Dr. Aken: Kimyasal saldırı gerçekleştiğine dair çok kanıt var

ANKARA - Kimyasal silah kullanımını araştırmak için Federe Kürdistan Bölgesi'ne giden IPPNW Almanya Bilimsel Danışma Kurulu üyesi Dr. Jan Van Aken, "Kimyasal saldırısı gerçekleştiği yönünde pek çok kanıt var ve bir araştırma başlatılması gerekiyor" dedi.
 
Türkiye’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ortaklığı ile Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük 17 Nisan'da başlattığı saldırılar 6'ncı ayını geride bıraktı. Saldırıların sürdüğü süreçte, tüm dünyada insanlığa karşı suç olarak kabul edilen kimyasal silahlar kullanıldı. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında kimyasal silah kullanımından kaynaklı 17 HPG ve YJA-Star üyesinin hayatını kaybettiği açıklandı. Kimyasal silaha maruz kaldıktan sonra yaşamını yitiren 2 HPG'linin görüntüleri de yayınladı. 
 
Bu görüntülerden yaklaşık bir ay önce yaptıkları çalışmalardan kaynaklı 1985 yılında Nobel Barış Ödülü alan Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler (IPPNW), kimyasal silah kullanımını incelemek için Federe Kürdistan Bölgesi'ne gitti. 20-27 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleşen ziyarette, Almanya'nın bilimsel danışma kurulu üyesi ve Saddam Hüseyin döneminde Irak'taki kimyasal ve biyolojik silahlarını araştıran Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı bir kuruluş olan UNMOVIC adına görev yapmış eski biyolojik silah denetçisi ve kimyasal silah uzmanı Dr. Jan Van Aken de yer aldı. 
 
Birleşmiş Milletler'in (BM) bir araştırma başlatması için yeterince kanıt bulunduğunu ifade eden Dr. Jan Van Aken, Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
 Eylül ayının sonunda incelemelerde bulunmak için Federe Kürdistan Bölgesi'ne gittiniz. Öncelikle bize bunun nedenini anlatır mısınız? 
 
Ben bir kimyasal silah uzmanıyım. Daha önce de Birleşmiş Milletler'de biyolojik silah uzmanı olarak çalıştım. Dünyada herhangi bir yerde kimyasal ya da biyolojik silah kullanıldığına dair bir iddia olunca, tavrım "Asla inanma, ama muhakkak araştır" şeklindedir. Kuzey Irak'ta bir buçuk yıldır dillendirilen Türkiye'nin kimyasal silah kullandığına dair iddiaları duyuyorum. Son döneme kadar ortaya çıkan kanıtlar bana yeterli gelmemişti. Ama son dönemde gidip kontrol etmeye, orada kimyasal silahlardan etkilenen yerel kaynaklarla konuşmaya, onlardan kan örneği almaya, kimyasaldan etkilenen bölgelerden bazı örnekler almaya ve bu örneklerde kimyasal olup olmadığını saptamaya çalışmaya karar verdim. Amacım buydu, bu nedenle gittim.
 
 Kimyasala maruz kalan kişilerle görüşmeniz ve bölgeye girmeniz engellendi. Bize ziyaretinizde neler yaşandığını anlatır mısınız?
 
Amediye'nin kuzeyine gittik. Orada bir köyü ziyaret edecektik çünkü o köyde bir çiftçinin ve ailesinin kimyasal madde ya da maddelere maruz kalmış olabileceğini öğrenmiştik. Bu aileyle görüşmek istiyorduk. Bu aileyi muayene eden doktorlarla görüşüp onların da görüşünü almak istiyorduk. Bunun üzerine Amediye valisiyle görüştük ancak ne aileyle görüşmemize ne de doktorlarla görüşmemize izin vermedi. Bunun için bir gerekçe de göstermedi. Tahmin ediyorum asıl mesele Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin bizim orada araştırma yapmamızı istememesiydi. Bunun nedeni de Türkiye hükümetiyle olan ilişkileriydi.
 
