Askerlerin ilk ifadeleri, Şiban ve Turgut’un helikopterden atılması ve linç edilmesini doğruluyor

img

WAN - Wan’da Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarına ilişkin askerlerin ifadelerinde, Şiban ve Turgut’un helikoptere sağlam bindirildikleri, helikopter piste inmeden yüzlerce askerin ortasına atılıp linç edildiklerini doğruluyor.

Wan’ın Şax (Çatak) ilçesinde operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra helikopterden atıldıkları ajansımız tarafından belgelenen ve köylülerden Servet Turgut’un ölümü, Osman Şiban’ın da ağır yaralanmasına neden olan olayın üzerinden 2,5 yıl geçtikten sonra askerlerin o güne ilişkin ifadeleri ortaya çıktı. İlk kez elde edilen belgelerde yaşanan olaya ilişkin heyet kurulduğu ve üst düzey askeri bir yetkili tarafından o gün operasyona çıkan 40 askerin ifadelerine başvurulduğu ortaya çıktı. 16 Eylül 2021 tarihinde alınan ifadeler üç bölümden oluşuyor. Belgelerde, operasyonda yer alan, helikopter pistinde bulunan ve Şiban ile Turgut’la birlikte helikoptere binen askerlerin ifadeleri yer alıyor. İfadelerin neredeyse tümünde Şiban ve Turgut’un helikoptere sağlam bindirildikleri, helikopter piste inmeden orada bulunan askerlerin ifadelerine göre; yüzlerce askerin ortasına atıldıkları, o anda bir kargaşanın olduğu, askerler dağıldıktan sonra Turgut ile Şiban’ın pistte ağır yaralı bir şekilde yattıkları, yani ağır işkenceye uğradıkları anlatımlarla ortaya çıktı. İfadelerde üç askerin; “Helikopter piste inince her iki şahıs da ‘yere’ düştü” ifadeleri Mezopotamya Ajansı'nın (MA) o tarihlerde olaya ilişkin geçtiği tüm haberleri doğruladı. 
 
OPERASYONU YÖNETEN ASKERDEN ‘MİLİS’ SAVUNMASI
 
Operasyonu yöneten üst düzey bir askerin verdiği ifadede, çıkan çatışma sonrası bir kişinin kayalık bölgede kıyafetlerini değiştirerek şüpheli hareketlerde bulunduğunu savunarak, “Servet Turgut adlı şahıs temas sonrası kaçmaya çalıştı. Kaçarken Masîro Deresi’nde yer alan büyük kaya bloklarından düştüğü gözlemlendi. Kendisinin yanına gittiğimizde yaralandığı tespit edildi. Yaralıyı timin bir unsuru ile birlikte helikopterin inme-binme bölgesine gönderdik. Çatışma bölgesinde daha önceden işbirlikçi (milis) olarak bilinen hatta bir gün öncesinde evinde teröristlere görüşme yaptığı duyumu alınan Osman Şiban adlı işbirlikçinin gözaltına alınması için bir ekip gönderdim. Onunla beraber çatışma bölgesinden kaçarken, diğer şüpheli Servet Turgut ve bir örgüt üyesinin cesedi helikopter faaliyeti ile bölgeden tahliye edildi” iddiasında bulunarak, Turgut’un yaralı olduğunu iddia etti. 
 
HELİKOPTERE SAĞLAM BİNDİRİLMİŞLER
 
Yine ondan fazla askerin verdiği virgülünden noktasına kadar aynı ifadelerden biri de şöyle: “Bölgede gözetleme yaparken aşağıda bulunan dere yatağında yaklaşık 500 metre ilerde bir şahıs gördük. Bir unsurumuz şahsı yakalamak için şahsın arkasından gitti. Biz şüpheli şahsı yakaladık. Şahsa herhangi bir darp, vurma, dövme, hakaret vb. bir girişimimiz kesinlikle olmadı. Başka bir TİM’in şüpheli şahsı alarak yaklaşık 3 kilometre kadar ilerde bulunan Sürik Mezrasına doğru gittiğini gördük. Yaklaşık yarım saat kadar sonra şüpheli şahsin yanında başka bir şahıs da bulunduğumuz bölgeye geldi. Uzaktan gördüğüm kadarı ile ikinci alınmış olan şahsın vücudunda herhangi bir yaralanma vb. bir durum olmadığını gördüm ama ilk alınan şahsın kollarında ve yüzünde yara izleri olduğunu gördüm” diyerek ailelerin “o gün helikoptere sağlam bindirildiler” açıklamasını da doğruladı. 
 
