Yüzyılın muhasebesi: Halk ünitelerinin yer alacağı ikinci Meclis kurulabilir

İSTANBUL - Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nda konuşan Ahmet Türk, “Kürt ve Türk halkları ortak demokratik değerlerde buluşmalı” derken, Rıza Türmen, halkın oluşturduğu ünitelerin yer alacağı ikinci bir Meclis’in kurulması önerisinde bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği Demokratik Cumhuriyet Konferansı devam ediyor. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından konferansın ilk oturumunda, “Cumhuriyet: Yüzyılın muhasebesi” başlığı altında tartışmalar yürütülüyor. Süreyya Karacabey’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, ilk olarak sağlık sorunları nedeniyle online katılan görevden alınan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk konuştu.
 
Ahmet Türk, Osmanlı İmparatorluğu’nun tekçilik üzerine kurulduğunu belirterek, Türklük ve Türkçülüğün de o dönemde gündem geldiğini ifade etti. İttihat Terakki’nin ulus devlet mantığıyla birleştiği bir dönem olduğunu dile getiren Türk, “Bir ulus devlet yaratma mantığı, Kürtlerin, gayri Müslimlerin farklı inançlara mensup insanların büyük acılar çekmesine neden oldu. Sivas ve Erzurum kongrelerinde Kürtlere özerklik sözü verilse de daha sonra Mustafa Kemal’in İslam’ı esas alan projesi yürütülmüş, ancak Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bu tamamen değiştirmiştir. Mustafa Kemal o dönemde, ‘Vatan perverlik Türk olmaktan geçer’ sözleriyle, o mutabakat tamamen ortadan kaldırıldı” dedi.
 
DEVLET MANTIĞI HİÇ DEĞİŞMEDİ
 
Şeyh Sait isyanını hatırlatan Türk, “1925’ten sonra İsmet İnönü Şeyh Said isyanın bastırılmasında büyük bir rol oynamıştır. O dönem başbakanlığı getirilmiştir. Şimdi burada iki önemli şey var. Kürtlerin asimile edilmesi, Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde bazı göçmenlerin getirilmesiyle Kürtlüğün önüne geçilmesiydi. 1932 yılında İsmet paşanın Kurdistan’da yaptığı geziler, bütün illerle ilgili raporlar hazırlanmış. Burada bütün mesele Kürtlerin gerçekten Türkleştirilmesi gibi bir proje ortaya konuldu. 1960’lar, 80’lerde devam etmiş. Kürtlerin konuşulması yasaklanmış, bugüne geldiğimizde ulus devlet mantığı ve devlet politikasının hiç değişmediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
 
YAŞANAN HAKSIZLIKLAR ANLATILMALI
 
Türk, şunları söyledi: “Cumhuriyetin ikinci yüz yılına girerken, bu gerçekler toplumla paylaşmadan, değişim ve dönüşümü sağlamadan, demokratik cumhuriyeti inşa etmek kolay olmayacaktır. Mevcut siyaset ve siyasi partilerin bir rejim değişikliği, Kürtlerin eşit ve özgür vatandaş olma taleplerinde ciddi bir değişim göstermedikçe, toplumu da buna hazırlamadığında, ikinci yüzyılda cumhuriyetin demokratikleşmesinin kolay olmadığını ifade etmek istiyoruz. Aslında en büyük görev bizlere düşüyor. Bu salonda bulunan insanlar yüz yılda yaşananları toplumla paylaşmalı. Kürtlere ve bu coğrafyada yaşayan insanlara yapılan haksızlıkları anlatarak değişim ve dönüşüm yaratabilir.
 
ORTAK DEMOKRATİK DEĞERLERDE BULUŞMA
 
Bu nedenle demokratik bir geleceği içselleştirmiş olan, değerli insanların, demokratların, aydınların başarabileceği bir şeydir, demokrasiye inananlar bunu başarabilir. Geleceği içselleştirmek için Türkiye haklarını kucaklaştıracak bir anlayışla, Türkiye’nin geleceğini tartışan bir toplum, demokrasiye inanlar, bunu gerçekleştirebilir. Eğer gerçekleştiremezsek, siyasetten fazla bir şey beklemek hayal olur. Türkiye halklarının aydınlanması gerekiyor. Kürtlerin asla ve asla Türkiye’yi bölmek gibi bir niyetinin olmadığını, Kürt ve Türk halkının ortak demokratik değerlerde buluşması gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Eğer gerçekten bir kucaklaşma istiyorsak, eşit yurttaşlık temelinde bir araya gelmenin, ancak Kürt sorununu çözeceğini, Türkiye’yi demokrasiye kavuşturacağını bilmek gerekiyor. Geçmişten bugüne kadar Kürtleri potansiyel tehlike gören siyasetin, artık niçin Kürtleri düşmanlaştığını halk tarafından çok iyi bilinmesi gerekiyor. Tüm bunları aşabilirsek, geleceğimizi güvence altına alabiliriz. Bu ülkede halkların ortak demokratik yarınlarda buluşacağını yakın.”
 
DEMOKRASİ TARİHİNDE CUMHURİYET
 
Yazar Murat Belge, demokrasi konusunda cumhuriyet tarihinde pek parlak sonuçlar olmadığına dikkat çekti. “Hayatının kaç yılını demokrasi içinde geçirdiniz?” sorusunu soran Belge, “Demokrasisiz geçen bir cumhuriyet. Bunu yapanlar, hazırlayanlar belki çok sıkıcı olabileceğini düşünerek, değişiklik vaat ediyorlar. Bir tür diktatörlük altında yaşarken bu sefer popüler bir diktatörlük altında yaşam gibi bir şey sunuyorlar. Yani hangisini beğenirsen. Sonuçta demokrasinin yanından geçmemenizi sağlayacak birtakım tedbirler alıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ’
 
Anti-demokrasiyi demokrasiye dönüştürebilecek potansiyelde olduklarını kaydeden Belge, “Seçime yaklaşıyoruz. Kritik bir dönemden geçiyoruz. Nedir bu kritik dönem? Bir diktatörlük altında bir seçim daha kaybedersek neler olacağını tahmin etmek zor. İyi şeyler olmayacağını tahmin etmek gayet kolay da hangi pozitif tutamaktan gideceğiz? Bunu tarif etmek hiç kolay değil. Böyle bir durumda olmamıza rağmen 6’lı masa edebiyatı vs. ‘Bir mesafe aldık mı?’ diye bakıyorlar. Evet muhakkak almış olmalıyız. Seçime az kalmışken, çözülemediği anlaşılan sorunlar var. Türkiye’de yeterli, doyurucu bir demokrasi olamamasının nedenleri arasında Kürt sorunu yok mu? En büyük sorun ve buna bir türlü demokratik bir çözümle yaklaşamamışız. Şu ortamda demokrasiyi konuşacağız ama bu konuşmaların içinde Kürtler olmayacak mı? Bunu anlamak çok zor geliyor bana” şeklinde konuştu.
 
ALPAY: GERÇEKLİK YOK EDİLDİ
 
Gazeteci yazar Necmiye Alpay, bilim ve gerçeklik üzerine sunum yaptı. Gerçekliğin yok edilmesi için tüm araçların kullanıldığını ifade eden Alpay, “Pek çok insan anadilin ne demek olduğunu bilmiyor. Herhangi bir şekilde kayda geçmemiş, öğretilmemiş. O günden bugün gidip gelerek konuşmak zorundayım. Bugün okullarda, hangi kökenden olursa olsun, çocuklar anadil kavramını öğrenerek mi okuyor. Okul dışı kalan büyük gerçeklikler var. Kan gövdeyi götürüyor ama dillerimiz arasında bağlantı kurulmuyor” ifadelerini kullandı.
 
‘CUMHURİYET KAPİTALİZMİ SEÇTİ’
 
Alpay, Cumhuriyetin kapitalizmi seçtiğini belirterek, “Çok mücadele ettik ama yolun dönüp dolaşıp başına geliyoruz. Kapitalizmin bugün geldiği aşamada, sınıf çatışması temelinde toplumların geliştiğini düşünen akıma göre, sermaye birikimi belirleyici oluyor. Türkiye’de de aynı şey oluyor. Kapitalizm geliştikçe, sermaye işi zorluyor. Tek amaçları karı yükseltmek. Türkiye’de cumhuriyet, uzun süre devlet eliyle sermeye biriktirdi. Türkiye sermayesi emperyalistleşmeye başlıyor” şeklinde konuştu.
 
“Şiddet” ve “Terör” kavramı üzerinde duran Alpay, “Devlet terörü, baskı, zulüm ve faşizan diyoruz ama en büyük terörist diyemiyoruz. Ondan söz edemiyoruz. Bu kavramın da içinde bulunduğumuz durumda ve önümüzdeki yüz yılda önemli kavramlar olacağını düşünüyoruz” dedi.
 
BAYDAR: CUMHURİYET NEDEN BU HALDE?
 
Gazeteci yazar Oya Baydar, “Yüz yıllık cumhuriyet neden bu halde?” diye sorarak, “Bu macera yüz yıl önce başladı. Zor koşullarda bir doğum gerçekleşecek. Doğması beklenen bebek, bir ulus devlet. O ulus devletin adı da cumhuriyet. Bu bebek bir doğuş günahı. Bir doğum sakatlığı var. Bir türlü bu günahtan kurtulamadığımız için de bu haldeyiz. Cumhuriyetimizin malul olduğu sakatlık, ulus devletin egemen Türk unsuru üzerinden kurulması. Misak-ı Milli kapsamında diğer halkların, toplulukların ve kimliklerinin tanınmaması cumhuriyetidir. Başka türlü olabilir miydi? Olabilirdi. Doğuş koşulları Osmanlı İmparatorluğu yıkılıyor, bütün toprakları elden gidiyor” diye anlattı.
 
KÜRT VE TÜRK HAKLININ KURUCU OLDUĞU MODEL
 
Dönemin koşullarının önemine değinen Baydar, cumhuriyetin ilanına giden süreci anlattı. Baydar, 1920 Anayasa’sını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt ve Türk halklarının kurucu olduğu bir model çıkıyor ortaya. Mustafa Kemal’in İzmir konuşması var, özerklikten söz ediliyor. 1923’e gelindiğinde Cumhuriyet ilan ediliyor. 1923 Anayasa’sında durum değişiyor. Artık Türkiye devleti değil, Türk devleti söz konusu. O zamandan Türklük üzerinden gideceği, ortaklığın gideceği anlaşılıyor. O dönem art arda çıkan isyanların etkisi var. 1925’e gelindiğinde, Kürt artık kurucu ortak olmak bir yana, bölünmez bütünlüğün tehdididir. Türkleştirilmek zorundadır. Bunun yolu da inkar, imha, Kürt kimliğinin inkarıdır. Bu koşullarda zor bir doğumla çıkan devletin baskıcı olması mecburi. Vatanın bölünmez bütünlüğünü ancak öyle savunabilir. 1930’lara gelindiğinde faşizan bir öz kazanmaya başlıyor.
 
CUMHURİYETİN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELİ
 
Bu sadece Kürtlerle ilgili bir mesele değil. 1915’lerle birlikte önce Ermenilerden, Pontuslardan kurtuluyoruz. Ama Kürtlerden kurtulamıyoruz. Türkleşmiyorlar. Ulus devletin Türklük üzerinden kuruluşu, bütün bu gelişmelere yol açıyor. Ulus devlet kuruluyorken, millet yok. Milleti de inşa etmek lazım. Nasıl bir millet yaratacağız? Makbul olan vatandaş, makbul olan vatandaş Türk’tür. 1950’lerle Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle ayaklar baş oldu. Eğer yüz yıldır demokratik toplumun peşinde koşuyorsa, sadece Kürtlerin, diğer halkların değil, toplumun bütün kesimlerinin ittifakını sağlayamıyorsak, cumhuriyetin ideolojisi üzerinde düşünmek gerekiyor.”
 
TÜRMEN: YENİ BİR CUMHURİYETİN TAM ZAMANI
 
Hukukçu Rıza Türmen, Türkiye’nin geldiği süreçte Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın düzenlenmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Şu yaşa geldik, demokratik bir cumhuriyette yaşayamadık. Bundan sonra yeni bir şeyi inşa edebileceğimiz bir dönemdeyiz. Her şey o kadar çöktü ve dibe vurdu ki. Her şeyin bitmesinin yarattığı bir fırsat var. ‘Yeni bir demokratik cumhuriyet kurabilir miyiz?’ tartışmasının tam zamanı. Cumhuriyet 1920’lerde dondu kaldı. Cumhuriyeti özetleyen altı ok. Bunlar cumhuriyeti özetleyen ilkeler değil. Devletçilik aynı zamanda bütün devlet yönetimine hakim olan bir ilkedir. Toplumdaki her türlü dinamik ve gelişme, devlet tarafından kontrol edilmesidir altı oktaki devletçilik. Devlet kendi ulusunu kurmuştur” diye konuştu.
 
TEK TİPLİ VATANDAŞLIKTAN ÇOK TİPLİYE
 
Türkiye usülü cumhuriyetin önemli bir özelliğinin vatandaşlık olduğunu belirten Türmen, “Bu vatandaşlık, farklı özellikleri görmezden gelir. Tek tip toplum yaratır. Vatandaşlık, bir ulus devlete aidiyetten kaynaklanır. Oysa vatandaşlık ulus devlete aidiyetten değil, haklar ekseninde ele alınması gerekir. Bunun için kültürel haklar da vardır. Bu anlayışı değiştirmek gerekiyor. Tek kimlikli anlayıştan, çok kimlikli bir vatandaşlık anlayışına geçmek gerekiyor. Bunun yaratılması Türkiye’de ağır yaralara yol açmıştır. Bu tek tipli vatandaşlıktan çok tipli vatandaşlığa geçerken, geçmişle hesaplaşmalı” diye belirtti.
 
DEMOKRASİ TARTIŞMALARI
 
Türkiye’de demokrasi tartışmalarının devlet üzerinden yapıldığını söyleyen Türmen, “Bunu tersine çevirmek lazım. Demokrasi tartışmalarını halk üzerinden yapmak lazım. Aşağıdan yukarıya bir demokrasiyi nasıl yaratabiliriz? Vatandaşlığı ulus devletten arındırmak lazım. Demokratik cumhuriyet denildiği zaman, hak eksenli bir vatandaşlık ve aşağıdan yukarı katılımcı bir demokrasi kurabilmek. Bu katılımcılık meselesi, ağızdan ağıza dolaşıyor. Altılı Masa’nın son metninde yer alıyor. Peki nasıl bir katılımcılık, hiç tartışılmıyor. Nasıl gerçekleştireceğiz. Katılımcılık, demokrasinin ayrılmazı. Türkiye’de halkı siyasetin içine çekebilmek lazım. Siyasetin halk olmadan yapılması en büyük sorun” ifadelerini kullandı.
 
‘İKİNCİ BİR MECLİS KURULABİLİR’
 
“Parlamenter demokrasi” sistemi üzerinde duran Türmen, “İkinci bir meclis kurulabilir. Bu meclis siyasi partiler dışında üyelerini seçsin. Kurulacak üniteler kendi delegesini büyük üniteye gönderebilir. Kent konseyi olabilir. Bu delegeler, kendi aralarında ikinci meclise gidecek üyelerini seçebilirler. Bu meclis yerel demokrasiyle doğrudan irtibat halinde olmalı. Bu meclis halkın meclisi olacaktır. Bu nedenle bütün yurttaş inisiyatiflerin bu meclise gelmesi gerekir. Bu meclise geldikten sonra ikinci meclise gider” önerisinde bulundu.
 
Altılı Masa’nın tek alternatifinin “Güçlendirmiş Parlamenter Sistem” olduğunu söyleyen Türmen, “Nasıl güçlendirilmiş? Yeni bir demokrasi lazım. Milletin bölünmezliği ne demek? Türkiye’de federasyonu savunmak suç mu?” diye sordu.
 
ABDULLAH ÖCALAN’IN FARKI
 
Siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, salondakileri Kürtçe selamlayarak sözlerine başladı. Önder, şöyle devam etti: “Öncelikle bir özeleştiri ile başlamak istiyorum. Burada cumhuriyet ve cumhuriyetle ilişkisi olan her kesime demokratik cumhuriyet tahayyülü verilmiş LGBT kurum temsiliyeti ıskalanmış. Kuvvetli bir özür ve yeni bir platformla bunun telafi edilmesi gerekiyor. Kimsenin hatırını yıkmak istemem ama devletin, iktidarın, son anayasa değişikliğinde kadın ve aile kurmak istediği ilişki, zindan ilişkisinden farkı yok. Düşmanlarınızı seçerken dikkat edin, ileride onlara benzeyeceksiniz.
 
İlk politik tutsaklığım 16 yaşında, Maraş katliamını protesto ederken oldu. Yaklaşım farkımız şurada, herkes cumhuriyeti ve diğer birçok meseleyi tartışırken, bir hal üzerinde konuşur. Oysa bir akış üzerinedir. Devrimci yaklaşım bu hal ile yeterince hallendiğini düşünüyorum. İleriye bakmalı, ancak o şekilde yol alabiliriz. Bir masa üzerinde gündemi olan, kontrolü olan, sonuçlarının değerlendirileceği, denetleneceği bir sürece girmek gerekiyor. Yöntemle başlamalıyız. Buralardan başlamak lazım. Çözüm süreci boyunca birçok siyasetçi, öncü ve lider ile görüşme imkanı buldum. Sayın Öcalan’ın bir tek farkı vardır. Diğer siyasi aktörlerle kıyaslandığında, görüşlerden, önerilerden, kategorik karşıtlıklardan azade gerçeğe saygısı olan tek insan. Bunu gözlemledik. Gerçeğe saygı önemlidir. Cumhuriyetin zalimliği, tekçiliği, hepsini konuştuk, artık yaşlanmanın verdiği özgürlükle konuşabiliyoruz. Bizim elimizde çözümlerimiz var. Ona göre problem tarif ediyoruz. Hiçbir zaman bu nedir? Buna uygun çözüm nedir? Bu konuda konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Bunu da ikinci özeleştiri olarak söyleyeyim.
 
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM!
 
‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’, zayıfından ne hayır gördük. Binlerce insan toprağın altına girdi, zindanlara girdi, sürgünle sınandı, ortada zırh gibi kavram varken, bu tarihsel emeğe küfür etmektir. Kavramlar ve kavramsallaştırma çok önemli. Türklük buraya 150 atlıyla gelmiş. Silahları yok, mecalsizdi. Bir söz üzerine burayı yurt edinmişler. 72 millete bir nazarla bakarız demişler, bu çoklu bir yaklaşımdır. Türklük buraya geldiğinde, bugünkü kadar problemi çözüme uydurma gibi bir yaklaşım içinde değil. Bu mecalsiz düşmüş insanlara çok iyi geldi. Bununla burayı yurt edindi, cumhuriyet serüveni başlayana kadar. Bir oluşa işaret ediyorum. Teke indirgendi, silahla kendi birliğini sağlayamaz duruma geldi.
 
‘YURTTA SULH, CİHANDA SULH’ İFADESİ
 
‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ yerinde kullanılmadan önce İzmir İktisat Kongresi’nde sarf ediliyor. Bu bir barış perverlik ifadesi değil. Batıya paylaşım savaşlarınızla ilgilenmeyeceğiz anonsudur. Bunun tarihsel anlamıyla aldığınızda böyledir, bununla cumhuriyet yüz yıllık bir avans almıştır. Kürtler bu ülkenin istikbalinde söz sahibi ve hisse sahibi olmak istiyorlar. Kimsenin hakkına göz dikmeden, bu hisse egemenliğin paylaşımıdır. Bunu cesurca, çerçevesini net çizerek tarif etmezseniz, bu tür panelleri izlemeye devam edeceksiniz. Egemenlik paylaşımında korkacak bir şey yok. Adını doğru koyalım, bundan fazla dayak yemeyiz. Kürt halkı ve etnisite demeyen sosyalist dostlarımız, bütün bu bilgiler için ağır bedeller ödemiştir. Bizim için hayati olduğu kadar kimse için değildir. Bedelini hayatlarımızla ödüyoruz.
 

Diğer başlıklar

10:34 DEM Parti MYK toplandı
10:32 Gazeteciler raporu: Gözaltı, soruşturma tutuklama, ceza, işten çıkarmalar sürüyor
10:16 Özgür Ülke Gazetesinin bombalanması protesto ediliyor
10:08 TÖP üyesi 5 kişi gözaltına alındı
10:03 Dicle Nehri'ne düşen çocuğun cenazesi bulundu
09:55 Nahit Eren'den 'transfer' müjdesi: Söylemler kulübü yıpratmamalı
09:33 Urartular'ın 'başkenti işgal' altında
09:31 Hastane yol gösterdi: İhtiyaçlarını karşılayamaz, ancak R Tipi'ne sevk edilebilir!
09:20 Dr. Gezer: Engellilerin ailelerinin kaygıları ortadan kaldırılmalı
09:19 Prof. Dr. Şebnem Oğuz: Süreç, Türkiye'nin geleceğini belirleyen bir eşik
09:17 Mêrdîn’de uyuşturucuya karşı harekete geçtiler
09:15 Öldürülen gazeteci Hakan Tosun'un ablası: Adalet yerini bulmalı
09:07 Wan’da 10 ayda 158 hak ihlali yaşandı
09:05 Gençlerden çağrı: Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte önlem alalım
09:00 Dêrazor'un bir yanı yıkım, diğer yanı inşa
09:00 03 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:05 Amedspor’dan SMS kampanyası
02/12/2025
23:34 'Qamişlo’dan göçertilenlerin geri dönüşü sağlansın' çağrısı
23:23 Trump'tan Venezuela ve Kolombiya’ya kara operasyonu tehdidi
23:00 AB'nin eski dışişleri şefine gözaltı
22:11 Licê’deki fuhuş çetesine karşı toplantılar yapıldı
20:36 Dicle Nehri'ne düştüğü iddia edilen çocuk bulunamadı
20:33 Savcılıktan öz savunmaya ceza istemi
20:29 Putin: Avrupa savaş istiyorsa, hazırız
20:08 BM: Sudan savaşında 14 milyon kişi yerinden edildi
20:03 Gazeteci Karabay cezaevinden çıktı
19:10 İsrail saldırılarında 257 gazeteci katledildi
18:31 Mahkeme, hasta tutsağın tahliyesini engelleyen İGK kararını yasaya uygun buldu!
18:09 223 işçinin eylemi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:07 Netanyahu: Şam’dan Hermon Dağı’na kadar silahsız bölge istiyoruz
17:46 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 19 gözaltı
17:42 DEM Parti Heyeti İmralı'dan döndü
17:34 Lacan'da gerginlik sürüyor: Gazetecilerin ekipmanlarına el konuldu
17:15 Şüpheli çocuk ölümü davasında tahliye kararı
16:41 Ankara'da Savunmaya Özgürlük Nöbeti: Adaletin sesi yeniden yükselecek
16:19 ABD Adana konsolosu DEM Parti'yi ziyaret etti
15:59 Cinsel saldırıya uğrayan çocuk mahkemede dinlenecek
15:43 Gazeteci Karabay'a ceza ve tahliye
15:31 Besta’da asker gözetiminde ağaç kıyımı sürüyor
15:27 Amed'de Jineolojî atölyeleri başlıyor
15:22 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
14:24 Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu: Alevi katliamına karşı ortak irade büyütülmeli
14:10 İzmir Barosu: Avukatların çalışma koşulları adil olmalı
14:04 Danıştay'a çağrı: Okullarda ücretsiz yemek davasını kabul et
13:36 Mîdyad’ta şüpheli kadın ölümü
13:34 Mahalleliler, taş ocağı çalışmalarını durdurdu
12:45 Bakırhan: Abdullah Öcalan'la görüşülmesi sorunun siyasal zemine taşınmasını sağladı
12:42 DSİ barajında çalışan işçi yüksekten düşerek hayatını kaybetti
12:13 İmralı Heyeti Abdullah Öcalan ile görüşmek için yola çıktı
12:02 Özgür Ülke gazetesinin bombalanması protesto edilecek
12:00 Federe Kürdistan ve idaresi dışındaki bölgelerde Kürt nüfus 10 buçuk milyona ulaştı
11:57 Filozof Ceruti: Abdullah Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu'ya örnek olabilir
11:41 Amed Büyükşehir’den Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi açıklaması: Kararlıyız
11:36 Arap Alevileri: Suriye'deki Alevi katliamı derhal durdurulmalı
11:22 Duruşma için getirildiği Ahlat'ta 3 ay hücrede tutulacak
11:05 31 yıllık tutsağın tahliyesi Seyit Rıza'nın sözleri gerekçe gösterilerek ertelendi
11:02 Salih Müslim: Demokrasi yoksa entegrasyon da yok
11:01 Kürt mahallelerinde çete yapılanmaları
10:48 Putin ve ABD Ortadoğu Temsilcisi Witkoff Ukrayna'yı görüşecek
10:44 Bahçeli’den süreç açıklaması: Ok yaydan çıkmıştır, gemiler yakılmıştır
10:10 'Burası Kürdistan'dır' diyen Taşkesen'e sanal medya paylaşımından 4 yıl 2 ay ceza
09:40 5 kentte ‘borsa manipülasyonu’ soruşturması: 10 gözaltı
09:40 Alagöz'ün Giresun'daki maden genişletme isteği askıya çıktı
09:38 Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı
09:05 Tehdit edilen eşbaşkanlar: Halkın iradesine saygı göstermek zorundalar
09:04 Mazgêrt avcıların hedefinde: Halk ve canlılar tedirgin
09:03 11'inci Yargı Paketi yarın görüşülecek: ‘Yama’ değil yeni bir İnfaz Kanunu lazım
09:03 Yerine kayyım atanan Akış’ın davası yeniden görülüyor
09:02 Yanlış restorasyon Wan'ın belleğini yok ediyor
09:01 Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam
09:00 02 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
01/12/2025
23:52 Amasya'da cezaevi nakil aracı kaza yaptı
23:48 2026 yılı bütçe teklifi komisyonda kabul edildi
23:01 Geçiş Hükümeti, Süveyda'da bir kişiyi katletti
22:16 Trump, Netanyahu ile görüştü
22:12 Humus’un doğu kırsalında işkence ile toplu gözaltılar
21:15 Barrack, Şara ile görüştü, Trump desteğini yineledi
20:45 Özgür Özel'e yanıt: Kürtleri sadece sıkıştığınızda hatırlamayın
20:16 Bankacı Seçil Erzan'a 102 yıl 2 ay hapis cezası
19:41 Erdoğan: Süreç yeni bir dönemin kapısını açacak
19:34 Ukrayna'da ailelerini yitiren çocuklar Türkiye'de tecavüze uğradı
19:15 31 yıldan sonra tahliye edilen Esen: Başaracağımız günler yakın
18:24 15 yaşındaki MESEM öğrencisi ölü bulundu
18:12 Beyza Yavuz'un şüpheli ölümüyle ilgili 1 kişi tutuklandı
17:35 Gazeteci Aykol’un tedavisi devam ediyor
17:32 ÖHD: Kadın tutsaklar çifte görünmezlik yaşıyor
15:45 Barış Annesi Aliye Timur yaşamını yitirdi
15:25 Şirnex'teki baskı ve provokasyon girişimleri bütçe görüşmelerine taşındı
15:22 30 yılın ardından tahliye olan Çirik’ten örgütlülük vurgusu
15:19 Erkek şiddetine karşı işbirliği ve koordinasyon sağlanacak
14:50 DİSK 2026 asgari ücreti araştırma raporunu açıkladı
14:27 Emeklilerden ‘bütçe’ protestosu
13:24 Evrensel Gazetesi'ne saldıran sanık tahliye edildi
13:16 DEM Parti her yıl Engelliler Onur Yürüyüşü düzenleyecek
13:15 Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir
12:26 Sosyolog Griffin: Türk ve Kürt barışı insanlık için hayati önemde
11:35 TÜİK üçüncü çeyrek büyüme verileri açıklandı
10:52 Sudani ile Tom Barrack bir araya geldi
10:51 Köylüler, Sekasur'da maden şirketi çalışanlarını kovdu
10:40 Güney Afrika’dan Trump’ın ‘beyaz soykırımı’ iddialarına yanıt
09:20 Birçok kentte sağanak ve kar yağışı bekleniyor
09:17 Qoser’de öldürülen ailenin avukatları: Medyanın yaklaşımı insani değil
09:03 Down sendromlu Zınar ilk hayalini gerçekleştirdi, sıra ikincisinde
09:02 'Şirnex'te süreç karşıtı bir akıl var'
09:01 Hasta tutsağın eşi: Orada kalırsa yaşamını yitirecek
09:00 01 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
30/11/2025
22:50 Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı
21:39 Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı
21:26 'Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli'
20:58 Tarsus'ta 'Demokratik toplumla yeniden doğuş' şöleni
20:37 Sosyalist Enternasyonal'den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı
19:22 Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi
19:03 'Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız'
18:40 Goma Hûsika da maden ocağına karşı palamut ekildi
18:26 'Herkesin kendisi olarak var olduğu bir düzenlemeye ihtiyaç var'
17:45 Êlih'te 5 HPG'li için kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
17:42 'Suriye'de Alevilere yeni bir Kerbela yaşatılıyor'
17:01 'Kadın ve annelerin mücadelesiyle zorla kaybedilmelerle hesaplaşıldı'
16:59 Ekin Kültür ve Sanat Komünü’nden asimilasyon politikalarına karşı konser
16:45 Sağlıkçılardan 'il dışı görevlendirme' protestosu
16:30 Gimgim'da 'Ava Spî'yi kurutacak proje protesto edildi
16:00 Zeynep Ersönmez'in taziyesine kitlesel ziyaret
15:59 Gimgim'da 30 bin meşe palamudu ekildi
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
15:45 ZIWAN-KURD’un açılışı gerçekleştirildi
15:18 Mêrdîn’de Şîyar Be Uyuşturucu ile Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:12 Peru, Şili sınırında OHAL ilan etti
14:11 Mersin'de barış paneli: Artık konuşma değil adım atma zamanı
13:55 PKK’nin 'terör listesi'nden çıkarılması için AB’ye soru önergesi
13:51 Barajda yaşamını yitirenlerin isimleri belli oldu
13:21 Yemen’de kadınlar sanal şiddeti tartıştı
13:07 Süheyla Baytekîn için kurulan taziyeye ziyaret
12:36 Sri Lanka’dan kasırga sonrası yardım çağrısı
12:21 Cizîr belediye eşbaşkanlarının tehdit edilmesine tepki: Sorumlular hesap vermeli
12:06 Faik Özgür Erol: Demokratik entegrasyon karşılıklı tanınmaya dayalı birlikteliktir
11:45 Colemêrg-Wan yolunda otomobil baraja düştü: 3 kişi kayıp
11:34 Rotinda’nın ‘Çîroka Zarokên Roj û Agir I’ kitabı çıktı
10:59 Afganistan’da mezhepsel baskı derinleşiyor
10:53 Eskişehir’de şüpheli kadın ölümü
10:20 Yolcu otobüsü devrildi: 2 ölü, 21 yaralı
10:09 ‘Ekonomik krizden çıkış yolu barıştır’
10:04 Venezuela’dan Trump’a: Sömürgeci bir saldırı
09:41 Tahliye olan hasta tutsak Muhlise Karagüzel: Bu barışı sağlayacağız
09:26 Jin derginin 144’üncü sayısı yayında
09:05 ‘Şirnex’te hukuksuzluğa imza atan mülkü amirler yasalara uysun’
09:02 'Umut hakkı için Anayasa’nın 90’ıncı maddesi yeterlidir'
09:00 30 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:55 Gine Bissau'da darbe sonrası yeni hükümet kuruldu
29/11/2025
23:44 Sağlık Bakanı Memişoğlu sezaryen doğumu hedef aldı
22:44 Bayındır: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ekseninde harekete geçin