Yüzyılın muhasebesi: Halk ünitelerinin yer alacağı ikinci Meclis kurulabilir

İSTANBUL - Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nda konuşan Ahmet Türk, “Kürt ve Türk halkları ortak demokratik değerlerde buluşmalı” derken, Rıza Türmen, halkın oluşturduğu ünitelerin yer alacağı ikinci bir Meclis’in kurulması önerisinde bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği Demokratik Cumhuriyet Konferansı devam ediyor. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından konferansın ilk oturumunda, “Cumhuriyet: Yüzyılın muhasebesi” başlığı altında tartışmalar yürütülüyor. Süreyya Karacabey’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, ilk olarak sağlık sorunları nedeniyle online katılan görevden alınan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk konuştu.
 
Ahmet Türk, Osmanlı İmparatorluğu’nun tekçilik üzerine kurulduğunu belirterek, Türklük ve Türkçülüğün de o dönemde gündem geldiğini ifade etti. İttihat Terakki’nin ulus devlet mantığıyla birleştiği bir dönem olduğunu dile getiren Türk, “Bir ulus devlet yaratma mantığı, Kürtlerin, gayri Müslimlerin farklı inançlara mensup insanların büyük acılar çekmesine neden oldu. Sivas ve Erzurum kongrelerinde Kürtlere özerklik sözü verilse de daha sonra Mustafa Kemal’in İslam’ı esas alan projesi yürütülmüş, ancak Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bu tamamen değiştirmiştir. Mustafa Kemal o dönemde, ‘Vatan perverlik Türk olmaktan geçer’ sözleriyle, o mutabakat tamamen ortadan kaldırıldı” dedi.
 
DEVLET MANTIĞI HİÇ DEĞİŞMEDİ
 
Şeyh Sait isyanını hatırlatan Türk, “1925’ten sonra İsmet İnönü Şeyh Said isyanın bastırılmasında büyük bir rol oynamıştır. O dönem başbakanlığı getirilmiştir. Şimdi burada iki önemli şey var. Kürtlerin asimile edilmesi, Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde bazı göçmenlerin getirilmesiyle Kürtlüğün önüne geçilmesiydi. 1932 yılında İsmet paşanın Kurdistan’da yaptığı geziler, bütün illerle ilgili raporlar hazırlanmış. Burada bütün mesele Kürtlerin gerçekten Türkleştirilmesi gibi bir proje ortaya konuldu. 1960’lar, 80’lerde devam etmiş. Kürtlerin konuşulması yasaklanmış, bugüne geldiğimizde ulus devlet mantığı ve devlet politikasının hiç değişmediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
 
YAŞANAN HAKSIZLIKLAR ANLATILMALI
 
Türk, şunları söyledi: “Cumhuriyetin ikinci yüz yılına girerken, bu gerçekler toplumla paylaşmadan, değişim ve dönüşümü sağlamadan, demokratik cumhuriyeti inşa etmek kolay olmayacaktır. Mevcut siyaset ve siyasi partilerin bir rejim değişikliği, Kürtlerin eşit ve özgür vatandaş olma taleplerinde ciddi bir değişim göstermedikçe, toplumu da buna hazırlamadığında, ikinci yüzyılda cumhuriyetin demokratikleşmesinin kolay olmadığını ifade etmek istiyoruz. Aslında en büyük görev bizlere düşüyor. Bu salonda bulunan insanlar yüz yılda yaşananları toplumla paylaşmalı. Kürtlere ve bu coğrafyada yaşayan insanlara yapılan haksızlıkları anlatarak değişim ve dönüşüm yaratabilir.
 
ORTAK DEMOKRATİK DEĞERLERDE BULUŞMA
 
Bu nedenle demokratik bir geleceği içselleştirmiş olan, değerli insanların, demokratların, aydınların başarabileceği bir şeydir, demokrasiye inananlar bunu başarabilir. Geleceği içselleştirmek için Türkiye haklarını kucaklaştıracak bir anlayışla, Türkiye’nin geleceğini tartışan bir toplum, demokrasiye inanlar, bunu gerçekleştirebilir. Eğer gerçekleştiremezsek, siyasetten fazla bir şey beklemek hayal olur. Türkiye halklarının aydınlanması gerekiyor. Kürtlerin asla ve asla Türkiye’yi bölmek gibi bir niyetinin olmadığını, Kürt ve Türk halkının ortak demokratik değerlerde buluşması gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Eğer gerçekten bir kucaklaşma istiyorsak, eşit yurttaşlık temelinde bir araya gelmenin, ancak Kürt sorununu çözeceğini, Türkiye’yi demokrasiye kavuşturacağını bilmek gerekiyor. Geçmişten bugüne kadar Kürtleri potansiyel tehlike gören siyasetin, artık niçin Kürtleri düşmanlaştığını halk tarafından çok iyi bilinmesi gerekiyor. Tüm bunları aşabilirsek, geleceğimizi güvence altına alabiliriz. Bu ülkede halkların ortak demokratik yarınlarda buluşacağını yakın.”
 
