ANKARA - Gazeteci Hayri Demir’in “örgütü üyeliği” ve “basın yoluyla örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davada, mahkeme heyeti dosyayı mütalaa için savcılığa gönderdi.

 

Gazeteci Hayri Demir hakkında, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaptığı haberler gerekçe gösterilerek, “Basın yoluyla örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla 32 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın duruşması görüldü. Ankara 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya, gazeteci Demir ve avukat Nuray Özdoğan katıldı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme başkanı Demir’in el konulan dijital materyallerinin incelemesini yapıldığı bilirkişi heyeti raporunun dava dosyasına eklendiğini belirtti.

 

Mahkeme, bilirkişi raporunda Demir’in materyallerinde suç unsuruna rastlanmadığını belirtti. Esasa dair yazılı savunma veren Demir’in avukatı Özdoğan, beraat kararı verilmesini talep etti.

 

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN İHLALİ 

 

Özdoğan, “Basın mensubu sıfatı ile yaptığı haberlerin ve haber kaynaklarının haber materyallerinin suç kabul edilmesi hukuka uygun değildir. Herhangi bir yasadışı örgüte ilişkin yaptığı haberlerin haber takibinin örgüt üyeliği ile suçlanması doğrudan basın özgürlüğünün ihlalidir. Müvekkilin örgüt üyesi olduğuna, örgüt hiyerarşisi içinde davrandığını gösteren delil dosyada bulunmamaktadır. Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik-bağ-kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem-faaliyetlerin bulunması aranmaktadır” dedi.

 

‘DELİL BÜTÜNLÜĞÜ BOZULMUŞ’

 

Soruşturmadan önce müvekkilinin evine hırsız girdiğini ve haber materyallerinin olduğu malzemelerin evinden çalındığını hatırlatan Özdoğan, “Müvekkil olay sonrası hemen suç duyurusunda bulunmuştur. Suç duyurusu dosyası bilgileri mahkemenize sunulmuştur. Akabinde iddia edildiğine göre bir kişinin tesadüfen çöpten bulduğu bu materyalleri polise teslim etmesi üzerine müvekkil hakkında soruşturma başlatılmıştır. Her ne kadar içerikleri suç unsuru içermemekle birlikte müvekkilin zilyetinde olmayan, müvekkilin hakimiyet alanında olmayan ve artık bozulmuş nitelikteki materyaller üzerinden soruşturma ve kovuşturma işlemleri yürütülmüştür. Delil bütünlüğü bozulmuş deliller üzerinden yargılama yapılması masumiyet karinesi ve hukuki güvenlik ilkesinin ihlalidir” ifadelerini kullandı.

 

HABERLER SUÇLAMA KONUSU

 

Mahkemenin dinlediği tanıkların da gerçeği yansıtmadığının altını çizen Özdoğan, “Müvekkili tanıdığı iddiası ile dinlenen Hasan Şahin de ‘olayın üzerinden çok zaman geçti hatırlamıyorum’ demiştir. Hayri Demir'i 2015 yılında Kobani bölgesinde ‘DİHA ajansına bağlı haber elemanı’ olarak tanıdığını belirtmiştir. Ki bu tanık soru üzerine o tarihte orada olmadığını da beyan etmiştir. Yalan söylediği yargılamayı etkilemeye çalıştığı anlaşılmış olmasına rağmen savcılık makamı bu kişi hakkında işlem başlatmamıştır. Müvekkil savaş bölgesinde haber ajansına bağlı haber muhabir olarak çalışmıştır. İddianamede, müvekkile dair somutlaştırmada dijital materyallerdeki haber ve videolar suçlama konusu yapılmıştır. Soruşturma aşamasında da müvekkile sadece bunlar sorulmuştur” diye konuştu.

 

MÜTALAA HAZIRLANACAK 

 

Mahkeme heyeti, dosyanın mütalaa aşamasına geldiğini belirterek, savcılık makamına bir sonraki celse de mütalaasını açıklamak üzere süre verilmesine karar vererek, duruşmayı 4 Ekim’e erteledi.