Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) dönük 5 Kasım 2021'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kapatılması istemiyle açılan davada, son olarak AYM’nin sözlü savunma için 14 Mart tarihini belirlemesiyle son aşamaya geçildi. HDP’nin, kararın seçimler sonrasına ertelenmesi talebi reddedilirken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebi sonrası HDP’nin Hazine yardımı yapılan hesaplarına bloke konulması, AKP-MHP iktidarının seçimler öncesi HDP’yi ve seçmenini işlevsizleştirme amacı taşıdığı belirtiliyor.

 

Millet İttifakı ile Emek ve Özgürlük İttifakı, Erdoğan’ın seçim tarihi için 14 Mayıs’ı işaret etmesiyle birlikte adaylık tartışmalarına hız verirken, her iki ittifakın da Şubat ayı içerisinde adaylarını netleştirmesi bekleniyor. Altılı Masa’nın 30 Ocak’ta açıkladığı “Ortak Mutabakat Metni”nin birçok konuda eksik ve yetersiz bulunduğu kamuoyunda, demokrasinin yeniden inşası için HDP ile Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan beklentiler yüksek. 

 

HDP Êlih Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, partisine dönük kapatma davasının yanı sıra güncel seçim gündemine dair sorularımızı yanıtladı. Partisine dönük süren kapatma davasında yeni bir aşamaya gelindiğine dikkat çeken Tiryaki, 14 Mart’taki sözlü savunmanın ardından dosyanın Anayasa Mahkemesi Raportörü’ne gideceğini belirterek, hazırlanacak raporla birlikte davanın AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın belirlediği bir tarihte karara bağlanacağını ifade etti. 

 

SEÇMEN İRADESİNİN YANSIMASI 

 

HDP olarak dava sürecinin seçimler sonrasına bırakılması taleplerini hatırlatan Tiryaki, partinin kapatılmasının seçmen iradesinin sandıklara yansımaması sonucunu doğuracağını aktardı. “AYM’nin önünde başka yollarda vardı” diyen Tiryaki, AYM’nin söz konusu taleple ilgili karar vermeden önce sözlü savunma tarihi için 14 Mayıs’tan sonraki herhangi bir tarih yönünde karar verme seçeneğini de kullanmadığını belirtti.

 

DAVANIN ISMARLAMA ‘İTİRAFÇISI’

 

Tiryaki, Hazine yardımının kesilmesine gerekçe olarak gösterilen ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından davaya delil niteliğinde sunulan gizli tanığın “iftiracı” olduğunu dile getiren Tiryaki, “Bu iftiracı, gazeteciler için ifade vereceğini söylerken, bir anda HDP’nin kapatılma davasına geçip davayla ilgili bazı şeyler söylemiş. Özel olarak ısmarlanmış ve getirilmiş bir itirafçıdan söz ediyoruz. Bu ne kadar zayıf bir dava açtıklarının çok bariz bir kanıtı ama AYM için anlaşılmaz bir biçimde bunlar yeterli görülmüş” sözlerine yer verdi.

 

‘ANAYASA MAHKEMESİ İKTİDARA TESLİM OLDU’

 

AYM’nin 6 Şubat tarihinde bloke kararını yeniden değerlendireceği bilgisini veren Tiryaki, şöyle devam etti: “AYM’nin bir irade koyduğunu görüyoruz. Rengini belli ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Hükümetin ve küçük ortağı MHP’nin yürüttüğü kampanyaya AYM ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı teslim olmuş gibi görünüyor. Elbette bu bizim açımızdan bir son olmayacak. 30 yıllık bir demokratik siyaset geleneğini temsil ediyoruz. Geleneğini ve mirasını devraldığımız siyasi partiler hakkında önceden çok sayıda dava açıldı, kapatma kararları verildi. HDP’yi kapatmaları durumunda bu anlayış güçlenerek yoluna devam edecektir.

 

HALKI SEÇENEKSİZ BIRAKMAYACAĞIZ 

 

HDP bu konuda seçeneksiz değil. Bileşenlerinden herhangi birisiyle seçime girebilir. Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan partilerden birisi ile de seçime girmesi mümkün. Bütün bu yolları kapatmak için her yolu deneyecektir iktidar ama biz de buna karşı alternatifleri yaratmak için uzunca bir süredir çalışmalarımıza devam ediyoruz. Asla halkımızı seçeneksiz bırakmayacağız. Biz ilk günden itibaren ilk seçeneğimizin HDP ile seçime girmek olduğunu ifade ettik. Bu bizim açımızdan yaşamsal bir şey. Siyasal iktidar ve devletin derin dehlizlerinde örgütlenmiş çeteler, Kürtlerin bir hafıza oluşturmasını istemiyorlar. Biz hafızamızın kesintiye uğramasını istemiyoruz. HDP bütün dünyanın bildiği bir parti. Bu partinin tanınırlığına halel gelmesini istemiyoruz. Son ana kadar HDP ile seçime girmek için çabalayacağız ama o gün geldiğinde başımızı kurbanlık koyun gibi uzatmayacağız.”

 

ADAYLIK TARTIŞMALARI

 

Seçim sürecinde en çok tartışılan konu başlıklarından biri olan “aday kim olacak” sorusu olduğunu dile getiren Tiryaki, isim tartışmalarının “Yeni Hükümet Sistemi” nedeniyle öne çıktığının altını çizdi. Tiryaki, “Önceki seçimler, Cumhurbaşkanı adayından çok siyasi partilerin yarışına sahne oluyordu. Bu kez sanki siyasi partiler arasında bir yarış yokmuş gibi bir algı yaratılıyor. Bu doğru değil. Meclis aritmetiği çok yaşamsal önemde. Bizim birinci önceliğimiz Emek ve Özgürlük İttifakı’nın parlamentoda en güçlü şekilde temsil edilmesidir. İttifakın oluşacak parlamentoda anahtar rol üstleneceğini düşünüyoruz. Bunun için de her seçim bölgesinde oy oranımızı arttırarak, siyasi iktidarın saldırılarına yanıt vereceğiz. Daha önce vekil çıkarmadığımız yerlerden bile milletvekili çıkaracağız” yorumu yaptı.

 

MA / Fırat Can Arslan