DEMOKRASİ TARİHİNDE CUMHURİYET
 
Yazar Murat Belge, demokrasi konusunda cumhuriyet tarihinde pek parlak sonuçlar olmadığına dikkat çekti. “Hayatının kaç yılını demokrasi içinde geçirdiniz?” sorusunu soran Belge, “Demokrasisiz geçen bir cumhuriyet. Bunu yapanlar, hazırlayanlar belki çok sıkıcı olabileceğini düşünerek, değişiklik vaat ediyorlar. Bir tür diktatörlük altında yaşarken bu sefer popüler bir diktatörlük altında yaşam gibi bir şey sunuyorlar. Yani hangisini beğenirsen. Sonuçta demokrasinin yanından geçmemenizi sağlayacak birtakım tedbirler alıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ’
 
Anti-demokrasiyi demokrasiye dönüştürebilecek potansiyelde olduklarını kaydeden Belge, “Seçime yaklaşıyoruz. Kritik bir dönemden geçiyoruz. Nedir bu kritik dönem? Bir diktatörlük altında bir seçim daha kaybedersek neler olacağını tahmin etmek zor. İyi şeyler olmayacağını tahmin etmek gayet kolay da hangi pozitif tutamaktan gideceğiz? Bunu tarif etmek hiç kolay değil. Böyle bir durumda olmamıza rağmen 6’lı masa edebiyatı vs. ‘Bir mesafe aldık mı?’ diye bakıyorlar. Evet muhakkak almış olmalıyız. Seçime az kalmışken, çözülemediği anlaşılan sorunlar var. Türkiye’de yeterli, doyurucu bir demokrasi olamamasının nedenleri arasında Kürt sorunu yok mu? En büyük sorun ve buna bir türlü demokratik bir çözümle yaklaşamamışız. Şu ortamda demokrasiyi konuşacağız ama bu konuşmaların içinde Kürtler olmayacak mı? Bunu anlamak çok zor geliyor bana” şeklinde konuştu.
 
ALPAY: GERÇEKLİK YOK EDİLDİ
 
Gazeteci yazar Necmiye Alpay, bilim ve gerçeklik üzerine sunum yaptı. Gerçekliğin yok edilmesi için tüm araçların kullanıldığını ifade eden Alpay, “Pek çok insan anadilin ne demek olduğunu bilmiyor. Herhangi bir şekilde kayda geçmemiş, öğretilmemiş. O günden bugün gidip gelerek konuşmak zorundayım. Bugün okullarda, hangi kökenden olursa olsun, çocuklar anadil kavramını öğrenerek mi okuyor. Okul dışı kalan büyük gerçeklikler var. Kan gövdeyi götürüyor ama dillerimiz arasında bağlantı kurulmuyor” ifadelerini kullandı.
 
‘CUMHURİYET KAPİTALİZMİ SEÇTİ’
 
Alpay, Cumhuriyetin kapitalizmi seçtiğini belirterek, “Çok mücadele ettik ama yolun dönüp dolaşıp başına geliyoruz. Kapitalizmin bugün geldiği aşamada, sınıf çatışması temelinde toplumların geliştiğini düşünen akıma göre, sermaye birikimi belirleyici oluyor. Türkiye’de de aynı şey oluyor. Kapitalizm geliştikçe, sermaye işi zorluyor. Tek amaçları karı yükseltmek. Türkiye’de cumhuriyet, uzun süre devlet eliyle sermeye biriktirdi. Türkiye sermayesi emperyalistleşmeye başlıyor” şeklinde konuştu.
 
“Şiddet” ve “Terör” kavramı üzerinde duran Alpay, “Devlet terörü, baskı, zulüm ve faşizan diyoruz ama en büyük terörist diyemiyoruz. Ondan söz edemiyoruz. Bu kavramın da içinde bulunduğumuz durumda ve önümüzdeki yüz yılda önemli kavramlar olacağını düşünüyoruz” dedi.
 
BAYDAR: CUMHURİYET NEDEN BU HALDE?
 
Gazeteci yazar Oya Baydar, “Yüz yıllık cumhuriyet neden bu halde?” diye sorarak, “Bu macera yüz yıl önce başladı. Zor koşullarda bir doğum gerçekleşecek. Doğması beklenen bebek, bir ulus devlet. O ulus devletin adı da cumhuriyet. Bu bebek bir doğuş günahı. Bir doğum sakatlığı var. Bir türlü bu günahtan kurtulamadığımız için de bu haldeyiz. Cumhuriyetimizin malul olduğu sakatlık, ulus devletin egemen Türk unsuru üzerinden kurulması. Misak-ı Milli kapsamında diğer halkların, toplulukların ve kimliklerinin tanınmaması cumhuriyetidir. Başka türlü olabilir miydi? Olabilirdi. Doğuş koşulları Osmanlı İmparatorluğu yıkılıyor, bütün toprakları elden gidiyor” diye anlattı.
 
KÜRT VE TÜRK HAKLININ KURUCU OLDUĞU MODEL
 
Dönemin koşullarının önemine değinen Baydar, cumhuriyetin ilanına giden süreci anlattı. Baydar, 1920 Anayasa’sını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt ve Türk halklarının kurucu olduğu bir model çıkıyor ortaya. Mustafa Kemal’in İzmir konuşması var, özerklikten söz ediliyor. 1923’e gelindiğinde Cumhuriyet ilan ediliyor. 1923 Anayasa’sında durum değişiyor. Artık Türkiye devleti değil, Türk devleti söz konusu. O zamandan Türklük üzerinden gideceği, ortaklığın gideceği anlaşılıyor. O dönem art arda çıkan isyanların etkisi var. 1925’e gelindiğinde, Kürt artık kurucu ortak olmak bir yana, bölünmez bütünlüğün tehdididir. Türkleştirilmek zorundadır. Bunun yolu da inkar, imha, Kürt kimliğinin inkarıdır. Bu koşullarda zor bir doğumla çıkan devletin baskıcı olması mecburi. Vatanın bölünmez bütünlüğünü ancak öyle savunabilir. 1930’lara gelindiğinde faşizan bir öz kazanmaya başlıyor.
 
CUMHURİYETİN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELİ
 
Bu sadece Kürtlerle ilgili bir mesele değil. 1915’lerle birlikte önce Ermenilerden, Pontuslardan kurtuluyoruz. Ama Kürtlerden kurtulamıyoruz. Türkleşmiyorlar. Ulus devletin Türklük üzerinden kuruluşu, bütün bu gelişmelere yol açıyor. Ulus devlet kuruluyorken, millet yok. Milleti de inşa etmek lazım. Nasıl bir millet yaratacağız? Makbul olan vatandaş, makbul olan vatandaş Türk’tür. 1950’lerle Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle ayaklar baş oldu. Eğer yüz yıldır demokratik toplumun peşinde koşuyorsa, sadece Kürtlerin, diğer halkların değil, toplumun bütün kesimlerinin ittifakını sağlayamıyorsak, cumhuriyetin ideolojisi üzerinde düşünmek gerekiyor.”
 
TÜRMEN: YENİ BİR CUMHURİYETİN TAM ZAMANI
 
Hukukçu Rıza Türmen, Türkiye’nin geldiği süreçte Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın düzenlenmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Şu yaşa geldik, demokratik bir cumhuriyette yaşayamadık. Bundan sonra yeni bir şeyi inşa edebileceğimiz bir dönemdeyiz. Her şey o kadar çöktü ve dibe vurdu ki. Her şeyin bitmesinin yarattığı bir fırsat var. ‘Yeni bir demokratik cumhuriyet kurabilir miyiz?’ tartışmasının tam zamanı. Cumhuriyet 1920’lerde dondu kaldı. Cumhuriyeti özetleyen altı ok. Bunlar cumhuriyeti özetleyen ilkeler değil. Devletçilik aynı zamanda bütün devlet yönetimine hakim olan bir ilkedir. Toplumdaki her türlü dinamik ve gelişme, devlet tarafından kontrol edilmesidir altı oktaki devletçilik. Devlet kendi ulusunu kurmuştur” diye konuştu.
 
TEK TİPLİ VATANDAŞLIKTAN ÇOK TİPLİYE
 
Türkiye usülü cumhuriyetin önemli bir özelliğinin vatandaşlık olduğunu belirten Türmen, “Bu vatandaşlık, farklı özellikleri görmezden gelir. Tek tip toplum yaratır. Vatandaşlık, bir ulus devlete aidiyetten kaynaklanır. Oysa vatandaşlık ulus devlete aidiyetten değil, haklar ekseninde ele alınması gerekir. Bunun için kültürel haklar da vardır. Bu anlayışı değiştirmek gerekiyor. Tek kimlikli anlayıştan, çok kimlikli bir vatandaşlık anlayışına geçmek gerekiyor. Bunun yaratılması Türkiye’de ağır yaralara yol açmıştır. Bu tek tipli vatandaşlıktan çok tipli vatandaşlığa geçerken, geçmişle hesaplaşmalı” diye belirtti.
 
DEMOKRASİ TARTIŞMALARI
 
Türkiye’de demokrasi tartışmalarının devlet üzerinden yapıldığını söyleyen Türmen, “Bunu tersine çevirmek lazım. Demokrasi tartışmalarını halk üzerinden yapmak lazım. Aşağıdan yukarıya bir demokrasiyi nasıl yaratabiliriz? Vatandaşlığı ulus devletten arındırmak lazım. Demokratik cumhuriyet denildiği zaman, hak eksenli bir vatandaşlık ve aşağıdan yukarı katılımcı bir demokrasi kurabilmek. Bu katılımcılık meselesi, ağızdan ağıza dolaşıyor. Altılı Masa’nın son metninde yer alıyor. Peki nasıl bir katılımcılık, hiç tartışılmıyor. Nasıl gerçekleştireceğiz. Katılımcılık, demokrasinin ayrılmazı. Türkiye’de halkı siyasetin içine çekebilmek lazım. Siyasetin halk olmadan yapılması en büyük sorun” ifadelerini kullandı.
 
‘İKİNCİ BİR MECLİS KURULABİLİR’
 
“Parlamenter demokrasi” sistemi üzerinde duran Türmen, “İkinci bir meclis kurulabilir. Bu meclis siyasi partiler dışında üyelerini seçsin. Kurulacak üniteler kendi delegesini büyük üniteye gönderebilir. Kent konseyi olabilir. Bu delegeler, kendi aralarında ikinci meclise gidecek üyelerini seçebilirler. Bu meclis yerel demokrasiyle doğrudan irtibat halinde olmalı. Bu meclis halkın meclisi olacaktır. Bu nedenle bütün yurttaş inisiyatiflerin bu meclise gelmesi gerekir. Bu meclise geldikten sonra ikinci meclise gider” önerisinde bulundu.
 
Altılı Masa’nın tek alternatifinin “Güçlendirmiş Parlamenter Sistem” olduğunu söyleyen Türmen, “Nasıl güçlendirilmiş? Yeni bir demokrasi lazım. Milletin bölünmezliği ne demek? Türkiye’de federasyonu savunmak suç mu?” diye sordu.
 
ABDULLAH ÖCALAN’IN FARKI
 
Siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, salondakileri Kürtçe selamlayarak sözlerine başladı. Önder, şöyle devam etti: “Öncelikle bir özeleştiri ile başlamak istiyorum. Burada cumhuriyet ve cumhuriyetle ilişkisi olan her kesime demokratik cumhuriyet tahayyülü verilmiş LGBT kurum temsiliyeti ıskalanmış. Kuvvetli bir özür ve yeni bir platformla bunun telafi edilmesi gerekiyor. Kimsenin hatırını yıkmak istemem ama devletin, iktidarın, son anayasa değişikliğinde kadın ve aile kurmak istediği ilişki, zindan ilişkisinden farkı yok. Düşmanlarınızı seçerken dikkat edin, ileride onlara benzeyeceksiniz.
 
İlk politik tutsaklığım 16 yaşında, Maraş katliamını protesto ederken oldu. Yaklaşım farkımız şurada, herkes cumhuriyeti ve diğer birçok meseleyi tartışırken, bir hal üzerinde konuşur. Oysa bir akış üzerinedir. Devrimci yaklaşım bu hal ile yeterince hallendiğini düşünüyorum. İleriye bakmalı, ancak o şekilde yol alabiliriz. Bir masa üzerinde gündemi olan, kontrolü olan, sonuçlarının değerlendirileceği, denetleneceği bir sürece girmek gerekiyor. Yöntemle başlamalıyız. Buralardan başlamak lazım. Çözüm süreci boyunca birçok siyasetçi, öncü ve lider ile görüşme imkanı buldum. Sayın Öcalan’ın bir tek farkı vardır. Diğer siyasi aktörlerle kıyaslandığında, görüşlerden, önerilerden, kategorik karşıtlıklardan azade gerçeğe saygısı olan tek insan. Bunu gözlemledik. Gerçeğe saygı önemlidir. Cumhuriyetin zalimliği, tekçiliği, hepsini konuştuk, artık yaşlanmanın verdiği özgürlükle konuşabiliyoruz. Bizim elimizde çözümlerimiz var. Ona göre problem tarif ediyoruz. Hiçbir zaman bu nedir? Buna uygun çözüm nedir? Bu konuda konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Bunu da ikinci özeleştiri olarak söyleyeyim.
 
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM!
 
‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’, zayıfından ne hayır gördük. Binlerce insan toprağın altına girdi, zindanlara girdi, sürgünle sınandı, ortada zırh gibi kavram varken, bu tarihsel emeğe küfür etmektir. Kavramlar ve kavramsallaştırma çok önemli. Türklük buraya 150 atlıyla gelmiş. Silahları yok, mecalsizdi. Bir söz üzerine burayı yurt edinmişler. 72 millete bir nazarla bakarız demişler, bu çoklu bir yaklaşımdır. Türklük buraya geldiğinde, bugünkü kadar problemi çözüme uydurma gibi bir yaklaşım içinde değil. Bu mecalsiz düşmüş insanlara çok iyi geldi. Bununla burayı yurt edindi, cumhuriyet serüveni başlayana kadar. Bir oluşa işaret ediyorum. Teke indirgendi, silahla kendi birliğini sağlayamaz duruma geldi.
 
‘YURTTA SULH, CİHANDA SULH’ İFADESİ
 
‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ yerinde kullanılmadan önce İzmir İktisat Kongresi’nde sarf ediliyor. Bu bir barış perverlik ifadesi değil. Batıya paylaşım savaşlarınızla ilgilenmeyeceğiz anonsudur. Bunun tarihsel anlamıyla aldığınızda böyledir, bununla cumhuriyet yüz yıllık bir avans almıştır. Kürtler bu ülkenin istikbalinde söz sahibi ve hisse sahibi olmak istiyorlar. Kimsenin hakkına göz dikmeden, bu hisse egemenliğin paylaşımıdır. Bunu cesurca, çerçevesini net çizerek tarif etmezseniz, bu tür panelleri izlemeye devam edeceksiniz. Egemenlik paylaşımında korkacak bir şey yok. Adını doğru koyalım, bundan fazla dayak yemeyiz. Kürt halkı ve etnisite demeyen sosyalist dostlarımız, bütün bu bilgiler için ağır bedeller ödemiştir. Bizim için hayati olduğu kadar kimse için değildir. Bedelini hayatlarımızla ödüyoruz.
 

Diğer başlıklar

11:43 ÇHD’li avukat gözaltına alındı
11:39 Gar Katliamı anması: Savaş severliğinizi alt edeceğiz
10:57 MKG'nin Kasım raporu: Kadın gazetecilere baskılar sürüyor
10:54 İzBB işçilerinin eylemi 3'üncü gününde
10:23 Mahkeme durdurdu, bakanlık tekrar ÇED süreci başlattı
10:15 Araştırma: DEM Parti seçmeninin yüzde 97'si İmralı ziyaretinin sürmesini istiyor
10:04 Amed'de yoğun sis zor anlar yaşattı
10:00 Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 18 yaralı
09:43 600 haneye ceza kesen DEDAŞ, hızını alamayıp sağlık ocağının da elektriğini kesti
09:29 Ermeni Meclisi Eşbaşkanı: Heval Apo'nun felsefesiyle kendimizi tanıdık
09:22 'Xwêfiroş'un yönetmeninden doğaya sahip çıkma çağrısı
09:21 Ayşe İnceyol'u kaçırarak tecavüz eden Oral aynı gece jandarmayla mesajlaşmış
09:19 'Eğitime ayrılan bütçe yanlış kullanılıyor'
09:13 Oscar adayı filmin yönetmeni: Amed Kürdistan'ın Cannes'ı olmalı
09:13 Fırat Acar’ın IFC adına hazırladığı sahte projeyle 30 milyon TL aldığı iddiası
09:11 DEM Parti 'Ekmek ve Barış' için Ankara'ya yürüyecek
09:06 Artemêt kadınların özgür ve ekolojik kenti oluyor
09:04 Dr. Yaviç: Hasta tutsakların durumu ATK’nin insafına bırakılmamalı
09:04 Basklı avukat Azurtza: Abdullah Öcalan'ın kilit kişi olduğunu anlamak gerekir
09:01 Panos'ta Girêsor, çöp tepesi oldu
09:00 10 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:45 Mısırlı akademisyen: Öcalan'ı özgür koşullarda Riha'da görmek isterim
08:33 Abdullah Öcalan’dan toplumsal sorunlara dair önemli mesajlar
09/12/2025
23:51 Qers’te kar yağışı: 17 köyün yolları kapandı
23:08 Meclis, AYM, Sayıştay, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nın bütçeleri kabul edildi
22:45 KYK yurdunda öğrenciler tarihi geçmiş mantıdan zehirlendi
22:32 Süveyda’da 3 toplu mezar bulundu
21:16 İzBB işçilerinden meşaleli yürüyüş: Müzakere masası kuralım
21:01 Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Ersoy gözaltına alındı
20:33 Dêrazor’da operasyon: 3 DAİŞ'li yakalandı
20:22 Mülkiyeliler Birliği tiyatro gösterimi için salon vermedi
19:47 ÖHD'den Burdur Cezaevi için çağrı: Soruşturma başlatılsın
19:43 İşçilerin eylemi 133'üncü gününde
19:38 Amed Film Festivali'nde 14 film ve belgesel izleyicisiyle buluşturuldu
19:12 Sevilay Çelenk: Türkiye, Suriye Kürtlerinin kazanımlarını korumalı
19:08 Alevilere dönük katliamlar protesto edildi
18:39 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu: Savaşa değil barışa bütçe
17:52 DEM Partili Dilan Ayan: Barış ve demokratik toplum yasaları çıkarılmalı
17:45 Gazze’de ateşkese rağmen 70 çocuk katledildi
17:42 İsrail askerleri Kuneytra’da yurttaşlara ateş açtı
17:39 Torununa tecavüz eden erkek yine tutuklanmadı
17:36 Sakık’tan Fidan’a: Şam yerine kardeşlerimizin olduğu Rojava’ya gidin
17:18 Çanakkale'de bir kadın katledildi
16:43 Serap Avcı cezaevi önünde alkışlarla karşıladı
16:15 Dêrsim'de 4.2 şiddetinde deprem
15:56 Öz savunmada bulunan Serap Avcı için tahliye kararı
15:39 Haber telif hakkının 'örgüte yardım' olarak değerlendirildiği dava görüldü
14:56 Fotoğraftaki kişi iddiasına beraat
14:47 Wan'da Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve GABB kadınlar ile bir araya geldi
14:35 Rojbin Sönmez anıldı
14:28 Gelecek Partili Torun: Suriye'de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı diplomasidir
14:27 'Türk'ün gücünü göreceksin, denilerek tutsağa işkence yapıldı'
14:19 Ayla Akat Ata’nın yargılandığı davada mütalaa hazırlanacak
14:16 Şırnak Adliyesi'nde intihar girişimi
14:12 Hukuk örgütleri Riha'daki cezaevlerindeki ihlalleri açıkladı
13:43 Patron işkencesinde 4 kişiye hapis cezası
13:13 Dêrsim’de kampüsün kamu kurumlarına açılmasına tepki
13:09 HDK soruşturmasında sanatçı Pınar Aydınlar'a hapis cezası verildi
13:05 Partiler ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e sunacak
12:11 QSD’den Şam’a: Barışı bozan girişimlere karşılık verilecektir
12:09 Yasadışı bahis soruşturmasında 20 gözaltı
12:07 Hevsel ve On Gözlü Köprü'deki işgal gündemiyle toplantı
11:13 Dilan ve ‘komünün çocuğu’
10:28 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat eden eşbaşkandan göreve iade başvurusu
10:11 İşçiler, işe iade kararını uygulamayan İzmir Belediyesi'ni protesto etti
10:02 Bahisten Fenerbahçe’nin kaptanının da aralarında olduğu 20 kişiye tutuklama
09:44 Suriye bölünmesin ama Halep benim olsun!
09:33 Akademisyen Lemkow: Abdullah Öcalan'a katılıyorum
09:25 Irmak: Ortak dil festivallerde yakalanır
09:23 KYK'de öğrenciler dinci yapılara yönlendiriliyor
09:21 ‘Erkek-devlet şiddetine karşı birbirimizin güvencesiyiz’
09:20 'Abdullah Öcalan bizi yepyeni bir sosyalizm tartışmasına davet ediyor'
09:19 Licê’de kadınlardan ortak mücadele çağrısı
09:16 İHD Antalya Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli
09:10 Agirî Belediyesi bir yılda kentin çehresini değiştirdi
09:06 Ekolojist Özdemir: Toplumsal ve ekolojik adalet yan yana gelmeli
09:01 Hîlala Zêrîn çarpıtılan tarihe sanatla ışık tutuyor
09:00 09 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:26 Wan, Şirnex, Sêrt ve Colemêrg için sarı kodlu uyarı
08/12/2025
23:14 Hesekê'de Orkêş Müzik Festivali başladı
22:49 Wan'da oteldeki yangın kontrol altına alındı
22:05 KESK’ten 30’uncu yıl etkinlikleri
22:03 Öğrencilerden Eskişehir Kurdî Topluluğu'na destek
22:00 Amed'de festival ikinci gününde: Hafızaya kazınan konular beyaz perdede
21:46 Wan'da otel yangını
20:59 DEM Parti'den Selvi'ye: Süreci sabote edenleri başka yerde ara
20:46 Özel'den 'Suriye Kürtleri' mesajı: Huzur içinde olmaları Türkiye’ye güvencedir
19:50 Bahis soruşturması: Kaptan ve futbolcular hakkında tutuklama talebi
19:13 Bahçeli'den eş genel başkanlara 'tebrik'
19:01 AB'den iltica başvurusu reddedilenler hakkında yeni kararlar
18:11 DEM Partililerden 'bütçe' çağrısı
17:56 Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
17:50 Bakırhan'dan 'yerel yönetim' çağrısı: Mahalledeki sorunu Ankara'da çözemezsiniz
17:20 Tülay Hatimoğulları: Suriye'nin tek çaresi adem-i merkeziyetçiliktir
17:20 Gazze'ye saldırılarda 5 kişi daha hayatını kaybetti
16:19 DEM Parti’den bütçeye şerh: Sürece duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır
16:03 ‘Büyüyen sadece yoksulluk, sefalet ve açlıktır’
16:02 Tutsaklara 'Mahabad' ve 'Kürdistan' cezası
15:32 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:46 ‘Sağlık emekçileri yalnız değildir’
14:46 Elkê'de yol kiralanan iş makinesi ile açtırıldı
14:20 Pirsûs'ta şüpheli kadın ölümü
13:46 Antalya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
13:42 Belediyeden On Gözlü Köprü açıklaması
13:18 Kurtulmuş'tan süreç açıklaması: Bu bir devlet projesidir
13:11 EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi
13:10 'Çözüm süreci'ni bitiren olayda polisin parmak izi dosyaya eklendi
11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı
11:17 İzBB işçileri 'emekleri' için çıplak ayaklarla yürüdü
11:12 Prof. Norman Paech: Ulus-devlet geleceğin modeli değildir
11:05 Elkê'de heyelan: Karayolları kiralık iş makinesi arıyor!
11:02 Abdullah Öcalan’ın ışığı 11 bin kilometrelik yolları arşınlattı
10:55 Veysi Aktaş'tan eleştirilere yanıt: Türkiye solunun kendini yenilemesine ihtiyaç var
09:57 JINNEWS’in Kasım ayı şiddet çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi
09:23 ‘Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte çözüm bulabiliriz’
09:18 Sri Lanka’da afet: 627 ölü
09:15 Hasta tutsak raporu: Çelişki, eksik tanı, yer verilmeyen hastalıklar
09:14 Akademisyen Orhan: Pozitif barış inşası için entegrasyon yasaları yapılmalı
09:12 Mele Dunayserî: Müzakerede koşullar eşit olmalı
09:10 ‘MESEM’ler eğitim değil sömürü yerleri’
09:02 'Kapitalizm büyüme hırsıyla su kaynaklarını yok ediyor'
09:00 'DAİŞ emiri' Hemo'nun hikayesi
09:00 08 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı
07/12/2025
23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü