Yüzyılın muhasebesi: Halk ünitelerinin yer alacağı ikinci Meclis kurulabilir

İSTANBUL - Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nda konuşan Ahmet Türk, “Kürt ve Türk halkları ortak demokratik değerlerde buluşmalı” derken, Rıza Türmen, halkın oluşturduğu ünitelerin yer alacağı ikinci bir Meclis’in kurulması önerisinde bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği Demokratik Cumhuriyet Konferansı devam ediyor. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından konferansın ilk oturumunda, “Cumhuriyet: Yüzyılın muhasebesi” başlığı altında tartışmalar yürütülüyor. Süreyya Karacabey’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, ilk olarak sağlık sorunları nedeniyle online katılan görevden alınan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk konuştu.
 
Ahmet Türk, Osmanlı İmparatorluğu’nun tekçilik üzerine kurulduğunu belirterek, Türklük ve Türkçülüğün de o dönemde gündem geldiğini ifade etti. İttihat Terakki’nin ulus devlet mantığıyla birleştiği bir dönem olduğunu dile getiren Türk, “Bir ulus devlet yaratma mantığı, Kürtlerin, gayri Müslimlerin farklı inançlara mensup insanların büyük acılar çekmesine neden oldu. Sivas ve Erzurum kongrelerinde Kürtlere özerklik sözü verilse de daha sonra Mustafa Kemal’in İslam’ı esas alan projesi yürütülmüş, ancak Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bu tamamen değiştirmiştir. Mustafa Kemal o dönemde, ‘Vatan perverlik Türk olmaktan geçer’ sözleriyle, o mutabakat tamamen ortadan kaldırıldı” dedi.
 
DEVLET MANTIĞI HİÇ DEĞİŞMEDİ
 
Şeyh Sait isyanını hatırlatan Türk, “1925’ten sonra İsmet İnönü Şeyh Said isyanın bastırılmasında büyük bir rol oynamıştır. O dönem başbakanlığı getirilmiştir. Şimdi burada iki önemli şey var. Kürtlerin asimile edilmesi, Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde bazı göçmenlerin getirilmesiyle Kürtlüğün önüne geçilmesiydi. 1932 yılında İsmet paşanın Kurdistan’da yaptığı geziler, bütün illerle ilgili raporlar hazırlanmış. Burada bütün mesele Kürtlerin gerçekten Türkleştirilmesi gibi bir proje ortaya konuldu. 1960’lar, 80’lerde devam etmiş. Kürtlerin konuşulması yasaklanmış, bugüne geldiğimizde ulus devlet mantığı ve devlet politikasının hiç değişmediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
 
YAŞANAN HAKSIZLIKLAR ANLATILMALI
 
Türk, şunları söyledi: “Cumhuriyetin ikinci yüz yılına girerken, bu gerçekler toplumla paylaşmadan, değişim ve dönüşümü sağlamadan, demokratik cumhuriyeti inşa etmek kolay olmayacaktır. Mevcut siyaset ve siyasi partilerin bir rejim değişikliği, Kürtlerin eşit ve özgür vatandaş olma taleplerinde ciddi bir değişim göstermedikçe, toplumu da buna hazırlamadığında, ikinci yüzyılda cumhuriyetin demokratikleşmesinin kolay olmadığını ifade etmek istiyoruz. Aslında en büyük görev bizlere düşüyor. Bu salonda bulunan insanlar yüz yılda yaşananları toplumla paylaşmalı. Kürtlere ve bu coğrafyada yaşayan insanlara yapılan haksızlıkları anlatarak değişim ve dönüşüm yaratabilir.
 
ORTAK DEMOKRATİK DEĞERLERDE BULUŞMA
 
Bu nedenle demokratik bir geleceği içselleştirmiş olan, değerli insanların, demokratların, aydınların başarabileceği bir şeydir, demokrasiye inananlar bunu başarabilir. Geleceği içselleştirmek için Türkiye haklarını kucaklaştıracak bir anlayışla, Türkiye’nin geleceğini tartışan bir toplum, demokrasiye inanlar, bunu gerçekleştirebilir. Eğer gerçekleştiremezsek, siyasetten fazla bir şey beklemek hayal olur. Türkiye halklarının aydınlanması gerekiyor. Kürtlerin asla ve asla Türkiye’yi bölmek gibi bir niyetinin olmadığını, Kürt ve Türk halkının ortak demokratik değerlerde buluşması gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Eğer gerçekten bir kucaklaşma istiyorsak, eşit yurttaşlık temelinde bir araya gelmenin, ancak Kürt sorununu çözeceğini, Türkiye’yi demokrasiye kavuşturacağını bilmek gerekiyor. Geçmişten bugüne kadar Kürtleri potansiyel tehlike gören siyasetin, artık niçin Kürtleri düşmanlaştığını halk tarafından çok iyi bilinmesi gerekiyor. Tüm bunları aşabilirsek, geleceğimizi güvence altına alabiliriz. Bu ülkede halkların ortak demokratik yarınlarda buluşacağını yakın.”
 
DEMOKRASİ TARİHİNDE CUMHURİYET
 
Yazar Murat Belge, demokrasi konusunda cumhuriyet tarihinde pek parlak sonuçlar olmadığına dikkat çekti. “Hayatının kaç yılını demokrasi içinde geçirdiniz?” sorusunu soran Belge, “Demokrasisiz geçen bir cumhuriyet. Bunu yapanlar, hazırlayanlar belki çok sıkıcı olabileceğini düşünerek, değişiklik vaat ediyorlar. Bir tür diktatörlük altında yaşarken bu sefer popüler bir diktatörlük altında yaşam gibi bir şey sunuyorlar. Yani hangisini beğenirsen. Sonuçta demokrasinin yanından geçmemenizi sağlayacak birtakım tedbirler alıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ’
 
Anti-demokrasiyi demokrasiye dönüştürebilecek potansiyelde olduklarını kaydeden Belge, “Seçime yaklaşıyoruz. Kritik bir dönemden geçiyoruz. Nedir bu kritik dönem? Bir diktatörlük altında bir seçim daha kaybedersek neler olacağını tahmin etmek zor. İyi şeyler olmayacağını tahmin etmek gayet kolay da hangi pozitif tutamaktan gideceğiz? Bunu tarif etmek hiç kolay değil. Böyle bir durumda olmamıza rağmen 6’lı masa edebiyatı vs. ‘Bir mesafe aldık mı?’ diye bakıyorlar. Evet muhakkak almış olmalıyız. Seçime az kalmışken, çözülemediği anlaşılan sorunlar var. Türkiye’de yeterli, doyurucu bir demokrasi olamamasının nedenleri arasında Kürt sorunu yok mu? En büyük sorun ve buna bir türlü demokratik bir çözümle yaklaşamamışız. Şu ortamda demokrasiyi konuşacağız ama bu konuşmaların içinde Kürtler olmayacak mı? Bunu anlamak çok zor geliyor bana” şeklinde konuştu.
 
ALPAY: GERÇEKLİK YOK EDİLDİ
 
Gazeteci yazar Necmiye Alpay, bilim ve gerçeklik üzerine sunum yaptı. Gerçekliğin yok edilmesi için tüm araçların kullanıldığını ifade eden Alpay, “Pek çok insan anadilin ne demek olduğunu bilmiyor. Herhangi bir şekilde kayda geçmemiş, öğretilmemiş. O günden bugün gidip gelerek konuşmak zorundayım. Bugün okullarda, hangi kökenden olursa olsun, çocuklar anadil kavramını öğrenerek mi okuyor. Okul dışı kalan büyük gerçeklikler var. Kan gövdeyi götürüyor ama dillerimiz arasında bağlantı kurulmuyor” ifadelerini kullandı.
 
‘CUMHURİYET KAPİTALİZMİ SEÇTİ’
 
Alpay, Cumhuriyetin kapitalizmi seçtiğini belirterek, “Çok mücadele ettik ama yolun dönüp dolaşıp başına geliyoruz. Kapitalizmin bugün geldiği aşamada, sınıf çatışması temelinde toplumların geliştiğini düşünen akıma göre, sermaye birikimi belirleyici oluyor. Türkiye’de de aynı şey oluyor. Kapitalizm geliştikçe, sermaye işi zorluyor. Tek amaçları karı yükseltmek. Türkiye’de cumhuriyet, uzun süre devlet eliyle sermeye biriktirdi. Türkiye sermayesi emperyalistleşmeye başlıyor” şeklinde konuştu.
 
“Şiddet” ve “Terör” kavramı üzerinde duran Alpay, “Devlet terörü, baskı, zulüm ve faşizan diyoruz ama en büyük terörist diyemiyoruz. Ondan söz edemiyoruz. Bu kavramın da içinde bulunduğumuz durumda ve önümüzdeki yüz yılda önemli kavramlar olacağını düşünüyoruz” dedi.
 
BAYDAR: CUMHURİYET NEDEN BU HALDE?
 
Gazeteci yazar Oya Baydar, “Yüz yıllık cumhuriyet neden bu halde?” diye sorarak, “Bu macera yüz yıl önce başladı. Zor koşullarda bir doğum gerçekleşecek. Doğması beklenen bebek, bir ulus devlet. O ulus devletin adı da cumhuriyet. Bu bebek bir doğuş günahı. Bir doğum sakatlığı var. Bir türlü bu günahtan kurtulamadığımız için de bu haldeyiz. Cumhuriyetimizin malul olduğu sakatlık, ulus devletin egemen Türk unsuru üzerinden kurulması. Misak-ı Milli kapsamında diğer halkların, toplulukların ve kimliklerinin tanınmaması cumhuriyetidir. Başka türlü olabilir miydi? Olabilirdi. Doğuş koşulları Osmanlı İmparatorluğu yıkılıyor, bütün toprakları elden gidiyor” diye anlattı.
 
KÜRT VE TÜRK HAKLININ KURUCU OLDUĞU MODEL
 
Dönemin koşullarının önemine değinen Baydar, cumhuriyetin ilanına giden süreci anlattı. Baydar, 1920 Anayasa’sını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt ve Türk halklarının kurucu olduğu bir model çıkıyor ortaya. Mustafa Kemal’in İzmir konuşması var, özerklikten söz ediliyor. 1923’e gelindiğinde Cumhuriyet ilan ediliyor. 1923 Anayasa’sında durum değişiyor. Artık Türkiye devleti değil, Türk devleti söz konusu. O zamandan Türklük üzerinden gideceği, ortaklığın gideceği anlaşılıyor. O dönem art arda çıkan isyanların etkisi var. 1925’e gelindiğinde, Kürt artık kurucu ortak olmak bir yana, bölünmez bütünlüğün tehdididir. Türkleştirilmek zorundadır. Bunun yolu da inkar, imha, Kürt kimliğinin inkarıdır. Bu koşullarda zor bir doğumla çıkan devletin baskıcı olması mecburi. Vatanın bölünmez bütünlüğünü ancak öyle savunabilir. 1930’lara gelindiğinde faşizan bir öz kazanmaya başlıyor.
 
CUMHURİYETİN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELİ
 
Bu sadece Kürtlerle ilgili bir mesele değil. 1915’lerle birlikte önce Ermenilerden, Pontuslardan kurtuluyoruz. Ama Kürtlerden kurtulamıyoruz. Türkleşmiyorlar. Ulus devletin Türklük üzerinden kuruluşu, bütün bu gelişmelere yol açıyor. Ulus devlet kuruluyorken, millet yok. Milleti de inşa etmek lazım. Nasıl bir millet yaratacağız? Makbul olan vatandaş, makbul olan vatandaş Türk’tür. 1950’lerle Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle ayaklar baş oldu. Eğer yüz yıldır demokratik toplumun peşinde koşuyorsa, sadece Kürtlerin, diğer halkların değil, toplumun bütün kesimlerinin ittifakını sağlayamıyorsak, cumhuriyetin ideolojisi üzerinde düşünmek gerekiyor.”
 
TÜRMEN: YENİ BİR CUMHURİYETİN TAM ZAMANI
 
Hukukçu Rıza Türmen, Türkiye’nin geldiği süreçte Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın düzenlenmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Şu yaşa geldik, demokratik bir cumhuriyette yaşayamadık. Bundan sonra yeni bir şeyi inşa edebileceğimiz bir dönemdeyiz. Her şey o kadar çöktü ve dibe vurdu ki. Her şeyin bitmesinin yarattığı bir fırsat var. ‘Yeni bir demokratik cumhuriyet kurabilir miyiz?’ tartışmasının tam zamanı. Cumhuriyet 1920’lerde dondu kaldı. Cumhuriyeti özetleyen altı ok. Bunlar cumhuriyeti özetleyen ilkeler değil. Devletçilik aynı zamanda bütün devlet yönetimine hakim olan bir ilkedir. Toplumdaki her türlü dinamik ve gelişme, devlet tarafından kontrol edilmesidir altı oktaki devletçilik. Devlet kendi ulusunu kurmuştur” diye konuştu.
 
TEK TİPLİ VATANDAŞLIKTAN ÇOK TİPLİYE
 
Türkiye usülü cumhuriyetin önemli bir özelliğinin vatandaşlık olduğunu belirten Türmen, “Bu vatandaşlık, farklı özellikleri görmezden gelir. Tek tip toplum yaratır. Vatandaşlık, bir ulus devlete aidiyetten kaynaklanır. Oysa vatandaşlık ulus devlete aidiyetten değil, haklar ekseninde ele alınması gerekir. Bunun için kültürel haklar da vardır. Bu anlayışı değiştirmek gerekiyor. Tek kimlikli anlayıştan, çok kimlikli bir vatandaşlık anlayışına geçmek gerekiyor. Bunun yaratılması Türkiye’de ağır yaralara yol açmıştır. Bu tek tipli vatandaşlıktan çok tipli vatandaşlığa geçerken, geçmişle hesaplaşmalı” diye belirtti.
 
DEMOKRASİ TARTIŞMALARI
 
Türkiye’de demokrasi tartışmalarının devlet üzerinden yapıldığını söyleyen Türmen, “Bunu tersine çevirmek lazım. Demokrasi tartışmalarını halk üzerinden yapmak lazım. Aşağıdan yukarıya bir demokrasiyi nasıl yaratabiliriz? Vatandaşlığı ulus devletten arındırmak lazım. Demokratik cumhuriyet denildiği zaman, hak eksenli bir vatandaşlık ve aşağıdan yukarı katılımcı bir demokrasi kurabilmek. Bu katılımcılık meselesi, ağızdan ağıza dolaşıyor. Altılı Masa’nın son metninde yer alıyor. Peki nasıl bir katılımcılık, hiç tartışılmıyor. Nasıl gerçekleştireceğiz. Katılımcılık, demokrasinin ayrılmazı. Türkiye’de halkı siyasetin içine çekebilmek lazım. Siyasetin halk olmadan yapılması en büyük sorun” ifadelerini kullandı.
 
‘İKİNCİ BİR MECLİS KURULABİLİR’
 
“Parlamenter demokrasi” sistemi üzerinde duran Türmen, “İkinci bir meclis kurulabilir. Bu meclis siyasi partiler dışında üyelerini seçsin. Kurulacak üniteler kendi delegesini büyük üniteye gönderebilir. Kent konseyi olabilir. Bu delegeler, kendi aralarında ikinci meclise gidecek üyelerini seçebilirler. Bu meclis yerel demokrasiyle doğrudan irtibat halinde olmalı. Bu meclis halkın meclisi olacaktır. Bu nedenle bütün yurttaş inisiyatiflerin bu meclise gelmesi gerekir. Bu meclise geldikten sonra ikinci meclise gider” önerisinde bulundu.
 
Altılı Masa’nın tek alternatifinin “Güçlendirmiş Parlamenter Sistem” olduğunu söyleyen Türmen, “Nasıl güçlendirilmiş? Yeni bir demokrasi lazım. Milletin bölünmezliği ne demek? Türkiye’de federasyonu savunmak suç mu?” diye sordu.
 
ABDULLAH ÖCALAN’IN FARKI
 
Siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, salondakileri Kürtçe selamlayarak sözlerine başladı. Önder, şöyle devam etti: “Öncelikle bir özeleştiri ile başlamak istiyorum. Burada cumhuriyet ve cumhuriyetle ilişkisi olan her kesime demokratik cumhuriyet tahayyülü verilmiş LGBT kurum temsiliyeti ıskalanmış. Kuvvetli bir özür ve yeni bir platformla bunun telafi edilmesi gerekiyor. Kimsenin hatırını yıkmak istemem ama devletin, iktidarın, son anayasa değişikliğinde kadın ve aile kurmak istediği ilişki, zindan ilişkisinden farkı yok. Düşmanlarınızı seçerken dikkat edin, ileride onlara benzeyeceksiniz.
 
İlk politik tutsaklığım 16 yaşında, Maraş katliamını protesto ederken oldu. Yaklaşım farkımız şurada, herkes cumhuriyeti ve diğer birçok meseleyi tartışırken, bir hal üzerinde konuşur. Oysa bir akış üzerinedir. Devrimci yaklaşım bu hal ile yeterince hallendiğini düşünüyorum. İleriye bakmalı, ancak o şekilde yol alabiliriz. Bir masa üzerinde gündemi olan, kontrolü olan, sonuçlarının değerlendirileceği, denetleneceği bir sürece girmek gerekiyor. Yöntemle başlamalıyız. Buralardan başlamak lazım. Çözüm süreci boyunca birçok siyasetçi, öncü ve lider ile görüşme imkanı buldum. Sayın Öcalan’ın bir tek farkı vardır. Diğer siyasi aktörlerle kıyaslandığında, görüşlerden, önerilerden, kategorik karşıtlıklardan azade gerçeğe saygısı olan tek insan. Bunu gözlemledik. Gerçeğe saygı önemlidir. Cumhuriyetin zalimliği, tekçiliği, hepsini konuştuk, artık yaşlanmanın verdiği özgürlükle konuşabiliyoruz. Bizim elimizde çözümlerimiz var. Ona göre problem tarif ediyoruz. Hiçbir zaman bu nedir? Buna uygun çözüm nedir? Bu konuda konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Bunu da ikinci özeleştiri olarak söyleyeyim.
 
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM!
 
‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’, zayıfından ne hayır gördük. Binlerce insan toprağın altına girdi, zindanlara girdi, sürgünle sınandı, ortada zırh gibi kavram varken, bu tarihsel emeğe küfür etmektir. Kavramlar ve kavramsallaştırma çok önemli. Türklük buraya 150 atlıyla gelmiş. Silahları yok, mecalsizdi. Bir söz üzerine burayı yurt edinmişler. 72 millete bir nazarla bakarız demişler, bu çoklu bir yaklaşımdır. Türklük buraya geldiğinde, bugünkü kadar problemi çözüme uydurma gibi bir yaklaşım içinde değil. Bu mecalsiz düşmüş insanlara çok iyi geldi. Bununla burayı yurt edindi, cumhuriyet serüveni başlayana kadar. Bir oluşa işaret ediyorum. Teke indirgendi, silahla kendi birliğini sağlayamaz duruma geldi.
 
‘YURTTA SULH, CİHANDA SULH’ İFADESİ
 
‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ yerinde kullanılmadan önce İzmir İktisat Kongresi’nde sarf ediliyor. Bu bir barış perverlik ifadesi değil. Batıya paylaşım savaşlarınızla ilgilenmeyeceğiz anonsudur. Bunun tarihsel anlamıyla aldığınızda böyledir, bununla cumhuriyet yüz yıllık bir avans almıştır. Kürtler bu ülkenin istikbalinde söz sahibi ve hisse sahibi olmak istiyorlar. Kimsenin hakkına göz dikmeden, bu hisse egemenliğin paylaşımıdır. Bunu cesurca, çerçevesini net çizerek tarif etmezseniz, bu tür panelleri izlemeye devam edeceksiniz. Egemenlik paylaşımında korkacak bir şey yok. Adını doğru koyalım, bundan fazla dayak yemeyiz. Kürt halkı ve etnisite demeyen sosyalist dostlarımız, bütün bu bilgiler için ağır bedeller ödemiştir. Bizim için hayati olduğu kadar kimse için değildir. Bedelini hayatlarımızla ödüyoruz.
 

Diğer başlıklar

22:33 İlk 8 maddesi görüşüldü: Bu bütçe emeğin değil
21:44 Ayşe Şan, konser ile anıldı
21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı - YENİLENDİ
09:04 Tutsağa işkencenin görüntüleri çıktı, bilirkişi işkenceyi raporladı
09:03 Yasaklı köyler petrol ve madene açılıyor
09:01 Belçika: Merkezi yönetim yerele karışmıyor, komüniteryen anlayış hakim
09:00 Kadınlar 2025’ten 2026’ya mücadeleyi devrediyor
09:00 18 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:47 ‘Uyuşturucu’ operasyonu: 4 gözaltı
17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek