Gazeteci Argentieri: Uluslararası halk hareketi olursa hava sahası kapatılır

  • dünya
  • 09:03 7 Ağustos 2022
  • |
ANKARA - İtalyan gazeteci ve belgeselci Benedetta Argentieri, Türkiye'nin Avrupa ve ABD ile çıkar ilişkilerinin sürdüğüne işaret ederek, "Ancak uluslararası bir halk hareketi olursa Kuzey ve Doğu Suriye'de hava sahası Türkiye'ye kapatılabilir” dedi.  
 
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, uzun bir süredir Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik askeri müdahale için uluslararası diplomasi yürütmekte. 2023 yılında yapılması muhtemel seçimler öncesi Rojava’ya yönelik müdahale için uluslararası alanda olur almaya çalışan AKP iktidarı bir yandan da hem Irak’ta hem de Rojava’da SİHA saldırılarını sürdürüyor. 
 
Suriye ve Irak’taki çatışmaları 2014 yılından beri takip eden İtalyan gazeteci ve belgeselci Benedetta Argentieri, son dönemde artan Türkiye'nin SİHA saldırıları, Zaxo Katliamı, ABD'nin Türkiye'ye F-16 satışlarını, Erdoğan'ın bir süredir sinyallerini vermekte olduğu Kuzey ve Doğu Suriye olası operasyonuna ilişkin Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı.  
Türkiye’nin en son 24 Temmuz’da yapmış olduğu SİHA saldırısında DAİŞ'i bitirme hamlesinde komutanlık yapan 3 YPJ'li öldürüldü. 2014 yılında bu kadınlardan Jiyan Tolhildan ile tanıştığınızı ve sonrasında da birkaç defa daha karşılaştığınızı yazdınız. Bize biraz bu tanışıklıktan ve Jiyan'dan bahsedebilir misiniz?
 
İlk olarak 2014 yılında Ekim ayı sonunda Rojava'ya gitmiştim. O süreçte bölgede batılı gazeteciler yoktu. Gece çok geç bir saatte YPG ve YPJ'nin en önemli üslerinden birinin bulunduğu Qerecox'a geldik. Buraya 2017 yılının Nisan ayında Türkiye'nin çok sert bir saldırısı oldu. Bu saldırıda çok sayıda YPG ve YPJ savaşçısı hayatını kaybetti. Qerecox'a ulaştığımızda tanıştığımız ilk insan Jiyan Tolhildan oldu. Yanımda fotoğrafçı bir kadın arkadaş vardı. Arapça biliyordu o yüzden iletişim sorunu da yaşamıyorduk. O sırada şimdiki gibi Kürtçe bilmiyordum. Jiyan bizimle tanışınca çok heyecanlanmıştı. Konuşmaya başladık ve saatlerce sürdü. Bize orada kurmaya çalıştıkları yeni yaşamı tüm detaylarıyla ve heyecanla anlatıyordu. Üçüncü yoldan bahsediyordu. Anlattıklarından çok etkilenmiştik. Kendisinden de çok etkilenmiştik. Çok güçlü ve kararlı bir kadındı, hem de her anlamda. Daha önce böyle bir kadınla hiç karşılaşmamıştık.  
 
Dönem dönem Rojava’ya gidiyorsunuz ve oradaki gelişmeleri takip ediyorsunuz. 2014’ten bu yana nasıl bir değişim gözlemlediniz? 
 
2014'te Rojava şu an olduğundan farklıydı. Özerk yönetim henüz yoktu. Kobanê saldırısı başlamıştı, her şey henüz çok yeniydi. Özellikle batılı bir perspektiften bakılınca. Sonra bizim için bir tur düzenledi ve bize özgürleştirilen bölgeleri gösterdi. O sırada çok geniş bir alana sahip değillerdi. Cizirê Kantonu vardı, sıcak savaş hala sürüyordu, örneğin Haseke'de çok ciddi çatışmalar vardı. Haseke 2015 yılına kadar özgürleştirilememişti. Yani Kürtlere ait bölge şu an olduğuna göre daha küçük bir alanı kapsıyordu. Biz oraya gittiğimizde hali hazırda Jiyan komutan konumundaydı ve bize saatlerce vakit ayırıp çok detaylı bir şekilde durumu anlattı. Güvenliğimizi sağlamak için çok özen gösterdi. Biz Rojava'da seyahat halindeyken kendisi gelemese bile bizimle gelecek arkadaşlarını gönderiyordu ve bizimle sürekli irtibat halindeydi. Bize anlattığı şeyler çok eşsiz, daha önce duymadığımız şeylerdi. 
 
