Feminist aday Saki: Kadın mücadelesinin kazanımlarıyla çok şey değiştirebiliriz

  • kadın
  • 09:00 20 Nisan 2023
  • |
İSTANBUL - Yeşil Sol Parti’nin İstanbul Milletvekili adayı feminist Özgül Saki, yeni dönemi geçmişte yürütülen kadın mücadelesinin elde ettiği kazanımlar üzerinden karşıladıklarını belirterek, “O bağ kopmadığı sürece, biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz” dedi. 
 
Türkiye Cumhuriyeti’nin karanlık dönemlerinden biri olan 12 Eylül 1980 Kenan Evren Darbesi, devletin şiddet aygıtının tüm kesimlere yönelik uygulandığı bir dönem oldu. Gençlerden kadınlara, işçilerden emekçilere, toplumun tüm kesimlerinin gözaltına alındığı, tutuklandığı, işkence tezgahlarından geçirildiği bu dönem, aynı zamanda birçok kesim tarafından politik bilinçlenmenin de belirlenmesinde etkili oldu. 
 
Bu karanlık dönemin tanığı olan 1967 Zonguldak Çayçuma doğumlu Özgül Saki de, devlet şiddetiyle tanışan binlerce kadından biri oldu. Lise yıllarından, üniversite yıllarına geçiş yapan Saki, Kürt siyasi hareketinin Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi direnişi, kamu emekçilerinin sendikalaşma mücadelesi, devamında Bahar Eylemleri’nin sürdüğü bir dönemde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi olarak öğrenci derneklerinde mücadelenin bir parçası oldu.  
 
ODTÜ’den mezun olmasının ardından Fizik Öğretmeni olarak İstanbul’da göreve başlayan Saki, 1988 yılında, öğretmenlerin örgütlenmesi için kurulan Eğit-Der’de sendikal mücadeleye başladı. Bu mücadele daha sonra Eğit-Sen ile devam etti. “İşte benim yerim burası” diyen Saki, bu süreçte feminist kadınlarla tanıştı. Özgül Saki’nin yaşamı, erkek egemenliğine karşı patriyarkanın geriletilmesi mücadelesiyle, sendikal mücadelesini iç içe geçirdi. 
 
Savaşa karşı mücadeleyi yaşamının bir parçası haline getiren Saki, Barış İçin Kadın Girişimi’nde yer aldı. İktidarın mülteci düşmanlığına karşı “Biz Birlikte Yaşamak İstiyoruz” isimli platformun kurucularından olan Saki, bir parçası olduğu sosyalist mücadelesini, bu politik yönelimlerle bugünlere kadar sürdürdü. Kendisini “sosyalist feminist” olarak tanıtan Saki, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti ) İstanbul 2. bölge milletvekili adayı olarak, mücadelesini yeni bir aşamaya taşıyor.  
 
Özgül Saki, direnişinde yer aldığı Gezi Parkı’nda kadınların mücadelesini, kadınların demokratikleşmedeki rolünü, Meclis’te kadın varlığına dair sorularımızı yanıtladı. 
 
Karanlık bir dönemde politik bilinç kazanarak, bu karanlığa karşı mücadeleye başladınız. O yıllardan bugüne dönüp bakacak olursanız, kadınların politik mücadelesinin kazanımları neler oldu? 
 
Herkes kadınların politik mücadeledeki varlığının ne kadar önemli, ne kadar gerekli olduğunun farkında. Üniversite yıllarımda şöyle bir görüş hakimdi, ‘topyekûn kurtulacaktık, yani kadın erkek hep birlikte kurtulacaktık.’ Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı diye bir şey yok. Cumhuriyet öncesinde bağımsız kadın hareketleri vardı. Sonrasına geliyoruz, bağımsız kadın hareketinin, toplumun tüm dokularında ve erkek egemenliğine karşı mücadelesi, patriyarkal devlete karşı mücadelesi var. Kadınlar sürekliliği olan bir mücadelenin içinde oldular. 
 
Eşik olarak tanımlayabileceğiniz mücadele örnekleri var mı?  
 
 Mücadele edeceğiz ama biliyoruz ki kazanımlar, sokaktaki mücadeleyle elde edilir. Kürt özgürlük hareketi de, kadın hareketi de, Kürt kadın hareketi de, feminist kadın hareketi de bunu yaşayarak deneyimleyerek biliyor.
 
Hemen bir eşik geliyor aklıma, ‘90’lı yıllar… Bu yıllarda kadınlar tüm toplumsal sorunlar için mücadele ediyorlar. İşkencelere karşı, Ağustos genelgesine karşı kadınların yaptıkları siyahlı eylem vardı. Bu çok önemli ve etkili olan bir dayanışma eylemiydi. Daha sonra süren mücadele de feminist mücadele. Bağımsız kadın hareketi mücadelesi, bir bütün olarak kadın emeğinin üzerindeki o sömürüyü, baskıyı, ezilmeyi ortadan kaldırmayı amaçlayan bir mücadele içine girdiler. ‘Emeğimiz bizimdir’ dediler. Ev içindeki görünmez emeği, görünür kılma mücadelesi verdiler. Sonra kamusal alanda kadın emeğinin sömürülmesi, ikincil olması, onların emeğinin değersizleştirmesi, ucuz olarak kullanılmasına ilişkin mücadele ettiler. Novamed Kadın Grevi ciddi bir eşiktir. Onu Flormar direnişi ve birçok kadın grevi izledi. Grevlerde bugün artık kadınların talepleri farklılaştı. Daha önce bu talepler vardı kuşkusuz ama bu kadar yüksek sesle ifade ediliyor olabilmesi, kadın hareketinin, feminist mücadelenin geldiği yerle ilgili. Artık kendi yaşantımıza, bedenimize, kimliğimize ilişkin kararları kendimiz vermek istiyoruz. 
 
Yakın tarihimizdeki bir eşik ise AKP-MHP iktidarının kürtajı yasaklama girişimi, ama hiç beklenmedik bir tepki ile karşılaştılar. Kadınlarla hep beraber sokaklardaydık. O yasaya geçit vermedik. Gezi direnişi zamanına denk gelen direnişler de öyleydi. Gezi direnişinde de burada mor çadırlar kurdular. Hem parktaki erkek egemenliğine karşı, hem bir bütün olarak patriarkal devlete karşı burada bu mücadelenin bir parçası oldular. Bunların hepsi birikiyor. Sonra Kürt kadın hareketinin eşit temsiliyet, eşbaşkanlık ısrarı, onun için mücadelesi ve bunu kabul ettirmiş olması…İlk başta çok tartışılmıştı, şuan ise hayata geçirildi. Bunun ne kadar önemli bir şey olduğu hem Meclis’te hem sokakta hem de bütün örgütlenmelerde görülüyor. Artık Meclis kadınlar için, feminist, bağımsız, Kürt kadın hareketi için bir sonuç, bir mevzi falan değil, o da mücadelenin bir parçası. Orada da mücadele edeceğiz ama biliyoruz ki kazanımlar sokakta mücadeleyle elde edilir. Kadın hareketi, Kürt özgürlük hareketi de, Kürt kadın hareketi de, feminist kadın hareketi de bunu yaşayarak deneyimleyerek biliyor. Bu şekilde mücadele ederek kazanımlarımızı koruyacağız, yeni kazanımlar için mücadeleler bizi bekliyor. 
 
Kadınların 1990’larla birlikte yükselişe geçen kimlik siyaseti, demokratikleşme çabalarında ne gibi rol oynadı?
 
