Kürt tarihçi Bayrak: İhanet edenler tarihe baksınlar

URFA - Kürdistan tarihinin önemli eşiklerinde yaşanan iç ihanetlere dikkati çeken araştırmacı tarihçi Mehmet Bayrak, “Tarihten ders alınmadığı sürece hem ihanetçiler bunun bedelini öder hem de Kürtlere hasar ödetirler” dedi. 
 
Kürdistan tarihi, Osmanlı öncesi ve sonrası birçok katliam ve isyan yaşandı. Kürt inkarı, asimilasyonu ve katliamlarına karşı yükselen her direniş, iç ihanetlerle bastırıldı. Osmanlı’nın dağılması sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti de güçlendikçe Kürt soykırımını sürdürdü. Hak talepleri bölünmüş ve parçalanmış Kürtlerin iç çelişkileri ve ihanetleri kullanılarak günümüze kadar bastırıldı. Tarih tekerrürü bugün de Irak Federe Kürdistan Bölgesinde yineleniyor. Türkiye’nin 17 Nisan’da Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik saldırılarında Barzani ailesi de geçmişten buyana dönem dönem sürdürdüğü ihanet politikasında ısrar ediyor. 
Araştırmacı tarihçi Mehmet Bayrak’a göre Kürdistan tarihinde yaşanan sayısız ihanete rağmen günümüzde hala bazı unsurlar ders çıkarmadı. Kürtlerin tarih boyunca önemli eşiklerde işbirliği yaptığı Arap, Pers ve Türkler tarafından ihanete uğradıklarını hatırlatan Bayrak, gösterdiği örneklerle Kürtlerin vermiş oldukları mücadele ve ödedikleri bedelleri sıraladı. Kürdistan’da süregelen ihanetleri Bayrak’la konuştu. 
 
Kürtlerin bugün maruz kaldığı katliam ve ihanetleri anlamak için tarihte yaşananlara yeniden bakmak gerekiyor. Kürtlerin yaşadıkları, Arap, Pers ve Türkler ile komşu bir coğrafyada olmasının etkilerini özetler misiniz? 
 
 
 Siyasi ve toplumsal literatürde "coğrafya kaderdir" diye bir söz var. Bu nedenle öncelikle Kürdistan coğrafyasının bu söz bağlamında ne anlam ifade ettiğini doğru kavramak için Kürdistan’ın konumuna bakmak gerekiyor. Yakın geçmişe bakarsak Kürtler, Arap, Pers ve Türk halkları ile komşu bir coğrafyada yaşıyor.
 
Siyasi ve toplumsal literatürde "coğrafya kaderdir" diye bir söz var. Bu nedenle öncelikle Kürdistan coğrafyasının bu söz bağlamında ne anlam ifade ettiğini doğru kavramak için Kürdistan’ın konumuna bakmak gerekiyor. Yakın geçmişe bakarsak Kürtler, Arap, Pers ve Türk halkları ile komşu bir coğrafyada yaşıyor. Kürt halkı geçmişten bu yana Arap, Süryani, Keldani, Rum ve Ermeniler ile komşu olarak yaşamış bir halk. Belki bu Kürtler için bir handikaptır. Kürtlerin sırtlarını sağlam dayayacağı bir kaya yok. Çünkü Kürdistan hali hazırda 4 ülke arasında bölünmüş durumda. Sırtını Kuzey-Kuzey batıya dönse Türk, Doğuya dönse Pers, Güney, Güney Batıya dönse Arap halkı ihanet etmeye hazır. Bu nedenle Kürtlerin sırtlarını dayayacağı sağlam bir kayanın olmaması, bir müttefikin olmaması Kürtler açısından bir dezavantajdır. Bütün bu ülkelerin aynı zamanda bir Kürt sorunu var. Tüm bu milletler azınlık statüsüne düşürülmüş Kürt halkını kendine bağlı kılmak amacıyla yeri geldiğinde her zaman kendi aralarında ittifaklar yapmışlardır. 
 
Oysa Kürtler, bugün kendilerine yaşam hakkı tanımayan Türklere Anadolu’nun kapılarını bizzat açmış bir halk… 
 
Türkler bu topraklara, Kürtlerin sayesinde yerleştiler. Anadolu’nun kapılarının açılması Kürtler sayesinde gerçekleşti. Anadolu’ya açılmak isteyen Türkler, Kürtleri de kandırıp yanına alarak Romen Diyojen’e karşı savaşmıştır. O tarihte 15 bin cengaver Kürt, Türk Sultanı Alpaslan’ın ordusunda yer alıp Romen Diyojen’e karşı savaşırken, özellikle Kuzey hattından Batı’ya doğru akan Hristiyan Türk topluluklardan da 20 bine yakın Türk de Romen Diyojen’in ordusunda yer almıştır. Böyle garip bir şey var. Romen Diyojen’in ordusu bazı iç karışıklıklar nedeniyle azaldığı için Kürtlerin de desteklediği Alpaslan’ın ordusu karşısında yenilgiye uğramış ve Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır. 
 
 Sonrasında Kürtler ile Türkler arasında nasıl bir ilişkilenme yaşandı?
 
 
 İkinci Beyazıt döneminde İdris-i Bitlisî Osmanlı sarayına çağrılıyor ve orada çalışıyor. Kürt mirlikleri bir anlaşma çerçevesinde Osmanlı ile ittifaka girerler.  Bu mirlikler iç işlerinde bağımsız olacaklar, dış ilişkilerde Osmanlı ile birlikte hareket edecek. Bu Kürdistan tarihinde önemli bir kırılmayı da beraberinde getiriyor. 
 
Özellikle Osmanlı’nın Hilafeti alması sürecinde önemli bir dönemeç yaşanıyor. O tarihte iki büyük güç var; birisi Osmanlı diğeri Safevi. Bunlar arasında sürekli genişleme bağlamında çekişme yaşanıyor. Bunların yanına çekmek istedikleri güç Kürdistan halkı oluyor. İki imparatorlukta Kürtleri elde etmek istemekte. Fakat Kürtlerin ağırlıklı eğilimi Safevilerle iş yapma eğiliminde iken, Şah İsmail’in bazı Kürtleri tutuklayıp öldürmesi bu heveslerini kırmıştır. Bu tutum Kürtlerin Osmanlı’ya savrulmasında önemli bir etken olmuştur. Yavuz Sultan Selim bazı Kürt mirlerine belli payeler vermiştir. İkinci Beyazıt döneminde ise İdris-i Bitlisî Osmanlı sarayına çağrılıyor ve orada çalışıyor. Osmanlı İdris-i Bitlisî’yi tamamen yetkilendirerek görüşmelere gönderir ve çok önemli Kürt mirlikleri bir anlaşma çerçevesinde Osmanlı ile ittifaka girerler.  Bu mirlikler iç işlerinde bağımsız olacaklar, dış ilişkilerde Osmanlı ile birlikte hareket edecek. Bugün buna dair metinlerin tamamı elimizdedir. Bu Kürdistan tarihinde önemli bir kırılmayı da beraberinde getiriyor. 
 
Neden ve nasıl bir kırılmadan bahsediyoruz? 
 
Bağımsız, yarı bağımsız ya da muhtar-özerk konumundaki Kürt mirleri böylece önemli ölçüde İdris-i Bitlisî’nin aracılığıyla Osmanlı’ya bağlanmış oluyor. Bu Kürt toplumu için ciddi bir handikaptır. Bazı eski Kürt tarihçileri, aydınları İdris-i Bitlisî’yi önemli bir devlet adamı, önemli bir bürokrat, bir diplomat olarak nitelendirirken özellikle yakın dönem Kürt aydınlanma hareketi liderleri İdris-i Bitlisî’nin bu politikasını mandacılık olarak nitelendirmişlerdir ve Kürt sorununun başlangıcı olarak görürler. Bu son derece önemli bir belirlemedir. Kimi İslamcı Kürt aydınlara göre İdris-i Bitlisî’nin bu yaptıkları bir başarı olarak görünürken, kimisi mandacılık olarak görmüştür. Celadet Ali Bedîrxan 1933 yılında Mustafa Kemal'e gönderdiği açık mektupta buna vurgu yapar; ‘Kürt meselesi sadece sizin zamanınızda başlamış bir mesele değildir. İdris-i Bitlisî aracılığıyla Kürt mirlikllerinin Osmanlı'ya bağlanmasından bu yana Kürt meselesi vardır.’ Buradan bakarsak Kürt meselesi yeni değil ve önemli olarak gösterilen İdris-i Bitlisî Kürt aydınları tarafından bir mandacı olarak görülür ve Kürt sorununun temel taşlarından biri olarak görülür. 
 
Kürt mirliklerinin İdris-i Bitlisî’nin himayesinde Osmanlı ile ilişkilenmesi ne kadar devam etti ve ne zaman karşı duruşa dönüştü?
 
Fransa burjuvasının ortaya çıktığı 19'uncu yüzyılda Avrupa ve Osmanlı’da eğitim gören dönemin Kürt aydınları milliyetçilik konusunda belli atraksiyonlara geçerler. Osmanlı’nın çok yönlü hükümranlığını kabul etmeyen bu Kürt aydınları 19'uncu yüzyılın başlarında Osmanlı’ya başkaldırırlar. Osmanlı ise onları eski statülerinde tutmak için var gücüyle üstlerine gider. Bu nedenle 19'uncu yüzyıl önemli bir dönemeç ifade eder. O dönemden itibaren birçok Kürt isyanı yaşanmıştır. Bunların çoğu kanla bastırılmıştır. Bu artık egemen güçlerle Kürt milli güçleri arasında onarılmaz bir yarık oluşturmuştur. Bedirxanlar’dan sonra şeyh önderlikli aileler bu hareketin öncülüğünü yapmaya başladılar. 33 yıllık Abdülhamit saltanatına son veren devrimi yapan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 5 kurucu üyesinden 2 tanesi Kürt’tür, bunlar Doktor Abdullah Cevdet ve Doktor İshak Sükuti’dir. Fakat 1912 Selanik kongresi ile İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yönetimi tamamı ile dönme ve devşirme İslamcıların eline geçtikten sonra millici Kürtler başta Abdullah Cevdet ve İshak Nuri Paşa olmak üzere bu cemiyetten kopmuş ve kendi özgü Kürt örgütlerine yönelmişlerdir. Bu örgütler bir aydınlanma hareketine dönmüştür.
 
Kürt aydınlanması, Mustafa Kemal’in sahneye çıkışı ve sonrası Kürt hareketleri bu süreçte nasıl etkilenmiştir?
 