 
Daha önce de çatışmalı bölgelerde gazetecilik yapmıştınız. Kuzey ve Doğu Suriye'de farklı olan, sizi etkileyen neydi? Jiyan Tolhıldan’ın etkisi var mı?
 
 
 Gazetecilik kariyerim boyunca çok seyahat ettim, pek çok hareketi ve örgütü takip ettim ama cinsiyet sorununun bu kadar gelişkin olduğu bir hareketi hiç tanımamıştım.
 
Gazetecilik kariyerim boyunca çok seyahat ettim, pek çok hareketi ve örgütü takip ettim ama cinsiyet sorununun bu kadar gelişkin olduğu bir hareketi hiç tanımamıştım. Jiyan’ın bize anlattığı şeyler sayesinde gördüklerimi idrak edebilir hale gelmiştim. Özerklikten bahsediyordu, ayrılıkçılıktan değil. Sürekli gülümseyerek konuşuyordu. O gece çok güldük. Gecenin karanlığıydı saat neredeyse beşe geliyordu. Kadınlarla toplanmış hep beraber gülüşerek, konuşuyorduk ve bize kurulan yeni sistemi anlatıyordu. Sonra bir anda kalktı, 'Hadi dedi, yatma zamanı. Sabaha işlerimiz var!' Sonrasında, takip eden yıllarda birkaç kez daha karşılaşma fırsatımız oldu, ama daha sonra hiç o kadar uzun süre sohbet etme fırsatı yakalayamadım onunla. 2017'de 'I am the revolution' filminin çekimlerine başladığımda, biri Afgan, biri Suriyeli biri Rojavalı 3 kadınla ilgiliydi, farklı mücadele şekillerini incelemeye çalıştım. O filmdeki Rojavalı karakterin o olmasını çok istemiştim ama müsait olmadı. Uzun aralıklardan sonra karşılaştığımız seferlerde hep beni hatırlayıp hatırlamadığını sorardım, her seferinde beni hatırlardı ve derdi ki, ‘Tabii ki seni hatırlıyorum, sen tanıdığım ilk gazetecilerden birisin.’ O'nu tanır tanımaz çok değerli bir insan olduğunu görebiliyordunuz.
 
DAİŞ’e karşı ön saflarda mücadele eden Tolhildan ve arkadaşlarının Türkiye tarafından hedef alınmasının sebebi nedir?
 
Şu anda bir yıldan fazladır süren bu gibi saldırılar var. Türkiye sistematik olarak pek çok kilit kişiye, özellikle kadınlara saldırıyor ve öldürüyor. Sırf bu yıl içinde 56 SİHA saldırısı oldu. Bu saldırıların 18'i araçlara karşı düzenlendi. Dünya ve teknoloji değiştikçe taktikler de değişiyor. Özerk Yönetim'in anahtar figürleri için seyahat etmenin, işlerini yapmanın gittikçe daha da zorlaşıyor olduğuna şahitlik ediyoruz. Bu durum da aslında çok çelişkili. Çünkü aynı bölgede sahada Amerikalılar da var. Yani onlara hiçbir şey olmazken, Kürtlerin anahtar figürleri Türkiye tarafından öldürülmeye devam ediyor. Özerk Yönetim'in IŞİD'e karşı her zaferinde Türkiye'nin bu başarının intikamını almaya çalıştığını görüyoruz. Yani bu 3 Kürt kadına ve Rojava'daki kazanımlara saldırı, stratejik olduğu kadar sistematiktir de. 
 
Türkiye, Zap, Avaşîn, Metina, Mahmur, Şengal ile Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini sık sık hedef alıyor. SİHA'lı saldırılarda bugüne kadar aralarında çocukların da olduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Bu SİHA'ların pek çok parçası batılı devletlerden alınıyor. Jiyan Tolhildan'ın öldürülmesi üzerine pek çok batılı askeri kurum taziye mesajları yayınlarken, bu satışların sürmesi ne kadar samimi? 
 
Son yıllarda Türkiye'de bu anlamda oldukça teknolojik gelişme oldu. Türkiye tüm gücünü askeri yönden gelişmeye kanalize etti. Bu anlamda da en çok çalışma SİHA'larda yoğunlaştı. Türkiye daha önce SİHA'lar için tamamen İsrail ve ABD'ye bağımlıydı. Fakat sonrasında bu konuya çok fazla yatırım yaptılar. Özellikle Erdoğan'ın damadı olmasıyla bilinen Bayraktar Holdingin kurduğu endüstri kompleksleri savaşa yoğunlaştı. Bu anlamda Türkiye'nin başka devletlere bağımlı olmaması için ciddi bir çaba gözlemledik. Şu anda Türkiye'nin birkaç sene öncesinde olduğu gibi dışarıdan parça almaya dahi pek ihtiyacı yok. Aksine dışarıya parça ve SİHA dahi satıyorlar. Örneğin son süreçte Ukrayna'ya ciddi miktarlarda SİHA sattılar. Yani Ukraynalıları kurtarmak amacıyla gönderilen aynı SİHA'lar Kürtleri ve Kürtlerin çocuklarını öldürüyor, diyebiliriz. 
 
