Taliban’a karşı mücadele sürüyor: Kadınlar Rojava’nın verdiği güçle sokağa çıktı

  • kadın
  • 09:19 14 Ağustos 2022
  • |
img
ANKARA - Rojava’nın verdiği güçle kadınların Taliban’a karşı sokağa çıktığını belirten RAWA Sözcüsü Mariam Rawi, “Kadınlar şu anda Afganistan'ın geleceği konusunda tarihi bir rol oynuyor” dedi. 
 
Taliban’ın 20 yıl sonra Afganistan’da tekrar hakimiyet kurmasının üzerinden bir yıl geçti. 20 yılın ardından ekonomiden günlük yaşama kadar her şeyiyle değişen ülkede, Taliban zulmü altında geçen bir yılda özgürlük mücadelesi ise sürüyor. Mücadelenin öncüsü kadınlar; yoksulluk, işsizlik, artan güvenlik sorunları ve özgürlükleri için direnmeyi sürdürürken,  bir yandan da toplumu örgütlemeye ve seslerini dünyaya duyurmaya çalışıyor. Yaşadıkları işkence, tehdit ve zulümden çıkışın yolunu birbirlerine dokunarak bulan kadınların mücadelesinin bitmeyeceği ve Taliban’dan kurtuluşun yine kadınların öncülük ettiği direnişle mümkün olacağı geçen bir yıl içerisinde belli oldu. 
Rojava direnişinin verdiği güçle kadınların Taliban’a karşı sokağa çıktığını söyleyen 1972’den bu yana mücadele eden Afganistanlı Devrimci Kadınlar Derneği (RAWA) Sözcüsü Mariam Rawi, kadınların durumunu “Afganistanlı kadınlar artık Taliban'ın karşısına dikilecek kadar güçlü ve eğitimli” diyerek özetledi. 
 
Taliban’ın bir yıl içerisinde Afganistan’ı nasıl baskısı altına aldığını ve buna karşı kadınların verdiği özgürlük mücadelesini Mariam Rawi’den dinleyelim. 
 
Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesi üzerinden bir yıl geçti. Geçen bir yılda Afganistan'da neler değişti, hangi temel sorunlar yaşandı?
 
Elbette pek çok şey kötü anlamda değişti. Afganistan zaten yoksul bir ülke, yıkılmış bir ülke, savaş tarafından parçalanmış, siyasi kaosun hüküm sürdüğü bir ülke. Son 20 yılda muhtemelen batı medyası Afganistan'da Amerikan demokrasisinin uygulandığı ve bunun ülkeyi düzelttiğinin, milyonlarca doların buna harcandığının propagandasını yapıyor. Oysaki Afganistan, dünyanın yolsuzluk anlamında ilk sırasındaki ülkedir. Bu durum Afganistan’ı başta afyon olmak üzere uyuşturucunun başkenti yapmış durumda. Ve bu durum Taliban’ın geçen sene ülke yönetimini ele geçirmesiyle daha da kötü hale geldi. Küçük işletmeler, özel şirketler, hükümet kurumları ve hatta bankalar bile Taliban'ın Kabil'e girdiği gün, saatler içinde çöktü. Son bir sene içinde bu ekonomik çöküşün yanı sıra siyasi ve sosyal hayatta da büyük bir yıkım gerçekleşti. Zorla evlilikler çoğaldı. İnsanlar çocuklarını, özellikle kız çocuklarını satmak zorunda kaldı. Yiyecek ve temel ihtiyaçlar korkunç bir oranda pahalılaştı. İnsanlar işsiz. Kadınlar zaten iş yaşamının dışına itildi. Bankada birikimi olan insanlar dahi bu parayı çekemiyor çünkü bankalarda nakit para yok. 
 
Peki, tek sorun ekonomik sıkıntılar mı? Diğer baş gösteren temel sorunlar neler?
 
Tek sorun ekonomi değil. Bunun yanı sıra kadınlar başta olmak üzere insanların üzerinde müthiş bir psikolojik baskı var. Güvenlik sorunu da çok ciddi bir problem. Özellikle kadınlar, azınlıklar, farklı dini inanışları olan gruplar, farklı etnik gruplar, aktivistler, eski hükümet çalışanları, eski askeri görevliler sürekli kaçırılıyor ve öldürülüyor veya tutuklanıyor. Bunun yanı sıra intihar saldırıları sürüyor. Bu saldırılar hastanelere, camilere ve çarşıya pazara yönelik oluyor. Yani bahsettiğim gruplar dışında kalan Afganistan halkının da güvenlik sorunu var. Değişen tek şey kime terörist dendiği, eylemleri gerçekleştirenler ve suçlayanlar değişti. Daha önce hükümet Taliban'ı bu bombalamalardan ve bu gibi suçlardan dolayı itham ederdi. Şimdi Taliban kendilerine muhalif olan DAİŞ gibi grupları ya da kendisine sözde direnişçi diyen başka gerici çeteleri suçluyor. Ama genel olarak bir güvenlik sorunu var ve Afganistan'da her gün insanlar öldürülüyor.
 
 
 Bir kaç gün önce El-Kaide lideri Ayman al-Zawahiri Kabil'in orta yerinde bir dron saldırısında öldürüldü. Bu kişinin öldürüldüğü yer tüm Afganistan'ın en zenginlerinin yaşayabildiği bir yer. Halk buranın yakınından dahi geçemez. Tüm Taliban liderleri burada ikamet ediyorlar. Bu aralarındaki bağı zaten açık bir şekilde gösteriyor.
 
Taliban’ın Kabil’e girmek üzere saldırdığı köy ve şehirlerde Taliban üyeleriyle birlikte DAİŞ’lileri de cezaevlerinden serbest bıraktığı biliniyor. Ama siz, Taliban’ın şuan DAİŞ’i suçladığını söylediniz, bu örgütlerin Taliban'la ilişkilenmeleri nasıl oluyor?
 
Evet Taliban, girdiği şehirlerde ilk yaptığı hükümet binalarına, karakollara ve hapishanelere saldırıp buralardaki Taliban üyelerini ve diğer cihatçı örgüt üyelerini serbest bırakmak olmuştu. Ama Afganistan'daki politik durum son derece karmaşık. Kimin DAİŞ, kimin El-Kaide kimin Taliban olduğunu anlamak zor. Zaten tüm bu örgütler bir elmanın iki yarısı gibiler. Anlayış olarak birbirlerinden uzak değiller. Tamamı dinci, gerici, faşist, kadın düşmanı ve cahil. Bu gerici zihniyeti kullanarak kendilerini siyasi bir güç olarak kabul ettirmek ve bunu insanlara karşı kullanmak istiyorlar. Bu gibi kişi ve örgütlerin hangi isme ve ünvana sahip oldukları ne Afganistan halkı için ne de dünya halkları için önemli değil. Ortada bir zihniyet var. Ve bu örgütler anlamında yekpare bir zihniyet. Bir kaç gün önce El-Kaide lideri Ayman al-Zawahiri Kabil'in orta yerinde bir dron saldırısında öldürüldü. Bu kişinin öldürüldüğü yer tüm Afganistan'ın en zenginlerinin yaşayabildiği bir yer. Halk buranın yakınından dahi geçemez. Tüm Taliban liderleri burada ikamet ediyorlar. Bu aralarındaki bağı zaten açık bir şekilde gösteriyor. Birbirlerinden bir farkları yok. 
 
 
 Afganistan'da iş tutan en gerici örgütlerin liderleri Türkiye'nin en büyük kentlerinde lüks içinde yaşamlar sürüyor. Bu örgütlerin Taliban'la ilişkilenmelerini bir önceki soruda açıkladım. Aralarındaki tek sorun pay sorunu. Tüm bu örgütlerin diplomatları, vizeleri, pasaportları var ve Türkiye ile diğer ülkelere hükümet yetkilileri gibi davet ediliyorlar.
 
*Pek çok ülke Taliban’ı muhatap almayacağının sinyalini vermişti. Fakat zaman içinde bununla çelişen görüşmeler yaşandı ve kimi ülkeler Taliban’ı resmi olarak tanıdı. Bu kapsamda erkek egemen devletlerin politikalarını nasıl yorumlarsınız?
 
Afganistan'da iş tutan en gerici örgütlerin liderleri Türkiye'nin en büyük kentlerinde lüks içinde yaşamlar sürüyor. Bu örgütlerin Taliban'la ilişkilenmelerini bir önceki soruda açıkladım. Aralarındaki tek sorun pay sorunu. Tüm bu örgütlerin diplomatları, vizeleri, pasaportları var ve Türkiye ile diğer ülkelere hükümet yetkilileri gibi davet ediliyorlar. Öte yandan RAWA üyeleri, davet edildikleri toplantı ve konferanslara gidemiyor. Vize alamıyor. Seyahat edemiyor. Nasıl oluyor da Birleşmiş Milletler'in terör listesindeki örgütlere mensup bu kişiler, ellerini kollarını sallaya sallaya o ülke senin bu ülke benim gezebiliyor, uluslararası toplantılara davetli olarak katılabiliyorlar? Batılı ülkelerin Afganistan'a yönelik tüm propagandaları sahtedir. Afganistan halkının her saniye yaşamlarını, umutlarını, gücünü kaybediyor olması umurlarında değil. Hala kız çocukları okula, kadınlar işe gidemiyor. Ama dünya Afganistan'da olan biteni yavaş yavaş unutuyor. Afganistan'ın batılı devletler açısından tek önemi Çin ve Rusya'ya karşı kullanabilme ihtimalleri. ABD’nin Afganistan'ı tamamen gündeminden çıkarmış değil, sadece Afganistan'ın onlar için kullanım alanına ilişkin fikirleri değişmiş. Muhtemelen burada daha fazla terörist örgüt üretecekler ki Rusya ve Çin'e bu gruplarla baskı oluşturabilsinler. 
 
