Sancar: Krizlere karşı Abdullah Öcalan’la görüşülmeli

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, İmralı tecridinin savaş ve çözümsüzlük ile bağına dikkat çekerek, derinleşen siyasi, hukuki ve insani krizlere karşı bir an önce avukatların Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğinin altını çizdi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. 19 Aralık’ta “Hayata Dönüş Operasyonu” adı altında yapılan katliamda yaşamını yitiren 30 tutuklu ve Mereş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak sözlerine başlayan Sancar, “Üzerinden neredeyse çeyrek asır geçti, sorumlular cezasız bırakıldı. Çünkü cezasızlık bir devlet politikası ve yönetim şekli olarak uygulanıyor. 19 Aralık katliamı da diğer katliamlar gibi kanayan açık bir yara olarak duruyor. Onarıcı bir adalet ve bir yüzleşme gerçekleşmeden bu yara kapanmaz, tıpkı diğer bütün yaralar gibi. Bunun için öncelikli hakikatlerin açığa çıkması ve gerçek bir yüzleşmeye ihtiyacımız var. Ortak geleceği demokratik temeller üzerinde kurabilmek için bunun hayati önemi bulunuyor. Bunun gibi sayısız kanayan yaranın temelini oluşturan ihlaller, kıyımlar, katliamlar açığa çıkarılmadan; gerçek bir yüzleşme olmadan ortak bir yaşamı barış ve demokrasi üzerine kurmanın mümkün olmadığın hatırlatalım. Bizlerin de yüzleşme ve adalet çağrısı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha vurgulayalım” dedi. 
 
‘YÜZLEŞME OLMADI, HESAP SORULMADI’
 
Mereş Katliamı’nın karanlık tarihin yıldönümü olduğunu dile getiren Sancar, “Resmi olmayan kayıtlara yüzlerce Alevi canın katledildiği Mereş kıyımının üzerinden tam 44 yıl geçti. Mereş katliamı da Alevi toplumu başta olmak üzere toplumsal hafızamızda ve kamuoyu vicdanında kanayan açık bir yara olmayı sürdürüyor. Çünkü bu konuda bir yüzleşme olmadı. Çünkü katillerden bu katliamı organize edenlerden, sorumlulardan hesap sorulmadı. Katliamı gerçekleştirenler ve planlayanlar karanlıkta tutuldu” ifadelerini kullandı. 
 
‘HAKİKAT VE ADALET KOMİSYONU KURULMADI’
 
Katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinden özür dilenmediğini, yüzleşme olmaması nedeniyle başka katliamların yaşandığını söyleyen Sancar, “Çorum gibi, Sivas gibi, Gazi gibi. Bu karanlık döngü bugün de Alevi toplumuna karşı nefret, mezhepçi, ayrımcı temelde yönelimlerle devam ediyor. Tarihe kara leke olarak geçen bu katliamlarla yüzleşmeden hesaplaşma, adaleti tesis etme, demokratik bir ülkeye ulaşma mümkün olmayacaktır. Bunu her seferinde hatırlatmamız gerekiyor, hatırlatacağız da. Sadece hatırlatmakla yetinmeyeceğiz. Bu yönde mücadelemizi, çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bir hakikat ve adalet komisyonu oluşturmak bu kadar zor mu? Evet bazıları için zor. Çünkü hakikat ortaya çıktığında bu karanlık döngünün gerçek failleri ve sebepleri de öğrenilecektir. Bu yöntemleri bir iktidar tekniği olarak kullanmayı sürdüren çevrelere faturası elbette hafif olmayacaktır. O nedenle gelen her iktidar yüzleşmeden adalet talebinden fersah fersah kaçtı. Ama bizler ve demokratik güçleri bu çalışmaları sürdürme borcu altındayız. Bu hem geçmişte yitirdiğimiz ve büyük acılar çeken canlara borcumuzdur, hem de demokratik geleceği arzulayan bütün insanlara karşı sorumluluğumuzdur. Asla vazgeçmeyeceğiz bu çabadan ve asla karanlıkları geleceğe taşıma planlarına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu. 
 
