürtler yaşadıkları ülkelerin (İran, Irak, Suriye, Türkiye) zor ve zulüm politikaları ile karşı karşıya bırakılmıştır. Son 200 yıllık süreçte Ortadoğu ve Kürdistan coğrafyasında yaşanan siyasal, toplumsal, ekonomik gelişmelere bakarsanız Kürt halkının sadece statüsüz bırakılmadığını, Kürtlerin sürekli çatışma, savaş zemininde tutularak Ortadoğu’nun istikrarsızlaştığını, Ortadoğu ülkelerinin bu politika ile denetim altında tutulduğunu da görüyoruz. İngiltere, ABD ve İsrail’in Ortadoğu’nun şekillenmesinde, esasta İsrail’in güvenliğini önceleyen bir politika izlediği günümüzde daha net görülmektedir. Ortadoğu’nun sürekli savaş ve çatışmalı bir zeminde tutulması kapitalist modernist güçlerin çıkarlarının bir sonucu Ortadoğu halkları kendi geleceğini kendilerinin belirlemesi ve kaderlerini tayin etmeleri engellenmektedir.
 
KÜRTLER TARİH SAHNESİNDEN SİLİNMEK İSTENİYOR
 
Türkiye 1925’ten bugüne İngiltere, ABD ve İsrail başta olmak üzere batılı emperyalist ülkelerle geliştirdiği diplomatik ilişkilerin, imzaladığı anlaşmaların, ortaklıkların temelini Kürtlerin tarih sahnesinden silinmesi, Kürt varlığının ortadan kaldırılması esasına dayandığını bugün çok daha geniş bir kamuoyu bilmektedir. Türkiye’nin Suriye iç savaşına müdahil olması, El Kaide, El-Nusra, DAİŞ gibi cihatçı çete örgütlerini destekleyerek Kürt halkının ortadan kaldırılmasını hedeflediğini, Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgeleri işgal ederek oradaki Kürt nüfus yerine cihatçıları yerleştirdiğini herkes biliyor. Türkiye uluslararası arenada Kürt halkının Suriye’deki örgütlü yapısını, DAİŞ çetelerine karşı büyük bir mücadele yürüten ve insanlığı DAİŞ çetelerinden kurtaran halkı ‘terörist’ ilan etmesi de bu politikanın sonucudur.
 
ZOR AYGITLARI DEVREDE
 
Türkiye, 3’üncü paylaşım savaşının Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ile birlikte yeni bir aşamaya girdiği bir süreçte kendi hegemonik, Neo-Osmanlı planları çerçevesinde değerlendirmek ve bu süreçte karlı çıkmak istemektedir. AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarı, kurmak istedikleri 2’nci Cumhuriyeti Kürt karşıtı politika üzerinden şekillendirmek için devletin tüm baskı ve zor araçlarını da devreye sokmuştur. İçeride Kürt siyasi hareketine, Kürt halkının örgütlü tüm kurumlarına saldırarak, Kürt siyasetçileri hapsedilip kayyum siyaseti ile halk iradesini gasp ederek HDP’nin kapatılması için her türlü hileye başvurarak; Kürtlerin özgürlük, eşitlik talebini boğmak istemekte ve Kürtlerin birliği, Kürtlerin, Türkiye halklarıyla ortak bir gelecek kurmasını engellemeye çalışmaktadır. Hem içeride hem dışarıda Kürt düşmanlığı üzerinden yürüttüğü politika, Türkiye’de siyasi ve ekonomik krizi derinleştirdiği gibi demokrasi ve özgürlüklerden uzaklaştırmıştır. Türkiye’nin, Kürdistan coğrafyasını işgal politikasını Misak-ı Milli sınırlarımız diye meşrulaştırmaya çalıştığı ‘sınır güvenliğimizi sağlıyoruz’ bahanesi gerçek niyetini gizleyememektedir.
 