Tekrar Afganistan’daki değişen duruma dönecek olursak, kadınlara iş yaşamının yasaklanması beraberinde nasıl sıkıntılar getirdi, çalışmasına izin verilmeyen kadınlar hayatta kalmak için ne yapmak zorundalar? 
 
Elbette ki bu durum kadınları istismara açık hale getiriyor. Afganistan gibi kapalı toplumlarda, özellikle de ülke Taliban gibi gerici ve cahil kişiler tarafından yönetilirken, kadınların bu durumda olması kimseyi şaşırtmıyor. Herhangi bir erkek; yakını olmayan, eşi ölmüş, tek başına çocuk büyüten kadınları yok sayıyor. Peki bu kadınlar nasıl karnını doyuracak? Taliban, kamu kurumlarında ve özel şirketlerde çalışan kadınlar yerine o aileden bir erkeğin o işi yapmasını söyledi. Kadının o işin eğitimini almış ama erkeğin almamış olması onlar için fark etmiyor. Kendilerince böyle bir çözüm buldular ama Afganistan'da 20 yıldır savaş var ve pek çok evdeki erkekler öldü. Eşi ölen kadınlar yerine kimin çalışacağına kafa yormadılar. Taliban'ın topluma empoze ettiği bu sınırlamalar yalnızca kadınları değil, tüm toplumu etkiliyor. Ekonomiyi, sosyal yaşamı, kadın özgürlük hareketini, her şeyi etkiliyor. Sokaklar kadın dilencilerle doldu. Küçük kız çocukları dahi sokaklarda çalışıyor. Kalem, mendil gibi şeyler satmaya çalışıyorlar yol kenarlarında. Bu durum güvenlik sorununun başını alıp gittiği Afganistan'da onları istismara açık hale getiriyor. Bu kadın ve kız çocuklarına sokaktaki erkeklerin davranışları çok sert. İstismara maruz kalıyorlar, sözel ve fiziksel şiddete maruz kalıyorlar. Ama çalışmak zorundalar, hayatta kalmaya çalışıyorlar. 
 
Tüm bu yasaklara ve baskılara karşı RAWA olarak mücadele ediyorsunuz. 1980’lerin başında kurulmuş bir örgüt olarak son bir yıl içinde neler yaptınız? Ülkedeki diğer kadın hareketleri ve örgütleriyle mücadele ağı oluşturabildiniz mi? 
 
Evet, dediğin gibi Afganistan'daki en eski kadın örgütlerinden biriyiz ve siyasi bir hedef uğruna çalışma yürütüyoruz. Afganistan gibi ülkelerde bu gibi örgütlenmeler hayati önem taşıyor. İnsanlara yardım etmek anlamında büyük bir sorumluluk ve zorunluluk hissediyoruz. Bu anlamda kadınların eğitimine katkıda bulunmanın, asıl hedefimiz olan kadın hakları ve kadın eşitliği hedefimize katkıda bulunduğunu biliyoruz. Bunun dışında kadınlara yiyecek ve temel ihtiyaç yardımı da yapıyoruz. Bu yardımları direk olarak evdeki kadına yapıyoruz. Bu çok önemli çünkü yiyecek yardımını kadına yaptığımız zaman bu yardımın çocuklara da gideceğinden emin oluyoruz ve bu kadınlarla da ilişki kurmuş oluyoruz. Bunun dışında sağlık ekiplerimiz de var, kadınların sağlığa erişimi Taliban tarafından muazzam bir şekilde kısıtlandı. Bu kadınlara yardım eden mobil gruplarımız var. Bazı yerel sivil toplum örgütleriyle kooperasyon içinde olduğumuz başka projelerimiz de var ama bu ortaklaşmalarda RAWA adını kullanmıyoruz çünkü bu hem bizim güvenliğimiz açısından, hem onların güvenliği açısından tehlikeli. 
 