 
 Burada bir kimyasal saldırısı gerçekleştiği yönünde pek çok kanıt var ve bir araştırma başlatılması gerekiyor
 
 Bölgede bulunan ve çalışmalar yürüten Christian Peacemakers Team (CPT) gibi insan hakları savunucuları da var ve bu saldırılara pek çok kez şahit oldular. Bu tür gruplarla fikir alışverişi yapma şansınız oldu mu. Size neler anlattılar?
 
Süleymaniye'de ve Irak'ın pek çok bölgesinde, pek çok kişiyle görüşmeler gerçekleştirdik. Halepçe'ye gidip kimyasal silah saldırısına maruz kalan kişilerle görüştük, bunun dışında yine Halepçe'de Kimyasal Silah Kurbanları Topluluğu'yla görüştük. Çemçamal'da bazı görüşmeler gerçekleştirdik. Bölgede çalışma yürüten Halk Arabulucular Takımı'yla (CP) da görüştük. Bu grup düzenli olarak kimyasal saldırısına maruz kalan köylerde araştırmalar yapıyor ve geçtiğimiz günlerde de Türkiye ordusunun sivillere yönelik saldırılarına ilişkin oldukça ilginç bir rapor yayınladılar. Orada bir hafta kaldık ve pek çok görüşme gerçekleştirdik ve benim edindiğim izlenim uluslararası bir soruşturma yürütülmesini gerektirecek kadar kanıt olduğu yönünde. "Evet, burada bir kimyasal silah saldırısı gerçekleşmiş" diyecek bir pozisyonda değilim, ancak "Evet, burada bir kimyasal saldırısı gerçekleştiği yönünde pek çok kanıt var ve bir araştırma başlatılması gerekiyor" diyecek pozisyondayım.
 
 Daha önce de bölgeye incelemeler yapmak üzere çeşitli insan hakları aktivistleri ve hukukçular gitmişti. Bölgeye giremediklerini, KDP tarafından engellendiklerini söylemişlerdi. Bu heyetten görüştüğümüz Andi Kocsondi, ilk raporları tutan doktorların raporlarının değiştirildiği bilgisini edindiklerini söylemişti. Bölgeye girememiş ve araştırma yapamamış da olsanız, bu esnada eriştiğiniz başka bilgiler var mı?
 
Ne yazık ki bu tür bir tıbbi belgeye ulaşamadık. Doktorlarla konuşmak amacıyla Kani Masi'deki hastaneye gitmek istedik ama doktorlarla görüşme sağlayamadık. Bazı hastane raporları gördük. Ama bence bu raporlar kulakdan duyma tutulmuş raporlardı. Bu nedenle ortada şüpheli bir durum olduğunu söylemek mümkün. Raporlara bakınca birilerinin bu raporları değiştirmeye zorlanmış olabileceğini düşünmek de mümkün. Ancak buna dair kesin bir kanıta sahip değilim. Objektif ve net olmaya çalışıyorum. Ancak tüm bunlar da yine Birleşmiş Milletler'de devletlerden bağımsız bir heyetin araştırma başlatması gerektiğine işaret ediyor. Bağımsız bir kişinin ya da bir Sivil Toplum Örgütü'nin kimyasal silah kullanımına dair nihai bir kanıta ulaşmak için ihtiyaç duyulacak bilgilere ulaşması mümkün değil. Bunu BM'nin yapması gerekiyor.
 
 Ziyaretiniz sonrası bağımsız bir soruşturmaya ihtiyaç olduğunu vurguladığınız bir rapor yazdınız. Türk devletinin kimyasal kullanımını itiraf ettiğini ve bunun Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nin açık bir ihlali olduğunu vurguladınız. Raporunuzu OPCW ve BM gibi ilgili kurumlara gönderdiniz mi? Bir geri dönüş aldınız mı?
 
