Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Akın: Erdoğan’ın arayışları Amed’te boşa çıktı

AMED - Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair net tutumlarını önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını belirten Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü İbrahim Akın, "Erdoğan, kaybettiğinin farkında. Çözüm arayışları var. Bu hikaye Amed'te boşa çıktı. 15 Mayıs'ta bir baharın olacağını düşünüyoruz" dedi.  
 
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine kısa bir süre kalırken, partiler ve adayları sahalara çıkmaya başladı. AKP-MHP, miting yerine açılışlarla seçim çalışmalarını sürdürüyor. Açılışlara katılımın, geçmiş yıllara oranla bir hayli düşük geçmesi dikkat çekiyor. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu ise, bayramdan sonra seçim çalışmalarını hızlandırarak, yaklaşık 40 ile gidecek. Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri ise adaylar açıklanır açıklanmaz sahaya indi. Yeşil Sol Parti, seçim maratonuna, Colemêrg, Mêrdîn, Antalya ve Tekirdağ'da gezi programlarıyla başladı. 18 Nisan'a kadar süren halk buluşmaları ve seçim irtibat bürosu açılışları, birçok kentte mitinge dönüştü. Maraton, bayramdan sonra 60 merkezde yapılacak mitinglerle devam edecek. 
 
Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü İbrahim Akın, seçim turları, sahadaki hava, güncel gelişmeler ve ülkedeki sorunlara dair sorularımızı yanıtladı. 
 
Ege bölgesinden Kurdistan kentlerine seçim çalışmalarına hız verdiniz. Sahada nasıl bir hava var?
 
Türkiye çok kaotik bir seçimden geçiyor. Nasıl bir seçim olacağı konusunda herkesin çeşitli yorumları var. Biz de her türlü siyasal baskı ve engellemelere karşı yola düşmüş durumdayız. Gördüğümüz kadarıyla bizim dışımızda sahada olan da yok. İzmir'de açılış yaptık ve şimdi buradayım (Amed). Gördüğümüz manzara çok iyi. Yeşil Sol Parti kabullenmiş, her tarafta insanlar bayraklarıyla dolaşıyor. Bu durum aynı zamanda bir öfke birikimini de ifade ediyor. Arkadaşlarımız 7 Haziran ruhunun yakalandığını söylüyor. 7 Haziran'dan sonraki süreçlerde yaşananlarla kıyaslanmayacak ağır süreçlerden geçen toplum, ayakta ve dimdik ayakta. Bu ağır kayyım rejimine rağmen direnişini gösteriyorsa, bu muazzam direnişin sonucu
O bakımdan ziyaretlerimizde şunu gördük; Amed halkı bir karar vermiş, kayyım rejimine son vermek istiyor. 14 Mayıs'ta bu sonu getirme noktasında bir irade beyan ettiğini düşünüyoruz. 
 
HDP'den devraldığınız bayrakla, bileşenlerinizle birlikte sahadasınız. İnsanlar Yeşil Sol Parti'ye alıştı mı, ilgi nasıl? 
 
 Yeşil Sol Parti olarak seçimlere girmek noktasında hazırdık. Bu koşullarda, bu oyunu bozmak gerekiyordu. Biz de hep beraber bu oyunu bozmuş olduk. Newroz ile ilk adımımızı atmış olduk.
 
Bizi belirsizlik siyasetiyle -faşizmin en belirgin karakterlerinden birisi- yönetmek istediler. Son dakikaya kadar HDP ile ilgili dava süreci ortada bırakıldı ve 11 Nisan'da sözlü savunma istediler. Bir ay içerisinde her türlü olanakları ve zamanı planladılar. Biz seçimlere HDP ile girdiğimizde, muhtemelen bir kapatma iradesi göstereceklerdi. Çünkü ortada hukuk yok. Hukuk tamamen siyasetin sopası haline gelmiş durumda. Aslında bir süredir hazırlıklarımız vardı. Biz HDP bileşeniyiz. Hazırdık seçimlere girmek noktasında. Bu koşullarda bu oyunu bozmak gerekiyordu. Biz de hep beraber bu oyunu bozmuş olduk. Newroz ile ilk adımımızı atmış olduk. Sahada herkesin Yeşil Sol Parti diyerek, güçlü bir şekilde sahiplendiğini gördük. Bölgeden gördüğümüz refleks öyle. Bölgedeki insanlarda çok kolaylıkla parti değiştirme alışkanlığı geliştiği için, HDP'nin adres gösterdiği her yerde konum almaya ve o anlamda bir mücadele içerisine girmeye yatkın bir topluluk olduğunu söyleyebilirim. Ege ve Karadeniz yavaş gidiyor. Umarım bu tempoya oralar da girer. Bölge, çok güçlü o anlamda. 
 