ENCU’YE TOKATLI SALDIRI, HALKA İŞKENCE
 
İstanbul’da Adalet Nöbeti eyleminde partisinin İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu’ye polisin tokatlı saldırısı, ailelere ve HDP Gençlik Meclisi üyelerine yönelik işkence uygulamaları üzerinde duran Sancar, şöyle devam etti: “Bir örgütlü kötülük düzeni içinde yaşıyoruz. Yeni rejim inşası otoriter temelde, çeşitli hamlelerle devam ediyor. Rejim inşasının en önemli parçası demokratik siyasete sürekli saldırmak ve tasfiye planlarını devamlı işletmektir. Pazar günü İstanbul’da yaşananları hepimiz biliyoruz. Bizim İstanbul İl Eşbaşkanımız ve Şırnak eski Milletvekilimiz Ferhat Encu’ye tokatla saldırıldı. Hasta mahpusların ailelerinin Adalet Nöbetine, annelere saldırıldı, onlarla dayanışma içinde orada olan gençlere saldırıldı. Bütün bu saldırıların amacını biliyoruz. Bu iktidar şiddet ve savaş politikalarıyla, gerilim ve nefret politikalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Önünde en büyük engel gördüğü demokratik mücadele kararlılığına da en sert şekilde saldırmayı ayakta kalmanın bir çaresi ve yolu olarak görüyor. HDP ve birlikte hareket ettiği demokrasi çevreleri bu konuda önlerinde en büyük engel olarak duruyor. HDP’den korkuyorlar o nedenle. HDP’nin bu rejim inşasını durduracağını biliyorlar. HDP’nin bu iktidara kaybetme gücünün farkındadırlar. O nedenle saldırılar pervasızlaşıyor ve sürekli yeni boyutlar kazanarak devam ediyor.
 
BU ABLUKA KORKUNUN TABLOSUDUR 
 
Bizler bu saldırıyı, Pazar günü yaşanan saldırıyı protesto etmek ve buna dair bir açıklama yapmak için İstanbul Kadıköy ilçe binamızın önünde bir araya gelmeyi kararlaştırmıştık. Eş Genel Başkanlar olarak ben ve Pervin Buldan, milletvekillerimiz, bileşen partilerimiz, ittifak güçlerimiz ve demokrasi çevrelerinin temsilcileri orada buluşacaktık. Oraya gitmeye kalktığımızda gördük ki, bütün yollar abluka altında. Bütün yollar kesilmiş. Binlerce polis yığılmış. Panzerler, çeşitli polis araçları orada gerçek bir abluka yaratmış. Bu abluka, bu düzenin bizatihi sembolüdür. Topluma abluka; siyasete, adalete, hakikate abluka. Bu ablukalarla ayakta kalabileceğini düşünüyor ama yanılıyor. Öyle bir pervasızlık vardı ki, Türkiye’nin 3’üncü büyük partisinin bir Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ilçe binamızın içinde ablukada tutuldu, dışarı çıkmasına izin verilmedi. Ben ve yönetici arkadaşlarımız ilçe binamıza birkaç metre kala ağır bir polis ablukasına maruz kaldık. Birimiz kendi ilçe binasından dışarı çıkamıyor, birimiz kendi ilçe binasına giremiyor. Bu tabloyu bir sürü sıfatla anlatabilirsiniz, ama dün de söyledim yine söyleyeceğim: Abidin Dino’ya sorsanız, ‘Sen korkunun resmini yapabilir misin Abidin?’ diye, Nazım Hikmet sormuştu biliyorsunuz, bu tabloyu korkunun tablosu olarak hemen çizerdi.
 
HER YOLU DENEMEYE DEVAM EDİYORLAR 
 
İktidar, bizlerin kararlılığından korkuyor. Demokratik siyasette ısrarımızın yarattığı büyük güçten korkuyor. Bu rejimin inşasını durduracak olma irademizden korkuyor. Geleceği demokrasi, adalet ve barış üzerine kurma kararlılığımızdan, ısrarımızdan korkuyor. Yürüyüşümüz bütün saldırılara karşı büyüyerek devam ediyor. Bu da iktidara her alanda korku salıyor. Korku ile sesimizi kısabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Her şeyi denediler, her yolu denemeye devam ediyorlar, ama sesimizi kısamıyorlar. Tecritlerle, ablukalarla halklarımızla buluşmamızı engelleyeceklerini sanıyorlar ama büyük yanılıyorlar. Halklarla buluşmamızı ve halkların ortak mücadelesini demokratik geleceğin inşasında temel güç haline getirmemizi hiçbir şekilde engelleyemeyecekler. Bunu dün Kadıköy’de bir daha gördüler. Bu vesile ile dün orada bizlerle dayanışma için bulunan, orada bulunmayıp dayanışma mesajları yayınlayan herkese teşekkür ediyorum.
 
İSTANBUL’U FAŞİZMİN ÜSSÜ YAPTIRMAYACAĞIZ
 
Dün altını çizdiğim bir noktayı bir daha hatırlatayım. İstanbul’u bu yeni rejim inşasında bir üs haline getirmeye çalışıyorlar. İstanbul Türkiye’nin en büyük şehri. Seçilmiş belediye başkanına yargıyı kullanarak ceza veriyorlar, daha önce sayısız örneğini üzerimizde denedikleri politikayı şimdi İstanbul’a taşıyorlar. İstanbul’daki bu tasfiye operasyonunun amacı da belli. Bizler üzerinde denedikleri ve pişirdiklerine inandıkları politikaları bütün Türkiye’ye yayıyorlar. Yeni bir vesayet sistemi ve otoriter rejim inşasını sona götürmek istiyorlar. Yani bu şekilde amaçlarına ulaşacaklarını düşünüyorlar. Biz de diyoruz ki, bunun engellemenin yolu bu iktidarın yeni rejim inşasını durdurmanın yolu, en geniş demokratik ortak mücadeleden geçiyor. İstanbul’u faşizmin üssü yaptırmayacağız. Bunun yolu İstanbul’dan Roboski’ye dalga dalga ortak mücadele ve dayanışma hattını oluşturmaktan geçiyor. İstanbul ve Roboski buluşacak ve bu rejimi de bu iktidarı da durduracak; bu iktidarı da gönderecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki hepimiz sorumluluklarımızı yerine getirelim. HDP olarak bedeller ödüyoruz ama bu hedeften ve amaçtan vazgeçmiyoruz.
 
KARŞILARINDA KÜRT HALKININ DİRENCİ VAR
 
Bu iktidar savaş politikalarıyla, nefret ve ayrıştırma yöntemleriyle varlığını sürdürmek istiyor. Bu iktidarın ortak paydası tam da bu politikalardır. İktidarı oluşturan güçler savaş, şiddet ve nefret sütunları üzerine kurdular bu ortaklığı. Bunun adını koymak gerekiyor. Bu sütunların harcını da Kürt düşmanlığı ile örüyorlar. Hep söylüyoruz, Kürt karşıtı bütün politikalara, Kürt düşmanlığı üzerine kurulan bütün iktidarlar kaybetti; bu iktidar da kaybedecek. O nedenle nafile, uğraşmaları boşuna. Kazanamayacaklar; karşılarında mücadele birikimi ve kararlılığı defalarca sınanmış, her seferinde de bu sınavdan yüzünün akıyla çıkmış Kürt halkının direnci var, Kürt halkının Türkiye’deki bütün halklarla ortak mücadele kararı var. Bu nedenle kazanamayacaklar. Bu nedenle kaybedecekler. 
 
SAVAŞIN ÖNEMLİ UNSURU İMRALI’DAKİ TECRİTTİR
 
Bu savaş politikalarının önemli bir unsurunu da İmralı’daki tecrit oluşturuyor. İmralı’da Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağır ve mutlak tecrit, Kürt sorununda çözümsüzlük ve savaş politikaları ile doğrudan bağlantılıdır. Bizler bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Fakat bazı çevreler sanki tecrit sadece bir kesimin meselesiymiş gibi, bir şahıs meselesiymiş gibi sunmaya çalışıyorlar. Oysa biz diyoruz ki tecrit Türkiye’de ve bölgede siyasal gelişmelerle doğrudan bağlantılıdır. Kürt sorununda izlenen politikalarla doğrudan bağlantılıdır. O nedenle sadece bizlerin ve sadece Kürt halkının meselesi olarak görmek yanılgıdır. Türkiye’nin meselesidir. Bunu herkesin açıkça görmesi gerekiyor. İktidar istediği zaman İmralı üzerinden çeşitli tevatürlerle manipülasyonlar yaratmaya çalışıyor. Bunlar üzerinden çevrelere spekülasyon malzemesi veriyor, maalesef kendilerini iktidar karşıtı olarak tanımlayan bu çevrelerin bir kısmı bu tuzağa düşüp spekülasyonları bir şekilde köpürtüyorlar.  Oysa ortada ağır bir hukuksuzluk var. Bu hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk açısından böyledir. Bunu öncelikle kabul etmek gerekiyor.
 
TECRİT BİR AN ÖNCE SONA ERMELİ 
 
İkincisi, savaş politikalarının ve çözümsüzlüğün derinleşmesiyle tecrit arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Bunun böyle görülmesi gerekiyor. Bu tecrit uygulamasının bir insani boyutu da var. 21 aydır İmralı’dan, Öcalan’dan ve oradaki diğer mahpuslardan hiçbir şekilde haber alınamıyor. En son CPT’nin İmralı’ya ziyaret gerçekleştirdiği bilgisi ortaya çıktı. Asrın Hukuk Bürosu yaptığı açıklamada Öcalan’ın CPT heyetiyle görüşmeye çıkmadığına dair duyumlar aldığını belirtti. Bu durum mutlaka aydınlığa kavuşturulmalıdır. Evet, iktidar da yalanlamıyor. CPT çevreleri sözü dolandırıyor. Eğer gerçekten öyleyse, ortada başka ciddi meseleler olduğunu da elbette düşündürüyor. Bu nedenle bir an önce bu tecridin sona ermesi lazım. Artık giderek derinleşen siyasi, hukuki ve insani bir aşamaya gelmiştir. Bu aşamada yapılması gereken şey açıktır, bellidir. Öcalan’ın avukatlarıyla ve ailesi ile görüşmesine derhal izin verilmelidir.
 
