Kobanê Davası: Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı HDP belirleyecek!

img

ANKARA - Kobanê Davası’nda asıl amacın suçluları cezalandırmak değil HDP’yi hedef göstermek olduğunu belirten DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Bunun nedeni HDP’nin Türkiye’nin gelecek siyasetini belirleyecek olmasındadır. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı da HDP belirleyecek” dedi.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 13’üncü duruşması 3’ncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.

HDP Ankara İl yöneticileri, HDP’li milletvekilleri ve çok sayıda avukatın katıldığı duruşma, verilen aranın ardından Tevgera Jinen Azad (TJA) Aktivisti Ayla Akat Ata’nın beyanlarıyla devam etti.

Akat Ata, mahkeme başkanının SEGBİS kamerasını siyasetçilere yönelterek “teşhis” işlemi yaptırmasına tepki gösterdi. 

Gizli tanığın iddia ettiği toplantılara ve “Diplomasi sorumlusu” beyanına dair konuşan Akat Ata, “Ben sayısız KJA toplantılarına katıldım. Uluslararası toplantılara katıldım ve diplomasi yürüttüm. Bunların hepsi kamuoyuna açık yapıldı” dedi.

‘NEFES ALSAK ÖRGÜT ADINA NEFES ALIYORLAR DİYECEKLER’

Gizli tanığın soyut beyanlarına dikkati çeken Akat Ata, “Biz siyasi partide faaliyet yürütüyoruz. Örgüt faaliyeti deniyor. Nefes alsak, ‘örgüt adına nefes alıyorlar’ diyeceksiniz. Dinlediğiniz gizli tanıkların artık size söyleyebilecek bir şey kalmadı. Legalite ile illegalite arasındaki bağ bir gizli tanık beyanıyla sınırı çizilecek kadar basit midir? Bu şahıs gelmiş, yaptıklarından pişman olmuş ve ifade vermiş. Ben hep söylüyorum. Bu ülke dönmek isteyenler için onurlu bir yol sağlamazsa dönmek isteyenlerin sayısı hiç artmaz” diye belirtti.

“Gizli tanık kendini kurtarmak için birilerine iftira atmak zorunda” vurgusu yapan Akat Ata, “Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi bile bu tanığın ifadelerini ciddiye almadı. Siz buraya getiriyorsunuz” diye ekledi.

‘KÜRTLERİN SİYASET YAPMA HAKKI YOK MU?’

Akat Ata devamında şunları söyledi: “Türkiye’de demokratik siyasete kazandırdığımız tüm toplumsal değerler al aşağı götürülmek isteniyor. Biz yaşamı üretmeye çalışıyoruz. Amaçlarının ne olduğunu göremiyor musunuz? Bizim hakkımızda hep ‘legal siyaset altında illegal siyaset yürütüyorlar’ deniliyor. Ya bizim legal siyaset yapma hakkımız yok mu? O zaman çıksınlar açık açık desinler ki: ‘Kürtlere siyaset yapma hakkı yoktur.’ Hatta ‘Kürt kadınlarına yoktur’ desinler.

BU AKIL ÜLKEYİ CEHENNEME ÇEVİRDİ

Biz makro anlamda şiddetin ne olduğunu biliyoruz. O yüzden de bir derdim var. Barış için yıllardır çalışıyorum. Bunun için siyaset yaptık. Bunun için Çözüm Süreci’nde kadınlar olarak masaya oturduk. Ben bir dernek başkanıyım ve bir temsiliyetim var. Çatışma sürecindeki tüm toplantılara ben gittim. Dünyada birçok ülkeye gittim. Bu nasıl illegalize edilebilir? DTK’yı HDP’yi illegalize etti gizli tanık. Bu akıl kimin? Bu akıl ülkeyi yönetenlerin aklı. Bu akıl ülkeyi cehenneme çevirdi.”

YÜKSEKDAĞ: KÖR DÖVÜŞÜNE MAHKUM EDİLİYORUZ

Ardından söz alan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, dinlenecek tanıkların beyanlarının kendilerine iletilmesi gerektiğini vurgulayarak “Aksi takdirde bir kör dövüşüne mahkûm ediliyoruz. Nesnel ve objektif bir hukuki hak zemini tanımıyorsunuz. Ne çıkarsa bahtımıza diye bekliyoruz. Beyanların içerisinde ne olduğunu bilmiyoruz. Duruşma salonunda duyduğumuz, algılayabildiğimiz kadarıyla biliyoruz” diye konuştu.

Tanık dinlenilmesi safhasında mahkemenin siyasetçileri öngörüsüzlüğe sıkıştırdığını ifade eden Yüksekdağ, mahkemenin usulsüzlüklerine dikkat çekti. Yüksekdağ, “Ayrıca salonda yaşanan gerilimler ve sizin avukatlarımıza sert tavrınız kabul edilemez. Benim hakkımı savunacaksa avukatlar en önemli rolü tanık ve müşteki dinlenildiği zaman oynar. Görevli avukatlarımıza ve savunma hakkımıza müdahale etmeyin” ifadelerini kullandı.

‘MÜŞTEKİLER SİZDEN KORKUYOR’

Tanıkların yönlendirildiğine değinen Yüksekdağ, “Tanıklar, müştekiler bizden korkmaz. Sizden korkuyor. Biz mi baskı altına alıyoruz tanıkları? Siz bağırıp çağırıyorsunuz. Bu koşullarda bizim lehimize alınan bütün ifadeler hükümsüzdür. Tanıkları vicdana çağırıyorsunuz, yemin ettiriyorsunuz. Öncelikle sizin kendi vicdanınızı dinlemeniz gerek. Bu dosyada getirilen tanıkların bir kısmı çıkar karşılığında itirafçılık yapan kişilerdir. Diğerleri de garibandır. Sizin baskılarınızla tanıklık yapmak zorunda kalanlardır. Gerçek anlamda objektif bir tanıklık sürecinden bahsetmek mümkün değildir” dedi ve bu yargılamanın kritik olduğunu hatırlatarak mahkeme heyetinin sorumluluklarının Türkiye’nin geleceği için önemli olduğunu ifade etti.

Yüksekdağ şöyle devam etti: “Soğukkanlılığımızı koruyacağız ancak size de zorunlu bazı ihtiyaçları ve usulü hatırlatmak zorundayız. Hukuk sistemi şekil üzerine kurulur, özün yansımasıdır. Ancak siz şekilsiz bir yargılama sürdürüyorsunuz. Avukatlarımızın itirazları üzerine üstlerine polisleri salıyorsunuz. Savcı çıkıyor. Polis sorgulamasında yürütülen yöntemle ‘PKK içerisinde kaç yıl geçirdiniz’ diye sorular soruyor. Gariban insanları getirmişsiniz, gözlerini korkutup yalanlar söyletiyorsunuz. Bu ne kadar gayri ahlaki bir durum. Bu ülkeyi ne hale getirdiniz ya. Kimsenin böyle bir çöküntü yaratmaya hakkı yoktur.

BU REZALET SİSTEM DEĞİŞECEK!

Biz her türlü iddia karşısında kendimizi savunabiliriz. Ancak bunu yapamayacak gariban tanıkları bu şekilde kullanmaktan vazgeçin. FETÖ’cüler iftiracıların önüne nasıl yazılı kağıtlar koyduysa siz de aynısını yapıyorsunuz. Onlar gitti ama siz onlardan işleri öğrenmişsiniz. Bu rezalet sistem değişecek, aşılacak. Bunu da haklarımızla birlikte bizler başaracağız.”

Sonrasında DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, mahkeme başkanının sürekli kendisi hakkında uyarı vermesine dair  “Benimle özel bir husumetiniz var mı? Tavuğunuza kışt mı dedik” diye sordu.

TUNCEL: DÜZENİNİZ BOZUK

Mahkeme heyetinin Anayasa’yı ve CMK’yı umursamadığını ifade eden Tuncel, “Düzeniniz baştan bozuk. Biz ve avukatlarımız bu bozukları düzeltmeye çalışıyor ancak hepiniz aynı hukuk fakültelerinde okudunuz değil mi? Ben hukuk okumadım ama sayenizde hukuk da öğrendim. Bu kumpas davası HDP’yi bertaraf etmek için açılmıştır. Kaç defa sizi hukuka davet ettim icabet etmediniz. Yapmayın bunu” diye belirtti.

‘EVDE EŞİNİZE BURADA DA BİZE SUS DİYORSUNUZ’

Mahkeme başkanının kadınlara yönelik bir tahammülsüzlüğü olduğunun altını çizen Tuncel, “Özellikle kadın siyasetçilere söz vermiyorsunuz. Kadınlara karşı özel bir tarzınız var. Gültan Kışanak, devamlı olarak söz istiyor sizden. Bir türlü vermiyorsunuz. Kadınlardan korkmayın. Milyonlarca kadın buradaki kadınları takip ediyor. Siz ise itibarsızlaştırmaya çalışıyorsunuz. Evde eşinize ‘sus’ diyorsunuz. Burada ise bize diyorsunuz. Kadın düşmanlığınızı bu kadar açığa çıkarmayın” çağrısı yaptı. 

‘KADIN SORUNU YOK, ERKEKLİK KRİZİ VAR’

Kadınların kendisini var etmek için binlerce yıldır mücadele ettiğini ifade eden Tuncel, “Orta Çağ’daki kadına karşı zihniyetini bugün burada siz taşıyorsunuz. Bugün bu ülkede kadın sorunu yok, erkeklik krizi var. Sizler yargısız infaz yapıyorsunuz. Yapacaksanız deyin ki: ‘Bizim önümüze bir dosya konuldu. Buraya gelmenize gerek yok. Biz karar vereceğiz zamanı gelince zaten” dedi.

Tuncel siyasetçilerin savunmaları devam ederken tanık dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade etti. 

‘HDP BU ÜLKENİN CUMHURBAŞKANINI BELİRLEYECEKTİR’

HDP’nin hedef gösterildiğini aktaran Tuncel, son olarak “Bunun nedeni HDP’nin Türkiye’nin gelecek siyasetini belirleyecek olmasındadır. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı da HDP belirleyecektir. Siz de bizim kim olduğumuzu, HDP’nin kim olduğunu biliyorsunuz. O nedenle doğru bir müzakere yapın. Beni hapsettiniz, ben de ancak bu kürsüden sözümüzü söylüyorum. Siyasette yürütülen hukuksuzluğa uymayın, kendi Anayasa’nıza uyun” diye belirtti.

‘BİZİ İLLEGALİZE ETMEYİN’

Ardından söz alan Kürt siyasetçi Pervin Oduncu, reddi heyet talebinin reddedilmesi üzerine tepki gösterdi. Gizli tanık ifadelerine dair konuşan Oduncu, “Gizli tanık 2015’te beni görmüş. Evet ben seçim dönemi Aday Kabul Komisyonu’ndaydım. Ankara’da seçim çalışması yürüttüm. Bir siyasi parti başka ne yapar? Bunları yapar. Beni tabii ki görmüş olabilir. Atılan tweet artık işinize artık yaramıyor, bu nedenle böyle gizli tanıklar getiriyorsunuz. Gizli tanığın görmesi için kamerayı yüzüme zoom yaptınız. Böyle birşey olabilir mi? Genel bir görüntü gösterirsiniz içerisinden beni bulmasını istersiniz. Siz hedef gösteriyorsunuz” sözlerine yer verdi. “Bizi illegalize etmeyin” diyen Oduncu, Türkiye’ye demokrasi gelmesi için çalıştığını belirterek, “Yasal demokratik bir zeminde siyaset yürüttüm. Bunu da her alanda savunacağım” dedi.

Sonrasında HDP eski MYK üyesi Meryem Adıbelli, avukatlarının duruşma salonunda olmamasından dolayı öncelikle gizli tanık beyanlarına ilişkin avukatlarıyla konuşmak istediğini belirtti. Adıbelli, “Bugünkü gizli tanığın ifadeleri gizli tanık Ulaş’ın ifadeleriyle aynı ancak tanık Gökalp Ulaş’ı boşa çıkardı. Siz ise bugünkü gizli tanıkla Ulaş’ı biraz güçlendirmek istiyorsunuz” şeklinde konuştu.

BİR BUÇUK YILDIR KESİNTİSİZ HUKUKSUZLUK!

Mahkeme heyetinin bir buçuk yıldır kesintisiz bir biçimde hukuksuzluk yaptığını aktaran Adıbelli, “Siz bunu kasıtlı yapıyorsunuz. Gizli ve açık tanıkları duruşmayı getirdiğinizde bir kargaşa üretiyorsunuz. Buradaki konuşmaların üstüne çizgi çekip duymuyorsunuz. Avukatlarımız burada sizin yanlışlıklarınızı düzeltmekten bizi savunamıyorlar. Emeklerini sizin için harcıyorlar. Bizim ve avukatlarımıza yönelik tavrınızla savunma hakkımızı elimizden alıyorsunuz” diye ifade etti. Adıbelli, “Demokratik siyaset hakkımızı illegalize ediyorsunuz. Ben de hukukçu değilim ama tanıklar sadece şunu söylüyor: ‘Ben şunu partiye girerken gördüm.’ Bu beyanların yüzünden bizi tutuklu tutuyorsunuz” diye ekledi.

KIŞANAK: İŞKENCENİN TARAFI OLMAYIN

Daha sonra SEGBİS ile duruşma salonuna bağlanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eş Başkanı Gültan Kışanak, mahkeme sürecinin tutuklu siyasetçiler için bir işkence merkezi olduğunu söyledi. Kışanak, “SEGBİS salonları da duruşma salonudur. Buradaki insanların kendilerini mahkeme salonunda gibi ifade edebilmesi gerekir. Burada 3 gündür meramımızı anlatmaya çalışıyoruz ancak bizi duymuyorsunuz. Burada bir sorun var diye anlatmaya çalışıyorsunuz. Hiç mi sizi ilgilendirmiyor? Size burada tadilat olduğunu, boya yapıldığını daha önce söyledim Nefes alamıyoruz. Sağlığımız bozuldu ama siz bununla hiç ilgilenmiyorsunuz. Bari biraz ilgileniyormuş gibi yapın ve açıktan işkencenin tarafı olmayın” şeklinde ifade etti.

‘BÖYLESİNİ 12 EYLÜL’DE GÖRMEDİM’

Kışanak, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Bize tanık beyanlarının alınacağını önceden haber vermeniz gerekiyor. Biz öncesinden okumadan nasıl cevap vereceğiz. Bu hukuksuzluktur. Eğer bu tanık bu işi yapma karşısında suçlarının affedilmesi şartının konulduğu bir insansa sizin duruşma salonunda kurduğunuz baskıdan dolayı kimin ismini söyleseniz onun hakkında suçlamalarda bulunması beklenir çünkü korkar. Bugün de bu yaşandı. Tanığın baskı altında olabileceğine yönelik aklınızda bir şüphe var mı? Hayır yok. Sizin için hukukun üstünlüğü yok. Ben böylesini 12 Eylül’de bile görmedim. 

BİZİ DAHA FAZLA HUKUKSUZLUĞA BULAŞTIRMAYIN

Demokrasiyi savunmak için örgütlenme hakkımı savunacağım. Bun iktidarın memleketini batırdığını söyleyeceğim. Suç mu bunlar? Yasal olarak suç değil ama yargılıyorsunuz. Bir toplum bu kadar bastırılamaz, susturulamaz. İnsanın ruhunda özgürlük vardır. Allah’a inanıyorsanız insanı yaratırken özgür yaratmıştır. Köle yaratmaz. Bin yıllardır insanlık özgürlüğün yollarını aradı. O nedenle baskılarla , tehditlerle bir yere varamazsınız. Sabah gizli tanık dinleme tavrınız bile sizin heyet olarak reddedilmenizi gerektirir ama mecburen savunma yapmam lazım. Bizi daha fazla hukuksuzluğa bulaştırmaya çalışmayın.”

Ardından HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi de dahil olmak üzere birçok cezaevinde tadilatlara ve yenilemelere başlandığını aktarırken, “Sanırım bu tadilatlar bizim için yapılmıyor. Yeni gelecek olanlar için yapılıyor. Temiz yerlerde kalsınlar diye yapılıyor” dedi.

225 adlı gizli tanığın dinlenilmesi esnasında mahkeme başkanının tanığı yönlendirdiğini hatırlatan Demirtaş, “Bunlar kayıtlara geçti. İleride bu dava değerlendirildiğinde bunları da ortaya dökeceğiz. Gizli tanık iddialarında arkadaşlarımın yasa dışı faaliyetler yürüttüğünü söyledi. Yıllardır bu arkadaşlarımla birlikte siyaset yaptım. Bir kez olsun illegal bir faaliyetin içinde yer aldıklarını görmedim” diye belirtti. 

DEMİRTAŞ: ŞU ANDA BİLE PKK İLE GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞİYOR OLABİLİR

Demirtaş şöyle devam etti: “İnsanlara PKK yöneticiliği vasfını yüklemek o kadar kolay ki Türkiye’de. Bundan PKK bile rahatsız. PKK’de bırakın yöneticiliği, üye bile olmak çok zordur. Nasıl herkes yönetici? Bir devlet kendi yurttaşına kumpas kurarsa o devletin kendi sorunlarını çözmesi zorlaşır. Türkiye Devleti, MGK kararı ve Cumhurbaşkanı onayıyla defalarca PKK’yle ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüşmeler yaptı ama AKP döneminde 7 defa ciddi görüşmeler yapıldı. Şu anda bile bu görüşmeler gerçekleşiyor olabilir. PKK 1978’de kurulmuş silahlı bir örgüttür. Örgütlediği kadroları olmuştur. Faaliyet yürütülen devletin sınırları içerisinde şiddet yöntemler kullanmadan tamamen bağımsız bir biçimde legal siyaset yürütüyorsunuz ama size silahlı terör örgütü üyesi muamelesi yapılıyor. O zaman legal ve illegal ayrımını nasıl yapacağız? İnsanlara böyle böyle legal siyaset alanlarını kapatıyorsunuz.”

‘HAKAN FİDAN: ÖCALAN’IN MUAZZAM FİKİRLERİ VAR’

“Devran çok hızlı dönecek” diyen Demirtaş, bu topraklara barış getireceklerini ifade ederek, “Halk sandıkta kararını verecek. Seçimden sonra bizi serbest bırakacaklar beklentisi içerisinde değiliz. Seçimden sonra da kalabiliriz. Biz seçimden sonra adil yargılanacağız diyoruz. Suçluysak yine cezamızı alırız. Bugün ülkenin düşmanı diye baktığınız siyasetçiler faaliyet yürüttüğü dönemde Hakan Fidan, Öcalan’la en çok ilgilenen insanlardan biriydi. Fidan’ın Öcalan hakkında ‘Muazzam fikirleri var. Gonzalo’dan sonra Öcalan’ın fikirleri beni en çok etkilemiştir’ sözlerini ben kulaklarımla duydum” dedi.

Duruşmaya 10 dakika ara verildi. 

Aranın ardından söz alan Aynur Aşan, mahkemenin hukuksuzluklarını eleştirirken, “Heyet, burada davayı takip eden polis ve askerlere örnek oluyor ve ‘sizin dışarıda uyguladığınız anti demokratik uygulamalar doğrudur’ diyor” diye belirtti. Aşan, savunmanın bir gün ile sınırlandırılması nedeniyle kaygılı olduğunu ifade ederken, “Bu kadar suçlamalara karşı kendimi özgür bir şekilde hazırlamam gerek” diyerek bu karardan vazgeçilmesini talep etti.

ÖLEN TANIKLARIN İFADELERİ OKUNDU

Mahkeme başkanı bu duruşma periyodunda dinlenilmesi planlanan Tanık Turan Türköz ve Lokman Abiş ve Menderes Öner ile ilgili mahkemelerce gelen kararların UYAP’tan dosya arasına kaydedildiği bildirildi. Başkan, tanık Öner hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan beraatine karar verildiğini, Abiş hakkında 4 yıl 2 ay hapis cezasına karar verildiğini, Türköz’ün ise mahkumiyetine karar verildiğini açıkladı. Tanık Mahmut Yıldız’ın ve tanık Cebrail Sayar’ın ise vefat ettiğini söyleyen mahkeme başkanı bunun üzerine vefat eden tanıkların dosyada bulunan ifadelerini okudu.

Duruşma yarın devam edecek.

Diğer başlıklar

21:44 Ayşe Şan, konser ile anıldı
21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi YENİLENDİ
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi YENİLENDİ
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı - YENİLENDİ
09:04 Tutsağa işkencenin görüntüleri çıktı, bilirkişi işkenceyi raporladı
09:03 Yasaklı köyler petrol ve madene açılıyor
09:01 Belçika: Merkezi yönetim yerele karışmıyor, komüniteryen anlayış hakim
09:00 Kadınlar 2025’ten 2026’ya mücadeleyi devrediyor
09:00 18 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:47 ‘Uyuşturucu’ operasyonu: 4 gözaltı
17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı