ANKARA - HDP’nin yer almadığı bir senaryonun ülkeyi yeni bir başlangıca taşıyamayacağını vurgulayan Eş Genel Başkan Mithat Sancar, iktidarın olası savaş planlarına karşı muhalefete, “Savaş planlarına, kaos senaryolarına karşı uyanık olalım” çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 3 Temmuz’da gerçekleştirdiği 5’inci Olağan Kongre sonrası ilk toplantısını partinin Ankara Balgat’ta bulunan ek binasında gerçekleştirdi. Toplantıda, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve çalışma programı netleştirilecek.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Eş Genel Başkan Mithat Sancar, kongrelerini büyük bir coşkuyla gerçekleştirdiklerini belirtti. Sancar, “Oradan aldığımız moral ile yolumuza daha güçlü devam etme kararlılığını halkımızdan aldık. Bu kongre bizler açısından yeni dönemin güçlü bir inşa dönemi olması kararını da vurgulanmış ve herkese ilan edilmiştir. Şiarımız ortada, açık, bizler bu ülkenin çözüm gücüyüz, çözüm biziz, sözümüz var dedik. Ülke çoklu krizlerinden geçiyor, tarihinin en derin krizlerinin yaşandığı bir dönemdeyiz ama unutmayalım krizlerin en derin zamanı aynı zamanda çözüm imkanının da en fazla ortaya çıktığı zamanlardır. Yeter ki bu imkanları değerlendirecek örgütlü bir siyasi güç, kararlı ve tutarlı bir alternatifi bir çözüm programı ortaya konulabilsin. HDP tam da bu çoklu krizlere karşı ülkede bütün sorunların çözüm olma iddiasıyla yoluna devam ediyor. Kongremizin bize verdiği en önemli görev de budur, direnmek bizim işimiz” ifadelerini kullandı.
‘GERÇEK ÇÖZÜM ÖNEREN PARTİYİZ’
“Çoklu kuşatmalarla” karşı karşıya olduklarını vurgulayan Sancar, tasfiye sürecinin kesintisiz bir şekilde sürdüğünü dile getirdi. Sancar, “Kuşatma hamlelerini kırdık. Genişleyerek, büyüyerek yolumuza devam etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bizler Türkiye’nin bütün sorunlarına çözüm öneren bir partiyiz. Gerçek çözümler öneren bir partiyiz. Gerçek çözümler önerebilmek için ülkenin sorunlarıyla samimi bir yüzleşmeye ihtiyacı vardır. Bu ülkenin temel sorunlarıyla samimi bir şekilde yüzleşmeden krizleri aşmak, gerçek çözümleri halka mal etmek ve hayata geçirmek mümkün değildir. Yüzleşme iradesinin en büyük olduğu bir siyasi hareketin temsilcileriyiz. Hem mücadele birikiminin hem acı hem de umut birikiminin üzerine kurulmuş güçlü bir örgütlenme ve güçlü bir halk desteğine sahip bir partiyiz. Bunu her türlü saldırıya karşı dik durarak, direnerek ortaya koyduk” diye belirtti.
‘ANAHTAR GÜCÜZ’
Sancar, şöyle devam etti: “Siyaset esasen kurucu bir iştir ve kurucu bir hedefle yürütülmesi gereken bir faaliyettir. HDP yeni dönemde direnerek, inşa gücü olmayı temel hedef olarak önüne koymuştu. Kobanê kumpas davası, kapatma davası, çeşitli saldırılar yarın duruşması görülecek Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesi gibi hain saldırılar bizi bu yoldan alıkoyamaz. Bizler hem siyasal programı olarak hem de sahip olduğu halk desteği ve gücü dolayısıyla bu ülkenin çözüm partisiyiz anahtar gücüyüz. Anahtar gücün sadece sayıyla, oy oranıyla ile ilgili olmadığını defalarca belirttik. Evet, sayısal gücümüz önemlidir çünkü bu kadar kuşatmaya ve saldırıya rağmen halkın desteğini almaya devam ediyorsak yürüdüğümüz yol doğrudur.
YÜRÜDÜĞÜMÜZ YOL DOĞRUDUR
Eksiklerimizin vardır, yaptıklarımızın sonuçlarını almak konusunda bazı aksamalar yaşıyoruzdur, hatalarımız da oluyordur ama yürüdüğümüz yol esasta doğrudur. Esasta doğru olduğuna göre şimdi hep birlikte oturup tartışma ve somut bir program ve faaliyet planına dökme zamanıdır. Önümüzdeki dönem, özellikle bu yılın sonuna kadar geçecek 6 ay pek çok konuda tablonun berraklaşması ile ilgili işaretlerin ve gelişmelerin artacağı bir dönemdir. Bizler bu döneme en güçlü ve en kararlı şekilde hazırlanmak zorundayız. İşte sizler PM’ye yeni seçilen ve yeniden seçilen yoldaşlarımız bu tarihi sorumlulukla karşı karşıyadır. Çözüm biziz, sorunların tamamına çözüm programı sunacak birikimimiz var ve bu çözümleri hayata geçirecek kararlılığımız var. Hangi konularda ne tür çözümler önerdiğimizi şimdi buruda uzun uzun anlatmak istemiyorum ama esas bizim bu ülkeye vaadimiz gerçek demokrasiyi, kalıcı barışı getirmektir.
HALK DESTEĞİ
Biz ortak vatanda, birarada barış içinde yaşamanın şartlarını hayata geçirecek tek partiyiz. Bu ülkede demokratik cumhuriyeti eşit yurttaşlık ve özgürlük temelinde inşa potansiyeli ve iradesi olan tek partiyiz. O nedenle çözüm gücümüz bizim siyaset programımızdan geliyor. HDP’nin yer almayacağı herhangi bir denklem ve senaryo bu ülkeyi yeni bir başlangıca taşıyamaz. Sadece yüz yıldır devam eden çoğu zaman çöküşlerle noktalanan kanlı ve kirli kısır döngünün yeniden üretilmesini sağlar. Bu kanlı ve kirli kısır döngüyü kırma kararlılığındayız bunu hem siyasal programımızla ve güçlü halk desteği ile gerçekleştireceğiz.
ORTAK PAYDAYI ESAS ALDIK
Şu PM’ye bakarsanız Türkiye’nin bütün kesimlerini ortak payda esasına dayanarak bir araya getiren bir parti olduğumuzu herkes görebilir. Bizim ortak görüş değil, ortak paydadır esas aldığımız şey. Yani ortak paydada buluşmak şartıyla farklı kesimleri farklı inançları, farklı halk gruplarını bir araya getirebiliyoruz. Bu da HDP’nin gerçek kimliği ve en büyük gücüdür. Türkiye partisi sözünü eğer kullanacaksanız karşınızda tek gerçek Türkiye partisinin HDP olduğunu görürsünüz. Sadece PM’de değil aynı zamanda bu kongrede isimlerini duyurduğumuz danışma kurulumuz da aynı kaygılar ve amaçlarla belirlenmiştir. Bizler ortak görüşü değil ortak paydayı esas alarak oluşturduk PM ve Danışma Kurulu’nu.
HDP HEDEFİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEK
Toplumun bütün kesimleriyle diyalog kurma hedefimiz var bunda samimiyiz. Eğer Türkiye’de sorunların çözümü konusunda bizim anahtar güç olduğumuza dair şüpheler ve inançsızlıklar varsa bunları gidermek bizim görevimizdir. Bizim gibi düşünmeyenler de ortak paydada görüşüp istişare etmek temel ilkelerimizdendir. Çünkü demokrasiye ulaşmak, ülkede demokratik cumhuriyeti inşa etmek eşit yurttaşlık ve onurlu barışı sağlamak ancak bu çoğulculuğu bütün kökleriyle ve geleceğe uzanan dallarıyla kurmakla mümkün olacaktır. O nedenle amacı hedefi demokrasi, onurlu barış, eşitlik yurttaşlık olan bütün kesimleri bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için çaba sarf ediyoruz ve bunda da başarılı oluyoruz. HDP’yi dar bir alana sıkıştırmak isteyenler bunu başaramıyorlar. Başaramadıkça hırçınlaşıyorlar. Sadece fiziksel, hukuksal saldırılarla değil başka senaryolarla da HDP’yi daraltmayı önlerine hedef olarak koyanlar sürekli olarak kaybediyorlar. Hayır, HDP onların sıkıştırmak istediği dar alana girmeyecektir. Türkiye’nin bütün sorunlarına demokrasi, eşit yurttaşlık, özgürlük, kalıcı barış temelinde çözüm getirecek parti olma hedefinden asla vazgeçmeyecektir.
YENİDEN İNŞA ETME PROGRAMI
İktidar, bu ülkeyi iflasa götürmektedir, bir çöküş yaşanmaktadır. Ekonomi ile ilgili verileri buradan tek tek saymaya gerek yok. Halkımız her gün sofrasında, sokakta her alanda bu çöküşün sonuçlarını zaten yakıcı bir biçimde yaşıyor, baskılar, zulüm, yasak olağanlaşan şiddet toplumu çözüyor. Oysa bir ülkede demokrasiyi kurabilmek için birlikte eşit yurttaşlık temelinde yaşayabilmek için öncelikle birbiriyle barış içinde yaşamayı beceren bir toplum olmak gerekiyor. Toplum olmadan demokrasi olmaz, barış kurulamaz. Bizler de bu ülkede toplumu eşit yurttaşlık ve demokratik cumhuriyet hedefleri etrafında sağlam bir şekilde yeniden inşa edebilmeliyiz. Yeniden inşa etme programını önümüze koyduk yeni bir toplumsal sözleşmeyi Türkiye’de en geniş kesimlerle birlikte oluşturmayı temel amaç olarak belirledik. Yeni bir başlangıç ancak yeni bir toplumsal sözleşme ile olur. Bunun hedefi de eşit yurttaşlık temelinde, özgürlük temelinde demokratik cumhuriyet olacaktır.
DEMOKRASİ İTTİFAKI
Cumhuriyetin 2’nci yüzyılına girerken bunu gerçekleştirecek güç buradadır HDP’dir, HDP fikriyatındadır. HDP’nin inşa etmeye çalıştığı, bunun için büyük emek sarf ettiği demokrasi ittifakındadır. Önümüzü açacak sorunlardan, krizlerden çıkışın yolunu açacak şey tam da bu büyük ve kapsamlı demokrasi ittifakını kurmaktan geçiyor. Bu ittifakı ilmek ilmek kuruyoruz. İttifak sadece belli partilerle sınırlı bir birliktelik değil, kastettiğimiz demokrasi ittifakı bu ülkede haksızlıklara, adaletsizliklere, zulme ve sömürüye karşı en geniş kesimleri bir araya getirmektir. Şüphesiz seçimler de geliyor. Seçimlerde bu ittifakın gücünü sandıkta, parlamentoya ve ülkenin yönetimine yansıtmakta bizim boynumuzun borcudur. Bunu gerçekleştirebilecek birikimimiz, irademiz var. Bunu sağlayacak olan en önemli şey; halk ile sürekli ve her alanda temas kurmak toplumun bütün kesimleriyle diyalog yollarını arama ve demokratik siyaseti güçlendirmektir. Sorunların çözüm yolu budur. Kürt sorunu başta olmak üzere her türlü sorunumuzu ancak demokratik siyaset zemininde kurabiliriz.
MUHALEFETE UYARI
Önümüzdeki dönem iktidarın kaybetme paniği ile çeşitli tehlikeli senaryolara başvurma ihtimalinin de çok yüksek olduğu bir dönemdir. Bir yandan savaş senaryoları hazırlanıyor hatta senaryodan öte plan aşamasına geçmiş savaş hazırlıkları söz konusu. Suriye’ye özellikle Rojava’ya yönelik bir işgal saldırısı gündemde ama sadece o değil Kürtlerin her alanda kazanımlarına yönelik saldırılar da yine bu iktidarın varlığını sürdürmesinin en önemli yolu olarak görülüyor. Bizler demokrasi ittifakını her alanda savaş planlarına karşı bir barış ittifakı olarak kurmak zorundayız. Öte yandan kaos planlarıyla halkı yıldırmak ve halkın iradesini bir rehin alma planı da görünüyor. Kaos planlarını da boşa çıkaracak en önemli şey bizlerin kararlı bir demokrasi mücadelesini en geniş kesimlerle kurmamızdan geçiyor. Bütün toplumsal demokrasi güçlerine ve muhalefete buradan uyarıda bulunuyoruz; savaş planlarına, kaos senaryolarına karşı uyanık olalım. Bunları hep birlikte boşa çıkaracak ortak iradeyi gösterelim.
DEMOKRASİ İTTİFAKI ÜLKENİN KURUCU GÜCÜ
Aksine bu ülke yine felaketlerin girdabında yuvarlanmaya devam edecek, faturayı bu ülkenin yoksul hakları ödemek zorunda kalacak. Biz faturayı yoksul halklara, emekçilere ezilenlere değil, sömürü düzeninden beslenenlere, düşmanlık nefret ve kin siyasetinden medet umanlara kesmek zorundayız. Bizler o faturayı onlara ödeteceğiz. O nedenle ilk seçimlerde demokrasi ittifakı bu ülkenin kurucu gücü olduğunu ortaya koymak zorundadır. Aynı zamanda ülkenin yönetiminde belirleyici aktör olduğunu göstermek göreviyle karşı karşıyadır. Bunları başaracak gücümüz var kimsenin şüphesi olmasın. Sadece şu son 7 yılda yaşananlara baktığınızda çözümün gerçek adresinin biz olduğumuz açıkça görülür. İşte şimdi bunu bütün alanlarda hayata geçirmemiz gerekiyor.
MUTLAKA KAZANACAĞIZ
Emek sömürüsüne, kadına yönelik her türlü ayrımcılığa, gençlerin geleceğini gasp eden bu zalim politikalara, halkı sokakta bırakan barınma hakkını ayaklar altına alan bu iktidara, kimlikleri etnik kimlikleri hem inanç kimliklerini ezen yok sayan ayrımcı anlayışa karşı bizler yeni bir başlangıcı mutlaka kuracağız. Buna inancımız tam olsun, yeni PM’mizin bu konuda tarihi bir sorumluluk ve görevle karşı karşıya olduğunun bilincindedir. Buna bütün kalbimle inanıyorum hepimiz bu sorumlulukla yeni dönemin kurucu gücünü nasıl hayata geçireceğimizi hem bu ülkede hem de bölgede göstereceğiz. Ülkeye onurlu kurucu barışı diyalog ve müzakere ile demokratik cumhuriyeti en geniş demokrasi ittifakı ile getireceğiz. Emek sömürüsüne karşı bütün emekçilerle, yoksullarla bir arada olacağız ve mutlaka kazanacağız. Hepinize yeni dönemde ve tarihi sorumluluk bilincinin gereğini yerine getirecek çalışmalar yürüteceğinize tam inançla tekrar başarılar diliyorum. Yeni seçilecek arkadaşlara hayırlı olsun diyorum. Yeniden seçilen arkadaşlarla tecrübeyi paylaşmalarını ve daha büyük çalışma bekliyoruz. Yolumuz açıktır bundan şüpheniz olmasın. Hepinizi bu inançla umutla kararlılıkla bir kez daha selamlıyorum.
Sancar’ın açıklamalarının ardından toplantı basına kapalı devam ediyor.