Sancar: Gazetecilerin gözaltına alınması basını susturma planının parçasıdır

ANKARA - Gazetecilerin evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmasına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Sansür yasasından sonra gerçekleşen bu operasyon, muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Gezi Aileleri’nin katıldığı grup toplantısında Gezi tutuklularını selamlayarak konuşmasına başlayan Sancar, “Gezi davasında özgürlükleri aylardır gasp edilen arkadaşlarımıza hemen özgürlük, ülke için hemen adalet ve acil demokrasi taleplerini duyurmak için buradalar. Biz de bu sese ses olmaktan onur duyuyoruz. Bu topraklarda nehir gibi her şehirde yükselen, büyüyen bu büyük itiraz dalgasını örgütlü, örgütsüz sel gibi akıp giden o başkaldırı dalgasını, Gezi günlerinin heyecanını, coşkusunu buradan ben de selamlıyorum. Bu hatırayı canlı tutacağımızı, bu birikimi her fırsatta hatırlayacağımızı ve canlandırmak için de elimizden geleni yapacağımızı sizlere buradan duyuruyorum” dedi.
 
Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir selamımız da cezaevi duvarlarının arkasındaki dostlarımıza yoldaşlarımıza. Hepsi aynı zamanda şahsi dostlarım olan ama bunun ötesinde birer mücadele insanı boyun eğmeyen özgürlük direnişçileri olan bu arkadaşlar Osman Kavala, Can Kavala Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden sizlere yürek dolusu selam olsun buradan. Aramızda ODTÜ bileşenlerinin ve Ankaralıların talebini dile getiren mücadele arkadaşları da var. ODTÜ bileşenlerinin talebini çok iyi biliyoruz.
 
Planlanan Bilket İncek Bulvarı Çevreyolu bağlantısı projesini yani gerçek adıyla rant yolu projesinin ihalesinin iptalini istiyorlar Ankara’nın şehir içinde kalan son ormanı ODTÜ Ormanı yok edilmek isteniyor. Bu mücadele de tam bu rant ve talan politikasına karşıdır. Sizlerle birlikteyiz, mücadeleniz mücadelemizdir. Sizleri de direnişinizden ve inançlı yürüyüşünüzden dolayı kutluyorum, selamlıyorum.
 
‘HALKIN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNE BİR SALDIRIDIR’
 
Bu sabah yeni bir gözaltı dalgasıyla uyandık. Hedef gazeteciler. Özgür basın emekçileri Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır Urfa Mardin’de Mezopotamya Ajansı ve JİNNEWS kadın ajansı çalışanlarının evlerine baskın yapıldı, yazı işleri müdürleri ve muhabirlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Baskın sırasında gazetecilere silah doğrultulma ters kelepçe takma, yere yatırma gibi muamelelerde bulunma da yansıyan haberler arasında. Sansür yasasının yürürlüğe girmesinden hemen sonra gerçekleşen bu operasyon tesadüf değildir. Muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır. Halkın haber alma özgürlüğüne bir saldırıdır.
 
‘GELECEĞİ AYDINLIĞA ÇIKARAN YOLUN YOLCULARIYIZ’
 
İktidar seçimler yaklaştıkça toplumu susturmak muhalifleri sindirmek için bu operasyonlara devam edecek dedik. Bunu biliyoruz. Ama hakikat mücadelesi karşısında başarılı olmayacaklarını hep söyledik, bir kez daha söylüyoruz, bu iktidar darbeci bir iktidardır, siyasete darbe yapıyor, basına darbe yapıyor, emekçiye darbe yapıyor, hak arayanlara darbe yapıyor. Bundan daha kapsamlı darbeci bir zihniyet olur mu? Ama hiçbir darbeci zihniyet ve yönetim başarılı olamamıştır. Sadece toplumlara ağır bedeller yaşatmış ve ülkede büyük tahribatlar yaratarak çekip gitmiştir. Bu iktidarın sonu da böyle olacaktır. Bu ülkeye verdiği zararları yarattığı yaşattığı tahribatları önlemek bizim boynumuzun borcudur. Bizler tam da bu darbeci iktidara karşı ortak mücadeleyi büyüterek geleceği karanlıktan kurtaran aydınlığa çıkaran yolun yolcularıyız. Bu yolda hep birlikte yürüyoruz. Bu yolda birlikte yürüyenler çoğalacak çoğaldıkça başarı da mutlaka gelecektir. Bundan emin olunuz.
 
