Demokratik Cumhuriyet Konferansı: Yeni yaşama davet kurucu siyasetin yol haritasıdır

İSTANBUL - Demokratik Cumhuriyet Konferansı'nın açılış konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, cumhuriyetin ikinci yüz yılında kurucu siyasete işaret ederek, “Statüko ve restorasyon değil, yeni yaşama davet, kurucu siyasetin yol haritasıdır” dedi.
 
 
Cumhuriyetin ikinci yüz yılında “Nasıl bir Türkiye” tartışmalarının yürütüleceği Demokratik Cumhuriyet Konferansı başladı. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği konferansa, aydın, yazar, siyasetçi, akademisyen ve gazeteciler katıldı. Konferans, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın açılış konuşmasıyla başladı.
 
'HEDEF DEMOKRATİK CUMHURİYET' 
 
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, kritik bir eşikte bulunulduğunu ve toplumun büyük bir kesiminin bu krizden çıkış aradığını belirtti. Bu konferansı, yan yana yürüyerek çözüm bulmak için düzenlediklerini ifade eden Sancar, hedeflerinin cumhuriyetin yeni yüzyılına girerken, demokrasiyi geri dönülmez bir şekilde yerleştirmenin yollarını birlikte aramak olduğunu kaydetti. 
 
“Demokratik Cumhuriyet Konferansın esas amacı da birlikte üretmek birlikte yürümek ve birlikte başarmaktır” diyen Sancar, hedefin demokratik cumhuriyet, özgür vatan, eşit yurttaşlık, birlikte yaşam sözleşmesi ve toplum sözleşmesi olduğunu vurguladı. 
 
CUMHURİYET KAVRAMININ KAZANIMLARI
 
 Sancar’ın konuşmasının devamı şöyle: “Tarihi anlatmayacağım, konferans deyince uzun uzun konuşacağım gibi bir şüphe uyanabilir. Kürsüyü görünce konferans adı altında konuşma yapınca ‘uzun sürer mi’ diye şüphelenmeyin. Olabildiğince kısa bir sunuş yapacağım. Bugün çok değerli akademisyenler, yazarlar fikirlerini sunacaklar. Cumhuriyet kavramının barındırdığı önemli kazanımlar var. Bunların başında hiç şüphesiz meşruiyeti gökyüzünden koparıp yer yüzüne indirmesidir. Bir diğer önemli özelliği de toplumsal ilişkileri yurttaşlık temeline oturtmasıdır. Cumhuriyet deyince aklımıza gelen bu iki özellik önemlidir. Her cumhuriyet fikri ve modeli için kazanım sayılır. Ama bunların tek başına yetmediğini bizler bu ülkede acı tecrübelerle yaşadık, görüyoruz ve yaşamaya devam ediyoruz. Meşruiyetin gökyüzünden yeryüzüne indirilmesi, gelenekten koparılıp siyasal alana taşınması tek başına özgürlüğü ve demokrasiyi getirmiyor. Çünkü meşruiyetin nerede nasıl başlayacağı burada bu belirlemelerle ortaya çıkmıyor.
 
KURULUŞUNDAN BU YANA TEKÇİ ANLAYIŞ
 
İşte yaşadığımız yüzyıllık tecrübe bunun en önemli işaretidir. Konferansın başlangıcı, yüzyılın muhasebesi olacaktır. Esas olan yurttaşlığın eşit temele oturtulması, meşruiyetin de topluma devredilmesidir. Oysa bizde yaşanan bunun tersi olmuştur. Meşruiyet gökyüzünden indirilmiştir ama topluma değil, devlete tevdi edilmiştir. Yani meşruiyetin kaynağı devlet ve devletin çıkarları olmuştur. Özgürlük burada devletin tanıdığı ve tanımladığı çerçevede var olabilmiştir, kimlikler devletin hoş gördüğü ve çizdiği bir çerçeve içinde yaşam bulabilmiştir. Böyle bir yurttaşlık anlayışının özgürlük sıfatıyla alınmasının mümkün olmadığını söylemekte herhangi bir zorluk yoktur. Yurttaşlık burada soyut ve tek tip bir insan yaratma anlayışına odaklanmıştır. O nedenle cumhuriyet kuruluşundan bu yana tekçi anlayışı esas almıştır. Özgür toplum, özerk birey anlayışından uzak kalmıştır. Arada parantezlerde yaşandı ama bu zihniyet günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
 