OPCW bu konuda geçerli bir muhatap değil. OPCW üye devletleri olan bir örgüt ve burada esas patron bu üye devletler. Bu nedenle bu raporu üye ülkelere göndermemiz gerekiyordu. Ben gidip bizzat OPCW'ya bu raporu verip araştırma talep etseydim, onlar da Kürt dostu olmasıyla bilinen ve bu araştırmayı yapmayı canı gönülden isteyen bir örgüt olsalardı bile, kendi kendilerine bu araştırmayı başlatma yetkileri yok. Çünkü onların patronları bahsettiğimiz üye ülkeler. Bu üye ülkelerin gidip araştırın demesi gerekiyor. O yüzden ben raporu Alman hükümetine gönderdim ve bir sonuç almayı umuyorum. Yapılması gereken ve şu anda yapılması planlanan da bu raporun tüm üye devletlerin elçiliklerine ve Lahey'e gönderilmesi. Bu elçiliklerden temsilciler OPCW toplantılarına katılıyor ve onların orada bu araştırmayı talep etmesi gerekiyor.  
 
 
Uluslararası hukuk devletler arasındadır ve dediğiniz gibi Kürtlerin bir devleti yok. Bu Kürtleri dezavantajlı bir konuma sokuyor. Ne yazık ki var olan sistem içerisinde adım atmaya çalışmak zorundayız
 
 OPCW'nun üye devletlerin talebi olmaksızın araştırma başlatamıyor olması, Kürtler gibi bir devleti olmayan toplumların bu gibi saldırılarda tek başına bırakılacağı anlamına mı geliyor? 
 
Bu soruyu iki ayrı noktadan ele alabiliriz. Öncelikle Türkiye'nin askeri operasyonlarını hiç bir zaman kabul etmemiş ve izin vermemiş Irak Federal Hükümeti var. Bu nedenle sadece kimyasal saldırısı değil operasyonun kendisi uluslararası anlaşmalara aykırı zaten. Bağdat'ın ve federal hükümetin OPCW'ya gidip araştırma talep etmesi gerekiyor. Bağdat'ta yüksek pozisyonlarda çok sayıda Kürt siyasetçi var. Bu siyasetçilerin OPCW'ya gidip araştırma talep etmesi gerekiyor. Elbette ki bu durum son derece çelişkili ve adil değil. Ancak burada uluslararası hukuktan bahsediyoruz. Uluslararası hukuk her zaman adil olmuyor maalesef. Uluslararası hukuk devletler arasındadır ve dediğiniz gibi Kürtlerin bir devleti yok. Bu Kürtleri dezavantajlı bir konuma sokuyor. Ne yazık ki var olan sistem içerisinde adım atmaya çalışmak zorundayız. 
 
 Raporunuzda bazı dolaylı kanıtlar elde edildiğini ifade etmiştiniz. Ne gibi kanıtlar elde ettiniz?
 
