Doç. Dr. Özgün: Aysel’i özgürleştirene kadar mücadele devam edecek

  • kadın
  • 09:14 20 Mayıs 2022
  • |
img
ANKARA - Aysel Tuğluk’un, kadın gücünü siyasette gösteren Kürt kimliğinden dolayı tahliye edilmediğini belirten Doç. Dr. Yasemin Özgün, “Aysel’i özgürleştirene kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
 
Hasta tutuklu Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk için kadınların başlattığı mücadele sürüyor. Bin kadına ulaşmak amacıyla başlatılan “Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın” kampanya grubu mücadelesine 54 ülkeden 6 bini aşkın kadın dahil oldu.  
 
Kampanya grubu, bugüne kadar Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Komiserliği, Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi Başkanlığı, BM Sağlıktan Sorumlu Raportör, BM İşkenceden Sorumlu Raportör, Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezayı Önleme Komitesi gibi birçok uluslararası kurum ve kuruluşa mektup gönderdi. Kampanya kapsamında  feminist yazar, filozof ve akademisyen Silvia Federici ile feminist yazar, aktivist ve akademisyen Angela Davis gibi isimlerden de destek geldi.
 
Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın kampanya grubuna Ankara Kadın Platformu adına katılan Barış Akademisyeni Doç. Dr. Yasemin Özgün ile kadınların yürüttüğü mücadele ve hasta tutuklulara uygulanan politikanın yanı sıra var olan baskı ortamına dair konuştuk.  
 
Aysel Tuğluk’a özgürlük için ortak ses çıkaran, 54 ülkeden 6 bini aşkın kadının imzacı olduğu “Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın” kampanya grubunun çalışmalarından bahseder misiniz?
 
Kampanya aylar önce başladı. Aysel Tuğluk’a demans teşhisi konulmasına rağmen 434 gündür tahliye edilmiyor. Bu teşhise, birçok doktor ve kurum tarafından verilen raporlara rağmen Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesi üzerine 'Aysel Tuğluk’a Özgürlük için 1000 Kadın' çağrısını 8 ayrı dilde yaparak yola çıktık. Küçük bir grup olarak başladık, giderek büyüdük. 1000 kadına ulaşmak için başladık ama binleri de aşan bir sayıya ulaştık. Dünyanın her köşesinden 54 ülkeden çok sayıda kadın imza verdi. Aysel’in yanında olduklarını duyurdular ve bu zulmün son bulmasını istediklerini bildirdiler. Mücadelemiz bununla da kalmadı, pek çok demokratik kitle örgütü, barolar, Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi kurumlara da ulaştık.
 
Tuğluk için ulaştığınız baro ve kurumların yaklaşımı nasıl oldu?
 
Kurumlar zaten ellerinden geleni yapıyorlardı. Durumun aciliyetinin altını bir kez daha çizmek için mücadele verdik. Kampanya grubunda pek çok kadın platformundan temsilcilerin yanı sıra bireysel katılımlar da var. Dolayısıyla çok yere ulaşabilme şansımız oldu. Bir yandan da kadın dayanışmasının, örgütlülüğünün gücünü de göstermiş olduk. Özellikle Türkiye Tabipler Birliği’nden doktor arkadaşlarımız kamuoyunun gerçekleri bilmesi için harekete geçtiler; hastalığın seyrini, Aysel’in yaşadığı durumu tıbbi açıdan irdelediler, anlattılar. Aysel’in durumunun ne kadar ağır olduğunu ve giderek daha ağırlaştığını, cezaevi koşullarında kalmasının mümkün olmadığının, bu yapılanın hasta haklarına aykırı olduğunun altını çizdiler. Ancak 81 ilden sadece 20 baro maalesef imza verdi. Aysel hukukçu ve İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukat. Aynı zamanda kadın mücadelesi yürüten ve yıllardır siyaset içinde barış mücadelesi yürüten bir kadın. Tüm dünyadan pek çok kurum, sivil toplum kuruluşları, kadın platformu, yazar, akademisyen Aysel’in çığlını duyurmak için yanında olurken 81 ilden sadece 20 baronun imza vermesi çok üzücü.
 
Aysel Tuğluk'un durumu şu an nasıl? Bilgi alabiliyor musunuz?
 
 
 Aysel’in durumu giderek ağırlaşıyor. O koşullarda bakımı giderek zorlaşıyor. Bu hastalığın tamamen tedavi olması zaten mümkün değil. Ama ev koşullarında biraz daha süreci yavaşlatmak mümkün
 
Durumu giderek ağırlaşıyor ve çok endişeliyiz. Cezaevlerindeki hasta tutsakların sayısı çok fazla ve cezaevlerinden sürekli cenazeler çıkıyor. Biz, bir cenaze daha çıksın istemiyoruz. Aysel’i kaybetmek istemiyoruz. O koşullarda bakımı giderek zorlaşıyor. Bu hastalığın tamamen tedavi olması zaten mümkün değil. Ama ev koşullarında biraz daha süreci yavaşlatmak mümkün. Ayrıca Edibe Şahin ve Gültan Kışanak’la birlikte kalıyor. Onların yanında kalması hem çok iyi ama bir yandan tutsak oldukları bir ortamda yoldaşlarına destek olmaya çabalamak onlar için de çok zor ve ağır bir durum. Sonuçta Aysel tıbbi bakım gerektiren bir hasta.
 
Aysel Tuğluk’un birçok kimliğinden bahsettiniz. Devletin Aysel Tuğluk’u tahliye etmemesindeki ısrarında bu kimliklerin etkisi nedir?
 
Tüm kimliklerinin bunda rolü olabilir ama özellikle mücadele eden bir Kürt kadın kimliğinin, siyasette sözünü söyleyen bir kadın oluşunun, eşbaşkanlık sistemini hayata geçiren, kadının gücünü siyasette de gösteren, toplumun pek çok ezilen kesimi için de hak mücadelesi yürüten bir kadın olmasıyla ilgili. Kadın düşmanı bir bakış açısına sahip bir iktidar var. Sürekli güçlü kadını ezmeye çalışan, sözünü sesini duyuran kadını susturmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız maalesef.
 
Bu anlayış karşısında nasıl bir adalet mücadelesi veriliyor? Kadınların bu mücadeledeki öncülüğünü nasıl tariflersiniz?
 
Koşullar çok zor. Gerçekten çok ağır dönemlerden geçtik ve geçiyoruz. Hasta tutsaklar, sadece bunun bir parçası. Cezaevlerinde çok sayıda siyasi tutuklu var. Neredeyse siyasi bir partinin HDP’nin yarısı cezaevinde. Çocuklardan tutun da, yaşlı hasta tutuklulara kadar varan bir kitle var cezaevlerinde. Çok kötü koşullarda tutuluyorlar. Havasız koşullarda, ring araçlarıyla nakilleri yapılıyor. En temel insan haklarından mahrum kalmak ve bir yandan da bu neoliberal koşullarda cezaevinin de özelleşmesi, her şeyin paraya tahvil edilmesi çok daha sıkıntılı bir hale sokuyor. Sadece tutsaklar için değil, dışarıdakiler için de adaletsizlik hüküm sürüyor. Ülke kocaman bir hapishane gibi. Ama umudumuzu da korumak, mücadele etmek zorundayız. Özellikle kadınlar bunu hiçbir zaman bırakmadılar. Kadınlar; en kötü koşullarda, en sıkı, otoriter ve faşizme varan pratiklerin yükseldiği dönemlerde bile sokağa çıkmaktan, seslerini sözlerini söylemekten vazgeçmedi. Toplumun pek çok kesimi için de bunu söyleyebiliriz. Mücadele etmekten ve adaletin peşinde olmaktan başka çare yok. Daha fazla mücadele, daha fazla adalet arayışı olmalı. Son derece otoriter, anti-demokratik bir yönetim anlayışının olduğu, baskının, şiddetin olağan üstü olduğu bir dönemden geçiyoruz. Demokrasi bu topraklara hiçbir zaman tam anlamıyla yerleşmedi, hep bunun mücadelesini verdik. Ama hiçbir zaman bu kadar uzağına düştüğümüzü de hatırlamıyorum.  Baskı koşulları, giderek ağırlaşan hayat pahalılığı, işsizlik… Tüm bunlara isyan ettiğinde başı ezilen, sesi kesilen bir toplumsal durumdan söz ediyoruz. İşçiler seslerini çıkardıklarında, kadınlar sokağa döküldüklerinde tutuklulukla tehdit ediliyorlar. Gezi Davası’nda verilen kararlar, Canan Kaftancıoğlu tutuklanmanın eşiğinde. Dolayısıyla pek çok olumsuz duruma, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı ses çıkaran bir toplumsal muhalefet var ve her şeye rağmen mücadelede sürüyor.
 
Bahsettiğiniz baskıcı süreç birden gelişmedi. Sizin gibi Barış Akademisyenleri’ne uygulanan hukuksuzluk karşısındaki sessizlik de aslında gelinen süreci ören taşlardan oldu. Ülkenin bu duruma gelmesinde elbette ki iktidar sorumlu ama demokratik kitle örgütleri ve muhalefetin bu noktada nasıl bir eksikliği oldu?
 
 
 
 Bu duruma gelinmesinde maalesef muhalefet partilerinin çok fazla rolü var. Özelikle 1 Haziran 2015 seçimlerinin iptal edilmesinden sonra, bir yandan savaş politikalarının uygulanması, ardı ardına tezkerelerin geçmesi ve bu tezkerelere ‘evet’ diyen başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin payını sorgulamadan geçemeyiz.  
 
Evet, bu duruma birden gelinmedi. Bu duruma gelinmesinde maalesef muhalefet partilerinin çok fazla rolü var. Özelikle 1 Haziran 2015 seçimlerinin iptal edilmesinden sonra, bir yandan savaş politikalarının uygulanması, ardı ardına tezkerelerin geçmesi ve bu tezkerelere ‘evet’ diyen muhalefet partileri başta CHP olmak üzere. Bunların payını sorgulamadan geçemeyiz. Bunların, çok kritik dönemlerde, yerlerde bir şekilde iktidarla mutabakatlara varıp, ‘devletin milletin birliği bütünlüğü’ söylemleri altında bugüne varan uygulamaların adım adım örülmesini sağladıklarını düşünüyorum. Umarım bundan sonra hükümetin ekmeğine yağ sürecek ya da varlığını onaylayacak, devamlılığını sağlayacak pratiklerden uzak dururlar. Bugüne kadar gerçekten kötü bir sınav verdiler. Şu anki güvensizliğimizin arkasında yatan da bugüne kadar yaşadıklarımız. Tek tek teslim edilen küçük küçük mevziler, alanlar bunların birleşip bu hale gelmesinden söz ediyoruz.
 
Dünyanın pek çok yerine ulaştınız ama Türkiye’de hasta tutukluların durumunu görmezden gelen bir anlayış var. Burada medyanın rolünü nasıl okumak gerekiyor?
 
Ses çıkaran, muhalefet eden pek çok medya kuruluşu da kapatıldı, kayyım atandı. Ülkede, gerçek anlamıyla halkın haber alma hakkına saygı duyup bunun peşinde görevini sürdüren çok az sayıda basın kuruluşu, gazeteci kaldı. Diğer var olan kuruluşlar ise bir şekilde iktidarla ortaklıkları sayesinde varlar ve bunun gereğini de yerine getirmekten hiçbir zaman kaçınmıyorlar. Aysel Tuğluk’ta da bunu gördük.  Artık siyaset yapamayacak, hasta bir kadın arkadaşımızdan söz ediyoruz. Temel insan haklarından yararlanması gereken bir insanı, zulüm olsun, diğerlerine gözdağı olsun diye esir tutuyorsunuz. Dünyanın her yerinden pek çok insana ulaşıyoruz ama bir yandan da bunu Türkiye’de çok az insan biliyor. Bu en başta halkın haber alma hakkına bir saldırıdır.
 
