Yüksekdağ: Kadınlar, enkazın arasında filizlenen yeni toplumun mayası olacak

img
İSTANBUL - Türkiye ve Kurdistan halklarının tarihsel bir dönemden geçtiğini belirten HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, deprem bölgelerindeki dayanışmayı işaret ederek, “Jin jiyan azadî, enkazın arasında filizlenen yeni toplumun da mayası olacak” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 7 milletvekili, 4 Kasım 2016’da gözaltına alınıp tutuklandı. Bu tarihten bu yana Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Yüksekdağ’ın, başvuru yaptığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 8 Kasım 2022’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) işaret ederek, ihlal kararı verdi.
 
Bu karara rağmen hala tutuklu bulunan Yüksedağ, bulunduğu cezaevinden AİHM kararının uygulanmaması, Emek ve Özgürlük İttifakı ve kadınların mücadelesinin yanı sıra 8 Mart’a Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin sorularımızı yanıtladı.
 
‘İKİ TARAFTA SÜRECİ İDARE ETMEYE ÇALIŞIYOR’
 
AİHM kararına işaret eden Yüksedağ, bu karar ile birlikte kendilerine verilen cezalarının haksız ve siyasi saiklerle alındığının bir kez daha teyit edildiğini söyledi. Ancak kararın çok geç verildiğini ve bu nedenle sorunlu bir karar olduğunu da ifade eden Yüksedağ, “Türkiye iktidarının AB ile geliştirdiği açık kapı ilişkileri ve pazarlıkların bu gecikmede etkili olduğunu düşünüyorum. Öte taraftan Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararları Türkiye tarafından hala uygulanmadı. Son AİHM kararında benim dışımda İdris Baluken olmak üzere iki mahpus var. Derhal salıverme kararı bilindiği üzere bizim içinde aynı sebeplerle uygulanmıyor. AİHM kararı Kobanê davasındaki suçlamaları ve tutuklamayı da kapsıyor olmasına ve tutuklu yargılanan diğer arkadaşlar açısından da bağlayıcı sayılmasına rağmen heyet kararı yok sayıyor. Bu gün AİHM kararı ve Türkiye devletin altına imza attığı sözleşme ile ve bağlayıcılığını tanıdığı AİHM’le gerçek anlamda bir irtibatı kalmamıştır. İki tarafta da süreci idare etmeye çalışıyor” dedi.
 
HUKUK OYUNUNDA BİR PERDE: KOBANÊ DAVASI 
 
Tutuklamalarının nedenine de işaret eden Yüksekdağ, bunun verdikleri siyasi mücadele ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. Yüksekdağ, serbest bırakılmalarının da ancak verilecek bir siyasi mücadele ile mümkün olabileceğini söyledi. Ayrıca hala süren Kabonê Davası’na da dikkat çeken Yüksekdağ, “Kobanê davasının hukuk ve yargı ciddiyeti boyutunu uzun uzadıya anlatmama gerek yok. Ama tarihe tam bir hukuk cinayeti ve rezaleti olarak geçeceği kesin. Dava, tastamam siyasi ve iktidar güdümünde olunca, hukuk zaten oyunun oynatıldığı bir perdeden fazlası değil” diye kaydetti.
 
YARGI SÜRECİ 
 
Davada sorguların hala bitmemiş olmasına rağmen esas hakkında mütalaa verildiğine de dikkat çeken Yüksekdağ, kendilerine alelacele ceza verilmek istendiğini belirtti. Dava kapsamında yapılan duruşmalara müdahalelerin yapıldığının altını çizen Yüksekdağ, “Bize özel seçilip görevlendirilen bir heyeti dahi günlük olarak yönetemeden edemiyorlar. Davanın hızlandırılması ve mütalaaya geçiş kararı da böyle oldu. Planladıkları seçim tarihinden önce bize kestirecekleri cezayı bir propaganda, karalama ve üstünlük gösterisi için kullanmak istediler. Kobanê davasında son aşamaya geçiş kararıyla eş zamanlı olarak HDP kapatma davasında da hazine yardımına el koyma kararı aldırıldı. Yani bütün siyasi yargı süreçleri senkronize, tek elden, tek masadan yürütülüyor” diye konuştu.
 
‘İSTEDİKLERİNİ BAŞARAMADILAR’
 
Bu hususlarla özelde Kürt halkına ve Türkiye halklarına gözdağı verildiğini belirten Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlarımızın kolunu kanadını kırdıklarını sanıyorlar. Demokratik siyasetin hedeflendiği ve rehin alındığı Kobanê ve HDP kapatma davası gibi süreçler bu amaca matuftur. Ama bizim tutsak edildiğimiz süreç boyunca kaç HDP’li, kaç kadın, kaç genç kendi kanatlarıyla uçmayı öğrendi? Halklarımız darbe ve operasyonlara hangi düzeyde dayanıklılık kazandı? Bunu hesap edemiyorlar. Bu nedenle bizi yargıladığını sananlar, yıllardır halkın iradesini hapiste tutanlar, istediklerini başaramadılar. Bir yanımız esaret ise bir yanımız ise özgürlüktür çünkü.”
 
SALDIRILAR NEYLE BOŞA ÇIKARILDI?
 
HDP’ye yönelik saldırıların yıllardan beri çeşitli biçimlerde sürdüğünü ancak bu güne değin bu saldırılardan devletin sonuç alamadığını sözlerine ekleyen Yüksekdağ, bunun temel nedeninin ise her saldırının altından kalkmayı bilmelerinden kaynaklandığını vurguladı. Yüksekdağ, “Bunda en önemli faktör halkımızın dirayeti, değerlerine bağlılığı ve iradesinden taviz vermemesidir. Arada bir hapishanedeki arkadaşlarla konuşuyoruz; neredeyse tutuklanmayan, hapse girmeyen HDP’li kalmamış. 12-13 yaşlarındaki çocuğumuzdan 75-85 annemize, babamıza kadar herkes politik duruşuyla sınandı. Hala yanımızda 4 yaşında annesiyle birlikte üç yıldır hapis yatan çocuklar var. HDP’ye yönelik saldırılar öyle genel geçer cümlelerle tarif edilecek bir şey değil. Büyük kırım hareketi ve büyük direniştir. Hiçbir siyasi organizma bize yapılanın yarısını bile kaldıramayacak durumdayken HDP’nin yaygın algı sınırlarını zorlayarak gerçekleştirdiği bir direniş söz konusudur” şeklinde konuştu.
 
‘HDP HALKTIR’
 
“Hep söylüyoruz, yine hatırlatalım; HDP, halktır. Baştan sona, aşağıdan yukarıya halk hakikatidir” diyerek, sözlerine devam eden Yüksekdağ, “Bu hakikatin varlığını ve gelişimini durduramazsınız. Bu güne kadar HDP adıyla ve çatısıyla gelişiyordu. Yarın başka bir ad, başka bir çatı da yaratır. Halklarımızın, kadınların, gençlerin iktidarın zulmüne uğrayanların merkezinde durduğu, çoğu zaman tek başına bir parti gibi davranan, hatta yer yer bilinciyle, pratiğiyle onun önüne geçen bir toplumsal güçten söz ediyoruz. Bu nedenle kapatma davası bizden çok siyasi iktidarın ve bu kuralsız savaştan medet umanların sonudur.  Hiçbir HDP’li ve devrime, demokrasiye, özgürlüğe inan hiçbir insanımız eminim ki kapatma saldırısını felaket senaryosu gibi okumuyordur. Ve bence başka hiç kimse de böyle okumamalıdır.
 
‘BU TAKTİKTİR VE BOŞA ÇIKARILABİLİR’
 
Kapatma davası ve diğer saldırılarla “Ha kapandı ha kapanacak” kaygısının yaratılmak istendiğine dikkat çeken Yüksekdağ, bunun bir taktik olduğunu ve boşa çıkarılmanın yollarının da olduğuna işaret etti. Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hareketin yasalarına uymak ve öz örgütlenmelerimize sahip çıkmak bu dönemin ana eksenidir. Bizleri, bu tür darbe saldırılarıyla alt üst edip devre dışı bırakmaya çalışanlara şu eski sözdeki gibi cevap verebiliriz; Yerin altının üstünden daha kötü olduğunu nereden biliyorsunuz? Tarih tanıktır ki birçok kritik süreçte bazı kırılma anları yıllar boyunca süren statükoların devrilmesi ve yeniye alan açmasına vesile olmuştur. Biz de bu uğursuz saldırıyı bir olanağa çevirmek için dikkat kesilmeliyiz. Neden olmasın? Şimdikinden daha iyisi neden olmasın?”
 
KADIN PARTİSİ İLE AĞIR DARBE ALDI
 
HDP’ye yönelik saldırılar ile kadınlara yönelik saldırıların eş zamanlı ve aynı düzlem üzerinde geliştiğini dikkat çeken Yüksekdağ, “Bu kaçınılmaz bir bağlaşıklık. HDP’ye saldırınca kadın iradesi üzerine kurulmuş kadın özgürlük hukukun uyguladığı, mücadelesinin verildiği bir yapıya saldırmış oluyorsunuz. Üstelik meclis ve merkez siyaset gibi bir alanda yüzyıldır süren erkek hegemonyasının tekelinin kırılmasını sağlayan bir partiye saldırmıştır oluyorsunuz.  İktidar ve düzen partilerinin HDP’yi hazmedememesinin başat nedenlerinden biri de budur. Meclis, belediye, merkezi yönetim, siyasi partiler gibi alanların daima erkeklere parsellenmesi geleneği HDP’nin siyasete etkin girişiyle ağır darbe aldı” dedi.
 
KADINLARIN VARLIK ALANLARI HEDEFTE
 
Yüksekdağ, bu nedenle en çok kadınlara ve özellikle siyasetçi kadınlara yönelik saldırının olduğunu söyledi. Yüksekdağ, cezaevine atılan kadın siyasetçilere dikkat çekerek, “Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet bu gün hiçbir düzen partisinin ulaşamadığı bir seviye olarak tarihe kaydedilmiştir. HDP bu güçlü yanlarıyla hem sistemin yanlarını ortaya çıkarmakta ve milyonlarca kadına özgürlük ve cesaret enerjisi taşımaktadır. HDP’nin ev kölesi yapmak istedikleri, şiddete, tacize, tecavüze ve ucuz iş gücü sömürüsüne mahkum etmek istedikleri kadına örnek olmasını istemiyorlar. Özellikle de kadınların aktif siyasete çekilmesine ve teşvik edilmesine tahammül edemiyorlar. Bu nedenle HDP’nin kapatılması ve tasfiye saldırısına uğratılmasıyla kadınların kazanılmış tarihsel varlık alanlarını yok etmeyi ve siyasi direncini kırmayı hedefliyorlar. Tam da bu nedenle istediklerini başaramayacaklar. Çünkü kadın direnişleri çağında olduğumuzu idrak edemeyecek kendi kibirlerine ve zulümlerine batmıştır” ifadelerini kullandı.
 
‘KADIN SOYKIRIMINA KARŞI MÜCADELE ZORUNLU’
 
Kadınların en çok köleleştirilen ve sömürülen kesim olduğu tespitini yapan Yüksekdağ, şunları söyledi: “Bu eril sistem bin yıldır kendisini üreterek ve baskıyı perçinleştirerek bu günlere gelmiş. Bugün baktığımızda da kapitalist eril yönetim yapılarının kadınla açık ya da gizli biçimleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse de köhnemiş bu ilişki biçimini sürdürdüğünü görüyoruz. Ortadoğu, Kurdistan ve Türkiye gerçeği bakımından eril hegemonyanın çok ağır ve şiddetli biçimiyle yüz yüzeyiz. Kadına dönük şiddet ve cinayetler öyle sistematik bir hal aldı ki artık bunu jenositten, kadın soykırımından farklı tanımlamak mümkün değil. Bu aynı zamanda kadınların mücadele zorunluluğunu da öne çıkarıyor. Özgürlük talebi, eşitlik mücadelesi bu gün öne çıkan en büyük toplumsal hareketlerdir. Kadın toplumsallığı geliştikçe, kadınlar hak ve kurtuluş mücadelesine yöneldikçe şiddetin dozu artıyor.”
 