 
RAWA olarak bunu 20 yıl önce Taliban geldiğinde de yapmıştık. Şimdi o dönem RAWA tarafından eğitilmiş kadınların direndiğini görüyoruz.  Afganistan'da kadınlar eskiden olduğu gibi değil. Bugünün direnen kadınlarına baktığınız zaman 20 yıl önce açılan bu okulların işlevini ve meyvelerini görebiliyorsunuz. Afganistanlı kadınlar artık Taliban'ın karşısına dikilecek kadar güçlü ve eğitimli.
 
Kadınlar ve kız çocukları için kurduğunuz yer altı okullarından bahseder misiniz?  Ne zaman kuruldu ve kuruluş amacı nedir?
 
Afganistan gibi ülkelerde kadın eğitimi esastır. Hatta ülkedeki en büyük sorundur diyebilirim. 20 yıl önce Taliban ilk iktidara geldiğinde de RAWA olarak bu yer altı okullarını kurmuştuk. Aynı şekilde 15 Ağustos 2021'de Taliban Kabil'i ele geçirdiğinde de bir hafta içinde hızlı bir örgütlenme ile ülkenin dört bir yanında bu okullardan kurduk. Büyük ofislerimiz dershanelerimiz yok. Kadınların evlerinde sınıflar kuruyoruz. Afganistan'da pek çok etnik grup var. Bu kursları bunu da gözeterek organize ediyoruz. Tek bir bölge ya da etnisiteye yönelik çalışmıyoruz. Hem yetişkin kadınlara hem de bu günlerde ağırlıklı olarak kız çocuklarına dersler veriyoruz. Onlara fen bilimleri, İngilizce gibi dersler veriyoruz. Taliban yakın zamanda bir açıklama yaparak İngilizce öğretimini de yasakladı. Ama gördüğünüz gibi dünyaya kendimizi anlatabilmek için İngilizce gerekli oluyor. Bu nedenle yeni jenerasyona İngilizce öğretiyoruz. Şu anda binlerce kadın ve kız çocuğuna ulaşabildiğimizi söyleyemem ama ulaşabildiğimiz herkese ulaşıyoruz. Bunun Afganistan'ın geleceği için gerekli olduğunu biliyoruz. RAWA olarak bunu 20 yıl önce Taliban geldiğinde de yapmıştık. Şimdi o dönem RAWA tarafından eğitilmiş kadınların direndiğini görüyoruz.  Afganistan'da kadınlar eskiden olduğu gibi değil. Bugünün direnen kadınlarına baktığınız zaman 20 yıl önce açılan bu okulların işlevini ve meyvelerini görebiliyorsunuz. Afganistanlı kadınlar artık Taliban'ın karşısına dikilecek kadar güçlü ve eğitimli.
 
Daha önce örgütlü mücadele yürütmemiş pek çok kadın da Taliban’a karşı ilk günlerde sokağa çıktı. Ancak kadınların çoğu kaçırıldı, gözaltına işkence gördü ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu işkenceler ve artan yasaklamalar kadınlara geri adım attırabildi mi? Bu kadınlar sizle irtibat kurup yardım talep ettiler mi?
 
Evet bize ulaştılar. Ama bahsettiğim gibi bu gibi durumlarda RAWA adını zikretmemiz herkes için çok tehlikeli. Afganistan'da RAWA üyesi olarak damgalandığınız zaman bu çok tehlikelidir çünkü radikal bir örgüt olarak görülüyoruz. Kadınlar ve toplum için güvenli bir sistem talep ediyoruz. Adımızda devrimci kadınlar geçiyor. Bu nedenle kafir olarak görülüyoruz. Toplum içinde açıktan çalışmamız kolay olmuyor. Ama kadınların bu ayaklanması sırasında, direnişinde kendimizi RAWA olarak tanıtmadan aktif olarak rol aldık. Geçtiğimiz bir yıl içerisinde bu kadınlar kaçırıldı, tutuklandı, işkence gördü, tecavüze maruz kaldı veya tecavüzle tehdit edildi, aileleri de tehdit edildi, doğal olarak korktular. Kadınların direnişini bu şekilde susturmaya, durdurmaya çalıştılar. Öldürülen ve kaybedilen kadınlar oldu. Bu kadınlar dediğin gibi devrimci kadınlar değildi. Öte yandan korkan, dehşete düşen yalnızca kadınlar olmadı. Taliban da kadınların sokaklara çıkmasından, haklarını talep etmesinden, Afganistan'da olanı biteni ve Taliban'ın gerçek rengini dünyaya duyurmasından çok korktu. Bu yüzden daha da fazla kısıtlama getirmeye çalıştılar. Örneğin toplu taşıma kullanmalarını yasakladı, sokağa erkek yakını olmaksızın çıkmalarını yasakladı. Yüzlerini kapatmazlarsa, çarşaf giymezlerse ailelerinin erkek üyelerinin tutuklanacağını duyurdu. Bu yasakların tamamı kadın direnişinin kökünü kazımaya yönelikti. Ama dediğim gibi Afgan kadınları 20 yıl önceki gibi değil. Çok daha bilinçliler. Çok daha güçlüler, biliyorlar ki birlik olurlarsa, birbirlerine omuz verirlerse Taliban zulmünün karşısına dikilebilir ve onu alt edebilirler. Kadınlar şu anda Afganistan'ın geleceği konusunda tarihi bir rol oynuyor ve direnişe devam edeceklerine şüphem yok.
 
Kadınların Taliban'a karşı mücadelesi kapsamında Gul Aram gibi isimlerin cesareti ve direnişine şahit olduk. Afganistan'da Rojava'daki gibi silahlı bir kadın direnişi söz konusu mu ya da olabilir mi?
 
Şu anda Taliban'a karşı kadın ya da erkeklerden oluşan herhangi bir silahlı direniş grubu söz konusu değil. Taliban'a karşı sözde silahlı direniş içinde bulunduğu söyleyen grupların tamamı cihatçı, gerici gruplar. Bu gruplar batı tarafından destekleniyor. Afganistan'ın bazı bölgelerinde çatışmalar sürüyor. Bu, farklı köktendinci hizipler arasındaki iç çekişme. Eski kökten dinci liderler ve Kuzey İttifakı bir güç savaşı içinde. Yani bu silahlı direniş olarak sunulan şey halk için değil, ilerici demokratik bir direniş değil. Avantaj elde etmek ve Taliban'la en iyi anlaşmayı yapmak için gerici çetelerin birbirleriyle savaşı. Ne yazık ki şu anda Afganistan'da Rojava'dakine benzer bir direniş yok. Ancak Afganistan halkı artık gericilere inanmıyor.  Bu çatışmaların sonucunda da halk zarar görüyor.
 
 
Kadın direnişiyle yalnızca Rojava'da değil, Afganistan'da da düşmanlarımızı altedebiliriz. Taliban'ın ilk günlerinde sokağa çıkan kadınlar, Rojava'nın onlara verdiği güçle sokağa çıkıp Taliban'ın karşısına dikildiler. Bu iki ülkedeki kadın direnişi arasında duygusal ve siyasal bağ çok büyük ve umarım daha fazla deneyimlerimizi paylaşarak ve işbirliği yaparak platformlar oluşturabiliriz.
 
Tarih boyunca kadın mücadelesinin sonuç verdiği görülmüştür. Bunun en son örneği ise Rojava’da DAİŞ’e karşı kazanan kadın mücadelesi oldu. Dünyanın farklı yerlerinde direnen kadınlara mücadelenin ortaklaştırılmasına dair neler söylersiniz?
 
Evet, kesinlikle tüm dünyadaki kadın mücadelesi meyvelerini veriyor. İşte bu yüzden kadın direnişi, kadın hareketi, kadın seferberliği dünyanın dört bir yanındaki kadınlara cesaret veriyor. Bu anlamda Türkiye'de Erdoğan rejimine direnen kadınlarla, özellikle Kürt kadınlarıyla çok özel bir ilişkimiz var. Özellikle Kürt kadınlarıyla dil anlamında, kültürel anlamda çok benzerliklerimiz var. Ama en önemli ortak noktamız, direnişimizi güçlendiren en önemli kesişimimiz sahip olduğumuz amaç. Kadın eşitliği, sosyal adalet, demokratik ve laik sistem, barış içinde bir dünya için sahip olduğumuz hayaller. Bütün bunlar bizi daha da yakınlaştırıyor çünkü düşmanımız aynı. Tüm faşist ve emperyalist ülkeler ve yönetimlerin kendi ortak çıkarları var, o halde neden biz birleşmeyelim? Tüm direniş hareketleri demokratik kadın ve erkek hareketleri bir araya gelmelidir. Kadın direnişi ne kadar büyük olursa o kadar etkili ve güçlü olacaktır. 
 
Kadın direnişiyle yalnızca Rojava'da değil, Afganistan'da da düşmanlarımızı altedebiliriz. Taliban'ın ilk günlerinde sokağa çıkan kadınlar, Rojava'nın onlara verdiği güçle sokağa çıkıp Taliban'ın karşısına dikildiler. Bu iki ülkedeki kadın direnişi arasında duygusal ve siyasal bağ çok büyük ve umarım daha fazla deneyimlerimizi paylaşarak ve işbirliği yaparak platformlar oluşturabiliriz. Bu bizim için olduğu kadar Rojava'daki kız kardeşlerimiz için de ön açıcı olacaktır. 
 