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) bir taziye mesajı yayınladı ancak Türkiye’nin saldırıları önlenmiyor. Bu politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
CENTCOM'unki gibi bazı taziye mesajları samimi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Jiyan Tolhildan ile sahada beraber çalışmış kişilerin ondan çok etkilendiğini, kaybına üzüldüğünü biliyorum, bu durumun şahıslar anlamında samimi olduğunu düşünüyorum. Ancak devletler ve devlet kurumları anlamında samimi değil. Devletlerin Türkiye'nin Kürdistan'daki savaş politikalarına destek vermeye devam ettiğini görüyoruz. Daha yeni Zaxo'da sivillerin hedef alındığı bir saldırı yaşandı. Devletler nezdinde de bu saldırıda yaşamını yitirenler için pek çok taziye mesajı yayınlandı. Fakat bu mesajların hiç birisinde failin adı geçmedi. Kim öldürdü Zaxo'da insanları? Birdenbire kendi kendilerine mi öldüler? O ya da bu şekilde müttefik oldukları bir ülkenin adını fail olarak zikrederek, bu ortaklıklara çomak sokmak istemediler. Yani bu içi boş taziye mesajlarını ne şekilde değerlendirebiliriz ki başka?
 
Konu Zaxo'ya gelmişken, Türkiye 20 Temmuz'da burada bulunan bir turistik alanı bombalayarak, aralarında çocukların da olduğu 9 kişiyi öldürdü. BMGK gibi kurumlar saldırıyı kınamış da olsa, dediğiniz gibi kınama mesajında saldırının kimin tarafından gerçekleştirildiği ifade edilmedi. Bu saldırıya ilişkin batıda yeterince ses çıkarılıyor mu? Türkiye'ye verilen tepki yeterli mi?
 
 
 Hayır, yeterli değil. Yine devletler nezdinde olan bitenin BM ve NATO'nun açıklamaları ve verdikleri mesajlar anlamında reklamını yaptıkları demokratik değerlerle uygun olmadığı ortada. Ama sözle pratik arasında devasa bir kopukluk var. 
 
Hayır, yeterli değil. Yine devletler nezdinde olan bitenin BM ve NATO'nun açıklamaları ve verdikleri mesajlar anlamında reklamını yaptıkları demokratik değerlerle uygun olmadığı ortada. Ama sözle pratik arasında devasa bir kopukluk var. 
 
Saldırının Arap turistlere yönelik olması tepkilerinde farklı olmasına neden oldu mu?
 
Zaxo saldırısı bundan önce Türkiye tarafından gerçekleştirilen diğer saldırılardan da farklı bir yerde duruyor. Yani çıkan tepki, saldırılar Kürtlere karşı gerçekleştirildiğinde çıkan tepkiye nazaran daha yüksekti. Bu saldırılar Zaxo saldırısıyla sınırlı değil, daha önce de vardı, şu anda da devam ediyor. Şengal'de Mahmur'da, Kuzey Irak'ta pek çok yerde devam ediyor. Tüm bu bahsettiğim yerlerde siviller de var ve Türkiye tarafından hedef alındılar. Daha birkaç ay önce, Irak Kürdistan'ında bazı siviller Türkiye'nin bir askeri üssü önünde bazı eylemler gerçekleştirdi ve üsse saldırmak istedi. Bu siviller Kürtler değildi. Onlar da Türkiye'nin tamamen kontrolden çıkmış olduğunu artık görüyorlar. Çünkü Türkiye bu bölgelerde hareket eden her şeye saldırıyor. 
 
Türkiye, Irak’ta nasıl bir politika izliyor? Iraklılar, Türkiye’nin varlığından rahatsız mı?
 
 
 Irak hükümeti Türkiye'nin topraklarından çıkmasını istiyor. Ama Kürdistan Bölgesel Hükümeti inatla sessizliğini koruyor. İnsanları değil, kendi çıkarlarını koruyor. Türkiye'nin Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile sıkı ilişkilerini, petrol anlaşmalarını biliyoruz.
 
Türkiye'nin saldırdığı alanlar savaş alanları değil, sivillerin de olduğu alanlar. Ama Türkiye tüm bu alanları savaş alanına çevirdi. Sadece Avrupa'nın da değil, Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin sessizliği de dikkat çekici. Irak hükümeti Türkiye'nin topraklarından çıkmasını istiyor, hem de yüksek bir sesle. Ama Kürdistan Bölgesel Hükümeti inatla sessizliğini koruyor. İnsanları değil, kendi çıkarlarını koruyor. Bu durum da çok sorunlu bir durum. Türkiye'nin Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile sıkı ilişkilerini, petrol anlaşmalarını biliyoruz. Bütün bunlar bölgede ciddi bir gerginlik ve istikrarsızlık yaratıyor. Irak da Güvenlik Konseyi'ne bu anlamda bir tutum almalarını söylüyor. Birkaç sene önce bir elin parmaklarını geçmeyen Türkiye üsleri an itibariyle 30'un üzerine çıkmış durumda. Bu üslerin tepeden tırnağa silahlı olduğunu biliyoruz. Buralarda sürekli operasyon gerçekleştiriyor, insanları tutukluyorlar. Irak Kürdistan'ında Türkiye hangi yetkiyle Iraklı insanları tutukluyor? Tüm bunlar son derece çelişkili ve batı da bu anlamda hiç samimi değil. 
 
Avrupa ülkelerinde yaşayanlar, Ortadoğu’da olan biten konusunda sağlıklı bilgiye ulaşabiliyor mu? Gerçekleri biliyorlar mı?
 
Batıda toplumun bir kısmı Türkiye'nin batı medyasına yansıyan tarafını biliyor. Onlara göre Türkiye Ukrayna'ya yardım ediyor, çok iyi bir ülke. Bir felaketi önlemeye çalışıyor. Oysa gerçek bundan çok uzak. Türkiye Vladimir Putin'in yaptığı her şeyi yapıyor ve daha uzun zamandır yapıyor. Rusya'nın Ukrayna'da yaptığı gibi kendisine ait olmayan toprakları işgal ediyor, insanların dilini, kültürünü yasaklıyor, o zaman aradaki fark ne? Aradaki fark Türkiye'nin NATO üyesi olması. Bu batının sesini kesiyor. Bu NATO ilişkisi yalnızca askeri bir ortaklık da değil, bir kar ortaklığı, iş ortaklığı.
 
Tüm bunlar olurken bir yandan da ABD'nin Türkiye'ye F-16 satışı gündemde. Biden yönetimi bu satışı NATO çıkarı olarak gerekçelendirirken, Türkiye'nin bu geliştirilmiş savaş uçaklarını ne için kullanacağını düşünüyorsunuz? NATO üyesi ülkeler Türkiye'nin saldırılarını görmezden mi geliyor?
 
 
 Türkiye kendisinin de aktörü olduğu bir savaşın yarattığı mültecilerden edindiği parayı, daha fazla mülteci yaratacak başka savaşlara yatırım için kullandı. Yine bu süreçte Türkiye'nin DAİŞ'i nasıl desteklediğini de gördük. Bunu bir gazeteci olarak ben ya da başka gazeteciler söylemiyor yalnızca. CIA söylüyor. Beyaz Saray'ın kendisi söylüyor. Fakat her nasılsa bu kadar göz önünde apaçık duran bunca bilgi, hala görmezden gelinebiliyor.
 
Türkiye'nin bu savaş araç gereçlerini nerede kullanacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Türkiye'nin askeri gücünü nasıl kullandığı yıllardır biliyoruz. Kürtlere ve başka azınlıklara karşı kullanıldığını görüyoruz. Libya'daki varlığını, Yunanistan'a olan tehditlerini biliyoruz. Burada asıl mesele Ukrayna ve Rusya sürecindeki arabulucu rolü karşılığında Türkiye'nin Avrupa ve NATO ortaklarıyla ne gibi bir pazarlığa girip neler talep ettiği. Türkiye uluslararası anlamda sürekli bir şantajcı konumunda. Örneğin mültecilere ilişkin şantajı 2014 yılından beri sürüyor. O zaman da ne yapmıştı, demişti ki 'Tamam biz mültecilerle ilgileneceğiz, ama siz de bize para vereceksiniz.' Bunun için de yüklü miktarda para aldı. Bu paranın mülteciler için kullanılmadığını da gördük. Bu para da askeri yatırıma gitti. Türkiye kendisinin de aktörü olduğu bir savaşın yarattığı mültecilerden edindiği parayı, daha fazla mülteci yaratacak başka savaşlara yatırım için kullandı. Yine bu süreçte Türkiye'nin DAİŞ'i nasıl desteklediğini de gördük. Bunu bir gazeteci olarak ben ya da başka gazeteciler söylemiyor yalnızca. CIA söylüyor. Beyaz Saray'ın kendisi söylüyor. Fakat her nasılsa bu kadar göz önünde apaçık duran bunca bilgi, hala görmezden gelinebiliyor.
 