TÜRKİYE’YE YÜZYIL KAYBETTİRDİ
 
Otoriter modernlikten, demokratik modernliğe geçiş çabaları elbette oldu. Geçmişte kuruluş sürecinde de oldu belki, sadece 1920 Anayasa’sına genel olarak atıf yapmak yeterlidir, ancak bu da bir parantez olarak kalmıştır. Sonrası gelmemiş, tam tersine tekçi anlayış bu cumhuriyetin belirleyici özelliği olmuştur. Topluma güvenmemek, toplumu meşruiyetin kaynağı olarak görmemek, özgür bireyi kurucu özne olarak tanımamak, kimlikleri farklılıkları reddetmek, bizleri yüz yıldır kısır döngü içinde yaşatıyor. Bu kısır döngü sürekli kriz ve çatışma üretiyor. Çok tipik alanlar en başta Kürt sorunu ama inançlar alanında da aynı sorunları yaşıyoruz. Yani Kürt sorununa tekçi inkarcı yaklaşım, cumhuriyetin bu ‘korporatist’ diyeceğimiz özelliğinin dayatmacı toplumu şeklinde kendisinde görmesinin en önemli sonucudur. Bugüne kadar cumhuriyetin demokrasi ile buluşamamasının başında en önemli engellerden biri, Kürt sorununun demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir temelde çözülememiş olmasıdır. Aynı şey inanç toplulukları için de geçerli. Başta Aleviler olmak üzere, pek çok inanç grubu kendi kimliğini yaşama imkanı bulamamaktadır. Zaman zaman çeşitli açılımlar yapıldığı iddia edilse de yapılan şey devletin bu kimlikleri tanıması değil, tanımlamaya çalışmasıdır. Son zamanlarda gördüğümüz şey de bunun çarpıcı örneğidir.
 
TEMEL SORUNLARLA YÜZLEŞMEK
 
Demokrasiye giden yolu açabilmek, cumhuriyeti demokrasi ile buluşturup geliştirmek ve kopmaz bir bağ içine yerleştirmek, bizim temel sorunlarımızla gerçekçi bir şekilde yüzleşmemize bağlıdır. Bu yüzleşme bize yeni yolları da göstermeyi ve görmemizi mümkün kılacaktır. Yeni yüzyıl toplumun kendisini özgür olarak yaşayabileceği yeni bir cumhuriyet, demokratik cumhuriyet yüzyılı olarak hedeflenmelidir. Bizim bu konuda parti programımız açık. Sadece o konudaki maddeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Partimiz, mevcut merkeziyetçi otoriter anti-demokratik siyasal sisteme, düzene itirazı olanların gücünü açığa çıkarmayı ve bu gücü örgütleyerek demokratik ve özgürlükçü bir siyasal düzen yaratmayı hedefler. Emekçilerin ve halkların eşit ve özgürce yaşadığı demokratik bir cumhuriyete ulaşma. Farklılıkların eşit ve gönüllü beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşam, özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye hedefini önüne koymaktadır.
 
SİYASETİ ÖZGÜRLEŞTİRMELİYİZ
 
Bugüne kadar yaptıklarımız var yapamadıklarımız var eksiklerimiz ve belki de yanlışlarımız var. Bunları zaman içerisinde tartışarak düzeltmek ancak birlikte olmakla birlikte yürümekle ve birlikte konuşmakla mümkündür. Toplumun bütün kesimleriyle böyle bir temasın çok büyük bir dönüştürücü etkisi olacağına yürekten inanıyoruz. Başka zamanlarda söylediğim gibi bu kapsamlı anlamıyla temas mutlaka dönüştürür. Bu dönüştürme de mutlaka bizim çerçevede belirlediğimiz hedefe doğru olmalıdır. Aksi takdirde yüzyıldır yaşadığımız acılar yıkımlar önümüzdeki yüzyıla ağırlaşarak devredilecektir. Şimdi ihtiyacımız olan şey siyaseti tam anlamıyla özgürleştirmek bireyi özne olarak kabul etmek toplumdaki bütün farklılıklarının eşit birlikte yaşam imkanlarını yaratmak ve bir büyük barışı kurmaktır.
 