Çalışmalarınızın yavaş gittiği bölgelere dair bir planlamanız var mı? Çünkü seçimlere kısa bir süre kaldı.  
 
Aday tanıtımından söylemiştim; bu zor koşullarda, devletin büyük olanaklarına karşı, adaletsiz bir seçimle karşı karşıyayız. Ama tam da bunun karşısında bir inanç ve direniş grubu oluşturduğumuzu söyleyebilirim. Biz Türkiye'nin dört yakasında, batısından doğusuna çok bileşenli olduğumuz için bir iş bölümü yaptık. Sahada hepimiz varız. Her birimiz bir yerde. Tek bir yerde değil, her yerdeyiz. Bu nedenle Yeşil Sol Parti sahada çok güçlü gözüküyor. Ege'de Mithat hoca (Sancar) vardı, Adana'da Pervin başkan (Buldan), Çiğdem başkan (Kılıçgün Uçar) başka yerde, burada ben varım... Dolayısıyla biz çok başkanlı ve çok temsiliyetle, kolektif bir aklın hayata geçirilmesini sağlıyoruz. Bu noktada çok başarılıyız da. Halkımız da buna teveccüh gösteriyor. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle herkesi kapsayan, Türkiye'nin mozaiğini ve rengini yansıtan bir ilişki kurmuş olduk. 
 
Birçok inanç ve kesimden isimlerin yer aldığı bir aday listesi hazırladınız. Kadınlar ve gençler yoğunlukta. Yine tanınmış simalar var. Eleştirilenler de var. Böyle bir listeyi hazırlamakla ne amaçladınız ve tepkiler ne oldu?
 
 Adayları belirlemekte güçlük çektiğimizi söyleyebilirim. Bu kadar kapsayıcı ve herkesin olurunu almak kolay olmuyor. Ama kolektif aklımıza güvenerek, bu süreci aştık. Sahada mücadele ediyoruz. 
 
Kadın meselesi bizde çok önemli. Yüzde 47'ye yakın bir kadın temsiliyetimiz var. Soruyorlar bize 'acaba birinci sıralarda eşit midir' diye. Yine 'Meclis'te vekil sayısına yansıyacak mı?' diye. Bizde fermuar sistemi var. Bu sistemden dolayı bir kadın bir erkek ya da bir erkek bir kadın şeklinde devam ediyor. Vekil sayısının da bu oranda olacağını tahmin ediyoruz. Dolayısıyla güçlü bir kadın temsiliyetimiz var. Sanırım Meclis'te, toplama karşılık gelebilecek bir kadın vekilimiz olacak. Gençler çok fazla. Ancak bütün inanç gruplarını temsil ettiğimiz için o çok mozaikli, çok yapıda herkesim aynı oradan temsiliyetini sağlamak kolay olmuyor. O nedenle adayları belirlemekte güçlük çektiğimizi söyleyebilirim. Bu kadar kapsayıcı ve herkesin olurunu almak kolay olmuyor. Zaman zaman bu sorunlar olmadı mı? Oldu, ama biz kolektif aklımıza güvenerek, bu süreci aştığımız görüyoruz. Şuanda aday tartışması bitmiş, sahada mücadele ediyoruz. 
 
Meydanlara gelelim... AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta sizin listelerinizden seçimlere giren HDP'yi ve tutuklu Kürt siyasetçileri hedefe koyarak bir siyasi dil oluşturmuş durumda. Kürt karşıtlığı üzerinden de muhalefete yükleniyor. Bu dil karşısında geri adım atan ve ürken muhalefete nasıl bir sorumluluk düşüyor?
 
Bu klasik bir yöntem. Türkiye tarihinde çok kullanılan bir yöntem ve halen kullanışlı olduğu varsayılır. Ama biz tüketildiğini düşünüyoruz. Muhalefete ayar vermenin yolu HDP üzerinden, şimdi de Yeşil Sol Parti üzerinden yapıyorlar. Bu ırkçı, tekçi ve milliyetçilerin hepsi, bizimle kavga ederek ve sataşarak kendilerini var etmeye çalışıyorlar. Bir düşmanlık siyaseti kurmaya çalışıyorlar. Muhatap almaya da gerek yok. Bunları halk tarafından da tüketilmiş bir siyasetin hamlesi olduğunu düşünüyoruz. Bunu muhatap da almıyoruz açıkçası bu saatten sonra. 
 
Emek ve Özgürlük İttifakı, seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacak. Kimi işaretler verilse de hangi adaya oy verileceğine dair net bir açıklamada halen yapılmış değil. Hangi adaya oy vereceksiniz, daha açık olmak gerekirse Kılıçdaroğlu'na mı oy vereceksiniz? 
 
Ortak aday çıkarıp çıkarmama gerektiği noktasında epey mesai yapıldı. Deprem öncesi adayımızı çıkarıyorduk. Ancak depremle birlikte Türkiye yeni bir sürece girdi. Deprem büyük bir yıkıma neden oldu. Bundan sonra iktidarı bir gün bile taşımamayı düşündüğümüz için, birinci turda bu meselenin çözülmesine inandık. Biz de cumhurbaşkanlığını değil, Meclis'i hedef alarak, 3'üncü siyaseti kurmayı hedefledik. Özellikle Millet İttifakı'nın adayı olan, bizim de destekleme şansımız olan adayı sürekli tecrit etmeye, onu sıkıştırmaya çalıştıkları için aday çıkarmama şeklinde pozisyon aldık. Önümüzdeki günlerde gelişmeleri de değerlendirerek, atacakları adımlara da bakarak buna göre bir karar vereceğz. 
 
 Önümüzdeki günlerde tutumumuzu daha net açıklayacağız. Daha açık bir şekilde, bu meseleyle ilgili Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bir basın toplantısı yapacağız.
 
Kılıçdaroğlu, Kürt sorunuyla ilgili bir video yayınladı aslında. Bu tarihsel koşullarda Kürt halkı ve aynı zamanda direnen güçler, Kürt sorununu bir kez daha vazgeçilmez, konuşulması gereken bir sorun olduğunu gösterdi. Eğer bugün temel sorunlardan birisi olan Kürt sorunu konuşuluyorsa, bütün partiler, sağından ve solundan bu meseleye temas etmeye çalışıyorsa, bence bu Kürt halkının 7 yıldır Çöktürme Planı karşısındaki direnişinin sonucudur. Bu sorun önümüzdeki yüzyılda mutlaka vazgeçilmez, konuşulması ve çözülmesi gereken bir sorun olarak duruyor. Bunun taşıyıcısı, temsiliyeti, sözcülüğünü yapacağız. Herkesi de bu konuda hizaya çekecek diye düşünüyorum. 
 
Aday noktasında henüz yüzde yüz bir netlik olmadığını söyleyebiliriz o vakit?
 
Evet, önümüzdeki günlerde tutumumuzu daha net açıklayacağız. Halkımız mesajı anladı, ne olduğunu biliyorlar. Daha açık bir şekilde, bu meseleyle ilgili Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bir basın toplantısı yapacağız. 
 
Kılıçdaroğlu'nun "Kürtler" başlıklı yayımladığı görüntüye değindiniz; yeni yönetime talip muhalefetin Kürtler ve Kürt sorunu noktasında nerede durmalı? 
 
Biz, sadece Erdoğan olduğu için tek adam rejimine karşı durmuyoruz. Bir rejim meselesi, anlayış meselesi var. Yerelden bir yönetimi savunuyoruz. Tarihsel bakıyoruz. Halk yönetimde olmadan, onun iradesine rağmen yukarıdan yönetilmesinin uygulanamayacağı gözüktü. Depremde bunu çok net bir şekilde gördük. O yüzden bu kayyım siyasetinin tükendiği düşünüyoruz. Yine Kürt sorununun Meclis'te çözülebileceğini düşünüyoruz. Meclis bu iradeyi gösterebilirse, bu sorun çözülemeyecek bir sorun değil. Dünyanın birçok ülkesi bu tür sorunları çözmüştür. Bizim ülkemiz, bu tarihi yüzyıllık döneminde bunu çözememe becerisi göstermiştir. Konuşmalarımda hep söylüyorum; aslında bir Kürt sorunu var, aynı zamanda bir Türk sorunu da var. Türklerin bunu kabullenmesi ve ortaklaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bu empatiyi kurduğumuzda, bu ortaklığı yaptığımızda, aynı ortak vatan içerisinde yan yana demokratik bir şekilde çözülebilecek bir sorun olduğunu düşünüyoruz.
 
Muhalefetin Kürt sorunu noktasında durduğu noktayı yeterli buluyor musunuz?
 
 Muhalefet, Kürt sorunu karşısında çözüm üretmekten yana bir eğilim göstermeye başladı. Yeterli bulmamız mümkün değil. Kürtler, eşit yurttaşlık istiyorlar. 
 
Yeterli bulmamız mümkün değil. Yeterli bulmuyoruz ama muhalefet, Kürt sorunu karşısında çözüm üretmekten yana bir eğilim göstermeye başladı. Çünkü Kürtlersiz Türkiye'nin yeni yönetimini tesis etmenin mümkün olmadığı açığa çıkmış durumda. O nedenle şu anki muhalefet partilerinin tamamı iyi ya da kötü -bize yakın düşünmeleri mümkün değil- belli bir yaklaşım getirmeye çalışıyorlar. "Bizim bir sorunumuz yok, Kürtlerle kardeşiz" diyorlar. Ama bu soyut laflar. Kürtlerin talebi nedir diye bakıldığında, Kürtler bu vatanda eşit yurttaşlık istiyorlar, dillerini konuşmak istiyorlar. Kimliklerini açık ifade etmek istiyorlar. Düne kadar her yere kayyım atadılar. Kürtler neredeyse denek hale gelmiş durumda. Buradaki uygulama daha sonra batının her tarafında, İstanbul'da da yapılmaya başlandı. Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan kayyım da bu yaygınlaştırılan, kayyım zihniyetinin ürünü. Tecrit politikası da aynı şekilde. Tecrit de bir yerde uygulanıyor ve her yerde uygulanmaya çalışılıyor. O zaman çok söyledik, "bugün Diyarbakır'a kayyım atamaya çalışıyorlar yarın sıra size de gelecek" diye. Toplumsal tepki olmasaydı, Ekrem İmamoğlu'na da aynı şeyi yapacaklardı. Önümüzdeki dönem, ayrım gözetilmeksizin bu rejimin bitirilmesi lazım. 
 
Seçimlerle devam edersek; Erdoğan'ın Amed ziyaretine ilgi çok azdı. Bekir Bozdağ, Riha'da boş salona konuştu. Bunu neye bağlıyorsunuz?  
 
Erdoğan, kaybettiğinin farkında. Çözüm arayışları var. Siyaset üretemedikleri için güçlerini birleştirmeye çalışıyorlar, bir oyun bile peşine düşmüşler. Dolayısıyla AKP-MHP ilişkisinin yetmediğini bildikleri için yanlarına güç katmaya çalışıyorlar. Kendilerinden daha karanlıklarıyla ve kötüleriyle bir arada olmaya çalışıyorlar. Bu aslında şunu gösteriyor; denize düşen yılana sarılır. Ama Amed'te boşa çıktı bu hikaye. Biz de oradaydık. Her yeri sarmışlardı. Toplama bir iş olduğu belli. Erdoğan ve rejiminin tükendiğini gördük. Sadece devletin büyük olanaklarıyla kendilerini ayakta tutmaya çalışıyorlar. Çok suçlular. İktidarlarda kalmaktan başka çareleri yok onlar için. Ancak bunu kabul edebilecek, bu tercihlerini onaylayacak bir halk kalmadı. Tek problem şu; bu seçimlerde çok güvenlikli bir şekilde o gün sandıklara sahip çıkmak gerekir. Tüm halkımızın 14 Mayıs'a iyi hazırlanması ve sandıklara sahip çıkması gerekir. 
 
Sokakta ağzını her açan yurttaş, ekonomik krizden dert yanıyor. İktidar ise, "düzelecek" açıklaması yaparak, kimi ekonomi paketler açıklıyor. Mevcut ekonomik tabloyu nasıl yorumluyorsunuz ve bu krizden çıkış noktasında nasıl bir politikaya sahipsiniz? 
 
Türkiye'de çoklu bir krizle karşı karşıyayız. Siyasi, ekonomik ve ekolojik krizler var. Bu krizlerin bu kadar ağırlaştığı bir tarih bence görülmedi. Şuanda ki ekonomik kriz birçok nedene bağlanabilir. Depreme bağlanabilir, pandemiye bağlanabilir. Ama biz tamamen bu sistemle bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Dünyadaki ekonomik kriz ile Türkiye'deki ekonomik kriz arasında korkunç bir uçurum var. Asgari ücret meselesinde en dibe vuran ülke Türkiye. Bir özel durum var; bu iktidar ayakta kalmak için savaş siyaseti yürütüyor. Bütçesinin neredeyse 3'te birini savaşa ayırıyor. 450 milyarlık savaş bütçesi oluşturmuş. Sarayın bütçesiyle halkın bütçesi arasında uçurum var. Zenginlik ve yoksulluk, adaletsizlik ve ayrımcılık her dönemde vardı. Ama bu dönem ayyuka çıkmış durumda. Biz, bunun (savaşın) yarattığı bir sonuç olarak görüyoruz bunu. 
 