ANLATIMLAR AİLELERİN İFADELERİNİ DOĞRULUYOR
 
Yine o dönem ajansımıza konuşan Cengiz Şiban “Servet'i alıp, köye geldiler. Sonra Osman'ı da alıp helikopterle götürdüler. Operasyon olduğu için hiçbir yere çıkamadık ve bilgi alamadık. İkisinden de uzun süre haber alamadığımız için ben kent merkezine geldim ve askeriyeyi aradım. Bana ağabeyimin yoğun bakımda olduğunu söylediler. Onlara 'Ağabeyim götürdüğünüzde sağlamdı nasıl oldu da yoğun bakıma düştü?' dedim ama bana cevap vermediler. Kardeşimi gözaltına aldıklarında hiçbir şeyi yoktu. Yani 2 kişi de helikoptere kadar sağlam bir şekilde götürüldüler” açıklaması yapmıştı.
 
ASIL SORU: HELİKOPTERDE NE OLDU?
 
Operasyona çıkan askerlerin ifadelerinden ortaya çıkan durum ise, Turgut ve Şiban’ın sağlam bir şekilde ve kollarında iki askerle birlikte yürüyerek helikoptere bindirildikleri, Turgut’un el ve yüzünde yaraların olduğu, Şiban’ın vücudunda ise hiçbir yaranın olmadığı. Asıl soru da burada başlıyor; Turgut ve Şiban helikoptere bindirildikten sonra ne oldu? Bu sorunun cevabı da Şiban ve Turgut ile birlikte helikoptere binen ve yine pistte bulunan bazı askerlerin verdikleri ifadelerin satır aralarında ortaya çıkıyor. 
 
ASKER İFADESİ: İKİ KİŞİ HELİKOPTERDEN YERE DÜŞTÜ
 
Helikopterin indiği Van İl Jandarma Komutanlığı pistinde o gün görevli olan ve yine o gün Turgut ve Şiban’ı helikopterle götüren askerlerin ortak ifadelerinde olayın iç yüzü de ortaya çıkıyor. “Helikopter yaklaştığı sırada iki şüpheli şahıs yere düştü” açıklaması ise Turgut ve Şiban’ın helikopter piste inmeden atıldıklarını anlatıyor. İfadelerde şu dikkat çekici cümleler kullanılıyor: “Gözaltına aldığımız iki şahsı ve personellerle helikoptere bindik. Her iki şüpheli şahıs da yürüyerek kollarında iki personel olduğu halde helikoptere bindi. Helikopter içerisinde şahıslara karşı bir darp olmadı. Helikopterle İl Jandarma Komutanlığı’nın pistine indik. Helikopter yere indi. Biz çanta, silah ve diğer malzemelerimizi hazırlarken pistte bulunan ve bize yardım edecek personeller bizim yanımıza doğru yaklaşmaya başladı. Hava karanlıktı ve kimlerin geldiğini görmedik. Bu esnada helikopterden ilk olarak örgüt üyesinin cesedi indirildi. O esnada her iki şahıs da ‘yere’ düştü. Bu esnada Osman Şiban yaralandı. Bize yardıma gelen personel tarafından ezilme tehlikesi geçirildiler. Daha sonra iki şüpheli şahıs ambulansla hastaneye götürüldü.” 
 
OSMAN ŞİBAN AJANSIMIZA O ANI ANLATMIŞTI
 
O tarihlerde ajansımızın yaptığı röportajda Osman Şiban şunları söylüyor; “Daha sonra helikoptere bindirdiler. Helikoptere bindiğimiz zaman helikopterde iki cenaze olduğunu gördük. Cenazeler askerlere ait değildi. Yüzüme doğru vurup ‘sağa sola bakma’ diyorlardı. Telsizle birileriyle konuşuyorlardı. Telsizden gelen talimat ‘kışlaya indirin’ diyordu. Kışla dedikleri yere yaklaştığımız zaman telsizden ‘terörist var, helikopterde’ dediler. Bunu dedikten sonra karşı taraf ‘indirin’ dedi. Bunun üzerine önce cenazeleri aşağıya attılar daha sonra bizi helikopterden aşağıya attılar. Biz yere düştükten sonra askerler tepemizde toplandı. Aralarından biri ‘terörist daha sağ’ dediğini duydum ve ardından bize saldırdıklarını hatırlıyorum. Daha sonrasını hatırlamıyorum” açıklaması da askerin “Pistte kalabalık asker grubu bekliyordu” ifadelerini doğruluyor. 
 
‘HELİKOPTERİN KAPISININ AĞZINDAN ARKAMIZDAN AŞAĞIYA İTİLDİK’
 
Yine o dönem bağımsız milletvekili olan Ahmet Şık’a konuşan Şiban, “Helikopter indi. İçindeki askerlerin de hepsi inmiş. Ben de böyle sağa sola baktım. Bizi daha indirmemişlerdi. Helikopterin içinden görünüyor. Baktım dışarıya çok asker var. Belki 100-150 tane asker var. Kuşatmış asker, hazır durumda bekliyordu. Silahı da var üstlerinde. Birisi, ‘O teröristleri indirin aşağıya’ dedi. Baktım, iki asker yukarı geldi. Önce cenazeleri attılar. Sonra bizi de attılar. Helikopterin kapısının ağzından arkamızdan aşağıya itildik. Servet’le betonun üzerine düştük. Servet’i de attılar, o da benim yanımda. Attılar. Hani yere attılar, biz de yere düştük. Biz öylece yerdeydik. Birini duydum, dedi ki ‘Ya bu terörist sağdır’, öyle duydum. Sonra o gördüğüm 100-150 asker üzerimize çullandılar. Tekmeler, yumruklar… Vallahi bizi yere sürdüler. Her birimizin başında 10 kişi, 20 kişi. 10 kişi bir kişinin üstüne geçiyordu, hepsi bize yetişip dövüyordu bizi. Bize ne yaptılar bilmiyorum. Bana ne yaptılar bilmiyorum. Yere attılar, oradan sonra başıma geçtiler. Ezdiler başımdan” açıklaması, askerlerin verdiği ifadeleri de doğruluyor.  
 
‘150 ASKERİN İÇERİSİNE ATILDIK’ İFADELERİ NETLİK KAZANIYOR
 
Turgut ve Şiban’ın piste bekleyen ve ifadelerde de dile getirilen çok kalabalık bir asker grubunun içerisine atıldıkları tüm anlatımlarla somutlaşıyor. Bu durum Turgut ve Şiban’ın helikopter piste inmeden aşağıda bekleyen askerlerin içerisine atıldıkları yere atılan ya da askerin ifadesiyle “Piste düşen” Turgut ve Şiban’ın orada linç edildikleri anlatımlarla gün yüzüne çıkıyor. Helikopter içerisinde bulunan bir diğer askerin anlatımları ise bu durumu bir kez daha doğruluyor. Asker, ifadesinde şunları anlatıyor: “İlk olarak karşıdan gelen kalabalık asker grubu örgüt mensubuna ait cesedi aldılar. Daha sonra iki sivil şahıs inerken düştüler ve kalabalığın altında ezilme tehlikesi geçirdiler. Daha sonra iki şahsı orada bekleyen ambulansla hastaneye götürdüler” derken, piste bulanan bir diğer asker ise, “Helikopter piste iniş yaptıktan sonra kalabalık dağıldı ve oraya yaklaşıp baktığımda yerde yatan bir şahıs gördüm” diyor. 
 
BAŞKA BİR ASKER DE PİSTTE BİR KARGAŞADAN SÖZ EDİYOR
 
O gün pistte bulunan bir asker daha yine Turgut ve Şiban’ın piste getirildikleri sırada bir kargaşanın olduğundan söz ediyor. İfade şöyle: “Olay günü operasyon bölgesinden gelen helikopter içerisindeki JÖH timini, etkisiz hale getirilen örgüt üyesi cesedi ve gözaltı işlemi yapılacak olan 2 şüpheli şahsı karşılamak amacıyla pistte bulunuyorduk. Helikopter piste indikten sonra, kapısının açılmasıyla ceset ve tim personeline ait çantaların tahliyesi esnasında helikopter etrafında bir kargaşa yaşandı. Pistte bulunan personel sayısının fazla olması ve havanın karanlık olması nedeniyle ne olduğunu görmedim. Daha sonra kalabalığın dağılmasıyla yerde yatan iki şahıs hazır bekleyen ambulanslarla hastaneye sevk edildi.”
 
‘KALABALIK DAĞILINCA YERDE İKİ SİVİL YARALI YATIYORDU’
 
Aynı alanda bulunan bir başka asker de yine, “Helikopter piste indiği esnasında pervaneden gelen rüzgar sebebiyle o tarafa bakamıyordum. Helikopter durduktan sonra o tarafa kafamı çevirdiğimde orada bir kargaşanın olduğunu gördüm. Hava karanlık olduğundan dolayı kimlerin orada bulunduğunu görmedim. Kalabalık dağıldığında yerde iki sivil yaralı şahsı gördüm. Devamında bu iki yaralı şahıs hastaneye götürüldü” ifadelerini kullanıyor. 
 
HABERLER DOĞRULANIYOR
 
Turgut ve Şiban’ın helikopterden atıldıkları ve sonrasında pistte linç edildikten sonra orada bekleyen ambulanslarla hastaneye getirildikleri askerlerin ifadeleriyle ilk kez ortaya çıkarken, Mezopotamya Ajans’ın (MA) o gün olaya dair geçtiği tüm haberleri de bir kez daha doğruluyor. Tüm bu gerçekler gün yüzüne çıkarken, Turgut ve Şiban’ın helikopterden atıldıklarına ilişkin davanın halen açılmaması ve gizlilik kararının devam etmesi ise cezasızlığa yol aldığını gösteriyor. 
 
OLAYIN KRONOLOJİSİ
 
11 Eylül 2020 tarihinde başlayan 30 Eylül’de Turgut’un yaşamını yitirmesi ve 6 Ekim’de 4 gazetecinin tutuklanmasıyla devam eden iki yıllık sürecin kronolojisi şöyle:
 
11 Eylül 2020: Operasyona çıkan askerler, 7 çocuk babası Servet Turgut (55) ve 8 çocuk babası Osman Şiban’ı (50) gözaltına aldı. Helikoptere bindirilen iki yurttaşın, iki gün sonra Van Bölge ve Eğitim Araştırma Hastanesi yoğun bakımında olduklarını öğrenildi. Askerler tarafından hastaneye getirilen iki yurttaşın, ağrı yaralı oldukları hastane yetkilileri tarafından aileye iletilirken, hastane kayıtlarına iki yurttaşın durumuna “orta kötü” notu düşüldü. Raporda, Şiban'ın her iki gözünde morluk, baş, boyun ve yüz bölgesinde travmaya bağlı şişlik olduğu belirlenirken, ayrıca Şiban'ın kanlı kustuğu da yer aldı. Şiban, raporda yoğun bakım ihtiyacı olduğunun belirlenmesi üzerine Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. 
 
14 Eylül 2020: Hastane yetkilileri tarafından kendilerine bilgi verilen Servet Turgut ve Osman Şiban’ın aileleri, 3 gün sonra yakınlarının Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde olduğunu öğrendi. Hastane önüne gelen Osman Şiban’ın kardeşi Cengiz Şiban, "Servet'i alıp köye geldiler. Sonra Osman'ı da alıp helikopterle götürdüler. Operasyon olduğu için hiçbir yere çıkamadık ve bilgi alamadık. İkisinden de uzun süre haber alamadığımız için ben kent merkezine geldim ve askeriyeyi aradım. Bana ağabeyimin yoğun bakımda olduğunu söylediler. Onlara 'Ağabeyim götürdüğünüzde sağlamdı nasıl oldu da yoğun bakıma düştü?' dedim ama bana cevap vermediler. Kardeşimi gözaltına aldıklarında hiçbir şeyi yoktu. Onlara işkence mi yapıldı, helikopterde işkence mi yaptılar bilmiyoruz" dedi. 
 
17 Eylül 2020: Turgut ve Şiban’ın durumu giderek ağırlaşırken, ajansımız iki kişinin helikopterden atıldıklarına dair önemli belgeler yayınladı. Yoğun bakımda tutulan Turgut’un raporuna doktorlar tarafından; “İsimsiz hasta yüksekten düşme sebebiyle getirildi” notu düşüldü. Ajansımız bu anlatımlar ve raporlara dayanarak “İki kişi helikopterden atıldı” iddialarının güçlendiğini servis etti. Yine aynı gün Osman Şiban'ın gördüğü işkence ajansımız tarafından fotoğraflandı. 
 
18-19 Eylül 2020: Turgut ve Şiban’ın helikopterden atıldıklarına ilişkin iddialar önemli bir boyut kazanırken, Şiban’ın fotoğraflarının yayınlanmasının ardından olay artık somut bir veriye kavuşmaya başladı. Fotoğrafın ardından aileler, Van Barosu İnsan Hakları İhlalleri Komisyonu'na başvuruda bulundu. Ailelerin avukatları da sorumlu askerler hakkında "Kasten yaralama”, “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Görevi kötüye kullanma” ve ”İşkence" suçlamasıyla Van Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. 
 
‘DİZ ÜSTÜ’ KİMLİK KONTROLÜ
 
Kırsal mahalleye helikopterle gelen askerlerin yurttaşları meydanda topladığı ve kimlik kontrolü yaptıkları belirtilen dilekçede, o sırada 2 yurttaşın askerler tarafından darp edildiği ifade edildi. Askeri yetkilinin sürekli, “Acımız var, öfkemizi sizden çıkarmayıp da kimden çıkaracağız, köyünüzü yakacağız” şeklinde ifadelerde bulunduğu kaydedilen dilekçede, yurttaşların diz üstü çöktürülerek kimlik kontrolü yapıldığı ifade edildi. Aynı gün içerisinde 15 askerin tekrar mahalleye geldiği ve yanlarında başka bir mahallede gözaltına aldıkları Servet Turgut’un da bulunduğu belirtilen dilekçede,  askerlerin burada da Osman Şiban’ı gözaltına aldıkları ve sonrasında mahalleden ayrıldıklarına dikkat çekti. Mahalle sakinlerinin 2 kişinin gözaltına alınmasına tepki gösterdikleri ve buna karşılık askerlerin silah doğrultarak “Sizi tararız” tehdidinde bulundukları da dilekçede yer aldı. 
 
20 Eylül 2020: Ajansımız, 20 Eylül’de yaşanan olayın seyrini tamamen değiştirecek olan resmi belgeleri yayınladı. Van Bölge Araştırma Hastanesi’nin Servet Turgut ve Osman Şiban için hazırlanan raporda; “Helikopterden düşme sonrası yaralanma” notu düşülürken, devamında ise “Yüksekten düşme sorası emniyet tarafından sağlık ekiplerine bildirilerek 112 tarafından acile getirilmiş” denildi. Bu belgenin yayınlanmasının ardından artık iki yurttaşın helikopterden atıldığına dair iddialar somut bir hale büründü. 
 
22 Eylül 2020: Ajansımızın servis ettiği belgelerin ardından uluslararası birçok yayın kuruluşu da iki kişinin helikopterden atıldıklarına ilişkin haberler geçmeye başladı. Yaşanan olay kamuoyu gündeminde yoğun işlenmeye başladığı sıralarda Osman Şiban taburcu oldu. Görüntülerin kamuoyuna yansımaması için Şiban kaldığı evden alelacele alınarak Van Askeri Hastanesi’ne götürüldü. Aynı gün Şiban ambulansa bindirilerek Mersin’e götürüldü. 
 
Yaşanan olayın tüm detaylarının ortaya çıkması ile birlikte Van Valiliği olaydan 11 gün sonra açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamada, Turgut’un "dur" ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve bundan kaynaklı yaralandığı ileri sürüldü. 
 
Yine aynı gün Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç’un da aralarında olduğu bir heyeti kente geldi. 
 
23 Eylül 2020: Van Valiliğinin açıklamasının bir gün sonrasında yine ajansımıza konuşan görgü tanıkları, Servet Turgut’un tarlasında saman topladığı sırada askerler tarafından gözaltına alındığını, helikopterden atılan iki kişinin gözaltına alındığı sırada sağlıklarının yerinde olduğunu ve bu şekilde helikoptere bindirildiği bilgisini verdi. Tanıklar, Van Valiliği’nin aksine sözü edilen bölgede hiçbir kayalığın olmadığını da söyleyerek, açıklamayı yalanladı.
 
Yine 23 Eylül günü ajansımız bu kez de helikopterden atılan Servet Turgut’un yoğun bakımda çekilen fotoğraflarına ulaştı. Fotoğrafta, Turgut’un solunum cihazına bağlı olduğu, yüzünün kan ve morluklar içinde olduğu görüldü.
 
25 Eylül 2020: Hastane yoğun bakımında kalan Servet Turgut’un durumu giderek ağırlaşırken, doktorlar kritik bir sürece girildiği bilgisini verdi. Bu arada Uluslararası Af Örgütü, helikopterden atılan Osman Şiban ve Servet Turgut’un durumuna ilişkin Türkiye’ye mektup göndererek, “İşkence iddiaları bağımsız şekilde soruşturulmalı” çağrısında bulundu. Yine HDP, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na acil toplanma çağrısı yaptı. 
 
30 Eylül 2020: 11 Eylül’de gözaltına alındıktan 2 gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde tedavi altında oldukları ortaya çıkan ve Osman Şiban’la birlikte helikopterden atıldıkları belgelenen Servet Turgut, yoğun bakım servisinde saat 09.20 sıralarında yaşamını yitirdi. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside sivil giyimli askeri üst düzey yetkililerin olmasını dikkat çekerken, Turgut, otopsinin ardından polis ablukasında defnedildi. 
 
1 Ekim 2020: Turgut için Edremit ilçesinde kurulan taziyeyi Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve HDP’li milletvekilleri ziyaret etti. Taziyede HDP'li Hüda Kaya aileye taziye dileklerinde bulunmak için konuşmaya başladığı esnada, polis müdahalede bulundu. Polis, taziyede konuşma yapılmasına izin vermeyeceklerini belirterek, ziyareti görüntülemek isteyen gazetecilere de müdahale ederek çekim yapmalarını engelledi.  Polisin yüksek sesle “Mezopotamya Ajansı’nın çekim yapmasına izin vermeyeceğiz” demesi dikkat çekti. 
 
Yine ayın gün Van Cumhuriyet Savcılığı helikopterden atılan 2 köylü ile ilgili soruşturmada gizlilik kararı aldı ve yayın yasağı getirildiğini açıkladı. 
 
6-9 Ekim 2020: İki yurttaşın helikopterden atıldıklarını kanıtlayan MA Muhabirleri Adnan Bilen ile Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ile gazeteci Nazan Sala’nın evleri 6 Ekim tarihinde basıldı. Gözaltına alınan gazeteciler 9 Ekim’de çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliği tarafından “Devlet aleyhine toplumsal haber yapmak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 6 ay cezaevinde tutulan gazeteciler, 2 Nisan’da çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Yaşanan olaydan bir yıl sonra ise yargılandıkları davadan beraat etti. 
 
27 Kasım 2020: Van’da Osman Şiban'ın ağır yaralı, Servet Turgut’un ise yaşamını yitirdiği işkence ve helikopterden atılmalarıyla ilgili Meclis'te konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, işkence ve kötü muameleye değinmeden her ikisinin de “milis” olduğunu ileri sürdü. 
 
11 Haziran 2021: Van’ın Çatak ilçesinde 11 Eylül 2020’de operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitiren Servet Turgut ile birlikte helikopterden atılan Osman Şiban, 9 ay sonra ifade verdi. Hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade veren Şiban, olay günü yaşadıklarını anlattı. Daha sonra ise, Van Cumhuriyet Başsavcılığı Osman Şiban hakkında, “örgüt üyeliği” iddiasıyla iddianame hazırladı. Van 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Şiban’ın ikametgahı nedeniyle "yetkisizlik" kararı vererek, dosyayı Mersin’e gönderdi. 
 
7 Eylül 2022: Olaydan tam iki yıl sonra Çatak’ta helikopterden atılan yurttaşlarla ilgili yapılan “Gazetecilere gözaltı talimatı aynı yerden” başlıklı haber nedeniyle MA’nın İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik ile haberi paylaşan Jiyan İmtiyaz Sahibi İdris Yayla’ya dava açıldı. 
 
MA / Adnan Bilen
 

Diğer başlıklar

22:23 Marsilya’da ‘Öcalan’a özgürlük’ çağrısı
22:00 Amed'te halk toplantıları: Devlet adım atmalı
21:30 Yangın açıklaması: 83 yangından 8’i aktif
21:12 Madımak anması: 2 Temmuz’a çağrı
21:09 Şirnex’teki doğa talanına tepki: Sessiz kalmayın
21:02 Manisa ve Sakarya’da yangın: Yerleşim yerleri boşaltıldı
20:43 Paramiliter gruplar Girê Eyndarê Tepesi'ne zarar verdi
20:34 İHD Çewlîg’de 7 yıl sonra temsilcilik açtı
20:17 Amed’de 6 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi
20:07 Marmara için kuvvetli rüzgar uyarısı
19:57 İran’a uçak seferleri başlıyor
19:22 Birçok yerde orman yangını çıktı
19:18 Trump’ın İran’a askeri hareket yetkisini kısıtlamaya yönelik tasarı reddedildi
19:15 Konya’da erkek şiddeti: 2 kadın ağır yaralandı
19:11 Erdoğan ‘İBB’ açıklaması: Ahtapotun kollarını kendileri açıklıyor
19:02 'Savaş sonrası İran baskıyı arttırdı'
18:59 Beyoğlu’nda eylem ve etkinlik yasağı
18:51 Gazeteci İrfan Değirmenci gözaltına alındı
18:48 İsrail saldırılarında 11 gazeteci katledildi
18:45 Medeni Yıldırım mezarı başında anıldı
18:39 İran'da 14 kadın, 3 çocuk katledildi
18:36 Bursa’da doğalgaz patlaması: 3’ü işçi 4 kişi yaralandı
18:31 MKM 35'nci yılında yeni mekanını törenle açtı
18:24 Şêx Seîd konferansı sonuç bildirgesi: Mezar yerleri açıklansın
18:08 Özel’den ‘kongre davası’ açıklaması
17:57 Sakine Cansız Kadın Festivali başladı
17:40 DFG ve MKG: Zeynep Durgut’un yanındayız
17:35 Şêx Seîd isyanının toplumsal bellekteki yeri tartışıldı
17:28 Antalya’da orman yangını
17:14 'Perihan Sevda Erkılıç’ın beslenme ve tedavi hakkı gasp ediliyor'
17:07 2 günde 111 yangın çıktı
16:48 30 yılın ardından tahliye edilen Engin’e kitlesel ziyaret
16:23 Ayşegül Doğan: Demokratik bir yaşam inşa edeceğiz
16:14 Sebahat Tuncel: Engellilere bakış açısını değiştirebiliriz
16:05 Rojin Kabaiş’in ailesi dosya savcısıyla görüştü
15:47 Sekasur’da kum ocağına karşı nöbet!
15:41 Roboskî Katliamı 162'nci ayında: Adalet sağlanmadan barış olmaz
15:14 Hasta tutsaklar için tahliye çağrısı
14:42 Af Örgütü’nden Galatasaray Meydanı için kampanya
14:25 Bayındır’dan partilere: Öcalan’ın ulusal kongre çağrılarına cevap verin
14:22 Çukurova TUAY-DER kongresi: Öcalan'ın çağrısı çözüme kapı araladı
14:21 'Barış iddiası varsa ihraçlar iade edilmeli'
14:20 Engelliler İçin Demokratik Toplum Konferansı: Sürecin öznesi olmalıyız
14:15 Tülay Hatimoğulları: Yasal adımlar atılmalı, KHK'lilerin sorunları giderilmeli
14:04 Demokratik Birlik İnisiyatifi Wan'da toplandı
13:41 Kayıp yakınları 3 kentte adalet talep etti
13:32 Şêx Seîd isyanının Kürdistan’a etkisi tartışıldı
13:27 Bin 57'nci hafta: 5 kişinin failleri yargılansın
13:06 Göçük altında kalan işçiler hayatını kaybetti
12:57 Çiğli ve Akhisar'da orman yangını
12:33 Çocuğa polis işkencesi davasında karar bozuldu: İndirim yapılmadı!
12:29 Amed’de çıkan yangın söndürüldü
11:40 Öldürüldüğü iddia edilen Ceylan'a dair açıklama
11:34 DEM Parti ABD’de süreç eksenli temaslarda bulundu
11:23 HPG BİM: Türk ordusunun saldırıları sürüyor
11:21 Anevrizma hastalığı olan tutsağa 'revirde ameliyat' önerisi!
10:59 Ceyhan'da bir kadın katledildi
10:58 Yıldırım katledileli 12 yıl oldu: Mücadelesine sahip çıkacağız
10:48 Mazlum Erenci mezarı başında anılacak
10:44 Erdîş Bahar Şenliği'ne katılan sanatçılar: Kültürümüze sahip çıkalım
09:17 9 kent için 'sarı kod' uyarısı
09:10 Madımak'ın tanığı: Aleviler eşit yurttaş olarak görülmeden barış sağlanmaz
09:10 Sel nedeniyle evleri zarar gören yurttaşlar çözüm istiyor
09:09 Zeynep Durgut'a tehdide gazetecilerden tepki: Cezasızlık politikası mafyaların önünü açıyor
09:08 İHD'li Pınar Zengin: Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sürece katkı sunar
09:07 100 yıldır mezar yeri açıklanmayan Şêx Seîd'in torunu: Adil barışa destek sunarız
09:06 Petrol kuyuları yarım asırlık köyün kaynak sularını kuruttu
09:06 Mağduru oynayan avukata mahkeme aranıyor!
09:04 Ağır hasta tutsak Fatma Tokmak için yeni başvuru: Durumu çok ağır
09:00 28 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
00:00 Trump, İran'a yaptırımların hafifletilmesi çalışmalarını durdurdu
27/06/2025
23:57 İmamoğlu'ndan Özgür Özel için destek çağrısı
23:49 13 yaşındaki çocuk boğularak yaşamını yitirdi
23:06 Amed ilçelerinde halk toplantıları sürüyor
22:55 Bakan Yumaklı: Sadece bugün 67 yangın çıktı
22:18 Erdîş’te binlerce kişi şenlikte buluştu
22:12 'Demokratikleşme Cumartesi Meydanı'ndan geçer'
21:59 Suriye'de Gazeteci Hesen Zaza gözaltına alındı
21:55 Tetwan Kültür ve Sanat Festivali başladı
21:18 2 vekil DEVA Partisi'nden istifa etti
21:14 Köyü basan askerler 'kaçakçılık' gerekçesiyle evleri aramak istedi
20:33 İsrail’in İran’a saldırılarında bin 190 kişi yaşamını yitirdi
20:26 Özel sektör öğretmenlerinden çağrı: Meclis çözüm bulmak zorunda
20:17 İzmir yangınlarında 1 tutuklama 3 gözaltı
19:39 ABD'de 'doğumla vatandaşlık hakkına sınırlama' yolu açıldı
18:22 CPJ’den yetkililere muhabirimiz Zeynep Durgut için çağrı
18:18 Putin: Ukrayna’yla üçüncü tur müzakerelere hazırız
17:59 IPI raporunda Zeynep Durgut ve Berivan Kutlu’ya yer verdi
17:56 Bornava'da yangın büyüyor: Mahalle tahliye edildi
17:47 Kayyım yönetimi, hem icrayı hem de AKP’li 27 avukata vekalet verilmesini kabul etti
17:38 Bursa'da orman yangını
17:34 7 kez 'cezaevinde kalamaz' raporu verildi, ama tahliye edilmedi
17:12 İran’dan 4 Beluc yurttaşa idam cezası
16:49 Şêx Seîd, Seyîd Rıza ve Seîdê Kurdî'nin mezar yerleri için önerge
16:38 İktidarın zam teklifi açıklandı
16:27 İstanbul’da avukata tehdit: Savunma hedefte
15:55 Hak örgütleri sürece katkı için çalışmaya başladıklarını deklere etti
15:43 İzmir ve Balıkesir'de tarım alanlarında yangın çıktı
14:42 Konut almaya hak kazanan depremzedeler için 45 gün süre
14:19 Aliağa'daki yangın kontrol altına alındı
14:13 TTB Sağlık Bakanlığı önünden seslendi
14:00 DYO işçileri eylemde
13:39 Cezaevleri raporu: En temel insani haklar dahi askıya alındı
13:37 İngiltere Parlamentosu’nda Abdullah Öcalan’a özgürlük çağrısı
13:10 Derya Ren’ın beraat kararının gerekçesi açıklandı
12:53 DTSO'dan 'Gölgede Kalan' temalı fotoğraf yarışması
12:38 DEM Parti'den asgari ücrete zam talebi
12:37 Hindistan ve Çin sınır anlaşmazlığı için kalıcı çözüm arayışları
12:32 Taciz failinin şikayetiyle yargılanan psikoloğa beraat
12:31 Aliağa'da yangın tekrar başladı
12:29 Abdullah Öcalan: Şeyh Said bir halkın sesiydi, geri adım atmadı
12:26 Çocuk istismarından 28 yıl ceza verilip tahliye edilen eğitmen sırra kadem bastı
12:21 Dep Belediye eşbaşkanı görevden alındı
11:31 Şırnak Gazeteciler Cemiyeti: Zeynep Durgut'un yanındayız
11:30 TİS talepleri: Satış sözleşmesini değil, grev hakkını savunuyoruz
11:25 Sadece okunması 90 gün sürecek karara itiraz süresi 7 gün
11:24 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:56 Ayşegül Doğan: Süreci destekleyecek gelişmelere ihtiyaç var
10:22 Eski belediye eşbaşkanın tahliyesi 3 ay engellendi
09:22 Eğitimde iyileşme tümden değişimle mümkün
09:20 Antalya'da iki bölgede orman yangını
09:10 AKP’li Belediye ‘usulsüz’ ihaleleri ‘güvenliğe’ bağladı!
09:10 Çocuk Hakları Merkezi Başkanı: Tutuklanma çocuklarda suç oranını artırıyor
09:10 Amed'ten iktidara: 'adım at, operasyonlarını sonlandır' çağrısı
09:09 Yazar Mahir Sayın: Ortadoğu'da tek seçenek Demokratik Konfederalizm
09:09 Kadınlardan Gimgim’de yapılacak festivale çağrı
09:09 Meral Danış Beştaş: Ortadoğu’daki gelişmeler Türkiye’ye ‘iç sorunlarını çöz’ diyor
09:09 Çatışmalı süreçte ailesinden 4 kişiyi yitirdi: Devlet acil somut adım atmalı
09:08 Wan ve Qers sokaklarından krize çözüm: Sürecin barışa evrilmesi
09:01 2 oğlunun cenazesi kaldırıma gömülen baba: Barış acımızı dindirir
09:00 27 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
00:04 Şirnex'te 5 bölge 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
26/06/2025
23:54 Bakırhan İngiltere'de: Öcalan’ın fikirlerinin hayata geçmesi kritik önemdedir
23:06 Dêrik'te Abdullah Öcalan için kitlesel yürüyüş
22:49 Farqîn ve Xana Axpar’da halk toplantıları: Devlet somut adım atsın
22:07 Erdoğan, Katar Emiri ile görüştü
21:50 Çetin Arkaş için çağrı: Vakit kaybetmeden hasta tutsaklar serbest bırakılmalı
21:21 Madde bağımlılığına karşı broşür dağıtıldı
20:33 18 yaşındaki Oya Budak ayrıldığı erkek tarafından katledildi
19:54 Buca işçilerinin eylemi kazanımla sonuçlandı
19:51 Emekliler hakları için sokağa çıktı
19:25 Gazeteci Metin Yoksu tutuklandı
19:01 DEM Parti Fethiye'de kadınlarla buluştu
18:58 Riha'da KHK'liler için eylem
18:54 İran’da Beluç öğretmen katledildi
18:49 DW Türkçe'nin erişim engeli kaldırıldı
17:52 Halk TV'ye 10 gün yayın durdurma cezası
17:33 Katledilen Yaprak Türk'ün cenazesi kadınların omuzlarında taşındı
17:21 ÖHD Çetin Arkaş için hashtag çalışması başlatacak
17:14 Gazeteci Hakan Ergün tahliye oldu