Elimizdeki en güçlü kanıt bir yıl önce Türkiye'nin Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın bizzat kendisinin Meclis'te "Biz yalnızca biber gazı kullanıyoruz" demesi. Herhalde kendisi bundan haberdar değil ama askeri bir operasyonda biber gazı kullanılması Kimyasal Silahlar Anlaşması uyarınca yasaktır. Sokak eylemlerinde kullanılması yasak olmayan bir kimyasal gazın askeri bir operasyonda kullanılmasının yasak olması biraz tuhaf gelebilir, ancak Kimyasal Silahlar Anlaşmasında bulunan madde son derece net. Askeri operasyonda biber gazı kullanmak yasak ve bunun için de çok geçerli sebepler var. Ancak Akar Parlamento'da bunu söylediğinde Kimyasal Silahlar Anlaşmasını ihlal ettiğini açık bir şekilde itiraf etmiş oldu. Elimizde bir araştırma başlatılması için gerekli en güçlü kanıt Türkiye Savunma Bakanı'nın kendi sözleri. Bu araştırma başlatılması için yeterlidir. Bunun yanı sıra, PKK tarafından paylaşılan tüm videoları inceledik. Pek çoğunda kullanılan maddenin ne olduğuna dair net bir fikir sahibi olmak mümkün değildi. Kimyasal silah da olabilir, olmayabilir de. Ancak, kimyasal silah kullanılmış olabileceği şüphesi uyandıran 3 video bulduk. Bu videolarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin gaz atmak için kullanılan bir aparat kullandığı görülüyor ve bu aparatın başka bir kullanım şekli yok. Başka bir görüntüde de gerilla bir kimyasal silah olan klorin üretmek için kullanılmış olabilecek bir konteynır buluyor. Bu konteynırların klorin üretilmek için kullanılıp kullanılmadığını, ya da gördüğümüz aparatın PKK'nin konumlandığı tünellere kimyasal silah atmak için kullanılıp kullanılmadığını net bir şekilde bilmiyoruz. Tüm bunlar dolaylı kanıtlar ancak tüm bunları bir arada düşündüğümüz zaman, benim kanaatimce, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi kaynaklarıyla bir kimyasal üretmiş olduğunu düşünmek mümkün. Sarin vs. gibi bilinen kimyasal silahlardan bahsetmiyorum, ama kendilerinin ürettiği bir kimyasalı kullanıyor ve tünellerde kullanıyor olabileceklerini düşünüyorum. Ancak dediğim gibi bu bir kanıt değil, bir şüphe. 
 
 Daha önce 2019'da Serekaniye'de de Türkiye'nin kimyasal kullandığı iddia edilmiş, vücudunda yanıklar olan bir çocuk tedavi için Fransa'ya götürülmüştü. O zaman da OPCW'ya araştırma yapması için çağrı yapılmış, OPCW da araştırma yapacağını söylemişti. Ancak Türkiye tam da o sırada OPCW'ya 30 bin Euro bağış yapmış, OPCW da araştırma yapmaları için yeterli kanıt olmadığını söyleyerek, araştırma kararından caymıştı. Ardından da İngiltere büyük bir bağışta bulunmuştu OPCW'nun Türkiye'nin kimyasal kullanma iddialarını ısrarla araştırmamasının nedeni nedir ve bu araştırmayı engelleyen başka ülkeler de olabilir mi? 
 
Bu ikisinin birbiriyle bir alakası yok. Pek çok ülke OPCW'ya bağışta bulunur ve bulunmalı da. Zira aksi taktirde OPCW gerekli durumlarda araştırma yapacak kaynak bulamaz. Zaten OPCW bu şekilde çalışmıyor bundan çok eminim. Ben de OPCW'yu eleştiriyorum, yapmaları gereken pek çok şeyi yapamadılar ancak bağışların bu konuyla bir alakası olması imkansız. İkincisi, az önce de belirttiğim gibi, OPCW'nun patronu üye devletler. OPCW kendi kendine araştırma başlatamaz. Bu anlamda da eleştirmemiz gereken OPCW değil üye devletler, başta Bağdat, Berlin, Londra. Neden araştırma talep etmiyorlar? Üçüncüsü, Serekaniye'de kullanılan beyaz fosfordu ve bunun insanlar üzerinde kullanılması korkunç ve ayrıca uluslararası anlaşmalara da aykırı, ancak beyaz fosfor bir kimyasal silah değil. Bu nedenle işi kimyasal silahları araştırmak olan OPCW'nun araştırma yapmaması bu anlamda yerinde. Beni yanlış anlamayın, bu elbette araştırılması ve eleştirilmesi gereken bir suç, ama bu araştırmanın muhatabı işi kimyasal silahları araştırmak olan OPCW değildi.
 
 
 Özellikle de Bağdat'a baskı uygulanması gerekiyor. Bu saldırı onların topraklarında, onların yurttaşlarına karşı gerçekleştirildi. Bu durum uluslararası hukuka aykırı. Biliyorum bu zor, biliyorum Bağdat'ta bir hükümet yok, biliyorum bu son derece karmaşık bir politik durum, ancak çözüm bu.
 
 
 Uzun bir süredir OPCW önünde akrabalarının Türkiye'nin kimyasal saldırılarında yaşamını yitirdiğini söyleyen aileler oturma eylemi yapıyor. Bunun yanı sıra Avrupa kentlerinde de pek çok eylem düzenlendi. Pek çok heyet bölgeye giderek araştırma yapmak istedi ve KDP tarafından engellendi. Siz de ziyaretinizde OPCW'nun araştırma başlatmasına yetecek kadar kanıt olduğunu ifade ettiniz. OPCW'nun araştırma yapması için ne yapılması gerekiyor?
 
Yapılması gereken üye devletlerin yurttaşlarının kendi hükümetlerine araştırma talep etmeleri için baskı yapması. Özellikle de Bağdat'a baskı uygulanması gerekiyor. Bu saldırı onların topraklarında, onların yurttaşlarına karşı gerçekleştirildi. Bu durum uluslararası hukuka aykırı. Biliyorum bu zor, biliyorum Bağdat'ta bir hükümet yok, biliyorum bu son derece karmaşık bir politik durum, ancak çözüm bu. Avrupa'da, Paris'te, Londra'da, Berlin'de yapılan eylemlerde de talep edilmesi gereken şey bu hükümetlerin OPCW'ya araştırma talebinde bulunmasıdır.
 
 Kimyasal silah kullanımını OPCW'nin resmi olarak açıkladığı taktirde ne gibi sonuçlar ortaya çıkar, Türkiye nasıl yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir veya yaptırımların uygulana bilineceğini düşünüyor musunuz?
 
Bu çok yavaş işleyen bir süreç ancak bu süreçteki anahtar noktanın Türkiye'nin artık tüm dünyanın gözünün onların üstünde olduğunu anlaması. Şu anda kamuoyuna yansımasa da diğer NATO ülkeleri ve Türkiye arasında perde arkasında bazı görüşmeler gerçekleştiğine ve bu saldırıların durdurulması gerektiğinin Türkiye'ye söylendiğine inanıyorum. Türkiye'de bu durumun kabul edilemez olduğunu biliyor ve OPCW bir araştırma başlattığı anda Türkiye'nin kimyasal silah kullanmayı bırakacağını düşünüyorum. Yaptırımlara gerek kalacağını düşünmüyorum. Savaşmayı bırakmasalar da kimyasal kullanmayı bırakacaklardır.
 
