Türkiye ve Amerikan Birleşik Devletleri’nin (ABD) baskısıyla Hewlêr ve Bağdat arasında imzalanan “Şengal Anlaşması” sonrası Êzidîlerin kutsal mekanı olan Şengal’e yönelik saldırılar başladı. Sürekli Türkiye’nin hava saldırılarıyla hedef aldığı Şengal, imzalanan anlaşma sonrası Irak ordusu tarafından kuşatma altına alındı. Birçok kez Şengal’e girme girişiminde bulunan Irak ordusu, AKP ve KDP’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarından bir gün sonra Duhol’a girmeye çalıştı. Halk tarafından engellenen Irak ordusu, 2 Mayıs’ta saldırılara başladı. Günler süren çatışmaların ardından Irak ordusu, halkın direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Ancak Irak ordusu, bölgedeki varlığıyla Şengal’e yönelik tehditlerini sürdürüyor. 

 

 

‘ŞENGAL ANLAŞMASI’NIN AMACI 

 

Bölgede gazetecilik yapan Argeş Şengalî, Şengal’e yönelik saldırıları değerlendirdi. Şengalî, “Şengal Anlaşması”nın Êzidîlerin kazanımlarına yönelik saldırı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu kazanımlardan biride Özerk Yönetimdir. Özerk Yönetim, Irak ve Türkiye başta olmak üzere kapitalist ve otoriter devletlerin sistemini değiştirebilir. Irak bugün neden Şengal’i işgal ediyor? Çünkü demokratik özerk sistemini kurmuş ve Êzidîler bu sistemle bazı değişiklikler yapmak istiyor. Bu değişiklikler Irak hükümetine aykırı değil ve yapılacak değişiklikler Irak hükümetinin onayı ile olacak. Ama buna karşı çıkılıyor. KDP ihanetin içine girerek Şengal’i DAİŞ’e teslim etti ve halen bile yüzlerce kadın ve çocukların akıbeti meçhuldür. Bu durumda Êzidîler bu anlaşmayı nasıl kabul etsin? Anlaşmada yer alan maddeler Şengal’i 2014'ten önceye geri döndürmek istiyor. Fermanı tamamlamak ve tekrarlamak istediler. Êzidîler buna karşı çıktı. Anlaşmanın imzalandığı ve açıklandığı gün Êzidîler ayağa kalktı. Şengal ile ilgili olup Êzidîlerin iradesinin olmadığı bir anlaşmayı Êzidîler kabul etmez."

 

YAŞAM KORİDORUNA SALDIRI

 

Irak ordusunun ilk olarak DAİŞ’in 2014 yılındaki saldırılarında yaşam korikoru açılan Dugurê’ye saldırdığına dikkat çeken Şengalî, “O koridorda yüzlerce Êzidî kurtarıldı. Irak hükümeti Dugurê'ye bilinçli olarak saldırdı. Dugurê dışında Zorava, Guhbel gibi yerlerde güçleri vardı” dedi. 

 

IRAK ORDUSUNUN TEHDİTLERİ SÜRÜYOR 

 

Irak ordusunun geri çekildiğini ancak tehditlerinin sürdüğünü dile getiren Şengalî, “Köy ve kasabalarda tank ve toplarıyla bekliyor. Özellikle Sikini tarafında çok sayıda tank ve top konuşlandırdı. Bu tank ve topları kime karşı koydular? Irak devletinin burada 13 bin askeri ve 12 bin pêşmerge vardı. Ama hepsi tek kurşun atmadan ve direnmeden kaçıp gittiler, burayı DAİŞ çetelerine teslim ettiler. Bu güçler o direnişten yaratıldı ama şimdi Şengal’de bu güçleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Êzidîleri 2014'ten önceki Şengal’e döndürmek istiyorlar” diye konuştu. 

 

TÜRKİYE MUSUL’A ULAŞTI 

 

Şengalî, Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal arasında duvar inşa edilmesiyle savaş ilan edildiğini ifade ederek, "2014’de Rojava kapılarını Şengal’e açarak, Êzidîlere nefes oldular. Bu duvarla Êzidîlerin nefesini kesmek istediler. Zaten yaptılar da. İkisinin de arasına sınır duvarı koydular. Irak'ta Şengal dışında hiçbir yere sınır kurulmadı. Türk devleti Güney Kürdistan'a 60 kilometreden fazla uzandı. Başika ve Musul'a ulaştı. 30-40'tan fazla askeri üslerini kurdular. Irak hükümeti neden topraklarının ihlal edildiği yerde duvar yapmıyor” diye sordu.