DİYARBAKIR - Zeynel Abidin Bulut, gazeteciliği 2009'da tutuklandığı dönemde tanıştığı gazete dağıtımcılarıyla sevdi. Bu sürede haberleriyle ödüle layık görülen Bulut, bir kez daha tutuklanarak cezaevine gönderildi.  

 

Haftalık Kürtçe yayın yapan Xwebûn gazetesinin editörlerinden Zeynel Abidin Bulut, Diyarbakır'da 8 Haziran’da gözaltına alındıktan sonra 16 Haziran’da, 15 meslektaşıyla birlikte tutuklandı. Bulut'a da diğer meslektaşları gibi "örgüt üyeliği" suçlaması yöneltildi. Ancak hem savcılık hem de mahkeme sorgusunda Bulut'a yöneltilen soruların tümü mesleki faaliyetlerine dair sorular oldu. Bulut, son tutuklama kararıyla birlikte mesleğe ilk adım attığı dört duvar arasına geri gönderildi.  

 

 

MESLEĞİYLE CEZAEVİNDE TANIŞTI

 

Bulut, ilk olarak 2009 yılında cezaeviyle tanıştı. Bulut, doğum yapan eşine yemek almak üzere çıktığı eve geri dönmesi 3 yıl sürdü. Çünkü evden çıktığı vakit gittiği lokantanın önünde toplumsal bir gösterinin ortasında kaldı ve burada boynunda puşi bulunduğu için gözaltına alıntıktan sonra tutuklandı. Bulut’a, tutuklandıktan sonra “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten” 4 yıl 8 ay hapis cezası verildi. 3 yıl sonra tahliye edilen Bulut, bu süre zarfında gazete dağıtımcılarından etkilendi. Bulut, bunun üzerine tahliyesinin ardından 2012’de gazete dağıtımcılığına başladı. Bulut, sonrasında Kürtçe yayın yapan tek gazete olan ve 2016'da Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Azadiya Welat gazetesinde muhabirlik yapmaya başladı. Bu dönemde birçok önemli kültür-sanat haberine imza atan Bulut, 28 Eylül 2015'de “makul şüphe” gerekçesiyle 32 meslektaşıyla birlikte gözaltına alındı. Bulut, 25 Temmuz 2016’da Azadiya Welat gazetesi editörlüğünü üstlendi. Bulut, eşine yemek almaya giderken tutuklandığı davanın onanması üzerine, kalan cezasının 6 ayını çekmek üzere yeniden cezaevine gönderildi. 

 

Gözaltı ve soruşturmalar sonraki süreçte de Bulut'un peşini bırakmadı. Bulut, Cizre’de 2015’te bodrumlarda katledilen meslektaşı Rohat Aktaş’a ilişkin haber ve paylaşımlar nedeniyle 2019’da hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Bulut, ayrıca öldürülen meslektaşı Mazlum Erenci’nin anmasında katılımcıları saygı duruşuna davet ettiği için “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandı ve 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bulut, Azadiya Welat’ın kapatılmasıyla sırasıyla Rojeva Medya, Welat ve E-Rojname'de mesleki faaliyetlerini sürdürdü. 

 

Xwebûn gazetesinin İmtiyaz Sahibi Kadri Esen, Azadiya Welat gazetesinde birlikte çalıştığı meslektaşı Bulut’u anlattı. 

 

ÖDÜLLÜ GAZETECİ  

 

Tutuklanan tüm meslektaşlarının her birinin kendi alanlarında başarılı olduklarını belirten Esen, tutuklananlar arasında en çok çalıştığı kişinin Bulut olduğunu aktardı. Bulut ile 2015’te Azadiya Welat gazetesinde tanıştığını ifade eden Esen, "O dönem gazetenin kültür ve sanat sayfasına bakıyordu. Sürekli haber peşinde olan ve bulduğu haberi kısa sürede hazır hale getiren bir özelliği vardı. Sürekli kendini geliştiren ve etrafında öğreten bir yönü vardı. Bir çantası vardı ve o çantasını sırtlayıp bölge bölge, kurum kurum gezerek haber peşindeydi. Özellikle özel haber bulma konusunda çok yetenekliydi. Mardin’de bir köy vardı. Êzidî köyüydü ama bunun Êzidîlere ait bir köy olduğu bilinmiyordu. Köyü fotoğrafladı ve görüntüledi. Daha sonra bunun izini sürdü ve bu köyün geçmişte Êzidîlere ait bir köy olduğunu kanıtladı” dedi. 

 

KÜRTÇE ISRARI

 

Bulut'un bu haberle ödül aldığına dikkati çeken Esen, Azadiya Welat'ın kapatılmasının ardından yollarına Rojeva Medya ile devam ettiklerini ve bu mecranın da kapatıldığını anımsattı. Esen, "Ardından Welat gazetesinde çalıştık. İktidar baskıyla öyle bir hale getirdi ki gazetenin basımını yapan matbaa bizi arayarak, ‘Artık biz sizin gazetenizin basımını yapamayız’ dedi. Gazetenin son sayısını fotokopi şeklinde A4 kağıdında çıkardık. En son kapatmak zorunda kaldık. Daha sonra da mahkeme kararıyla gazete kapatıldı. Bir süre sonrada dijital medya üzerinden E-Rojname çıkarttık. Burada da birlikte çalıştık" ifadelerini kullandı. 

 

DAYANIŞMA ÖZELLİĞİ

 

Esen, Bulut'un çalışma tarzına işaret ederek, “Zeynel çalıştığı her gazetede kendini ajanslara bağlamadı ve hep gazetenin tüm sayfalarını kendi haberleriyle doldurmak için arayıştaydı. En son birlikte çalıştığımız haftalık Xwebûn gazetesinde de her daim bir arayışı olan biriydi. Bunun içinde Xwebûn gazetesi için bir Youtube kanalına da bakıyordu. Burada da popcast için program yapıyordu” dedi. Bulut'un gazetenin çalışma saatleri dışında da çalıştığını aktaran Esen, "Mesleği dışında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nde aktif çalışıyordu. Tutuklu meslektaşlarının ailerini ziyaret etmekten sorunlarını çözmeye kadar duyarlıydı. Kendi aramızda ona özgür basının rûsipî'si derdik. Gerçekten bu konuda çok duyarlı bir arkadaştı” diye belirtti. 

 

‘BUGÜN DE BAŞARAMAYACAKLAR’

 

Kürt basının yıllardır baskı ve saldırılarla karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Esen, söz konusu yönelimlerin tümünün gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklandığını ifade etti. Esen, şunları söyledi: "Temel amaçları Kürt basınını engelleme ve Kürt basını susturmadır. Ancak susturulmaya çalışsalar da biz halen çalışıyoruz. Bunun en büyük kanıtı da burada röportaj yaparak,  gazetecilik faaliyetlerimiz devam ettiriyoruz. İnanıyorum ki tutuklanan arkadaşlarımız da çıktıktan sonra kaldıkları yerden işlerine devam edecekler. Kürt basını daha öncesinde de baskı, operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalarla engellemeye ve susturulmaya çalışıldı. Geçmişte bu politikalar nasıl amacına ulaşmadıysa son operasyonda da amacına ulaşmayacaktır. Kürt basını kaldığı yerden yoluna devam edecek."

 

MA / Mehmet Güleş