Musa Anter Davası zamanaşımından düşürüldü

img

ANKARA - Kürt bilgesi gazeteci Musa Anter’in katledilmesine dair açılan davada kararını açıklayan mahkeme heyeti, Musa Anter davasının zamanaşımından düşmesine karar verdi.

Kürt bilgesi ve gazeteci Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da katledilmesine dair açılan ve JİTEM Ana Davası ile 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen davanın karar duruşması, Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 
 
Davanın görüldüğü salonun küçük olması nedeniyle duruşma Ankara Adliyesi E Blok’ta bulunan 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. 
 
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter’in de hazır bulunduğu duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüleri, milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, JİTEM Davası’na dair ilk iddianameyi hazırlayan eski savcı İlhan Cihaner, DİSK Basın İş İç Anadolu Bölge Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplumsal Hukuk üyesi avukatlar yanı sıra kentte bulunan sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. 
 
 
Duruşma öncesi iki polis salonun bir üst katından davaya katılanların fotoğraflarını çekmesi dikkat çekti. 
 
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Sanıksız başlayan duruşmada mahkeme başkanı dava dosyasına gelen evrakları okudu. 
 
BAKANLIK YANIT VERMEDİ
 
Mahkeme başkanı yakalamalı sanıklar hakkında yazılan müzekkerelere, sanık Abdulkadir Aygan (Aziz Turan) hakkında Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkere ve sanık Cemil Işık’ın ölmesine dair Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkerelere cevap verilmediğini belirtti. 
 
‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINA ALINSIN’
 
Mahkeme başkanı, Avukat Neşat Giresun’un dilekçe verdiğini ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan 77 ve 78’inci “insanlığa karşı suç” kapsamında davanın ele alınmasına dair talepte bulunduğunu belirtti. 
 
‘BAKANLAR KONSEYİ İZLEMESİNDE’
 
İlk olarak duruşmada söz alan İHD Eş Genel Başkanı ve avukat Öztürk Türkdoğan, “Musa Anter’in öldürülmesi üzerinden 30 yıl geçti. Öldürüldükten sonra Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi bir soruşturma yürütmüş. Anter ailesi AİHM’e başvurmuştu. AİHM ihlal kararı verdi. AİHM’in Anter ve diğerleri Türkiye davası Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından izleme altındadır. Anter davasına dair İHD, Hafıza Merkezi 9.2’i başvuru yapılmıştır. Bu izlemeler devam etmektedir. Bu dava da insanlığa karşı suç kapsamında yargılama yapılması gerekir” dedi. 
 
‘TÜRKİYE’DE CİNAYETLER HEP DEVAM ETTİ’
 
“Musa Anter devlet içerisindeki çete yapılanmalarla siyasi olarak alınan kararlarla öldürülmüştür” diyen Türkdoğan, “Ceza yasasının 77’inci maddesinde insanlığa karşı suç tanımlanmıştır. Musa Anter’in öldürülmesi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Dava bu kapsamda ele alınmalıdır. İnsanlığa karşı suç kapsamında ele alınan dosyalarda zamanaşımı kuralı işlememektedir. Türkiye’de hepimizin bildiği bir gerçek var. Devlet içerisindeki çetelerin bizim kontra-gerilla dediğimiz işlediği cinayetler hep devam etti. Bir suç örgütünün devam eden eylemleri söz konusudur. Tekil bir suç açısından süre hesaplanamaz. Sürekli işlenen suçlar bakımından ele alınması gerekir” diye konuştu. 
 
‘ADALET YARA ALDI’
 
Anter davasının açılması ve birleştirilen davalara da dikkat çeken Türkdoğan, “Adaletin ciddi anlamda yara aldığını belirtmek isterim. Katılan vekilleri zamanaşımı ihtimalini değerlendirerek, 2021 yılında davanın ayrılmasını talep etti. Ancak mahkemeniz kabul etmedi. Sanık Abdulkadir Aygan’ın ifadesinin alınmaması sürecine dair birşeyler söylemek istiyorum. Abdulkadir Aygan’ın yurtdışı istinabe yoluyla 9 Kasım 2015 tarihli 5’inci duruşmadan bu yana yazışma yapıldığı, 7 yıldır bir aşama kaydedilmediği ortadadır. Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personeli hakkında işlem yapmayanlara dair suç duyurusunda bulunmanızı istiyoruz. Burada en hafif deyimle ihmal bize göre kasıt vardır. İhmali ve ya kastı olan personel hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
Türkdoğan, Anter davasının birleşen dosyalardan ayrılamayacağını, insanlığa karşı suç kapsamında davanın ele alınmasını ve zamanaşımı uygulanmamasını talep ettiklerini vurguladı. 
 
