Doç. Dr. Özgün: Aysel’i özgürleştirene kadar mücadele devam edecek

  • kadın
  • 09:14 20 Mayıs 2022
  • |
img
ANKARA - Aysel Tuğluk’un, kadın gücünü siyasette gösteren Kürt kimliğinden dolayı tahliye edilmediğini belirten Doç. Dr. Yasemin Özgün, “Aysel’i özgürleştirene kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
 
Hasta tutuklu Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk için kadınların başlattığı mücadele sürüyor. Bin kadına ulaşmak amacıyla başlatılan “Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın” kampanya grubu mücadelesine 54 ülkeden 6 bini aşkın kadın dahil oldu.  
 
Kampanya grubu, bugüne kadar Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Komiserliği, Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi Başkanlığı, BM Sağlıktan Sorumlu Raportör, BM İşkenceden Sorumlu Raportör, Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezayı Önleme Komitesi gibi birçok uluslararası kurum ve kuruluşa mektup gönderdi. Kampanya kapsamında  feminist yazar, filozof ve akademisyen Silvia Federici ile feminist yazar, aktivist ve akademisyen Angela Davis gibi isimlerden de destek geldi.
 
Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın kampanya grubuna Ankara Kadın Platformu adına katılan Barış Akademisyeni Doç. Dr. Yasemin Özgün ile kadınların yürüttüğü mücadele ve hasta tutuklulara uygulanan politikanın yanı sıra var olan baskı ortamına dair konuştuk.  
 
Aysel Tuğluk’a özgürlük için ortak ses çıkaran, 54 ülkeden 6 bini aşkın kadının imzacı olduğu “Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın” kampanya grubunun çalışmalarından bahseder misiniz?
 
Kampanya aylar önce başladı. Aysel Tuğluk’a demans teşhisi konulmasına rağmen 434 gündür tahliye edilmiyor. Bu teşhise, birçok doktor ve kurum tarafından verilen raporlara rağmen Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesi üzerine 'Aysel Tuğluk’a Özgürlük için 1000 Kadın' çağrısını 8 ayrı dilde yaparak yola çıktık. Küçük bir grup olarak başladık, giderek büyüdük. 1000 kadına ulaşmak için başladık ama binleri de aşan bir sayıya ulaştık. Dünyanın her köşesinden 54 ülkeden çok sayıda kadın imza verdi. Aysel’in yanında olduklarını duyurdular ve bu zulmün son bulmasını istediklerini bildirdiler. Mücadelemiz bununla da kalmadı, pek çok demokratik kitle örgütü, barolar, Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi kurumlara da ulaştık.
 
Tuğluk için ulaştığınız baro ve kurumların yaklaşımı nasıl oldu?
 
Kurumlar zaten ellerinden geleni yapıyorlardı. Durumun aciliyetinin altını bir kez daha çizmek için mücadele verdik. Kampanya grubunda pek çok kadın platformundan temsilcilerin yanı sıra bireysel katılımlar da var. Dolayısıyla çok yere ulaşabilme şansımız oldu. Bir yandan da kadın dayanışmasının, örgütlülüğünün gücünü de göstermiş olduk. Özellikle Türkiye Tabipler Birliği’nden doktor arkadaşlarımız kamuoyunun gerçekleri bilmesi için harekete geçtiler; hastalığın seyrini, Aysel’in yaşadığı durumu tıbbi açıdan irdelediler, anlattılar. Aysel’in durumunun ne kadar ağır olduğunu ve giderek daha ağırlaştığını, cezaevi koşullarında kalmasının mümkün olmadığının, bu yapılanın hasta haklarına aykırı olduğunun altını çizdiler. Ancak 81 ilden sadece 20 baro maalesef imza verdi. Aysel hukukçu ve İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukat. Aynı zamanda kadın mücadelesi yürüten ve yıllardır siyaset içinde barış mücadelesi yürüten bir kadın. Tüm dünyadan pek çok kurum, sivil toplum kuruluşları, kadın platformu, yazar, akademisyen Aysel’in çığlını duyurmak için yanında olurken 81 ilden sadece 20 baronun imza vermesi çok üzücü.
 
Aysel Tuğluk'un durumu şu an nasıl? Bilgi alabiliyor musunuz?
 
 
 Aysel’in durumu giderek ağırlaşıyor. O koşullarda bakımı giderek zorlaşıyor. Bu hastalığın tamamen tedavi olması zaten mümkün değil. Ama ev koşullarında biraz daha süreci yavaşlatmak mümkün
 
Durumu giderek ağırlaşıyor ve çok endişeliyiz. Cezaevlerindeki hasta tutsakların sayısı çok fazla ve cezaevlerinden sürekli cenazeler çıkıyor. Biz, bir cenaze daha çıksın istemiyoruz. Aysel’i kaybetmek istemiyoruz. O koşullarda bakımı giderek zorlaşıyor. Bu hastalığın tamamen tedavi olması zaten mümkün değil. Ama ev koşullarında biraz daha süreci yavaşlatmak mümkün. Ayrıca Edibe Şahin ve Gültan Kışanak’la birlikte kalıyor. Onların yanında kalması hem çok iyi ama bir yandan tutsak oldukları bir ortamda yoldaşlarına destek olmaya çabalamak onlar için de çok zor ve ağır bir durum. Sonuçta Aysel tıbbi bakım gerektiren bir hasta.
 
Aysel Tuğluk’un birçok kimliğinden bahsettiniz. Devletin Aysel Tuğluk’u tahliye etmemesindeki ısrarında bu kimliklerin etkisi nedir?
 
Tüm kimliklerinin bunda rolü olabilir ama özellikle mücadele eden bir Kürt kadın kimliğinin, siyasette sözünü söyleyen bir kadın oluşunun, eşbaşkanlık sistemini hayata geçiren, kadının gücünü siyasette de gösteren, toplumun pek çok ezilen kesimi için de hak mücadelesi yürüten bir kadın olmasıyla ilgili. Kadın düşmanı bir bakış açısına sahip bir iktidar var. Sürekli güçlü kadını ezmeye çalışan, sözünü sesini duyuran kadını susturmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız maalesef.
 
Bu anlayış karşısında nasıl bir adalet mücadelesi veriliyor? Kadınların bu mücadeledeki öncülüğünü nasıl tariflersiniz?
 
Koşullar çok zor. Gerçekten çok ağır dönemlerden geçtik ve geçiyoruz. Hasta tutsaklar, sadece bunun bir parçası. Cezaevlerinde çok sayıda siyasi tutuklu var. Neredeyse siyasi bir partinin HDP’nin yarısı cezaevinde. Çocuklardan tutun da, yaşlı hasta tutuklulara kadar varan bir kitle var cezaevlerinde. Çok kötü koşullarda tutuluyorlar. Havasız koşullarda, ring araçlarıyla nakilleri yapılıyor. En temel insan haklarından mahrum kalmak ve bir yandan da bu neoliberal koşullarda cezaevinin de özelleşmesi, her şeyin paraya tahvil edilmesi çok daha sıkıntılı bir hale sokuyor. Sadece tutsaklar için değil, dışarıdakiler için de adaletsizlik hüküm sürüyor. Ülke kocaman bir hapishane gibi. Ama umudumuzu da korumak, mücadele etmek zorundayız. Özellikle kadınlar bunu hiçbir zaman bırakmadılar. Kadınlar; en kötü koşullarda, en sıkı, otoriter ve faşizme varan pratiklerin yükseldiği dönemlerde bile sokağa çıkmaktan, seslerini sözlerini söylemekten vazgeçmedi. Toplumun pek çok kesimi için de bunu söyleyebiliriz. Mücadele etmekten ve adaletin peşinde olmaktan başka çare yok. Daha fazla mücadele, daha fazla adalet arayışı olmalı. Son derece otoriter, anti-demokratik bir yönetim anlayışının olduğu, baskının, şiddetin olağan üstü olduğu bir dönemden geçiyoruz. Demokrasi bu topraklara hiçbir zaman tam anlamıyla yerleşmedi, hep bunun mücadelesini verdik. Ama hiçbir zaman bu kadar uzağına düştüğümüzü de hatırlamıyorum.  Baskı koşulları, giderek ağırlaşan hayat pahalılığı, işsizlik… Tüm bunlara isyan ettiğinde başı ezilen, sesi kesilen bir toplumsal durumdan söz ediyoruz. İşçiler seslerini çıkardıklarında, kadınlar sokağa döküldüklerinde tutuklulukla tehdit ediliyorlar. Gezi Davası’nda verilen kararlar, Canan Kaftancıoğlu tutuklanmanın eşiğinde. Dolayısıyla pek çok olumsuz duruma, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı ses çıkaran bir toplumsal muhalefet var ve her şeye rağmen mücadelede sürüyor.
 