BÜYÜK BARIŞI KURABİLİRİZ
 
Büyük barışı ancak bu temelde kurabileceğimize inanmamız gerçekten önemli. Ancak farklılıklarımızı eşit yaşama şartlarını yarattığımızda büyük barışı kurabiliriz. Ancak özgürlüğü bu toplumun kurucu dinamiği haline getirdiğimizde kendilerini özgürce ifade edebildiği eşit yaşadığını hissettiği bir yaşam kurduğumuzda yaratabileceğiz. O nedenle bizim buradaki hedefimizde yine büyük bir toplumsal sözleşme özgür bir toplum sözleşmesi. Toplum sözleşmesi ihtiyacımız da var, toplumsal sözleşme ihtiyacımız da var. Çünkü otoriter gelenek otoriter cumhuriyet zihniyeti kendisini sürekli başka formlarda yeniden ürettikçe bizleri bir arada yaşayan bir topluluk olarak bir şekilde biçimsiz ya da harçları zayıf bir topluluk olarak var olmaya mahkum ediyor. Oysa toplum olarak aynı zamanda kamusallığı paylaşmak demektir. Yani kamusal alanı birlikte yaratmak demektir. Türkiye maalesef toplum olmaktan da uzaklaşmaktadır, o yüzden şimdi toplum sözleşmesi kurmaya ihtiyaç vardır. Bu konuda ciddi çabalara ihtiyaç vardır. Bunun şartı da farklılığımızı eşit bir şekilde yaşayabileceğimiz özgür bir yaşam inşa etmektir. Onun üzerine elbette toplumsal sözleşme de gelecektir. Bunun adına ‘anayasa’ diyebiliriz. Toplumsal sözleşmenin hukuki formu anayasadır ama birlikte yaşamın temel ilkelerini kurmak anlamında bir toplumsal sözleşmeyi de toplumun en geniş kesimlerinin özgür katılımı ile kurmamız gerekiyor.
 
ACILARLA YÜZLEŞME MECBURİYETİMİZ VAR
 
Yüzyıl kavşağındayız, yüzyılın muhasebesini bütün acıları bütün tahribatları ve sorunları ile birlikte gerçekçi bir biçimde önümüze koyma mecburiyetimiz vardır. Gelecek yüzyılı aynı acılarla, aynı yıkımlarla, aynı kısır döngülerle yaşamamak için. Bu kısır döngüyü kırmak zorundayız. Siyasal yelpazenin her kanadında yer alan çeşitli akımlar bu zihniyeti bir şekilde sürdürmeyi kendileri için bir büyük avantaj olarak görüyorlar. İşte bizler şimdi yeni yaşamı, yeni bir başlangıçla demokratik cumhuriyete gidecek şekilde kurma görevi ile karşı karşıyayız. Bu kısır döngüyü kıramazsak, eski kodlarla restorasyon çabaları arasına sıkışıp kalacağız.
 
TEK ÇIKIŞ DEMOKRATİK ÖZGÜRLÜK
 
Ne mevcut mevcut rejim ne restorasyon çıkış olabilir. Tek çıkış yeni demokratik özgür bir başlangıçtır. Bunun için de hepimizin birlikte düşünmeye üretmeye ve yürümeye ihtiyacı vardır. Büyük bir demokrasi birlikteliğini demokratik cumhuriyet ortak hedefiyle mutlaka gerçekleştirecek iradeyi bu toplumun en geniş kesimlerinde ortaya çıkarmaktır. Daha fazla uzatmayacağım. Son olarak şu birkaç vurguyu yaparak konuşmamı tamamlayacağım. Devleti meşruiyet kaynağı olarak gören bu zihniyetten kurtulmak özgür toplum demokratik yaşam için şarttır. Eskiyi restore etmek çare değildir. bir süre sonra aynı sıkıntılara düşmemiş neredeyse mukadderdir. Elbette mevcut otoriter gidişattan yeni rejimin, AKP MHP’nin oturtmaya çalıştığı yeni rejim sürecini durdurmaktan vazgeçmek ya da geri durmak söz konusu olamaz.
 
 Bizim parti olarak stratejik hedefimiz bu iktidar bloğunun kurmaya çalıştığı rejimin yerleşmesini engellemek ve elbette bu iktidarı mutlaka seçimlerle demokratik yollarla yenmektir. Ancak bunu yaparken önümüze hedef de koyuyoruz. Kaybettirmek yetmez birlikte kazanmamız gerekiyor. Yani bütün toplumun kazanacağı yollara yöntemlere ve siyasete ihtiyacımız var. Kaybettirmek önemlidir yeni bir başlangıç için çok değerli bir adımdır ama bütün toplumun kazanacağı yolları açmadan kaybettirmenin de sadece kısır döngüyü bir süre sakinleştirmek ve krizleri ertelemek gibi bir sonuç doğurabileceği tehlikesi de herkesin mutlaka görmesi gerektiği inancındayız. Eşit yurttaşlık hedefine yönelik özgür bir toplum sözleşmesi ve büyük barış ve demokratik cumhuriyet. Yeni yüzyılda hedefimiz budur. Bu hedefimize bütün alanlarda çalışmalarımızı ortak zeminlere taşımak ve yürüyüşümüzü birlikte büyütmekle ulaşabileceğimize inanıyorum Bunu başaracak güç irade bu toplumda vardır bu iradeyi hakim kılacak asıl sorumluluk sahipleri de burada bulunan bizler ve bulunmayan geniş dostlar kesimidir. Bir araya gelince mutlaka kazanacağız.”
 
BULDAN: BU BİR BAŞLANGIÇ
 
 Katılımcıları Kürtçe ve Türkçe selamlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, şöyle konuştu: “Konferansta iki gün sürecek değerli tartışmalarla hem yaşadığımız süreçleri hem de ikinci yüz yılında Cumhuriyeti demokrasiyle buluşturma yollarını hep birlikte konuşacağız, tartışacağız, ortak fikirlerde buluşacağız. Bu çalışmalarımızda ezilen halkların, sınıfların, kadınların, ötekileştirilen, ayrımcılığa ve baskıya uğrayan tüm inanç ve kimliklerin Cumhuriyetin ikinci yüzyılında eşit yurttaşlık taleplerini hep birlikte konuşacağız. Halkların Demokratik Partisi olarak bu konferansı yeni bir başlangıç olarak ele alıyoruz. Önümüzdeki süreçte Demokratik Cumhuriyet konferanslarını daha geniş katılımlarla tematik buluşmalarla sürdürmeye devam edeceğiz. Bu anlamda konferansın sonuçları bundan sonraki çalışmalarımıza da önemli bir ışık tutacaktır ve bu ışığın yolunda, izinde yürümeye devam edeceğimizi belirtmek isterim.
 
DEMOKRATİK CUMHURİYET BİRLİKTELİĞİ
 
Savaşın, sömürünün, yoksulluğun, toplumsal krizlerin peş peşe yaşandığı bir dönemde, krizlerden hep birlikte çıkmak için demokrasi, barış ve adalet mücadelesini daha da büyüteceğimiz önemli bir sürecin içerisinde geçtiğimizi belirtmek isterim. Siyasetin gittikçe daha fazla masa başı planlarına ve paylaşım hesaplarına dönüşmeye başladığı bir zaman aralığından geçiyoruz. Bu iklimde, toplumun tüm ötekileştirilmiş ve ezilen kesimleriyle birlikte en geniş ‘Demokratik Cumhuriyet Birlikteliğini’ oluşturmak temel hedefimizdir, aynı zamanda HDP’nin mücadele hattıdır. Bu birlikteliği ortak değerler etrafında toplumsallaştırmak ve birlikte inşa sürecine dönüştürmek için en güçlü çabayı göstereceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
 
TEKÇİLİK BÜTÜN KIRILMALARIN NEDENİDİR
 
Tekçiliğe, ret ve inkâra, baskıya, yasaklara dayalı, demokrasiyi sürekli olarak dışlayan, toplumsal hak taleplerini yok sayan, otoriter bir sistemin yarattığı çok büyük krizleri Türkiye toplumu ve Türkiye halkları olarak bu süreçte yaşıyoruz. Kürtleri, Alevileri, Ermenileri, bütün inanç ve kimlikleri, kültürleri ve anadilleri, tüm farklılıkları, renkleri, kadınları, gençleri, emekçileri dışlayan bir aklın yaratmaya çalıştığı tekçilik hegemonyası, bugün yaşanan büyük toplumsal, tarihsel ve siyasal kırılmanın esas nedenidir. Fabrikada iş kazasında bir işçiyi kaybettiğimizde sistem sermaye sahibine arka çıkıyorsa, sokak ortasında katledilen bir kadına karşı sistem erkek faili savunuyor ve koruyorsa, eşit yurttaşlık talep eden Alevi toplumuna sistem tek bir mezhebi dayatıyorsa, Kürtlerin bir halk olmaktan kaynaklı iradesi, eşit yurttaşlık hakları ve anadili inkâr edilip, yasaklanıyorsa, kayyım rejimiyle yerel demokrasi ve halkın yerel yönetimlerdeki iradesi gasp ediliyorsa, sistem işkenceye maruz kalanı değil, işkenceciyi koruyor ve cezasızlıkla ödüllendiriyorsa, kamunun gücüne dayanarak suç işleyenler karşısında sistem, suçun ve suçlunun üzerini kapatıyor, hukuku askıya alıyorsa, hukukun yolsuzluklardan hesap sorması engelleniyorsa, farklı yaşam tarzları hedef alınıyorsa, özgürlükler her gün yasaklar cenderesine alınıyorsa; işte bütün bunlar ülkeye dayatılan rejimin yarattığı büyük tahribatlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu da bu ülkeyi çöküşe götürmektedir.
 