TECRİDE KARŞI ORTAK SES ÇIKARALIM
 
Bizler de başvuru yaptık eşbaşkanlar ve bir heyet olarak. Bizler de bu amaçlarla yaptık başvuruyu. Hem iktidarın oyunlarını boşa çıkarmak hem bu hukuksuzluğun giderilmesini sağlamak hem de insani kaygıları bizzat orada görüşme yaparak görmek ve değerlendirmek istiyoruz. İktidara bir kez daha çağrı yapıyoruz. Bu ağır hukuksuzluğa son verin. Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerine çözüm ve barış isteyen bütün çevrelere de çağrımız şudur: Bu ağır tecride ortak bir sesle karşı çıkalım.
 
2022’DE DURMADIK; BASKILAR BİZİ YILDIRMADI
 
2022 yılı bir yandan iktidarın ağır baskıları, hukuksuzlukları ve çeşitli zulüm uygulamalarıyla geçti, bir yandan bizler için bir mücadele ve direniş yılı oldu. Bizler her alanda, Meclis’te, sokaklarda, mahallelerde, köylerde, şehirlerde halklarımızla buluşmaya devam ettik. Türkiye’nin içinde bulunduğu çoklu krizler için çözümler üretmeyi sürdürdük. Sadece birkaçını hatırlatayım: Faaliyet Raporu havasında yaptıklarımızı anlatacak değilim. Ama hiç durmadık, baskılar bizi asla yıldırmadı; her yerde savaşa ve yoksulluğa hayır dedik. Mitingler düzenledik, ekolojik yıkıma hayır dedik. Adalet buluşmaları gerçekleştirdik, tecride karşı itirazlarımızı yükselttik. Kapatma ve Kobani Kumpas Davalarına karşı hukuk ve demokrasi mücadelesini daha da büyüttük. Her iki davayı da bir demokrasi mücadelesi alanına dönüştürdük. Buradan içeride siyasi rehine olarak tutulan bütün yoldaşlarımızın gösterdiği bu onurlu ve kararlı duruşa bir kez daha selam gönderiyoruz. Bize bu konuda destek olan bütün çevrelere teşekkürlerimizi sunuyoruz.
 
BAŞKA BİR ÜLKE TÜRKİYE MÜMKÜN 
 
Demokrasi ittifakını oluşturmak kongre kararımızdı. Bu yönde çalışmalarımızı sürdürdük ve bu çalışmaların somut sonucu olarak Emek ve Özgürlük İttifakı’nı kurduk. Şimdi bu ittifakı büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu ülkeyi seçeneksiz bırakmamak konusunda kararlıyız. Ne mevcut rejime ne de eski sistemi rötuşlarla devreye sokmak isteyen restorasyoncu yaklaşımlara mahkumuz. Hayır, bir başka seçenek var. Başka bir Türkiye mümkün, başka bir hayat mümkün; o da bizim kurduğumuz Üçüncü Yol’dur.
 
İKTİDARIN ORTAYA ÇIKARDIĞI TABLOYU DEĞİŞTİRECEĞİZ 
 
İktidar ne yaptı? Bunları gerçekten önemli başlıklarıyla sıralamaya kalksam birkaç grup konuşması yapmam gerekir. Gördük ki zulmü her tarafa yayıyorlar. Toplumsal çürüme ve yozlaşmayı her alanda besliyorlar. Yolsuzlukla, talanla, sömürüyle, çocuklara yönelik en iğrenç istismarlarla, kadına yönelik şiddetle bu topluma çürütüyorlar. Her alana kötülük yayıyorlar. Talancı, soyguncu, sömürücü, şiddete dayanan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu toplumu bir şiddet toplumu haline getirdiler. Çocukların istismarının neredeyse olağanlaştığı bir düzen kurdular. Sadece son örnek Hiranur Vakfı’nda ortaya çıkan dehşet verici olay gözlerimizin önünde durmaya yeter. Yargısıyla, medyasıyla, bakanlıklarıyla, bürokratlarıyla; tarikat, siyaset ve ticaret üçgeninde yarattıkları girdaplarla bu kötülükleri besliyorlar, büyütüyorlar ve bunlardan menfaat elde ediyorlar. İşte bizler 2022 yılında daha da ağırlaşarak karşımıza çıkan bu tabloyu değiştirmeye kararlıyız. Hepimiz için, bu ülkede yaşayan her bir insan ve canlı için bunu yapmak boynumuzun borcudur. Tarihe ve geleceğe karşı sorumluluğumuzdur. Bu ülkeyi bu bataklıktan ve bu karanlıktan çıkaracağız. Buna gücümüz var, buna yetecek kararlı bir duruş ve inançlı bir yürüyüş var. 
 