Kadın hareketi, kadınların özgürlüğü, eşitliği için mücadele ederken, tabi her birimiz tek bir siyasi kimlikte değiliz. Kadın hareketi de, feminist hareket de, farklı farklı politik kimliklere sahip aynı zamanda. Ama bizi birleştiren eksen, özellikle son 20 yılda AKP’nin o muhafazakarlaştırma siyasetine karşı topyekûn direniş oldu. Bu farklı bileşenler arasında bir kısmımız, fabrikadaki direnişi örgütlerken, sokakta bir bütün olarak kendi var oluşunu sergiledi, bir kısmımız şiddete karşı mücadele ederken, bir kısmımız da yasaları değiştirmek için Meclis’te olduk, bunların hepsinin birbirini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ancak her koşulda sokaklarda olmaya devam ettik. Kadın hareketinin, feminist hareketin homojen olmaması da önemli. Çünkü kadın yaşamı çok çeşitli. Dolayısıyla bu çeşitliliğe uygun bir mücadele dinamikleri var. Ama her biri birbirini güçlendiren şekilde olduğu için ‘Kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz’ diyoruz. Mesela İstanbul Sözleşmesi bir eşiktir, imzadan çekinildi. Biz ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ demeye devam ediyoruz. 
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine değindiniz. AKP iktidarında kadına yönelik saldırılar, taciz tecavüz vakaları, şiddet vakaları ciddi artış gösterdi, var olan sözleşmeler uygulanmadı, nitekim son olarak çekildi. Bu saldırılar nasıl bir aşamaya ulaştı? 
 
AKP-MHP iktidarı kadın düşmanı bir iktidar. Kendince bir makbul kadın tarifi yapıyor. O tarife uymayan tüm kadınlar, her türlü şiddeti hak ediyor, her türlü görmezden gelmeyi hak ediyor modunda, kadına karşı erkek şiddetini körüklüyor. O makbul kadın da tam bizim alaşağı etmeye çalıştığımız, işte ‘evinin kadını’, ‘ideal anne’, ihtiyaç duyulursa çalışır ama ihtiyaç duyulmazsa eve döner, isyan etmez… Ama şunun farkında değiller, o makbul kadın tanımına kendi kitlesinden bile birçok kadın itiraz ediyor. Bunun farkında değiller. Bizi makbul kadına sıkıştırmak istiyorlar. LGBTİ+’ların var oluşlarına saldırı var. Onları yok etmek istiyorlar. 
 
Kadın örgütlerinin ortaklaşmasında birtakım sorunlar var, bir takım parçalılık söz konusu. Bu tespite katılıyor musunuz? Bu durum kadın kazanımlarına, kadın mücadelesine ne kaybettiriyor? 
 
Biz başka bir dünya istiyoruz, patriyarkayı alaşağı etmek istiyoruz. Yarınlara ilişkin beklentimiz çok büyük, eşitlik, özgürlük istiyoruz bir bütün olarak kadınlar.
 
Feminist mücadele, feminizm, kadın hareketi, kadın mücadelesi dediğimizde kocaman bir şeyden söz ediyoruz. Bu kocaman mücadelenin içinde farklı siyasal yönelimleri olan, farklı sosyolojik aidiyetleri olan, mücadeleye farklı farklı bakan, çalışma tarzı açısından, mücadeleye dahil olma açısından farklılık olan bir şey. Mesela sosyalist hareket gibi, sosyalizm istiyor hepsi ama sosyalizm anlayışına göre farklı örgütlenmeler içindeler. Feminizm de öyle, bütün kadınların feminizm anlayışı aynı değil. Dolayısıyla farklı örgütlenmeler içinde olabilir. Ama şunda haklısınız. Bu dönemde bütün kadın hareketinin, feminist hareketin ortak zeminleri meselesi geçmişte daha fazlaydı. Bugün biraz daha parçalı görünüyor durumundayız. Bunun yarattığı bir takım mücadeleyi yükseltememe, yaygınlaştıramama konusunda birtakım sıkıntılar tabi var, tüm mücadele alanlarında olduğu gibi. Biz başka bir dünya istiyoruz, patriyarkayı alaşağı etmek istiyoruz. Yarınlara ilişkin beklentimiz çok büyük, eşitlik, özgürlük istiyoruz bir bütün olarak kadınlar. Ama bugünkü örgütlenme durumumuz ile mücadele perspektifimiz arasında bir boşluk olduğunun farkındayız. Son dönemde, özellikle 20 yıllık AKP-MHP iktidarından boğulmuş kadınlar, feministler olarak önümüzdeki dönemde bu ortak zeminlerin daha güçlü bir şekilde bir araya geleceğini ve başka bir dünya için ortak mücadelenin daha da güçleneceğini düşünüyorum. 
 
Feminist bir kadın olarak birçok alanda mücadele ettiniz, 80’lerden bugüne yaşananların tanığısınız. Bu kimliğinizle Meclis’e gitmeyi düşünüyorsunuz. Kadınların yaşadığı sorunlara karşı ne gibi çözümlerle parlamentoda olacaksınız? 
 
Ben politik kimliğimi olarak sosyalist feminist olarak tanımlıyorum. Dolayısıyla tüm ezme ezilme ilişkilerinin ortadan kalktığı bir dünya özlemi içerisindeyim. Tüm ezme, ezilme ilişkileri deyince, burada sınıf mücadelesi, patriyarkaya karşı mücadelenin önemi zaten açığa çıkıyor. Dolayısıyla ben bu hatta mücadele edenlerle birlikte, onların sözünü de parlamentoya taşıyarak mücadele edilmesini istiyorum. Aslında sokakta kazanılanların parlamentoya taşınması, daha yaygın bir şekilde ulaşması için bir zemin parlamentodaki sesleniş meselesi. Bir başka şey, Gezi direnişi, topyekûn “başka bir dünya istiyoruz” mücadelesinin birleşik isyanıydı. Şu küçücük parkta onun nüveleri göründü. Bu çok önemli. Sonra yine öz yönetim deneyimleri, o çok ayrı üzerinde konuşulabilir ama Gezi direnişi, özyönetim talepleri şunu ifade ediyordu, hiçbir ezme ezilme ilişkisi olmadan eşit, özgür koşullarda yaşamanın mümkün olduğunu ifade ediyordu. İşte bu mümkün olma, biz kendi mücadelemizde de o egemene benzemeden, yıkmak istediğimiz şeye benzemeden yürütebildiğimiz sürece inandırıcı oluyor. Yürütebildiğimiz sürece toplumsal dokuların tamamına nüfuz edebiliyoruz. Bunlar eşikti, bu nedenle otonom yerler, otonom yönetimlerin olduğu yerler her zaman mücadelelerini takip ettiklerim oldu. 
 
Hangi mücadeleler…
 
90’lı yıllardan söz ediyoruz, Kürt hareketi yükseliyor, sendikal hareket tekrar kendini inşa ederken, çok uzakta, Güney Meksika’da, Chiapas’ta Zapatista’lar ayaklandı. ‘Bu topraklar bizimdir’ deyip, bütün egemenleri topraklarından kovdular. Burada ‘yeni bir yaşam inşa ediyoruz’ dediler. Ben o günden beri Zapatista’ların mücadelesini de takip etmeye çalışıyordum. 2016’da oraya gittim. Orada otonom yapıların bir parçası olarak 8 ay onlar ne yapıyorsa bende yaparak, tarlada çalışarak, kahve toplayarak kaldım. Ama onların yönetim anlayışından çok etkilendim. Birileri anlaşıyor büyükşehirlerde, gidip bir yerlerde otonom yönetim kuruyor değil. Bir fiil o toprakların, 500 yıldır süren bir şeyin sonucunda süzülmüş otonom bir yapıydı. Gerçekten mutlak anlamda antikapitalist, bütün yönetsel, hiyerarşi mekanizmalarını parçalamaya çalışan ama hala yolumuz devam ediyor diyen bir yapı. 
 
Rojava’da benzer bir örnek. Rojava’da inşa edilmeye çalışılan da bir örnek ama Rojava’nın coğrafi koşulları, Ortadoğu koşullarında olması onun inşasında daha yavaş devam etmesini sağlıyor. Orada gördüğüm çok ilginç bir durum vardı, arada okyanus var, o kadar uzak yapılar, Rojava’yı, Kürt hareketini çok dikkatle izliyorlar. Politik olarak beslenmek istiyorlar. Ortak toplantılar yapalım diyorlar ve yapıyorlar da. İlk Jineoloji toplantısına ben Chiapas’ta katıldım. Onlar Jineoloji’yi merak etmişler, tartışıyorlardı. Orada gördüğüm şey, yıkmak istediğine benzemeyeceksin, kendi politik mücadeleni tüm ezme ezilme ilişkilerini ortadan kaldıracak biçimde yürüttüğün sürece yepyeni bir yaşam inşa etme konusunda çok yol kat edebiliriz. Umarım Meclis’te de erkek egemenliğini alaşağı ederek, kadınlar bambaşka bir Meclis haline getirecekler. 
 
Yeşil Sol Parti yüzde 44 kadın aday ile seçimlere gidiyor. Kadınların Meclis’teki varlığının önemi nedir? 
 
 Her dönem sıfırdan başlamıyor. Bir bütün olarak geçmişte yürütülen mücadelenin kazanımları ve güveni üzerinden bu dönemi karşılıyoruz. Dolayısıyla o bağ kopmadığı sürece biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz. 
 
Kadınların varlığının önemi çok açık. Bu tartışma götürmez bir şey. Kadınların bir bütün olarak patriyarkaya karşı feminist mücadele ekseninde bu mücadeleyi yürütmesi bir başka bir şey. Bütün kadınlar feminist mücadele yürütür, bütün kadınlar feministtir gibi bir şey doğru olmaz. Çünkü politik bir farklılık da var aramızda. Ama şu çok açık, geçmişe bakıp bugüne parlamentodaki bileşime baktığımızda, kadınların varlığı, üstelik patriyarkaya karşı, erkek egemenliğine karşı mücadelenin gerekliliği konusunda şüphesi olmayan kadınların varlığının fazlalığı bize çok mühim geliyor. Bu dönem kadın adaylara baktığımızda, feminist mücadele yürüten kadınlara baktığımızda Meclis’te bu mücadelenin gerekliliğini, sokaktaki kadın mücadelesini, feminist mücadeleyi, LGBTİ+ mücadeleyi o kürsüden de söyleyebilmesi mühim. Bunu yapabilecek çok harika kadınlar var Meclis’te. Ama bu sadece bu döneme özgü bir şey değil. Bunun arkasında bugün cezaevinde olan birçok Kürt kadın siyasetçinin, cezaevinde olan Gezi Parkı direnişinde yer alan Mücella Yapıcı gibi birçok kadının mücadelesinin çok fazla önemi var. Her dönem sıfırdan başlamıyor. Bir bütün olarak geçmişte yürütülen mücadelenin kazanımları ve güveni üzerinden bu dönemi karşılıyoruz. Dolayısıyla o bağ kopmadığı sürece biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz. 
 
MA / Özgür Paksoy - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

22/10/2025
23:55 Dêrazor’da DAİŞ'liler yakalandı
23:51 Mereş'te 2 kadın katledildi
23:30 İmralı Heyeti, Erdoğan ile görüşecek
23:19 Bingazi'de bir araç içinde 7 çocuk cenazesi bulundu
21:43 Cegerxwîn mezarı başında anıldı
20:50 Sayıştay'a 5 üye seçildi
20:04 İnanç ve kültür buluşması: Dêrsim mücadelesinden vazgeçmemeli
20:01 Öğrencilerden hukuksuz aramalara karşı protesto
19:57 Kadınlaran Rojin Kabaiş için adalet çağrısı
19:16 KHK eylemi 343'üncü haftasında: Mağduriyetler giderilsin
19:03 Öğrencilerden Rojin Kabaiş eylemi: Bu intihar değil cinayettir
18:36 Îlham Ehmed: QSD'nin entegrasyonu önemli bir adım olacak
18:23 Cenevre eylemi 248'inci haftasında
18:00 Dêr Hafir’e yeniden saldırı
17:39 Dünyaca tanınan 700 isimden 'yapay süper zeka' uyarısı
17:18 Guterres: İran idam cezasına son vermeli
17:14 Amed kitap fuarı 5’inci gününde
17:11 Polis Adana'da bir genci darp ederek gözaltına aldı
16:49 İHD’den kayyımın attığı 223 işçi için Meclis’e mektup
16:42 Wan’da taziyelere kitlesel ziyaret
16:28 Basın meslek örgütleri: LGBTİ+ haberciliği suç değildir
16:25 İslam’da toplum ve kadın tartışıldı
16:24 Trabzon’da iki kadını katletme girişimi
15:14 İBB soruşturmasında 210 kişi ifadeye çağrıldı
15:09 Güren'e memleketinde coşkulu karşılama
14:59 SES’ten promosyon ihalesinin gizlenmesine tepki
14:26 Gazeteci Aykol'un hayati tehlikesi devam ediyor
14:17 Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nün sahipleri açıklandı
14:04 Kayyımdan çalışanlara sendika değiştirme dayatması!
14:01 CHP’nin tüm il kongrelerinin iptali istendi
13:23 Belçika’da demiryolu çalışanlarından grev kararı
13:01 Rûdaw TV ekibine saldıran Kızmaz’a 7 ay ‘ceza’
11:32 Gabar’da talanı görüntüleyen yurttaşın telefonuna asker el koydu!
10:55 Köln yürüyüşüne çağrı
10:45 İran Devrim Muhafızları Komutanı Bağdat’ta
10:43 Taziye evine kilit vuruldu: Barıştan söz edip zulme devam ediyorlar
10:23 Sêrt’teki tecavüz davasının duruşması yarın
10:22 Lice Katliamı: 6 aylık bebeğin, 80 yaşındaki dedenin hesabı sorulmadı
09:54 Bakanlıktan ilkokul öğrencilerine ‘çalışma hakkı' dersi
09:39 Ekolojist Aysu: Küresel ısınma durdurulmazsa su krizi çözülemez
09:19 'Sürece rağmen cezaevlerinde zulüm sürüyor'
09:15 8 tutsağın tahliyesine engel: Kırşehir S Tipi kimseyi tahliye etmiyor
09:11 ‘Tehdit’ değil, yeniden inşa gücü
09:10 Yaralı askerin tazminatı bakanlık yerine ailelere kesildi!
09:08 Dêrsim kültürünü keçeyle nakşetti
09:07 Av. Özer: Devlet çözüm istiyorsa Öcalan ile görüşmeli
09:06 15 bin madde bağımlısının olduğu kentte bir AMATEM var!
09:02 Agirî'de AKP’ye oy vermeyen köyler cezalandırılıyor
09:01 Avesta'da Kürtçe kayıtları başladı
09:00 22 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:36 Meteoroloji ani sel ve su baskınlarına karşı uyardı
21/10/2025
