Selay Ghaffar: Özgürlüğe ulaşmanın tek yolu devrimci Afganistanlı kadınların birleşmesi

  • kadın
  • 09:02 15 Ağustos 2022
  • |
ANKARA - Afganistan’daki kadın düşmanı politikalara karşı verilen mücadeleyi yakından takip eden ve içinde yer alan insan hakları savunucusu Selay Ghaffar, “Özgürlüğe ulaşmanın tek yolu özgürlük için mücadele eden devrimci Afganistanlı kadınların birleşmesidir” dedi.
 
Dünyanın dört bir yanından erkek egemen sistemlerin uyguladığı kadın düşmanı politikalara karşı mücadele hiç dinmedi. Kadınlar yıllardır Şili’den Amerika’ya, Türkiye’den Rojava’ya ve Afganistan’a kadar yayılan deneyimlerle direnişlerini sürdürüyor.
 
Kadın direniş pratiklerini kendilerine rehber edinen Afganistanlı kadınlar da özgürlük mücadelelerini sürdürmekte kararlı. Afganistanlı kadınların 40 yıllık bir mücadele geçmişleri olsa da Taliban’ın yeniden ülkeyi ele geçirmesi üzerine tekrar örgütlendiler. Afganistan’da örgütlü mücadelenin simge isimlerinden Selay Ghaffar, çocukluğundan itibaren maruz kaldığı haksızlıklar karşısında ses çıkarmaktan hiç geri durmadı.  
 
Sosyalist ve özgürlük savaşçısı bir ailede 1983 yılında dünyaya gelen Ghaffar, 3 aylıkken ailesi İran ve Pakistan’da mülteci olarak yaşamak için Afganistan’dan kaçtı. Ülkesinden uzak büyüyen Ghaffar, birçok ulusal ve uluslararası insan hakları kuruluşunda görev yaptı. 1999 yılında Pakistan'da kurulan Afganistan Kadınları ve Çocukları için İnsani Yardım'ın (HAWCA) direktörlüğünü yapan Ghaffar, 20 yıl önce olduğu gibi bugün de Taliban’a karşı mücadele veren kadın örgütlülüğünün bir parçası oldu.
 
Afganistan’daki kadın düşmanı politikalarını geçmişten bu yana takip eden, birebir yaşayan insan hakları savunucusu ve aktivist Selay Ghaffar’la Afganistan’ı ve kadın mücadelesini konuştuk.
 
Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinin üzerinden geçen bir yıllık süreçte kadınlar pek çok alanda işlevsiz kılınmaya çalışıldı. Bir yıl içinde değişen ülkede kadınların durumu şuan nasıl?
 
Taliban'ın Kabil'e girdiği 15 Ağustos 2021 yılından sonra Afgan kadınları için hayat paramparça oldu. Afganistan, kadınların içinden çıkamadığı bir hapishaneye dönüştü. Afgan kadınları hayatlarının en karanlık dönemini yaşamaya başladı. Hayatın her alanından çıkarıldılar, Taliban, kadın düşmanı insanlık dışı ve barbarca politikalar hayata geçirdi. Şu anda Afgan kadınları için hayat cehenneme dönmüş durumda. Yalnızca bir insanlık krizi de yaşanmıyor. Çok ciddi bir ekonomik kriz de mevcut. Bunun yanı sıra şiddet, ayrımcılık ve tehdit Afgan kadınların günlük yaşamına sirayet etmiş durumda. Kadınlar işe ve okula gidemiyorlar. Sağlığa erişimde kısıtlamalar getirildi. Hakları için sokağa çıkan kadınlar her gün öldürülüyor, işkence görüyor, tacize maruz kalıyor, sindirilmeye çalışılıyor.  Şu anda kadına yönelik şiddet, Taliban'ın kadın düşmanlığı politikalarını destekleyen egemen sınıfın baskın ideolojisini oluşturduğu Afganistan'da artık kabul edilen bir yaşam biçimi haline gelmiş gibi görünüyor. Kadın Bakanlığı'nın adını Dua, Rehberlik ve Namusun Teşviki ile Ahlaksızlığın Önlenmesi Bakanlığı olarak değiştirdiler ve bu bakanlık yoluyla kadına yönelik politikalarını, şeriatı dayatıyorlar. Sokaklarda devriye gezerek kadınların bu dayatmalara uyup uymadığını kontrol ediyorlar. Çarşaf giymek zorunlu hale getirildi. Hatta benim ‘Cehalet Bakanlığı’ dediğim bu bakanlık tarafından bir genelge yayınlandı ve kadınların başlarında bir erkek gardiyan olmaksızın sokağa çıkmaları yasaklandı.
 
Afganistan bu noktaya nasıl geldi, bir yıl önce Taliban’ı faal duruma getiren dinamikler ya da ABD’nin rolü neydi? 20 yıllık süreçte ülkede neler değişti, ülkede nasıl çete ve örgütler konumlanmış durumda?
 
 
Biz Taliban'ı 90'lardan bu yana iyi tanıyoruz. Dünyanın en kadın düşmanı rejimini başımıza bela ettiler. ABD'nin çıkışıyla Taliban'ın gelişi bir oldu. Tüm dünya gördü ki ABD burada terörle mücadele etmemiş, bir terör hükümeti yetiştirmiş.
 
Afganistan 2001 yılında, ‘kadın kurtuluşu’, ‘terörle mücadele’, ‘yeniden yapılanma’ gibi bahanelerle 41 ülke tarafından işgal edildi. Geçtiğimiz 20 yıl içinde binlerce insan bu savaş nedeniyle öldürüldü. Afganistan dünyanın en yozlaşmış ülkesi haline geldi. Uyuşturucunun ve uyuşturucu mafyalarının ana vatanı oldu. Şu anda dünyadaki afyonun yüzde 93'ü Afganistan'da üretiliyor. Kadına karşı şiddet tavan yapmış durumda. ABD'nin 21 yıl önce ‘terörle mücadele’ ve ‘kadın özgürlüğü’ için Afganistan'ı işgal ettiği durumdan bir adım öteye gidilebilmiş değil. Fakat terörle mücadele eden ABD değil, biziz. Afganistanlı kadınlar hala baskı ve şiddetle, ayrımcılık ve korku rejimiyle mücadele ediyor. Taliban denen grup ABD'nin, İngiltere'nin diğer batılı devletlerin paralı askerleri ve kuklalarıdır. Bu terör örgütlerini onlar yarattı ve onlar beslediler. 20 yıldır finansal destek veriyorlar. Yalnızca Taliban'ı değil, DAİŞ'i, El Kaide'yi, Orta Asyalı terör gruplarını da bu devletler yarattı, finanse etti ve destekledi. Şu anda bu batılı devletler ve bölgedeki faşist rejimlerin de desteğiyle Afganistan'da sayılamayacak kadar çok sayıda terör grubu at koşturuyor. Erdoğan rejimi bu örgütlerinin çoğunun babasıdır. ABD Afganistan'a terörle mücadele için falan gelmedi, kendi çıkarları, kendi stratejik amaçları için geldi. Rusya ve Çin karşısında hamle yapacağı bir alan olsun diye Afganistan'ı işgal etti.
 
ABD burada bir barış süreci başlattı. Bu koca bir yalan ve kandırmacaydı. Hem Afganistan halklarını hem de tüm dünyayı kandırmaya çalıştılar. Bu süreç başladığında bulabildiğim tüm platformlardan haykırdım. Bu sürecin Taliban'ı getirmek için bir araç olacağını söyledim. Biz Taliban'ı 90'lardan bu yana iyi tanıyoruz. Dünyanın en kadın düşmanı rejimini başımıza bela ettiler. ABD'nin çıkışıyla Taliban'ın gelişi bir oldu. Tüm dünya gördü ki ABD burada terörle mücadele etmemiş, bir terör hükümeti yetiştirmiş. Bu barış onlar kendi hükümetini kurabilsin diye tesis edilmiş. Hala da bu terör örgütlerine örtülü ya da dolaylı olarak finansal destek sağlıyorlar.
 
Birçok ülkenin desteklediği, resmi olarak tanıdığı kadın düşmanı Taliban’a karşı kadınların verdiği mücadele ne boyutta? Şuan Afganistan’da Taliban’a ve bu güçlere karşı mücadele veren tek kitle kadınlar mı?
 
