Yüzyılın muhasebesi: Halk ünitelerinin yer alacağı ikinci Meclis kurulabilir

İSTANBUL - Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nda konuşan Ahmet Türk, “Kürt ve Türk halkları ortak demokratik değerlerde buluşmalı” derken, Rıza Türmen, halkın oluşturduğu ünitelerin yer alacağı ikinci bir Meclis’in kurulması önerisinde bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği Demokratik Cumhuriyet Konferansı devam ediyor. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından konferansın ilk oturumunda, “Cumhuriyet: Yüzyılın muhasebesi” başlığı altında tartışmalar yürütülüyor. Süreyya Karacabey’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, ilk olarak sağlık sorunları nedeniyle online katılan görevden alınan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk konuştu.
 
Ahmet Türk, Osmanlı İmparatorluğu’nun tekçilik üzerine kurulduğunu belirterek, Türklük ve Türkçülüğün de o dönemde gündem geldiğini ifade etti. İttihat Terakki’nin ulus devlet mantığıyla birleştiği bir dönem olduğunu dile getiren Türk, “Bir ulus devlet yaratma mantığı, Kürtlerin, gayri Müslimlerin farklı inançlara mensup insanların büyük acılar çekmesine neden oldu. Sivas ve Erzurum kongrelerinde Kürtlere özerklik sözü verilse de daha sonra Mustafa Kemal’in İslam’ı esas alan projesi yürütülmüş, ancak Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bu tamamen değiştirmiştir. Mustafa Kemal o dönemde, ‘Vatan perverlik Türk olmaktan geçer’ sözleriyle, o mutabakat tamamen ortadan kaldırıldı” dedi.
 
DEVLET MANTIĞI HİÇ DEĞİŞMEDİ
 
Şeyh Sait isyanını hatırlatan Türk, “1925’ten sonra İsmet İnönü Şeyh Said isyanın bastırılmasında büyük bir rol oynamıştır. O dönem başbakanlığı getirilmiştir. Şimdi burada iki önemli şey var. Kürtlerin asimile edilmesi, Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde bazı göçmenlerin getirilmesiyle Kürtlüğün önüne geçilmesiydi. 1932 yılında İsmet paşanın Kurdistan’da yaptığı geziler, bütün illerle ilgili raporlar hazırlanmış. Burada bütün mesele Kürtlerin gerçekten Türkleştirilmesi gibi bir proje ortaya konuldu. 1960’lar, 80’lerde devam etmiş. Kürtlerin konuşulması yasaklanmış, bugüne geldiğimizde ulus devlet mantığı ve devlet politikasının hiç değişmediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
 
YAŞANAN HAKSIZLIKLAR ANLATILMALI
 
Türk, şunları söyledi: “Cumhuriyetin ikinci yüz yılına girerken, bu gerçekler toplumla paylaşmadan, değişim ve dönüşümü sağlamadan, demokratik cumhuriyeti inşa etmek kolay olmayacaktır. Mevcut siyaset ve siyasi partilerin bir rejim değişikliği, Kürtlerin eşit ve özgür vatandaş olma taleplerinde ciddi bir değişim göstermedikçe, toplumu da buna hazırlamadığında, ikinci yüzyılda cumhuriyetin demokratikleşmesinin kolay olmadığını ifade etmek istiyoruz. Aslında en büyük görev bizlere düşüyor. Bu salonda bulunan insanlar yüz yılda yaşananları toplumla paylaşmalı. Kürtlere ve bu coğrafyada yaşayan insanlara yapılan haksızlıkları anlatarak değişim ve dönüşüm yaratabilir.
 
ORTAK DEMOKRATİK DEĞERLERDE BULUŞMA
 
Bu nedenle demokratik bir geleceği içselleştirmiş olan, değerli insanların, demokratların, aydınların başarabileceği bir şeydir, demokrasiye inananlar bunu başarabilir. Geleceği içselleştirmek için Türkiye haklarını kucaklaştıracak bir anlayışla, Türkiye’nin geleceğini tartışan bir toplum, demokrasiye inanlar, bunu gerçekleştirebilir. Eğer gerçekleştiremezsek, siyasetten fazla bir şey beklemek hayal olur. Türkiye halklarının aydınlanması gerekiyor. Kürtlerin asla ve asla Türkiye’yi bölmek gibi bir niyetinin olmadığını, Kürt ve Türk halkının ortak demokratik değerlerde buluşması gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Eğer gerçekten bir kucaklaşma istiyorsak, eşit yurttaşlık temelinde bir araya gelmenin, ancak Kürt sorununu çözeceğini, Türkiye’yi demokrasiye kavuşturacağını bilmek gerekiyor. Geçmişten bugüne kadar Kürtleri potansiyel tehlike gören siyasetin, artık niçin Kürtleri düşmanlaştığını halk tarafından çok iyi bilinmesi gerekiyor. Tüm bunları aşabilirsek, geleceğimizi güvence altına alabiliriz. Bu ülkede halkların ortak demokratik yarınlarda buluşacağını yakın.”
 
DEMOKRASİ TARİHİNDE CUMHURİYET
 
Yazar Murat Belge, demokrasi konusunda cumhuriyet tarihinde pek parlak sonuçlar olmadığına dikkat çekti. “Hayatının kaç yılını demokrasi içinde geçirdiniz?” sorusunu soran Belge, “Demokrasisiz geçen bir cumhuriyet. Bunu yapanlar, hazırlayanlar belki çok sıkıcı olabileceğini düşünerek, değişiklik vaat ediyorlar. Bir tür diktatörlük altında yaşarken bu sefer popüler bir diktatörlük altında yaşam gibi bir şey sunuyorlar. Yani hangisini beğenirsen. Sonuçta demokrasinin yanından geçmemenizi sağlayacak birtakım tedbirler alıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ’
 
Anti-demokrasiyi demokrasiye dönüştürebilecek potansiyelde olduklarını kaydeden Belge, “Seçime yaklaşıyoruz. Kritik bir dönemden geçiyoruz. Nedir bu kritik dönem? Bir diktatörlük altında bir seçim daha kaybedersek neler olacağını tahmin etmek zor. İyi şeyler olmayacağını tahmin etmek gayet kolay da hangi pozitif tutamaktan gideceğiz? Bunu tarif etmek hiç kolay değil. Böyle bir durumda olmamıza rağmen 6’lı masa edebiyatı vs. ‘Bir mesafe aldık mı?’ diye bakıyorlar. Evet muhakkak almış olmalıyız. Seçime az kalmışken, çözülemediği anlaşılan sorunlar var. Türkiye’de yeterli, doyurucu bir demokrasi olamamasının nedenleri arasında Kürt sorunu yok mu? En büyük sorun ve buna bir türlü demokratik bir çözümle yaklaşamamışız. Şu ortamda demokrasiyi konuşacağız ama bu konuşmaların içinde Kürtler olmayacak mı? Bunu anlamak çok zor geliyor bana” şeklinde konuştu.
 
ALPAY: GERÇEKLİK YOK EDİLDİ
 
Gazeteci yazar Necmiye Alpay, bilim ve gerçeklik üzerine sunum yaptı. Gerçekliğin yok edilmesi için tüm araçların kullanıldığını ifade eden Alpay, “Pek çok insan anadilin ne demek olduğunu bilmiyor. Herhangi bir şekilde kayda geçmemiş, öğretilmemiş. O günden bugün gidip gelerek konuşmak zorundayım. Bugün okullarda, hangi kökenden olursa olsun, çocuklar anadil kavramını öğrenerek mi okuyor. Okul dışı kalan büyük gerçeklikler var. Kan gövdeyi götürüyor ama dillerimiz arasında bağlantı kurulmuyor” ifadelerini kullandı.
 
‘CUMHURİYET KAPİTALİZMİ SEÇTİ’
 
Alpay, Cumhuriyetin kapitalizmi seçtiğini belirterek, “Çok mücadele ettik ama yolun dönüp dolaşıp başına geliyoruz. Kapitalizmin bugün geldiği aşamada, sınıf çatışması temelinde toplumların geliştiğini düşünen akıma göre, sermaye birikimi belirleyici oluyor. Türkiye’de de aynı şey oluyor. Kapitalizm geliştikçe, sermaye işi zorluyor. Tek amaçları karı yükseltmek. Türkiye’de cumhuriyet, uzun süre devlet eliyle sermeye biriktirdi. Türkiye sermayesi emperyalistleşmeye başlıyor” şeklinde konuştu.
 
“Şiddet” ve “Terör” kavramı üzerinde duran Alpay, “Devlet terörü, baskı, zulüm ve faşizan diyoruz ama en büyük terörist diyemiyoruz. Ondan söz edemiyoruz. Bu kavramın da içinde bulunduğumuz durumda ve önümüzdeki yüz yılda önemli kavramlar olacağını düşünüyoruz” dedi.
 
BAYDAR: CUMHURİYET NEDEN BU HALDE?
 
Gazeteci yazar Oya Baydar, “Yüz yıllık cumhuriyet neden bu halde?” diye sorarak, “Bu macera yüz yıl önce başladı. Zor koşullarda bir doğum gerçekleşecek. Doğması beklenen bebek, bir ulus devlet. O ulus devletin adı da cumhuriyet. Bu bebek bir doğuş günahı. Bir doğum sakatlığı var. Bir türlü bu günahtan kurtulamadığımız için de bu haldeyiz. Cumhuriyetimizin malul olduğu sakatlık, ulus devletin egemen Türk unsuru üzerinden kurulması. Misak-ı Milli kapsamında diğer halkların, toplulukların ve kimliklerinin tanınmaması cumhuriyetidir. Başka türlü olabilir miydi? Olabilirdi. Doğuş koşulları Osmanlı İmparatorluğu yıkılıyor, bütün toprakları elden gidiyor” diye anlattı.
 
KÜRT VE TÜRK HAKLININ KURUCU OLDUĞU MODEL
 
Dönemin koşullarının önemine değinen Baydar, cumhuriyetin ilanına giden süreci anlattı. Baydar, 1920 Anayasa’sını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt ve Türk halklarının kurucu olduğu bir model çıkıyor ortaya. Mustafa Kemal’in İzmir konuşması var, özerklikten söz ediliyor. 1923’e gelindiğinde Cumhuriyet ilan ediliyor. 1923 Anayasa’sında durum değişiyor. Artık Türkiye devleti değil, Türk devleti söz konusu. O zamandan Türklük üzerinden gideceği, ortaklığın gideceği anlaşılıyor. O dönem art arda çıkan isyanların etkisi var. 1925’e gelindiğinde, Kürt artık kurucu ortak olmak bir yana, bölünmez bütünlüğün tehdididir. Türkleştirilmek zorundadır. Bunun yolu da inkar, imha, Kürt kimliğinin inkarıdır. Bu koşullarda zor bir doğumla çıkan devletin baskıcı olması mecburi. Vatanın bölünmez bütünlüğünü ancak öyle savunabilir. 1930’lara gelindiğinde faşizan bir öz kazanmaya başlıyor.
 
CUMHURİYETİN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELİ
 
Bu sadece Kürtlerle ilgili bir mesele değil. 1915’lerle birlikte önce Ermenilerden, Pontuslardan kurtuluyoruz. Ama Kürtlerden kurtulamıyoruz. Türkleşmiyorlar. Ulus devletin Türklük üzerinden kuruluşu, bütün bu gelişmelere yol açıyor. Ulus devlet kuruluyorken, millet yok. Milleti de inşa etmek lazım. Nasıl bir millet yaratacağız? Makbul olan vatandaş, makbul olan vatandaş Türk’tür. 1950’lerle Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle ayaklar baş oldu. Eğer yüz yıldır demokratik toplumun peşinde koşuyorsa, sadece Kürtlerin, diğer halkların değil, toplumun bütün kesimlerinin ittifakını sağlayamıyorsak, cumhuriyetin ideolojisi üzerinde düşünmek gerekiyor.”
 
TÜRMEN: YENİ BİR CUMHURİYETİN TAM ZAMANI
 
Hukukçu Rıza Türmen, Türkiye’nin geldiği süreçte Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın düzenlenmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Şu yaşa geldik, demokratik bir cumhuriyette yaşayamadık. Bundan sonra yeni bir şeyi inşa edebileceğimiz bir dönemdeyiz. Her şey o kadar çöktü ve dibe vurdu ki. Her şeyin bitmesinin yarattığı bir fırsat var. ‘Yeni bir demokratik cumhuriyet kurabilir miyiz?’ tartışmasının tam zamanı. Cumhuriyet 1920’lerde dondu kaldı. Cumhuriyeti özetleyen altı ok. Bunlar cumhuriyeti özetleyen ilkeler değil. Devletçilik aynı zamanda bütün devlet yönetimine hakim olan bir ilkedir. Toplumdaki her türlü dinamik ve gelişme, devlet tarafından kontrol edilmesidir altı oktaki devletçilik. Devlet kendi ulusunu kurmuştur” diye konuştu.
 
TEK TİPLİ VATANDAŞLIKTAN ÇOK TİPLİYE
 
Türkiye usülü cumhuriyetin önemli bir özelliğinin vatandaşlık olduğunu belirten Türmen, “Bu vatandaşlık, farklı özellikleri görmezden gelir. Tek tip toplum yaratır. Vatandaşlık, bir ulus devlete aidiyetten kaynaklanır. Oysa vatandaşlık ulus devlete aidiyetten değil, haklar ekseninde ele alınması gerekir. Bunun için kültürel haklar da vardır. Bu anlayışı değiştirmek gerekiyor. Tek kimlikli anlayıştan, çok kimlikli bir vatandaşlık anlayışına geçmek gerekiyor. Bunun yaratılması Türkiye’de ağır yaralara yol açmıştır. Bu tek tipli vatandaşlıktan çok tipli vatandaşlığa geçerken, geçmişle hesaplaşmalı” diye belirtti.
 
DEMOKRASİ TARTIŞMALARI
 
Türkiye’de demokrasi tartışmalarının devlet üzerinden yapıldığını söyleyen Türmen, “Bunu tersine çevirmek lazım. Demokrasi tartışmalarını halk üzerinden yapmak lazım. Aşağıdan yukarıya bir demokrasiyi nasıl yaratabiliriz? Vatandaşlığı ulus devletten arındırmak lazım. Demokratik cumhuriyet denildiği zaman, hak eksenli bir vatandaşlık ve aşağıdan yukarı katılımcı bir demokrasi kurabilmek. Bu katılımcılık meselesi, ağızdan ağıza dolaşıyor. Altılı Masa’nın son metninde yer alıyor. Peki nasıl bir katılımcılık, hiç tartışılmıyor. Nasıl gerçekleştireceğiz. Katılımcılık, demokrasinin ayrılmazı. Türkiye’de halkı siyasetin içine çekebilmek lazım. Siyasetin halk olmadan yapılması en büyük sorun” ifadelerini kullandı.
 
‘İKİNCİ BİR MECLİS KURULABİLİR’
 
“Parlamenter demokrasi” sistemi üzerinde duran Türmen, “İkinci bir meclis kurulabilir. Bu meclis siyasi partiler dışında üyelerini seçsin. Kurulacak üniteler kendi delegesini büyük üniteye gönderebilir. Kent konseyi olabilir. Bu delegeler, kendi aralarında ikinci meclise gidecek üyelerini seçebilirler. Bu meclis yerel demokrasiyle doğrudan irtibat halinde olmalı. Bu meclis halkın meclisi olacaktır. Bu nedenle bütün yurttaş inisiyatiflerin bu meclise gelmesi gerekir. Bu meclise geldikten sonra ikinci meclise gider” önerisinde bulundu.
 
Altılı Masa’nın tek alternatifinin “Güçlendirmiş Parlamenter Sistem” olduğunu söyleyen Türmen, “Nasıl güçlendirilmiş? Yeni bir demokrasi lazım. Milletin bölünmezliği ne demek? Türkiye’de federasyonu savunmak suç mu?” diye sordu.
 
ABDULLAH ÖCALAN’IN FARKI
 
Siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, salondakileri Kürtçe selamlayarak sözlerine başladı. Önder, şöyle devam etti: “Öncelikle bir özeleştiri ile başlamak istiyorum. Burada cumhuriyet ve cumhuriyetle ilişkisi olan her kesime demokratik cumhuriyet tahayyülü verilmiş LGBT kurum temsiliyeti ıskalanmış. Kuvvetli bir özür ve yeni bir platformla bunun telafi edilmesi gerekiyor. Kimsenin hatırını yıkmak istemem ama devletin, iktidarın, son anayasa değişikliğinde kadın ve aile kurmak istediği ilişki, zindan ilişkisinden farkı yok. Düşmanlarınızı seçerken dikkat edin, ileride onlara benzeyeceksiniz.
 
İlk politik tutsaklığım 16 yaşında, Maraş katliamını protesto ederken oldu. Yaklaşım farkımız şurada, herkes cumhuriyeti ve diğer birçok meseleyi tartışırken, bir hal üzerinde konuşur. Oysa bir akış üzerinedir. Devrimci yaklaşım bu hal ile yeterince hallendiğini düşünüyorum. İleriye bakmalı, ancak o şekilde yol alabiliriz. Bir masa üzerinde gündemi olan, kontrolü olan, sonuçlarının değerlendirileceği, denetleneceği bir sürece girmek gerekiyor. Yöntemle başlamalıyız. Buralardan başlamak lazım. Çözüm süreci boyunca birçok siyasetçi, öncü ve lider ile görüşme imkanı buldum. Sayın Öcalan’ın bir tek farkı vardır. Diğer siyasi aktörlerle kıyaslandığında, görüşlerden, önerilerden, kategorik karşıtlıklardan azade gerçeğe saygısı olan tek insan. Bunu gözlemledik. Gerçeğe saygı önemlidir. Cumhuriyetin zalimliği, tekçiliği, hepsini konuştuk, artık yaşlanmanın verdiği özgürlükle konuşabiliyoruz. Bizim elimizde çözümlerimiz var. Ona göre problem tarif ediyoruz. Hiçbir zaman bu nedir? Buna uygun çözüm nedir? Bu konuda konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Bunu da ikinci özeleştiri olarak söyleyeyim.
 
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM!
 
‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’, zayıfından ne hayır gördük. Binlerce insan toprağın altına girdi, zindanlara girdi, sürgünle sınandı, ortada zırh gibi kavram varken, bu tarihsel emeğe küfür etmektir. Kavramlar ve kavramsallaştırma çok önemli. Türklük buraya 150 atlıyla gelmiş. Silahları yok, mecalsizdi. Bir söz üzerine burayı yurt edinmişler. 72 millete bir nazarla bakarız demişler, bu çoklu bir yaklaşımdır. Türklük buraya geldiğinde, bugünkü kadar problemi çözüme uydurma gibi bir yaklaşım içinde değil. Bu mecalsiz düşmüş insanlara çok iyi geldi. Bununla burayı yurt edindi, cumhuriyet serüveni başlayana kadar. Bir oluşa işaret ediyorum. Teke indirgendi, silahla kendi birliğini sağlayamaz duruma geldi.
 
‘YURTTA SULH, CİHANDA SULH’ İFADESİ
 
‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ yerinde kullanılmadan önce İzmir İktisat Kongresi’nde sarf ediliyor. Bu bir barış perverlik ifadesi değil. Batıya paylaşım savaşlarınızla ilgilenmeyeceğiz anonsudur. Bunun tarihsel anlamıyla aldığınızda böyledir, bununla cumhuriyet yüz yıllık bir avans almıştır. Kürtler bu ülkenin istikbalinde söz sahibi ve hisse sahibi olmak istiyorlar. Kimsenin hakkına göz dikmeden, bu hisse egemenliğin paylaşımıdır. Bunu cesurca, çerçevesini net çizerek tarif etmezseniz, bu tür panelleri izlemeye devam edeceksiniz. Egemenlik paylaşımında korkacak bir şey yok. Adını doğru koyalım, bundan fazla dayak yemeyiz. Kürt halkı ve etnisite demeyen sosyalist dostlarımız, bütün bu bilgiler için ağır bedeller ödemiştir. Bizim için hayati olduğu kadar kimse için değildir. Bedelini hayatlarımızla ödüyoruz.
 

Diğer başlıklar

13:38 Eliaçık: PKK’nin tarihi adımından sonra devlet hukuki statü sağlamalı
13:27 YNK Sözcüsü: Olumlu bir adım
13:22 Bakırhan: Sorunu çözmek için gerekçe kalmadı
13:08 Riha’da hasta tutsaklar tahliyesi talebiyle eylem
13:06 Kaytan ve Altun'u anlattı: Hiçbir kazanım kolay olmadı
13:01 Amed Baro Başkanı Güleç: Demokratik zemini oluşturacak yasal adımlar atılmalı
12:37 PKK kararını değerlendiren Pervin Buldan: Meclis devreye girmeli
12:36 Neçirvan Barzani: Yeni dönemin kapılarını aralayacak tarihi karar
12:21 SOLDEP: Toplumsal barış için mücadeleyi büyütelim
12:19 PKK açıklaması sonrası ASELSAN hisseleri çakıldı
12:00 Gazeteciler davasında bir beraat, 3 ceza istemi
12:00 Erxevanlılar Önder’in adının yaşatılması için kampanya başlattı
11:55 Bir selam verdi, bir ömür yürüdü: Ali Haydar Kaytan
11:14 PKK’nin tarihi kararı dünya gündeminde
10:58 Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Kapsamlı reformlar yapılacak
10:48 Efkan Ala: Mekanizmalar gerektiği biçimde işletilecektir
10:44 Kaytan ve Altun birçok kentte anılacak
10:43 Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Yoldaşı: Rıza Altun
10:33 AKP'den ilk açıklama: Her olumlu aşama yeni bir olumlu aşamanın davetiyesi olacaktır
10:13 PKK kongresinin detayları: Son değil, yeni bir başlangıç!
10:12 'İnisiyatif Kürt ulusal birliğinin zemini olacak'
10:07 DEM Parti MYK'si toplanıyor
09:50 PKK, Sırrı Süreyya Önder’i andı: Hayallerini gerçekleştireceğiz
09:33 PKK kongresi Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun'a atfedildi
09:18 Ercüment Akdeniz: Mesele hakikatin nefes almasıdır
09:08 'Kuyu Tipi' cezaevlerine karşı açlık grevi: Dışarıdan ses yükseltilmeli
09:07 ‘Sürecin en önemli ayağı Kürtçeye statü tanınmasıdır’
09:06 Mahkeme sürerken evleri gece yarısı kedilerin üzerine yıktırıldı
09:06 Tutsak öğrencilerin iddianameleri 2 aydır hazırlanmadı
09:02 12 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
09:00 PKK'den tarihi karar: Çalışmaları sonlandırdık
11/05/2025
21:39 Mêrdîn’de Kürt Dil Bayramı etkinliği
21:30 ABD, Çin ile ticaret anlaşmasına vardı
20:56 Zelenski’den Putin’e Türkiye yanıtı
20:08 Hozan Mizgîn anıldı: Yol gösteren bir ışık oldu
20:01 İstanbul'daki açlık grevi sonlandı
19:41 Binler Tekik’i son yolculuğuna uğurladı
19:17 Katledilen Eğrek için eylem: Katil Çalık Holding
18:05 Adana'da 'Mayıs ayı şehitleri' anıldı
17:39 Şiddet faili erkek serbest bırakıldı
17:34 ABD Dışişleri Bakanı 14-16 Mayıs’ta Türkiye’de
17:24 İran ile ABD arasındaki dördüncü tur görüşmeleri sona erdi
16:45 CPT: Türkiye'nin saldırıları önceki aya oranla yüzde 78 arttı
16:36 Yaşamını yitiren TEV-DEM üyesi İke için taziye kuruldu
16:12 Riha ve İstanbul'da anadil etkinlikleri
15:58 Zeynel Bayram için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
15:39 ÖHD’den ‘Toplu Mezarlar’ söyleşisi: Gerçeklerle yüzleşmeliyiz
15:32 ‘Anneler tülbent ve zılgıtlarıyla güçlü bir mücadele geleneği oluşturdu’
15:20 Hozan Mizgîn ölümünün 33’üncü yılında anıldı
14:52 Yüksekten düştüğü iddia edilen çocuk yaşamını yitirdi
14:44 ‘Engelliler için eşitlik lütuf değil haktır'
14:40 ‘Gırona manifestosu’ konferansı sona erdi
14:18 Önder için Semsûr'da kurulan taziye sona erdi
14:13 Wan’daki ‘dil çadırı’nda etkinlikler yapıldı
14:10 Sakine Cansız’ın annesi hastaneye kaldırıldı
13:47 Ağaç kesiminin sürdüğü bölgelere girişler yasaklandı
12:49 Pexşan Ezîzî için uluslararası imza kampanyası
11:52 Aysel Doğan mezarı başında anıldı
11:11 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Demokratik çözüme katkı için yola çıktık
10:14 1 yıldır kayıp olan kadının katledildiği ortaya çıktı
09:54 Kırkazak: Sürecin ilerleyebilmesi için Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
09:41 Putin'den Ukrayna'ya ön koşulsuz 'barış müzakeresi' daveti
09:29 Jin dergi ‘Kürtçe: Yasak, Hak, Gelecek’ kapağıyla çıktı
09:19 Colemêrg Barosu Başkanı: PKK üzerine düşeni yaptı, sıra devlette
09:17 DAD Eşbaşkanı Doğan: Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu için bir umut
09:16 Yüzde 91 engelli tutsağa ceza üstüne ceza: Tahliyesi 5 yıl uzatıldı
09:14 Kadınlar Birlik İnisiyatifi’ne öncülük edecek
09:10 Heval Dilbahar: Bu topraklara barış gelecekse önce Kürtçeyle barışılmalı
09:08 Narin Güran davasında 'sessizlik yemini' sürüyor
09:06 'Erkek aklı şiddeti durdurma çabasında değil'
09:02 Kadını görünmez kılan zırh: Kutsal annelik
09:01 11 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
06:30 Tazminatını isteyen Eğrek’i öldüren 4 kişi tutuklandı
01:44 Tekik'in cenazesi saat 13.00'te Êlih'e götürülecek
00:21 ‘Mustafa Mesut Tekik ömrünü barışa ve onurlu yaşama adadı’
10/05/2025
23:59 DEM Parti: Mustafa Tekik’in anısı mücadelemizde yaşayacak
23:26 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Tekik yaşamını yitirdi
22:48 İHD Dêrsim Şubesi yeni yönetimini belirledi
22:33 Cizîr’de Bekoyê Ewan oyununa yoğun ilgi
22:29 Avukat Saldıroğlu tutuklandı
21:29 Bursa'da yangın çıkan evde bir kadın ölü bulundu
20:34 Erol Eğrek’i öldüren 6 kişiye tutuklama istemi
19:46 Lozan’da Kürt Dil Bayramı kutlandı
19:38 Ukrayna, 30 günlük ateşkese hazır olduğunu duyurdu
19:25 Öldürülen işçinin ailesi adalet talebinde bulundu
18:50 Amedspor ligin son maçından mağlup ayrıldı
18:18 ABD-Çin arasında ilk görüşme
18:14 Bir genç Avaşîn deresinde akıntıya kapıldı
18:11 Şara, Bahreyn’de temaslarda bulundu
17:51 ‘Gırona manifestosu’ konferansı: Örgütlenmemiz gerekiyor
17:46 Gever’de bir caddeye Sırrı Süreya Önder ismi verildi
17:39 Önder’in taziyesine binlerce kişiden ziyaret
17:27 Rehabilitasyon merkezinde 5 yaşındaki çocuğa darp
17:23 DEM Parti Kadın Meclisi Alevi kadınlarla buluştu
17:15 Anneler Günü etkinliklerinde barış çağrısı
17:08 Gözaltına alınan Barbaros Şansal serbest bırakıldı
17:03 Belediyenin işten çıkarttığı kadınlar CHP'nin önünde seslendi
16:51 PKK kongresi ardından Erdoğan’dan ilk açıklama
16:21 Uyuşturucu ve fuhuşa karşı mücadele çağrısı
16:19 Kürtçeye duyarlılığı arttırmak için çadır kuruldu
16:05 Tutuklu gazetecilerin özgürlüğünü istediler
15:59 Mêrdîn'de ilk hasat yapıldı: Kuraklık etkisini gösterdi
15:29 Trump duyurdu: Pakistan ve Hindistan acil ateşkes konusunda anlaştı
15:03 Ömer Öcalan: Sürecin samimiyetle yürütülmesi için hükümet adım atmalı
14:34 KHK eylemi 131’inci haftasında
14:30 Anneler Günü etkinliğinde Öcalan’ın çocuklar için yazdığı şiir okundu
14:27 Çanakkale'de kaza: 6 ölü
14:26 Hasta tutsaklar Gurban ve Polat'ın durumu kötüye gidiyor
14:24 CHP'li belediye başkanlarından Önder'in taziyesine ziyaret
14:10 Fenalaşan yurttaşa ‘kimliksiz’ olduğu için tıbbı müdahale yapılmadı
14:09 Wan'da konuşan Özel: Meclis zemininde adımlar atılmasını bekliyoruz
14:08 Kayıp yakınları 4 kentte adalet talep etti
13:23 Halil ve Kasım Alpsoy’un faillerini soran Cumartesi Anneleri: Erdoğan sözünü tutsun
13:13 TBB ile Mülkiyeler Birliği'nden taziye ziyareti
13:03 ‘Darağacı bizi kırmaz; sadece köklerimizi toprağın derinliklerine salar’
12:53 Barbaros Şansal gözaltına alındı
12:42 Gar Katliamı’nda hayatını kaybedenler anıldı
12:36 Şirnex’te 15 Mayıs startı
12:31 ‘Girona manifestosu’ konferansı: Kürtçe için herkese sorumluluk düşüyor
12:29 ‘Hozan Mizgîn sanatıyla onbinleri etkiledi’
12:13 Askerler bir genci darp etti
11:42 Önder’in Abdullah Öcalan ile ilk karşılaşması
11:37 PKK’nin kongre açıklaması gazete manşetlerinde
10:52 'Canika Dêrsim’i kaybedeli 3 yıl oldu: Ömrünü mücadeleye adadı
10:40 Barış Anneleri: Devlet bir an önce adım atmalı
10:16 Amed’de ‘Birlik İnisiyatifi’ ilan edildi
09:37 23 kent için sarı kodlu fırtına ve sağanak uyarısı
09:35 Tutsak yakınları: Hasta tutsaklar için adım atılsın
09:07 Yahya Yavuz’dan 2 aydır haber alınamıyor
09:06 İddianamesi 2 kez iade edilen Turan 6 aydır tutsak
09:05 TÜMAD kapasite arttırıyor: Susuzluk ve yeni bir İliç faciası uyarısı
09:04 Hukukçular: Toplumsal barış isteniliyorsa TMK kaldırılmalı
09:03 Besta’da asker gözetiminde orman kıyımı
09:00 10 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:59 Hindistan-Pakistan gerilimi artıyor: Havalimanları hedef alındı
09/05/2025
23:09 ‘Kuyu tipi’ cezaevlerine karşı açlık grevi başlatıldı
22:36 Hakan Fidan 4-5 sene önce zehirlendiğini iddia etti
22:28 Remzi Kartal’dan ‘telekonferans’ düzeltmesi
22:01 PKK kongresi sonrası AKP’den ilk açıklama
21:41 Gözaltına alınan öğrenciler serbest
21:39 HDK'den 'kongre' açıklaması: Demokratik örgütlenme seferberliğinde buluşalım
21:25 Bern'de Alevi mezarlık alanı açıldı
20:45 Giresun'da kadın cinayetlerine tepki
20:42 Artemêt’te şölen: Evde sokakta anadilimizi konuşalım
20:22 Bakanlığın toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan açıklamasına tepki
20:18 Büyüknohutçu çifti İzmir'de anıldı
20:08 Bakırhan: Ülkenin önünde yeni ve tarihi bir kapı aralanabilir
20:02 PKK Kongresi’ni yaptı, sıra iktidarın atacağı adımlarda
19:42 Meral Danış Beştaş: PKK kongresi yeni bir döneme kapı araladı
19:08 Önder’in taziyesine ziyaretler gün boyu sürdü