Tekrar Aysel Tuğluk için kadınların ortaklaşarak başlattığı mücadeleye dönecek olursak, bu tür hak ihlalleri karşısında kadınların ortak tavırlarını ortaya koymasının etkisi nedir, bundan sonraki süreçte neler yapacaksınız?
 
Kadınların ortak bir şekilde buna tepki göstermesi mücadele başlatması gerçekten çok gurur verici. Bir toplantı çağrısıyla bu gruba dahil oldum. Bu kadar güçlü bir mücadele ağı örebileceğimizi gerçekten o zaman düşünememiştim. ‘Birkaç şey yaparız ama elimizden de çok fazla bir şey gelmez’ diye düşünüyordum. Ama çok şey yaptık. Çok ses çıkardık. Toplumun pek çok kesiminden farklı siyasi duruşlara, tutumlara sahip kadınlarla bu dayanışma mücadelesinde ortaklaşmayı başardık. Yurt dışından pek çok isme ulaşmak, binlerin imzasını almak, her il ve ilçede basın açıklaması yapmak tamamen dayanışmayla, herkesin elinden ne geliyorsa ortaya koymasıyla oldu. Ben Ankara Kadın Platformu adına katılıyorum. Türkiye’nin pek çok ilinden ilçesindeki kadın platformlarından kadınlar da var. Kadın dayanışmasından aldığımız güçle pek çok yere ulaştık. Sesimizi sözümüzü duyurduk.  Kadın dayanışması gerçekten çok önemli. Hele ki böyle baskıların, faşizmin olduğu topraklarda çok değerli. Başka bir seçeneğimiz yok, onu kaybetme lüksümüz de yok.
 
Türkiye’nin her yerinden kadınlar ses oldu. Bir şekilde Aysel’in sesi olmaya devam ediyoruz. Basın açıklamalarımız, çalışmalarımız devam edecek. Mücadele sürüyor. Aysel’i özgürleştirene kadar, Aysel’i oradan çıkarana kadar, hak ettiği tıbbi bakım ve şefkati alabileceği bir ortama ulaştırana kadar mücadelemiz devam edecek.
 
MA / Zemo Ağgöz
 

Diğer başlıklar

09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı
00:05 Demokratik Suriye Meclisi: 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir
26/12/2025
23:50 Artuklu’da meşe ve çam fidanları toprakla buluştu
23:43 Gözaltına alınan gazeteci Mezarcı serbest bırakıldı
22:56 Amed’de bir kadını katleden Siraç Kartal tutuklandı
22:52 DEM Parti: Saldırılara karşı ortak mücadele hayati önemdedir
22:25 DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı
22:03 Alevi Yüksek Meclisi: Cami saldırısının sorumlusu Şam’dır
21:36 Bakan Tunç’tan 11’inci Yargı Paketi savunması: Ceza adaletini sağlamaya yönelik bir düzenleme
21:25 Ankara'da Şeva Yelda kutlaması
20:40 Gazze’de can kaybı 70 bin 945’e yükseldi
20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım
14:45 Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu
14:44 'Ajanlaştırma baskısına' karşı mücadele vurgusu
14:36 Ayşegül Doğan: Türkiye Suriye’de yapıcı rol oynamalı
13:36 İslami Araştırmalar Federasyonu eşbaşkanları seçildi
12:46 Eğitim Sen: Şiddeti çözmek uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün
12:12 DEM Parti'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara karşı suç duyurusu
12:10 Mêrdîn'de Süryaniler ‘Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:47 Wan'lı yurttaşlar: Devlet adım atsın