Geçen sene Ağustos ayının 15'inde sokağa çıkma cesaretini gösteren kadınlar, Afganistan'da bu kadın düşmanı barbarlar tarafından evlerine kapatılmış, sesleri bastırılmış kadınların tamamının sesi oldular. Sesi kısılmış tüm kadınlar için seslerini yükselttiler ve mücadele ettiler. Bunun karşılığında tutuklandılar, işkence gördüler, öldürüldüler, kaybedildiler, şiddetin her türlüsüne maruz kaldılar, ama geri çekilmediler. Tüm dünyaya korkutulmayacaklarını, sindirilmeyeceklerini ve gericilik ve baskı karşısında dimdik duracaklarını gösterdiler. Bu gericilik, kadın düşmanı rejim hala ABD, İngiltere, Avrupa Birliği gibi emperyalist devletler tarafından utanmazca destekleniyor. Bunun yanı sıra komşu devletler olan faşist Erdoğan rejimi, İran, Pakistan, Suudi Arabistan tarafından da destekleniyor. Bu faşist güçlere karşı bu bölgede ses çıkaran tek grup şu anda Afganistanlı kadınlardır. Şu anda bu direniş çok dağınık ve örgütlü olmaktan uzak. Ama her geçen gün Afganistanlı kadınlar siyasi anlamda bilinçleniyor ve kendi tecrübelerinden öğrenmeye devam ediyorlar. Afganistanlı kadınların direnişi her geçen gün biraz daha olgunlaşıyor ve genişliyor.
 
Kadınların ve kız çocuklarının okula gidemediğini de söylediniz. Eğitim yasaklarına karşı kadınların yıllardır alternatifler yarattığını da görüyoruz. Siz de bu eğitimleri örgütleyenlerdensiniz. Bu eğitimler ne kadar işe yarıyor, sizin öğrencileriniz olan bir jenerasyonun bu geleneği sürdürmesi size ne hissettiriyor?
 
Bir kadın hakları aktivisti olarak gelecek nesillerden umudum çok büyük. Kadınların bu barbar baskı rejimine karşı direnişine inanıyorum. Bu direniş Afganistanlı kadınlar için yeni bir şey değil. Onlarca yıldır sürüyor. Afganistan'a gelmiş geçmiş tüm hükümetler kadınları baskılamaya ve evlerine kapatmaya çalıştı. Afganistan’da kadınların baskıya, gericiliğe, işgale karşı direnişi soluksuz devam ediyor ve kadınlar haklarını elde edene kadar da sürecek. Ülkemin kadınlarının bu kadar karanlık bir süreçten geçtiğini, korkunç şeylerle mücadele etmek zorunda kaldığını görmek elbette ki üzücü, ama aynı zamanda bir kadın aktivist olarak kadınların direnişini görmek gurur verici. Bu nedenle hala Afganistan'da olup sokaklardan çekilmeyen kadınları destekliyorum. Bu kadınlar, tüm dünyaya ve Afganistanlı erkeklere ne kadar güçlü ve yenilmez olduklarını gösteriyorlar. Kadınlar bir araya gelirlerse onların karşısında hiçbir güç duramaz.
 
Peki, Afganistanlı kadınların bu kadın düşmanlığına karşı mücadele stratejisini yeterli buluyor musunuz? Daha fazla ne yapılması gerekiyor?
 
Taliban bir ülke nüfusunun yarısını eve kapatmak istiyor çünkü bu kadın düşmanı rejime karşı ses çıkaran yalnızca kadınlar oldu. Taliban eğer nüfusun bu 'tantana' yapan yüzde 50'sini eve kapatırsa, geri kalan yüzde 50 ile daha kolay başa çıkacağını düşünüyor. Taliban kadınların gücünden korkuyor. Bu ayrımcılıktan kurtulmanın ve özgürlüğe ulaşmanın tek yolu özgürlük için mücadele eden devrimci Afganistanlı kadınların birleşmesidir. İster bireyler olsun ister gruplar olsun birlik olmalıyız ve Taliban rejimine, her türlü köktenciliğe ve onların eli kanlı efendilerine karşı ayağa kalkmalıyız. Kadınların ellerini bağlayan bu zincirler ancak bu anlamda bilince çıkılmasıyla mümkün olacaktır. Bu gericilik karşısında örgütlenmemiz ve aktif olarak savaşmamız gerekiyor. Kadınların katılımı olmadan hiç bir devrim başarıya ulaşamaz. Afganistan da bunun en önemli kanıtıdır. Kadınlar Afganistan'da 40 yıldır bu mücadelenin en ön saflarındadır.
 
Afganistanlı kadınlar bu mücadeleyi verirken dünya kadın devrimi pratiklerinden yararlanıyor mu? Örneğin Rojava kadın devriminden haberdarlar mı?
 