Kuzey ve Doğru Suriye'den 33 parti ve örgüt bir çağrı yayınlayarak hava sahasının Türkiye'ye kapatılmasını talep etti. Bu konuda Avrupa'da, İtalya'da tartışmalar var mı? Son dönemde 3 YPJ'liye dönük suikast, Zaxo saldırısı gibi durumlar gündemdeyken, batı hava sahasını kapatmayı tartışıyor mu?
 
Hava sahasının kapanması 2018'de Türkiye Efrîn'e ve Serêkanîye'ye saldırdığı zaman da istenmişti. Bu saldırılarda savaş uçakları ve SİHA'lar kullanılmıştı. O zaman da bu anlamda devasa kampanyalar düzenlendi ve hava sahasının Türkiye'ye kapatılması ısrarla talep edildi ama bu talep karşılanmadı. Şimdi kapatılacağına dair çok bir umudum yok. Bu elbette çok haklı bir talep. Bu sayede Özerk Yönetim'in kendisini savunma fırsatı olabilecek. Zaten yapmak istedikleri de kendilerini savunmak, saldırmak değil. Ama daha önce de bahsettiğimiz ilişkilerden dolayı bunun olacağına pek inancım yok. Tüm ticari ve askeri bağlar orada duruyor. NATO üyeliği orada duruyor. Ancak bu anlamda çok büyük bir uluslararası hareket olursa, çok daha fazla kamuoyu oluşturulabilirse, insanlar sokaklara dökülürse bu olabilir. Ama uluslararası toplumun bunu sağlayabileceğini pek sanmıyorum.  
 
Kendiniz de Kuzey ve Doğu Suriye'de gazeteci olarak çalıştınız. Halk ve buradaki askeri güçler özsavunma noktasında hazırlık yaptıklarını söyledi. Türkiye’nin buraya yönelik saldırı için de uluslararası diplomasi yürüttüğü aşikar…
 
Örneğin 2019'daki Türkiye saldırılarında ciddi bir halk hareketi görmüştük. Halk desteği çok güçlüydü. Her şey çok hızlı olmuştu. O zamanki ABD Başkanı Donald Trump ve Erdoğan arasında bir konuşma gerçeklemiş ve ABD aniden kimi kilit bölgelerden çekilme kararı almış ve Türkiye'nin saldırmasına izin vermişti. Oysa şu anda Erdoğan çok uzun zamandır bu saldırı için onay almaya çalışıyor ve başaramıyor. Umarım insanlar bunun neden önemli olduğunu anlar ve dayanışma gösterirler. Hava sahasının kapatılmaması durumunda şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu bölgede hala DAİŞ var. Çöl bölgelerinde tekrardan toplanmaya devam ediyorlar. Özerk Yönetim bölgesinin hemen dışındalar. Bunun dışında bölgede rejim güçleri de var. Sivillerin buradan kaçış yolları kapalı. Tutuklanabilirler. Bu da son derece problematik bir durum. Geçtiğimiz haftalarda Demokratik Suriye Güçleri Generali Mazlum Abdi bir basın açıklaması yaptı. Sıkıntılı bir durumla karşı karşıya olduklarını ama güçlü olduklarını ve umutları olduğunu söyledi. ‘Artık 2019 yılındaki durumda değiliz’ dedi. Hazır olduklarını ve buna uzun zamandır hazırlanmayı sürdürdüklerini söyledi. Yani böyle bir durumda çok büyük bir direniş olacağı açıkça görülüyor. Bu direnişe halkın da katılacağını görüyoruz. Kobanê'ye giden gazeteciler bilir, orada halk zaten böyle bir iradeyi ifade ediyor. Bölgeleri ve özgürlükleri için savaşmaya hazırlar. Zaten dediğim gibi oradan kaçılacak bir yer de yok. Türkiye şu anda lobicilik faaliyetleriyle bu operasyon için onay almaya çalışıyor. Zaten benzeri bir durumu yakın zamanda İsveç ve Finlandiya olayında da yaşadık. Bu onayın alınamamasını umuyorum. Neler olacak göreceğiz. 
 
Erdoğan'ın bu saldırıyı gerçekleştirmemesi yönünde pek çok kampanya var. Avrupa’daki siyasi gündemi takip eden bir gazeteci olarak, bu saldırının olup olmayacağını öngörebiliyor musunuz? Bu saldırının gerçekleştirilmesi durumunda sonuçları ne olur?
 
Bir şey öngörmek çok zor. Tahminlere inanmam. Bunun olup olmayacağını bilen tek kişi de muhtemelen Erdoğan'ın ta kendisi ve çok yakın çevresi. Şu anda bunu değerlendirdiklerini biliyoruz. Uluslararası anlamda ne kadar destek gördüklerine göre karar vereceklerdir. Şu an için devletler nezdinde bir göz yumma, göz ardı etme hali var diyebiliriz ama destek olmadığını söylemek mümkün. Savaşlar yalnızca sahada olmuyor. Savaş çok katmanlı bir şey. Propaganda var, halk desteği gerekli, uluslararası ittifaklar gerekli. Şu anda tüm kapıları zorluyorlar. Destek bulmaya çalışıyorlar. Biliyorsun önümüzdeki yıl bir seçim olacak gibi görünüyor ve görünen o ki Erdoğan eski halk desteğine sahip değil. Zaten bu nedenle bu 'zafere' bu kadar çok ihtiyacı var. Bunun Erdoğan'ın sürekli kullandığı bir strateji olduğunu biliyoruz. Her seçim öncesi böyle bir operasyon söz konusu oluyor. Ama Erdoğan hazırlanıyor. 
 
BENEDETTA AGRENTIERI KİMDİR?
 
Benedetta Argentieri, İtalya'da yaşayan bağımsız bir gazeteci ve belgesel yönetmeni. 2014 yılından bu yana Irak ve Suriye'de devam eden çatışmalara ve kadın mücadelesine odaklanıyor ve bu konuda bağımsız belgeseller çekip yazılar yayınlıyor. Çalışmaları Reuters, The Sunday Times, Daily Beast ve Sunday Telegraph gibi birçok uluslararası medya kuruluşu tarafından yayınlandı. Argentieri'nin Blooming in the desert (Çölde çiçek açmak), I am the revolution (Ben devrimim), Our War (Bizim savaşımız), Çapulcu, Voices from Gezi (Çapulcu, Geziden sesler) adlı belgeselleri bulunuyor. Bunun yanı sıra Argentieri'nin I am not Islam (Ben islam değilim) adlı bir kitabı da bulunuyor. 
 
MA / Gözde Çağrı Özköse
 

Diğer başlıklar

14/07/2025
23:20 'Demokratik Toplum Buluşmaları’ sürüyor
22:40 ODTÜ’de '33 Düş Yolcusu' yürüyüşü: 33’ler yaşıyor
22:07 Tülay Hatimoğulları’ndan ‘ittifak’ iddialarına yanıt: Kesinlikle böyle bir şey yok
20:15 BM raporu: Türkiye'nin yüzde 88'i çölleşme riskiyle karşı karşıya
19:21 Kürtçe müzik nedeniyle darp edilenler için açıklama
18:29 İsrail ordusu Süveyde’de Suriye tanklarını bombaladı
18:13 KDP-YNK toplantısı sona erdi
18:04 KESK’ten işten atılan işçilere ziyaret
17:42 DEM Parti İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek
17:19 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
16:53 Licê kırsalında yangın
16:48 14 Temmuz direnişçileri birçok kentte anıldı
16:40 Adliye nezaretinde tutsağa asker şiddeti
16:38 DEM Parti İmralı Heyeti’nden ‘görüşme notu’ açıklaması
16:29 Kürtçe şarkı gerekçesiyle şiddet uygulayan polisler hakkında İHİK’e başvuru
16:05 DBP: Kürtçe şarkı dinleyen aileyi darp eden polisler açığa alınmalı
15:57 Kongra Star: Suriye’nin teminatı demokratik adem-i merkeziyetçiliktir
15:36 Polis şiddetine maruz kalan avukattan suç duyurusu
15:19 Ahmet Özer’e ‘kent uzlaşısı’ davasından tahliye
15:12 Metro Merkezi: 6 ayda 100 kişi gözaltına alındı
14:34 Kürtçe şarkı dinledikleri için darp edilen 3 kişiye tutuklama talebi
14:17 KESK 30 ilde sahaya iniyor
14:05 MEBYA-DER Şirnex’te yeni yönetimini belirledi
13:31 Türkiye 'kötü enflasyon' sıralamasında dünya 6’ncısı
13:14 595 bin genç eğitim ve iş bulma umuduyla göç etti
12:50 QSD: Süveyda'da derhal ateşkes sağlanmalı
12:18 Kanser tedavisi gören gazeteci hayatını kaybetti
12:05 KDP ve YNK arasında üst düzey toplantı
11:57 Şebnem Korur Fincancı: Meclis'te kurulacak komisyonda STÖ'ler de olmalı
11:33 Ölen asker için verilen tazminat HPG’lilerin ailelerinden istendi
10:35 Süveyda’da çatışma: 37 ölü
10:32 İngiltere'de Palestine Action'a yasak: Haksız bir yasa çıkarıldı
10:19 Endonezya'da 6.7 büyükliğünde deprem
09:14 İzmir'de yangın karayoluna ulaştı
09:02 Cilbiya ve Biliga'da günde 270 ton ağaç kesiliyor
09:01 Pirsûs’ta yaralandı, adalet mücadelesinde tutuklandı
09:01 DBP, DEVA, SAADET: Komisyon ve hukuki adım süreci uzatılmamalı
09:00 Wanlılardan devlete çağrı: Söz değil resmiyet bekliyoruz
09:00 14 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
09:00 İmralı Heyeti'nin Özel ve Bahçeli ile görüşme tarihi belli oldu
08:18 ‘Demokratik Toplum’ buluşmasında halkın önerileri alındı
08:10 Şile Belediye Başkanı tutuklandı
13/07/2025
22:17 DEM Parti’den 4 kentte halk buluşmaları
21:38 14 Temmuz direnişçileri anıldı: Mücadele devam ediyor
21:08 Alçiçek 16 yıl sonra memleketinde karşılandı
20:37 Dîlok'ta Pirsûs anması
20:27 Özerk Yönetim’den Şam yönetimi ile görüşmelere ilişkin açıklama
19:47 TJA ve DEM Parti’den İzmir’de kadın atölyesi
19:39 İzmir Urla’da ormanlık alanda yangın
19:25 Meteorolojiden ‘sıcak hava dalgası’ uyarısı
18:41 İsrail’in saldırılarında 24 saatte 139 Filistinli ölü
18:02 Erdoğan: Yeni dönem tüm siyasi aktörlere mesuliyetler yüklüyor
17:42 Mêzgêr’de orman yangını
17:32 MHP’li Yıldız’dan ‘Kürt-Türk kardeşliği’ vurgusu
17:26 ‘14 Temmuz Demokratik toplumun kıvılcımı oldu’
17:01 Kadınlar doğalarını korumak için kepçelerin önünü kesti
16:50 Hesendîn’de madene karşı direniş sürüyor
16:16 İspanya Ahmet Dikmen’i tutukladı: Türkiye’ye iade riski var
16:08 Pirsûs Katliamı’nda yaşamını yitirenler anılacak
15:48 ‘Aleviler ve Kürtler inkara karşı direndi’
15:48 Zîlan’da katledilenler anıldı
15:43 Balıkesir'de orman yangını
15:31 Tiloran Yaylası’nda ‘Demokratik Toplum’ buluşması
15:26 Qazî Mihemed Müze ve Kültür Evi açıldı
15:03 AATUHAY-DER kongresini gerçekleştirdi
14:32 Çelik Erdoğan’ın sözlerine açıklık getirdi
14:07 Tetwan Belediye Eşbaşkanları: Kürt kültürü çalışmalarımız sürecek
13:34 Gimgim’de aşure pay edildi
13:03 İran medyası: Pezeşkiyan İsrail saldırısında yaralandı
12:23 Zilan Katliamı ile yüzleşme çağrısı
12:20 TRT yönetimine yeni atamalar
12:07 Ankara’da yangın: Biri bebek 3 kişi öldü
12:01 Kartalkaya davasında 4 kişi hakkında karar
11:43 Şile Belediyesi soruşturmasında gözaltındakiler adliyeye sevk edildi
11:22 Zwanenberg’den Öcalan’ın çağrısına destek
11:03 Töreni izleyen Agirî Baro Başkanı: Bundan sonra devlet sorumluluk almalı
09:31 Jin derginin 124’üncü sayısı çıktı
09:30 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Barışı inşa etme görevi hepimizde
09:25 Hesendîn’de maden arayan şirketin ‘ÇED’ raporu ortada yok!
09:22 ‘Sayın Öcalan'ın çizdiği yol haritasına güveniyoruz’
09:21 İki çocuğu PKK'ye katıldı: Hepimizin omuzlarına büyük yük düşüyor
09:19 Êlih'te 25 bin kişiye 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci' anlatıldı
09:18 Amedli yurttaşlar: Özgürlük ve eşitlik istiyoruz
09:17 14 Temmuz direnişinin tanıkları: O dönemin ruhu bugünleri belirledi
09:15 Tutuklu gazeteci: Halkın haber alma hakkını savunacağız
09:13 12 yıl sonra törende kızını gören anne: Barış istiyoruz
09:09 Kardeşi Ali Çiçek’i anlattı: ‘Başaracağız’ diyordu
09:08 Silah envanterinin teslim edildiği hak savunucuları rapor hazırlayacak
09:07 Korucular köylülerin arazisine el koydu iddiası
09:06 DEM Parti vekiller: Meclis çözümde etkin rol almalı
09:05 Töreni takip eden İHD Eş Genel Başkanı: Devletin bahanesi kalmadı
09:04 Besta ve Biliga'da orman kıyımının görüntüleri
09:03 Kadınlar ulusal birlik için mücadele veriyor: Hedef ulusal kongre
09:00 13 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:42 Şirnex'te 13 yaşındaki çocuğa cinsel taciz
08:41 Tetwan Festivali 16’ncı günde konserle son buldu
08:28 TJA’dan Türkmen kadınlarla süreç toplantısı
12/07/2025
23:45 Halk buluşmaları: Devlet somut adım atmalı
22:25 Leyla Zana Bafil Talabani ile bir araya geldi
21:48 Kadın Kurtuluş İdeolojisi atölyeleri sürüyor
21:33 Besê Hozat’ın annesi: Kızım barışın gelmesi için mücadele ediyor
20:19 TJA ve DEM Parti’den çocuk atölyesi
20:12 Irak Cumhurbaşkanlığı: Silah yakma töreni tarihi bir adımdır
20:09 PSAKD Amed Şubesi Aşure dağıttı: Zulme rıza zulümdür
20:07 İTÜ mezuniyetinde protesto: Kayyımlar gidecek
20:00 Kırklareli’de orman yangını
19:33 Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri UNESCO listesinde
18:49 33 Düş Yolcusu anıldı
18:40 15 yıl sonra tahliye edilen Kaçar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür
18:24 Şirnex’te Hakkari Bulvarı'nın adı ''Devlet Bahçeli Bulvarı'' olarak değiştirildi
18:11 Gazze’de can kaybı 57 bin 882’ye yükseldi
18:08 AB’den ‘gümrük vergisine’ dair açıklama
17:59 Şara ve Aliyev görüştü
17:55 İran Dışişleri Bakanı Erakçi’den ‘nükleer müzakere’ açıklaması
17:17 Türkiye Amêdiye kırsalını bombaladı
16:59 2 tutsak tahliye edildi
16:29 Zîlan Katliamı paneli: Hedef inkar ve yok etmekti
16:07 İzmir'de avukata ve yurttaşlara polis şiddeti
15:57 Fırat Nebioğlu tahliye edildi
15:41 Pervin Buldan: Yanlış yere çekilmesin, bu ittifak süreç ittifakıdır
14:46 3 tutsağa özgürlük talebi: İhtiyaçlarını karşılayamayacak durumdalar
13:34 KESK'ten 'süreç' talepleri
13:28 Kayıp yakınlarının eyleminde sürece destek: Komisyon kurulsun
13:00 Korucuların kaçırdığı Kaya'dan 33 yıldır haber alınamadı
12:38 Süne ve Çakarsın için taziye
11:22 Erdoğan: Komisyon kurup sürecin yasal ihtiyaçlarını konuşacağız
11:07 İstanbul'da ekmek fiyatlarına zam geliyor
11:00 İşte tarihi törenin hazırlık görüntüleri
10:27 Dağlardan barışa uzanan yol
09:59 Tarihi tören gazetelerin ilk manşetinde
09:50 Töreni hüzün ve mutlulukla izlediler: Başkana inancımız tam
09:39 Sebahat Tuncel: Sembolik adım atıldı, hukuki ve demokratik alan açılmalı
09:32 Saliha Aydeniz: Silahların yakılması yeni bir mücadelenin başlangıcı
09:30 Genel İş yöneticileri tahliye oldu
09:29 Yangın nedeniyle 2 mahalle tahliye edildi
09:07 Ünsal: Demokratik siyaset için anayasal düzenlemeler yapılmalı
09:06 Tarihi törene tanıklık edenler umutlu: Sorumluluk herkeste
09:04 Kalp krizi geçiren hasta tutsağın tahliyesi için yeni başvuru
09:04 Yazar Karakuş: Hukuksal reform yapılırsa süreç ilerler
09:02 Zîlan Katliamı'nın üzerinden 95 yıl geçti
09:01 Botanlılar Meclis'te düzenleme bekliyor
09:00 12 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:48 Özgürlük öncüleri ateşin ışığıyla 'yeniden doğuşa' adım attı
07:55 Tetwan'da coşkulu konser
11/07/2025
23:24 Yakılan silahlar Casenê Mağarası’nda muhafaza edilecek
23:04 Halk buluşmaları: Devlet bir an önce somut adım atmalı
22:54 Mersin’de gençlerden havai fişekli kutlama
22:44 13 yıl aradan sonra tahliye edildi: Önderliğe güvenelim
21:45 Mesud Barzani: Uygun şartlar oluşursa Öcalan ile görüşme gerçekleşebilir
21:23 İmamoğlu: Sürece yapıcı desteğimiz sürecek