Musa Anter Davası zamanaşımından düşürüldü

img

ANKARA - Kürt bilgesi gazeteci Musa Anter’in katledilmesine dair açılan davada kararını açıklayan mahkeme heyeti, Musa Anter davasının zamanaşımından düşmesine karar verdi.

Kürt bilgesi ve gazeteci Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da katledilmesine dair açılan ve JİTEM Ana Davası ile 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen davanın karar duruşması, Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 
 
Davanın görüldüğü salonun küçük olması nedeniyle duruşma Ankara Adliyesi E Blok’ta bulunan 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. 
 
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter’in de hazır bulunduğu duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüleri, milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, JİTEM Davası’na dair ilk iddianameyi hazırlayan eski savcı İlhan Cihaner, DİSK Basın İş İç Anadolu Bölge Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplumsal Hukuk üyesi avukatlar yanı sıra kentte bulunan sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. 
 
 
Duruşma öncesi iki polis salonun bir üst katından davaya katılanların fotoğraflarını çekmesi dikkat çekti. 
 
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Sanıksız başlayan duruşmada mahkeme başkanı dava dosyasına gelen evrakları okudu. 
 
BAKANLIK YANIT VERMEDİ
 
Mahkeme başkanı yakalamalı sanıklar hakkında yazılan müzekkerelere, sanık Abdulkadir Aygan (Aziz Turan) hakkında Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkere ve sanık Cemil Işık’ın ölmesine dair Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkerelere cevap verilmediğini belirtti. 
 
‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINA ALINSIN’
 
Mahkeme başkanı, Avukat Neşat Giresun’un dilekçe verdiğini ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan 77 ve 78’inci “insanlığa karşı suç” kapsamında davanın ele alınmasına dair talepte bulunduğunu belirtti. 
 
‘BAKANLAR KONSEYİ İZLEMESİNDE’
 
İlk olarak duruşmada söz alan İHD Eş Genel Başkanı ve avukat Öztürk Türkdoğan, “Musa Anter’in öldürülmesi üzerinden 30 yıl geçti. Öldürüldükten sonra Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi bir soruşturma yürütmüş. Anter ailesi AİHM’e başvurmuştu. AİHM ihlal kararı verdi. AİHM’in Anter ve diğerleri Türkiye davası Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından izleme altındadır. Anter davasına dair İHD, Hafıza Merkezi 9.2’i başvuru yapılmıştır. Bu izlemeler devam etmektedir. Bu dava da insanlığa karşı suç kapsamında yargılama yapılması gerekir” dedi. 
 
‘TÜRKİYE’DE CİNAYETLER HEP DEVAM ETTİ’
 
“Musa Anter devlet içerisindeki çete yapılanmalarla siyasi olarak alınan kararlarla öldürülmüştür” diyen Türkdoğan, “Ceza yasasının 77’inci maddesinde insanlığa karşı suç tanımlanmıştır. Musa Anter’in öldürülmesi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Dava bu kapsamda ele alınmalıdır. İnsanlığa karşı suç kapsamında ele alınan dosyalarda zamanaşımı kuralı işlememektedir. Türkiye’de hepimizin bildiği bir gerçek var. Devlet içerisindeki çetelerin bizim kontra-gerilla dediğimiz işlediği cinayetler hep devam etti. Bir suç örgütünün devam eden eylemleri söz konusudur. Tekil bir suç açısından süre hesaplanamaz. Sürekli işlenen suçlar bakımından ele alınması gerekir” diye konuştu. 
 
‘ADALET YARA ALDI’
 
Anter davasının açılması ve birleştirilen davalara da dikkat çeken Türkdoğan, “Adaletin ciddi anlamda yara aldığını belirtmek isterim. Katılan vekilleri zamanaşımı ihtimalini değerlendirerek, 2021 yılında davanın ayrılmasını talep etti. Ancak mahkemeniz kabul etmedi. Sanık Abdulkadir Aygan’ın ifadesinin alınmaması sürecine dair birşeyler söylemek istiyorum. Abdulkadir Aygan’ın yurtdışı istinabe yoluyla 9 Kasım 2015 tarihli 5’inci duruşmadan bu yana yazışma yapıldığı, 7 yıldır bir aşama kaydedilmediği ortadadır. Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personeli hakkında işlem yapmayanlara dair suç duyurusunda bulunmanızı istiyoruz. Burada en hafif deyimle ihmal bize göre kasıt vardır. İhmali ve ya kastı olan personel hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
Türkdoğan, Anter davasının birleşen dosyalardan ayrılamayacağını, insanlığa karşı suç kapsamında davanın ele alınmasını ve zamanaşımı uygulanmamasını talep ettiklerini vurguladı. 
 
‘AĞIR İNSAN HAKLARINDA ZAMANAŞIMI UYGULANAMAZ’
 
Müşteki avukatlarından Oya Aydın, Anter Davası’nın zamanaşımı kapsamında ele alınmayacağına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ve uluslararası hukukta örneklerini anlatacağını kaydetti. Türkiye’de insanlığa karşı suç kavramının savaş suçlarıyla karıştırıldığını ve mesafeli yaklaşıldığını ifade eden Aydın, “Bugüne değin AİHM onlarca kararında sözleşmenin yaşam hakkı ihlali ve işkence gibi dosyalarda zamanaşımının kati bir biçimde uygulanmayacağını altını çizmiştir” dedi. Aydın, AİHM’in Türkiye kararlarından örnek verdi. İnsanlığa karşı suç 2005 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu’na girdiğini ifade eden Aydın, “Zamanaşımı ağır insan hakları ihlallerinden uygulanamaz. Devlet görevlilerinin ağır insan hakları kapsamında zamanaşımı uygulanamaz. İnsanlığa karşı suçun, bir halkın önde gelen bir kişisine yönelik ağır bir yaşam hakkı yapılan dosyada uygulanması gerektiği kanaatindeyiz” dedi. 
 
‘KATİLLERİMİZİ TANIYORUZ’
 
Madımak Katliamı ve 12 Eylül Davaları’nda verilen kararlardan örnek veren Aydın, şunları söyledi: “Bu kararlarda sözü edilen zamanaşımı uygulanmamasının en önemli argümanlarından biri de devletin cezasızlık politikasının gözlemlenmesi, uzun sürmesi, yargısal pasizifizm gerekçe göstermiştir. Bu dosyada çok sayıda delil vardı. Çok üst düzey tanıklar dinlendi. Abdulkadir Aygan, Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını iddia etti. Devletin dahil olduğu bir cinayette mahkûmiyet kararı verilecekken, ısrarla birleştirmeye karşı çıkması ve dosyanın sonuçlandırılması talebi görmezden gelindi. Bu davada Musa Anter’i öldüren kişiler bellidir. Biz katilimizi biliyoruz. Devlette biliyor. Bu davada AİHMîn verdiği karar nedeniyle açılmadı. Bu soruşturma 5 yıl sonra açıldı. Davanın açılması Fettullahçı yargı mensuplarının derin devletle hesaplaşmasıydı. Devlet katilleri tek tek çıkardı. Üst düzey komutaya gitmeden, tetikçileri mahkemeler önüne çıkardı. Tetikçilere emir verenleri korkuttular, işbirliğine davet ettiler, kabul etmeyenleri tasfiye ettiler. Geldiğimiz noktada bir adalet sağlama yerine derin devlet denilen güçlerle işbirliği ve siyasi ortaklık tercih edildi. Bu dosyalar zamanaşımı ile karşı karşıya bırakıldı. Cezasızlık sürecinde rol alan herkese bedelini ödetmeye çalışacağız. Adaleti bulacağız.”
 
AKP’Lİ MİROĞLU GELMEDİ AMA MEKTUP GÖNDERDİ 
 
AKP’li Orhan Miroğlu’nun avukatı Serhat Menzilcioğlu da hazırladığı yazılı savunmasını okudu. Menzilcioğlu, katılan vekillerinin ithamlarına dair de Miroğlu’nun yazılı gönderdiği mektubu okudu. Miroğlu, mektubunda 30 yıl boyunca adalet aradığını öne sürerek, PKK’yi cinayetin merkezinde olmakla suçladı. MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, dosya kapsamında tanık olarak dinlendiğinde, AKP’li Miroğlu’nu devlet ajanı “Tayfun” olarak tanıdıklarını söylemişti. 
 
