İSTANBUL - TTB, Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın yargılandığı davanın 3’üncü duruşması öncesi İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaparak, Fincancı’nın serbest bırakılmasını istedi.
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nde bulunan Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik kimyasal silah saldırısına dair ortaya çıkan görüntülere ilişkin yaptığı bilimsel değerlendirmeler nedeniyle hedef gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında açılan davanın 3’üncü duruşması İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. TTB, duruşma öncesi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde çok sayıda kişinin katılımıyla açıklama yaptı.
Açıklama öncesi adliye önü çok sayıda polis ve gözaltı aracıyla ablukaya alındı. Açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı. “TTB’ye dokunma. Mesleğimize ve örgütümüze sahip çıkıyoruz” ve “Şebnem Hoca’ya özgürlük. TTB’ye dokunma” pankartlarının açıldığı açıklamada sık sık, “Şebnem Hoca onurumuzdur”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “TTB susmadı, susmayacak” sloganları atıldı.
‘DAYANIŞMA İÇİN GELDİK’
Açıklama ilk olarak Dünya Tabipler Birliği adına Jacques de Haller konuştu. Haller, dünyadaki meslektaşları adına Fincancı’yla dayanışmaya geldiğini söyleyerek, hukuku ve bilimselliği savunmak için burada olduklarını kaydetti. Bir hekimle hastası arasındaki iletişimde temasın bir ifade biçimine dayandığını belirten Haller, “Tüm bunlar ifade özgürlüğünün savunulabilmesi ve bir hekimin bilimsel olanı açıklayabilmesi için gereklidir” dedi. Haller, Fincancı’nın serbest bırakılmasını istedi.
MÜCADELE VURGUSU
Fransız yazar Victor Hugo’nun “Her yerde polis var, hiçbir yerde adalet yok” sözlerini hatırlatan İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz ise, “Şimdi etrafımıza bakıyoruz. Burada arkadaşların 10 katı polis var. Adliyenin girişi kapatılmış. Ülkede inanılmaz bir hukuksuzluk yaşıyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, ifade özgürlüğünün yok sayıldığı bir dönemden geçiyoruz” diyerek, yılmadan mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
‘TARİHİN ÇÖP SEPETİ…’
Yılmaz’ın ardından basın metnini okuyan TTB Merkez Konseyi 2’nci Başkanı Ali İhsan Ökten, “Bu adliyelerin önünde bizlere bedel ödetme niyetinde olanlar şunu bilmeliler, tarihin çöp sepeti bu niyeti besleyenlerle doludur” diyerek, yaşanan hukuksuzluğa tepki gösterdi. Ökten, Fincancı’nın hukuki hiçbir dayanağı olmayan kararlarla tutuklu bulunduğunu söyleyerek, serbest bırakılmasını istedi.
İKTİDARIN VAADİ
İktidarın topluma demokrasi ve halk sağlığı için “yıkımdan” başka bir şey vaat etmediğinin atını çizen Ökten, “Bu yıkım, hekimlerin meşru örgütü olan TTB’nin yargı eliyle muktedirler tarafından baskı altına alınmasında, Merkez Konseyi Başkanı’nın keyfi ve hukuksuz bir biçimde tutuklanmasında kendini göstermektedir” ifadelerini kullandı.
‘KAZANAN MESLEK ÖRGÜTLERİ OLACAKTIR’
Dayanışmayla Fincancı’yı özgürlüğüne kavuşturacaklarını söyleyen Ökten, “Yine hep birlikte hekimlik değerleri, mesleki bağımsızlık, toplumun sağlık hakkı, demokrasi ve özgürlük için mücadelemizi sürdüreceğiz. Geçmişte olduğu gibi bugün de kazanan, hekim meslek örgütümüz olacaktır” dedi.
Açıklamanın ardından grup, adliye binasına girdi.