Afganistan'da Taliban zulmüne direnmeye devam eden kadınlara bir mesajınız var mı?
 
Afganistanlı bir kadın olarak, Afganistanlı kadınlara en önemli mesajım; direnişi sürdürün, güçlü olun, birlik olun, seferberliği sürdürmek için birbirinize sıkı sıkı sarılın, sesiniz ne kadar yüksek çıkarsa düşman o kadar korkacak. Kitleselliğinize inanın. Şu anda Afganistan'da direnen tüm kadınlar Afganistan'ın geleceğinin kahramanlarıdır. Tarih yazıyor olduğunuzun farkında olun. Şu anda Afganistanlı kadınlar güçlü bir direniş ve fedakarlık örneği gösteriyor ve Afganistan'ın geleceği için bir umut ışığı oluyor. Her zaman diyoruz ki gelecek nesillerden kadınlar sorumludur. Onlar çocukları yetiştiren anneler, ablalardır. Kendi direnişlerinin yansımalarını kendi çocuklarında görecekler. Taliban zulmüne karşı direnişinizle gurur duyun ve direnişi sürdürün.
 
MA / Gözde Çağrı Özköse - Zemo Ağgöz 

Diğer başlıklar

21:12 Mustafa Karasu: Ateşkese uyulmalı, ‘Umut Hakkı’ yerine getirilmeli
21:00 ABD, Husileri ‘terör örgütleri’ listesine ekledi
20:56 BM Genel Sekreteri Guterres: Filistinliler büyük bir yıkım tehdidiyle karşı karşıya
20:51 DEM Partili Funda Akbulut'un ev hapsi kaldırıldı
19:54 Sigaraya zam
19:38 470 kişi Erîş Kampı’ndan ayrıldı
19:22 CHP İstanbul İl Kongresine soruşturma açıldı
19:13 MKM’den 8 Mart konseri
18:44 DİSK’li kadınlar 7 Mart’ta greve gidiyor: Birlikte ses yükseltelim
18:11 İnsan hakları örgütleri: Werîşe ve Pexşan’ın hayatları tehlikede
18:09 Tutsak HDK’li kadınlar: Baskıya yanıtımız eşit özgür yaşam mücadelemizdir
17:56 İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: Dava siyasal operasyondur
17:23 Edirne’de Yunanistan sınırına duvar yapılacak
17:14 Eş Genel Başkanlar: Devletin rol alması gerekiyor ki yol haritası belli olsun
17:06 HPG’li Oğuz Çelik’in cenazesi 6 yıldan sonra ailesine verildi | YENİLENDİ
17:05 İstanbul Barosu davası ertelendi: Epözdemir’in savunması alınacak
17:03 İzmir'de 30 KESK'li gözaltına alındı
16:55 Can Atalay: Çağrıya dikkat kesilelim
16:52 DBP Parti Meclisi Amed'de toplandı
16:14 Evrensel gazetesi yöneticilerine hapis cezası
15:46 Mahalle mahalle 8 Mart'a hazırlık
15:32 Halk TV davasında tüm gazeteciler beraat etti
15:21 MED TUHAD-FED: Çağrının etrafında kenetlenelim
14:59 Mehmet Uytun davasında bir kez daha keşif yapılmadı!
14:23 Meclis'te konuşan Barış Annesi: Elimizi taşın altına koyacağız
14:21 Abdullah Öcalan'dan kadınlara mesaj
14:10 Nimet Tanrıkulu hakkında tahliye kararı
14:06 ‘Haklarımızı çalmaya çalışanlara karşı mücadeleyi sürdüreceğiz’
13:45 Cinayetten tutuklama savcının değişimiyle geldi
13:37 Çevrecilerden Tisan'daki yapılaşmaya karşı mücadele çağrısı
13:28 HPG: Ateşkese rağmen Türkiye’nin saldırıları devam ediyor
13:05 Beykoz Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı
12:42 Hatimoğulları atılması gereken adımları sıraladı: Söz yetmez, eylem gerekir
12:08 İstanbul Barosu davası başladı
12:08 Amed’de 8 Mart hazırlıkları: Kent mora büründü
12:00 GÜNSİAD: Güven verici adımlar atılmalı
11:50 İSİG: 121 işçi yaşamını yitirdi
11:49 TJA: Abdullah Öcalan'ın çağrısını yaşamsallaştırmak için mücadele edeceğiz
11:46 DFG Şubat ayı raporu: 1 gazeteci katledildi, 8'i tutuklandı