İŞGAL GİRİŞİMİ VAR
 
Bildiğimiz gibi 28 Ocak 1920’de ilan edilen Misak-ı Milli, daha önceden Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olan bölgelerin 1918’deki anlaşmayla (30 Ekim 1918 Mondros Antlaşması) çizilen hattın güneyindeki Arap yerleşim yerlerinde kendi geleceklerini tayin etme hakkı tanırken; Arap kökenli olmayan Müslüman toplulukların yaşadığı bölgelerin Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul etmektedir. Bahsedilen bölge ise Musul-Kerkük’tür. Mondros Antlaşması sonrası bölgede yaşanan kargaşanın giderilmesi için İngiltere-Irak-Türkiye arasında 1926’da imzalanan Ankara Antlaşması’nda Musul-Kerkük meselesinde Kürt halkının iradesini yok saymıştır. Türkiye’nin son süreçte devreye koyduğu Neo-Osmanlı stratejisinin bir parçası olarak Kürdistan topraklarını kendi sınırları içine katmak için ‘işgal’ girişiminde bulunmaktadır.
 
BARZANİLERE TARİH HATIRLATMASI
 
Türkiye’nin hem Suriye’de hem Irak’ta Kürtlere karşı yürüttüğü politikayı Kürtlerin doğru değerlendirmesi, Kürt varlığını ortadan kaldırmaya yönelik AKP-MHP-Ergenekon ittifakı tarafından güncellenen inkar, imha ve asimilasyon politikasına yol vermemesi, Kürt halkının geleceği açısından hayati bir önem taşımaktadır. Irak Federe Kürdistan Bölgesi yöneticilerinin bilerek veya bilmeyerek Türkiye’nin Osmanlı planına destek sunması, kendi küçük çıkarları, burjuva siyasetinin kısa vadede etkili olacağını düşünse de orta ve uzun vadede Kürt halkına, Federe Kürdistan halkı da dahil, kaybettirecektir. Kürdistan halkı bu gerçeği görmüş ve bunun için Türkiye’nin işgal politikasına ve KDP’nin Türkiye ile ortak hareket etmesine, ortak operasyona katılmasına büyük tepki göstermektedir. Bu toplumun ne kadar haklı olduğunu tarihsel gelişmeler de bize göstermektedir. Tarihin tekerrür etmemesi ancak tarihsel, toplumsal gelişmelerden ders çıkarmakla mümkündür. KDP’nin Kek Mesut’un Barzani ailesinin kendi yakın geçmişine bakması bile bugün içine düştükleri gafletin hatta ihanetin nasıl bir sonuca yol açacağını gösterecektir.
 
KÜRTLERİN YENİ YAŞAM MÜCADELESİ
 
Molla Mustafa Barzani 1943’te Irak hükümetine karşı isyan ettiğinde, Kürt halkının kendi kaderini belirlemesi, Kürdistan’ın kültürel, ekonomik ve siyasi özerkliğinin en geniş biçimde tanınması -ordu ve jandarma ile ilgili meseleler haricinde- Kürtçenin resmi dil olması, Kürtlerin Irak hükümetinin yönetiminde yer alması gibi taleplerini sıralıyordu. Bugün Türkiye’de Kürt halkının talepleri ile ne kadar benzerlik gösteriyor değil mi? Türkiye’deki Kürtler de Türkiye’nin siyasi ve idari yapısında reform istiyor ve Kürtlerin kendi kendini yönetmesi ve Türkiye halklarıyla eşit-özgür, barış içinde yeni bir ilişki kurmak istiyor. Kürt dilinin, kimliğinin, kültürünün tanınmasını ve anayasal güvenceye alınmasını talep ediyor. Bunun için Demokratik Özerklik, Demokratik Cumhuriyet projesini öneriyor. Kürtler dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, kendi dili, kimliği, kültürünün tanınması ve birlikte yaşadıkları halklarla eşit-özgür, barış içinde bir yaşamı inşa etmek için mücadele yürütmektedir.
 