MA / Gözde Çağrı Özköse
 

Diğer başlıklar

21:15 Bayındır'dan partilere çağrı: Demokrasi istiyorsanız sürece destek verin
20:46 Çewlîg'te kadınlar ilk kez gece yürüyüşü düzenledi
20:38 Wan’da kadın yürüyüşü: Rojin için yaşamak ve yaşatmak istiyoruz
20:27 AİHM kararının uygulanmamasına tepki: Yargı siyasi kararı bekliyor
20:21 Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan eylem 861'inci gününde
19:54 Yarın yapılması beklenen komisyonun toplantısı ertelendi
19:36 Okulda fenalaşan öğrenci hayatını kaybetti
19:16 Dêrhafîre yapılan saldırıda bir çocuk yaralandı
19:15 Böcek ailesinin ATK Raporu: Fosfin gazı zehirlenmesi
19:13 Binlerce kadın Taksim’den seslendi: Erkek-devlet şiddetine son YENİLENDİ
19:09 11'inci Yargı Paketi 28 Kasım'da Meclis’e sunulacak
19:02 Irak, Ekim ayında 110 milyon varil petrol ihraç etti
18:27 Nijerya'da açlık krizi derinleşiyor
18:15 Süveyda'da ateşkes ihlal edildi
18:11 Kaplan davasında 9 kişiye gözaltı
18:01 Alpaslan Yüce İYİ Parti'den istifa etti
17:40 BM: İsrail ateşkese rağmen Lübnan’da 127 sivili öldürdü
17:36 'Polis yanlış ev baskınında bir genci öldürdü' iddiası
17:23 Qoser’deki 3 kişinin ölümüne ilişkin detaylar: Silah evde yok, bir kovan kayıp
17:09 Hasta tutsak Yıldırım’ın tahliyesi bir kez daha engellendi
17:02 'Öcalan Kürt ve Türklerin barış içinde yaşaması gerektiğini net bir biçimde ortaya koydu'
16:55 Adalet Bakanı’na çağrı: Siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı
16:32 Kadınlar Amed’den haykırdı: Demokratik toplumu kadın özgürlüğüyle inşa edeceğiz
16:18 MKG: Hakikati birlikte savunalım
16:14 Urfa Adliyesi'nde patlama: 1 yaralı
16:04 Şam hükümeti, Lazkiye ve Humus’ta eylemcilere ateş açtı
15:21 Sabrî Tendurek ve Masîro Xabûr için mevlit verildi
14:36 Kadınlar eşitlik temelinde bir yaşam talebiyle alanlarda GÜNCELLENİYOR
14:18 Askerlerden mahalleye maden ablukası
14:13 DEM Parti Eş Genel Başkanı: İmralı tutanaklarının açıklanmasını talep edeceğiz
14:12 'Ses verin'
14:10 Aydın'da JES borusu patladı
13:27 '40 kişilik koğuşta 60 kişi kalıyor'
13:25 BM raporu: Günde 137 kadın ve kız çocuğu yakınları tarafından katlediliyor
12:55 Tülay Hatimoğulları: Kadın cinayetlerinin üstü örtülüyor
12:03 Derya Çağlar'ın taziyesine kitlesel ziyaret
12:02 İBB iddianamesi kabul edildi
11:29 İstiklal Caddesi'nde 25 Kasım ablukası
11:29 Gazeteci Gök hakkındaki adli tedbir kontrolü kaldırılmadı
11:06 Qoser'de bir evde biri çocuk 3 kişi vurulmuş halde bulundu
11:03 Bahçeli: Komisyonun İmralı ziyareti tarihi bir gelişmedir
11:01 Varlığı yarım asır, etkisi bir ömür
10:55 Abdullah Öcalan’dan kadınlara demokratik yaşam için öncülük çağrısı
10:45 Mehmet Öcalan: Görüşme halkla paylaşılmalıdır
10:28 Ajansa Welat bir yılını geride bıraktı
09:42 Hilton'un taşeronundan prim usulsüzlüğü
09:39 EHP Genel Başkanı: Birinci partiyim diyorsanız Kürt meselesine uzak kalamazsınız
09:34 ‘Faile ceza vermemek için uğraşan bir sistem var’
09:24 İstanbul'da bazı vapur seferleri iptal edildi
09:23 Selma Irmak: CHP tarihsel yanlıştan dönmeli
09:21 Licê’deki fuhuş ağını anlattı
09:15 Yazar Çelenk: CHP’nin kararı eski kodlarından kopmadığı anlamına geliyor
09:13 Agirî Belediyesi eşit temsiliyeti birimlere de taşıdı
09:13 Zihinsel engelli raporuna rağmen ağırlaştırılmış müebbet verildi, tekli hücreye konuldu
09:12 Rojin Kabaiş için adalet isteyen kadınlara 'sanal taciz'
09:06 Tutsaklar ve ziyaretçilerine çıplak arama dayatması
09:05 2026'da savaş bütçesi 2.1 trilyon: Daha büyük sosyal sorunlar olacak
09:04 Suriye'de kadınlar saldırılara karşı birlikte güçleniyor
09:03 Uşak ve Manisa'da ekolojik yıkıma karşı mücadele çağrısı
09:00 25 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:34 Pakistan’dan Afganistan’a hava saldırısı: 9 çocuk ve bir kadın yaşamını yitirdi
24/11/2025
23:53 Çiftyürek: Türkiye çölleşiyor, asıl beka sorunu bu
23:36 Şex Xezal’dan Suriyeli yurttaşlara: Mezhepçi söylemlerden uzak durun
23:32 Federe Kürdistan'tan gelen gençlerden Amara'ya ziyaret
23:28 Mêrdîn’de iki ayrı kazada 3 kişi hayatını kaybetti
22:45 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
22:38 George Aslan: Boşaltılan Süryani köylerin taşınmazları gasp ediliyor
22:03 Ahmet Özer'den CHP'ye: Herkes elini taşın altına koymalı
21:53 Mizgin Ertekin'in telefonu incelemeye gönderildi
21:35 Adalet Kaya: Çiftçiler ürünlerini çöpe atıyor
21:20 Komisyon İmralı görüşmesi gündemiyle toplanacak
21:14 ‘Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan artık sürecin resmi muhatabı’
21:01 TJA’dan Sûr'da meşaleli yürüyüş
20:13 Meclis Başkanlığı duyurdu: Heyet İmralı’ya gitmiştir, olumlu sonuçlar alınmıştır
19:14 Kağıthane'de bir kadın katledildi
18:48 Suriye'deki Alevi katliamına karşı uluslararası kurumlara çağrı
18:41 Belçika’da 3 günlük genel grev başladı
18:34 Pakistan’da jandarmaya saldırı: 3 ölü
18:23 Gazze’de mülteci kampında 14 kişinin cenazesine ulaşıldı
18:17 Ortak açıklama: Sarıçam ormanları coğrafyanın nefesidir
18:12 DEVA Partisi’nde 'İmralı’ istifası
18:01 Venezüella’ya uçuşlar durduruldu
17:39 Meclis Komisyonu heyeti İmralı’dan döndü
17:26 Siirt Üniversitesi bölüm başkanı lojmanda ölü bulundu
17:21 AB: Ukrayna barış görüşmelerinde önemli ilerlemeler var
17:17 25 Kasım yürüyüşlerine çağrı: Şiddeti birlikte durduracağız
17:10 DİSKİ: Atıksu Arıtma Tesisi 20 gün içinde tam kapasite devreye girecek
17:08 Seyhan Belediyesi'ndeki tacize tepki
16:42 Tarım ve Orman Bakanı’na tepki: Türkiye zehirleniyor
16:40 Aykol'un kan değerlerini bozan antibiyotik tedavisi durduruldu
16:07 Kendirci soruşturmasında 3 kamu görevlisi açığa alındı
15:44 Hayali eylem nedeniyle verilen cezaya itiraz edildi
15:04 İnanç örgütleri: Kadına biçilen tüm baskı biçimlerini reddediyoruz
15:03 Wan’da taziyelere kitlesel katılım
14:19 CHP eski vekillerden Özel’e ‘İddialar’ araştırılsın mektubu
14:08 Şakran Cezaevi önünde 25 Kasım eylemi
13:59 Aykol'un kan değerlerinde bozulma görüldü
13:49 'İşkenceyi' haberleştiren Öznur Değer ve Osman Akın'a dava açıldı
13:36 Erdoğan: Komisyonun aldığı karar sürecin önünü açacaktır
13:33 İHD: Kürdistan'da son bir yılda 88 kadının yaşam hakkı ihlal edildi
