Özsoy: İsveç ve Finlandiya’nın nur topu gibi Kürt meselesi oldu

ANKARA - İsveç, Finlandiya ile Türkiye arasında imzalanan memorandumun sadece bir niyet beyanı olduğunu ifade eden HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy, “Bu memorandumla birlikte Finlandiya ve İsveç’in de nur topu gibi bir Kürt meselesi oldu” dedi. 
 
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdelena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in katıldığı dörtlü görüşme sonrasında 28 Haziran’da bir memorandum imzalandı. Üçlü memorandumla birlikte iki ülkenin NATO’ya üyeliği yönünde müzakere çağrısı yapıldı. Erdoğan’ın iç kamuoyunda memorandumu bir kazanım olarak sunsa da karşı taraftan farklı içerik ve tepkiler var.  
 
HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi ve Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy, memorandumun yargıyı bağlamadığını hatırlatarak, imzalanan kağıt üzerinde sadece niyet beyanı olduğunu söyledi. 
 
Özsoy, “Kürt meselesini her geçen gün siyaseten konuşma kapasitesini yitiren Erdoğan, Kürt meselesini militarize ederek; NATO’ya taşımaya çalışıyor” dedi. Süreci yakından katip eden Özsoy, Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
 
Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında 28 Haziran’da bir memorandum imzalandı. Diplomaside memorandum nedir? Getirdiği hükümlülükler nelerdir?
 
Memorandumlar genel olarak aslında niyet beyanıdır. Herhangi bir ülkeyi sorumluluk altına sokan bir anlaşma değil. Orada beyanlar ve taahhütler var. Önümüzdeki zaman içerisinde devletlerin beyan ve taahhütleri nasıl yerine getireceğini gösteriyor. Memorandumlar müzakerelerin genel de tam istenilen sonuca gitmediği noktalar da görüşmelerin devam etmesi için yapılır. Türkiye’de Dolmabahçe Mutabakatı bir memorandumdu. O dönemde müzakereler iyi de gitmiyordu. En azından kağıdın üzerine 10 madde dökülebildi. Olumlu sonuçları da oldu. Hükümet sahip çıkabilseydi olumlu birçok noktaya gidilebilirdi. İktidarın inkarı ile memorandum kadük kalmış oldu.
 
Dolayısıyla üç devlet arasında yapılan memorandum uluslararası kamuoyu ve Türkiye’de Erdoğan’ın kazandığı bir zafer olarak kullanılıyor. Erdoğan bunu yoğunlukla iç kamuoyu malzemesi olarak kullanacaktır. Metni tamamına bakıldığında çok ekstra bir durum söz konusu değil.
 
Tamamında neler var?
 
Somut olarak bakıldığında ise ‘İsveç ve Finlandiya PKK’yi ‘terör örgütü’ olarak gördüklerini teyit eder’ demişler. Zaten AB ülkeleri PKK için ‘terör örgütü’ listelerinde diyorlardı, bu yeni bir durum değil. Kağıt üzerine konulunca Erdoğan’ın kullanabileceği bir şey oluyor. İkincisi ‘biz bundan sonra YPG ve PYD’ye destek sunmayacağız’ demişler. YPG ve PYD’yi ‘terör örgütü’ olarak görmüyorlar. Türkiye bunu zorlamış ama kabul ettirememiş. Oradaki (Rojava) sivil yapılara, yardım kuruluşlarına, meclislere, otonom yönetim, Suriye Demokratik Güçleri üzerinden isterseler yardım edebilirler. En fazla çok bilinen İlham Ahmed gibi isimleri İsveç’e açık bir şekilde çağırmazlar. İade meselesine gelince imzalanan memorandum da ‘iade edeceğiz’ denilmiyor. ‘Siz başvuru yapmışsınız, bu süreci hızlandırmak için takipçisi, olacağız’ diyorlar. Ama nihayetinde buna karar verecek olan yargıdır, mahkemelerdir. Bu memorandum yargıyı bağlamaz. Hükümet sadece beyan ediyor.
 