11:21 Asrın Hukuk Bürosu avukatları İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:20 İstanbul Barosu davasında salon gerginliği
11:13 ‘Öcalan'ın çağrısına yanıt verilirse bölgede aydınlık bir gelecek görebiliriz’
11:10 Kadınlardan geri dönüşüme yaratıcı dokunuş
11:05 Sanatçılardan çağrıya destek: Üzerimize düşeni yapmaya hazırız
10:15 Coşkun: Kürt meselesi yepyeni bir safhaya geçecek
Yeğen: Toplumun tüm kesimleri sorumluluk almalı
09:56 Çocukluk arkadaşı Abdullah Öcalan'ı Amara’da görmek istiyor
09:55 ‘Farklı kesimlerin süreçte inisiyatif alması çözümü kalıcılaştırır’
09:45 MKG tutsak kadın gazetecilere mektup ve kitap gönderecek
09:31 'Müzakere sürecinde kadınlar olmalı'
09:29 Barış Anneleri: Devlet adım atmalı, ateşkes ilan etmeli
09:16 Mücadeleyle yoğrulmuş bir yaşam: Hüznügül Kalkan
09:15 Grev çadırında 8 Mart'ı kutlayacaklar
09:15 Wanlılar: Devlet sorumluluğunu yerine getirmeli
09:14 GÖÇ-DER Eşbaşkanı: Geri dönüşler için düzenleme yapılmalı
09:13 Yazar Ayşegül Devecioğlu: İktidar demokratikleşme adımları atmalı
09:11 Amed’deki kadınlar: Özgürlük için mücadele büyütülmeli
09:09 'Varız, buradayız, 8 Mart’ta sokaktayız'
09:08 Tek adama karşı kadın mücadelesi
09:02 Kooperatiflerle dayanışma ekonomisi: İşçi değil üretici
09:01 Tarihi çağrıda kritik 10 gün: Devlet adım atacak mı?
09:00 04 MART 2025 GÜNDEMİ
08:54 Jody Williams: Öcalan Nobel Barış Ödülü’ne ciddi bir aday
08:44 Meteoroloji: Yağışlı hava hakim olacak
08:14 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
03/03/2025
23:59 Beykoz Belediye Başkanı dahil 13 kişiye tutuklama
23:59 İsrail, Suriye sahilinde çok sayıda noktayı bombaladı
23:48 İmralı Heyeti, Erdoğan’la yüz yüze görüşebilir
23:33 Sırrı Süreyya Önder: Sayın Öcalan da devlet de irade beyanında bulundu
21:54 Dêrazor ve Lazkiye'de patlama: 6 kişi katledildi
20:34 Uluslararası Adalet Divanı'nın yeni başkanı Iwasawa Yuji oldu
20:27 Bahçeli, 27 Şubat'ta heyeti tek tek aradı
19:44 Tişrîn’deki direnişi Cizîr halkı devraldı
19:38 IPI raporunda Kanbal ve Altıntaş’a yer verildi
18:49 Mor Dayanışma’dan rapor: Çalışan kadınların kreş ihtiyaçları karşılanmıyor
18:40 İstanbul’da anne ve 3 çocuğu katledildi
18:29 HDP'ye kapatma davası açan eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, emekli oldu
18:16 Çukurova’da çiftçiye destek çağrısı
17:21 İBB'ye bağlı Medya AŞ'ye operasyon
16:33 Wan'daki meclis toplantılarında kayyım protestosu
16:29 BES-AR: Memur maaşları yüzde 1,42 değer kaybetti
16:26 KCDP: 16 kadın katledildi, 21 şüpheli ölüm
16:08 8 Mart etkinliklerinde devlete 'adım at’ çağrısı
15:50 Kırşehir cezaevleri hak ihlalleri raporu
15:39 Çocuğa tecavüz davasında tutuklama çıkmadı
15:38 'AKP’li başkan husumetlisinin oteline yıkım kararı çıkarttı' iddiası
15:04 DEM Parti: Devlet ve iktidar da metnin muhataplarıdır
14:56 Rojhilat’ta Newroz ateşi yakıldı
14:48 Annelerden iktidara: Tek taraflı barış olmaz
14:47 Girê Spî ve Eyn Îsa’nın köyleri bombalanıyor
14:22 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için kanun teklifi
14:19 Kaybedilen ve katledilen Êzidîlerin sayısı açıklandı
13:56 Nimet Tanrıkulu’nun duruşmasına çağrı
13:42 Köprüye 'Jin jiyan azadî' pankartı asıldı
13:29 Beykoz Belediye Başkanı için tutuklama talebi
13:10 Gülistan TARA Belgesel Komünü kuruldu
12:57 GÖÇ-DER: Geri dönüşler için adımlar atılmalı
12:34 Amed’de Newroz Halk Koşusu düzenlenecek
12:15 MKG Şubat raporu: 2 kadın gazeteci tutuklandı
11:49 ENAG: 79,51
TÜİK: 39,05
11:21 DEM Parti MYK’si 'Yol Haritası'na son halini verecek
11:09 Anadolu Üniversitesi’nde yemeklere zam
11:01 Halide Türkoğlu: Çağrıya en güçlü sahip çıkan kadınlar olacak
10:52 Wan Büyükşehir Eşbaşkanları: Kayyım yağmaya başladı
10:42 Beykoz Belediye Başkanı adliyeye getirildi
10:39 ‘İktidar adım atmalı ve yasal düzenleme yapmalı’
10:38 Uytun davası yarın: Keşif kararı henüz uygulanmadı
10:16 TJA 8 Mart programını açıkladı
10:12 'Abdullah Öcalan'a Özgürlük' kampanyası yeni adımlarla sürecek
10:08 Botu batırılan mülteci: İfadeleri baskı altında verdik
10:06 'Ailenin, sermayenin kölesi olmayacağız' sloganıyla alanlara çıkacaklar
10:06 Siyaset Bilimci Aytaç: Çağrı Ortadoğu’daki güç dengelerini etkileme potansiyeline sahip
09:45 İşçi kadınlara 8 Mart ziyareti
09:43 ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına cevap olacağız’
09:13 Akil İnsanlar Heyeti'nden Özgen: Müzakere sürecine geçilmeli
09:10 Ezberleri bozan çok dilli eğitim sistemi
09:06 Üç ülke sömürgesi: Beluclar Kürt kadın savaşçıları model alıyor
09:02 Ankara’da kadınlar ‘isyan’ temasıyla 8 Mart’a gidiyor
09:01 İHD Amed Şube Başkanı: Parlamento sorumluluk almalı
09:00 03 MART 2025 GÜNDEMİ
02/03/2025
23:42 Cengiz Çiçek: Abdullah Öcalan’ın çağrısı yeni bir çağın manifestosu
23:23 ‘Ateşin ve Güneşin Kadın Milisleri’nden eylemsizlik kararı
23:14 PSAKD’tan 33 günlük adalet nöbeti kararı
23:06 Konya’da 2 kadın saldırıya uğradı
23:00 Tişrîn Barajı’nın çevresi bombalandı
22:53 Netanyahu’dan Gazze’ye saldırılara tekrar başlayabilecekleri iması
21:22 Şam iktidarı ‘Anayasa Taslağını Hazırlama Komitesi’ni kurdu
21:04 Ukrayna konulu liderler zirvesi sona erdi
20:51 Suriye’de 2 kişinin cenazesi bulundu
20:15 Sirin’e bağlı köy bombalandı
20:07 Halk iftarını Tişrîn Barajı’nda açıyor
20:00 Oscar Ödülleri açıklanacak: Emilia Pérez 13 dalda aday
18:37 Sosyalistlerden barış paneli: Sürece katkı veren rolünden çıkıp öznesi olmalıyız
18:05 EMEP’ten Ortadoğu konferansı: Barış için işçiler ve ezilen halklar birleşmeli
17:44 8 Mart eylemleri: Barış, kadın mücadelesiyle inşa edilecek
17:26 İran’da 2 günde 6 tutsak idam edildi
17:12 Girkê Legê’de petrol borusu patladı
17:05 Sakarya'da liman işletmesinin tahıl deposu çöktü
16:57 DİTAM paneli: Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla başlayan süreç için çok çalışmalıyız
16:49 İSİG: 12 yılda 3 bin 328 çocuk ve genç işçi hayatını kaybetti
16:14 Gençler Newroz ateşini Abdullah Öcalan’ın köyünde yaktı
15:38 Gözaltına alınan Zorlu Holding CEO’su serbest bırakıldı
14:56 Kadınlar 8 Mart için pedal çevirdi
14:55 ‘Suriye’de halkların inanç özgürlüğü garanti altına alınmalı’
14:43 DEM Parti Sözcüsü: Öcalan'ın şartları düzeltilmeli
14:08 37 tutsağın olduğu koğuşta ‘bir arada oturdukları’ gerekçesiyle ceza
13:49 Barış Anneleri: Devlet somut adım atsın
13:29 HSM’den ‘ateşkes’ açıklaması: Tüm güçlerimiz için geçerlidir
13:26 DTSO Meclis Başkanı: Yeni süreçte her türlü sorumluluğu alacağız
13:25 Sanatçılardan açıklama: Yeni süreç aydın ve sanatçılara misyon yüklüyor
12:57 3'üncü Uluslararası Amed Film Festivali Kasım’da gerçekleştirilecek