MEREŞ - Deprem bölgesine gelen yüzlerce TIR'dan yardımların indirilmesi, ayrıştırılması ve dağıtılmasında en büyük yükü omuzlayarak kolektif gücü açığa çıkaran gönüllüler, büyük dayanışmanın örneği oldu.
Depremzedelerin yaşadığı mağduriyetin giderilmesinde en büyük yükü omuzlayanlar gönüllüler oldu. Her depremde olduğu gibi merkez üssü Mereş'in Bazarcix (Pazarcık) olan ve 10 kenti etkileyen depremde de gönüllüler ordusu kuruldu. Kurdistan ve Türkiye’nin birçok kentinden gelen gönüllüler, yardımların koordinesi, dağıtımı, ayrıştırılması gibi tüm işleri üslendi. Her kentte olduğu gibi depremin büyük yıkıma neden olduğu Mereş’in Elbistan ilçesine yüzlerce gönüllü akın etti. Türkiye’nin her yerinden gönderilen yardım TIR'larının yükünü boşaltan gönüllüler, depolara götürdükleri malzemeleri saatler süren uğraşın sonunda ayrıştırıyor.
KOLEKTİF GÜCÜN DAYANIŞMA AĞI
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve sivil toplum örgütlerinin kurduğu Koordinasyon Merkezi'nin belirlediği adreslere temel yaşam malzemeleri, yine gönüllülerin eliyle ulaştırılıyor. Sadece ilçe merkezleri değil, ayrı zamanda en ücra köylere bile yardım taşıyan gönüllüler, büyük bir emek açığa çıkarıyor. Gün boyunca yoğun mesai harcayan gönüllüler, buldukları bir beton üzerinde de olsa kısa bir dinlenme fırsatı buluyor. “TIR geldi” sesiyle depolara koşan gönüllüler, aynı işlemleri tekrar tekrar ve neredeyse her saat yapmak zorunda kalıyorlar. Sadece bununla sınırla kalmayan gençler, depremin ilk gününden itibaren enkazlara ulaşarak ekiplere yardım da ediyor. Sokak sokak gezerek halkın ihtiyaçlarını soran ve bunu karşılayan gönüllüler, kolektif bir gücün nasıl bir dayanışma ağını ortaya çıkardığının da canlı örnekleri oldu.
TAM DA OLMASI GEREKİLEN YER
HDP ve birleşen partilerin çağrısıyla neredeyse depremin yaşandığı tüm il, ilçe, köy ve mahallelerde büyük bir gönüllü ağı kuruldu. Kurdukları “Gönüllüler Ağı” ile hiç kimsenin ulaşmadığı yere ilk dokunan da yine onlar oluyor. Halkın sağlık, barınma, gıda, ısınma gibi en temel ihtiyaçların karşılanması için emek veren gönüllüler, yine halkın ihtiyaç halinde ilk başvurdukları merkez oluyor. Çadır kurulumundan ateş yakılmasına kadar neredeyse her işe koşturan gönüllüler, “Tam da olmamız gereken yerdeyiz” mesajı veriyor.
Gıdaların ulaştığı depolarda çalışan gönüller, kısa bir ara vererek, duygularını paylaştı.
'GÖNÜLLÜLÜK AĞI ÖRNEK OLMALI'
Karadeniz Bölgesi HDP Eşsözcüsü Fatma Çelik, aynı zamanda KHK ile ihraç edilen bir sağlık emekçisi. Depremin ilk günlerinde depolarda çalışan Çelik, ardından bir grup doktor ve sağlık emekçisiyle birlikte Cemevi içerisinde açılan eczane ve revirde gönüllü olarak çalışıyor. Samsun’dan partileri HDP’nin çağrısıyla bölgeye geldiğini ifade eden Çelik, “Samsun’dan buraya geldim. Burada oldukça vahim bir tablo var. Halkımız, hijyen, su ve diğer birçok sorunla karşı karşıya kaldı. Ama biz gönüllüler olarak organizasyon yaptık. Gelen gıdaların dağıtımı ve herkese ulaştırılması konusunda bir çalışma yaptık. Sağlık ile ilgili sorunların çözümünde de bir çalışma yaptık. Ben hemşireyim ve gelişimin özel bir etkisi var. En azından bir ilaç, bir pansuman, bir tedavi yapabilirim diye geldim. Güzel ve kolektif bir çalışma yürüyor. Bu gönüllülük ağının örnek olması gerekiyor” dedi.
‘KİMSENİN GİTMEDİĞİ YERDE BİZ VARIZ’
Tokat’tan gelen HDP Parti Meclisi üyesi Erol Tunç, “Partimizin çağrısıyla buraya geldik. Her ilde kriz masaları kurduk ve Tokat’tan Elbistan’a geldik. Halkımızın gönderdiği yardımların depremzedelere ulaşması için planlamalar yaptık. Bunu başarılı bir şekilde yürütüyoruz. Özellikle yardımların ulaşmadığı köylere, kimsenin ulaşmadığı yere gönüllü arkadaşlarla ulaştık. Halkımızın tüm gıda ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Burada 'insanların yaralarını nasıl sarabiliriz' fikri üzerine geldik. Halkımızın yapmış olduğu yardımlar çok çok fazla. Yani artık buraya gelen TIR'ları başka yerlere yönlendiriyoruz. Buradaki depolar doldu. Bu mağduriyet süreci uzayacak ve halkımız yardımları kendi illerinde depolayarak daha sonra gönderebilirler. Bu süreç çok uzayacak ve buna mutlaka ihtiyaç olacaktır” diye konuştu.
HDP'Lİ GENÇLER DEPREM BÖLGESİNDE
İzmir’den gelen HDP Gençlik Meclisi üyesi Berfin Çiçek, 150 gençle birlikte gönüllü olarak deprem bölgesine geldiklerini söyledi. HDP Gençlik Meclisi üyesi 150 genç ile deprem bölgesinde olduklarını dile getiren Çiçek, “Deprem ani olan bir durum ve bizi çok sarstı. Gönüllü olarak halkımızla dayanışma içerisinde oluyoruz. Halkımızın maddi ve manevi olarak büyük bir desteğe ihtiyacı var. Bizler gençler olarak bu dayanışmamızla hem enkazlara gidiyoruz hem ailelerimizin çocuklarına bakıyoruz hem de gıda dağıtıyoruz. Burada hiçbir devlet görevlisi yok. Çok sayıda enkaz var ve medyanın gittiği yerlerde arama-kurtarma çalışmaları yapılıyor. Burada ciddi anlamda gençlere ihtiyacımız var. Çünkü TIR'lardan eşya boşaltıyoruz, ayrıştırıyoruz ve halkımıza dağıtıyoruz. Bu zorlu bir durum ama bu dayanışma daha da büyütmek istiyoruz. Bunun yanında ailelerimizi ziyaret edip konuşuyoruz, çünkü büyük bir umutsuzluk var. Bu umutsuzluğun bitmesi için elimizden geleni yapacağız. Seferber olduk, olmamız gereken yerdeyiz ve halkımızla dayanışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘DEVLET YOK BİZ VARIZ’
Wan’dan gençlerle birlikte Elbistan’a gelen HDP Gençlik Meclisi üyesi Ramazan Kalkan, dayanışma için deprem bölgesinde olduklarını belirterek, “Wan’da üniversite okuyorum. Biz, bir grup arkadaş araç kiralayarak buraya geldik. Yardımları dağıttığımızda, bir aile bizi görünce ağladı, çünkü kimse onların halini sormamıştı. Yani ayakkabısı olmayan insanlar vardı sokaklarda. Halkımız bizden yardım bekliyordu. Biz de bu dayanışmayı göstermek için buraya gelerek, gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Halkımız ne istiyorsa, onu sağlamak için mücadele ediyoruz. Çadır kurulumundan gıda dağıtımına, ateş yakmaktan köylere yardım götürmeye kadar elimizden geleni yapıyoruz. Ortada devletin bir kurumu olmadığı için tüm bunları biz yaptık ve yapmaya devam ediyoruz, umutluyuz" şeklinde konuştu.
MA / Adnan Bilen