Bu kopuş sonrası Kemalistler yani Kuvâ-yi Milliyeciler ortaya çıktıklarında özellik Mustafa Kemal ittihatçı mirası reddederek Kürtlerin önemli bir bölümünün desteğini sağlar. Bu konuda kuşkucu olan Kürt aydınları da vardır. Kemalistleri de ittihatçıların devamı olarak görürler. Nitekim Kemalist kadroların yüzde 90’ı eski ittihatçıdır. Ancak bunlar ittihatçı mirası reddederek yeni bir iddia ile ortaya çıkmıştır. Mustafa Kemal, Samsun üzeri muhalefet hareketi örgütlemek için batıya değil Kürdistan’a gider. Mustafa Kemal biliyor ki o aşamada Türklerin en zayıf oldukları dönemde Kürtler başkaldırır bir ayrılmaya giderlerse Türklerin bir kurtuluş umudu kalmaz. Bundan dolayı zaten haberler alınmakta. Antep, Urfa, Maraş hattında yaşayan Kürt isyancıları, antiemperyalist bir anlayışla Fransız ve İngilizlere karşı çıkmaları Mustafa Kemal’in çıkmasından çok öncedir. Ankara hükümeti Kürt isyancı, dağlılara karşı Fransızlarla gizli anlaşmalar yapıyorlar. 1922'de Kürtdağlıları Mutalebatı’nın (İstekleri) Kemalist hükümete karşı bastığı bildirilerin belgesini ilk defa ben yayınladım. Yayınladıkları bildiri ile Kürtdağlıları (Çiyayê Kurmanc yaşayanları) Kemalist yönetimi uyarıp sözlerinde durmalarını istiyorlar. Kemalist yönetim söylenenleri reddediyor. Ancak Kürtdağlıları haklı gizli görüşmeler var ve Kemalist yönetim gizli gizli Fransızlarla yaptıkları görüşmelerle Kürtlerin ipini çekiyor ve bunu da inkar ediyor. Lozan’a da bu şartlarda gidildi.
 
 
Konu ihanet olduğu için o dönem Türklerin yanında kalıp, onların söylediklerine inananların hepsi boşa düştü. Saidî Kurdi’yi bile mecliste çıkarıp konuşmalar yaptırdılar. Bazılarını örgütleyip Sevr görüşmelerini sürdüren Şerif Paşa’ya karşı harekete geçirdiler.
 
Kürtdağlıları Mutalebatı’ndan sonra Lozan’a gidildi. Kürtler Lozan’ı nasıl kabul etti?
 
Kürtdağlıları’nın daha önce aldıkları Kürtlerin arasına sınır çizilmesi mevzusu çok az bir değişiklikle doğru çıktı. Kürt aydınlanma hareketinin legalden çıkıp, çünkü legal örgütlenme yasaklanmıştı ilk olarak Kürdistan Azadî Cemiyeti içinde örgütlenmesi ve giderek 1925 isyanını örgütlemesinin temelinde bu var. Konu ihanet olduğu için o dönem Türklerin yanında kalıp, onların söylediklerine inananların hepsi boşa düştü. Saidî Kurdi’yi bile mecliste çıkarıp konuşmalar yaptırdılar. Bazılarını örgütleyip Sevr görüşmelerini sürdüren Şerif Paşa’ya karşı harekete geçirdiler. Türk devleti ile o aşamada vaatlere kanıp, ihanet içerisine düşen unsurlar Hanya’yı Konya’yı gördüler ve hayatları zehir oldu. Bir bölümü idam edildi, bir bölümü ömür boyu süründü. 
 
Sadece yanlış yapan unsurlar mı yaptıkları yanlışın cefasını çeker?
 
Kürtler ve Türkler arasında tarihten gelen bir güç birlikteliği var. Nitekim Güney Kürdistan İngilizlere, Güney Batı Kürdistan ise Fransızlara bırakıldı. Onlarla anlaştığı için Kemalist hükümet İtalyan ve Rumların ipini çekti. Ondan dolayı Rumlar Ege’den, İtalyanlar güneyden çekilmek zorunda kaldı. İngilizler o tarihte Şeyh Mahmut Berzencî öncülüğünde Kürt hareketine özerklik vermeyi kabul ettikleri halde o dönemki Türk istihbaratı Kürtleri İngilizlere karşı bağımsızlık isteyin diyerek kışkırttı. Kürtler de bağımsızlık iddiasıyla ortaya çıkınca İngilizler uçak filolarıyla Kürtlerin başına bomba yağdırıp hareketi bastırdılar ve Şeyh Mahmut Berzencî’yi Hindistan'a kadar sürdüler. Yanlış yapan bunun bedelini mutlaka ağır bir şekilde ödüyor. Sadece yanlış yapan unsurlar değil onunla birlikte Kürt halkı ödüyor. Bu nedenle bu günlerde de büyük oyunlar var. Bu oyunun en büyük parçası Lozan imzalandıktan yani Kemalist hükümetin baltası kütükten çıktıktan sonra kendi topraklarını kurtarmış oldular. Bunun için Kürtleri bastırmanın da zamanı gelmişti. 1924’te ipuçlarını görüyoruz, Türk basınından ‘Türkün süngüsünün göründüğü yerde Kürtlük biter’ diye sloganlar boy göstermeye başlamıştı. Kendi topraklarını güvenceye almışlardı. 
 
Sonrası süreç… 
 
Kürt taleplerini askıya aldılar. Bunun en önemli belgesi Şark Islahat Planı’dır. Bu plan gerçek anlamda bir sömürgeleştirme planıdır. Nitekim 28 maddeden oluşan bu planın ilk maddesi, 28 madde tamamen uygulanana kadar Kürdistan’da örfi idare devam edilecektir. Sömürgeleştirme programı bütünüyle hayata geçirilinceye kadar Kürdistan'da askeri yöntemler devam edilecektir. Dersim’de planlı bir soykırım hareketi yapıldı. Askeri yöntemle hizaya getirme, cezalandırma, sürme, asimile etme, medenileşme ve tasfiye yöntemlerinin tamamı Kürdistan’da uygulandı. Bu uygulamalar sırasında yönetimler hiç boş durmamış ve işbirlikçi Kürtleri aramışlardır. Her zaman işbirlikçi Kürtleri yanlarına çekmeye çalışmışlardır. Bütün aşamalarda bu böyledir. 
 
Kürtlerin tarihine baktığımız zaman birçok defa ihanetle yüz yüze kalmışlardır. Bugün dönüp baktığımızda Kürtler tarihten ders çıkardı mı?
 
Bu işbirlikçilerin hepsi işin bitiminden sonra cezasını çekmişlerdir. Ne yazık ki sadece kendileri değil kendileriyle birlikte Kürt halkına da çektirmişlerdir. Bunun Kürt tarihinde sayısız örneği var. Bunlardan, tarihten ders almayanlar her zaman etkisizleşmeye mahkumdur. Bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Tarihten ders alınsaydı bunlar tekrarlanmazdı. Şimdi günümüzde yine bir takım işbirlikleri görüyoruz. Bu tarihten ders almamaktır. Biz biliyoruz ki geçmişte Sadabat ve Bağdat paktlarının üyeleri Kürt sorunu olan Irak, Suriye, İran ve Türkiye gibi sömürgeci devletlerdi. Hami koruyucu devletler ise hep ABD ve İngiltere oldu. Ancak hep Türkler, Kürtleri İngilizlerle ilişkilendirerek işbirliği ile suçlayıp hep aynı hikayeyi anlatmışlardır. Hep aynı politika. Kürtler tarihten ders çıkarsa bunlar tekrarlanmaz ve hasarsız bir zafere gidilir. Eşitlikçi, özgürlükçü, kardeşçe bir çözüme gidilir. Bunlardan ders alınmadığı sürece hem ihanetçiler bunun bedelini öder, hem de Kürtlere hasar ödetirler. Tarihten ders almak herkesin birinci görevidir. Tarihten ders alınsaydı hiç bu olumsuzluklar yaşanır mıydı? Günümüzde olumsuz tavır gösteren bütün unsurların tarihten ders alması gerekir yoksa ağır biçimde bedel öderler. 
 
MA / Emrullah Acar
 

Diğer başlıklar

09:05 Tutsak gazeteci: İşkenceye uğrayan tutsağa, mukavemetten ceza verildi
09:04 Kadının bedenine ve iradesine saldırılara karşı ortak mücadele çağrısı
09:01 Kadınların eğitim ve mücadele alanı: Zîn Dayanışma Merkezi
09:00 06 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:43 10 kentte sağanak bekleniyor
05/05/2025
23:04 Binler Tişrîn Barajı zaferini kutladı
22:32 İsrail, Yemen’e saldırdı
22:25 40 DAİŞ’li Irak’a teslim edildi
22:10 İran’da 31 kadın katledildi, 4 kadın idam edildi
21:48 Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali başladı
21:05 Üsküdar Belediyesi'nin AKP'li Meclis üyesi istifa etti
20:55 Hayvan hakları savunucuları: 7 Mayıs'ta AYM önünde olacağız
20:49 SOHR: Şam iktidarı Ceble kırsalını bombaladı
19:40 İstanbul’da Önder için kurulan taziyenin ilk günü sona erdi
19:33 Erxenî’de düzenlenen ‘Kitap Günleri’ son buldu
19:00 HDP’li Zeki İdin yaşamını yitirdi
18:39 Hevrîn Xelef’i katleden fail, tümen komutanlığına atandı
18:32 Erdoğan, Trump ile görüştü
18:27 İşten çıkartılan işçilerin yürüyüşü 5'inci gününde
17:46 Semsûr'da iş cinayeti
17:42 Polis, ‘uyuşturucuya ve fuhuşa geçit yok’ afişleri söktü
17:19 'Yüzde 6’lık maaş artışı, yüzde 10,89 oranında eridi'
16:43 Korucuların katlettiği Gün davasında yeniden rapor hazırlanacak
16:35 Sırrı Süreyya Önder'in ismi kültür merkezine verilecek
16:28 '3 Fidan' anmasında gözaltına alınan Gücenmez serbest
15:56 İnfazı yakılan Necla Yıldız tahliye edildi
15:20 Suriye'de bir gazeteci öldürüldü
15:10 Saldırganın HTS kayıtları ve hesap hareketleri istendi
15:02 6 günde bin 987 saldırı
15:02 Şişli'de bir kadın katledildi
15:01 CHP'li belediyelere 'DHKP-C' davası
14:37 BES'ten TÜİK'e enflasyon tepkisi: Gerçeği yansıtmıyor
13:15 'İntihara yönlendirme' soruşturmasında takipsizlik kararı
13:09 Birçok kentte Önder için taziye kuruldu
13:00 Aliağa'da tonlarca tehlikeli atık depolandığı tespit edildi
12:59 İmamoğlu 'kurultay' soruşturmasında ifade verdi
12:34 Ayşe Barım iddianamesi kabul edildi
12:22 Çocuğa cinsel tacizden yargılanan müftüye beraat
11:54 Özerk Yönetim: Tişrîn Barajı direnişi kazandı
11:38 Önder’in ismi Xana Axpar’da bir caddeye verildi
11:36 İstanbul'da Önder için taziye ziyaretleri başladı
11:11 TÜSİAD yöneticileri hakkında yeni iddianame
10:44 Özel’e saldıran Tengioğlu’nun gözaltı süresi uzatıldı
10:36 ENAG: Enflasyon yüzde 73.88
TÜİK: Enflasyon yüzde 48.73
10:29 MKG'nin Nisan raporu: 2 kadın gazeteci gözaltına alındı
10:12 Deyrezor’da DAİŞ saldırısı
09:32 'Önder bize barışı vasiyet olarak bıraktı'
09:05 Önder'in taziyesine katılanlar: Mücadelesini büyüteceğiz
09:03 Emekliler krizin pençesinde: Maaş kiraya yetmiyor
09:02 10 yılda 1 talep kabul edildi: Dava sürüncemede bırakılıyor
09:01 Adli kontrol uygulanırken verilen tutuklamaya ihlal kararı
09:00 05 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
07:49 Amed'de Önder pankartı: Güneşimizin habercisi uğurlar olsun
04/05/2025
20:18 Alevi örgütlerinden Dêrsim Katliamı'yla yüzleşme çağrısı
19:57 Dürzi aktivistlerden uluslararası koruma talebi
19:47 Kuzey ve Doğu Suriye'de Önder için taziye kuruldu
19:32 Dêrsim Katliamı'nda Bargini'de katledilenler anıldı
19:15 DEM Parti ve ailesi Önder için yarın taziye kuracak
19:11 Amedspor 3 puanla sahadan ayrıldı
19:10 Gençler, tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi
19:01 DEM Partili Gücenmez gözaltına alındı
18:47 DBP Özel’e saldırıyı kınadı
18:46 Önder’in naaşı defnedildi: Barışın elçisi ölümsüzdür
17:15 Kürtçe çizgi roman Gênco için etkinlik
17:15 Qamişlo’da Alevi ve Dürzilere yönelik saldırılara tepki
16:54 Mersin'de '3 Fidan' anması
16:47 Vatikan heyetinden Kuzey ve Doğu Suriye’ye ziyaret
16:17 Amedspor taraftarları siyaha büründü: Baba İshak ölümsüzdür!
16:00 İşte Önder'in İmralı'da not aldığı çağrının son cümlesi
15:40 Önder'in naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı'na doğru yola çıktı
15:28 Pasûr’da GES protestosu
15:11 Hasine Tekin için mevlit verildi
15:00 Özgür Özel'e saldıran kişinin ifadesi ortaya çıktı
14:54 Dêrsim Tertelesi’nde yaşamını yitirenler sessiz yürüyüşle anıldı
14:19 Barış Anneleri: Önder'in gözü arkada kalmasın, direnişini sürdüreceğiz
14:07 Açlık grevindeki tutsağın durumu kötüleşiyor
13:49 Bakırhan ve Hatimoğulları'ndan Özel’e saldırıya tepki
13:40 Saldırganın 2 çocuğunu katlettiği ortaya çıktı
13:27 DEM Parti Önder için birçok kentte taziye kurdu
13:21 Adana'da jandarma cayrokopteri düştü: 2 yaralı
12:57 DEM Parti'den Özel'e dönük saldırıya tepki
12:55 Özel'e AKM çıkışı saldırı
12:40 Onbinlerden yürüyüş: Sırrı'ya sözümüz barış olacak
12:39 Şengal’de ‘Özgür Yaşam Diyalogları’ semineri
12:17 Dêrsim Tertelesi'nde yitirilenler için çerağ yakıldı
12:13 Önder için Qamişlo’da taziye kuruldu
12:12 Pervin Buldan: Toplumsal barışı sağladın, şimdi sıra büyük barışta
11:55 Tuncer Bakırhan: Sana söz Fırat suyu Marmara’ya akacak!
11:52 Tülay Hatimoğulları: Sözün asla havada kalmayacak
11:49 Demirtaş’tan Önder mesajı: On milyonların kalbine gömüleceksin
11:43 Yazdığı mektupla babasına veda etti: Seninle gurur duyuyorum
11:39 Abdullah Öcalan’ın Önder mesajı törende okundu
11:30 Londra Kürt Film Festivali Önder’e adandı
10:42 Sırrı Süreyya Önder son yolculuğuna uğurlandı
10:18 Sırrı Süreyya Önder için AKM’ye gelişler başladı
10:16 Özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinin yılmaz neferi oldu
10:03 Dêrsim Tertelesi 88'inci yılında: Yüzleşme olmalı
09:37 Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında
09:06 Op. Dr. Yıldırım: Sezaryen hastanın kendi kararıdır
09:05 Tutsakların yaşam alanlarına kamera: Talimat bakanlıktan!
09:03 KURDÎGEH'de yeni kayıt dönemi başladı
09:00 4 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:39 KCK’den Sırrı Süreyya Önder açıklaması
07:44 Ahmet Türk: Önder'i kaybetmek büyük bir kayıp
03/05/2025
23:32 Selahaddin Bahaddin’den Önder paylaşımı
23:12 Singapur seçimlerini iktidardaki Halkın Eylem Partisi kazandı
23:07 Avrupa'da ‘Önderlikle Özgür Yaşam Diyalogları’ etkinlikleri
23:00 Figen Yüksekdağ: Sırrı’ya borcumuzu değerlerini başarıya ulaştırarak ödeyebiliriz
22:48 Mazlum Abdî’den Önder açıklaması: Barış çabaları hafızalarda yer edindi
22:36 Amed Tiyatro Festivali Önder’in vefatı nedeniyle sonlandırıldı
22:33 Foza Yusuf: Sırrı Süreyya Önder vefalı bir yoldaştı
22:26 İSİG: 24 çocuk çalışırken hayatını kaybetti
22:09 Almanya'da 'Kürt Öğrenciler Topluluğu' kuruldu
21:52 Amedspor taraftarlarından Önder için anlamlı çağrı
21:47 Özerk Yönetim: Önder’in mirası ilham kaynağı olacaktır
21:39 Amed’de şüpheli kadın ölümü
21:36 Şanaz İbrahim Ahmed: Önder’in fikirleri unutulmayacak
21:25 Abdullah Gül: Önder’in vefatından büyük üzüntü duydum
21:15 Neçirvan ve Mesrur Barzani’den Önder için taziye mesajı
21:08 İmamoğlu: Önder’in mirası barış ve kardeşlik için inatla çabalamaktır
20:35 Aldar Xelîl: Önder, cesur seslerden biriydi
20:27 Abdullah Öcalan’dan Sırrı Süreyya Önder için taziye mesajı
20:02 Sessiz Sinema Günleri başladı
19:57 Erxenî'deki Kitap fuarına ilgi yoğun oldu
19:38 Önder için taziye kuruldu: Barış mücadelesi bizim için yol göstericidir
19:29 Erdoğan: Önder’in büyük emek verdiği menzile inşallah vasıl olacağız
19:23 Sanatçılardan Önder paylaşımı: Güle güle Sırrı
19:17 Barzani’den Sırrı Süreyya Önder için taziye mesajı
19:04 HDK: Önder’in barış umudu yolumuzu aydınlatacak
18:44 Önder için hastaneye akın ettiler
18:38 Amed Tiyatro Festivali’nde Soranice oyun sahnelendi
18:35 ANKA’dan Kürt Dili Bayramı kapsamında imza etkinliği
18:29 Dêrsim’de 3 kişi tutuklandı
18:16 Özgür Özel: Önder’in verdiği mücadeleyi başarıya ulaştırmak ona borcumuz
18:11 Sırrı Süreyya Önder yarın toprağa verilecek
18:06 Gençler uyuşturucuya karşı broşür dağıttı
17:59 Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları halkın sorunlarını dinledi
17:54 DBP Eş Genel Başkanları: Önder'in hayalini kurduğu toplum modelini kuracağız
17:47 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Sırrı’nın düşleri bizimdir, yolu yolumuzdur
17:41 Siyasetçilerden Önder için başsağlığı mesajları
17:36 DEM Parti tüm programları iptal etti
17:34 Bahçeli'den Sırrı Süreyya Önder için başsağlığı mesajı
17:30 DEM Parti: Canı pahasına sürdürdüğü barış mücadelesini başarıya ulaştıracağız
17:05 Önder'in son demeci: Barışa dönük en geniş toplumsal zemini oluşturmaya çalıştık
17:00 HDK'den bağımlılık karşıtı çalıştay: Çok yönlü mücadele edilmeli
16:55 Ömrünü sanat ve barışa adadı: Sırrı Süreyya Önder
16:39 Kuzey Doğu Suriye'de tarımı korumak için acil komiteler kuruldu
16:31 Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
16:22 Hasine Tekin’in taziyesine ziyaret
16:18 Kuzey ve Doğu Suriye'de 'Öcalan'a özgürlük' yürüyüşleri