Milli Türk Talebe Birliği içinden doğan örgütün ilk cinayetleri

img
AMED - Cumhur İttifakı'na dahil olan HÜDA PAR, domuz bağları, işkence, satırlı ve kezzaplı saldırılarla adını duyuran Hizbullah'ın siyasi kanadı olarak siyaset sahnesine çıktı. Çok sayıda siyasetçi ve gazeteci, 90'larda bu karanlık örgüt tarafından katledildi.  
 
Hür Dava Partisi'nin (HÜDA PAR) AKP’nin başını çektiği Cumhur İttifakı’na dahil olması sonrası gözler yeniden, kaçırma, işkence, domuz bağı, mezar evler, satırlı ve kezzaplı saldırılı cinayetlerle bilinen bir dönemin karanlık aktörü Hizbullah’a çevrildi. Hizbullah, 1979’da Amed’de açılan İlim Kitapevi etrafında, Durmaz olan soyadını Velioğlu olarak değiştiren Hüseyin Velioğlu liderliğinde şekillendi. Velioğlu, üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği içinde faaliyette bulundu. Akıncılar Grubuyla da başlarda ilişkilenen Velioğlu, daha sonra Amed’de açılan İlim Kitapevi ile bu günkü Hizbullah’ın temelini oluşturdu. Abdulvahap Ekinci’nin başını çektiği Vahdet Kitapevi, Fidan Gögür’ün başını çektiği Menzil Kitapevi ile 1989’da açılan ve başını Hüseyin Velioğlu’nun çektiği İlim Kitapevi çevreleri arasında yakın ilişki bulunuyordu. 
 
İLK SALDIRILAR MENZİL’E 
 
İran’ın şiddet eylemleri temelli fikirlerini referans alan İlim çevresi, ilk şiddet eylemlerini, aralarındaki ideolojik rekabet nedeniyle Menzil grubuna yöneltti. 1987’da Dicle Üniversitesi’ndeki Menzil üyelerine taşlı, sopalı saldırılar düzenledi. Bu tür saldırılar, 1989’un sonlarına kadar devam etti. Daha sonra adı Hizbullah olarak şekillenmeye başlayan İlim grubu, bu süreçten sonra PKK’nin kitleselleştiği ve devletin tehdit olarak gördüğü sivillere yönelik eylemler için hazırlık sürecine girdi. 
 
SİYASETÇİLER VE GAZETECİLER HEDEFTE
 
PKK ile doğrudan çatışmaya girmek yerine, şehirlerde "PKK sempatizanı" olduğunu düşündüğü sivillere yönelik satırlı ve silahlı saldırılar için hazırlık yapan Hizbullah, 1991 yılında Hezex'te (İdil) Sabri ve Hayriye Karaaslan adlı kişilerin öldürülmesinde PKK’yi suçladı. Hizbullah, Hezex'te 3 Aralık 1991’de PKK ile ilişkili olduğunu öne sürdüğü Süryani Mihail Bayru’yu katletti. Hizbullah, PKK’nin kitleselleştiği bu dönemde sivillere yönelik kaçırma, işkence, satırlı, kezzaplı ve silahlı saldırılarını sıklaştırdı. Polis karakollarının yakınında gerçekleşen bu saldırıların failleri yakalanmazken, JİTEM ve Hizbullah saldırıları sonucu bu dönemde 17 bin 500 faili meçhul cinayet işlendi. 
 
Saldırılarında Takarof marka silahla enseden sıkılan tek kurşunu imza olarak kullanan Hizbullah, Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekili Mehmet Sincar ve Hizbullah’ın Diyarbakır Çevik Kuvvet Merkezi’nde eğitildiğine dair haberi yapan 2000’e Doğru dergisinin muhabiri Halit Güngen’in öldürülmesiyle gündeme geldi. Bir önceki sayısında devlet ve Hizbullah ilişkilerinden bahseden haftalık Gerçek dergisinin Diyarbakır temsilcisi Namık Tarancı, 20 Kasım 1992'de iş yerine giderken vurularak öldürüldü. Özgür Gündem muhabiri Hafız Akdemir, Cengiz Altun da Hizbullah tarafından katledilenler arasında. Birçok karanlık cinayete imza atan Hizbullah’ın gerçek yüzü ise, Beykoz baskınından sonra ortaya çıkacaktı. 
 