‘KADINLAR SEÇİME DAMGASINI VURACAKTIR’
 
“Kadın isyanı”nın da geliştiğini dile getiren Yüksekdağ, bunun ayrıca kurulu düzeni değiştirmeye dönük bir devrim niteliği de taşındığını ve görülmesi gerektiğine dikkat çekti. Yüksekdağ, Türkiye ve Kurdistan’da kadınların verdiği mücadeleyi işaret ederek, “Türkiye ve Kürdistan kadın hareketi yakın tarihimize göz ucuyla baksak bile öncü ve hayati rol oynamıştır. Jin jiyan azadî haykırışı, basit olmanın ötesinde bir dönemin ruhu, eylem bilinci ve harekete geçirici gücü olmuştur. Darbelerin katliamların, kitle hareketlerinde dibe vuruşların yaşandığı dönemlerde kadın hareketi hep diri kalmayı bildi. 8 Mart’ların 25 Kasımların ve kadın haklarının gasp edilmesine karşı kampanyaları bütün bir toplum için bir ‘kalk borusuna’, işaret fişeğine dönüştürdü. Kadınların bu rolü ve öncülüğü hala günceldir ve yaşamsaldır. Türkiye’nin kritik, kaotik bir seçim sürecine girdiğini ve sistem felaketleriyle altüst olduğunu dikkate alırsak böyle bir dönemde kadın öncülüğü ve siyasetin merkezine yürüyüşü çok daha önemlidir. Kadınlar tabandan ve yaşamdan doğan güçleriyle gerek temsili gerek hareket boyutuyla bu tarihsel sürece damgasını basmalıdır, basacaktır.”
 
İKTİDAR NASIL GİDER?
 
Millet İttifakı’nın Türkiye ve Kurdistan’ın kritik sorunlarına dair somut adımlar atmadığını ve bu durumun temelinde ise ittifakı oluşturan güçlerin arasındaki çelişkilerin olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, ittifakın öncelikle Kürt sorununu ele alması gerektiğini belirtti. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün rejim krizine yol açtığını belirten Yüksekdağ, ittifakın demokratik inşaya dair güçlü ve güven artırıcı sözler söylemesi gerektiğinin altını çizdi. Yüksekdağ, “Bütün muhalefetin istediği mevcut iktidarın değişmesi ise bu her şeyden önce muhalefetin demokratik değişimiyle başlar. Aksi durumda iktidardan farklı olmaz. Ama bu konuda bilhassa İP merkezli direnç geliştirdiği, diğer ittifak bileşenlerinin de suni bir denge kurmak adına bu dirençle uyumlu davrandığı görülüyor” diye kaydetti.
 
‘KABUL EDİLEMEZ’
 
Yüksekdağ, Millet İttifakına dair sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer taraftan faşist, ucube bir sisteme dönüşmüş iktidardan kurtulmak için gereken yapıcılığı göstermemek, saray siyasetini çağrıştıran tepeden bakış sergilemek çok doğal ve kabul edilebilir sayılıyor. Ama bizim açımızdan kabul edilemez. Kürtlerin, HDP’yi var eden devrimci, demokratik güçlerin oyununa talip olanların, taleplerine yabancılığı normal değildir. Bizim tabanımız ve demokrasi güçlerinin beklentisi, eğilimi belidir. Asıl önemlisi Millet İttifakı ve onun çıkaracağı Cumhurbaşkanı adayı, bu tayin edici gücü ne kadar dikkate alacak; ya da demokratik, yenilenmeci karaktere sahip mi, değil mi? Tabi bizim stratejimiz her durumda nettir. Kendi adayımızı çıkarmak da dahil bağımsız bir politik hattan ilerleme eksenindedir. Bu eksenin geliştirilmesi, Millet İttifakının ne yapacağından çok daha belirleyicidir” dedi.
 
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI
 
Emek ve Özgürlük İttifakının Türkiye ve Kurdistan halkları için yeni bir umut ve enerji olduğunu ifade eden Yüksekdağ, “İttifakın, amaç ve hareket birliğini, açıklığını, doğrudanlığını daha iyi yansıtabilmesi gerekiyor. Ne kadar ağır ve bıçak sırtı bir zamandan geçtiğimiz ortada. Böyle bir zamanda halkların, kadınların, gençlerin, emekçilerin umut ve beklentilerini merkeze almayan karşılığını en iyi şekilde vermeyen her politik organizasyon akamete uğrar. Emek ve Özgürlük İttifakı, ilk çıkış rüzgarını çok iyi değerlendirmeli. Hepsinden önemlisi de halkların ona, ‘Üçüncü İttifak’ olduğu için yüzünü çevirdiğini, değer verdiğini, unutmamalı. Ayrıca ittifakın Kartal Mitingi gibi enerjik ve kitlesel çıkışlara ihtiyacı var” diyerek, seçime işaret edip, bu doğrultuda gelişmelerin çoğaltılması gerektiğini kaydetti.
 
UYGULAMALAR ÇOĞALTILMALI
 
Mereş Merkezli depremlere de değinen Yüksekdağ, iktidar ve devletin çöktüğünü ancak buna karşın ise insanlık değerlerini savunan güç ve hareketlerin ise güçlü bir biçimde ayağa kalktığını ifade etti. Bu yönüyle önemli bir sınavın verildiğini söyleyen Yüksekdağ, kadınların rolüne dikkat çekti. Kadınların yaşamı kuruduğu ve aynı zamanda sürekli üreten bir ruh ile enerji olduğunu da dile getiren Yüksekdağ, şöyle konuştu: “Bir taraftan hala yitirdiğimiz canların yasanı tuttuğumuz doğrudur; ama diğer taraftan kadına ve onun nezdinde yaşama sahip çıkmak zorundadır herkes. Bu süreçte kadın örgütlerinin, özelde kadın dayanışması eksenli çalışan gönüllü ve inisiyatiflerin geliştirilmesi, desteklenmesi çok önemlidir. Mevcut dayanışma hareketlerinin özgün kadın boyutunun kapsayıcı, sistematik ve daha zengin olanak aktarımıyla büyütülmesi gerekiyor. Bu nedenle Silopyalı kadınların örnek organizasyonu, Mor Tır,  Mor Yerleşke, kadın ve çocukların için psiko-sosyal destek, kreş gibi uygulamaların çoğaltılması önemlidir.”
 
YENİ TOPLUMUN MAYASI OLACAK
 
Yüksekdağ, “İnancımız o ki; ‘Kadın yaşam özgürlük (Jin jiyan azadî)’, eril kapitalist sistemin enkazının arasında filizlenen yeni toplumun da mayası olacak” dedi. Yüksekdağ, kadınların 8 Mart sürecinde deprem bölgesinde bu mayayı çalması gerektiğini belirtti. Yüksekdağ, sözlerini, “Elbette ki dayanağımız, Rojava’dan İran’a ve dünyayı saran kadın isyanlarına inanmak aynı yoldan ilerlemektir. Bu 8 Mart’ı bir yıl öncekisinden daha güçlü ve kendinden emin karşılayan bir kadın hareketi var. Ve artık toplumsal kurtuluş, politik özgürlük, adalet mücadelesi, çok daha fazla kadının kurtuluşuna bağlanmış durumda. Kadın kurtuluşunu sağlanması emekten, özgürlükten, haktan yana hiçbir toplumsal kesimin kurtulamayacağı bir çağın ilk çeyreğindeyiz. 8 Mart kadın dayanışması ve mücadelesinin bir meşalesi olarak, bu tarihsel dönemi aydınlatan ışığa dönüştürebiliriz. Tam da böylesi bir dönemde; ölümlerin, çaresizliğin kol gezdiği zamanda 8 Mart’ın ruhuna, birleştirici ve kazanma odaklı kuvvetine ihtiyaç var. Kaybettiklerimiz arasında ve kadınların yaşamını ve yarınını birlikte kazabiliriz” şeklinde noktaladı.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

10/04/2025
23:49 Ordu'da iş cinayeti
23:28 Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem ifadeye çağrıldı
22:52 Silopiya Belediyesi eski Eşbaşkanı Aydemir’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
22:37 Tülay Hatimoğulları ÇGD ödül töreninde: Söz veriyoruz hiçbir kalem kırılmayacak
22:06 Bilkent Üniversitesi’ne akademisyen girişi yasağı!
21:46 28. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu
21:25 TeatraSî'den ODTÜ’de Kürtçe tiyatro
20:32 AKP'li vekilin fabrikasındaki işçiler işten atıldı
20:28 Halep'te kadınlardan 4 Nisan paneli
20:22 Ahmet El Şara’nın ADF davet edilmesine tepki
20:15 İskenderun’da kadın katliamları protesto edildi
20:11 Diyala'da 2 DAİŞ'li yakalandı
20:09 Şengal'de Şêşims bayramı
20:07 Çin'den ABD'ye: Zorbaca hamleleri kabul etmeyeceğiz
20:05 Berlin'de Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için Başbakanlık binasına yürüyüş
20:02 DFG, MKG ve Basın-İş’ten duruşmaya çağrı: Gazetecilere sahip çıkalım
19:30 Gazeteciler Soykan ve Ağırel'e tutuklama talebi
19:26 DEM Parti heyeti Rusya Dışişleri Bakan Yardımcıları ile görüştü
19:21 ‘Eskişehir’in maden çöplüğüne dönüşmemesi için Ankara’da olacağız’
19:10 Reqa ve Tebqa'da gençler Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
19:04 Mêrdîn'de kayyım davasında 25 kişiye beraat 8’ine ceza
18:55 DEM Parti Kadın Meclisi: Demokratikleşme ve kadın özgürlük mücadelesi bir arada yürütülmeli
18:09 Rezan Belediyesi Sağlık Merkezi açıldı
18:03 Eğtim Sen: Proje okullarına atamalar siyasi kadrolaşmaya dönüştü
17:44 4 gazeteci, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin açıklaması nedeniyle ifade verdi
17:29 Özel harekat polisi AKP Genel Merkezi önünde intihar etti
17:14 İmralı Heyeti’nden Erdoğan görüşmesine dair açıklama
16:56 İstanbul’da ikinci ABD-Rusya görüşmesi
16:52 Gençler sordu, Serra Bucak yanıtladı
16:36 Özgür Özel: Kürtler ‘sorun vardır’ diyorsa çözmek hepimize düşer
16:24 Wan seferi iptal olan Ajet’ten yolculara ‘uçak yok’ cevabı
16:22 Ahmet Saymadi hakkında iddianame hazırlandı
16:20 102 genç tahliye edildi
16:08 31 yıl sonra tahliye olan Mutlu’ya kitlesel ziyaret
16:07 DEM Parti Ekoloji Komisyonu: İzmir yok oluşa sürükleniyor
15:57 Adana’da 2 kişiye tahliye edildi
15:53 Erdoğan ile görüşen Önder: Çok daha umutluyuz
15:42 Cenazesi yakılan Nourtani’nin duruşmasına katılım çağrısı yapıldı
15:05 Shelling around village in Dohuk
15:03 DEM Parti İmralı heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
15:01 Barış Mitingi çağrıcılarının yargılamasına yeniden başlandı
14:43 Kürt Ulusal Kongresi haftaya gerçekleşecek
14:25 Duhok’ta bir köyün çevresi bombalandı
14:08 Hayvansever Yerdeşen'i katleden şahıs tutuklandı
13:45 İmralı Heyeti-Erdoğan görüşmesi başladı
13:32 DEM Parti ‘çağrı’ gündemli ev ziyaretleri başlatıyor
13:29 Tecavüz failine 16 yıl hapis cezası
13:26 Kayyım Akdeniz'de taşınmazların satışına başladı
13:23 İmralı Heyeti'nden görüşme öncesi açıklama: Önerilerimizi paylaşacağız
13:18 Levent Dölek’in aralarında olduğu 4 kişi hakkında tahliye kararı
12:57 Urfa 2 Nolu'da görüşe giden ailelere çıplak arama
12:38 İran'da 5 tutuklu idam edildi
12:22 Uzman çavuşun katlettiği Aydın'ın amcası konuştu: Kabul edilemez
12:09 Ankara Gar Katliamı 114’üncü ayında
12:07 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından haftanın ikinci görüşme başvurusu
12:04 Af Örgütü: Sudan'da kadın ve çocuklara tecavüz artıyor
11:49 İran’da gazeteci Vida Rabbani tahliye edildi
11:29 Colemêrg’te ahır çöktü: 25 küçükbaş hayvan öldü
10:52 Colemêrg-Wan karayolunda kaza: 8 yaralı
09:56 Anlaşma sonrası 7 bin aile Efrîn'e döndü
09:43 Koza'ya 1 ayda 2 'ÇED gerekli değil' kararı
09:39 Köyleri yakılan ve yakınlarını yitiren aileler çözüm istiyor
09:23 Üveyş Öcalan ölümünün 32'nci yılında anılacak
09:22 Sağanak ve kar geliyor
09:19 Boykottaki öğrenciler: Kayyımlara ses çıkarılsaydı İmamoğlu'nu konuşmazdık
09:09 AKPM: Öcalan'ın çağrısı olumlu, gözaltı ve tutuklamalar endişe verici
09:07 'Sürecin samimi ilerlemesi için hasta tutsaklar bırakılmalı'
09:06 Türkiye'nin adım atmadığı 'umut hakkı'na dair komiteye bildirim yapılacak
09:05 Abdullah Öcalan’ın kitabı İsveççe’ye çevrildi
09:05 Savaşta 2 çocuğunu yitiren Saadet Öklü: Adım atma sırası devlette
09:03 Saldırılar sürüyor: Hükümete sorumluluk düşüyor
09:02 Amed'den kadına şiddete tepki: Çözüm özsavunma
09:00 10 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:58 Ankara'da maden ocağında göçük: 13 yaralı
07:57 Gazeteciler Soykan ve Ağırel gözaltına alındı
09/04/2025
23:55 Trump, Çin gümrük vergisini yüzde 125'e çıkardı
23:15 Ankara Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusu
23:06 Colemêrg’te şiddetli fırtına
21:56 Narin Güran dosyasının ‘canlandırma’ görüntülerine tepki
21:49 Uzman çavuşun katlettiği gencin görüntüleri ortaya çıktı
21:38 Siyasi partilerden mücadeleyi yükseltme çağrısı
21:29 Qelqeli’de bahar şenliği
20:48 Hivzullah Mutlu 31 yıl sonra tahliye edildi
20:35 Hezex’te bir çoban yaşamını yitirmiş halde bulundu
20:17 Tahliye edilen Mukadder Yıldız Okalin’den mücadele vurgusu
19:48 Tişrîn’deki direniş sürüyor
19:28 Husiler: ABD'nin Yemen'e düzenlediği saldırılarda 107 sivil öldü
19:24 Siyanürlü altın madeninin ÇED süreci durduruldu
19:20 Cenevre eylemi: Abdullah Öcalan özgürleşene kadar mücadele sürecek
19:10 KHK eyleminde öğrenciler için tahliye talebi
19:06 Çayırlı köylüsüne imza baskısı
18:37 İmralı Heyeti-Erdoğan görüşmesinin saati ve yeri netleşti
18:04 Tutuklu ve ev hapsindeki 28 kişi hakkında tahliye kararı
17:56 Mahir Polat hakkında ev hapsi kararı
17:50 Ajanlığı kabul etmeyen Shahla Pırastah sınırı dışı edilmek isteniyor
17:43 İmamoğlu'na açılan Akın Gürlek davasının duruşması Silivri'ye alındı
16:48 DEM Parti Kadın Meclisi’nden ‘Demokratik Toplum’ buluşması
16:37 Mêrdîn ve Şirnex'i toz bulutu esir aldı
16:09 Deniz Poyraz'ın annesi hastaneye kaldırıldı
15:49 Borsada kayıp 2 trilyon: DEM Parti komisyon kurulmasını istedi
15:15 Siyanürlü maden projesine tepki: Talana izin vermeyeceğiz
15:01 Çiğli Belediyesi verdiği sözü tutmadı: İşçiler yeniden eylemde
14:47 32 yıl tutsaklığın ardından tahliye edildi
14:45 Çin-ABD arasında 'vergi' savaşı
14:24 'Tutuklanan öğrencilerin talepleri bizim talebimizdir'
14:05 Mülakat Mağduru Öğretmenler nöbetlerini sonlandırdı
13:29 DEM Parti İmralı Heyeti yarın Erdoğan ile görüşecek
13:11 Ateşkese rağmen saldırılar sürüyor
12:48 Bakan Tunç: Mahir Polat’ın sonuçları ATK’ye gidecek
12:15 Berkin Elvan'ın anne ve babasına hapis cezası
11:42 Gazetecilere 'gazeteci değilsin' davası
11:27 Fırat Epözdemir hakkında 15 yıla kadar hapis istemi
10:50 Hêlîn Ümit: Sürecin siyasal ve hukuki gerekliliklerinin yerine getirilmeli
10:44 Abdullah Öcalan: Umudumu koruyorum, süreci sonuna kadar götüreceğim
09:46 Ağız içi aramayı reddeden tutsaklara görüş yasağı
09:45 Son 3 ayda en az 14 bin 478 kişi tutuklandı
09:13 Mahkeme kararına rağmen zehir saçan çöplükte önlem alınmıyor
09:05 Alıkonulan YBŞ’lilerin aileleri eylemde
09:02 Ferhat Kurtay’ın kardeşi: Üzerimize düşeni yaparsak devlet adım atmak zorunda kalır
09:00 09 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:49 Meteoroloji’den 10 il için yağış uyarısı
08/04/2025
23:49 Saha araştırması: Çağrıya büyük destek, 'umut hakkı' talebi
23:17 Amed’de yangın: 5 kişi hastaneye kaldırıldı
23:11 Riha’da şüpheli kadın ölümü
22:15 Üniversite öğrencileri YÖK’e yürüdü
22:05 Beyaz Saray’dan İran’a ‘müzakere’ tehdidi
21:49 Peyas’ta 2 grup arasında silahlı kavga: 7 yaralı
21:31 Îlham Ehmed, Özerk Yönetim’in kırmızı çizgilerini açıkladı
20:44 ABD'den Çin'e yüzde 104 gümrük vergisi kararı
20:35 Binevş Altay için mevlit verildi
19:54 Kadınlardan 'Barış ve Demokratik Toplum İnşası' buluşması
19:09 İmamoğlu’nun diplomasını iptal eden komisyonu duyurdu: Siyasi talimatın kanıtı
19:02 Kadınlar Abdullah Öcalan için fidan dikti
18:07 20 soruşturmada, 819 kişi hakkında dava açıldı
17:58 30 yılın ardından tahliye edilen Avşar’a kitlesel ziyaret
17:16 DEM Parti Almanya Yeşiller Partisi’ni ağırladı
16:59 İzmir Barosu'ndan cezaevi raporu: Tutsaklar darp edildi
16:53 DEM Parti heyeti 'çağrı' gündemiyle Rusya'da
16:23 Wan kedileri yılın ilk yavrularını dünyaya getirdi
15:13 İran'daki tutsaklar: İdamlarda artış var
15:05 İHD'den cezaevlerine 'para' dilekçesi
14:31 Bakırhan: Heyetimiz hafta içerisinde Erdoğan ile görüşecek
14:22 Kayyım Mîdyad-Kerboran minibüs seferlerini iptal etti
13:40 Gazze’de ağır yaralanan gazeteci yaşamını yitirdi
13:27 Wan'da şüpheli kadın ölümü
13:08 Kadınlar Bakan’ın inkar ettiği çıplak aramayı anlattı
12:59 Mülakat mağduru öğretmenler eylemde: Mağduriyete son verin
12:50 Erdoğan'dan Özel'e 'cunta başkanı' için tazminat talebi
12:49 Hasta tutsak Akay’ın durumuna dair tıbbi çelişki Adalet Bakanlığı’na soruldu
12:42 Bakırhan: 'Umut hakkı' gündeme alınmalı