DİYARBAKIR - Diyarbakır’da fiili yasakla 7 yıldır abluka altında olan Dicle ilçesine bağlı Tonekrak, Pirejman, Berig ve Tirmal köyü sakinleri, yaşadıkları mağduriyetleri anlatarak, ablukanın kaldırılmasını istedi.
Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı Tonekrak, Pirejman, Berig ve Tirmal köylerine giriş çıkışlar, 2015 yılından bu yana askerler tarafından kısıtlanıyor. Aynı zamanda 2009 yılından özel güvenlik bölgesi ilan edilen köylerde giriş çıkış saatleri ise sabah 07.00 ile akşam 17.00 arasında yapılabiliyor. Zaman zaman kısıtlamaların uzatıldığını belirten köylüler, söz konusu yasaklar nedeniyle birçok kez mağdur olduklarını söyledi.
YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Asker ablukası altındaki Tonekrak köyünde yaşayan Kadriye Karata, yasaklamalar sonucu dört köyde de mağduriyetlerin yaşandığını söyledi. Giriş çıkış yasaklarıyla köylerdeki insanların yaşamlarının olumsuz etkilendiğini belirten Karata, “Havanın serinlemesiyle birlikte insanlar işlerini yapmak üzere köylerine geliyorlar. Giriş çıkış yasağından dolayı, insanlar hiçbir şey yapamıyor. Mesela bazılarının burada bahçeleri var ve serin havada çalışmaları gerekiyor. Ama köye girişler sınırlı olduğu için, iş yapmaları bir türlü engelleniyor” dedi.
HASTANEYE GİDEMİYORLAR
Karata, yasaklar nedeniyle hastaların hastaneye dahi götürülemediğini dile getiren Karata, “Bazen hastalarımız oluyor. Birine bir şey oluyor. Ama yasaklardan dolayı içeriden çıkamadığımız için, hasta hayatını kaybedebiliyor. Bu yasağın kaldırılması için gerekli mercilerin bu konuda destek sunmaları lazım” diye konuştu.
ORMANLAR YAKILIYOR
Bölgede her yıl yangınların çıktığını ifade eden Karata, şunları söyledi: “Bölgede hemen hemen her yıl doğa yakılıyor. Buradaki karakol her yıl hem kendi etrafını hem de köyün etrafını yakıyor. Bir de sık sık silahla etrafa ateş açıyorlar, bunu rastgele yapıyorlar, gece saatin kaç olduğu fark etmeksizin ateş açılıyor. Bu hem bizim hem de doğada ki bütün canlı yaşam hayatı için tehdittir. Burada sadece insan yaşamını değil, diğer canlıların hayatını da etkiliyor. Çünkü canlı yaşamı bir bütündür” ifadelerini kullandı.
KÖYE ELEKTRİK VERİLMİYOR
Karata, ablukanın yanı sıra köylerine elektrik de verilmediğini belirterek, “AKP’nin seçim vaatlerinden biride ‘Bir ev bile elektriksiz kalmayacak’ şeklindeydi ama bizim burada elektriğimiz yok. Elektrik ihtiyacımızı güneşten alıyoruz. Su kaynaklarımız da daha önce karakolun açtığı sondaj kuyularından dolayı azaldı. Ondan sonrada maden ocakları da aynı şekilde sondaj kuyuları açtı. Bombardımanlar nedeniyle su kaynaklarımız kurudu. Sadece bir iki çeşmemiz kalmış. Bundan dolayı da biz arazilerimizi işleyemiyoruz” şeklinde konuştu.
HAYVANCILIK ENGELLENİYOR
Bölgenin geçim kaynağı olan hayvancılığın da yapılamadığını söyleyen Karata, “Yasaklardan dolayı köy dışına hayvan çıkaramadığımızdan ve köy içinde de herkesin bahçesi olduğundan dolayı hayvanda besleyemiyoruz” dedi.
YASAKLAR ÖLÜME NEDEN OLDU
Kent merkezinde yaşayan ancak 20 yıldır yaz aylarını Tonekrak köyünde geçiren Habibe Karateke, annesini yasaklar yüzünden hastaneye yetiştiremediğini söyledi. Karateke, “Bir hastamız olduğunda; biz muhtarı, muhtar taburu, onlarda başka yerleri arıyorlar. Bu süreç içerisinde ambulans gelene kadar o hasta yaşamını yitiriyor. Annem o yüzden yaşamını yitirdi. Açsınlar yolumuzu, neden her yerin yolu açık, bizim kapalı?” diye sordu.
YOL, SU, ELEKTRİK SORUNU
Köyün yol, su ve elektrik sorunu olduğunu aktaran Kareteke, “Gece karanlıktayız. İhtiyaçlarımızı güneş panellerinden karşılıyoruz ki o da yetmiyor. Suyumuz da yok. Bahçelerimizin hepsi kurumuş. Ekemiyoruz, ektiğimiz de kuruyor” diye konuştu.