13:19 Biri cezaevinde 17 kadına yapılmamış bir eyleme katılmaktan ceza
12:42 Abdullah Öcalan ile yapılacak görüşmenin tutanakları Meclis Komisyonu’na getirilecek
12:27 Meclis Komisyonu İmralı'ya gitti
11:22 Feti Yıldız İmralı’ya gitmeden önce paylaştı
11:20 Gazeteci Ali Barış Kurt'un tahliyesi ertelendi
11:00 Meclis Komisyonu İmralı'ya gidiyor
10:52 Filozof Therborn: Abdullah Öcalan çağrısıyla Nobel Ödülü'nü hak etmiştir
10:48 Karayılan: CHP yanlıştan geri dönsün
09:53 Gazeteci Özdemir: Duhok'taki fotoğrafın gerekleri yerine getirilsin
09:29 Mazlûm Ebdî: İmralı’yı ziyaret ihtiyacı duyuyoruz, Türkiye bundan korkmamalı
09:13 'Özgürlük şehitlerine barışın müjdesini vermek istiyoruz'
09:11 'Tüm halklar süreci desteklemeli'
09:10 ‘25 Kasım’da kadını yok sayan politikalara cevap verelim’
09:09 'CHP Kürtler üzerinden oyun oynamaya son versin'
09:08 Beluc Fariba Borhanzahi: Jin, jiyan, azadî ortak haykırış olarak benimsendi
09:02 Rojhilat Genç Kadınlar Birliği üyesi: Temel kazanım özgürlüktür
09:00 İstanbul’da 'Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı' düzenlenecek
09:00 24 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:55 Meteoroloji’den 32 il için sağanak uyarısı
00:00 İstanbul'da ulaşıma 25 Kasım engeli
23/11/2025
23:08 Humus’ta 2 kişi katledildi
22:30 Egîdê Cimo Ma Muzik okulu bir yaşında
20:48 Kavga eden Gürhan ve Dündar ailelerine sağduyu çağrısı
20:43 Mersin’de 14 işçi zehirlendi
19:29 Trump’tan Biden’ı suçlama, Zelenski’ye sitem
19:22 Beluc hak savunucusu Turan Halamzahi cezaevine girecek
18:39 Paris’te kadınlardan görkemli yürüyüş
18:00 Metin-Kemal Kahraman’ın ‘Ferfecir’ albümünün 25 yılına özel konser
17:54 İsrail Beyrut’a saldırı düzenledi
17:48 Humus’ta Alevi ve Hristiyan mahallelerine saldırı
17:43 Bakanlık Şêx Said'i aşağılayıcı ürün satışını durdurdu
17:39 İmamoğlu, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararını destekledi
17:36 İsrail’in ateşkesi tanımıyor: 339 kişi katledildi
17:30 Kadınlardan örgütlülük çağrısı: Asla yalnız yürümeyeceksin
17:20 İtalyan Sosyolog: Kürt siyasi hareketi başka bir dünyanın önünü açacak adımlar attı
17:19 Dilovası’nda açıklama: Kastik katillere karşı özgür yaşamı inşa edeceğiz
17:14 19 HPG’linin taziyesine kitlesel ziyaret
17:10 Awesta'dan anadilde eğitim talebi
17:08 Alevilerden süreç talebi: Her toplum baskısız yaşayabilmelidir
15:48 Sabahat Tuncel'den CHP'ye: İmralı'ya gitmeden Kürt sorununu çözemezsiniz
15:29 Tülay Hatimoğulları: Süreç devletle yürütülen bir süreçtir
15:14 HPG'li Gündüz'ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:11 Gazeteci Aykol'a PEG tedavisi uygulanacak
14:42 Dorşîn’de ağaç kıyımına karşı fidan ekimi
13:40 Ronahi Gazetesi basılı yayına yeniden başladı
12:49 Şengal’de kadınlar erkek şiddetine karşı çözümü tartıştı
12:43 Öğrenci yurdunda şüpheli ölüm
10:50 Wan'da silahlı kavgada baba-oğul yaşamını yitirdi
10:26 Sakarya'da zehirlenen tutuklu sayısı 171'e yükseldi
10:22 Agirî'de 'güvenlikçi' adımlar: Barış sürecinin ruhuna ters düşüyor