BEYKOZ BASKINI VE VELİOĞLU’NUN ÖLDÜRÜLMESİ
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 1999’da uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirilmesinden sonra PKK’nin çökeceği hesabını yapan ve Hizbullah’a ihtiyacının kalmadığını düşünen devlet aklı, Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun İstanbul Beykoz’da kaldığı villaya operasyon düzenledi. 2000 yılında gerçekleşen operasyonda, Velioğlu öldürüldü. Hizbullah’ın askeri kanat sorumlusu ve işlenen cinayetlerin emrini veren Velioğlu’nun talimatlarını Hizbullah militanlarına ileterek planlamalar yaptığını kabul eden Cemal Tutar ile Hizbullah’ın şimdiki lideri Edip Gümüş, yara almadan yakalandı. Bu operasyonda Hizbullah’ın arşivi de ele geçirildi. Kendisine operasyon yapılmayacağına dair güven nedeniyle tüm hücre evlerini yurtiçinde oluşturulan Hizbullah’ın tüm hücre evlerine Beykoz operasyonundan sonra baskınlar yapıldı. Bu operasyonlarla kamuoyu, kaçırılan kişilere yönelik işkenceli videolardan, domuz bağlarından mezar evlerden haberdar oldu. 
 
YENİDEN ÖRGÜTLEME ÇALIŞMALARI
 
Ancak 2000'li yıllardan sonra Hizbullah'ın Mustazaf-Der adlı dernekle yeniden örgütlenmesine alan açıldı. Söz konusu dernek, 2012’de Hizbullah bağlantısı nedeniyle kapatıldı, 2022’de ise yeniden açılmasına izin verildi. Bu derneğin genel başkanı olan ve aynı zamanda Hizbullah üye ve yöneticilerinin davalarına bakan avukat Hüseyin Yılmaz, daha sonra HÜDA PAR’ın Genel Başkanı oldu. Yılmaz aynı zamanda Hizbullah’ın askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar’la “Hizbullah Ana Davası Savunmaları”nı kitaplaştıracaktı. 
 
TAHLİYELER VE HÜDA-PAR İLİŞKİSİ 
 
Edip Gümüş ve askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar, 10 yıl tutukluluğun ardından, Ceza Muhakemeleri Kanunun 102. Maddesi yürürlüğe girince Fuat Balca, Sinan Yakut, Kemal Gülşen ve Mustafa İpek'le birlikte tahliye edildi. 165 kişin öldürülmesi, 85'inin yaralanmasında yargılanan Gümüş, Tutar ve beraberindekiler, tahliyelerinin ardından hemen yurtdışına kaçırıldı. Onların yurtdışına çıkarılmasını organize eden Fikret Gültekin ve Sait Şahin, 6 yıl 3 ay hapis cezalandırıldı. Gültekin ve Şahin, HÜDA PAR’ın kurulmasına öncülük eden ekip arasında bulunurken, Şahin daha sonra HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. 
 
İlim Hizmet Yardımlaşma ve Araştırma Derneği (İhya Der) Başkanı ve HÜDA PAR üyesi Aytaç Baran, 2015 yılında, Amed’te kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü. HÜDA PAR olaya ilişkin PKK’yi suçladı. Aynı gün Hizbullah militanları evlerine yaptıkları baskınla Bayram Özelçi, Emin Ensen ve Bayram Dağtan’ı silahla öldürdü. Aytaç Baran’ın cenaze töreni ise, Hizbullah üyelerinin kalaşnikoflu gövde gösterisine döndü. AKP iktidarında yaşanan bu olaya herhangi bir müdahalede bulunmaması dikkat çekti. 
 
ANADOLU AJANSI VE İSTİHDAM
 
AKP’nin gösterdiği bu tolerans ve Hizbullah’ın lider kadrosunun tahliye edilerek yurtdışına kaçırılması karşılıksız kalmadı. HÜDA PAR, DAİŞ’in Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik yaptığı bombalı saldırılarda bulunduğu 1 Kasım seçimlerinde AKP lehine çekildi. 2011’de Hizbullah’ın lider kadrosunun tahliye edilmesiyle başlayan fiili ittifak, 2012’de Hizbullah’la ilişkili olduğu öne sürülen Anadolu Ajansı Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nde Erdem Gültekin’in başmuhabir, ardından Bölge Müdürü olmasıyla ilerledi. Anadolu Ajansı, Hizbullah’la ilişkili İlke Haber Ajansı’nda (İLKHA) çalışan gazetecilerin bazılarını kaşeli muhabir, bazılarını ise kadrolu muhabir olarak istihdam etti. Kurdistan'da belediyelere kayyım atanması sonrası da Hizbullah’a yakın kişiler belediyelerde istihdam edilmeye başlandı.
 
HİZBULLAH ÜYELERİNE TAHLİYE
 
Bu işbirliği  alttan alta ilerlerken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden dikkat çekici kararlar çıkmaya başladı. AİHM, Devlet Güvenlik Mahkemelerinde askeri üye bulunması nedeniyle, bu mahkemelerde yapılan yargılamaların adil olmadığı yönünde karar aldı. Mahkemeler, bunun üzerine 2019’dan başlayarak Hizbullah dosyalarındaki tüm hükümlülerin yeniden yargılanmasına karar verdi. Mahkemeler, yaklaşık 200 Hizbullah üyesini yeniden yargılama kapsamında tahliye edilmesi yönünde karar aldı. 
 
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın davetiyle HÜDA PAR, AKP, MHP, BBP ve Yeniden Refah Partisi’nin kurduğu Cumhur İttifakı’na katılırken, gözler Hizbullah’a meşruiyet kazandırılmasının toplum için oluşturacağı tehdide çevrildi; Hizbullah nasıl ortaya çıktı? Amaçları, hedefleri ve bunlara ulaşmak için nasıl bir metot kullandı, kullanıyor? Bu ve daha fazla sorunun yanıtını dönemin tanığı anlattı.   
 
DÖNEMİN TANIĞI ANLATTI
 
Hizbullah’ın kuruluş aşamasında Menzil grubu içinde yer alan tanık, Hizbullah’ın ortaya çıkışını, Hizbullah’ın şiddet eylemlerine nasıl, ne zaman, kime karşı ve hangi ideolojik saiklerle başladığını, Hizbullah’la Menzil arasındaki ideolojik farklılıkları, Hizbullah-Menzil, Hizbullah-Vahdet ve Hizbullah’ın Kürt yurtseverlerine ve sivillere yönelik saldırılarını, Hizbullah-HÜDA PAR arasındaki ilişkiyi anlattı. Hizbullah’ın geçmişteki cinayet pratiğinden kaynaklı “can güvenliğinin” olmadığını ve isminin kapalı tutulmasını isteyen tanık, 11 Eylül 1994'te kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Menzil grubunun lideri Fidan Göngür’ün çok yakınında bulunan bir isim. Aynı zamanda Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'yla da birçok ortamda bir arada bulunmuş olan tanığın ismini, “Şahit İmam” olarak değiştirdik. 
 
FİKİR FARKLILIKLARI
 
Şahit İmam, Hizbullah’ın Menzil grubundan ayrılan İlim grubuna dayandığı ya da ilk liderinin Abdulvahap Ekinci olduğu yönündeki yaygın kanının doğru olmadığını söyledi. Vahdet, Menzil ve İlim grubunun ayrı ayrı yapılar olduğunu ifade eden Şahit İmam, Vahdet grubunun kurucu liderinin Abdulvahap Ekinci, Menzil grubunun Fidan Göngür ve bugünkü Hizbullah’ın ana çekirdeğini oluşturan İlim grubunun ise Hüseyin Velioğlu olduğunu söyledi. Amed’de kurulan bu grupların hiçbir zaman aynı çatı altında buluşmadığını ve farklı fikirler etrafında şekillendiğini söyleyen Şahit İmam, Vahdet Kitapevi çevresinin İhvanı Müslümin, İlim Kitapevi çevresinin İran’la İhvanı Müslümin, Menzil’in ise İran’dan daha çok da Ali Şeriati’den etkilendiğini aktardı.  
 
‘MENZİL ÇATIŞMAYA KARŞIYDI’
 
“Çok yaygın bilinen bir yanlış var” diyen Şahit İmam, “Deniliyor ki Menzil, İlim gurubundan ayrıldı. Sebebi de İlim’in PKK’ye karşı silahlı mücadele başlatması veya şiddet eylemleri. Aslında bir parçası şöyle doğru. Evet, zaten Menzil silahlı eylemlere ve PKK ve herhangi birine karşı, Kürtler arasındaki çatışmaya başından beri karşıydı bu doğru. Ama Menzil ve İlim organik olarak hiçbir zaman bir olmadılar. Vahdet Kitapevi de var. Üçü de ayrı. Menzil 1978’ de Diyarbakır’da kuruluyor. İlim Kitapevi de 1984’ten sonra kuruluyor. Arada 6 yıl var. İlk başlarda benzer fikirde oldukları ve şiddet olayları falan oluşmadığı için Menzil ve İlim’in gençleri, öncüleri birbirleriyle selamlaşan, oturan, konuşan insanlar. Dolayısıyla bir, selamlaşma bir muhabbet ortamı var. Organik örgütsel çalışma asla bir olmamış. Vahdet Kitapevi, İhvan, İhvanı Müslümin çizgisindedir. Menzil ve İlim kitapevlerindeki öğütlü olan yapı daha çok İran devriminden etkilenen gençlerdi o zaman. Daha çok İran devrimiyle beraber, ama İlim’in şöyle bir özelliği var; Menzil’den daha çok İhvan’a da yakındı. Bakın Vahdet  tamamen İhvan, İlim İhvan artı İran etkilenmesi. Menzil, evet, İhvanı okur, Seyit Kutub’u okur, ama daha çok Ali Şeriati. Daha çok İran’dan beslenen, özellikle Ali Şeriati Menzil gençliği üzerinde etkiliydi. Dolayısıyla etkilendikleri şeyler de bir miktar farklıydı” diye konuştu.
 
‘İLİMİN ŞİDDET EĞİLİMİ VARDI’
 
Menzil, İlim ve İhvan arasında ideolojik farklılıklarla birlikte “şiddet” eğilimlerinin de farklı olduğuna işaret eden Şahit İmam, bugünkü Hizbullah’ın ana çekirdeği olan İlim grubunun baştan beri güçlü bir şiddet eğilimi olduğuna belirtti.  Şahit İmam, “İlim’in örgütsel yapılanmasında şiddete eğilim vardı. İlimin gençleriyle tartışıyorduk. Birlikte okuduğumuz o dönemlerde, gençleri örnek veriyorum: Özelikle kendilerine aykırı bir eylemi, davranışı, giyim tarzı, kıyafeti gördüğünde ya zor olmazsa, korku olmazsa bunlar nasıl yola gelir diyorlardı. Şimdi dolayısıyla İlim’de alt yapısında şiddete, zorla şekillendirmeye, zoraki bir kalıba sokma alt yapısı vardı. Menzil de daha çok iknaya yönelikti. Yani menzil şöyle derdi: Biz tebliğle sorumluyuz, biz mesajı iletiriz, ikna ederiz. Dolayısıyla zorla olan bir şey zaten inanç olmaz. Zorla olan şey kabul olmaz. Zaten bugün bu zora boyun eğen, yarın başka bir zora boyun eğer. Biz gençliğimizde şunu diyorduk; Zora boyun eğen daha büyük bir zoru gördüğünde ona da boyun eğer. O açıdan temelde aslında kitleyle iletişim kurarken, siyasal dini yorumlarını tartışırken temelde bir fark vardı. Biri kaynağından iknayı, öteki ise zoru öne çıkarıyor" ifadelerini kullandı.  
 
‘MENZİL ŞİDDETE KARŞIYDI’
 
İlim grubunun şiddet eğilimi olduğunu ancak Menzil grubunun bunu reddettiğini dile getiren Şahit İmam, “İlk başlarda sistemle de kavga edebilecek, onunla da şiddet eylemlerine girecek bir alt yapı vardı İlim’de. Menzil’de bu da yoktu. Menzil şiddeti kökten reddediyordu. Diyordu ki: Biz şiddet eylemlerine bulaşmayacak, çok ileri boyutlarda toplumsal destek, toplumsal talepler artar, bizim istediğimiz kıvama gelir ve sistemle karşı karşıya gelindiğinde sistem taleplere cevap vermezse o zaman halk ayaklanmasıyla beraber toplumun bir karşı duruşu olur. Bunun adı da şiddet eylemi olur mu, olmaz mı, bu da başka bir teknik tartışma. Ama böylesi bir yöntemle sistemle karşı karşıya gelmeyi şiddeti ön görüyordu. Yani küçük bir yapıyken, örgütsel mantıkla eline silah alıp birkaç militanla mücadele mantığı Menzil’de yoktu” şeklinde konuştu. 
 
‘İLK ŞİDDET EYLEMİ 1987’DE MENZİL’E OLDU’
 
Birbirinden uzakların değil, birbirine yakın olanların çatışmasının daha kolay olduğunu söyleyen Şahit İmam, İlim ve Menzil arasındaki çatışmanın bu yakınlık ilişkisinin getirdiği taban kapmadan kaynaklandığını savundu. Şahit İmam, "Yakın olduğunuzda, aynı kitleye hitap ettiğinizde, ‘o kitleyi kapma, kazanma’ üzerine kavga başlıyor. O günden sonra Menzil ve İlim’in karşı karşıya gelmesi kitleyi kapma üzerine gerçekleşti. Yani hitap ettiğiniz kitle ortak olunca, Kürdistan’da, Diyarbakır’da, Batman’da, Van’da, Muş’ta olunca, aynı çalışmaları yaparken, aynı lisede, aynı üniversitede gençlere hitap ederken karşı karşıya gelinir. Solcu bir gençle ancak tartışma yaparsınız, ama çok fazla ilgilenmezsiniz. Bir İslamcı açısından böyle. Ama birbirine yakın, daha dindar, dine yakın gençler üzerinden çalışma yapılınca bu onları karşı karşıya getiren ikinci bir faktör oldu. Onun içindir ki İlim, ilk defa Menzil’e şiddet uyguladı. O da 1987’de oldu. İlk şiddet olayı Dicle Üniversite yurdunda İlim’in genç yapılanmasının Menzil yapılanmasındaki gençlere saldırmasıyla oldu. Bu şiddetin gerekçesi üniversitedeki çalışmalarda o dönem için Menzil’in daha etkin olması ve insanların ilgisini daha çok çekmesiydi. İlimin mantığı: Biz bu gençle ilgileniyoruz, siz ilgilenemezsiniz gibi oluyor. Aslında o gencin kendisi diğerleriyle temas kuruyor. İlim, ‘Bizim ilgilendiğimiz gençlerle ilgilenemezsiniz’ mantığıyla saldırı yapıyordu. Ama bu saldırılara Menzil olarak yanıt vermiyorduk. Aradan bir yıl geçti başka saldırılar devam etti. Yine taşlı ve sopalı saldırılarla, ölümcül darbeli hareketlerle bizden 2 kişi yaralandı. Bu dediğim sopalı saldırılar 1987, 88, 89 sürecinde de devam etti” diye kaydetti. 
 
Kendilerine yönelik saldırıların durmasının nedeninin Hizbullah’ın PKK sempatizanları ve sivillere yönelik başlayan saldırıları olduğunu ifade eden Şahit İmam, yeniden başlayan ikinci ve silahlı saldırı dalgasının ise 1993’ün sonlarına denk geldiğini belirtti. 
 
Yarın: İlim ve Menzil’in Kürt sorununa yaklaşımı, Hizbullah'ın saldırıları nasıl başladı?
 

Diğer başlıklar

10/08/2025
23:57 Yerlikaya: Depremde 29 kişi yaralandı
23:49 Balıkesir'de fabrika yangınında iki işçi hayatını kaybetti
23:37 Balıkesir depreminde bir kişi hayatını kaybetti
22:57 Wan’ın iki ilçesinde sel: Kayyım yönetimi önlem almadı
22:50 Qoser'de on binler şölende buluştu: İmralı kapılarını açın!
22:12 Memişoğlu: Balıkesir'deki depremde 4 kişi yaralandı
22:10 Balıkesir depreminde de hatlar kilitlendi
22:06 Erdoğan'dan deprem sonrası açıklama
21:59 Riha ve Adana'da halk şöleni: Yasal düzenlemeler yapılana kadar mücadele sürecek
20:49 İzmir’de Özgür Kültür Sanat Derneği açıldı
20:38 DEM Parti'den deprem açıklaması: Geç olmadan harekete geçmeliyiz
20:13 Balıkesir'de 6.1 ve 4 büyüklüğünde deprem: Bazı binalar yıkıldı
20:10 Polis engelini tanımayan kitle, Ferhat Tünç'ü memleketinde toprağa verdi
19:57 Wan’da yürüyüşe çağrı
19:53 Beluc kadınların eylemine saldırı
19:50 Adana’nın iki mahallesi günlerdir elektriksiz
18:44 Emine Ocak için Bern'de kitlesel anma
17:35 İran'dan Ermenistan-Azerbaycan anlaşmasına itiraz
16:44 Sıcaklar 17 kenti vurdu
16:22 Rakka'da 'Kadınların örgütlenmesiyle toplum birleşir' kampanyası
16:06 Pakistan’da gözaltına alınan öğrenciden 25 gündür haber yok
15:35 Peri Vadisi’ndeki jeotermale karşı yürüyüşlü protesto
15:11 Ekin Wan anıldı: Mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor
15:10 Gençlerden çalıştay: Demokratik toplum manifestosu özgürlüğün perspektifini sunuyor
14:43 Beluc kadınlar eylemde: Soykırımı ifşa ediyoruz
13:13 Anamur'da orman yangını
13:12 Bahçeli: Süreç çalışmalarının yılsonuna kadar tamamlanması bekleniyor
12:28 Samandağ'da provakasyon uyarısı: Barış ve kardeşlik kültürünü hakim kılalım
12:26 Wan’daki yangında 4 dükkan yandı
12:04 Beritan Aktaş’ın taziyesine ziyaret
11:52 CPT: Türkiye Temmuz ayında 18 saldırı gerçekleştirdi
11:06 Bağcılar'da 13 katlı binada yangın
10:40 İran’da polis merkezine silahlı saldırı
10:14 Brezilya’da kaza: 11 ölü 45 yaralı
09:56 Erkek şiddeti: İki kadın katledildi
09:50 Jin derginin 128’inci sayısı yayında
09:11 'Mezarlıklar onarılarak ailelerin ziyaretlerine açılmalı'
09:10 Peri Vadisi’nde jeotermal: Amaç yeniden göçertmek
09:10 Sêwereg’in mahalleleri elektriksiz ve susuz: İlgilenen yok
09:09 Ferda Fahrioğlu: STÖ’ler proaktif olarak barış mücadelesinde yer almalı
09:06 'Kürt sorunun çözümünde ısrarcılarsa umut hakkını uygulamalılar'
09:05 'Barış süreci'nin gölgesinde Kürdistan’da ekokırım
09:03 Prof. Dr. Çoban: Yıkımın durması için sömürü düzeni sonlanmalı
09:01 DEM Parti ‘Yeşil Agirî’ inşa ediyor
09:00 Ağız içi aramayı reddeden tutsak darp edildi
09:00 10 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:45 Av. Rezan Epözdemir gözaltına alındı
09/08/2025
22:50 Vali 'kesim durduruldu' demişti, yeni görüntüler çıktı
22:29 On binler şölenlerde bir araya geldi: Devlet de bir an önce adım atsın
21:35 Aram Tigran Amed ve İstanbul'da anıldı
21:04 İstanbul'da 'barış için insan zinciri' eylemi