Bu toplumun büyük bir çoğunluğu bu çürümeden, yozlaşmadan, sömürüden, savaş politikalarından, talandan rahatsızdır; ayrımcılıktan, nefretten rahatsızdır. İşte bütün bu büyük çoğunluğa aydınlık geleceği gösteren bir seçenek oluşturmak gerekiyor. O seçenek oluştuğunda göreceksiniz, milyonlar bu seçenek etrafında buluşacaklar. Bu rejimin inşasını durduracaklar, bu iktidarı da mutlaka ama mutlaka gönderecekler. Bundan şüpheniz olmasın. 
 
2023 AYDINLIK BİR YIL OLACAK 
 
Adalet mücadelesi her alanda sürüyor. Adalet olmadan hiçbir şey olmaz. İnsanca bir yaşam, bütün canlıların kendileri olarak var olabilecekleri, haklara sahip olarak yaşayabilecekleri bir düzen kurulamaz. Oysa bu iktidar tam da adaletsizlikle var oluyor ve varlığını adaletsizlikle sürdürmeyi hesaplıyor. Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesi bir yanda, hasta mahpus ailelerinin Adalet Nöbetleri bir yanda; mahkeme salonlarından arkadaşlarımızın, Gezi yoldaşlarımızın diğer bütün siyasi rehinelerin adalet mücadelesi ortada. İşte bu adalet mücadelesini aynı denize akan nehirler gibi görmeliyiz. Bu nehirlerin yönünü ortak denize çevirebilmeliyiz. Bunu başarırsak, başarmamak için bir sebep yok, o zaman inanın 2023 yılı aydınlık bir yıl olacak. İnanın bu düzen o zaman değişecek; inanın yeni yıl, yeni bir ülke ve yeni bir yaşamın başlangıcı olacak.
 
GELECEK DÖNEMİ KURACAK OLAN ASIL MERKEZ BİZİZ
 
Bütçe görüşmelerini izlediniz. Bu iktidarın getirdiği bütçenin bir sömürü talan ve savaş bütçesi olduğunu, saray ve yandaşa rant bütçesi olduğunu gördünüz. Bizler ise buna karşı her alanda güçlü öneriler sunduk. Bu çalışmaları yürütürken elbette pek çok kişinin emeği var. Öncelikle bu çalışmaların alt yapısında büyük emeği olan grup çalışmalarımıza, danışmanların hepsine teşekkürlerimi sunuyorum. Milletvekillerimiz komisyonda ve genel kurulda hem bu savaş bütçesini teşhir ettiler, bu sömürü ve talan bütçesini teşhir ettiler; hem de HDP’nin geleceğine nasıl bir vaat ile yürüdüğünü her alanda örneklerle, somut önerilerle ortaya koydular. Bizler Türkiye’de en güçlü programa, fikriyata ve mücadeleye sahip olan partiyiz. Fikriyatımız güçlü, mücadelemiz güçlü irademiz güçlü. O nedenle gelecek dönemi de kuracak olan asıl merkez biziz. Bizlerin kuracağı büyük demokrasi ittifakıdır. Türkiye’nin içinde bulunduğu krizden çıkışının tek formülü de ilan ettiğimiz bu programlardır.
 
2023 SONUÇ ALMA YILI OLACAK
 
Tekrar 2021 Eylül’ünde açıkladığımız tutum belgesini hatırlatmak isteriz. Köklü bir barışı, güçlü bir demokrasiyi, yerel demokrasinin inşasını, hayatın her alanında kadın erkek eşitliğini, emekçilerin sosyal haklarının sağlanmasını, güvenceli çalışma ve yaşam şartlarını, ekolojik bir Türkiye ve dünyayı, bütün ezilen kimlikleri özgürleşmesini sağlayacak halkçı, demokratik bir yönetimin inşasını hedefledik ve bu hedefimize yürüyüşte 2022 yılı bizler için başarı yılı olmuştur. Eksiklerimiz var, yapmamız gereken daha çok şey var, bunların da farkındayız. Halklarımızın verdiği destek bizleri rehavete sürüklemiyor, tam tersine sorumluluğumuzu daha da büyütüyor. Onların bu iradesine, halklarımızın desteğine layık olmak bu ülkedeki bütün ezilenlerin, sömürülenlerin umudu olmayı hak etmek için daha çok çalışacağız. 2023 yılı mücadeleyi en üst noktaya çıkaracağımız yıl olacak. Final yılını geçtik, şimdi sonuç yılına geçtik. 2023 sonuç alma yılı olacak.
 
DEMOKRATİK CUMHURİYETE GİDEN YOLU AÇACAĞIZ
 
2023 yılı aynı zamanda cumhuriyetin yüzüncü yılını geride bırakacağımız bir yıl. Bu cumhuriyeti demokrasi ile buluşturacak programı da, örgütlülüğü de mücadeleyi de her gün anlattık. Bugün de kısa bir özetini yaptım. 2023 yılının demokratik cumhuriyeti inşa yılı olmasını sağlamak hepimizin ortak görevidir. Bu ortak görev üzerinden ortak hedefe yürüyüşü en güçlü hale getirme sorumluluğu altındayız. Hepimiz hep birlikte bunu başarırsak eşit yurttaşlığı, yerel demokrasiyi, özgürlüğü, adaleti içeren demokratik cumhuriyete giden yolu mutlaka açmış olacağız, mutlaka açacağız. Bundan şüphe duymayın. Kendimize güvenelim, halklarımıza güvenelim ve bu mücadelenin sonuç alacağına hepimiz inanalım.
 
İŞTE HDP, İŞTE DEMOKRASİ MÜCADELESİ
 
Korku, bu iktidarın içine düştüğü bir kör kuyu gibi. Korku aynı zamanda panik, saldırganlık, daha fazla yıkımı da beraberinde getiriyor. İktidarı, bunları derinleştirecek yollara sürüklüyor. Korkmakta haksız değiller. Nazım Hikmet’in dörtlüğünü okumuştum dün. Burada bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Hiçbir korkuya benzemez halkını satanların korkusu. Evet onlar o nedenle korkuyorlar. Hiçbir cesarete benzemez halkına yaslanan insanların cesareti. İşte HDP, işte demokrasi mücadelesi budur. Çözüm biziz. Yolumuz açıktır. Mutlaka kazanacağız. Hak yardımcımız, hızır yoldaşımız olsun.”

Diğer başlıklar

16:04 Gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı
15:57 Amed Tiyatro Festivali’nde ‘Güney’deki Kürt Tiyatrosu’ konuşuldu
15:55 Dedeoğulları'na saldırı davasında sanıklara indirimli cezalar
15:41 DEM Parti Hüda Kaya’nın tutukluluğunu Meclis’e taşıdı
15:30 Lezita işçilerini ziyaret eden kadınlar, sendika başkanı tarafından tehdit edildi
15:27 ‘Yüksek güvenlikli cezaevleri kapatılsın’ çağrısı
14:49 186 kişinin hayatını kaybettiği site kaçak çıktı
14:45 Tanju Özcan hakkında suç duyurusu
14:38 Sinpaş'tan ekolojiste 'kapımı kırdın' davası
14:35 Riha'da iş cinayeti
14:27 Tutsaklara 'tarafsız koğuş' baskısı
14:26 'Konuş, sen nerelisin' diye soran yurttaşa soruşturma
14:25 Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’ndan 1 Mayıs çağrısı
14:16 30 yıllık tutsağın tahliyesi 6 ay ertelendi
14:03 Wan’ın Tûşba ve Artemêt ilçesinde şüpheli ölüm
14:01 İzmir'in su kaynağına kum ocağı açılacak
13:45 Erkek şiddeti sonucu yaralanan Yıldız yaşamını yitirdi
13:44 Suriye'de DAİŞ saldırısı: 28 asker ve milis öldü
13:20 AYM'den üniversitelerde bildiri dağıtmaya dair karar
12:06 Oğlunun cenazesini alamadan yaşamını yitirdi
11:23 İmralı için ailelerden görüşme başvurusu
11:21 Konya'da Talha Ç. anneannesini katletti
11:18 Maden faciasının yaşandığı yerde bir kişinin cenazesine ulaşıldı
11:11 Ege'de 4.5 büyüklüğünde deprem
10:42 Türkiye saldırısında bir peşmerge hayatını kaybetti
10:33 Hatimoğulları: Seçim sonuçları umudumuzu büyüttü
10:20 Bolu'da erkek şiddeti: 2 kişi katledildi
09:52 Halise Aksoy tahliye edildi
09:50 İtirafçı beyanları üzerinden ağırlaştırılmış müebbet talebi
09:46 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemdeler
09:29 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:22 Dağlardan sofraya inen Zuzax
09:17 ABD basını: İsrail, İran'a misilleme saldırısı başlattı
09:15 'MEB farklı projelerle cemaat ve istihbaratı okullara sokuyor'
09:08 Ziyaret Beldesi borç batağında
09:02 'Ekoloji mücadelesi anti-militarist ve anti-emperyalist olmalı'
09:02 Ortadoğu'da çatışmalar tırmanıyor: Tek çözüm Demokratik Ulus
09:02 Adalet Nöbeti eylemcileri: Mücadelemiz devam edecek
09:01 Baharın müjdecisi kardelenler çiçek açtı
09:00 19 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
01:24 Kobanê’de SİHA saldırısı
01:18 ABD, Filistin'in BM üyeliğini veto etti
01:14 Kenya’da helikopter kazası: Genelkurmay Başkanı ve 10 asker öldü
01:10 Meclis İliç Komisyonu’nun üyeleri Resmi Gazete’de
18/04/2024
23:17 Tokat'ta 4.4 büyüklüğünde bir deprem daha
23:09 Amed Tiyatro Festivali’nin startı verildi
22:49 Dêrik Belediyesi’nde x-ray cihazları kaldırıldı
22:31 Rönesans Rezidans davası: İmar affı yapan, imzası olan herkes yargılansın
21:31 Tokat’ta ev ve ahırlarda ağır hasar oluştu, halk sokakta
21:18 DİSK’ten 1 Mayıs’a katılım çağrısı
20:16 Erdoğan, AYM başkanıyla görüştü
20:06 AKP’li belediye, kömür küllerini dereye döktü
19:35 ‘Gardiyanlar, Örkmez ve Uğur’u ‘sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ diye tehdit ediyor’
19:22 SES eski Eş Genel Başkanı Erden'in ev hapsi kaldırıldı
19:10 Kadınlar Amed’den seslendi: Devlet şiddetine karşı mücadeleye devam
18:27 Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem
18:23 DEM Parti, AK Genel Sekreteri Pejcinovic ile görüştü
17:54 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbetine ÖHD ve DEM Parti’den destek
17:18 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanına ilişkin rapor
17:06 Et ve Süt Kurumu’ndan yüzde 25’lik zam
17:01 Hastane deposunda bir işçi ölü bulundu
15:54 Amed’de kaza: 2’si çocuk 10 yaralı
15:48 21 kişinin hayatını kaybettiği otelin 5 kolonu eksikmiş
15:46 MEB’de ‘ihale’ soruşturmasında 3 gözaltı
15:26 AKP'li Beyoğlu'nun kaldırdığı kadın heykeli yeniden dikildi
14:47 Özerk Yönetim ve Şam yeniden diyalog masasında
14:46 Êlih kayyımı 3 milyar 53 milyon 970 bin TL borç bıraktı
14:44 Wan’da düzenlenecek 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
14:22 Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları CPT ile görüştü
14:21 Uzman çavuş tacizini takip eden Şirnex Barosu’na tehdit
14:20 Kaçak kazıda 3 kişi hayatını kaybetti
14:15 AKP'li yönetim belediye araçlarını bu hale getirdi
13:57 Gazeteci Gültekin hakkında beraat kararı
13:45 Taşımalı oylarla seçilen AKP'liler birbirlerini 'kirli işlerle' suçladı
12:52 Konya’da kuran kursu patlama davasında yeniden karar çıktı
12:43 CHP’nin yeni grup başkanvekili belli oldu
12:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:40 Wan-Gever yolu heyelan nedeniyle kapandı
11:39 AKP’nin bıraktığı borç billboardlara asıldı
11:04 Gazeteci Yalçın’a 1 yıl hapis ve para cezası
10:59 DEM Parti MYK'si toplandı
10:54 1 kolber katledildi, 1 kolber kayıp
10:36 Gülistan Doku Futbol Turnuvası: Özel savaşa karşı sahaya çıkıyoruz
10:10 Cinsel saldırıdan tutuklanan askerden 'saygın biriyim' savunması
09:45 Remziye Bor davasında AYM’den karar bekleniyor
09:28 Kayyımdan Erdoğan mitingi ve hediyelik eşyaya 8 milyon 886 bin TL harcama
09:04 177 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:03 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
09:02 Ahtamar’da ilkbahar güzelliği
09:00 MİT’in çocuk etkinliğine tepki: Eğitim eğitimcilere bırakılmalı
09:00 'Tutsakların direnişine ortak olalım'
09:00 Gazeteci Özuğurlu: Egemenlerin düzeni arıza vermeye başladı
09:00 Gazeteci Oynaş: Cezaevinde baskılara karşı direniş arttı
09:00 18 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 Uluslararası 'Öcalan’la Diyalog' etkinlik günleri düzenlenecek
08:48 Deprem yaşanan Tokat’ta okullar tatil
00:43 Furkan Nesli Derneği’nde bıçaklı saldırı
17/04/2024
22:08 Şengal’de Çarşema Sor kutlamaları
20:44 Çanakkale'de kanal çalışmasında göçük: 2 işçi hayatını kaybetti
20:20 Binarê Qendîl’e saldırı
18:31 Uzman çavuş ‘cinsel saldırı’ suçundan tutuklandı
18:24 Evli olduğu Enes Suna tarafından şiddet gören kadın hayatını kaybetti
18:01 Japonya’da 6.4 ve 5 büyüklüğünde deprem
17:43 Cenevre’de CPT’ye çağrı: Tecrit işkencesini sonlandır
17:34 Şenyaşar: Üstünlerin hukukuna karşı nöbetimiz devam ediyor
17:26 Irak Parlamentosu'ndan Türkiye'ye ziyaret
17:02 Kobanê Davası’nda tahliye çıkmadı
16:45 Misirc kayyımının borçları bilboardlara asıldı
16:31 Sırrı Süreyya Önder Meclis oturumunda rahatsızlandı
16:14 Esenyurt’ta mobilya imalathanesinde yangın
15:55 Bafil Talabani: Seçimler zamanında yapılacak
15:53 Hezex’te renkli Çarşema Sor Bayramı kutlaması
15:35 Kayyım seçime 2 gün kala tüm kamera kayıtlarını sildirdi
15:29 Colemêrg’te 3 bölge 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
15:24 Belediyede 4 görev verilen AKP'li başkan görevden alındı
15:21 Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatları AK’de: Bu kanunsuzluğu durdurabilirsiniz
15:17 Emekli ve emekçilerin maaşlarının düzenlenmesi için komisyon kurulması talebi
15:08 YSK, Hatay ve Ordu başvurularını reddetti
15:06 İşkence görüntüleri ortaya çıkan Veli’den günlerdir haber yok
14:44 Tutsak Rozerin Kalkan’ın tahliyesi 11 ay engellendi
14:38 Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışma
14:33 Wêranşar'da ilk 'Çarşema Sor' kutlaması
14:24 İYİ Parti'den istifa
14:05 BES mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep etti
14:00 Sağlıkçılardan 'sağlıkta şiddete son' çağrısı
13:42 Erdoğan'dan seçim yorumu: Tek iktidar Cumhurbaşkanı’dır
12:31 Bakan Işıkhan: Temmuz'da asgari ücrete ara zam olmayacak
12:16 Kobanê Davası: 13 tutsak siyasetçi duruşmaya katılmadı
11:49 Tutsak kadınlara tehdit
11:35 Türkiye, Yeşil Gelecek Endeksi'nde son sıralarda
11:11 Yargıtay başkanı seçimi 20'nci tura kaldı
10:50 'Bêrû'nun yasaklanması hukuka aykırı bulundu
10:22 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kobanê Davası tarihi fırsata çevrilebilir
10:19 AYM'den 'tek tip elbise' kararı
10:12 İsrail’den Gazze’ye saldırı: 18 kişi yaşamını yitirdi
10:11 Giyadîn’de gözaltı
09:09 Gazeteci Ahmet 176 gündür KDP istihbaratının elinde
09:07 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:05 Mêrdîn kayyımları 3 milyar 502 milyon TL borç bıraktı
09:03 Hak savunucuları: Eylemdeki tutsakların talebi karşılanmalı
09:00 Av. Kaya: Abdullah Öcalan için yeni başvurularımız olacak
09:00 17 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:48 Kato'ya girişlere 15 günlük yasak
16/04/2024
21:43 Özel, Kobanê Davası için heyet görevlendirdi
20:34 Erdoğan, İsrail ile ticarete tepki gösterenleri hedef aldı
19:33 Çukurova’da kadınlardan öz savunma çağrısı
19:20 Wan direnişinin güler yüzlü çocuğu: İrademize sahip çıktık
19:07 Grevdeki işçiler gözaltına alındı
17:19 YSK, 2 il, 11 ilçe ve 7 beldede seçim itirazlarını reddetti
17:07 Şenyaşar, bariyerlere rağmen eylemini sürdürdü