Mela Mustafa Barzani’de kendi siyasetinin merkezine bunu almıştır. Ancak Mela Mustafa’nın isyanı hem İngilizlerin yürüttüğü siyaset, Kürdü kürde kırdırma politikası hem de Türkiye’nin sınırlarını Mela Mustafa’ya kapatması, başarısızlığa uğramasına yol açmıştır. Yaşanan tarihsel gerçekleri sanırım Irak Federe Kürdistan yönetimi benden daha iyi bilir. 1945’te Barzan’da düzenlenen toplantı ile yeni yönetimin, program ve tüzüğünü yeniden şekillendiren Hiva Partisi, Kürtlerin özerkliğini ilan etmek ve herhangi bir yabancı güçle bağlantı kurulmamasını, aşiretlerin tek çatı altında birleştirilmesini, Irak Kürdistan’ına siyasi yollarla bağımsızlık kazandırılmasını, özgürlük için mücadele eden partilerle temasa geçilmesini, Irak’ın sömürgeci politikalarına karşı durulmasını karar altına almıştır. Bu toplantı sonrasında Mela Mustafa Akra, Seyhan, Behdinan, Bradost, ve diğer bölgelerdeki aşiretlerle görüşmeler yaparak birlik çağrısı yapıyor. İran’daki Kürt siyasi örgütler ile Suriye’deki Hoybun ile yakın ilişkiler kurmaya çalışıyor. Mela Mustafa’nın bu çalışmaları sonucunda Zhori, Mızuri, Zheri, Berazi, Şervani, Dolamari ve Bradost aşiretlerinden oluşan bir konfederasyon oluşturuluyor. Bugün Mela Mustafa Barzani’nin Kürt ulusal birliğini geliştirmekteki emeği, çabası tüm Kürt örgütleri, siyasetleri tarafından sahiplenilmektedir. Ancak anlaşılan o ki Irak Federe Kürdistan bölgesindeki yetkililer Mela Mustafa’nın temsilcisi olduğunu söyleyenler kendi tarihine ihanet etmekte bir sakınca görmemektedir.
 
KDP ŞİRKET GİBİ HAREKET EDİYOR
 
Irak Federe Kürdistan’ı yönetenler kendi dar aşiret çıkarlarını esas alarak Kürt halkının istem ve taleplerini yok saymaktadır. Türkiye-İsrail-KDP arasında Kürdistan petrolü üzerine, Kürdistan’ın ekonomik kaynakları üzerine yapılan anlaşma belki kısa vadede ekonomik olarak bir getirisi olabilir. Ancak Kürtlere, Kürt siyasetine çok şey kaybettireceğini görmeleri gerekir. KDP bugün kendi tarihsel toplumsal misyonuna göre Kürt halkının eşitliği, özgürlüğü, Kürtler arası birlik, halklar arası dayanışmayı esas alan bir siyasi parti, hareket gibi hareket etmekten ziyade, bir şirket gibi hareket ettiği izlenimi verdiklerinin farkındalar mı acaba? Bir şirket toplumu, halkı değil kendi ekonomik çıkarlarını düşünür. Ama bir siyasi parti halkını, yoksul emekçi halkının yaşam koşullarını, ulusal onurunu, demokratik özgürlükçü katılımcı bir yönetimi düşünür. Halkın çıkarlarını kendi çıkarlarının önünde tutarlar.
 
KDP KENDİ DIŞINDAKİ SİYASETLERE TUTUM ALDI
 
Ortadoğu’daki, dünyadaki dengelerin yeniden kurulduğu bir süreçte Kürtler arası birlik ve dayanışmanın kritik bir önemi olduğu ortada. KDP’nin, Barzani ailesinin Kürtler arası çatışmanın, Kürt halkının kazanımlarına saldıranlarla iş birliği yapmasının Kürtler tarafından kabul görmeyeceğini bilmesi gerekir. Daha önce sayın Mesut Barzani’ye yaptığımız ziyaretlerin temel gündemlerinden birisi Kürtler arası birlik, Kürt ulusal birliğinin sağlanmasıydı. Hatta o süreçte sayın eş başkanlığını yürüteceği, 4 parçada Kürtlerin bir araya gelerek Kürt halkının siyasi, ekonomik, kültürel, barış taleplerini ve çalışmalarını bir çatı altında yürüteceği bir ulusal meclisin kurulması önerilmiş, bu konuda birçok çalışma da yapılmıştı. Ancak KDP’nin çeşitli bahanelerle Kürt ulusal birliğini engellemekle kalmadı, Kek Mesut’un ‘Kürtler arası ‘brakujî’ sona erdi, ben yaşadığım sürece buna izin vermeyeceğim’ sözü de pratikte boşa çıkarılmış oldu. KDP kendi dışındaki tüm siyasetlere -Türkiye’de olduğu gibi- hareketlere karşı tutum aldı. Türkiye’nin Kürt düşmanı politikalarına da destek vererek; Kürt ulusal birliğinin önünde engel bir konuma geldi. KDP’li yetkililer Kürtlere, Kürt halkına karşı Türkiye’nin yürüttüğü politikayı eleştirmek yerine eleştirilerini Kürt siyasetine yöneltti. Türkiye’nin Kürt düşmanı politikalarına destek sunmakta bir sorun görmeyen KDP’li yetkililer Mesrur ve Neçirvan Barzani Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmeleri ne yazık ki Kürt halkının aleyhine kararlarla sonuçlandı.
 
HDP’Yİ ZİYARET AKILLARINA GELMEDİ
 
Türkiye’de, HDP’ye yönelik iktidar tarafından yürütülen siyasi soykırım operasyonları, HDP’li siyasetçilerin tutuklanması, halk iradesini gasp eden kayyım siyasetine, Kürt halkına karşı devlet tarafından sistematik olarak uygulanan şiddet ve zor politikalarına karşı herhangi bir itirazları olmadığı gibi AKP-MHP-Ergenekon faşist blokunun Kürt düşmanı politikalarını onaylamış oldular. Türkiye’ye gelen KDP yetkilileri HDP’yi ziyaret etmek, dayanışma göstermek akıllarına bile gelmemiştir.
 
SİYASİ BIRAKUJÎYE SON VERİN
 
Sonuç itibariyle bugün Türkiye’nin Irak sınırları içinde Federe Kürdistan bölgesindeki işgal girişimini hiçbir Kürt kabul etmez, etmemelidir. KDP Kürt halkının -Federe Kürdistan bölgesi de dahil- geleceğini etkileyecek, Kürt varlığını ortadan kaldırmaya yönelik bu politikalara ortak olmamalıdır. Sayın Mesut Barzani verdiği sözün arkasında durup Kürtler arası birakujîye, siyasi birakujîye son vermeli ve Mela Mustafa Barzani’nin sağlamaya çalıştığı Kürt ulusal birliğinin sağlanması için çaba harcamalıdır. Şunu kimsenin unutmaması gerekir. Bizler zorunlu olarak farklı ülke sınırları içinde yaşamak zorunda bırakılsak da aynı halkın üyeleriyiz ve tarih bize göstermiştir ki birlik olmadan kazanmak mümkün değildir. Bugün Bakur, Başur, Rojhılat, Rojava halklarımızın büyük emek ve çabaları ile elde ettikleri kazanımları korumanın yolu da Kürt ulusal birliğini sağlamaktan geçer.
 
YAPILMASI GEREKEN İŞGALE KARŞI DURMAK
 
Bizler cezaevinde olan Kürt siyasetçiler olarak yaşanan gelişmelerden rahatsızız ve kaygılıyız. Sayın Mesut Barzani’nin, KDP’li kadınların bizim kaygılarımızı anlayacağını düşünüyorum. KDP gerçekten Kürt halkının özgürlük mücadelesine katkı vermek ve kendi tarihine sahip çıkmak istiyorsa yapması gereken; Türkiye’nin işgal politikalarına karşı durmak ve Türkiye’deki Kürt siyasetine, halk iradesine yönelik saldırılara son vermesini, sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit uygulamalarının sona erdirilerek, müzakerelerin başlatılması, Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü, özgürlükçü çözümü için çaba içerisinde olması gerekir.
 
ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ 
 
Bu süreçte Kürt ulusal birliğini sağlamak Kürt halkının adil demokratik, özgür ve barış içinde bir arada yaşaması için mücadele eden aydın, yazar, akademisyen ve siyasetçileri, dostları, halklarımızı selamlıyorum. Bu emek ve çabaların, halklarımızın, bizlerin umudunu büyüttüğünü ve bu emekleri asla unutmayacağını bilmelerini istiyoruz. Halkımızın özgürlük mücadelesi mutlaka başarıya ulaşacaktır. Buna inanıyorum. Herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum."

Diğer başlıklar

14:04 Kayyımdan çalışanlara sendika değiştirilme dayatması!
14:01 CHP’nin tüm il kongrelerinin iptali istendi
13:23 Belçika’da demiryolu çalışanlarından grev kararı
13:01 Rûdaw TV ekibine saldıran Kızmaz’a 7 ay ‘ceza’
11:32 Gabar’da talanı görüntüleyen yurttaşın telefonuna asker el koydu!
10:55 Köln yürüyüşüne çağrı
10:45 İran Devrim Muhafızları Komutanı Bağdat’ta
10:43 Taziye evine kilit vuruldu: Barıştan söz edip zulme devam ediyorlar
10:23 Sêrt’teki tecavüz davasının duruşması yarın
10:22 Lice Katliamı: 6 aylık bebeğin, 80 yaşındaki dedenin hesabı sorulmadı
09:54 Bakanlıktan ilkokul öğrencilerine ‘çalışma hakkı' dersi
09:39 Ekolojist Aysu: Küresel ısınma durdurulmazsa su krizi çözülemez
09:19 'Sürece rağmen cezaevlerinde zulüm sürüyor'
09:15 8 tutsağın tahliyesine engel: Kırşehir S Tipi kimseyi tahliye etmiyor
09:11 ‘Tehdit’ değil, yeniden inşa gücü
09:10 Yaralı askerin tazminatı bakanlık yerine ailelere kesildi!
09:08 Dêrsim kültürünü keçeyle nakşetti
09:07 Av. Özer: Devlet çözüm istiyorsa Öcalan ile görüşmeli
09:06 15 bin madde bağımlısının olduğu kentte bir AMATEM var!
09:02 Agirî'de AKP’ye oy vermeyen köyler cezalandırılıyor
09:01 Avesta'da Kürtçe kayıtları başladı
09:00 22 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:36 Meteoroloji ani sel ve su baskınlarına karşı uyardı
21/10/2025
23:52 DEM Partili Çiçek: Tezkere Türkiye ve Suriye'deki entegrasyonu baltalıyor
23:45 CHP: Komisyon İmralı'ya gidecekse TSK neden Irak ve Suriye'ye gidiyor
22:56 Irak ve Suriye tezkeresi Meclis'ten geçti
22:35 DEM Partili Oluç: Tezkere süreç ile örtüşmüyor
22:16 İBB soruşturmasında 210'dan fazla kişi ifadeye çağrıldı
21:52 Mereş'te 3.9 büyüklüğünde deprem
21:17 Hêlîn Ümit: Demokrasi için Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü şarttır
21:08 İkram Güren, 31 yıldan sonra tahliye edildi
21:04 Gençlerden Rojin Kabaiş eylemi: Gerçeği ortaya çıkaralım
20:57 Bahçeli'nin KKTC açıklamasına Erhürman'ın partisinden kınama
20:41 Mexmur'da Abdullah Öcalan için nöbet sürüyor
20:35 Lübnan tezkeresi kabul edildi
20:33 Aydın ve Denizli'de Hakan Tosun eylemi
20:25 Öğrenciler, Rojin Kabaiş'in adını okuduğu fakülteye verdiler
20:19 Wan'da dağcılar Rojin Kabaiş için tırmandı
20:15 Aktaş dosyası AKP’li belediye de dahil edildi
19:21 Polis ablukasında barış açıklaması
19:17 Tartus'ta Alevi mezarlığı bombalandı
19:14 Fransa eski cumhurbaşkanı tutuklandı
19:07 DAİŞ'in lideri yakalandı
18:28 İran’da yılbaşından bu yana bini aşkın kişi idam edildi
18:20 CHP de tezkereye 'hayır' diyecek
18:15 27 gençlik oluşumundan ortak bildiri: Üniversiteme dokunma
17:34 Sermin Demirdağ’ın tahliyesi 7’nci kez engellendi
17:11 İnfaz edilmiş disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliyesi engellendi
17:06 EMEP görüşülecek tezkerelere ‘hayır’ diyecek
16:59 Amed kitap fuarında Kürtçe kitaplara yoğun ilgi
16:25 DEM Parti'den 'umut hakkı' için kanun teklifi
15:59 Jandarmanın engeline rağmen Cansu Seferoğlu için taziye kuruldu
15:58 DFG’nin mesleki atölyeleri başlıyor
15:35 Gazeteci Aykol'a verilen uyku ilaçları tekrar azaltıldı
15:29 'Finansman davasında' tutukluluğa devam kararı
15:02 Geçiş hükümeti Tebqa-Selemiye yolunu kapattı
15:00 Minguzzi davasında 2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet
13:58 520 isimden İran rejimine ‘idam cezalarını durdurun’ çağrısı
12:44 Tülay Hatimoğulları: Sürecin ritmi düştükçe savaştan yana olanların cesareti artıyor
11:50 Yerlikaya'nın hedef gösterdiği gençler gözaltına alındı
11:45 Gazeteci Öznur Değer'e ceza
11:43 Uytun davasında tutuklama ve keşif talebine ret
11:41 Bahçeli’ye göre 'Kürtler Cumhuriyet tarihinde yok sayılmadı'
11:30 İsrail’in saldırıları sürerken ABD heyeti Tel Aviv’e gitti
09:55 Kamaran Osman: Türkiye yeni yol ve üsler yapıp savaş hazırlığı yapıyor
09:53 Prof. Ross'tan sürece destek: Türkiye tarihi fırsatı heba etmemeli
09:50 Cezaevinin yasağını saç telinden fırçayla yaptığı resimlerle aştı
09:32 ‘Rojin’in faillerinin ortaya çıkarılması için güç birliği yapılmalı’
09:28 'İnsan yapmadığı bir şeyden pişman olmaz' dedi, tahliyesi 6 ay ertelendi
09:10 Kömürcüler çarşısı:14 esnaftan 8'i kepenk kapattı
09:10 Alevi kadınlar: Barış halkların ortak iradesiyle inşa edilir
09:04 Mêrdîn’de buruk bağbozumu: Verim düşük, maliyet yüksek
09:00 21 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:03 Meteoroloji'den çok sayıda kent için uyarı
20/10/2025
23:26 'Hepimiz Rojin'in sesi olacağız'
22:57 9 kent için sarı kodlu sağanak uyarısı
22:11 Irak: ABD’li askeri danışmanların bir kısmı ülkede kalacak
22:03 YYÜ'de Rojin Kabaiş eylemi: Hakikat ortaya çıksın
21:49 71 örgütten GES’E karşı açıklama
21:34 Hamaney’den Trump’a 'nükleer' yanıtı
20:47 Elektrik akımına kapılan DEDAŞ çalışanı hayatını kaybetti
20:12 İsrail'in saldırıları ateşkese rağmen sürüyor
20:07 Filipinler'de 5.8 büyüklüğünde deprem
19:57 Gazeteci Aykol için hastane ziyaretleri sürüyor
19:43 223 işçinin direnişi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:56 Eskar ve Beyrok’da ağaç kıyımı
18:38 Şirnex’te öğrenciler Rojin için yürüdü
18:36 İzmir’de Pirsûs anması
18:26 HPG'li Zilan Avşar için taziye kuruldu
18:21 Wan’da öğrencilerden eylem: Rektör soruları yanıtlamadan kaçtı
18:12 Amedspor deplasmanda 2-1 kazandı
17:58 Wan'da bir çocuk tutuklandı
17:18 Koma Amed, Amedspor forması imzalayacak
17:12 Dağ’ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:05 TÜRMOB seçimlerinde Kürtçeye saldırı: Konuşturmayın, size saygı yok
16:56 Mazlum Abdi’den Raqa mesajı: Savaşçılarımızın yazdığı bir destandır
16:50 Hesendîn Bölgesi’ndeki talana Bakanlık ‘kalkanı’
16:23 Türkiye'ye vicdani retçiler için çağrı
16:19 Irak ve Kürdistan Bölgesi'nden bir heyet Tahran’da
15:13 Kadınlar Rojin için bakanlık önünde: Adalet nerede?
14:32 Dêrsim’de doğa ve çevre mitingi düzenlenecek
14:23 Hüseyin Aykol yeniden uyutulacak
14:10 30 yılın ardından tahliye edilen Demir'e kitlesel karşılama
13:50 Bakan Yerlikaya'dan süreç açıklaması
13:41 İHD’den Rojin Kabaiş açıklaması: Devlet mekanizmaları faili koruyor
13:11 Tomruk İBB soruşturmasında ifade verdi
12:43 İstanbul Valiliği Amedspor maçında taraftar kapasitesi artırmadı!
12:29 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten tezkere tepkisi: Halkların beklentisi demokrasi
12:08 Yüzde 80 görme engelli tutsağın tahliyesi 6'ncı kez ertelendi
10:28 Suriye güçleri Şêxmeqsûd’a saldırdı
10:23 'Güç olarak kullanılan su, çatışma ve göçü tetikliyor'
10:17 Şam güçlerinden Süveyda’ya saldırı
10:07 Meteoroloji'den 6 kent için sarı kodlu uyarı
09:52 Sozdar'ın yeni romanı 'Tirs': Yüzleştiğimiz oranda barışı inşa ederiz
09:42 Barış Anneleri’nin tek talebi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü
09:37 Çandar: Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere dönük tavrı değişmeli
09:23 Akbulut: Yargı toplumsal barışı güçlendirecek kararlar vermeli
09:20 Öz Sağlık-İş’ ‘hediye’ ile üye topluyor!
09:14 DEM Parti’den rapor: Mali müşavirler ajanlığa zorlanıyor
09:08 ‘Çözüm için Kürtçenin önündeki engeller kaldırılmalı’
09:00 20 EKİM 2025 GÜNDEMİ
19/10/2025
22:51 Hamas heyeti, ateşkesi takip için Mısır'a gitti
22:47 Şengal'de Abdullah Öcalan için yürüyüş: Bizim varlık nedenimiz
22:42 Denizli ve Hatay'da trafik kazası
22:01 Cizîr 1. Kadın Govend Festivali son buldu
21:19 CPT: Zap ve Avaşîn'de kesilen ağaçlar Türkiye'ye taşınıyor
21:11 İsrail, Gazze'ye insani yardım girişini durdurma kararı aldı
20:27 Kuzey Kıbrıs'ın yeni cumhurbaşkanı Tufan Erhürman oldu
20:17 Rojin Kabaiş için eylem: Failler bulunsun
18:35 Su hakkı için ortak komisyonlar kurulacak
17:06 Barış Anneleri: Barışın anahtarı Öcalan’ın özgürlüğüdür
16:51 Tahliye engellemelerine Bakırköy Cezaevi önünde tepki
16:23 Amed’de düzenlenen kitap fuarı 2’nci günde
16:00 Wan’da şüpheli kadın ölümü
15:38 Cizîr 1. Kadın Govend Festivali başladı
14:50 Entübe edilen gazeteci Aykol'un durumu stabil
14:35 Gürsel Karaaslan okurlarıyla imza gününde buluştu
13:27 Cengiz Yaşar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:18 Taksiciler rektörün engellemelerine rağmen Rojin için eyleme katıldı
12:34 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Önemli bir adım AİHM kararlarının hayata geçmesi
11:38 Arjantin’de Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Sosyolojisi’ne yoğun ilgi
11:30 Pakistan ve Afganistan’dan ‘derhal ateşkes’ anlaşması
10:41 DEM Parti'den Demirtaş'a ziyaret
10:04 Gençler: İmralı tecridi kalkmadan barış sağlanmaz
09:42 Jin derginin 138’inci sayısı yayında
09:37 İktidarın ağaçsız ‘Hatıra Ormanları’
09:34 'Herkes özel savaş politikalarına karşı ses çıkarmalı'
09:25 ‘DEDAŞ mafya olmuş’
09:20 Tahliyesi 3’üncü kez engellenen tutsak: Ölmemi bekliyorlar
09:19 ‘Sorunların çözümü Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne bağlı’