20:51 Karayılan: Meclis Komisyonu’na önemli rol düşüyor, Önder Apo’ya başvurmalı
19:06 Gazeteci Hüseyin Deniz mezarı başında anıldı
18:44 PKK'li Turan'ın taziyesine ziyaret
18:25 Dêrazor'da saldırı: 1'i çocuk 4 yaralı
17:35 Eskişehir'de yaban hayvanı avı ihalesine tepki
16:40 Amedspor Mbaye Diagne ile prensip anlaşmasına vardı
15:48 Hakim tahliye ertelemeyi iptal etti, Kurul süreyi uzatarak yanıt verdi
15:17 JİTEM'in katlettiği gazeteci Deniz anısına seramik sergisi açıldı
15:13 Balıkesir'de yangın: 10 dönüm yandı
14:38 HPG'li Welat Hazır'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:36 3 hasta tutsak için hayati risk uyarısı
14:24 İran İnsan Hakları Örgütü: Qerçek Cezaevi’nde tutsaklara işkence yapılıyor
13:32 ‘Komisyon zorla kaybettirilenlerin akıbetini ortaya çıkarsın’
13:23 Cumartesi Anneleri gazeteci Ferhat Tepe için adalet istedi
13:21 Fidan ile Sisi görüştü
13:21 Çanakkale’deki yangınlar kontrol altına alındı
12:44 Husilerden İsrail’e hava saldırısı
12:05 Samandağ’da trafik kazası sonrası tehlikeli gerilim
11:40 Şam hükümeti Paris’teki görüşmelerden çekildi
11:10 Trump ve Putin Alaska’da bir araya gelecek
11:07 Amed’de çalıştay: Barışın tuğlasını birlikte örmeliyiz
10:12 CHP Genel Başkan yardımcısı: Komisyon tarihi bir fırsat, toplum aktif destek vermeli
09:56 Peköz: Öcalan'ın Kuzey ve Doğu Suriye'den taviz vermeyeceği açıktır
09:51 Murad Mıhçı: Keşke 1915 öncesinde de böyle bir lider olsaydı
09:47 Muğla'da kadına saldırı
09:19 3 cezaevinde 2 yılda 56 infaz erteleme, 16 infaz yakma
09:18 Sürecin ‘öznesi’ olan cezaevlerinde Kürtçe düşmanlığı
09:16 İki tutsağa ‘su bidonundan halter yaptı’ cezası
09:10 Bakanlık orman kıyımındaki sorumluğunu kabul etmedi
09:08 Wan ve Gimgim sokakları: Anayasal güvence istiyoruz
09:07 Mêrdîn'de kayyım satışa başladı: 22 taşınmaz satılığa çıkarıldı
09:04 33 yıldır aydınlatılmayan cinayet: Bıraktığı gelenek sürüyor
09:03 Muş'ta kuruluşunu ilan eden DEM Parti Kadın Meclisi çalışmalarına başladı
09:02 Ekolojik talan Şirnex'in su kaynaklarını kuruttu
09:00 09 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:58 Peyas Belediyesi'nden kadın cinayetlerine karşı eylem planı
08:45 Temel: Öcalan’ın koşulları değişmeden süreç sağlıklı ilerlemez
08/08/2025
23:27 Beyaz Saray'da Trump-Aliyev-Paşinyan zirvesi
22:38 Mereş'te yıkılan bina çöktü: Operatör yaşamını yitirdi
21:23 Siweyda’da 20 cenaze bulundu
21:18 Abdullah Öcalan'dan Mexmûr Kampı halkına mektup
21:10 Murat Karayılan: 15 Ağustos toplumsal devrime yol açtı, kadın devrimini yarattı
20:38 Cezaevi önünden seslendiler: Provokasyonlara karşı önlem alın
20:13 Zini Gediği’nde katledilenler anıldı
20:03 İşçiler kayyıma karşı direnişte: Direne direne kazanacağız
19:31 Komisyonun üçüncü toplantısı 12 Ağustos'ta
19:15 Figen Aras: Kadınlar sürece öncülük etmeli
19:04 KESK: Sahte diplomalara karşı sesimizi yükseltelim
18:51 Erdoğan: Ülkemizde yeni dönemin kapılarını açmak istiyoruz
17:15 Koçmarinliler madene karşı direnişte