Türkiye’de olmayan ancak İsveç’te olan bir güçler ayrılığı var. Hükümet, mahkemeye ‘Bunu iade et’ diyemez. Ancak şunu diyebilir; ‘Türkiye, bizden bunu istemiş, hukuki süreçleri bitirin, mahkeme bir karar versin’. Mahkemelerin orada hükümetin direktifi ile iş yapması olası değil. Hükümetten iki kişi Ragıp Zarokulu’yu Türkiye’ye teslim etmeye çalışsın, İsveç’te hükümet düşer. Bunun yansımaları çok farklı olur, o kadar kolay bir mesele değil. Şu an için zaman kazandılar. Sorunları biraz ötelediler. Madrid Zirvesi’nden önce veto kararını kaldırdılar ve bir davetiye gitti. Önümüzdeki dönemde birbirlerini getir-götür yapacaklar. İsveç ve Finlandiya en nihayetinde NATO üyesi olacaklar.
 
İsveç ve Finlandiya NATO’ya girme müzakereleri için davet edildi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “veto” açıklaması ardından verilen tavizlere bakıldığında nasıl bir süreç işleyecek?
 
 
 Talepler olacak; İsveç ‘mahkeme bırakmadı’ diyecek, Türkiye protesto edecek. Bu memorandum ile birlikte Finlandiya ve İsveç’in de nur topu gibi bir Kürt meselesi oldu. Erdoğan bunu da başardı.
 
Türkiye, veto kartından Finlandiya ve İsveç’in resmi olarak davet edilip, müzakerelerin başlaması için vazgeçti. Müzakereler başlaması ardından Finlandiya ve İsveç’in kabul edilmesi için uzun bir süreç var. Kabul edilebilmesi için 30 ülkenin parlamentolarında bunların oylanması gerekiyor. Türkiye’de de resmi onay için Meclis’e getirilip, oylanması gerekecek. Dolayısıyla önümüzdeki dönem Türkiye her seferinde veto kartını kullanma tehdidiyle bu ülkelerden taviz almaya çalışacak. Süreç henüz bitmedi. İlk veto kartını şu an sadece ertelemiş görünüyor. Türkiye’nin talep ettiği isimler var. Ragıp Zarakolu mesela…İsveç bu isimleri vermeyecek, veremeyecek. İsveç hukukunda iltica statüsü kabul olan birisinin uluslararası hukuk açısından Türkiye’ye iade edilmesi mümkün değil. Talepler olacak; İsveç ‘mahkeme bırakmadı’ diyecek, Türkiye protesto edecek. Bu memorandum ile birlikte Finlandiya ve İsveç’in de nur topu gibi bir Kürt meselesi oldu. Erdoğan bunu da başardı.
 
 Türkiye’nin “veto” çıkışı ardından ajansımıza verdiğiniz mülakatta AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın asıl ABD’den taviz almak istediğini dile getirmiştiniz. Bu tavizi alabildi mi?
 
 Mesele Suriye’deki Kürtlere batının, NATO üyesi ülkelerin destek vermesi olsaydı Erdoğan’ın en fazla Amerika’ya sonra da Fransa’ya kızması, kükremesi gerekirdi. Çünkü onların Rojava’ya sunduğu desteğin yanında İsveç ve Finlandiya’nın sunduğu komik ve cüzidir. Erdoğan ilk günden pazarlığı Biden ile yapmak istedi. Fakat Biden, büyük ustalıkla ‘Bu bizim meselemiz değil. Bu İsveç, Türkiye ve Finlandiya’nın kendi arasında çözmesi gereken bir mesele’ diyerek, kapıları kapattı. Erdoğan, dolaylı olarak görüşmek istedi. Biden, dolaylı görüştü. İsveç ve Finlandiya Devlet başkanlarıyla yüz yüze, Erdoğan’la telefon ile görüştü. Bunu bir Amerika- Türkiye pazarlığına çevirmek istemedi. Çevirseydi, Erdoğan orada aslında YPG/PYD’ye, SDG’ye dair taviz almaya çalışacaktı. Ama bu tavizi alması mümkün değil. Amerika diplomasisi açısından işi ucuza kapattılar. Kağıt üzerinde 3-5 tane taahhüt kaldı ama Erdoğan istenilen noktaya geldi.
 
Türkiye’de 2023 seçimlerine giderken, Erdoğan iç kamuoyunda kullanabileceği -her ne kadar kağıt-parçası da denilse bir kazanım var. Erdoğan ne istiyordu, istediğini alabildi mi?
 
 
 Erdoğan’ın politikasının biri ‘Müsaade edin gideyim, Suriye’de iki Kürt döveyim’.. Batı diyor ki; ‘Gel birlikte dünyayı dizayn edelim’, diyor. Türkiye, ‘Yok ben Kürt döveceğim. Tel Rıfat’a gireceğim, Kürtlere saldıracağım’ diyor.
 
Erdoğan’ın istediği ufak-tefek kırıntılar değil. Erdoğan batı ile ‘Beni iktidarda tutun’ pazarlığı yapıyor. O konuda Erdoğan’ın, biraz yalıtılmışlığı kırdığını görüyoruz. Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte Türkiye’nin artan bir önemi var. Karadeniz çok önemli bir alan olmaya başladı. Bu tahıl krizi Afrika’da çok büyük bir açlık krizine yol açabilir. Dolayısıyla hem güvenlik alanında hem de tahılın transferi açısından Türkiye olmadan bunu yapabilmek mümkün değil. Hala bir NATO gücü ama bir şekilde Türkiye’yi -Erdoğan’ı değil- değerlendirmek isteyen bir batı söz konusudur. Türkiye’nin jeopolitik gücü artmış durumda. Batı Türkiye’ye ya da Erdoğan’a diyor ki; ‘Karadeniz ve Doğu Avrupa’dan İskandinav ülkelerine kadar yeniden bir yapılandırma olurken bir rol biçiyoruz’ diyor. Fakat Erdoğan’ın perspektifi o kadar ve küçük ki; onlar bile şaşkınlık içine düşmüşler. Erdoğan’ın politikasının biri ‘Müsaade edin gideyim, Suriye’de iki Kürt döveyim’.. Batı diyor ki; ‘Gel birlikte dünyayı dizayn edelim’, diyor. Türkiye, ‘Yok ben Kürt döveceğim. Tel Rıfat’a gireceğim, Kürtlere saldıracağım’ diyor. İkincisi Türkiye’ye dair herhangi bir vizyonu kalmadığı için 2023 seçimlerinde iktidar da ‘nasıl kalabilirim’ taktik manevralarını yapmaya çalışıyor. Seçime kadar bakacaklar; Erdoğan’ın tehditlerini sineye çekiyorlar bir şekilde fakat çok da güvenilir bir partner olmadığını da düşünüyorlar. Erdoğan’ın her ne kadar asıp, kesen bir görüntüsü olsa da taviz verdiğini de biliyorlar.
 
F-16’ların modernizasyonu konusunda Biden, Erdoğan’a söz verdi. Bu da almak istediği tavizi almış olduğu anlamına gelmez mi?
 
F-16’ların modernizasyonu; Türkiye’nin 80 F-16’sı var. Bunları modernize etmek istiyor, 40 tane de almak istiyor. Türkiye’nin yeni F-16 almasına onay çıkmadı, Türkiye’nin elinde olanların modernize edilmesi konusu var. Türkiye zaten bir NATO üyesi ve ‘Türkiye’nin elindeki F-16’ları modernize etmezsek; bu NATO’yu da güçsüz kılabilir. Bir NATO gücü olarak Türkiye’ye bunu yapmamız, lazım” argümanı kullanılıyor. Kongre düzeyinde 5-6 aydır, hükümet diplomasi yürütüyor. Sürekli heyetlerle kongreyi ikna etmeye çalışıyorlar. Biden şimdi sözü de verdi. Daha önce de hükümet kongreye mektup yazmıştı ve ‘Türkiye’nin modernizasyon talebini gündemimize alalım’ demişti.
 