Bahsettiğiniz baskıcı süreç birden gelişmedi. Sizin gibi Barış Akademisyenleri’ne uygulanan hukuksuzluk karşısındaki sessizlik de aslında gelinen süreci ören taşlardan oldu. Ülkenin bu duruma gelmesinde elbette ki iktidar sorumlu ama demokratik kitle örgütleri ve muhalefetin bu noktada nasıl bir eksikliği oldu?
 
 
 
 Bu duruma gelinmesinde maalesef muhalefet partilerinin çok fazla rolü var. Özelikle 1 Haziran 2015 seçimlerinin iptal edilmesinden sonra, bir yandan savaş politikalarının uygulanması, ardı ardına tezkerelerin geçmesi ve bu tezkerelere ‘evet’ diyen başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin payını sorgulamadan geçemeyiz.  
 
Evet, bu duruma birden gelinmedi. Bu duruma gelinmesinde maalesef muhalefet partilerinin çok fazla rolü var. Özelikle 1 Haziran 2015 seçimlerinin iptal edilmesinden sonra, bir yandan savaş politikalarının uygulanması, ardı ardına tezkerelerin geçmesi ve bu tezkerelere ‘evet’ diyen muhalefet partileri başta CHP olmak üzere. Bunların payını sorgulamadan geçemeyiz. Bunların, çok kritik dönemlerde, yerlerde bir şekilde iktidarla mutabakatlara varıp, ‘devletin milletin birliği bütünlüğü’ söylemleri altında bugüne varan uygulamaların adım adım örülmesini sağladıklarını düşünüyorum. Umarım bundan sonra hükümetin ekmeğine yağ sürecek ya da varlığını onaylayacak, devamlılığını sağlayacak pratiklerden uzak dururlar. Bugüne kadar gerçekten kötü bir sınav verdiler. Şu anki güvensizliğimizin arkasında yatan da bugüne kadar yaşadıklarımız. Tek tek teslim edilen küçük küçük mevziler, alanlar bunların birleşip bu hale gelmesinden söz ediyoruz.
 
Dünyanın pek çok yerine ulaştınız ama Türkiye’de hasta tutukluların durumunu görmezden gelen bir anlayış var. Burada medyanın rolünü nasıl okumak gerekiyor?
 
Ses çıkaran, muhalefet eden pek çok medya kuruluşu da kapatıldı, kayyım atandı. Ülkede, gerçek anlamıyla halkın haber alma hakkına saygı duyup bunun peşinde görevini sürdüren çok az sayıda basın kuruluşu, gazeteci kaldı. Diğer var olan kuruluşlar ise bir şekilde iktidarla ortaklıkları sayesinde varlar ve bunun gereğini de yerine getirmekten hiçbir zaman kaçınmıyorlar. Aysel Tuğluk’ta da bunu gördük.  Artık siyaset yapamayacak, hasta bir kadın arkadaşımızdan söz ediyoruz. Temel insan haklarından yararlanması gereken bir insanı, zulüm olsun, diğerlerine gözdağı olsun diye esir tutuyorsunuz. Dünyanın her yerinden pek çok insana ulaşıyoruz ama bir yandan da bunu Türkiye’de çok az insan biliyor. Bu en başta halkın haber alma hakkına bir saldırıdır.
 
Tekrar Aysel Tuğluk için kadınların ortaklaşarak başlattığı mücadeleye dönecek olursak, bu tür hak ihlalleri karşısında kadınların ortak tavırlarını ortaya koymasının etkisi nedir, bundan sonraki süreçte neler yapacaksınız?
 
Kadınların ortak bir şekilde buna tepki göstermesi mücadele başlatması gerçekten çok gurur verici. Bir toplantı çağrısıyla bu gruba dahil oldum. Bu kadar güçlü bir mücadele ağı örebileceğimizi gerçekten o zaman düşünememiştim. ‘Birkaç şey yaparız ama elimizden de çok fazla bir şey gelmez’ diye düşünüyordum. Ama çok şey yaptık. Çok ses çıkardık. Toplumun pek çok kesiminden farklı siyasi duruşlara, tutumlara sahip kadınlarla bu dayanışma mücadelesinde ortaklaşmayı başardık. Yurt dışından pek çok isme ulaşmak, binlerin imzasını almak, her il ve ilçede basın açıklaması yapmak tamamen dayanışmayla, herkesin elinden ne geliyorsa ortaya koymasıyla oldu. Ben Ankara Kadın Platformu adına katılıyorum. Türkiye’nin pek çok ilinden ilçesindeki kadın platformlarından kadınlar da var. Kadın dayanışmasından aldığımız güçle pek çok yere ulaştık. Sesimizi sözümüzü duyurduk.  Kadın dayanışması gerçekten çok önemli. Hele ki böyle baskıların, faşizmin olduğu topraklarda çok değerli. Başka bir seçeneğimiz yok, onu kaybetme lüksümüz de yok.
 
Türkiye’nin her yerinden kadınlar ses oldu. Bir şekilde Aysel’in sesi olmaya devam ediyoruz. Basın açıklamalarımız, çalışmalarımız devam edecek. Mücadele sürüyor. Aysel’i özgürleştirene kadar, Aysel’i oradan çıkarana kadar, hak ettiği tıbbi bakım ve şefkati alabileceği bir ortama ulaştırana kadar mücadelemiz devam edecek.
 
MA / Zemo Ağgöz
 

Diğer başlıklar

18/07/2025
23:52 CHP kurultayı davası AYM’ye taşındı
23:24 Halk, katılımcı bütçe toplantısında taleplerini dile getirdi
23:19 Suriye geçiş hükümeti ateşkesi reddetti
23:13 DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor
22:41 DEM Parti ve CHP'den Kobanê Davası'ndaki tahliye talebinin reddine tepki
22:18 Akdeniz'de 4.1 büyüklüğünde deprem
21:22 Barış mücadelesinde meslek örgütlerinin rolü tartışıldı
20:33 ATK'den Murat Çalık'ın tetkiklerinin tekrar yapılması yönünde karar
20:19 İzBB'de eylemler sonuç verdi: İşçiler geri alınacak
20:12 Ankara’da sel: Yurttaşlar mahsur kaldı
20:08 Özerk Yönetim: Devrimin kazanımlarını koruyalım
20:04 Gever’de farklı tarihlerde tahliye edilenlere kitlesel ziyaret
19:57 Mêrdîn’de DEDAŞ tepkisi: Halka zulüm yapılıyor
19:49 Kobanê Davası tutsaklarının tahliye başvurusu reddedildi
19:32 İzBB işçileri belediyenin kapısına dayandı
19:28 Kayyıma rağmen beşinci kez toplandılar: Sürece her kesim destek vermeli
19:13 Erdoğan'dan Putin'le telefon görüşmesi
19:07 Êlih Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyım, imar planını gizlemeye çalışıyor
18:52 Bahçeli: İmralı açıklaması sonuç vermiştir
18:24 85 yaşındaki tutsak Güler cezaevinden çıktı
17:49 Elazığ Cezaevi önünde işkence protestosu
17:47 Erdoğan'dan süreç açıklaması
17:34 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Tüm siyasi partiler sürece dahil olmalı
17:21 Meletî'de kimyasal madde üreten fabrikada patlama
17:10 Elbak’ta halk buluşması: Direnişle kendimizi tüm dünyaya tanıttık
16:56 Aydın'da Alevi buluşması: Silah bırakanlara güvence verilmeli
16:33 Çocuklara dışkı yedirildi, bakanlık 'korumaya' gerek duymadı!
16:10 Amed'de kadın buluşmaları başladı
15:41 Munzur Festivali'nin programı açıklandı
15:38 Marmara cezaevleri raporu: 3 ayda bin 351 hak ihlali
15:26 Süveyda Askerî Meclisi: Stratejik kontrol sağlandı, direniş sürüyor
15:11 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Aleviler olmadan demokratik toplum olmaz
14:41 Ailelerden İmralı için başvuru
14:39 BM’den Süveyda için acil soruşturma çağrısı
14:28 Sıddık Güler hakkında tahliye kararı
14:14 Sağlık emekçileri TİS taleplerini açıkladı
13:55 Adana Alevi Platformu: Dürziler için koridor açılsın
13:53 Suriye'de kaçırılan Alevi kadınlar için 7 ilde eylem
13:38 Cezaevinde Amedspor ismine ve rengine sansür
13:23 Komisyon toplantısında hangi kararlar alındı?
13:05 Dumlu Cezaevi’nde 1980 uygulamaları devrede
12:54 Sırrı Süreyya Önder'in adı Meletî'de yaşatılacak
12:46 30 yıllık tutsağın tahliyesi 2’nci kez ertelendi
12:44 Meclis'teki komisyon toplantısı sona erdi
11:44 Ayşe Barım ATK’ye sevk edildi
11:38 İki gazeteciye beraat 1 gazeteciye ceza
11:12 MHP'li Yıldız'dan 'İmralı Notları' kitabıyla paylaşım
10:45 Tunç Soyer ve belediye yöneticilerinin iddianamesi hazırlandı
10:24 Partiler komisyon için toplandı
10:13 Kayyım Qelqelî'ye tahsis edilen aracı geri aldı, projeleri iptal etti
09:50 Töreni izleyen SYKP Eş Genel Başkanı: Herkes için umut oldu
09:47 Orta Anadolu Kürtleri sürecin yanında
09:45 Riha'da gençler 'özgürlük' şöleninde buluşacak
09:43 'Yasal düzenlemeler yapılmalı'
09:42 Ağaç kesimi Mêrgomar’a uzandı!
09:38 Riha’da 200’ü aşkın buluşma: Devlet somut adım atsın
09:34 Özlem Bilgi: Çocuk istismarına karşı sessizlik suçtur
09:32 Çocuklarını törende izlediler: Dünya Öcalan'ın teorik ve pratik gücünü gördü
09:30 Sêrtliler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
09:27 Koplular: Devletin büyük adımlar atması gerekiyor
09:25 ‘Analar Çalıştayı’ düzenlenecek: Rêya Heq inancında kadın yaşamdır
09:23 Sosyalist gençler Pirsûs'ta katledilenlerin izinde
09:22 Silahlarını yakanlarla görüştü: Geri dönüş yok, mücadele bitmedi
09:04 Barış Annesi: Gerillaların güvenli şekilde dönmesinin yolu açılmalı
09:02 Salih Müslim: Teslimiyeti kabul etmeyiz, zihniyet değişmeli
09:00 18 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:56 İBB soruşturmasında 18 kişi hakkında gözaltı kararı
08:48 Suriye'de yüzlerce kadın kaçırıldı
08:06 Riha'da mahalle mahalle süreç buluşmaları
17/07/2025
23:49 SOHR: Siweyda'da 516 kişi hayatını kaybetti
23:41 30 yılın ardından tahliye edilen Filizer: Süreci desteklemeliyiz
23:37 Ekolojik kırıma karşı dayanışma festivali
23:13 Pirsûs anması: Adalet tesis edilsin
22:14 Elazığ Cezaevindeki tutsaklar açlık grevine başladı
22:08 Ali Kenanoğlu: Silahların yakılması sonrası devletin yapması gerekenler var
22:00 'Ayşe’nin katili Cemil Koç, suç ortağı katili koruyan polisler'
21:49 Duran Kalkan: Gerilla hazır, demokratik entegrasyon ve özgürlük yasaları çıkarılmalı
20:26 Erdoğan LGS'deki iddialar için 'dedikodu siyaseti' dedi
19:18 Dîloklu kadınlar Ayşe Tokyaz'ın katledilmesini protesto etti
19:14 İzBB işçilerinin eylemi 9'uncu gününde
19:11 'Elektrik akımı’ davasında bilirkişinin dinlenilmesine karar verildi
18:56 CHP'de kurultay süreci başlatıldı
18:51 Kürtçe müzik dinleyen aileye yönelik saldırıya tepki sürüyor
18:42 Kırşehir cezaevlerinde tutsaklara ‘darbe’ tehdidi
18:08 Fransa, Senegal’deki askeri varlığını sonlandırdı
17:51 Tişrîn 'de hayatını kaybeden Akyüz’ün taziyesine kitlesel ziyaret
17:44 ‘Suç farkındalığı’ olmadığı ileri sürülen tutsağa pişmanlık dayatılarak tahliyesi engellendi
17:20 Hayatını kaybetme riski olan hasta tutsak Ayık Meclis gündeminde
16:31 ESP ve SKM üyeleri tahliye edildi
16:24 Ankara’da dikkat çeken görüşme trafiği
15:58 32 yıllık tutsaklığın ardından memleketinde karşılandı
15:51 ‘Pexşan Ezîzî, fiziki ve psikolojik saldırılar altında’
14:51 Sozdar Avesta: Şengal’i yeniden inşa etmek hepimizin görevi
14:47 Eş Genel Başkanlar: Arkadaşlarımızın sürece destek vermelerinin yolu açılmalı
14:25 Dürziler: Özerk Yönetim Bölgesi’ne koridor açılsın
14:13 Zaxo’daki petrol kuyularına bir saldırı daha
14:11 İmralı Heyeti ve Özel'den açıklama: Güvenceler süreci toplumsallaştırır
13:45 DSİ önünde su protestosu
13:29 İHD 39 yaşında: Yeni bir toplumsal sözleşme yapılmalı
13:04 Pakistan’daki yağışlarda 54 kişi yaşamını yitirdi
13:01 İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı
12:55 KESK'li kadınların TİS talepleri
12:34 Nasıl bir komisyon?
12:03 Eş Genel Başkanlar Demirtaş ile görüşmek için Edirne’de
11:24 Öcalan'dan Êzidî Aydınlanma Konferansı'na mesaj
11:08 Germencik'e bir JES daha
11:05 Süveyda’da ‘güvenlik’ Dürzilere bırakıldı
10:59 Irak’taki yangında ölenlerin sayısı 61'e çıktı
10:55 İlayda Alkaş katledildi
10:49 Abdullah Öcalan’ın paradigmasıyla eğitim veriyorlar
10:36 DEM Parti'nin komisyon üyeleri belli oldu
10:11 Balıkesir'de yangın 2'nci gününde
09:27 Çözüm umuduyla 3'üncü kez sınırı geçti: Yakılan ateş özgürlüğe vesile olsun
09:11 Şirnex doğası talan ediliyor, sıcaklıklar artıyor
09:09 Yıllar sonra kızlarını gördüler: Biz de demokratik toplum istiyoruz
09:07 Elazığ Cezaevi'nde tutsağa şiddet
09:06 Av. Kutluay: Barışı konuşurken çocuk hakları es geçilmemeli
09:03 Kobanê yolunda katledilen Karadenizli devrimci gençler
09:02 Barış Anneleri: Öncelikli adım Öcalan’ın özgürlüğü
09:02 Ahmet Karagöz: Yasalarla gerillanın gelmesi sağlanmalı
09:01 MED TUHAD-FED Eşbaşkanı: Komisyonun önceliği tutsaklar olmalı
09:00 Rojava Devrimi 13 yaşında: Kazanımlardan vazgeçmeyiz
09:00 17 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:35 Irak'ta AVM'de yangın: 50 ölü
16/07/2025
23:29 İsrail'in Suriye'ye saldırısını kınayan tezkere Meclis'te kabul edildi
22:17 Tanrıkulu: Beyaz Toros'lu savcılar görevde
21:53 İsrail’den Dera ve Süveyda’ya 6 saldırı
21:44 Duhok'ta petrol sahası ikinci kez hedef alındı
21:37 BMGK, İsrail'in Suriye saldırıları için yarın acil toplanıyor
21:28 Törene katılan Barış Annesi: Devlet zaman kaybetmeden barışın elini tutmalı
21:04 31 yıllık tutsağın tahliyesi engellendi
20:46 Ayşe Tokyaz için eylem: Cezasızlık politikasından vazgeçin
20:33 Dürzilerin ruhani lideri Şam'la ateşkesi yalanladı
20:07 Balıkesir'de orman yangını
19:46 Türkiye ile BAE arasında 7 anlaşma imzalandı
19:27 İran'da 11 Kürt yurttaş gözaltına alındı
19:16 İsrailli bakan: Colani ortadan kaldırılmalıdır
19:04 Birçok kentte ‘Barış ve Demokratik Toplum’ buluşması
18:57 KESK 30 ilde sahaya iniyor: Yoksulluk sınırının üzerinde ücret istiyoruz
18:48 Bolu Cezaevinde 7 tutsağın tahliyesi engellendi
18:27 Mersin'de madene karşı eylem
18:23 Mazlum Abdi: Dürzilere yönelik saldırılar durdurulmalı
18:16 Kurtulmuş ve siyasi parti temsilcileri komisyon gündemiyle bir araya gelecek
18:07 32 yılın ardından özgürlüğüne kavuştu
17:54 Suriye geçiş hükümeti Süveyde’daki suçlarını itiraf etti
17:48 Son 24 saatte 94 Filistinli katledildi
17:44 Salih Müslim: Barrack, Türkiye'yi memnun etmek için konuştu
17:40 Artvin'de tutuklanan 4 gazeteciye tahliye
17:36 Cenevre eylemi: Tarihi adıma karşılık devlet adım atsın
17:06 31 yıl sonra memleketi Gever’de: Mücadelemiz sürecek