‘AĞIR İNSAN HAKLARINDA ZAMANAŞIMI UYGULANAMAZ’
 
Müşteki avukatlarından Oya Aydın, Anter Davası’nın zamanaşımı kapsamında ele alınmayacağına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ve uluslararası hukukta örneklerini anlatacağını kaydetti. Türkiye’de insanlığa karşı suç kavramının savaş suçlarıyla karıştırıldığını ve mesafeli yaklaşıldığını ifade eden Aydın, “Bugüne değin AİHM onlarca kararında sözleşmenin yaşam hakkı ihlali ve işkence gibi dosyalarda zamanaşımının kati bir biçimde uygulanmayacağını altını çizmiştir” dedi. Aydın, AİHM’in Türkiye kararlarından örnek verdi. İnsanlığa karşı suç 2005 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu’na girdiğini ifade eden Aydın, “Zamanaşımı ağır insan hakları ihlallerinden uygulanamaz. Devlet görevlilerinin ağır insan hakları kapsamında zamanaşımı uygulanamaz. İnsanlığa karşı suçun, bir halkın önde gelen bir kişisine yönelik ağır bir yaşam hakkı yapılan dosyada uygulanması gerektiği kanaatindeyiz” dedi. 
 
‘KATİLLERİMİZİ TANIYORUZ’
 
Madımak Katliamı ve 12 Eylül Davaları’nda verilen kararlardan örnek veren Aydın, şunları söyledi: “Bu kararlarda sözü edilen zamanaşımı uygulanmamasının en önemli argümanlarından biri de devletin cezasızlık politikasının gözlemlenmesi, uzun sürmesi, yargısal pasizifizm gerekçe göstermiştir. Bu dosyada çok sayıda delil vardı. Çok üst düzey tanıklar dinlendi. Abdulkadir Aygan, Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını iddia etti. Devletin dahil olduğu bir cinayette mahkûmiyet kararı verilecekken, ısrarla birleştirmeye karşı çıkması ve dosyanın sonuçlandırılması talebi görmezden gelindi. Bu davada Musa Anter’i öldüren kişiler bellidir. Biz katilimizi biliyoruz. Devlette biliyor. Bu davada AİHMîn verdiği karar nedeniyle açılmadı. Bu soruşturma 5 yıl sonra açıldı. Davanın açılması Fettullahçı yargı mensuplarının derin devletle hesaplaşmasıydı. Devlet katilleri tek tek çıkardı. Üst düzey komutaya gitmeden, tetikçileri mahkemeler önüne çıkardı. Tetikçilere emir verenleri korkuttular, işbirliğine davet ettiler, kabul etmeyenleri tasfiye ettiler. Geldiğimiz noktada bir adalet sağlama yerine derin devlet denilen güçlerle işbirliği ve siyasi ortaklık tercih edildi. Bu dosyalar zamanaşımı ile karşı karşıya bırakıldı. Cezasızlık sürecinde rol alan herkese bedelini ödetmeye çalışacağız. Adaleti bulacağız.”
 
AKP’Lİ MİROĞLU GELMEDİ AMA MEKTUP GÖNDERDİ 
 
AKP’li Orhan Miroğlu’nun avukatı Serhat Menzilcioğlu da hazırladığı yazılı savunmasını okudu. Menzilcioğlu, katılan vekillerinin ithamlarına dair de Miroğlu’nun yazılı gönderdiği mektubu okudu. Miroğlu, mektubunda 30 yıl boyunca adalet aradığını öne sürerek, PKK’yi cinayetin merkezinde olmakla suçladı. MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, dosya kapsamında tanık olarak dinlendiğinde, AKP’li Miroğlu’nu devlet ajanı “Tayfun” olarak tanıdıklarını söylemişti. 
 
KATILAN AVUKATLAR TEPKİ GÖSTERDİ
 
Katılan olan Miroğlu’nun beyanlarının mektupla gönderilmesine müşteki avukatları tepki gösterdi. Mektubun okunmasının usule uygun olmadığını dile getiren avukat Nuray Özdoğan, “Bildikleri varsa gelip, anlatması gerekir. Biz tanık değil, sanık olarak dinlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 
 
Menzilcioğlu ve katılan diğer avukatlar arasında tartışma yaşandı. 
 
MAHKEME BAŞKANI: MEKTUP DİNLEYECEK MAKAM DEĞİLİZ
 
Mahkeme başkanı Menzilcioğlu'na, “Mektup dinleyecek makam değiliz. Mektubu tadında bırakın” dedi. 
 
Avukat Mustafa Kemal Baran, “Kendi hakkında iddiaları gelip ispat edebilir” diye tepki verdi. 
 
Avukatlar mektubun okunması sırasında salonu terk etti. İzleyicilerin bir kısmı da tepki salonu terk etti. 
 
Menzilcioğlu, müvekkilinin itham edildiğini bundan kaynaklı devam etmek istediğini söyledi. 
 Duruşma Menzilcioğlu’nun okumasıyla devam etti. ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Şevin Kaya’da devam eden avukat Menzilcioğlu’nun mektubu okumasına tepki verdi. 
 
Menzilcioğlu, PKK ve JİTEM’in ortak hareket ettiğini iddia ederek, katılan avukatlarının zamanaşımı istediği suçlamasında bulundu. Mahkeme başkanı “2016 yılından beri geliyoruz. Anter davası daha kısa dile getirmenizi istiyor. Biz de zaman açısından toparlayarak, anlatırsınız” dedi. 
 
‘ASIL KATILAN DIŞARIDA ‘
 
Avukat Oya Aydın, bir siyasetçinin bazı sataşmalara dair mektubunu bir ceza yargılamasında asıl katılan burada beklemeden, dışarı çıktı. Ara kararlar bellidir. Zamanaşımı tartışması yapacakken, Orhan Miroğlu’nun siyasi deklarasyonu, kendini aklaması, sataşma mektubunu sonlandırması için bekliyoruz” dedi. 
 
Söz alan avukat Menzilcioğlu, yargılamada adalete ulaşmak ve gerçeğin ortaya çıkması için mücadele ettiklerini öne sürdü. Menzilcioğlu, savunması ve Miroğlu’nun mektubu kapsamında sürekli PKK’yi suçlamaya çalışması dikkat çekti. 
 
HDP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Alişan Şahin, “provokasyon için gelmişsiniz” sözleriyle Menzilcioğlu’na tepki gösterdi. 
 
‘SİYASİ DEKLARASYONA TEPKİ GÖSTERİYORUZ’
 
ÇHD Ankara Şube Murat Yılmaz, “Orhan Miroğlu’nun siyasi deklarasyonunu okuduğu için tepki gösteriyoruz. Bizi hedef gösteriyor. Mahkemenin müdahale etmesi gerekiyor” dedi. Menzilcioğlu’nun bütün tepkilere rağmen Miroğlu’nun mektubu okumak istemesine tepki gösterdi.
 
 Avukat Menzilcioğlu, PKK’ye söz söylediği için rahatsız olunduğunu öne sürmesine de avukatlar tepki gösterdi. Menzilcioğlu’nun ısrarlı mektup okumasına karşı avukatlar, salona yeniden girerek, bitirilmesini talep etti. 
 
‘HAKİKAT VE ADALETTEN YANA KARAR VERİN’
 
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, söz almak istedi. Anter, “Babam Musa Anter devlet içinde örgütlenmiş kişiler tarafından katledildi. Türk yargısı harekete geçmediği için AİHM’e başvurduk. İhlal kararı verildi. Biz göre failler bellidir. Bu failler ve onlara emir verenlerin yargılanması gerekir. Devlet içinde örgütlenen, devlet adına suç işleyenler yargılanmalıdır. Susurluk araştırma raporu, faili meçhul cinayetleri araştırma raporunda detaylı anlatım var. Bugün tarihi bir karar verilecek. Ya adalet kaybedilecek cezasızlık kültürü devam edecek. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek. Devlet içerisinde suç işlediğini iddia eden devlet görevlileri ve tetikçiler korunup, kollanmaktadır. Hakikat ve adalet için ya insanlığa suç kapsamında ele alacak ya da davayı düşüreceksiniz. Hakikat ve adaletten yana karar verilmesini istiyoruz. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu. 
 
ANTER’DEN MİROĞLU AVUKATINA: TAYFUN DENDİĞİNDE NERDEYDİNİZ
 
Anter, “JİTEM ve PKK’nin birlikte cinayet işlediğini iddia ediyorlar. Mehmet Eymür, mahkemede Miroğlu’na dönerek, Yeşil’in ona Tayfun dediğini, biliyoruz. Bir itirafçıya inanıyorsunuz, diğerine neden inanmıyorsunuz. Neden bugün bu beyanlarda bulunuyorlar, ortalığı neden karıştırıyorlar. O zaman siz niye cevap vermediniz. Bugüne kadar neredeydiniz, niçin bugün, sebep ne” diye sordu. 
 
Anter, “Miroğlu bir AKP’lidir, nokta” diyerek avukat Menzilcioğlu’na tepki gösterdi. 
 
JİTEM davalarının olay yerinden ve delillerden kaçırılarak, farklı kentlere taşındığını aktaran avukat Nuray Özdoğan, “Abdulkadir Aygan’ın ifadesi alınması için 2015’ten itibaren ara karar kuruyor, yazışma bekliyor. SEGBİS ile savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı’na müzekkere yazılıyor, cevap verilmiyor. Adalet Bakanlığı’nın her seferinde müzekkereleri eksik ya da yanlış gönderiliyor. Bunun üzerine iade ediliyor. Mahkemeniz de bu yazışmaları yapıyor. Müzekkerelerde anlattınız ama Adalet Bakanlığı’na ‘kasıtlı olarak kim engel oluyor’ sorusunu sormadınız, görevini yerine getirmeyenler hakkında suç duyurusunda bulunmadınız. Bu herhangi bir dosya değil. Başka dosya olsa suç duyurusunda bulunulurdu. 
Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personelleri hakkında suç duyurusunda bulunmadınız” ifadelerini kullandı. 
 
MAHKEME BAŞKANI DEVLET KURUMLARININ SUÇLANMASINDAN RAHATSIZ OLDU
 
Mahkeme başkanı, “Aygan’ın orada adı Cemil Kadir Aygan. Devlet uslubunda bir defa yazılır. Türkiye Cumhuriyeti köklü temelleri olan bir devlettir. Yöntemince yazılmıştır. Yöntemince sürdürülmüştür. Bir cevap verilmiştir.  Mahkeme heyeti de gereğini yapmıştır. Burada sözlerinize müdahale etmek durumundayım” diyerek, Adalet Bakanlığı’nı savundu. 
 
Avukat Nuray Özdoğan, “Adalet Bakanlığı’ yargının üstünde değildir. Yargının işlemlerini eksiksiz yapmakla yükümlüdür. Onlar sizin üzerinde değildir” dedi. Hukukun toplumun güvenliğini koruması gerektiğini kaydeden Özdoğan, “Buna yetkiniz var. Kullanmadığınız takdirde oluşacak suçta katkınız olacaktır. 2015 itibariyle defalarca yazışma yapmışsınız. Bir kişinin ifadesine kilitlenmişsiniz. İsveç şurasıdır. Bu yapılmıyorsa, devlet içerisin de olan bir suç örgütüdür. Hala görevde olan bir sürü JİTEM üyesi var. Bunu siz de biz de biliyoruz. Yargı ifadesinin alınmasına engel olanlara dair işlem yapabilir, Aygan’ın ifadesi alınabilirdi. Deliller orada iken dava buraya geldi. Defalarca tefrik istendi, kabul etmediniz” şeklinde konuştu. 
 
Avukat Oya Aydın, “O büyük devlet 30 yıl boyunca Diyarbakır’da ölüm tehdidi altında olan bir kişiyi korumadı, cinayeti engellemedi. Cinayete dahil olduğu iddia ediliyor. Dosya Abdulkadir Aygan’a kilitlendi. Defalarca Türkiye Cumhuriyeti, Adalet Bakanlığı’nın yanlış yazışmaları oldu. 2021’de yılında İsveç’in olumsuz bir yazısı girdi. Ancak 30 yıllık yargılamayı oraya sıkıştırdınız. Türkiye Devleti büyüktür elbette Sedat Peker’in danışmanını tak diye buluyor. Ama (Abdulkadir Aygan) bunu getirmezler. Almanya’daki sanık öldürüldü. Ancak ölümüne dair belgeler getirilmiyor. Bizim dosyadaki sanıklar belirlenemiyor. Ama mafya çatışmasında sanıklar bulunuyor. Bu kadar katliam, bunca çabaya rağmen aydınlatılmıyor” diye konuştu. 
 
ZAMANAŞIMINDAN DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTEDİ
 
İddia makamı Anter Davası ve JİTEM Ana Davası’nın Yargıtay 5’nci Ceza Dairesi tarafından birleştirildiğini, maktul Ayten Öztürk davasının da birleştirildiğini kaydederek, “Ayten Öztürk’ün cinayetinin suç tarihinin 08.08.1994, Musa Anter’in katledilmesi olayın suç tarihinin 20.09.1992 olduğu ayrıca Diyarbakır 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada kovuşturulan dava da sanıklar hakkında cürüm işlemek üzerinde teşekkül oluşturma ve katılma,  tahammülden öldürme suçlarından açılan davanın birleştirilmesine karar verildiği, suç tarihlerinin 1992, 1993 ve 1994 yılları olduğu tespit edildiği, sanıklara isnat edilen suçların gerçekleştiği tespit edilen tarihlerin o tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK kanununda 102-104 maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresi olan 30 yılın Ayten Öztürk ve Musa Anter yönünden sürenin dolmuş olduğu, zaman aşımı süreleri konusunda 765 sayılı hükümlerinin zamanaşımını düzenleyen 66 ve 67’nci hükümlerinin göz önüne alınması gerektiği”ni belirterek, JİTEM Ana Davası’nın sürmesine dair mütalaa verdi. 
 
İddia makamı Davaların ayrılmasını isteyerek, Musa Anter ve Ayten Öztürk kovuşturmaları hakkında sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşürülmesine karar verilmesini talep etti. 
 
Sanıklardan Hamit Yıldırım hakkında da savcı, adli kontrolün kaldırılmasını, diğer sanıklar yönünde yakalama kararlarının devam ettirilmesini istedi. 
 
SANIK AVUKATLARI MÜTALAAYI TEKRARLADI
 
Duruşmada söz alan Hamit Yıldırım’ın avukatı avukat Kaya Yelek, duruşma salonunda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı selamladı. Savcılık mütalaasına katıldıklarını dile getiren Yelek, “Ancak gelinen aşamada ben hoşnut değilim. Maddi gerçek açığa çıkmamıştır. Bu dava da esas hakkında savunma yapıp, müvekkilimin suçsuzluğunu ispatlamak isterdim. Gelinen aşamada 30 yıllık bir zamanaşımı olmuştur. Zamanaşımını, kanunilik ilkesini benden iyi bilir. Yasalarda görülen bir öngörülmüş zamanaşımı yasası vardır. Her yasanın bir amacı vardır. Kanunilik ilkesi ortadadır. Davanın müvekkil yönünden düşürülmesini talep ediyorum” dedi. 
 
ANTER DAVASI ZAMANAŞIMINDAN DÜŞÜRÜLDÜ
 
Diğer sanık avukatları da savcı mütalaasına katıldıklarını belirtti. Avukatlar, zamanaşımından davanın düşürülmesini istedi. 
 
Ara karar vermek üzere mahkeme heyeti salondan ayrıldı.  Verilen ara ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Musa Anter davası için 30 yıllık zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme heyeti Ayten Öztürk cinayetinin de zamanaşımından düşürülmesine, suç tarihi 1996 yılı olan JİTEM Ana Davası’nın ayrılmasına ve devam edilmesine karar verdi. 
 
Dosyadaki sanık Hamit Yıldırım’ın adli kontrolün kaldırılmasını istedi. 
 
Avukat Oya Aydın, “Mahkemeye 5 dakika ara verdiniz. Bu kararı önceden verildiği belli, burada söylediğimiz hiçbir şeyi mahkeme dikkate almadığı ortadır. Adil yargılanmanın ihlalidir” diye konuştu. 

Diğer başlıklar

11:47 AK, Türkiye'yi Demirtaş'ı serbest bırakmaya çağırdı
11:19 Meclis komisyonunun 11’inci toplantısı başladı
11:01 AK'den 'umut hakkı' kararı: Türkiye’ye süre verdi, komisyona işaret etti
10:16 İddia: Müdür karanlık geçmişini perdelemek için tahliyeleri erteliyor
10:12 ‘Rant’ projeleri reddedilince DEM Parti’yi karaladılar
09:59 İşte Türkiye’nin 'statüsüz Kürt' diplomasi trafiğinin detayları
09:51 Wan’daki kayyımdan kışkırtıcı adım
09:35 Wan'dan haykırdılar: Öcalan'ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür
09:10 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı
09:05 Rapor: Depremzedelerin koşulları değişmedi, sağlık sorunları arttı
09:03 Gimgim’da bal hasadı: Bu sene verim de kalite de düşük
09:02 Sağlıkta şiddetin boyutu: 13 yılda 123 bin başvuru
09:00 ‘Kadınların dahil olduğu bir çözüm süreci birlikte yaşamı temin edebilir’
09:00 18 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
17/09/2025
23:27 Şara ile Kalın görüşmesinde anlaşmazlık
23:15 Hunergeha Welat'tan 'Vê carê rast e' klibi
22:57 Keskin Bayındır: Kanunlar artık 'Öcalan özgür olmalı' diyor, uygulayın
21:27 Fed’den yılın ilk faiz indirimi
21:18 Komisyonun 10'uncu toplantısı sona erdi: Etkili adımlar atılsın
21:08 Amed'de sağlıklı yaşam için bisiklet turu
20:44 Mersin'de polisin 2 saatlik ablukasını aşan kitle yürüdü
20:28 ‘Barış istiyoruz’ kampanyasına yoğun ilgi
19:50 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı demokratik entegrasyon için önemli anahtardır
19:14 İsviçre'den seslendiler: Umut hakkı tanınsın, barış yolu açılsın
19:04 KHK eylemi 338'inci haftasında
18:55 Wan’da binler Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yürüdü
18:33 Akademisyenler Meclis komisyonunda: Anayasa barışa dönük bir dille yeniden kaleme alınabilir
17:47 Gazze'de katledilenlerin sayısı 65 bini geçti
17:40 Amed yürüyüşünde Abdullah Öcalan’ın dev posteri açıldı
17:02 MİT Başkanı Şara ile görüşecek
16:45 Bayrampaşa Belediye Başkanı görevden alındı
16:44 Cemaatteki tecavüz davasında karar bozuldu, cezalar arttırıldı
16:40 Çadır eylemindeki işçilerden yeni kararlar
16:35 Geçici hükümet Nepal’de ulusal yas ilan etti
16:20 Tahliyeye kurul engeli
15:39 Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
15:35 Wan'da yürüyüşe son çağrı
15:04 3 yılda İran 2 bin 910 kişiyi idam etti
14:52 Meclis Başkanı Kurtulmuş: Elimizi çabuk tutmalıyız
14:43 Sanatçılardan ‘Barışı toplumsallaştırmak’ buluşması
14:42 30 yıllık tutsağın, kardeşinin cenazesine katılma talebine ret
14:40 Êlih'te aynı aileden 4 kişinin katledilmesi protesto edildi
14:22 ‘Kent uzlaşısı’ davasına çağrı
14:13 Komisyonun 10’uncu toplantısı başladı
14:06 İnsan hakları örgütlerinden Zeyneb Celaliyan’ın tedavi hakkı için çağrı
13:38 Abdullah Öcalan: Hukuksal çözüm aşamasına gelindi
13:02 ‘Komisyon Öcalan ile görüşmeli, yasal düzenlemeler konuşulmalı'
12:34 Zeyneb Celaliyan'dan mektup: Zulme sessiz kalmayın
12:18 Kayyımın kapattığı Alo Şiddet Hattı yeniden hizmete sunuldu
11:59 AYM kararı hiçe sayılıyor: 'Sanal devriye'den 25 hesaba erişim engeli
11:42 Mêrdîn'de doktor saldırıya uğradı
11:30 Z.Ş.'yi öldürmeye teşebbüs eden sanığın duruşması ertelendi
11:29 Kazanhan'ın annesinden mahkemeye: Katili siz mi saklıyorsunuz?
11:28 DBP'den hükümete 'umut hakkı' çağrısı: Kararlar uygulanmalı
11:02 İranlı Prof. Dabashi: Bilge Öcalan’ın çağrısı bölgede kalıcı bir etki yaratacak
10:52 Köyceğiz Belediyesi Başkan Yardımcısı Örnek gözaltına alındı
10:34 Muğla'da orman yangını
10:11 'Kent Uzlaşısı' davası: Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına saldırıdır
10:08 Arap aşiretleri öncüleri: Öcalan’ın mesajı halkların kardeşliğini güçlendiriyor
10:00 Amed ve Mêrdîn'de Musa Anter anması yapılacak
09:38 ‘Komisyon anadilde eğitimin önündeki bariyerleri kaldırmalı’
09:21 Öcalan Avrupa'ya gidişleri eleştirdi: Gençlere bilinçli bir göçertme politikası uygulanıyor
09:19 Türkiye Suriye'de ateşle oynuyor
09:18 Prof. Kariane Westrheim: Konsey ‘umut hakkı’na dair Türkiye’yi harekete geçirmeli
09:17 HDK’li Çakmak: Temel hedefimiz barışın toplumsallaşması
09:17 Katliam ihalesi: Av kotası arz talep doğrultusunda belirleniyor
09:12 Görme engelli dengbêjlerin dünyası: Xewnên Tarî
09:11 Av. Tekin: Komite 'umut hakkı' için Türkiye'ye baskı kurmalı
09:09 Şerzan Kurt’un babası: Süreçten umutluyuz, eşitlik istiyoruz
09:07 Amed-Wan arasında yaklaşık 1 yıldır adalet arıyor: Rojin’e ne oldu?
09:04 Tutsak yakınlarının süreç beklentisi: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
09:01 Üniversite kütüphanesi valiliğe tahsis edildi: Eğitimciler tepkili
09:00 ATK’den yüzde 94 engelli tutsağa: DAİŞ’e karşı neden savaştın?
09:00 17 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
16/09/2025
23:27 Bayrampaşa Belediyesi Başkanı dahil 20 kişi tutuklandı
23:05 DEM Parti'li Çandar: Demirtaş ve Mızraklı serbest bırakılmalı
22:13 İngiliz sendikalarından Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan çağrısı
22:07 KESK'ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava
21:06 Kalkan: Çözüm Önder Apo’nun özgürlüğüyle gelişir
20:54 Mersin ve Amed’de ilçe ilçe ‘umut hakkı’ yürüyüşüne çağrı
20:36 DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması
19:44 İran rejimi 16 günde 126 insanı idam etti
19:41 Direnişteki işçilerden destek çağrısı
19:20 UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor
19:15 Kayyım atanan belediye eşbaşkanlarından ‘Barış için imza standı’na ziyaret
19:10 Adana’dan Akbelen’e destek: 7554 sayılı yasa iptal edilmeli
18:14 Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî
17:32 Trump'tan Hamas'a: Tüm rehineleri hemen serbest bırakın
17:23 Wan’nın tüm ilçelerinde 'umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
16:54 İran Konsolosluğu önünde Jîna Emînî anması: Özgür yaşamı inşa edeceğiz
16:53 BES'ten TİS kararlarına karşı imza kampanyası
16:42 'Öcalan'ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür'
16:18 HDK soruşturmasında beraat ve ‘kovuşturmanın durması’ kararı
16:10 Mezopotamya Su Forumu Amed'de gerçekleştirilecek
15:26 ‘Özgürlük felsefesi dünyaya yayıldı’
15:20 Yandaş medyanın Pınar Aydınlar manipülasyonu
15:18 Tevriz Dora davası 10 Şubat’ta ertelendi
15:04 Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
15:00 Türkiye futbolunda ilk: Formada Kürtçe slogan yer aldı
14:18 Wan'da yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
14:10 Gazi Yaşargil'de sağlıkçılara dönük şiddet protesto edildi
14:07 Sûrfest programı belli oldu
13:49 Seqiz'da 'Jîna Emînî' grevi
13:39 Erdoğan: Süreç ivme kazanıyor
13:29 ÖHD'den Meclis'e çağrı: Kürtçeyi resmi statüye kavuşturun
13:25 Tutsaklara kitap engeli: Kurum güvenliğini bozabilir
13:24 ‘Jin, jiyan, azadî özgür bir yaşamın manifestosu’
12:51 İran'ın rejiminin 'affı' siyasi tutsakları kapsamayacak
12:47 Suriye’de 16 günde 13 sivil hayatını kaybetti
12:16 Filistin’den Gazze için uluslararası topluma çağrı
11:40 ‘Jîna Emînî’nin mücadelesi kadınlara rehberlik etti’
11:18 Borsa İstanbul'da operasyon: 14 gözaltı
11:06 Meksikalı kadınlardan ‘umut hakkı’ için eylem
11:00 Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Şoygu Bağdat’ta
10:31 Bakanlar Komitesi'ne mektup: 'Umut hakkı'nda net sinyal ver
10:00 Yürüyüşe katılım çağrısı: Barışın yolu Öcalan'ın özgürlüğünden geçer
09:58 Rojava'dan kadınlara: Devrim ruhunu diri tutalım
09:43 Yazar Gezer: Devletli düşünme geleneğine karşı ‘Xwebûn’ bir kırılma yaratıyor
09:08 AK önünde eylem: 'Umut hakkı'nı uygulayın
09:06 Dêrsim'de deprem, heyelan ve taşkın riski
09:06 Gabar Dağı'nda yeni tehdit: 114 sondaj kuyusu açılıyor
09:05 Gilî Dağ'da çöp sorunu
09:04 Jîna Emînî’nin ardından: Kadın özgürleşmeden erkeğin özgürleşemeyeceği anlaşıldı
09:03 'Umut hakkı' tanınmayan ağır hasta tutsağın babası: Bu bize de işkence
09:02 Amed'deki yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:01 Mızraklı’nın tahliyesine engelin gerekçesi: Örgütten ayrılmadı!
09:00 KJAR koordinasyon üyesi: Rojhilat ve İran'da yeni bir mücadele çizgisi var
09:00 16 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:50 Yazar, şair ve sanatçılardan Nesimi Aday için çağrı
08:34 İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı
08:14 Amed’de ilçe ilçe 'umut hakkı' yürüyüşü çalışması
15/09/2025
23:23 İzmir'de 5 ESP'li tutuklandı
22:43 İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi sonuç bildirgesi yayımlandı
21:44 Pınar Aydınlar'a bir ceza bir de beraat talebi YENİLENDİ
21:27 5’inci Suriye Forumu sonuç bildirgesiyle sona erdi
20:49 'Kara para' soruşturmasında adı geçen Tekdağ serbest
19:53 Avukatlar İmralı'dan döndü
19:43 ‘Zeytinlikler termik santrallere kömür olacak’
19:37 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi 47’nci gününde
19:30 Erdoğan Şara ile Katar'da bir araya geldi
19:00 Çin: ABD diğer ülkelerin egemenliğini ihlal ediyor
18:55 Wan'da 'Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz' kampanyası başlatıldı
18:50 'Umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
18:36 NADA: Kadınlara yönelik soykırımı durdurmak için sesimizi yükseltelim
18:29 Kartalkaya davasında 'olası kastla öldürmek' suçundan ceza istendi
18:20 HSK olağanüstü toplantısını erteledi
18:17 Gazze'de 3 gazeteci daha katledildi
18:11 Amed'de şüpheli kadın ölümü
18:07 Dêrsim’de 'barış için imza' standı
18:00 6 mahalleye 8 saat su verilmeyecek