DEMOKRATİK CUMHURİYET ÇÖZÜM ANAHTARIDIR
 
Cumhuriyetin ikinci yüz yılında, güçlü demokrasiyle buluşturulması tarihsel bir zorunluluk olarak herkesin önünde durmaktadır. Cumhuriyetin ikinci yüz yılında güçlü bir toplumsal barışla, gerçek bir adaletle ve evrensel hukukla, temel insan haklarıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle, emeğin hakkıyla ve ekolojik bir yaşamla buluşturulması hepimiz açısından tarihsel bir görevdir. Çünkü ‘Demokratik Cumhuriyet tüm sorunların çözüm anahtarıdır.’ Katılımcı demokrasi, müzakereci demokrasi anlayışı etrafında, halkın iradesini ve mutabakatını esas alan yeni bir kurucu akılla, yeni bir siyaset anlayışıyla bu hedefe hep birlikte yürüyebiliriz. İşte bu kurucu akıl da halklarımızın ortak iradesinde elbette mevcuttur. Mesele, siyasetlerin kazanması değil, eşit ve özgür bir ülkede yaşamak isteyen 85 milyona bir demokrasi döneminin kazandırılmasıdır. Bu dönem kesinlikle ve kesinlikle başlayacaktır.
 
KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ
 
Bu ülkedeki bütün sorunlara kaynaklık eden Kürt sorununun çözümsüzlüğü, cumhuriyetin demokrasiyle buluşmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Kürt sorunu cumhuriyetle demokrasi arasındaki en büyük çatlağı oluşturmaktadır. Cumhuriyet ve Cumhuriyete bağlı olarak ülkemizde yaşanan tahribatları, bugün burada sıralamak ne zamanımıza ne günlerimize yetmeyecektir. Bu çatlağı görebilirsek, Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için bir şans doğacak ve özgür birlikteliği esas alan bir toplumsal mutabakatı hep birlikte güvenceye alacağız. Bu nedenle; meselenin demokratik çözümü ve kalıcı bir barış, Cumhuriyetin demokratikleşmesi açısından tarihsel bir rol oynayacaktır. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında esas olan; sadece Kürtlerin kazanması değil, dışarıda bırakılan tüm kesimlerin, bütün halkların bir araya gelerek ortak Demokratik Cumhuriyet’i kazanmasıdır. Hakikatlerle cesaretle yüzleşmek, hesaplaşmak, onarıcı bir adalet temelinde toplumsal yaraları sarmak, bir daha aynı acılı süreçlerin yaşanmayacağına dair en güçlü teminat olacaktır. Kadınların eşit ve özgür yaşamının yine, farklı yaşam tarzlarının özgürlükçü laiklik anlayışıyla inşa edilmesi, demokratik cumhuriyetin olmazsa olmazıdır. Bir ülke, bir cumhuriyet ancak kadınların özgürlüğü ve eşitliğiyle gerçek bir demokratik öze ve düzeye kavuşabilir.
 
YENİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞME
 
Bu topraklardaki bütün kadim inançların eşitliği ve özgürlüğü, demokratik cumhuriyete giden yolda önemli bir adım da olacaktır. İşte bütün bu inşayı hak temelli ve eşit yurttaşlığa dayanan yeni bir toplumsal sözleşmeyle ancak başarabiliriz. Cumhuriyetin demokratikleşmesi; bireyi ret etmeyen bir toplum, farklılıkları esas alan demokratik birlik; demokrasi, hukukun üstünlüğü, inanç özgürlüğüne dayanan bir “demokratik anayasa” ile mümkündür. Bu mümkünü gerçeğe dönüştürmek, ilk yüzyılda dışarıda bırakılanların düşünü, hayatın kendisi haline getirmek bizlerin elindedir. Bizlerin görevidir ama aynı zamanda hepimizin sorumluluğudur. Bu miladın startını vermek için ortaklıklarımız ve farklılıklarımızla bir araya gelmeye, ittifaklar üretmeye, özellikle de bu dönemde çok büyük ihtiyacımız var. Merkeziyetçiliğe karşı güçlü yerel demokrasiyi, oligarşiye, vesayete ve statükoya karşı demokratik cumhuriyeti, temsili demokrasi yerine katılımcı, müzakereci güçlü demokrasiyi koymanın zamanı gelmiştir ve geçiyor. 7’den 70’e kadar örgütlenerek Demokratik Cumhuriyet’e katkıda bulunmalı, tuğla tuğla örerek bir çatı altında mutlaka buluşmalıyız. Cumhuriyetin ikinci yüz yılına girerken, zamanın ruhu, kurucu siyaseti elbette bizleri çağırıyor. Statüko ve restorasyon değil, yeni yaşama davet kurucu siyasetin bir yol haritasıdır.
 
HEP BİRLİKTE BÜYÜK KAZANACAĞIZ
 
Bizler, her gün büyütmekte olduğumuz demokrasi ittifakımızla, yine bu ülkenin demokratları, aydınları, siyasetçileri, insan hakları savunucuları, emekçileri, kadınları ve gençleri olarak bu kurucu siyasetin hepimiz sahibiyiz. Yeni dönemin sahibi de bizler olacağız. Türkiye halkları olacaktır.  Bundan hiç kimsenin kuşkusu ve kaygısı olmasın. Birbirimizi anlayarak, dayanışmamızı daha fazla büyüterek, daha fazla yan yana gelerek, ortak değerler etrafında toplanarak, kazanmanın yollarını kesinlikle bulacağız ve çok büyük kazanacağız. Bu konferansla birlikte, Demokratik Cumhuriyet yürüyüşümüzün yeni bir hikâyenin başlangıcı olacağına inancımız tamdır. İlk yüzyıl biterken ortak inşa iradesi geliştirme imkânını hep birlikte yaratacağımıza olan inancımız tamdır. Bugün burada sizlerin yapacağı katkılar, sunumlar, bu konferansın geleceğimizi belirleme açısından önemli olduğunu ifade ediyorum.”
 
Açılış konuşmasının ardından konferans “Cumhuriyet: Yüzyılın muhasebesi” başlıklı birinci oturumla devam ediyor.
 

Diğer başlıklar

08:30 Gazeteci Fırat Can Arslan gözaltına alındı
06/06/2023
23:28 Emeklilik reformu karşıtı gösterilerde 28 gözaltı
22:57 İran, Riyad Büyükelçiliği'ni yeniden açtı
22:10 KESK Semsûr’den 4’üncü ay deprem raporu
21:43 Yıldız’ı katleden polis hakkında tahliye kararı
20:42 Elif Ana filmine Gronzi’de 2 ödül
20:36 Kadın Zamanı Derneği'nden MKGP'ye ziyaret
20:18 Kabine toplantısı sona erdi
19:40 Bêdlîs’te 8 gözaltı
19:35 TİP’ten Can Atalay için 85 yerde açıklama
19:22 Cindirêsê’de bir kişi kaçırıldı
18:46 Sendikaları kapatılmak istenen emekliler: Dava reddedilmeli
18:40 Gazeteci Turgut’un evine polis baskını
18:18 Demirtaş Batman Newroz davasından beraat etti
18:13 Akdoğan'ın cenazesi alındı
17:42 CHP’nin Meclis Başkanı adayı Bingöl oldu
17:33 Deprem enkazında bir kadının cenazesi bulundu
17:25 İzmir'de din görevlilerin okullara atanmasına tepki
17:16 Gabar’da ağaç kıyımı
16:38 Yeni kabine toplandı: Gündem savaş ve ekonomi
16:20 Nisêbîn’de 5 kişinin ölümüne ilişkin iddianame tamamlandı
15:38 CHP’den kongre kararı
15:29 Koçyiğit: 'Eğitimde iş birliği protokolü' yasaya aykırı
15:05 Guherzê Dağı'na saldırı
14:39 Şenyaşar ailesinden Bakan Tunç’a: Urfa'dan işe başlamalı
14:31 Yeşil Sol Parti'nin Meclis Başkan adayı Hatimoğulları oldu
14:28 Motorine zam yolda
13:56 Darp edilen gazeteciye hapis cezası
13:15 Barajın vurulmasında Ukrayna ve Rusya birbirini suçladı
11:57 AİHM, Yüksekdağ ve Demirtaş'ı haklı buldu
11:57 Anne, baba ve 6 çocuğu gözaltına alındı
11:44 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:43 DEDAŞ'ın uygulamasına karşı çıkan köylülere gaz bombalı saldırı
10:40 'Kendisini cumhurbaşkanı olarak tanıtıp para isteyen' paylaşımına beraat
10:35 BAT sigara grubuna zam
10:32 Akın: Özgürlük için mücadeleyi daha güçlü yürüteceğiz
09:01 Abdullah Öcalan: AKP, Kürt Haması yaratmaya çalışıyor
09:01 Hasta tutuklu Behçet Kaplan nasıl ölüme sürüklendi?
09:00 Nusaybin Emniyeti’nde yağma çetesi ortaya çıktı
09:00 'Sağlık emekçilerine şiddet politikası uygulanıyor'
09:00 Akbelen'de seçim sonrası baskılar arttı
09:00 06 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
08:53 Kurda yükseliş sürüyor
08:45 Amed’te ağır hasarlı bina çöktü
08:04 Kararnameyle 13 üniversiteye rektör atandı
05/06/2023
23:34 Haiti’de sel: 42 kişi yaşamını yitirdi
23:11 Savunma Sanayi Başkanlığı’na Görgün atandı
21:37 Yeni MİT Başkanı İbrahim Kalın oldu
21:32 Ağır yaralı Gülmez, 40 gün sonra hastaneye getirildi
21:28 Tutuklu Binevş Kültür ve Sanat Derneği üyelerine tahliye
20:51 Evvel Temmuz Festivali’ne katılım çağrısı
19:59 İHD’den seçim gözlem raporu
19:50 İzmir'de süren talana dikkat çekildi
19:31 İstanbul’da 238 okul TÜGVA’ya tahsis edildi
19:13 AP’de Türkiye raporu görüşüldü
18:16 5 Haziran patlamasında katledilenler anıldı
18:04 HDK Kadın Meclisi: Hortlayan egemen eril zihniyete geçit vermeyeceğiz
17:36 Tuzla’da iş cinayeti
16:30 İran askerleri 1 kolberi katletti
16:19 Mayıs ayında patatese yüzde 37 zam
16:06 Polislik görevinden istifa eden kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
15:10 HDP'den gençlere çağrı: Dönüşüm sürecine katılın
14:44 İHD Mersin Şubesi seçimlerde yaşanan ihlalleri açıkladı
14:31 Edibe Şahin tahliye edildi
14:25 DTK Riha dosyasında 4 yıl sonra beraat
14:21 CHP’nin yeni MYK'si belli oldu
14:18 Genel İş'ten 'promosyonlar güncellensin' talebi
14:01 Konteyner kentte kalan 52 kişi zehirlendi
13:54 Yeşil Sol Parti'den Çevre Günü kararı
13:37 Onur Yaser Can davasında sanık polislere 6'şar yıl ceza
13:27 Cemaatteki tecavüz davası 17 Temmuz’a ertelendi
13:00 SES Genel Kadın Sekreteri Atabey tahliye edildi
12:53 Şenyaşar ailesi ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacak
12:37 Gazeteci Ölçen davasında ‘yakalama’ kararı beklenecek
12:27 Ekolojistlerden turizm projesi çağrısı: Durdurun
12:21 HDP’den 5 Haziran katliamı açıklaması
12:19 4 kentte sel: 2 kişi hayatını kaybetti
11:30 TÜİK: Mayıs ayı enflasyonu 39,59
10:39 Uçar: Birlikte kazanacağız, sokaklar ve mücadele bizim
10:27 Çewlîg’te ekmeğe zam
10:26 Tarikat liderinin tecavüz ettiği engelli kadın intihara sürüklendi
10:00 ENAG: Enflasyon 3 haneli seviyelerde
09:41 Askerlerden Akbelen’e gece baskını
09:25 Xwebûn tecrit manşetiyle çıktı
09:18 Meclis’te başkanlık seçim süreci başlıyor
09:02 Jongerden: Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşmez
09:01 Kozak Yaylası’nda çam fıstığı yok oluyor
09:00 5. Ma Music Günleri başlıyor
09:00 Kriz derinleşiyor: Çözüm savaşta değil demokraside
09:00 05 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
08:57 Ladik'te sele kapılan 1 kişi hayatını kaybetti
08:53 Dolar 21 lirayı aştı
08:52 Sigaraya zam
00:23 Cizîr'de bir korucu arabasında ölü bulundu
00:14 Şarbajêr’de SİHA saldırısı
04/06/2023
23:09 Ataol Behramoğlu’nun Bedlis söyleşisine engel
22:58 Kuzey Doğu Suriye’den çocuklar için çağrı
21:33 Licê’de hava hareketliliği
21:25 Buldan ve Sancar kongrede aday olmayacaklarını açıkladı
20:54 Dengbêj Şakiro anıldı
20:01 Direniş sonuç verdi: Irak ordusu Mexmûr'dan çekildi
19:06 Fransa’da 64 yaş kararnameleri Resmi Gazete’de
18:43 İkizköylülerden kömür isyanı
18:09 ‘Pandemi ve Hapishaneler’ konferansı: Sağlığa erişim engellendi
16:52 Din görevlileri okullara ‘Manevi danışman’ olarak atandı
16:32 Erdoğan, NATO Genel Sekreteri ile bir araya geldi
15:17 MEBYA-DER kongresi: Kürt halkı geri adım atmadı
14:59 TJA: Erkek aklının saldırılarına izin vermeyeceğiz
14:50 Son 5 günde 167 saldırı
14:38 Adalet Bakanı Tunç’tan ‘yeni Anayasa’ mesajı
14:37 Xarpêt’te göçük altında kalan işçi yaşamını yitirdi
13:58 Türkiye gıda enflasyonunda ilk 10’da
13:42 Görevi devralan Şimşek’ten ‘tek haneli enflasyon’ mesajı
13:24 Soylu dönemi kapandı
12:46 Şenyaşar ailesi: Zulme sessiz kalmayın
12:43 Suriye Dışişleri Bakanı Miqdat Irak’ta
12:38 Mexmûr kuşatması Fransa’da protesto edildi
10:33 8 yıl geçti: Katliamın arkasındaki güçler yargılanmalı
09:00 Temelli: Fikriyatımıza, paradigmamıza, halkımıza güvenelim
09:00 Gençlerden gelecek yorumu: Ya ekolojik toplum ya yok oluş
09:00 04 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
08:19 Erdoğan kabinesi Resmi Gazete'de yayımlandı
03/06/2023
23:53 DFG: Tutuklu gazeteci sayısı 79
22:53 İşsizliğin nedenini kadınlara bağlayan Şimşek ekonomi bakanı oldu
22:16 Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
22:11 Erdoğan'ın yemin töreni: Barzani, Oğan, Aliyev ve Stoltenberg bir arada
20:06 Sınır ticareti yapan binlerce kişi gümrük kapısında bekletiliyor
18:37 Şenyaşar ailesi: Herkes işlediği suçun hesabını verecek
18:31 CİSST’ten ‘Pandemi ve Hapishaneler’ konferansı: Tecrit derinleşti
17:57 Cenevre’de Mexmûr için eylem
17:38 Şellavcı’nın katledilmesiyle ilgili 12 polis hakkında iddianame hazırlandı
17:25 CHP’nin Meclis grup yönetimi belli oldu
16:44 Ters kelepçeyle gözaltına alınan Cumartesi Anneleri serbest
16:36 Kayyım Kürtçe park ismini sildirdi
16:27 Erdoğan ailesinin dünürü için yapılan imar değişikliğine izin çıkmadı
15:43 Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz
15:18 Erdoğan yemin etti
14:57 Ekolojistlerden 'Kömürsüz Türkiye' kampanyası
14:29 'Cezaevi Tenzire Acar’ın yaşamını tehlikeye atıyor'
14:27 TUHAY-DER kongresinde İmralı tecridine tepki
14:09 İHD: Ağız içi aramayı reddeden tutuklu tedavi olamıyor
14:03 KHK eylemi 63’üncü haftasında
13:38 Kaçırıldıktan sonra kendilerinden haber alınamadı
12:56 Licê'de askeri operasyon
12:39 AYM kararına rağmen Galatasaray Meydanı’nda abluka sürüyor
12:08 29 yıldır akıbetleri bilinmiyor
12:00 Amediyê’ye hava saldırısı
11:00 Hindistan'da tren kazasında ölü sayısı 288'e çıktı
10:55 CHP PM toplantısı başladı
10:05 Ablukaya karşı gece gündüz direniş