 
 Rojava'da kadın öncülüğünde gerçekleştirilen devrimden haberdar. Afganistan'ın direnen kadınları Rojava'dan ilham alıyor. Kobanê direnişi tüm dünyaya gösterdi ki kadınlar, evlerinde oturup erkeklere itaat edecek ikinci sınıf vatandaşlar değillerdir.
 
Bu soruya iki parça halinde yanıt vereceğim. İlk olarak, Afganistan'da direnen tüm kadınlar, tüm devrimciler Rojava'da neler olduğunu biliyor. Rojava'da kadın öncülüğünde gerçekleştirilen devrimden haberdar. Afganistan'ın direnen kadınları Rojava'dan ilham alıyor. Kobanê direnişi tüm dünyaya gösterdi ki kadınlar, evlerinde oturup erkeklere itaat edecek ikinci sınıf vatandaşlar değillerdir. Kadınlar erkeklerle omuz omuza çarpışabilir. Kadınlar ülkelerinin özgürlüğü için ön cephelerde mücadele edebilir. Çünkü o ülkedeki baskı erkekten önce kadına uygulanır. Kadının kurtulmak istemek için daha çok nedeni vardır. Kobanê'de savaşan kadınlar tüm dünyanın örnek aldığı kadınlar haline gelmiştir. Konu direniş olunca kadınların erkeklerden daha güçlü olduğunu gösterdiler bütün dünyaya. Kobanê'de savaşan kadınlar bize kadın özgürlüğünün yolunu açtılar. Bize özgürlüğümüzü istiyorsak uzanıp onu kendimizin alması gerektiğini öğrettiler. Biz Afganistanlı kadın aktivistler ve devrimciler olarak her zaman Kürt kadınlarının direnişini yakından takip ediyoruz ve onlardan ilham alıyoruz. Her zaman onları destekleyeceğiz ve onların deneyimlerinden öğrenmeye devam edeceğiz.
 
İkinci olarak, faşist Türkiye rejiminin eli kolu ne yazık ki son derece uzun. Az önce Türkiye'nin Afganistan'da pek çok terör örgütünü desteklediğini söylemiştim. Türkiye tarafından desteklenen savaş lordlarından birisi de Dostum adında bir terörist. Bu kişi pek çok basın kuruluşu üzerinde etki sahibi. Zaten genel olarak Türkiye Afganistan medyası üzerinde de çok büyük kontrol sahibi. Gerici, dinci Gülen okullarını Afganistan'da da açtılar. Burada Kürtlerin mücadelesini kötülemek için, Kürtlerin mücadelesi hakkında halkı yanlış bilgilendirmek için medyasından okuluna çok büyük efor sarf etti Türkiye. Ne yazık ki bu çabalar bir ölçüde sonuç verdi. Kürtlerin mücadelesini kendi çabalarıyla öğrenmeyen bir kesim Türkiye'nin kara propagandasıyla yanlış bilgi sahibi oldu. Ancak ezilen Afganistanlı kadınların tamamı Rojava kadın devrimini bilir ve bu hareketten ilham alır. Şu anda da devrimci Afganistanlı kadınlar Kürt kadınlarının gerici barbarlara karşı nasıl silahlandığını, nasıl DAİŞ gibi ölçülemez barbarlıkta bir terör örgütünü alt ettiğini biliyor, okuyor ve öğreniyor ve Taliba'a karşı silahlı mücadelenin gerekliliğini tartışıyor.
 
Yaşanan bunca insanlık dışı uygulamalara karşı dünyanın sessizliğine karşı neler söylersiniz?
 
Bunca insan kaçırılırken, öldürülürken üç maymunu oynuyorlar çünkü öldürülen binlerce aktivist, gazeteci ve siyasetçi için ses çıkarmak ABD'nin çıkarına uymuyor. Biz, ABD'den Avrupa Birliği ve İngiltere'den bir şey beklemiyoruz. Dünya halklarına sesleniyoruz; hükümetlerinize baskı uygulayın. Afganistan'da ve bölgede teröristleri desteklemeyi bırakmalarını söyleyin. Şu anda Afganistan ve Ukrayna'da olan ABD ve NATO politikalarının, Rusya ile olan hegemonya savaşlarının bir sonucudur ve bunun ceremesini de Afganistan ve Ukrayna halkı çekiyor. Öte yandan Ukraynalı mültecilere tüm dünya kucak açarken Afgan mültecilere uygulanan ayrımcılık da ortada. Bu savaş ve onun sonuçları Afganistan halkına reva görülüyor. Biz 40 yıldır ABD ve NATO politikaları yüzünden savaşın içinde yaşıyoruz. Bu savaşı biz çıkarmadık. 40 yıldır acı çekiyoruz, şiddete maruz kalıyoruz. NATO kuklası ülkelerin ihanetine maruz kalıyoruz. Afganistan halkı da özgürlüğü hak ediyor. Herkesle eşit muamele görmeyi hak ediyor. Bu özgürlük ve eşitlik için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz!
 
MA / Gözde Çağrı Özköse - Zemo Ağgöz 

Diğer başlıklar

11:11 Ambulans helikopter hastaneye çarpıp düştü: 4 ölü
11:02 Halide Türkoğlu: Gün Rojava kadın devrimini savunma günüdür YENİLENDİ
11:01 Geçici Maslahatgüzarı Köroğlu Erdoğan’ın Şam’a gideceğini açıkladı
10:08 Nijerya’da gıda izdihamı: 27 ölü
09:36 Kar paylarındaki stopaj oranı yüzde 15'e yükseltildi
09:31 Jin dergi katliamları kapağına taşıdı
09:17 Kazazede genci onlarca polis darp ederek gözaltına aldı
09:15 Soruşturma çağrısı: Her gazetecinin ölümü gerçeğin ölümüdür
09:13 İkinci Paris Katliamı: Fransa hükümeti hesap vermeli
09:10 Wan'da şiddetsiz özgür bir toplum için kollar sıvandı
09:09 Sermayedarlar doğayı yiyip bitirdi
09:00 22 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
00:43 T24 ve Seyhan Avşar'a 'Daştan ve Bilgin' soruşturması
21/12/2024
23:28 Gözaltına alınan 9’u gazeteci 14 kişi savcılığa sevk edildi
23:08 Gazetecilerin katledilmesi Avrupa’da protesto edildi
22:01 İstanbul’da 3 büyüklüğünde deprem
21:58 Özerk Yönetim’den Almanya’ya başsağlığı mesajı
21:49 Êlih’te Yelda Gecesi düzenlendi
21:00 Astsubay Duru, Merve Sağ’ı katletti
20:25 Suriye’de mayın patladı: 1 çocuk hayatını kaybetti
19:30 İstanbul Barosu’ndan katledilen gazeteciler için açıklama: Soruşturma yürütülsün
19:00 Özlem Gürses'e ev hapsi verildi
18:53 SİHA saldırısında katledilenlerin isimleri netleşti
18:45 EHP'den asgari ücret açıklaması: 50 bin lira olmalı
18:33 Katledilen gazeteciler için yürüyüş: Miraslarına sahip çıkacağız
18:18 Türkiye, Kobanê’ye saldırdı: 300 ton buğday zarar gördü
18:02 ‘19 Aralık’ı unutmuyor unutturmuyoruz’
17:51 Gazetecilerin katledilmesi Ankara’da protesto edildi: Kameralarını yerde bırakmayacağız
16:55 Amûdê ve Kobanê’den saldırılara tepki
16:25 Suriye Kadın Meclisi’nden 13 maddelik deklarasyon
15:22 Wernicke Korsakoff hastası tutsakların tahliyesi istendi
15:15 Gazetecilerin katledilmesine öfke: Hakikatleri duyurmayı sürdüreceğiz
15:03 Tişrîn Barajı çevresinde şiddetli çatışma
15:01 Hesekê'de 2 araca SİHA saldırısı: 3 kişi katledildi
15:00 Kadınlardan Nimet Tanrıkulu ile dayanışma eylemi
14:50 Mereş Katliamı anması: Yüzleşme çağrısı
14:49 Artuklu'da iş cinayeti
14:30 İhraç edilen emekçilerin işe iadesi istendi
14:07 Gazeteciler Qamişlo sınırında seslendi: Özgür Basın’ı susturamayacaksınız
14:04 Kayıp yakınları gazetecilerin katledilmesini kınadı
13:44 Sınırdaki direnişte katledilen gazeteciler anıldı
13:39 İsmail Bahçeci ve katledilen gazeteciler için adalet istendi
13:14 HPG: KDP bir timimize pusu kurarak ateş açtı
13:13 TMMOB Kadın Komisyonu: Rojava’daki kazanımları korumalıyız
12:49 Meslektaşlarının katledilmesini protesto eden gazetecilere gözaltı
12:47 Antalya Cezaevi’nde kitap ve özel eşyalara el konuldu
12:44 Rûbarok’ta ağaç kıyımı
12:22 RES’lere karşı eyleme çağrı
11:19 Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in cenazeleri için başvuru
10:46 Cezaevinde Türkçe dışında konuşmaya 'dilekçe' şartı getirildi
10:44 Patnos Cezaevi’nde kadın tutsaklar darp edildi