SEÇİM STRATEJİSİ
 
Bizler güçlü çözüm programıyla, ortak mücadeleyle, ittifaklarla en güçlü seçeneği yaratmaya çalışıyoruz. Her gün yoksulluk, yolsuzluk, kriz, çatışma üreten bu tekçi düzenin karşısında gerçek alternatifi üretmek için gece gündüz uğraşıyoruz. Önümüzde seçimler var, seçimlerle ilgili de tartışmalar yayılıyor, genişliyor. Bunların merkezinde de partimiz var, partimizin kurduğu ittifaklar var. Bunun boşuna olmadığını biliyoruz. Yani partimizin bütün tartışmaların merkezinde yer almasının elbette gerçek sebepleri var. Çünkü bir yandan ülkenin geleceğini aydınlık bir şekilde mücadeleyi büyüten adres biziz öte yandan mücadele ortaklığı ile bu iktidara kaybetme korkusunu iliklerine kadar yaşatan da bizleriz. Partimizle ilgili spekülasyonlar da aynı hızla devam ediyor. Bu spekülasyonlar bazı çevrelerce tutkulu bir uğraş haline getirilmiştir. Biz ne dersek diyelim bu çevreler bizim ne dediğimize bakmak yerine adeta falcılığa soyunmuş, kah Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tutumumuzun ne olacağına ilişkin senaryolar üretiyorlar kah hangi adayı destekleyeceğimiz konusunda kehanetlerde bulunuyorlar. Oysa biz tutumumuzu her vesilesi ile açıkça anlatıyoruz. Bunu en az 1,5-2 yıldır yapıyoruz.
 
YAZILI BELGE HAZIRLADIK
 
Uzun süre bu stratejimizi ve tutumumuzu anlattık ama baktık anlamıyorlar, bir yazılı belge hazırlamaya karar verdik. İşte bir metni seçimlere ilişkin tutumumuz içeren bir metni 27 Eylül 2021’de kamuoyu ile paylaştık. Burada seçim stratejimiz bütün açıklığıyla yer alıyor. Üstelik stratejisini bu kadar açık ilan eden bizden başka parti de olmadı. Bizler ne demiştik? Parlamento seçimleri için demokrasi ittifakı şiarıyla halklar ve barış ittifakı, kadın dayanışması ve ittifakı, ekoloji ittifakı ve anlayışı temelinde toplumsal ve siyasal muhalefet, emek, kadın ve gençlik hareketleriyle en geniş birlikteliği ve ortak mücadele zeminini yaratma kararlılığımız var, dedik. Bunun dışında parlamento seçimleri için herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımız ve anlayışımızın bulunmadığını dile getirdik. Bir yandan bunu söylerken, diğer yandan ülkenin içinde bulunduğu sistemin niteliğinin de farkında olarak stratejimizin diğer ayağını inşa ettik. Ben size o deklarasyonda yer alan paragrafları hatırlatacağım.
 
Keyfiliği ve zorbalığı kurumsallaştırıp kalıcılaştırmayı hedefleyen, yaşadığımız çoklu krizin başlıca sorumlusu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ve bu sistemi besleyen yapıları değiştirmek istiyoruz. Amacımız bütün kuvvetleri ve nihai karar yetkisini tek kişide birleştiren bu otoriter ve tekçi sistemin yerine güçlü demokrasinin, çoğulcu demokratik sistemin tesis edilmesini sağlamaktır. İşte bu anlayışla Cumhurbaşkanlığı seçimi için de hangi yöntemi benimsediğimizi ilan ettik. Dedik ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmaların gerçekleşmesi HDP seçmenlerinin ülkenin geleceğini belirleyici bir role sahip olmaları nedeniyle son derece günceldir. Bunu ta Eylül 2021’de söylüyoruz. İster HDP’li ister başka bir aday olsun isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız, dedik. Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil, ilkeler ve yöntemler üzerinden müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşebilir. Seçilecek Cumhurbaşkanı da rolünü ve işlevini ancak bu zeminde doğru bir şekilde yerine getirebilir.
 
Tüm bu tespitleri kapsayan geçiş süreci ilkelerini altını çiziyorum, geçiş süreci ilkelerini siyasi sorumluluğumuzun gereği olarak tüm aktörlere ve kamuoyuna duyuruyoruz dedik. Gene bu spekülasyon meraklılarına bir cevap olsun. Boşuna uğraşmaya devam etmesinler.
 
ORTAK ADAY FİKRİNE AÇIĞIZ
 
Doğrudan diyalog ve açık müzakereyle cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açığız. Bu çerçevede siyasal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrı yapmış olduk. Bu çağırımıza karşılık bulamazsak, dedik diğer seçenekler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Yani bizler önerimizi yaptık, çağrıda bulunduk, şimdi bir kenara geçip oturuyoruz, demedik. Türkiye’de demokratik dönüşüme giden yolu açmak için siyasi sorumluluğun bilincinde bir tavır geliştirdik. Maalesef bu önerimiz hak ettiği derecede tartışılmadı, özünden saptırıldı ya da kulak arkası edildi. Bazıları sırf spekülasyonu beslemek ve HDP’nin bu politik gücünü etkisiz göstermek için bu spekülasyonlara devam ettiler.
 
MYK TOPLANTIMIZDA NİTELİKLERİ BELİRLEDİK
 
Öneri ve çağrımızın karşılık bulmaması halinde cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayımızla girmemizin en önemli seçenek olarak gündemimizde yer aldığını sık sık hatırlatmak zorunda kaldık. Deklarasyonumuz yayınlandıktan ve çağrımızı yaptıktan sonra oturup beklemedik, tam tersine çalışmaları çok boyutlu bir şekilde devam ettirdik. Tabanımızla buluşmalar gerçekleştirdik demokrasi güçleri olarak nitelendiğimiz çevre ve kurumlarla istişareler yaptık kurullarımızla tartışmalar yürüttük, komisyonlar kurduk. Şimdi bu çalışmalar belli bir olgunluğa ulaştı. Dünkü MYK toplantımızın en önemli gündem maddesi buydu. Bu konuda biraz önce anlattığımızı Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda geldiğimiz aşamayı haklarımızla paylaşma kararı aldık. Bu kararın birbirini tamamlayan iki boyutu var. Öncelikle bu geçiş süreci son derece kritik, cumhurbaşkanlığı seçimi hayati önemde, bunun farkındayız. Ama aynı zamanda demokratik sorumluluğu da dikkate alan hatta bunun gereklerini titizlikle eksiksiz yerine getirmeye çalışan bir parti olarak hareket ediyoruz. Cumhurbaşkanı adayında aradığımız nitelikleri belirledik. Aslında yeni değil bu belirleme. Ama yine de hatırlatalım.
 
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİN LAĞVEDİLMESİ
 
Yerel demokrasi ile tamamlanmış bir güçlü demokrasi talep ediyoruz. Parlamenter sistemimiz de bunun içinde yer alıyor. Yani biz de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin lağvedilmesini savunuyoruz, bunu talep ediyoruz ve bunun için uğraşıyoruz ama istediğimiz şey bunun yerine sadece parlamenter sistemi geçirmek değil, yerel demokrasi ile pekiştirilmiş güçlü demokrasidir. Şüphesiz bağımsız ve tarafsız yargı da taleplerimiz arasında yer alıyor. Çok önemli bir mesele de yargının siyasallaştırılmasının siyasi iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasfiye etme aracı olarak kullanılmasının sonucu olan siyasi dava ve hükümlerin bütün neticeleriyle birlikte geçersiz kılınması talebimiz var. Bir cumhurbaşkanı adayı bunu taahhüt etmeli ve güçlü bir şekilde topluma güvence vermeli. Kayyım rejimini değil, halk iradesini tereddütsüz savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk üstlenecek. Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak, bunun gereklerini yerine getireceğine dair bir samimi duruş sergileyecek ve tekrar sorumluluk üstlenmeye hazır olacak. Dış politikada barışçı yolu izlemek, böyle bir cumhurbaşkanı adayı için bizler bakımından vazgeçilmez niteliklerden biridir. Barışçı dış politika diyoruz.
 
KADINA ÖZGÜRLÜK VAZGEÇİLMEZİMİZDİR
 
Kadına özgürlük ve eşitlik vazgeçilmezimizdir. Bu konuda en ufak bir tereddütte ve yalpalamaya müsamaha olmaz. Ekonomide adalet kapsamlı bir başlıktır. Sosyal adalet bu programın adil paylaşım, bu talebin temelidir. Bu da yine bir cumhurbaşkanı adayının savunması gereken bir program olacaktır. Kamu yönetiminde liyakat da yine bir başlık. Doğaya ekolojik sisteme saygılı ve duyarlı olmak da böyle bir cumhurbaşkanı açısından bizler bakımından vazgeçilmezdir. Gençler için özgür yaşam, gençler için özgür yaşam konusunda da öyle sadece sloganlar değil somut programlar ve çok güçlü bir plan ortaya koymasını bekleriz. Şüphesiz, bütün bunların bir sonucu da demokratik, çoğulcu, sivil bir anayasayı hedef olarak önüne koymaktır. Şimdi biz bu nitelikleri belirledik. Adayın bu niteliklerini taşıması gerektiğini söylüyoruz.
 
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI  
 
Elbette bu arada demokrasi ittifakı hedefimiz çerçevesinde girişimlerimizi de kesintisiz sürdürdük. Bunun ilk somut sonucu Emek ve Özgürlük İttifakının ilanı oldu. Çok değer verdiğimiz Türkiye halklarının heyecanla karşıladığı ve etki gücünün büyük olduğuna inandığımız bu ittifak, bizim şimdi çalışmalarımızın da artık en önemli yerinde duruyor. Bu şu demektir. Cumhurbaşkanlığı adayımızı belirleme çalışmalarımızı elbette ittifak bünyesinde de tartışacağız. İttifak bünyesinde yürüteceğimiz tartışma, istişare ve görüşme de cumhurbaşkanı adayımızı belirleme yönteminin temellerindendir.
 
Şu hususu vurgulamayı da gerekli görüyorum Bütün bu saydıklarım ve söylediklerim 27 Eylül 2021 tarihli Deklarasyonda belirttiğimiz ana stratejiden vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Aksine amaç stratejimizin ruhundan sapmadan bunu somutlaştırma ve sonuç alıcı etkiye kavuşturmaktır. Hedefimiz de bellidir.  Eşit yurttaşlığa, emeğin haklarına, özgürlüğe ve barışa dayalı demokratik cumhuriyetin inşasının yolunu açmaktır. İşte bütün çalışmalarımızda temel hedef budur. Bunu kimse aklından çıkarmasın. Özcesi tabii ben manşet işlerini pek bilmem basın teknikleri ve iletişim yöntemleri konusunda becerikli de sayılmam ama buralardan manşet çıkartmak isteyen gazetecilere yardımcı olmak amacıyla bir cümle yazdım ama yine onlar istediklerini yapacaklar. Özcesi Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır.
 
İKTİDARI GÖMME KONUSUNDA İNANCIMIZ VAR
 
Bu tıkanmış sistem her alanda ülkeyi nefessiz bırakıyor, sorunların çözüm yollarını ısrarla inatla kapatıyor. Çünkü çözümsüzlük varlığını sürdürmenin temel gerekçesi ve yolu olarak ortaya çıkmış. Çözümsüz bıraksınlar ülkeyi kutuplaşmaya, düşmanlaştırmaya, nefrete, kine teslim etsinler, muhalefeti bölsünler böylece milliyetçi hamasetle beka nutuklarıyla iktidarlarını sürdürebilsinler. Yok artık öyle bir şey değerli arkadaşlar bu yolu da kapatmaya kararlıyız, bu iktidarı yöntemleriyle birlikte tarihe gömme konusunda inancımız var.
 
HER YERİ DİYARBAKIR 5 NOLU CEZAEVİNE ÇEVİRDİNİZ
 
Girmeyi istediğim tercih ettiğim konulardan değildir. Kendi kimliğimizle kökenimizle ilgili konuşmanın nereye varacağını bilmeniz kontrol etmeniz kolay değil. Madem AKP Genel Başkanı sevgili Selahattin Demirtaş ve benimle ilgili kimliklerimiz üzerinden laflar söyledi. Ona birkaç cümle etmeden olmaz. ‘Bak’, 2004’te yazdığım bir yazı. Önceleri de var. Onu ufak bir iki eklemeyle size aktaracağım. 2004’te ne olmuştu? Bu yazıyı hangi vesileyle yazmıştım. Üniversite öğrencileri üniversitelerde Kürtçe seçmeli ders olsun diye dilekçe veriyorlardı ve binlerce öğrenci sırf üniversitelerde anadilinin seçmeli ders olarak okutulması için dilekçe verdikleri gerekçesiyle gözaltına alındılar, yargılandılar, okullarından uzaklaştırıldılar, eğitim haklarından ve özgürlüklerinden mahrum bıraktılar.
 
‘MUTLAKA KAZANACAĞIZ’
 
Şimdi Nusaybin’de başlayan bu öykünün HDP ile buluşması tesadüf olabilir mi, elbette hayır. Zira HDP tam da bu hikayenin toplumsal toprağı ve siyasal adresidir. Bütün kimliklerin ve inançların eşit ve özgür yaşayacağı Demokratik Cumhuriyeti kurma mücadelesinde bütün ırmakların akacağı bir denizdir. O yeni yaşam denizinde işte Nusaybin’de başlayan hikaye şimdi burada gelmiş akmış durumdadır. Peki konuşmayı bir şiirle daha bitirmek gerekiyor. Çok sevdiğim Sovyet Şair Andrea Voznesenski, tek şiirden oluşan bir kitabı var Oza. Lise yıllarımdan ezbere bilirdim. Şimdi birkaç dizesi kaldı aklımda. Evet o iki dizeyi dikkatinize sunuyorum. Yaşamak ne büyük mucize. Ama nasıl anlatırsın bunu yaşamaşızın birine.”
 
 
 
 

Diğer başlıklar

16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı