İSTANBUL - Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan 30 yıllık tutuklu Yaşar Aslan, infazını tamamlamasına rağmen tahliye edilmiyor.
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan 30 yıllık tutuklu Yaşar Aslan, infazını tamamlamasına rağmen Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun “Pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için infazı ikinci kez yakılarak, tahliyesi 3 ay daha uzatıldı.
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduğu sırada 1992 yılının Aralık ayında siyasi gerekçelerle gözaltına alınan Aslan, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanarak, müebbet hapis cezası verildi. 27 Aralık 2022’de tahliye olması beklenen Aslan, kurulun “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için infazı yakılarak, tahliyesi 3 ay uzatıldı.
En son 27 Mart’ta Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’na çıkan Aslan’ın infazı aynı dayatma nedeniyle ikinci kez yakıldı.
KEYFİ İŞKENCE
Kardeşi Müslüm Aslan, ağabeyinin tahliyesinin “keyfi” gerekçelerle ertelenmesine tepki göstererek, “Bu tamamıyla zamana yayılmış keyfi tutumlarla beslenen bir işkencedir. İnsan hakları dernekleri ve kendini demokrat, ilerici ve aydın olarak tanımlayan insanlar, artık yaygınlaşan ve zindanda kurulan kendi başına buyruk mahkemelerin tavırlarına ‘dur’ diyerek, tepkilerini koymalılar” dedi.
Aslan, ağabeyinin başına bir şey gelmesi durumundaki sorumluların, “infaz yakma” kararı veren kurul, cezaevi idaresi, cezaevi savcılığı ve Adalet Bakanlığı olduğunu belirtti.
HDP MECLİS’E TAŞIDI
Konuyu Meclis gündemine taşıyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, konuya “İşlemiş olduğu suça bakış açısı, daha evvel disiplin cezası almış olması, Adalet Bakanlığı’na dilekçe vermiş olması, disiplin cezası kaldırıldıktan sonra yeniden disiplin cezası işlememiş olması. Yani disiplin cezası gerektirecek suç işlemiş olsa da olmasa da ‘Sen bizi kandırmak için işlemiyorsun’ diyorlar. Gerçekten bardak artık çoktan taştı” sözleriyle tepki gösterdi.
SORU ÖNERGESİ VERİLDİ
HDP Mêrdîn Milletvekili Pero Dündar’da konuyu Meclis’e taşıyarak, Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Dündar, Bakanlığa şu soruları yöneltti:
"* İnfaz yakmaya konu karar altında imzası bulunan savcı ile itiraza mütalaa veren savcının aynı kişi olması hukuka uygun mudur?
* Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı’na defalarca kez dilekçe yazan Aslan’ın öğrencilik durumunun somut olmadığı durumu nasıl mümkün olmaktadır?
* İdare ve Gözlem Kurulu’nun bir nevi ‘mahkeme’ gibi görev yapmasının hukuki gerekçesi nedir?"