10:00 ‘Kalemleri yerde kalmayacak’
09:59 Türkiye 5 yılda 13 gazeteciyi katletti
09:22 ‘2024 yılı emeklilerin ölüm yılı oldu’
09:06 Yeni Yaşam Gazetesi’ne erişim engeli
09:04 Uluslararası PEN Başkanı Sönmez: Gazeteciler hakikatin peşinden koşarken katledildi
09:04 Besiciler: Et ithalatını durdurun, hayvancılığı destekleyin
09:03 Basın örgütleri: Gazetecilerin hedef alınması savaş suçudur
09:01 3. Dünya Savaşı'nın merkezi: Ortadoğu
09:00 21 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:56 ABD Kongresi'nde Türkiye’ye yaptırım hazırlığı
07:57 Çok sayıda kent için sağanak uyarısı
20/12/2024
23:37 Irak, DAİŞ konusunda uyardı!
23:03 Kolombiya Cumhurbaşkanı: Yeni bir soykırıma gidiliyor Kürt halkına sahip çıkalım
22:55 Washington, Şam’da geçici hükümetle görüştü
22:44 Almanya’da Noel pazarına saldırı
22:05 CPT: Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ni 13 kez bombaladı
21:47 14 barodan gazeteciler için çağrı: Sorumlular hakkında soruşturma başlatılsın
21:25 Kobanê sınırına tank sevkiyatı
21:20 Haber-Sen: Bilgin ve Daştan’ın hedef alınması savaş suçudur
21:11 Gazeteci Özlem Gürses gözaltına alındı
20:16 CPJ: Aracın üzerinde ‘basın’ yazmasına rağmen saldırı düzenlendi
20:05 Wan’da gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
20:01 Gözaltı sonrası yine bir araya geldiler: Hakikati susturamazsınız
19:29 Suruç Aileleri adalet istedi
19:06 ÖHD'den katledilen gazeteciler için çağrı: Adli ve idari süreç başlatılsın
18:27 IFJ: Gazetecilere yönelik saldırının sorumluları hesap versin
17:58 Êzidî gazeteciler: Hakikat bayrağı yerde kalmayacak
17:38 Gazeteci Daştan ve Bilgin'in ailelerine taziye ziyareti
17:31 Sağlık çalışanlarından ‘yönetmelik’ protestosu
17:26 KESK, DİSK, TTB ve TMMOB: Halk için bütçe istiyoruz
17:21 Emekliler: Suriye gündemiyle yoksulluğu örtemezsiniz
17:18 Gazetecilerin katledilmesi Dêrsim’de protesto edildi
16:48 Temelli: Demokratikleşmeye İmralı ile başlayın
16:40 ROJIN: Vahşetiniz hakikat takipçilerini korkutmuyor
16:34 Riha ve Amed Barosu gazetecilerin katledilmesini kınadı
16:16 Şêx Murşîd El-Xeznewî: Kürtler Şam’a tek ses gitmelidir
16:05 ‘Doktora işkence yapan polisler soruşturulsun’
15:49 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Rojava tehdit değil, istikrar ve barış bölgesidir
14:57 Kimyasal silah protestosu davası ertelendi
14:41 PEN International’dan gazetecilerin katledilmesine tepki
14:33 Wan’da açıklamaya polis saldırısı: 10’u gazeteci en az 39 gözaltı
14:30 Sınırda nöbet 8'inci gününde: Rojava'nın statüsünü tanıyın
14:22 BES Göç İdaresi'ni hak gasplarına son vermeye çağırdı
14:04 Qamişlo sınırında nöbet eylemi: Özgür Basın onurumuzdur
13:26 CFWIJ: Gazetecilerin hedef alınması savaş suçudur
13:20 DEM Parti: Gazetecilerin katledilmesini lanetliyoruz
13:06 Gazetecilerin katledilmesi protesto edildi: Kalemlerini yerde bırakmayacağız
13:05 Ailelerden İmralı için 2 ayrı başvuru
12:46 İhraç edilen eşbaşkana 'istifa et' çağrısı
12:13 Nazım'ın hakikat ısrarı
12:08 Kırklareli’nde tren minibüse çarptı
12:07 Bakırhan: Rojava'da SİHA kaldırarak mesele çözülmez
11:58 Gazetecilerin katledilmesine tepki yağdı: Hakikatin kalemi susturulamaz
11:57 Meral Danış Beştaş: Rojava’ya her saldırı çözüme set çekmektir
11:41 Qamişlo’dan seslendiler: Nazım ve Cihan’ın mücadelesi yerde kalmayacak
11:23 Sosyo Politik araştırması: İntiharlar artıyor, Sêrt ilk sırada
11:07 'Çözüm ve özgürlük' yürüyüşçülerinden Meclis'e çağrı: Sorumluluk alın
10:58 Şişli'de 3 katlı binada yangın
10:56 Özgür Basın’a saldırılar Meclis gündeminde: Hakikat susmayacak
10:55 ‘Gerçekleri susturamayacaklar’
10:54 İsviçreli parlamenterlerden Rojava çağrısı: Harekete geçin
10:07 Amed'de gazetecilerin katledilmesi protesto edilecek
09:52 Kadrajı hep halkın mücadelesine dönüktü
09:45 Kamerasıyla 'tarihi süreçlere' ışık tuttu
09:33 DFG: Katledilen gazetecilerden aldığımız güçle hakikati dile getireceğiz
09:28 Sanatçılardan Rojava'ya sahip çıkma çağrısı
09:24 Amed’de polis kitap avına çıktı
09:13 2024: Üçüncü Dünya Savaşı'nda yeni aşama
09:12 AYM'den Bozan Karayılan davasında 'ihlal' kararı
09:12 Eskişehir maden kıskacında: Tarım arazilerimiz yok olacak
09:11 Rojin Kabaiş dosyasında ATK'nin raporuna itiraz edilecek
09:10 Kriz spotçuları da vurdu: Cepten harcıyoruz
09:09 Emniyette işkence iddiası: Müdür darp etti, amir kayda aldı
09:08 Dêrsim'de kara mayın tehlikesi
09:07 'İzmir körfezindeki kirlilik sorunu siyasi malzeme ve ranta dönüştü'
09:07 Wan’daki yurttaşlardan fatura tepkisi: İktidar değişmeli
09:03 Botan'da 8 yıl sonra ilk Kürtçe tiyatro sahnesi kuruldu
09:00 20 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:34 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin katledildi
19/12/2024
23:29 Saldırılara ‘Rojava Toplum Sözleşmesi’ ile tepki gösterdi
22:21 Enternasyonalistler AP oturumunu bastı: Türkiye’ye yaptırım istedi
22:11 ‘Rojava’daki gelişmeler ile Türkiye’de süreç birbirine göbekten bağlı’
22:03 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kürt sorununun çözüm anahtarı Abdullah Öcalan'dır
21:17 Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri: Tecridin en somut hali İmralı’daki rejim
21:00 QSD: Meidan'da ki temizlik operasyonu tamamlandı
20:24 Hesekê'de çocuk hastanesi açıldı
20:21 ‘Barış çağrıcıları’nın çözüm talebine destekler sürüyor: Barış nefes almaktır
19:58 Azadiya Welat çalışanı tahliye edildi
19:55 Taybet Ana’nın oğlunun röportajını Meclis kürsüsünde okudu
19:38 Mazlum Abdi: Kobanê riskli bir durumda
19:24 30 yılın ardından tahliye edilen Öngüllü'ye ziyaret
19:19 Kürt Halk Birliği İnsiyatifi'nden 'birliği sağlama' çalıştayı
18:45 Gisele Pelicot'a tecavüz davasında 20 yıl hapis cezası
18:16 Meclis’e çatışmaları bitirmeye dair karar alma çağrısı
18:07 Türkiye Kobanê'nin köyünü bombaladı
17:51 DAİŞ, Suriye’de bir kişiyi katletti
17:42 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı tepkisi: Mesele Kürt olunca zebani dost olur anlayışı
17:39 Giyadîn Belediyesi’nden tiyatro gösterimi
16:48 Tûşba’da kapalı semt pazarı açıldı