 İktidar bütçenin 3'te birini savaşa ayırıyor. Bu yağmacı, talancı siyasetten kurtulmadan, bu ülkenin geleceğini yeniden kurulması mümkün değil. 
 
Kurşunun kaç para olduğunu soruyorlar ya, domatesin kaç para olduğunu, soğanın ve ekmeğin kaç para olduğunu biliyor musunuz? Ramazan'da insanlar sofralarına ne götüreceğini düşünür durumda. Türkiye, soğan üretiminde birinci ülke. Tarımı, hayvancılığı tüketmiş durumda. Bugün Silvan'a gittiğimizde, orası tarım alanı ancak tarım tüketilmiş. Çünkü insanların kendi topraklarında tarım yapması engellenmiş durumda. Tamamen güvenlik politikası var. İktidarın savaş politikası bitmediği sürece bu ülkede hayvancılık da tarım da yapılamaz. Suyumuz da biter, her şey de biter. Bu yağmacı, talancı siyasetten kurtulmadan, bu ülkenin geleceğini yeniden kurulması mümkün olmadığını düşünüyoruz. 
 
Sık sık AKP’yi yeneceğinizi vurguluyorsunuz, AKP bu seçimlerde gidici mi?  
 
Biz öyle görüyoruz. Bu rejim, son finalini görüyor. Biz sadece AKP'nin 21 yıllık iktidarı döneminde değil, tarihi boyunca Türkiye'de cumhuriyetin demokrasiyle buluşmadığını iddia ediyoruz. Onlar, önümüzdeki yüzyılda şu anda yaptıklarının devamını yapmaya çalışacaklar. Bu şunu ifade ediyor; halkı daha karanlık, yoksulluk, açlıkla karşı karşıya bırakmak istiyorlar. Oysa halk bir karar verdi. Bu karanlık düzeni, bu kayyım düzenini yıkmak istiyor. Bu birikim oluşmuş durumda. Deprem sonrası bu öfkenin büyüdüğünü gördük. 13 milyon mağdur var. Bunların yansıması 30 milyondan aşağı değildir. Bu insanlar, devletin halka hizmet etmediğini gördü. "Devlet nerede" diye bağırdılar. Bu bağırma bir isyandı, öfkeydi. Orada bir MHP'li "siz benim yanımda yoktunuz, solcular vardı yanımızda" diye bağırıyordu. Böyle ifadeler oldu. Dolayısıyla AKP'nin gideceğini ve yeni bir sürecin başlayacağını düşünüyorum. 
 
AKP, 7 Haziran 2015 seçimlerinde de kaybetmişti ancak hemen sonrası çatışmalı sürecin startı verildi ve yenilenen erken seçimlerde tablo değişti. Kimi çevreler benzer bir riske dikkat çekiyor. Sizin 14 Mayıs öncesi ve sonrasına dair bir yol haritanız var mı? 
 
 "AKP seçimden başarısız çıksa bile iktidarı bırakmaz" söylemini reddediyoruz. Asla yıkılmaz diye bir hikaye yok. Bunu yerel seçimlerde başardık. 
 
Bu durum genellikle, "AKP ne yapar eder bu seçimden başarısız çıksa bile iktidarı bırakmaz" şeklinde bir kabul üzerinden konuşuluyor. Biz bunu reddediyoruz. Böylesi bir durum söz konusu değil. Asla yıkılmaz diye bir hikaye yok. Bunu yerel yönetimlerde başardık. 2019 yerel seçimlerinde başardık. Halkımızın bu korku senaryolarına teslim olamamasını istiyoruz. Sandığa sahip çıkarsak, oylarımıza sahip çıkarsak, seçim sonuçlarının bizim lehimize olacağını inanıyoruz. 15 Mayıs'ta bir baharın olacağını düşünüyoruz. Biz buna Newroz Baharı diyoruz. Ama bir kötülük senaryosu yapmıyorlar mı derseniz, yapıyorlardır. Ama eskisi kadar mevcut iç yapıları bakımında da oyun kurma kabiliyetlerini kalmadı. Böyle çabaların olabileceğini, faşizan ve otoriter rejimlerin iktidarı kolay terk etmeyeceğini biliyoruz. Muhalefet parçalı da olsa bir seçenek üretti. Şuan 40-60 (cumhurbaşkanlığı için oy tahmini, Cumhur İttifakı-Millet İttifakı) rakamlar dolaşıyor. Biz net bir tutum aldığımızda bu oranın daha da yükseleceğine inanıyoruz.
 
MA / Azad Altay   

Diğer başlıklar

25/11/2024
23:30 'Prıma Facıe' özel gösterimi Ankara’da yapıldı
23:02 Silopiya’da ‘Jin jiyan azadî’ tiyatrosuna yoğun ilgi
22:55 Êlih’te gençlerin direnişi devam ediyor
22:19 Amedspor Îdir’den bir puanla döndü
22:14 Kadınlara tahammülsüzlük: 150 gözaltı
22:04 Amed Büyükşehir Belediyesi 30 yıllık ulaşım sorununu çözdü
21:58 Ankara’da kadınlar ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla barikatları aşarak yürüdü
21:08 İzmir TÜPRAŞ'ta patlama
21:05 Dêrsim’de kayyıma karşı ses çıkarma eylemleri
20:59 Ege'de binlerce kadın yürüdü: Jin jiyan azadî ile öfkeyi kuşandık
19:23 Kadınlar ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla Karaköy’den seslendi: Hayatı istiyoruz
19:20 NATO Genel Sekreteri Rutte, Erdoğan’la görüştü
18:27 İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana 435 Filistinli kadını gözaltına aldı
18:10 Kadın katliamı protestosuna para cezası
17:59 Amed’de kitlesel yürüyüş: Jin jiyan azadî tek avazdan arşa yükseliyor
17:53 Altındağ'da bekçi şiddeti: Darp edilen gençler gözaltında
17:15 Licik’teki maden faciasında yeni rapor: Bakan Kurum aklandı
16:59 Bornova'da okullarda ısınma sorunu
16:58 Muğla'da çimento fabrikasına karşı direniş başladı
16:54 Kuzey ve Doğu Suriye'de 25 Kasım eylemleri
16:43 Dêrsim’de kayyıma karşı gürültü eylemi gerçekleştirilecek
16:17 Kadınlar erkek-devlet şiddetine karşı alanlarda
15:39 Alevi örgütleri Dêrsim’den seslendi: Gaspçı kayyımı kabul etmiyoruz
15:37 ÖHD’den Mêrdin, Êlih ve Xelfetî ihlal raporu: 261 gözaltı, 57 tutuklama
15:26 İstanbul Barosu’ndan Valiliğe yasaktan dönülmesi çağrısı
15:13 Kadına yönelik şiddete ilişkin Meclis araştırması talebi
15:05 İstanbul Barosu’ndan 25 Kasım pankartı
14:58 Üniversite kampüsüne 3 dilde 'Jin jiyan azadî' pankartı
14:38 Êlih’teki 25 Kasım yürüyüşünde kayyıma öfke
14:21 Mêrdîn Barosu 'Cinsiyet Temelli Şiddete Karşı Politika Belgesi'ni imzaladı
14:18 TÜRÇEP toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı
14:07 Dêrsim İttifakı’ndan yerine kayyım atanan Sarıgül’e destek ziyareti
13:32 Wan’da 25 Kasım yürüyüşü: Direnen kadınlar kazanacak
13:25 Mêrdîn’de askeri hareketlilik: Koçerler bölgeden çıkarılıyor
13:25 İHD Merkezi Kadın Komisyonu’ndan Kurtulmuş’a mektup
13:12 'Babil Tarihi' ve 'Mısır Firavunu' kitapları çıktı
13:00 Irak nüfusu açıklandı
12:52 Kaybolan çocuğun cenazesi Zap Nehri'nde bulundu
12:46 İHD’den Hatice Onaran için tahliye çağrısı
12:43 'En yoğun şiddet cezaevlerinde'
12:13 TJA: Jin, jiyan, azadî sesimizi Taksim’den duyacaksınız
11:54 Rejim güçleri kadın kolberi katletti
11:46 Dîlok'ta bir kadın katledildi
11:42 MKG’den 25 Kasım mesajı: Mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz
11:09 Kar nedeniyle 21 kentte eğitime ara verildi
11:07 İHD raporu: Kurdistan’da bir yılda en az 114 kadın katledildi
10:41 BM 2023 raporu: Kadınlar için en tehlikeli yer evleri
10:20 Müebbet hapis verilen gazetecinin itirazına ret
10:19 Polisin darp ettiklerine 'görevi yaptırmama' soruşturması
10:15 İstanbul’da ulaşıma 25 Kasım engeli
10:04 JINNEWS şiddet çetelesi: 10 ayda 316 kadın katledildi
09:43 Kayyımların ilk hedefi Kürtçe ve kadın merkezleri oldu
09:31 Mêrdîn’de sonbahar renkleri
09:31 Qoser'de sağanak nedeniyle ev çöktü: 2 kişi yaralandı
09:29 Levent Tüzel: Çözüm için anayasal düzenleme gerekli
09:11 Şiddete karşı eylem yapan erkekler: Kadın özgürleşmedikçe toplum özgürleşemez
09:08 Kadınlardan kayyım tepkisi: Boyun eğmeyeceğiz
09:07 Derin kadın yoksulluğuna karşı kooperatifler
09:07 Yazdığı kitabın kendisine verilmesi 'sakıncalı' bulundu
09:06 Tutsaklara para gönderme kampanyasına çağrı
09:05 25 Kasım kapsamında 9 kadın kurumu açıldı
09:04 Ölmemek için özsavunma kullanan Serap Avcı'nın duruşmasına çağrı
09:03 Ayşe Gökkan: Kurtuluş 'xwebûn' olmakla mümkün
09:00 25 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:24 Xwebûn ‘Jin, jiyan, azadî’ manşetiyle çıktı
07:53 24 kent için kar ve sağanak uyarısı
07:40 Dêrsim beyaza büründü
24/11/2024
22:41 İstanbul Valiliği’nden 25 Kasım için Taksim yasağı
22:10 Mermer ocağında göçük: 1 işçi yaşamını yitirdi
21:28 Sergide gözaltına alınan Fatma Zozan Bor serbest bırakıldı
21:16 Birsen Orhan: Hakikati dillendirmekten vazgeçmeyeceğiz
20:55 Til Rifet’te yerleşim alanları bombalandı: Biri çocuk 4 yaralı
20:24 İstanbul’da erkek şiddeti: 4 ölü, 2 yaralı
20:14 Kayyımın kadın ve Kürtçe düşmanlığı: Tabela değiştirildi
19:44 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan ev hapsiyle serbest
19:37 Duhok’un köyleri savaş uçaklarıyla bombalandı
19:06 Sıla bebeğin teyzesi şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
18:59 Dêrsim'de gözaltına alınanlardan 2'si tutuklandı
18:49 Saadet Partisi'nin yeni Genel Başkanı Mahmut Arıkan oldu
18:40 Agirî’de Zîn Kadın Danışma Merkezi açıldı
17:55 Efrîn-Şehba'ya saldırı: 1 kişi yaşamını yitirdi, 3 çocuk yaralandı
17:46 Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’na cezaevinden 55 başvuru
17:23 Erdoğan ve Putin telefonda görüştü
17:15 Birsen Orhan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi
16:35 Ma Music, Egîdê Cimo Müzik Okulu’nda şube açtı
16:23 Erkeklerden 25 Kasım açıklaması: Özgür kadın özgür toplum
16:09 Mersin’deki fırtınada bir kişi yaşamını yitirdi
15:35 Kamu emekçileri Eskişehir’de yürüdü: Çetelere değil emekçiye bütçe
15:33 Kadınlar alanlardan haykırdı: Jin, jiyan, azadî
15:31 Görevden alınan Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan adliyeye sevk edildi
13:42 Tülay Hatimoğulları: İktidarın pratik yaklaşımı kayyımdır
13:33 Özel: Kayyımlardaki esas mesele halkı cezalandırmak
13:11 Birçok kentte kayyım protestosu: Mücadeleyi yükseltme zamanı
13:09 Çukurova’da fırtına ve yağış
12:55 İrade gaspına karşı yürüyüş: Direnenler kazanacak
12:26 Tutukluların görüşmelerinin dinlenmesinde ihlal kararı
12:08 Hizbullah’tan İsrail’e saldırı: 17 nokta ve askeri üs vuruldu
11:44 NADA: Çözüm kadının özgürlüğüyle olur
11:33 Jin dergi ‘Özsavunma ve direniş’ manşetiyle yayında
11:21 Halide Türkoğlu: Jin, jiyan, azadî kadınları buluşturan felsefedir
10:59 Tülay Hatimoğulları: Faşist rejimlere dün boyun eğmedik bugün de eğmeyeceğiz
10:28 Afyon'da kaza: 30 yaralı
10:27 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan ifade için emniyete gitti
09:14 Kayyım tepkisi: Seyit Rıza’nın torunları boyun eğmeyecek
09:07 31 yıllık tutsak ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davasından beraat etti
09:07 Mukaddes Erdoğdu Çelik: Demokratik Konfederalizm dışında reçete yok
09:06 Görme engelli Şule Sepin İçli: Sarı çizgiye itiliyoruz!
09:05 Besiciler et ithalatı yerine destek istiyor
09:04 Erkeklere göre şiddet nasıl önlenir?
09:03 Dr. Achkar: Lübnan’da örgütlü kadın mücadelesine ihtiyaç var
09:02 Êzidî kadınlar artık örgütlü ve güçlü
09:00 24 KASIM 2024 GÜNDEMİ
23/11/2024
23:54 Lübnan'da 3 bin 670 kişi öldürüldü
23:30 Amed Büyükşehir Belediyesi’nden fırtına uyarısı
22:29 Avrupa sokakları 'Jin jiyan azadî' ile yankılandı
22:16 Êlih’te gençler üç mahallede direnişe geçti
22:07 Bakanlıktan belediyelere kreş uyarısı
21:50 DBP’den valiliğe: Tüm dünyada yankılanan Jin jiyan azadî’yi nasıl durduracaksın
21:26 Kadınlar yasak tanımadı: Sanal medyada ‘jin, jiyan, azadî’ sloganı yayıldı
20:27 TBB: Yasama, yürütme ve yargıyı saygıya davet ediyoruz
20:19 On Gözlü Köprü’de ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganları yankılandı
20:06 Katledilen Epözdemir mezarı başında anıldı
20:02 Diyarbakır Valiliği’nden ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganına yasak
19:50 Mêrdîn ve Şirnex’te askeri operasyon başlatıldı
19:31 Kayyımın ikinci icraatı Dêrsim’i Tunceli ile değiştirmek oldu
19:07 Barolardan kayyım açıklaması: Hukuksuz karardan vazgeçin
18:46 Dêrsim’de gözaltına alınan 3 kişi serbest bırakıldı
18:30 Eşbaşkanı gözaltına almak isteyen polise halktan tepki
17:34 Kuzey ve Doğu Suriye’de 25 Kasım etkinlikleri
17:00 İstanbul’da irade gaspı protestosu: Kayyım darbedir
16:55 ‘25 Kasım’da alanlara çıkarak tecridi kıracağız’
16:37 ‘Yenidoğan Çetesi’ davası: Hastane yönetimlerinin talebiyle sayıyı arttırdım
16:30 Dicle Nehri’nde 'kaçak' çalışma
16:27 Eşbaşkan Konak’ın avukatı: Masumiyet karinesi ihlal edildi
16:15 Birçok kentte kayyım protestosu: Boyun eğmeyeceğiz
15:57 Mahmut Alınak, kimlik beyanı ve ifade vermeyi reddetti
15:53 Siyasi parti temsilcileri: Kayyım gidecek, Dêrsim kazanacak
15:45 'İktidar Dêrsim halkının direnişi karşısında kaybetti'
15:19 Cizîr'deki 25 Kasım yürüyüşünde tecride tepki
15:17 İstanbul'un yüksek kesimlerinde kar yağışı
15:13 Kadın hasta tutsakların serbest bırakılması istendi
15:04 DEM Parti’den eylemdeki maden işçilerine ziyaret
14:58 Tülay Hatimoğulları: Dêrsim zulme baş eğmez
14:39 ANYAKAY-DER kongresi: Çözüm İmralı'da
14:03 Emekçilerin işe iadesi talep edildi
13:45 İstanbul Barosu’ndan kayyım tepkisi: Anayasaya aykırı
13:31 Êlih'te kayyım tepkisi: Halk iradesini yok sayan kararı tanımıyoruz
13:21 Dêrsim'de kitlesel kayyım protestosu
13:12 Failleri ortaya çıkarılmayanların hikayeleri
13:09 ‘Yenidoğan Çetesi’ davası: Sistemi ben keşfetmedim önce de vardı