17:07 Elektriği kesilen mahalleliler DEDAŞ önünde eylemde
16:32 Ortak Tutum Konferansı’nın sonuç bildirisi: Özgür, demokratik Suriye
16:12 'Herkesi kucaklayan yeni bir Suriye'yi inşa edeceğiz'
16:04 Çanakkale'de çıkan orman yangını yerleşim yerlerine yaklaştı
15:54 Adem Gök'ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:32 Licê’deki yangın kontrol altına alındı
15:19 Deniz Fırat katledilişinin 11'inci yılında anıldı
14:59 ODTÜ’de grev 2’nci gününde
14:30 Güler, Yerlikaya ve Kalın komisyon toplantısı öncesi bir araya geldi
14:28 Alevi ve Durzi'lerden ortak tutum mesajı: Doğru çözüm ademi merkeziyetçidir
14:26 Beluc kadınlar: Adalet yerini bulana kadar durmayacağız
14:07 'Kadın bostanı'nda hasat zamanı
14:02 Komisyonun ikinci toplantısı başladı: Süreci dikkatle yürütmek mecburiyetindeyiz
13:35 10 günde 8 bin imza: Eko-kırım son bulsun
13:33 Mêrdîn'de şüpheli 2 kadın ölümü
13:24 Yargıtay Savcısı'ndan Narin Güran cinayetinde cezaları onama talebi
13:08 İSİG: 204 işçi iş cinayetinde yaşamını yitirdi
13:04 Sahte diploma krizi için araştırma komisyonu talebi
13:00 Kuzey ve Doğu Suriye’de ‘Ortak Tutum Konferansı’: Çoğulculuk tehdit değil güçtür
12:19 'Su meclisi oluşturulmalı' çağrısı
12:19 HPG BİM: Türkiye’nin saldırıları sürüyor
12:04 Ayşe İnceyol’un faili 16 ay sonra Fransa’da yakalandı
12:00 Gazeteci Hüseyin Deniz anısına sergi açılacak
11:31 Riha Tabip Odası'ndan elektrik kesintisi uyarısı
11:30 Hijyenik olmayan 3 bin 112 kilo et imha edildi
11:12 Venezuela başkanın tutuklanması için 50 milyon dolar ödül
11:03 Gençlik yürüyüşüne çağrı: Yeni dönemin ruhuna cevap olacağız
10:40 Ermenistan ve Azerbaycan arasında anlaşma
09:41 TİHV Başkanı Bakkalcı'dan komisyona 'süreç önerileri'
09:26 ATK İhtisas Kurulu'na ve Sağlık Bakanlığı'na yeni atamalar
09:25 Temelli: Meclis komisyondan gelecek önerileri Ekim'de yasalaştıracak
09:16 Rudaw havuz medyasını geçti: Yaşamını yitiren HPG’liye ‘teslim ol’ çağrısı!
09:14 Sahte diploma skandalı: Baykara’nın projeleri ekolojik suç teşkil ediyor
09:12 Ağır hasta tutsak Mehmet Emin Çam'ın durumu kritik
09:10 Yazar Kural: Süreç Çerkes halkı için de umut oldu
09:08 Peri Tekstil işçileri: Haklarımızı alan kadar direneceğiz
09:06 Tatos'ta kadınların önerileriyle çözüm projeleri hayat buluyor
09:06 Savcıdan tutsağa pişmanlık dayatması: Tahliyesi 1 yıl ertelendi
09:04 'Toplumsal barış kadınların güvenli bir yaşam sürmesi için önemli'
09:03 Fındık taban fiyatı beklentinin altında kaldı: Yüzde 75’i şirketlerin elinde
09:00 08 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:42 İsrail ‘Gazze’nin kontrolünü ele geçirme planını’ onayladı
07/08/2025
23:09 6 siyasi ittifak Irak seçimlerine katılamayacak
22:45 Qoser’de biri kadın 2 kişi öldürüldü
20:51 BTK: 44 sahte e-imza iptal edildi
20:39 Katledilen Saliha Akkaş için açıklama: Bu ülkede kadınlar korunmuyor
19:08 İzmir ve Uşak'ta yangın
18:16 WHO: Gazze'de 99 kişi açlıktan hayatını kaybetti
18:10 YÖK'ten 'sahte diploma' açıklaması