Ancak bu duruma kongrenin nasıl bakacağını göreceğiz. İsveç ve Finlandiya’nın ‘veto’ edilmesi açıklamasında kongreden Türkiye’ye büyük bir tepki olmuştu. Hele hele de Rojava’ya yönelik yeni bir işgal tartışmaları sırasında 15 Haziran’da Washington’daydım. O tarihte kongre Temsilciler Meclisi hem de senatosunun dış ilişkiler sorumluları, komite başkanları, Cumhuriyetçilerinde imzasıyla açıklama yapıldı. Türkiye’nin, Suriye’ye yönelik yeni bir saldırısını kabul etmeyeceklerini belirttiler. Böyle bir yerden bakıldığında Erdoğan’ın elinde olan somut kazanım; NATO’ya meydan okudu, istediklerini kısmen aldı. Bütün dünya Erdoğan’ı konuşuyor. Biden, Erdoğan’ın egosunu da sevdi ve bir saat ayırdı. Muhtemelen Erdoğan’ın bu zaafını da bildikleri için biraz kale alıp, egosunu okşadılar. İç politikada kullanabileceği bir kağıtta verdiler.
 
İsveç ve Finlandiya’nın AKP hükümeti ile imzaladığı memorandum, İsveç ve Finlandiya kamuoyunda nasıl karşılandı?
 
İsveç’te çok yankıları var. Şu an hükümet güven oyu almayabilir. Hükümet düşebilir. Erdoğan, Kürt düşmanlığı ile Kürt meselesini küresel hale getirdi. Kürt meselesi yüzünden İsveç hükümeti düşebilir. Daha önce Rojava yüzünden Amerika’nın Savunma Bakanı istifa etmişti. Mesele sürekli büyüyor. Muhalefetin, basının ciddi tepkileri var. Muhalefetin tepkilerine sosyal demokratlar cevap üretemiyorlar. Bir karmaşa söz konusu. Biz de fikirlerimizi hem hükümete hem de siyasi partilere sunuyoruz. Kağıt üzerinde olan irade beyanının pratikte yansımalarını takip edeceğiz. Zaten şu anda NATO’nun desteğiyle 40 yıldır Kürtlere karşı savaşan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. NATO’yu, ABD’yi, İngiltere’yi arkasına alarak, savaşı yürüten Türkiye’nin faşizan çığlıklarına İsveç ve Finlandiya katılsa ne katılmasa nedir? Her halükarda Kürtler mücadelelerini devam ettirir. Asıl düşünmesi gereken İsveç ve Finlandiya halkı ve siyasetçileridir. Erdoğan, açıkça talep ediyor; ‘Yargıyı ve uluslararası sözleşmeleri bırakın, benimle dar pazarlığa girin’ diyor. Şu an yapılacak her tartışma ülke içerisinde krize, tartışmalara gebedir. Böyle zaten içten çürütüyorlar. Resmen, hukuk kurumlarınızın üzerine çıkın, diyorlar. Çıkabilecekler mi? Çıkamayacaklar. İsveç’te kurumlar Kürt meselesi yüzünden birbirine girecek. Kürtler ve Kürtlerin haklı taleplerinin daha görünür olması da sağlanabilir.
 
Nasıl?
 
Bu tür süreçlerin paradoksal sonuçları olur. Şu an İsveç ve Finlandiya basını hiçbir dönemde olmadığı kadar Kürtleri konuşuyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar İsveç ve Finlandiya halkı Kürtler hakkında bilgileniyor. Bu durumu fırsata dönüştürmemiz lazım. Şimdi ikili mekanizma kuracaklar ama bunlarda birkaç toplantı sonrası genelde dağılıyor. Erdoğan’ın gazı alındı.
 
Rusya, AKP’nin onay verdiği süreçten memnum mı? Yansıması nasıl olur?
 
Rusya tabii ki hoşnut değil. Ama Rusya Türkiye’nin ilk günden beri NATO’yu veto edeceğini düşünmedi. Türkiye NATO üyesi, bunu yaparsa korkunç bedel ödetirler hele de seçimlerden önce Erdoğan’ın bunu yapacak durumu yok. Aslında İsveç ve Finlandiya pek ala bu kadar geri adım atmadan da Erdoğan’ı bir noktaya çekebilirlerdi. Erdoğan, blöf yaptı bunlarda yedi. Erdoğan’a iki sayfalık bir memorandum verdiler. Metin çok muğlak ve herkesin kaçabileceği alanlar bolca mevcut.
 
İsveç, 2019 yılında Grespi’ye yönelik saldırılar ardından Türkiye’ye silah ambargosu uygulamaya başlamıştı. Bu ambargoda memorandum ile ortadan kalkacak bu ne anlama geliyor?
 
 
 Erdoğan bu meseleyi her uluslararası platformda bir restleşme unsuru olarak taşıdığı zaman bilerek, bilmeyerek, isteyerek, istemeyerek Kürt meselesini küresel ajandaya sahip olmasını beraberinde getiriyor. 30 NATO üyesi oturup, Rojava’yı, Kürtleri vs. konuşuyor.
 
Silah ambargosunun çok fazla bir karşılığı yoktu. İsveç-Finlandiya’nın Türkiye’ye sattığı çok fazla bir silah yoktu. Daha çok İngiltere, Kanada, Fransa, ABD satıyor. Kısmi bir ambargoydu. 2019 yılında devreye konulmuştu. Fakat sembolikte olsa bunun kaldırılması, Türkiye’nin militarist yaklaşımına destektir. Sembolik olarak da olsa Erdoğan’ın bir kazanımıdır. Totalde ise Erdoğan’ın iki sayfa kağıdı seçim meydanlarında NATO’yu dize getirdik, kullanmasının dışında çok fazla pratik getirisi yok. Kürt meselesini her geçen gün siyaseten konuşma kapasitesini yitiren Erdoğan, Kürt meselesini militarize ederek; NATO’ya taşımaya çalışıyor. Erdoğan bu meseleyi her uluslararası platformda bir restleşme unsuru olarak taşıdığı zaman bilerek, bilmeyerek, isteyerek, istemeyerek Kürt meselesini küresel ajandaya sahip olmasını beraberinde getiriyor. 30 NATO üyesi oturup, Rojava’yı, Kürtleri vs. konuşuyor. Bir parça aklı olsa, Kürt meselesini çözmek isterse gidip Helsinki’de, Stocholm’de değil, burada bu meselenin çözümü için bir yol bakardı. İktidar, uluslararası güçleri toparlayıp, Kürtlere saldırmak için bir zemin yoklamaya çalışacak.
 
MA/ Berivan Altan  
 

Diğer başlıklar

18:01 Kayyım ihmaliyle ölen 4 kişinin yıl dönümü: Felaketler önlenebilir
17:54 Kayyıma tepki: Nereden geldiyseniz oraya gidin
17:50 25 Kasım eylemleri: Şiddeti birlikte durduracağız
16:30 Kılıçdaroğlu'ndan Akşener'e gönderme: İşbirlikçi çıktı
16:22 Eylemdeki işçilere gözaltı
16:12 Şerzan Kurt davasında polise indirimli ceza | YENİLENDİ
15:24 ‘Halkın iradesini teslim alamazsınız’
15:24 KESK’li kadınlar: Susmayacağız
15:00 ‘Jin, jiyan, azadî’ pankartının hedef gösterilmesine tepki
14:38 SES bütçe taleplerini açıkladı
14:38 İzmir'de öğretmenlere şiddet protesto edildi
14:14 3 yılda 87 ajanlaştırma girişimi başvurusu: Soruşturma yok
13:45 Kayıp genci arama çalışmaları devam ediyor
13:42 Kadının ekonomiye katılımı tartışıldı
13:05 Avukatlara silahlı saldırı protesto edildi
13:03 Aklime Hanas'ın tedavisi sürüyor
12:14 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi Êlih’te: Dayanışmaya çağrı
12:03 Kayyımın kapattığı Kadın Dayanışma Merkezi yeniden açıldı
12:00 Amed’te ‘Ekonomide kadın çalıştayı’
11:41 Gazeteciler Kızılkaya ve Çaralan’ın davası düşürüldü
11:35 Ayşegül Doğan: Tecridi sürdürmek yerine Öcalan'ın çağrısına kulak verin
11:34 Riha'da bir kadın katledildi
11:30 Gazeteci Osman Akın hakkında beraat
11:28 Altaylı ve Saymaz hakkında soruşturma
11:27 Ailelerden İmralı başvurusu
11:13 Êlih’te gözaltına alınanlara ‘Ölürüm Türkiyem’ dinletilmiş
11:07 Dêrsim'de başlatılan nöbet devam ediyor
10:37 Duruşma günü Valilik bilgi istemiş!
10:21 Askerlere cinsel saldırıda bulunan albaya 42 yıl hapis
09:51 Hastane yemeğinden taş çıktı, personelin 2 dişi kırıldı
09:30 Ankara'da kadınlar 24 Kasım'da alanlarda olacak
09:28 ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş: Çözümün yolu İmralı’dan geçiyor
09:20 Tutsaklara para gönderme kampanyası: Çocuklarımızın yanında olalım
09:13 TSK, HPG'lilerin ailelerinden tazminat talep etti
09:12 Polisin işkencesine AYM’den ihlal kararı
09:11 İzmir’deki yurttaşlar: Kadın özgürse yaşam var demektir
09:10 'Kişisel Statü Yasası' ile ne amaçlanıyor?
09:09 Bir özel savaş aygıtı: Cezasızlık
09:08 Av. Kaya: 'Umut hakkı' kararını yerine getirmemek hukuk cinayetidir
09:02 Mülteci kadınlar şiddete açık: Demokratik kitle örgütleri politika oluşturmalı
09:01 Rusya’da savaş karşıtı hareketlerin öncüsü kadınlar
09:00 22 KASIM 2024 GÜNDEMİ
21/11/2024
22:52 Çandar: Suriye politikasının değişmesi için elverişli şartlar var
22:45 Önder’den Soylu’ya ‘helallik’ yanıtı: Barış gelsin o işin kolay kısmı
22:36 YJA Star’lı Leyla Yıldızgörer toprağa verildi
22:26 ‘Kürtler ırkçılığa maruz kalmıyor’ diyen komisyon başkanına örnekler sıraladı
21:28 Uzman çavuş bir kadını katletti
21:23 Sümeyye Boz: Abdullah Öcalan’ın fikirleri çözüm için yol haritası sunuyor
21:15 KESK mitingine çağrı
20:56 Pakistan'da silahlı saldırıda 38 kişi öldü
20:47 Erkek şiddetine karşı kurulan komisyonun başına erkek getirildi
20:38 Avukat görüş yasağına tepki: Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
20:33 Irak: Güvenlik güçlerimiz savunmaya hazır
20:05 Tutanaklarda her dil serbest, Kürtçe yasak!
19:46 İsrail'den 'Netanyahu' açıklaması: Geri adım atmayacağız
19:42 DEM Parti Esenyurt ilçe eşbaşkanları tutuklandı
19:33 KESK’ten İsmet Aslan için uluslararası imza kampanyası
19:12 İsrail'in saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı 44 bini aştı
19:08 Sevk talebiyle açlık grevinde olan tutsak için İHİK’e başvuru
19:00 Avrupa'dan 'Netanyahu kararını uygularız' mesajı
18:40 İran'ın başkenti değişiyor
18:25 Öztürk: Abdullah Öcalan’a dair ‘umut hakkı’ Meclis’te onaylansın
18:18 Cem Garipoğlu soruşturmasında takipsizlik kararı
18:14 Mêrdîn’de avukatlara silahlı saldırı
18:08 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi'nden kayyıma karşı dayanışma çağrısı
18:03 'Rusya kıtalar arası balistik füze kullandı' iddiası
17:42 Tutsak kadınların kitapları imzalandı: Dışarıdaki dünyayla bir köprü
17:17 Uğur Kaymaz ve babası mezarı başında anıldı
16:46 DEM Parti ve CHP görüşmesi ertelendi
16:43 25 Kasım kapsamında özel savaş politikası tartışıldı
16:03 Katletme girişiminde bulunan fail serbest bırakıldı
15:57 'Özgür toplum kadınların mücadelesiyle inşa edilecek'
15:41 UCM’den Netanyahu hakkında tutuklama kararı
15:38 Meclis’teki 9 partiden kanun teklifi: Kayyım düzenlemesi kaldırılsın
15:29 'Bütçeyi kurşuna göre değil çocukların ihtiyaçlarına göre düzenleyin'
15:23 Xelfetî Belediyesi önünden seslendiler: Kayyım sen nerelisin?
15:15 Maaşlarını alamayan 670 işçi eylemde
14:48 SES Eş Genel Başkanı: Sağlıkta idareciler seçimle belirlensin
14:39 Dêrsim’de belediye başkanına verilen cezaya tepki: Biat etmeyeceğiz
14:37 PTT’de hafta sonu çalıştırmaya tepki: Hukuksuzluğa son verin
14:25 Merkez Bankası faizi sabit tuttu
14:21 DEM Parti’den YRP’ye ziyaret: Kürt sorununun çözümü barışa katkı sağlar
14:10 Soylu’nun referans gösterdiği Bilici dolandırıcı çıktı
13:54 TÜRÇEP Eskişehir’de toplanacak
13:46 DAD’dan Dêrsim Belediyesi ile dayanışma çağrısı
13:22 Xelfetî'de nöbet: Seçimle geldik, kayyımla gitmeyiz
13:12 DEM Parti ile Yeniden Refah görüşmesi başladı
12:57 Bagok'ta SİHA hareketliliği
12:49 Gazeteci Kaya'nın davasında Yargıtay kararı beklenecek
12:28 Tutsaklara para gönderme kampanyası başlatıldı
12:02 Eş Genel Başkanlar ile Özgür Özel görüşmesinin tarihi belli oldu
11:53 Dêrsim’de nöbet sürüyor: İrade gaspına izin vermeyeceğiz
11:35 Avukatlar İmralı’ya gitmek için yeniden başvurdu
11:33 'Yenidoğan Çetesi' davası sanık savunmalarıyla devam edecek
11:32 İstanbul'da bazı deniz seferleri iptal edildi
11:10 Kayyım Kadın Müdürlüğü Koordinatörlüğü'ne erkek atadı
10:10 Gazeteci Paksoy'a verilen ceza onandı
10:00 Abdullah Öcalan’a 6 aylık yeni avukat görüş yasağı
09:20 'Sus-ma: İçeride, dışarıda sansür ve otosansür' sergisi açıldı
09:17 Cezaevinde 'Türkçe konuş' dayatması
09:15 Kayyıma tepki gösteren Kürtçe eğitmenler istifa etti
09:13 ‘Türkiye ya İmralı’yı muhatap alacak ya da İran’ın konumuna gelecek’
09:10 TJK-E Sözcüsü: ‘Özgürlük’ mücadelesi yeni bir aşamaya geçti
09:09 Subaşı'ya verilen cezanın gerekçesi: Kürtçe çalışmalar
09:08 Şükran Demir: Sistemi kadının gücü değiştirecek
09:07 Soğuk havalarda ilk durak aktarcılar
09:06 Wanlı kadınlardan yürüyüşe katılım çağrısı
09:04 Şiddet biçimi olarak estetik: Beden ve ruh arasında karşıtlık yaratıldı
09:02 Filistin’den mesaj var: Kadınlar onurlu bir yaşam için direniyor
09:00 21 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:46 DEM Parti MYK’si tecrit ve kayyım gündemleriyle toplanacak
08:34 49 il için sarı kodlu uyarı
08:20 Hozan Aydın hayati tehlikeyi atlattı
08:02 AYM'den 'pasaport' kararı
20/11/2024
23:47 Dêrsim Belediyesi'nde nöbet: İttifakımıza yenileceksiniz
23:38 Erkeklerden yürüyüş: Geleceğimiz kadınların özgürlüğüne bağlı
23:30 Sakık: Yüz yıldır Kürtlerin iradesi yok sayılıyor
22:17 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Abdullah Öcalan esas muhataptır
21:44 İYİ Partili Çömez, çocuk bakım evlerindeki işkenceyi gündeme getirdi
21:01 ABD ‘Gazze'de acil ateşkes’ tasarısını 4’üncü kez veto etti
20:35 Rojin Kabaiş’in kaybolduğu sahilde açıklama: Kesinlikle intihar değil
19:57 MHP’den 3 milletvekili istifa etti
19:47 Dünya Çocuk Hakları Günü: Türkiye’nin karnesi giderek kötüleşti
19:29 Bahçeli ile görüşen Uras: ‘Türkiye’de yeni bir sayfa açılabilir’ diye düşünüyor
19:04 TÜM BEL-SEN: Zulme karşı direnişi büyüteceğiz
18:18 Abdullah Öcalan için BM önünde eylem: Tecrit insan haklarına aykırıdır
17:56 Meclis’te ‘etki ajanlığı’ gündemli toplantı
17:50 Özel’den destek için beş kriter: Toplumsal mutabakat şart
17:44 Mersin’de çocuk hakları paneli
17:38 Eren Keskin: Kadına şiddet devlet eliyle meşrulaştırılıyor
17:29 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin araç alımına 'tasarruf tedbiri' engeli
17:11 Yerlikaya’ya tepki: Öldürülen kadınları birer sayı olarak göremezsiniz
17:03 Haber alınamayan genç için nehirde arama başlatıldı
16:59 DEM Parti'den eylemdeki işçilere ziyaret
16:58 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Konak: Kimse bize geri adım attıramaz
16:21 Tiryaki'den Yerlikaya'ya: Başınızı eğiyorsunuz, inşallah utançtandır
16:18 Xelfetî'de seçilmişlerin belediyeye girişine engel
15:57 DEM Parti'den cezalara tepki: Darbeci olarak anılacaksınız
15:47 Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı: Kalıcı mekanizmalar oluşturulmalı
15:45 Wan Barosu: Rojin Kabaiş'in boğulması gerçek dışıdır
15:34 Mahalleyi elektriksiz bırakan DEDAŞ'ın 'yanlışlarını' sıraladılar
15:29 25 Kasım etkinlikleri: Taksim'e çağrı
15:21 'Pêşi peya' soruşturmasına takipsizlik
15:01 Hatimoğulları: Tecrit kalkmalı, Abdullah Öcalan konuşmalı
14:48 TUAY-DER'den tutsaklara 'para gönderme' kampanyası
14:21 Çocuk Hakları Günü: 2 oluşum ilan edildi
13:56 Gazeteci Namık Tarancı mezarı başında anıldı
13:55 Dokunulmazlık tezkereleri Meclis Karma Komisyonu'na gönderildi
13:35 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Konak'a 6 yıl 3 ay ceza
13:19 DEM Parti'den Çocuk Komisyonu kurulması için kanun teklifi