23:52 DEM Partili Çiçek: Tezkere Türkiye ve Suriye'deki entegrasyonu baltalıyor
23:45 CHP: Komisyon İmralı'ya gidecekse TSK neden Irak ve Suriye'ye gidiyor
22:56 Irak ve Suriye tezkeresi Meclis'ten geçti
22:35 DEM Partili Oluç: Tezkere süreç ile örtüşmüyor
22:16 İBB soruşturmasında 210'dan fazla kişi ifadeye çağrıldı
21:52 Mereş'te 3.9 büyüklüğünde deprem
21:17 Hêlîn Ümit: Demokrasi için Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü şarttır
21:08 İkram Güren, 31 yıldan sonra tahliye edildi
21:04 Gençlerden Rojin Kabaiş eylemi: Gerçeği ortaya çıkaralım
20:57 Bahçeli'nin KKTC açıklamasına Erhürman'ın partisinden kınama
20:41 Mexmur'da Abdullah Öcalan için nöbet sürüyor
20:35 Lübnan tezkeresi kabul edildi
20:33 Aydın ve Denizli'de Hakan Tosun eylemi
20:25 Öğrenciler, Rojin Kabaiş'in adını okuduğu fakülteye verdiler
20:19 Wan'da dağcılar Rojin Kabaiş için tırmandı
20:15 Aktaş dosyası AKP’li belediye de dahil edildi
19:21 Polis ablukasında barış açıklaması
19:17 Tartus'ta Alevi mezarlığı bombalandı
19:14 Fransa eski cumhurbaşkanı tutuklandı
19:07 DAİŞ'in lideri yakalandı
18:28 İran’da yılbaşından bu yana bini aşkın kişi idam edildi
18:20 CHP de tezkereye 'hayır' diyecek
18:15 27 gençlik oluşumundan ortak bildiri: Üniversiteme dokunma
17:34 Sermin Demirdağ’ın tahliyesi 7’nci kez engellendi
17:11 İnfaz edilmiş disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliyesi engellendi
17:06 EMEP görüşülecek tezkerelere ‘hayır’ diyecek
16:59 Amed kitap fuarında Kürtçe kitaplara yoğun ilgi
16:25 DEM Parti'den 'umut hakkı' için kanun teklifi
15:59 Jandarmanın engeline rağmen Cansu Seferoğlu için taziye kuruldu
15:58 DFG’nin mesleki atölyeleri başlıyor
15:35 Gazeteci Aykol'a verilen uyku ilaçları tekrar azaltıldı
15:29 'Finansman davasında' tutukluluğa devam kararı
15:02 Geçiş hükümeti Tebqa-Selemiye yolunu kapattı
15:00 Minguzzi davasında 2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet
13:58 520 isimden İran rejimine ‘idam cezalarını durdurun’ çağrısı
12:44 Tülay Hatimoğulları: Sürecin ritmi düştükçe savaştan yana olanların cesareti artıyor
11:50 Yerlikaya'nın hedef gösterdiği gençler gözaltına alındı
11:45 Gazeteci Öznur Değer'e ceza
11:43 Uytun davasında tutuklama ve keşif talebine ret
11:41 Bahçeli’ye göre 'Kürtler Cumhuriyet tarihinde yok sayılmadı'
11:30 İsrail’in saldırıları sürerken ABD heyeti Tel Aviv’e gitti
09:55 Kamaran Osman: Türkiye yeni yol ve üsler yapıp savaş hazırlığı yapıyor
09:53 Prof. Ross'tan sürece destek: Türkiye tarihi fırsatı heba etmemeli
09:50 Cezaevinin yasağını saç telinden fırçayla yaptığı resimlerle aştı
09:32 ‘Rojin’in faillerinin ortaya çıkarılması için güç birliği yapılmalı’
09:28 'İnsan yapmadığı bir şeyden pişman olmaz' dedi, tahliyesi 6 ay ertelendi
09:10 Kömürcüler çarşısı:14 esnaftan 8'i kepenk kapattı
09:10 Alevi kadınlar: Barış halkların ortak iradesiyle inşa edilir
09:04 Mêrdîn’de buruk bağbozumu: Verim düşük, maliyet yüksek
09:00 21 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:03 Meteoroloji'den çok sayıda kent için uyarı
20/10/2025
23:26 'Hepimiz Rojin'in sesi olacağız'
22:57 9 kent için sarı kodlu sağanak uyarısı
22:11 Irak: ABD’li askeri danışmanların bir kısmı ülkede kalacak
22:03 YYÜ'de Rojin Kabaiş eylemi: Hakikat ortaya çıksın
21:49 71 örgütten GES’E karşı açıklama
21:34 Hamaney’den Trump’a 'nükleer' yanıtı
20:47 Elektrik akımına kapılan DEDAŞ çalışanı hayatını kaybetti
20:12 İsrail'in saldırıları ateşkese rağmen sürüyor
20:07 Filipinler'de 5.8 büyüklüğünde deprem
19:57 Gazeteci Aykol için hastane ziyaretleri sürüyor
19:43 223 işçinin direnişi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:56 Eskar ve Beyrok’da ağaç kıyımı
18:38 Şirnex’te öğrenciler Rojin için yürüdü
18:36 İzmir’de Pirsûs anması
18:26 HPG'li Zilan Avşar için taziye kuruldu
18:21 Wan’da öğrencilerden eylem: Rektör soruları yanıtlamadan kaçtı
18:12 Amedspor deplasmanda 2-1 kazandı
17:58 Wan'da bir çocuk tutuklandı
17:18 Koma Amed, Amedspor forması imzalayacak
17:12 Dağ’ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:05 TÜRMOB seçimlerinde Kürtçeye saldırı: Konuşturmayın, size saygı yok
16:56 Mazlum Abdi’den Raqa mesajı: Savaşçılarımızın yazdığı bir destandır
16:50 Hesendîn Bölgesi’ndeki talana Bakanlık ‘kalkanı’
16:23 Türkiye'ye vicdani retçiler için çağrı
16:19 Irak ve Kürdistan Bölgesi'nden bir heyet Tahran’da
15:13 Kadınlar Rojin için bakanlık önünde: Adalet nerede?
14:32 Dêrsim’de doğa ve çevre mitingi düzenlenecek
14:23 Hüseyin Aykol yeniden uyutulacak
14:10 30 yılın ardından tahliye edilen Demir'e kitlesel karşılama
13:50 Bakan Yerlikaya'dan süreç açıklaması
13:41 İHD’den Rojin Kabaiş açıklaması: Devlet mekanizmaları faili koruyor
13:11 Tomruk İBB soruşturmasında ifade verdi
12:43 İstanbul Valiliği Amedspor maçında taraftar kapasitesi artırmadı!
12:29 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten tezkere tepkisi: Halkların beklentisi demokrasi
12:08 Yüzde 80 görme engelli tutsağın tahliyesi 6'ncı kez ertelendi
10:28 Suriye güçleri Şêxmeqsûd’a saldırdı
10:23 'Güç olarak kullanılan su, çatışma ve göçü tetikliyor'
10:17 Şam güçlerinden Süveyda’ya saldırı
10:07 Meteoroloji'den 6 kent için sarı kodlu uyarı
09:52 Sozdar'ın yeni romanı 'Tirs': Yüzleştiğimiz oranda barışı inşa ederiz
09:42 Barış Anneleri’nin tek talebi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü
09:37 Çandar: Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere dönük tavrı değişmeli
09:23 Akbulut: Yargı toplumsal barışı güçlendirecek kararlar vermeli
09:20 Öz Sağlık-İş’ ‘hediye’ ile üye topluyor!
09:14 DEM Parti’den rapor: Mali müşavirler ajanlığa zorlanıyor
09:08 ‘Çözüm için Kürtçenin önündeki engeller kaldırılmalı’
09:00 20 EKİM 2025 GÜNDEMİ
19/10/2025
22:51 Hamas heyeti, ateşkesi takip için Mısır'a gitti