KATILAN AVUKATLAR TEPKİ GÖSTERDİ
 
Katılan olan Miroğlu’nun beyanlarının mektupla gönderilmesine müşteki avukatları tepki gösterdi. Mektubun okunmasının usule uygun olmadığını dile getiren avukat Nuray Özdoğan, “Bildikleri varsa gelip, anlatması gerekir. Biz tanık değil, sanık olarak dinlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 
 
Menzilcioğlu ve katılan diğer avukatlar arasında tartışma yaşandı. 
 
MAHKEME BAŞKANI: MEKTUP DİNLEYECEK MAKAM DEĞİLİZ
 
Mahkeme başkanı Menzilcioğlu'na, “Mektup dinleyecek makam değiliz. Mektubu tadında bırakın” dedi. 
 
Avukat Mustafa Kemal Baran, “Kendi hakkında iddiaları gelip ispat edebilir” diye tepki verdi. 
 
Avukatlar mektubun okunması sırasında salonu terk etti. İzleyicilerin bir kısmı da tepki salonu terk etti. 
 
Menzilcioğlu, müvekkilinin itham edildiğini bundan kaynaklı devam etmek istediğini söyledi. 
 Duruşma Menzilcioğlu’nun okumasıyla devam etti. ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Şevin Kaya’da devam eden avukat Menzilcioğlu’nun mektubu okumasına tepki verdi. 
 
Menzilcioğlu, PKK ve JİTEM’in ortak hareket ettiğini iddia ederek, katılan avukatlarının zamanaşımı istediği suçlamasında bulundu. Mahkeme başkanı “2016 yılından beri geliyoruz. Anter davası daha kısa dile getirmenizi istiyor. Biz de zaman açısından toparlayarak, anlatırsınız” dedi. 
 
‘ASIL KATILAN DIŞARIDA ‘
 
Avukat Oya Aydın, bir siyasetçinin bazı sataşmalara dair mektubunu bir ceza yargılamasında asıl katılan burada beklemeden, dışarı çıktı. Ara kararlar bellidir. Zamanaşımı tartışması yapacakken, Orhan Miroğlu’nun siyasi deklarasyonu, kendini aklaması, sataşma mektubunu sonlandırması için bekliyoruz” dedi. 
 
Söz alan avukat Menzilcioğlu, yargılamada adalete ulaşmak ve gerçeğin ortaya çıkması için mücadele ettiklerini öne sürdü. Menzilcioğlu, savunması ve Miroğlu’nun mektubu kapsamında sürekli PKK’yi suçlamaya çalışması dikkat çekti. 
 
HDP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Alişan Şahin, “provokasyon için gelmişsiniz” sözleriyle Menzilcioğlu’na tepki gösterdi. 
 
‘SİYASİ DEKLARASYONA TEPKİ GÖSTERİYORUZ’
 
ÇHD Ankara Şube Murat Yılmaz, “Orhan Miroğlu’nun siyasi deklarasyonunu okuduğu için tepki gösteriyoruz. Bizi hedef gösteriyor. Mahkemenin müdahale etmesi gerekiyor” dedi. Menzilcioğlu’nun bütün tepkilere rağmen Miroğlu’nun mektubu okumak istemesine tepki gösterdi.
 
 Avukat Menzilcioğlu, PKK’ye söz söylediği için rahatsız olunduğunu öne sürmesine de avukatlar tepki gösterdi. Menzilcioğlu’nun ısrarlı mektup okumasına karşı avukatlar, salona yeniden girerek, bitirilmesini talep etti. 
 
‘HAKİKAT VE ADALETTEN YANA KARAR VERİN’
 
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, söz almak istedi. Anter, “Babam Musa Anter devlet içinde örgütlenmiş kişiler tarafından katledildi. Türk yargısı harekete geçmediği için AİHM’e başvurduk. İhlal kararı verildi. Biz göre failler bellidir. Bu failler ve onlara emir verenlerin yargılanması gerekir. Devlet içinde örgütlenen, devlet adına suç işleyenler yargılanmalıdır. Susurluk araştırma raporu, faili meçhul cinayetleri araştırma raporunda detaylı anlatım var. Bugün tarihi bir karar verilecek. Ya adalet kaybedilecek cezasızlık kültürü devam edecek. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek. Devlet içerisinde suç işlediğini iddia eden devlet görevlileri ve tetikçiler korunup, kollanmaktadır. Hakikat ve adalet için ya insanlığa suç kapsamında ele alacak ya da davayı düşüreceksiniz. Hakikat ve adaletten yana karar verilmesini istiyoruz. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu. 
 
ANTER’DEN MİROĞLU AVUKATINA: TAYFUN DENDİĞİNDE NERDEYDİNİZ
 
Anter, “JİTEM ve PKK’nin birlikte cinayet işlediğini iddia ediyorlar. Mehmet Eymür, mahkemede Miroğlu’na dönerek, Yeşil’in ona Tayfun dediğini, biliyoruz. Bir itirafçıya inanıyorsunuz, diğerine neden inanmıyorsunuz. Neden bugün bu beyanlarda bulunuyorlar, ortalığı neden karıştırıyorlar. O zaman siz niye cevap vermediniz. Bugüne kadar neredeydiniz, niçin bugün, sebep ne” diye sordu. 
 
Anter, “Miroğlu bir AKP’lidir, nokta” diyerek avukat Menzilcioğlu’na tepki gösterdi. 
 
JİTEM davalarının olay yerinden ve delillerden kaçırılarak, farklı kentlere taşındığını aktaran avukat Nuray Özdoğan, “Abdulkadir Aygan’ın ifadesi alınması için 2015’ten itibaren ara karar kuruyor, yazışma bekliyor. SEGBİS ile savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı’na müzekkere yazılıyor, cevap verilmiyor. Adalet Bakanlığı’nın her seferinde müzekkereleri eksik ya da yanlış gönderiliyor. Bunun üzerine iade ediliyor. Mahkemeniz de bu yazışmaları yapıyor. Müzekkerelerde anlattınız ama Adalet Bakanlığı’na ‘kasıtlı olarak kim engel oluyor’ sorusunu sormadınız, görevini yerine getirmeyenler hakkında suç duyurusunda bulunmadınız. Bu herhangi bir dosya değil. Başka dosya olsa suç duyurusunda bulunulurdu. 
Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personelleri hakkında suç duyurusunda bulunmadınız” ifadelerini kullandı. 
 
MAHKEME BAŞKANI DEVLET KURUMLARININ SUÇLANMASINDAN RAHATSIZ OLDU
 
Mahkeme başkanı, “Aygan’ın orada adı Cemil Kadir Aygan. Devlet uslubunda bir defa yazılır. Türkiye Cumhuriyeti köklü temelleri olan bir devlettir. Yöntemince yazılmıştır. Yöntemince sürdürülmüştür. Bir cevap verilmiştir.  Mahkeme heyeti de gereğini yapmıştır. Burada sözlerinize müdahale etmek durumundayım” diyerek, Adalet Bakanlığı’nı savundu. 
 
Avukat Nuray Özdoğan, “Adalet Bakanlığı’ yargının üstünde değildir. Yargının işlemlerini eksiksiz yapmakla yükümlüdür. Onlar sizin üzerinde değildir” dedi. Hukukun toplumun güvenliğini koruması gerektiğini kaydeden Özdoğan, “Buna yetkiniz var. Kullanmadığınız takdirde oluşacak suçta katkınız olacaktır. 2015 itibariyle defalarca yazışma yapmışsınız. Bir kişinin ifadesine kilitlenmişsiniz. İsveç şurasıdır. Bu yapılmıyorsa, devlet içerisin de olan bir suç örgütüdür. Hala görevde olan bir sürü JİTEM üyesi var. Bunu siz de biz de biliyoruz. Yargı ifadesinin alınmasına engel olanlara dair işlem yapabilir, Aygan’ın ifadesi alınabilirdi. Deliller orada iken dava buraya geldi. Defalarca tefrik istendi, kabul etmediniz” şeklinde konuştu. 
 
Avukat Oya Aydın, “O büyük devlet 30 yıl boyunca Diyarbakır’da ölüm tehdidi altında olan bir kişiyi korumadı, cinayeti engellemedi. Cinayete dahil olduğu iddia ediliyor. Dosya Abdulkadir Aygan’a kilitlendi. Defalarca Türkiye Cumhuriyeti, Adalet Bakanlığı’nın yanlış yazışmaları oldu. 2021’de yılında İsveç’in olumsuz bir yazısı girdi. Ancak 30 yıllık yargılamayı oraya sıkıştırdınız. Türkiye Devleti büyüktür elbette Sedat Peker’in danışmanını tak diye buluyor. Ama (Abdulkadir Aygan) bunu getirmezler. Almanya’daki sanık öldürüldü. Ancak ölümüne dair belgeler getirilmiyor. Bizim dosyadaki sanıklar belirlenemiyor. Ama mafya çatışmasında sanıklar bulunuyor. Bu kadar katliam, bunca çabaya rağmen aydınlatılmıyor” diye konuştu. 
 
ZAMANAŞIMINDAN DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTEDİ
 
İddia makamı Anter Davası ve JİTEM Ana Davası’nın Yargıtay 5’nci Ceza Dairesi tarafından birleştirildiğini, maktul Ayten Öztürk davasının da birleştirildiğini kaydederek, “Ayten Öztürk’ün cinayetinin suç tarihinin 08.08.1994, Musa Anter’in katledilmesi olayın suç tarihinin 20.09.1992 olduğu ayrıca Diyarbakır 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada kovuşturulan dava da sanıklar hakkında cürüm işlemek üzerinde teşekkül oluşturma ve katılma,  tahammülden öldürme suçlarından açılan davanın birleştirilmesine karar verildiği, suç tarihlerinin 1992, 1993 ve 1994 yılları olduğu tespit edildiği, sanıklara isnat edilen suçların gerçekleştiği tespit edilen tarihlerin o tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK kanununda 102-104 maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresi olan 30 yılın Ayten Öztürk ve Musa Anter yönünden sürenin dolmuş olduğu, zaman aşımı süreleri konusunda 765 sayılı hükümlerinin zamanaşımını düzenleyen 66 ve 67’nci hükümlerinin göz önüne alınması gerektiği”ni belirterek, JİTEM Ana Davası’nın sürmesine dair mütalaa verdi. 
 
İddia makamı Davaların ayrılmasını isteyerek, Musa Anter ve Ayten Öztürk kovuşturmaları hakkında sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşürülmesine karar verilmesini talep etti. 
 
Sanıklardan Hamit Yıldırım hakkında da savcı, adli kontrolün kaldırılmasını, diğer sanıklar yönünde yakalama kararlarının devam ettirilmesini istedi. 
 
SANIK AVUKATLARI MÜTALAAYI TEKRARLADI
 
Duruşmada söz alan Hamit Yıldırım’ın avukatı avukat Kaya Yelek, duruşma salonunda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı selamladı. Savcılık mütalaasına katıldıklarını dile getiren Yelek, “Ancak gelinen aşamada ben hoşnut değilim. Maddi gerçek açığa çıkmamıştır. Bu dava da esas hakkında savunma yapıp, müvekkilimin suçsuzluğunu ispatlamak isterdim. Gelinen aşamada 30 yıllık bir zamanaşımı olmuştur. Zamanaşımını, kanunilik ilkesini benden iyi bilir. Yasalarda görülen bir öngörülmüş zamanaşımı yasası vardır. Her yasanın bir amacı vardır. Kanunilik ilkesi ortadadır. Davanın müvekkil yönünden düşürülmesini talep ediyorum” dedi. 
 
ANTER DAVASI ZAMANAŞIMINDAN DÜŞÜRÜLDÜ
 
Diğer sanık avukatları da savcı mütalaasına katıldıklarını belirtti. Avukatlar, zamanaşımından davanın düşürülmesini istedi. 
 
Ara karar vermek üzere mahkeme heyeti salondan ayrıldı.  Verilen ara ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Musa Anter davası için 30 yıllık zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme heyeti Ayten Öztürk cinayetinin de zamanaşımından düşürülmesine, suç tarihi 1996 yılı olan JİTEM Ana Davası’nın ayrılmasına ve devam edilmesine karar verdi. 
 
Dosyadaki sanık Hamit Yıldırım’ın adli kontrolün kaldırılmasını istedi. 
 
Avukat Oya Aydın, “Mahkemeye 5 dakika ara verdiniz. Bu kararı önceden verildiği belli, burada söylediğimiz hiçbir şeyi mahkeme dikkate almadığı ortadır. Adil yargılanmanın ihlalidir” diye konuştu. 

Diğer başlıklar

19:41 Çıplak arama dayatması için AYM’ye başvuru
19:10 Pirsûs katliamında yitirilenler anıldı
19:03 Arkaş’tan 4 Ocak çağrısı: Kürt halkı Önderliğini özgürleştirecek
18:38 Saran adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
18:37 Paris’teki anma programı açıklandı
18:23 Gazze’deki can kaybı artıyor
18:06 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle imza kampanyası
17:53 İmralı Heyeti ile TİP görüşmesi: Barış demokrasi ve özgürlüğün ön şartıdır
17:44 Sema Dalçiçek ve İnci Sümbül anıldı
17:36 Gültan Kışanak: Sözümüzü güçlü kılıp sürecin rotasını çevirebiliriz
17:27 'Geleceksizlik yaşamı cehenneme çevirdi'
17:25 Erdoğan’dan savaş sanayisine yatırıma ‘barış’ kılıfı
17:22 Alevilere yönelik asimilasyon tartışıldı
17:20 Sağlık Çalıştayı’nda komün örgütlemenin önemine değinildi
16:38 Talabani: Irak'ta güçlü bir hükümet inşa edilmeli
16:35 Gençlik ve Spor Bakanı’ndan Leyla Zana açıklaması: Hukuki süreç başlatıldı
16:28 Koma Amed İstanbul konseri kaymakamlık tarafından yasaklandı
16:24 İmralı Heyeti ile TİP görüşmesi başladı
15:49 ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine TJA’dan çağrı: Özgür önderlikle buluşma zamanı
15:37 İmralı Heyeti ile AKP ile görüştü: Barış hukuksuz olmaz
15:33 'Adil, eşit demokratik bütçe istiyoruz'
15:22 Kürtlere hakaret eden akademisyen serbest bırakıldı
15:18 DAD’ın yeni eş genel başkanları belli oldu
15:11 Gazeteci Aykol’un durumu stabil
15:08 On günde 3 İHA düştü
15:01 Gazeteci Cihan Berk’in tutuklanması protesto edildi
14:57 Üç kentte hasta tutsaklar için eylem
14:47 Sandıktan 2026 bütçesine ‘hayır’ çıktı
14:45 Mereş Katliamı anması: Yüzleşme olmadan barış olmaz
14:35 KHK eylemi 151’inci haftasında: Hukuksuzluğu sonlandırın
14:33 Leyla Zana'ya saldırı protesto edildi
14:29 İmralı heyeti ve AKP heyeti görüşmesi başladı
14:26 Mazlum Ebdî: 2026’da önemli başarılara imza atacağız
13:33 KESK'ten Meclis'e çağrı: Bütçeye onay vermeyin
13:30 Karabey kardeşler, Haran ve Bahçeci için adalet talebi
13:05 Cumartesi Anneleri 31 yıl önce kaybettirilen Aydoğan’ın akıbetini sordu
12:54 HPG’li Sedat Işık anıldı
12:16 Suriye ‘adına’ konuşan Savunma Bakanı Güler, QSD’yi tehdit etti
11:10 ABD, Suriye'de DAİŞ’e ait 70’i aşkın hedefi vurdu: Operasyon kritik önemde
10:56 Cizîr'de serbest bırakılan taciz faili tekrar gözaltına alındı
10:55 Fenerbahçe Başkanı Saran uyuşturucu soruşturmasında ifade verecek
10:37 İngiltere’den Şara’nın komutan ve tümenlerine yaptırım
10:29 Deklarasyon: Kentleri kadınların barış ısrarıyla yeniden kuracağız
10:11 Xwebûn 6 yaşında: Kürtçe gazeteyi her koşulda halka ulaştıracağız
10:10 Ortadoğu’da 2025: Değişen güç dengeleri
09:46 ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı: Önderliğin özgürlüğünü haykırma günüdür
09:06 Avukat Duygu İnegöllü: Harran GBM hukuka aykırı tutsaklık merkezi oldu
09:05 Cûdî'de 50 bin palamut ekilecek
09:04 İspanya: Yüksek özerklik, açık yetki anlayışı, katılımcı demokrasi
09:02 Sebahat Tuncel: Komünal demokrasi kadınlar için yeni bir dünya
09:00 20 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
19/12/2025
23:13 Bakırhan: Demokratik anayasa ihtiyaç ama masada değil
22:25 Şam’dan muhatap belirtmeksizin Rojava’ya ‘entegrasyon’ belgesi
20:52 Cezaevi savcısından 30 yıllık tutsaklara: Bakan da arasa sizi bırakmayacağım
20:45 Riha’da trafik kazası: Bir kişi yaşamını yitirdi
20:37 'Leyla Zana üzerinden Kürt kadın mücadelesi hedefleniyor'
20:14 Nazım ve Cihan anması: Hakikat yolunda yürüdüler
20:05 Cihan Bilgin ve Nazım Daştan Kobanê’de anıldı
20:02 Fenerbahçe Başkanı Saran ifadeye çağrıldı
19:58 Hakimlik taciz faili öğretmeni serbest bıraktı
18:41 223 işçi 144 gündür direniyor
18:38 Gazeteci Cihan Berk tutuklandı
18:08 AYM’den 3 kitabın yasaklanmasına hak ihlali kararı
18:03 BM: Gazze’de soğuktan 3 çocuk yaşamını yitirdi
17:17 İstanbul'da ESP'li 6 kişi tutuklandı
16:55 Gazeteci Aykol’a yeni bir antibiyotik tedavisi başlandı
16:52 Çandar’dan Erdoğan’a: Dışişleri Bakanınıza ayar verin
16:37 Mûş'ta kadınlar bir araya geldi
16:19 AKP raporunda eski yöntem ve eski söylemler: Özerk Yönetim “tehdit” olarak tanımlandı
16:18 İŞKUR'da kura hilesi iddiası: AKP'li aileden 5 kişiye kura çıktı
15:21 Çetin Arkaş: Önder Apo’nun istediği kişilerle görüşmesinin imkanları yaratılmalı
15:09 Bozan: Cezaevi İvrendi’ye düşman hukukuyla yaklaşılıyor
15:00 Kamu emekçileri iş bıraktı
14:55 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun yıl dönümünde cezaevi tellerine karanfil bırakıldı
14:44 Yazar Tunç’un Mereş katliamını konu alan kitapları yeniden basıldı
14:27 Katledilen Taybet İnan ve 29 kişi anıldı: İnsanlığa karşı suçtur
14:23 Kayyım kararının yürütmesinin durdurulması karara bağlanacak
14:22 İHD: 'Hayata Dönüş' operasyonlarında cezasızlık politikası sürdürülmüştür
14:13 Kaya’nın taziyesine kitlesel ziyaret
14:09 Katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Daştan için mevlit verildi
12:46 'Katledilen arkadaşlarımızın hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz'
12:33 AKP raporunu Meclis'e sundu
11:51 DEM Parti İmralı Heyeti ile TİP görüşmesinin tarihi belli oldu
11:13 Farqînli yurttaşlar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü halkın özgürlüğüdür
10:53 Cizîr’de taciz faili öğretmen gözaltına alındı
09:53 2025: Küresel güç dengeleri değişti, yeniden mevzilenme başladı
09:29 Cizîr’de çok sayıda öğrencinin taciz edildiği ortaya çıktı
09:25 'Hasta tutsakları hala cezaevinde, barışa nasıl inanalım?'
09:24 10 yıldır kayyımın yönettiği kent komün ve meclislerle yeniden inşa edilecek
09:20 Eril şiddet çemberinde bir yaşam mücadelesi
09:19 Veysi Aktaş'tan 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
09:16 19 Aralık'tan bugüne tecrit daha da derinleşti
09:16 Şanogel kuruldu: Sokağa ve halka ulaşmak istiyoruz
09:15 Rûbarêşîn ve Sergen dereleri HES kıskacında
09:08 Mereş'te 47 yıllık yara: Yüzleşin
09:07 Filozof Holloway: Rojava sistemdeki süper çatlaktır
09:01 İsviçre: Doğrudan demokrasi ilkesi esastır
09:00 19 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:44 PİRHA muhabiri Cihan Berk gözaltına alındı
08:18 26 şirkete eş zamanlı operasyon: Gözaltılar var
18/12/2025
23:22 DEM Parti’den TFF’ye çağrı: Cezai yaptırım ağırlaştırılmalı
22:33 İlk 8 maddesi görüşüldü: Bu bütçe emeğin değil
21:44 Ayşe Şan, konser ile anıldı
21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor